“Türkiye’nin ekonomisini döviz kuru üzerinden sarsmaya çalışanlara hep birlikte derslerini verelim” “Türkiye’nin ekonomisini döviz kuru üzerinden sarsmaya çalışanlara hep birlikte derslerini verelim” için yorumlar kapalı 764

TESK Esnaf İftarı programında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm vatandaşlarımızın varlık barışından faydalanarak yurt dışında veya sistem dışında tuttukları paralarını bankalarımıza yatırmaya davet ediyorum. Aynı şekilde döviz hesabı olan vatandaşlarımızı da Türk Lirasına geçmeye davet ediyorum. Gelin, Türkiye’nin ekonomisini ve istikrarını döviz kuru üzerinden sarsmaya çalışanlara hep birlikte derslerini verelim” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya’da esnaf ve sanatkârlarla bir araya geldi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’nun (TESK), Saray Havuzbaşı Restoranda düzenlediği iftarın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

“MALATYA, TÜRK SİYASETİNDE SİLİNMEZ İZLER BIRAKAN SİYASETÇİLERİN ŞEHRİ”

Malatya’yı; merhum Turgut Özal gibi Türkiye’ye pek çok eser kazandıran ve Türk siyasetinde silinmez izler bırakan siyasetçilerin şehri olarak bildiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin geleceğini belirleyecek 24 Haziran seçimlerinde Malatyalılardan, güçlü meclis, güçlü hükûmet ve güçlü Türkiye hedeflerine destek vermelerini beklediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, istişareyi ve farklı görüşleri dinlemeyi ilke edinen bir siyasi hareket olduklarını ifade ederek, Türkiye için attıkları tüm adımları toplumun çeşitli kesimleriyle görüştükten, onların talep ve beklentilerini dinledikten sonra pratiğe geçirdiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halis niyetle hareket ettiğimiz için Rabbim de bizim önümüzü açtı, işlerimizi kolaylaştırdı, hiç ummadığımız yerlerden bizlere yardım etti” diye konuştu.

16 yılda Türkiye’nin ekonomide 3,5 kat büyüdüğünü, kişi başına düşen millî gelirin 3 bin 500 dolardan yaklaşık 11 bin dolara yükseldiğini, IMF kapılarında birkaç milyar dolar için yalvaran bir ülkeden, insani yardımlarda dünya birincisi bir ülkeye ulaştığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine bu dönemde ihracatı 36 milyar dolardan 161 milyar doların üzerine çıkardıklarını, savunma sanayiinde yüzde 20’ler düzeyinde olan yerli üretim oranını yüzde 65’e çıkardıklarını aktardı.

“TERÖRİSTLERİN SOKAKLARDA CİRİT ATTIĞI AFRİN’DE BUGÜN HUZUR VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 yıl önce bölücü örgütle mücadelesinde dahi birilerinin yardımına, silah, mühimmat ve istihbarat desteğine muhtaç bir ülke olan Türkiye’nin, bugün yurt içinde ve yurt dışında dünyanın en başarılı operasyonlarını yürüttüğüne dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ tehdidini Türkiye sınırlarının ötesinden kazıdıklarını, Fırat Kalkanı Harekâtında 3 bin DEAŞ teröristini etkisiz hâle getirdiklerini ve bölücü terör örgütüne tarihinin en büyük, en ağır darbelerini indirdiklerini vurguladı.

Bölücü terör örgütü mensuplarının, bir dönem ellerini kollarını sallayarak gezdiği dağların şimdi mezarları olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Harekâtında, 4 bin 500 teröristi etkisiz hâle getirildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “Terör örgütü yurt içinde ve yurt dışında sivilleri canlı kalkan olarak kullanacak kadar alçaklaşmasına rağmen, bir tek masumun dahi zarar görmesine müsaade etmedik. Daha beş ay öncesine kadar teröristlerin sokaklarında cirit attığı Afrin’de, bugün hamdolsun huzur var, emniyet var. Ülkemizin teröristlerden arındırdığı 4 bin kilometrekarelik alanda Türk, Kürt, Arap kardeşlerimiz, Türkmen kardeşlerimiz barış ve güven içinde yaşıyor.”

“YENİ TÜRKİYE’NİN HAMURUNU İRADE, ERDEM VE CESARETLE EL BİRLİĞİ İÇİNDE YOĞURACAĞIZ”

Türkiye’nin önünde yeni bir dönemin kapılarının aralandığına işaret ederek, “Bu dönem, Türkiye’nin şahlanış dönemidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni Türkiye’nin hamurunu irade, erdem ve cesaretle el birliği içinde yoğuracaklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu üç prensip, 2053 ve 2071 Türkiye’sine yürürken yolumuza çıkan, çıkartılan engelleri aşmamızı sağlayacak en önemli hasletlerimiz olacaktır, çünkü iradesi olmayanı idare etmek kolaydır. İrade; kararlılıktır, sebattır, doğru bildiğin yoldan ayrılmamaktır. İrade, saldırılar karşısında yılmamak, boğun ermemektir. Erdem ise, her şeyin giderek yozlaştığı bu çağda ahlak, sadakat ve merhamet çınarlarına sarılmaktır. Erdem, kısa vadeli çıkarlar için adalet ve hakkaniyetten taviz vermemektir. Erdem, mazlumun elinden tutmak, garibin hal ve hatırını sorabilmektir. Cesaret de, savunduğun tüm bu değerler uğruna mücadeleyi etmeyi, gerekirse canını vermeyi göze almaktır. Bu üç değeri taşımayanların ülkemize ve milletimize verebilecekleri hiçbir şey yoktur.”

