“Kur silahını etkisiz hâle getirmekte kararlıyız” “Kur silahını etkisiz hâle getirmekte kararlıyız” için yorumlar kapalı 698

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Protokolü ile iftar programında yaptığı konuşmada, “Ülkemizin önünün kesilmek istendiği her dönemde harekete geçirilen o kur silahını aldığımız ve alacağımız tedbirlerle etkisiz hâle getirmekte kararlıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Protokolü ile iftar programında bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleşen iftar yemeğinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan konuklarına hitaben bir konuşma yaptı.

Türkiye’nin, yeni bir seçimle birlikte yeni bir yönetim sistemine geçmenin de arifesinde olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedeflerinin, önümüzdeki dönemde Türkiye’yi yasama, yürütme, yargı başta olmak üzere her alanda daha ileriye götürmek olduğunu söyledi.

“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÛMET SİSTEMİ, YÖNETİM SİSTEMİ ARAYIŞLARININ ZİRVESİDİR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin, Türkiye’nin 200 yılı bulan yönetim sistemi arayışlarının zirvesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılması ve Cumhuriyet’in kurulmasını, ‘millî iradenin büyük şahlanışı’ olarak nitelendirdi.

Tek parti devrinin, milletin hür iradesiyle yaptığı bir tercih olmadığı için demokratik bir dönem olarak görülemeyeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “1950 yılında geçtiğimiz çok partili siyasi hayatımızda maalesef şöyle belirli dönemler hariç sürekli bir istikrarsızlık hâli yaşadık. Türkiye’nin elde ettiği hemen tüm kazanımlar nispi istikrar dönemlerinde elde edilmiştir. Buna karşılık darbeler ile 1970 ve 1990’lı yıllar gibi kaos dönemlerinde gerçekten çok büyük bedeller ödedik. 2007 yılında yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi istikrar döneminde dahi sistemin nasıl tıkanabileceğini hepimize gösterdi.”

2014 yılında Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesiyle, yönetimin iki başlı yapısının belirgin hâle geldiğini, Cumhurbaşkanı ile Hükûmetin uyumunun dahi bu sorunu çözmeye yetmediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz 2016’da ise, artık bittiği ve geri gelmeyeceği sanılan darbeci, vesayetçi sistemin, fırsat bulduğunda hortlayabileceğinin darbe girişimiyle görüldüğünü vurguladı.

16 Nisan halk oylamasında kabul edilen Anayasa değişikliğiyle kabul edilen yeni yönetim sisteminin 24 Haziran seçimlerinin ardından yürürlüğe gireceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uyum yasaları konusunda çalışmaların sürdüğünü, yeni yönetim sisteminin mimarisi konusunda çalışmalar yürüttüklerini aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu düzenleme ile bakanlıkların sayısından, benzer işleri yapan kurumların birleştirilmesine ve personel statüsüne kadar pek çok yeniliği seçimin hemen ardından hayata geçirmiş olacağız. Şimdiden ülkemiz, milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÛMET SİSTEMİ’YLE, MECLİS KANUN ÇIKARMA KONUSUNDA TEK MERCİ HÂLİNE GELİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhuriyetin ve demokrasinin özünde güçler ayrılığının olduğunu; Meclis’in kanunları çıkarıp denetim görevini yaptığını, hükûmetin bu kanunlar doğrultusunda ülkeyi yönettiğini, yargının da bu kanunlara adaleti sağladığını hatırlattı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, ülkemizde 24 Haziran’da sona erecek olan mevcut sistemde gerçekten işler böyle mi yürütülüyordu? Her şeyden önce Meclis’te çoğunluğa sahip olmayan bir hükûmetin kurulabilmesi, hadi kuruldu, çalışabilmesi mümkün değildi. Mecliste çoğunluğa sahip hükûmet kanun tasarıları vasıtasıyla hem yasamayı, hem yürütmeyi kontrol ediyordu. Bu süreçte yargı konusunda dönem dönem değişen karaktere sahip olsa da genel hatlarıyla sıkıntılar yaşandığı hepimizin malumudur. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle Meclis’i kanun çıkarma konusunda –burasının altını çiziyorum- tek merci hâline getiriyoruz.”

