Cumhurbaşkanı Erdoğan, 100 günlük icraat programını açıkladı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 100 günlük icraat programını açıkladı için yorumlar kapalı 88560

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen toplantıda 100 günlük icraat programını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 100 günlük icraat programı tanıtım toplantısına katıldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen ve Cumhurbaşkanlığı Hükûmeti’nin önümüzdeki 100 günde gerçekleştireceği icraat ve projelerin tanıtıldığı programda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve tüm Bakanlar da hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan programda, gerçekleştirilecek projelerden bazılarını da açıkladığı bir konuşma yaptı.

“TÜRKİYE, YÖNETİM SİSTEMİ ARAYIŞINDA TARİHÎ BİR DÖNÜŞÜMÜ BAŞARIYLA TAMAMLADI”

Konuşmasının başında Türkiye’nin, yaklaşık 150 yıllık bir geçmişe sahip yönetim sistemi arayışında, tarihî bir dönüşümü başarıyla tamamladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişteki örneklerinden farklı olarak bu dönüşüm tamamen demokratik sistem içinde gerçekleşmiştir. Milletimizin bizatihi kendisinin, onun temsil mercii olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve siyaset kurumunun iradesiyle hayata geçen yeni yönetim sistemimizin, demokrasi tarihimizin zirvesini oluşturduğuna inanıyorum. Darbeler, muhtıralar, türlü müdahaleler, geriye doğru baktığımızda pek çoğunu üzüntüyle karşıladığımız nice acı hadiselerin ardından böyle bir demokratik olgunluğa erişmiş olmamızı, en büyük kazanımımız olarak görüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Sultan Alparslan’ı, Süleyman Şah’ı, Ertuğrul Bey’i ve Osman Gazi’yi, Murat Hüdavendigar’ı, Fatih Sultan Mehmet’i, Yavuz Sultan Selim’i, Sultan 2. Abdülhamid’i, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Adnan Menderes’i ve Turgut Özal’ı hayırla yâd ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amacımız, ecdadımızdan aldığımız emaneti daha da yükseğe çıkartarak gelecek nesillere aktarmaktır. Bugünkü proje toplantımızı, işte bu yolda atılmış küçük ama önemli adım olarak görüyorum” diye ekledi.

“2019-2023 DÖNEMİNE İLİŞKİN STRATEJİK PLAN ÇALIŞMALARIMIZA BAŞLADIK”

“Meclis’te ettiğimiz yeminle birlikte sistemin fiilen işlemeye başladığı 9 Temmuz gününden beri, gerek şahsım gerek bakanlarım yoğun bir mesai içindedir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir yandan yeni yönetimin mimarisini oluşturuyor, diğer yandan milletimize verdiğimiz sözleri hayata geçirecek programları, projeleri hazırlıyoruz. Tüm bunları, devlet işlerinde, millete sunulan hizmetlerde en küçük bir aksamaya meydan vermeyecek şekilde yürütüyoruz. Anayasa değişikliğine uygun şekilde, yeni sisteme geçişin gereği olarak ilga edilmesi gereken kanunları yürürlükten kaldırdık, bunların yerini alacak Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerini de yayımlamaya başladık” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün de ilk 100 günlük icraat programımızı milletimizle paylaşıyoruz. Orta vadeli programı ağustos ayı sonuna kadar kamuoyuna ilan etmeyi planlıyoruz. 2019-2023 dönemine ilişkin stratejik plan çalışmalarımıza başladık. Kasım ayı sonuna kadar bunu da tamamlamayı hedefliyoruz. 100 günlük icraat programımızın koordinasyonunu Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay yürüttü. Bakanlarımızın her biri, kendi alanlarıyla ilgili tüm projeleri, planları, Cumhurbaşkanlığı manifestosunda ve AK Parti seçim beyannamesinde yer alan taahhütlerimizi baştan sona gözden geçirdiler. Bunlardan, 100 gün içinde yapacaklarımızı maddeler hâlinde listeleyip, bütçeleriyle birlikte bir araya getirdik. Aslında ilk 100 günde tamamlanacak proje sayısı binin üzerindedir.  Biz bunlardan daha önemli ve öncelikli gördüğümüz 400’üne, milletimize açıklayacağımız programda yer verdik.”

Cumhurbaşkanlığına ve Bakanlıklara bağlı kurumların, 100 günde ve yaklaşık 46 milyar liralık bütçe ile hayata geçirecekleri 400 projenin, yeni dönemin ateşleyici gücü olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “Bu projeleri hazırlarken, ilave kaynak ihtiyacı doğmamasına, mevcut bütçe imkânları ile yürütülebilmesine özellikle dikkat ettik” açıklamasında bulundu.