“ESNAF VE SANATKÂRLAR AHİLİK GELENEĞİNİN GÜNÜMÜZDEKİ TEMSİLCİLERİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf ve sanatkârların, ahilik geleneğinin günümüzdeki temsilcileri olduğunu ifade ederek, ahilik duasında yer alan, “inançta sebat, doğru yolda olgunluk, dilde açıklık, sözde düzgünlük, işte kuvvet, çalışmada dikkat, mal ve rızıkta bolluk, dostlara sevgi, akrabalara şefkat” temennilerini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz işte yeni dönemi bu duada hayat bulan Ahilik ruhuyla inşa ve ihya etmek istiyoruz” diye ekledi.

Kendi nazarında esnafın sadece ticaret erbabı değil, aynı zamanda yeri geldiğinde dost, kardeş ve akraba olduğunu, dara düşüldüğünde sığınılan bir gönül kapısı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar daima esnaf ve sanatkârlara değer verdiklerini, geçen 16 yılda onların dertlerine derman olacak pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini söyledi.

Konuşmasının devamında artık ihtiyaçlara cevap vermeyen 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununu, günün şartlarına göre yenilendiğine, vergi mevzuatında, esnaf ve sanatkârlar lehine çok sayıda değişiklikler yapıldığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, makine, ekipman ve demirbaş alımlarında, iş yeri modernizasyonu ihtiyaçlarının karşılanmasında esnaf ve sanatkarlara 30 bin liraya kadar yüzde 100 faiz indirimli kredi kullanma imkânı getirdiklerini hatırlattı.

“ESNAFLARIMIZA YENİ FİNANS MODELLERİYLE İŞLERİNİ GELİŞTİRME İMKÂNI SAĞLAYACAĞIZ”

Emeklilik sonrası esnaflık yapan esnaf ve sanatkârların ödedikleri Sosyal Güvenlik Destek Primini kaldırıldığını, sigorta primlerinde beş puanlık indirime gidildiğini, farklı alanda esnafın yükünü hafifletecek pek çok düzenlemeyi uygulamaya koyulduğunu da sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde benzer teşvik ve paketleri yine esnaf ve sanatkârların istifadesine sunacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde esnaf ve sanatkârlar için yapılacakları şöyle sıraladı: “Asgari ücret üzerinden ücret, sigorta primi ve yükünü esnafımızla birer ay arayla karşılayarak istihdamını destekleyeceğiz. İmalat sektöründe faaliyet gösteren işverenlerimizin ilave olarak gençleri istihdam etmeleri durumunda, ayrıca prim, vergi ve ücret desteği sunacağız. BAĞKUR prim borcu olan esnafımızın da sağlık hizmeti almasını sağlıyoruz. Esnaflarımıza yeni finans modelleriyle işlerini geliştirme ve büyütme imkânı sağlayacağız. Esnaflarımızın ve küçük işletmelerimizin elektronik ticaretten faydalanabilmesini temin için bir destek programı başlatacağız.”

“SİYASETİN ÇIRAKLARINA TÜRKİYE EMANET EDİLMEZ”

Esnaf ve sanatkârların desteği, katkısı ve duası ile daha pek çok hizmeti Türkiye’ye kazandırmaya devam edeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esnaf kardeşlerim şunu çok iyi bilirler; çırağa dükkân teslim edilmez. Siyasetin çıraklarına da Türkiye emanet edilmez. Siyasette hiçbir başarısı, hiçbir tecrübesi olmayanlara ülkenin yönetimini asla veremeyiz. Girdiği her yarışı kaybedenlerin ne kendilerine, ne de milletimize verebilecekleri bir şey yoktur” sözlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Tüm vatandaşlarımızın varlık barışından faydalanarak yurt dışında veya sistem dışında tuttukları paralarını bankalarımıza yatırmaya davet ediyorum. Aynı şekilde döviz hesabı olan vatandaşlarımızı da Türk Lirasına geçmeye davet ediyorum. Gelin, Türkiye’nin ekonomisini ve istikrarını döviz kuru üzerinden sarsmaya çalışanlara hep birlikte derslerini verelim” çağrısında da bulundu.

Konuşmasının sonunda iftar sofrasını düzenleyenlere de teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, esnaf ve sanatkârlara hayırlı, bereketli, bol kazanç temennisiyle tamamladı.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”