Yasamayla yürütmenin dengeye kavuştuğu bu ortamda, yargının da tarafsız ve bağımsız bir şekilde çalışmasın daha kolay olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin yeni dönemde ideal düzeydeki güçler ayrılığına biraz daha yaklaşacağını belirtmek istiyorum. Tüm temsilcileri bugün aramızda olan bu üç erkin mensuplarından yeni yönetim sisteminin uygulamasına destek vermelerini özellikle rica ediyorum” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’Yİ 2023 HEDEFLERİNE HEP BİRLİKTE ULAŞTIRALIM”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin, dünyanın ve bölgenin içinden geçtiği büyük dönüşümden, Türkiye’nin hedeflerine ulaşarak çıkması konusunda büyük bir imkân olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin bu imkânı hep birlikte değerlendirelim istiyorum. Gelin Türkiye’yi 2023 hedeflerine hep birlikte ulaştıralım. Gelin çocuklarımıza 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri bir zemini hep birlikte kuralım” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz darbe girişiminde tarihimizde ilk defa ‘ölsek de buradayız’ diyerek darbecilere direnen Meclisimizin, yine tarihimizde ilk defa darbecilerin değil, milletin yanında saf tutan yargımızın itibarını yükseltmek hepimizin boynunun borcudur” değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRKİYE, KENDİSİNE YÖNELİK TEHDİTLERİ KARŞILAYABİLECEK DİPLOMATİK VE ASKERÎ KABİLİYETE SAHİP BİR ÜLKE”

Türkiye’nin; bulunduğu coğrafya, sahip olduğu kadim tarih ve temsil ettiği değerler itibariyle her zaman saldırıların hedefinde olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda art arda yaşanan hadiselerin birbirinden bağımsız olmadığını, akıl ve izan sahibi herkesin gayet iyi bildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Her şeye rağmen ülkemizi bölgemizde yaşanan çalkantıların dışında tutmayı başarmış olmamız dahi çok önemlidir. Hatta bununla kalmadık, bölgemizdeki kardeşlerimizin en büyük yardımcısı, en büyük destekçisi biz olduk. Türkiye’nin altında kalacağı sanılan sorunların bir süre sonra ülkemizin uluslararası alandaki en büyük gücü hâline dönüşmesi, millet ve devlet olarak hep birlikte ortaya koyduğumuz vakur duruşun eseridir. Üzerimize salınan terör örgütlerini birer birer hezimete uğratarak sadece güvenliğimizi sağlamakla kalmadık, aynı zamanda yeni imkânların da kapısını açtık. Türkiye, kendisine yönelik tehditleri sınırları ötesinde karşılayabilecek diplomatik ve askerî kabiliyete sahip bir ülke hâline geldi.”

Terörle mücadelede, sınır ötesi operasyonlarda ve 15 Temmuz’da şehit olan tüm güvenlik güçlerine ve vatandaşlara Allah’tan rahmet, gazilere sıhhat ve afiyet temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Türkiye, geleceğine dün olduğundan daha güvenle bakıyor. Terör meselesini ülkemizin gündeminden tamamen çıkartana kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” vurgusunda bulundu.

Ekonominin de önem ve öncelik verdikleri alanlardan biri olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi geçtiğimiz 16 yılda 3,5 kat büyüterek kalkınma konusundaki kararlılıklarını gösterdiklerini dile getirdi.

“TÜRKİYE’NİN YÜKSELİŞİNİ, EKONOMİ POLİTİKALARIMIZI HEDEF ALAN SABOTAJLARDA DA DURDURAMAYACAKLAR”

Şimdi hedeflerinin ekonomisi en büyük ülkeler sıralamasında ilk 10’a girmek ve Türkiye’yi önümüzdeki dönemde iki kat daha büyütmek olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için hem maliye, hem para politikalarında hedeflerimize uygun bir disiplin, istikrar ve dirayetle hareket ederek ulaşacağız. Ülkemizin önünün kesilmek istendiği her dönemde harekete geçirilen o kur silahını aldığımız ve alacağımız tedbirlerle etkisiz hâle getirmekte kararlıyız” açıklamalarında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütlerinin içeride ve dışarıda nice güçlerin engelleyemediği Türkiye’nin yükselişini, ekonomi politikalarımızı hedef alan sabotajlarda da kesinlikle durduramayacaklardır” ifadelerine yer verdi.

“BULUNDUĞUMUZ GÖREVLERİN HAKKINI VEREREK, KURULAN TÜM TUZAKLARI TERSİNE ÇEVİREBİLİRİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: “Devlet yönetmek bir ekip işidir, bu ortak akıl ister. İnşallah bunu önümüzdeki günlerde ekranlarda da size ayrıca göstermek istiyorum. Bu ekibin en önemli unsurları olan sizlere çok önemli görevler düşüyor. Hepimizin bulunduğumuz görevlerin hakkını vererek çalıştığımızda bizim için kurulan tüm tuzakları tersine çevirmeyi sürdürebiliriz. İnşallah seçimlerin hemen ardından tüm bu meselelerin üzerine sizlerle birlikte çok daha kararlı bir şekilde gidecek ve sorunları da çözeceğiz.”

Emek ve katkılarından dolayı teşekkür ederek, konuklarının Ramazan ayını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, Allah’ın; milleti Ramazan ayına kavuşturduğu gibi Ramazan Bayramına da birlik ve beraberlik içinde kavuşturması duasıyla tamamladı.

 

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

“Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” için yorumlar kapalı 234575

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.

“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.

“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”

Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE, İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE KARŞI İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARININ TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.

“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”

seers cmp badge