“CUMHURBAŞKANLIĞINI KURUMLARIN FAALİYETLERİNİ DAHA ETKİN YÖNETEBİLECEK BİR YAPIYA KAVUŞTURDUK”

Konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni yönetim mimarimizi oluştururken, tüm kurumları ilgili bakanlıklar bünyesinde toplamaya özen gösterdik. Genelkurmay, Diyanet İşleri Başkanlığı, MİT, MGK, Savunma Sanayi gibi belli yerler dışındaki tüm kurumlar, faaliyet alanlarıyla ilgili bakanlıklar bünyesinde çalışmalarını sürdürecektir. Böylece Cumhurbaşkanlığını, tüm bakanlıkların ve kurumların faaliyetlerini daha iyi, daha etkin yönetebilecek bir yapıya kavuşturduk. Cumhurbaşkanlığının kendisinin doğrudan yürüteceği faaliyetleri de bu anlayışla sınırlı tuttuk” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Bu projelerden biri, vatandaşlarımızın kamu hizmetlerine erişimini kolaylaştıran, hızlandıran ve maliyetleri azaltan e-devlet sistemini etkinleştirmek olacaktır. Bir başka projemiz de, tüm icraatların, planların, projelerin ülke geneli ve bölgesel ölçek yanında 81 il bazında takibini sağlayacak bir sistemi, en kısa sürede Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurmaktır. Böylece tüm icraatları ve yatırımları Ankara’dan illerimize ve illerimizin her birinden Ankara’ya uzanan, karşılıklı etkileşime dayalı bir sistemle takip etme imkânına kavuşacağımıza inanıyorum.”

“SAVUNMA SANAYİ PROJELERİNDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ”

Doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı kurumların 100 günde gerçekleştirmeyi hedefledikleri çok değerli projeleri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar içinde savunma sanayi projelerine ayrı bir önem veriyorum. Programımızda yer alan 400 projenin 48’i savunma sanayimize aittir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz beş yılda yaşadığımız her hadise bize, savunma sanayi projelerinin önemini bir kez daha göstermiştir. Sadece sayısal olarak büyük ve en modern silahlarla donatılmış bir orduya sahip olmak tek başına anlamlı değildir. Güçlü ordu demek, hem sayısal olarak yeterli hem de aracından mühimmatına ve yazılımına kadar tüm aşamalarıyla sizin kontrolünüzde donanıma sahip bir ordu demektir. Bunun için biz, bir yandan ordumuzun kritik birimlerinde uzmanlığa dayalı bir personel yapısına geçerken, diğer yandan da her alanda kendi kendimize yeterli bir savunma sanayi kurmaya çalışıyoruz. 16 yıl öncesine göre bugün çok ileri bir noktaya geldiğimizi memnuniyetle görüyoruz. Ama hâlâ kat etmemiz gereken çok yol olduğunu da biliyoruz. Bunun için her ne olursa olsun, savunma sanayi projelerinden taviz vermeyeceğiz.”

“TÜRKİYE’NİN VAKİT KAYBINA TAHAMMÜLÜ YOK”

Konuşmasında, 400 projeden başlıklar hâlinde örnekler veren ve bu başlıkların, binlerce proje içinden süzüldüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim dönemimizdeki açılış törenlerinde, onlarca, yüzlerce, hatta bazen binlerce projeyi toplu olarak hizmete sunduk. O kadar çok eser ve hizmet üretiyorduk ki, bunları teker teker açmaya vaktimiz yoktu. Sizlerin de şahit olduğu gibi, 100 günlük icraat programımızı özetin özeti mahiyetinde anlatmamız bile bir hayli uzun sürdü. Türkiye’nin vakit kaybına tahammülü yoktur. Bizim önümüzde, 2023 hedefleri başlığı altında topladığımız bir yol haritamız var. Son beş yılda ardı ardına yaşadığımız hadiseler, bazı alanlarda bu yol haritasının gerisinde kalmamıza yol açtı. Önümüzdeki beş yılda, iki kat, üç kat daha fazla çalışarak daha fazla mesafe kat ederek, bu kaybı telafi etmek mecburiyetindeyiz.”

“ÜLKEMİZİN İÇİNDE HERKES GELECEĞİNE UMUTLA BAKIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yönetimlerin birbirlerine enkaz değil, her şeyiyle tıkır tıkır işleyen ülke devrettikleri bir Türkiye’ye kavuşmanın, milletin hakkı olduğunu söyledi. Türkiye’yi sadece ekonomisiyle, altyapısıyla, üstyapısıyla, insan gücüyle büyütmekle kalmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim ülkemize ve milletimize asıl hizmetimiz, asırlardır yaşadığımız bozgun, gerileme, kayıp, moralsizlik iklimini tersine çevirmiş olmamızdır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün ister ticaret, ister ziyaret için yurt dışına giden tüm vatandaşlarımız, dünyanın her yerinde başı dik, özgüveni yerinde, bayrağına sahip çıkan, pasaportuyla gurur duyan bir şekilde dolaşabiliyor. Ülkemizin içinde de herkes geleceğine umutla bakıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmasında vatandaşlara yastık altı birikimlerini ve dövizlerini piyasada dolaşıma koymaları çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de insanların artık ticaretten siyasete her alanda planını, programını, hesabını geleceğin büyük ve güçlü Türkiye’si üzerine yaptığının altını çizdi.

Millete geçen16 yılda mahcup olmadıklarını ve önümüzdeki beş yılda da mahcup olmayacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, yeni dönemin ve 100 günlük icraat programının ülke ve millet için hayırlara vesile olması temennisiyle tamamladı.

100 GÜNLÜK İCRAAT PROGRAMI

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”