“Bugün bizi dolarla sınayanlara, yarın alternatif finans araçlarıyla cevabımızı vereceğiz” “Bugün bizi dolarla sınayanlara, yarın alternatif finans araçlarıyla cevabımızı vereceğiz” için yorumlar kapalı 88529

AK Parti Trabzon İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm imkânlar ve kararlılıkla 2023 hedeflerine doğru yürümeyi sürdüreceklerini vurgulayarak, “Dün bize savunma sanayi ürünleri vermeyerek dize getireceklerini sandılar. Kendimize dünyanın en iyileriyle yarışan bir savunma sanayi kurduk, kuruyoruz. Bugün de bizi dolarla sınayanlara, yarın alternatif finans araçlarıyla cevabımızı vereceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Trabzon İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine yüzde 69,4’luk oy oranı ile destek veren Trabzonlulara teşekkür etti.

“DARBEYLE YAPAMADIKLARINI PARAYLA GERÇEKLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Milletin iradesini sandıkta yönlendiremeyenlerin her dönem farklı araçlarla üzerlerine geldiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Provokasyonla, darbeyle yapamadıklarını şimdi parayla gerçekleştirmeye çalışıyorlar, buna açık ifadeyle ‘ekonomik savaş’ derler” dedi.

Türkiye’de döviz kurunun 6 lirayı geçmesinin ne ekonomik, ne de mantıklı bir izahı olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bundan 20 yıl önce Asya ülkelerinde yaşandığı gibi bir finans kriziyle karşı karşıya olmadığını, 10 yıl önce Amerika ve İngiltere’de olduğu gibi bir Mortgage krizinin de yaşanmadığının altını çizerek , “Türkiye, Yunanistan’ın 6-7 yıl önce ilan ettiği gibi resmi bir iflas mı yaşadı? Hayır. Ama buna rağmen kredi kuruluşları onu yine yükseltiyorlar. Siyasi kararlar, üretimde, ihracatta, turizm ve ticaretle bir daralma mı söz konusu? Hayır. Peki, öyleyse kopan bunca fırtınanın sebebi nedir? Ekonomik hiçbir sebebi yok. Peki, bu işin bir adı var mıdır? Evet, vardır, bunun adı Türkiye’ye operasyon çekmektir” şeklinde konuştu.

“REKOR BÜYÜME ORANLARIYLA HEDEFLERİMİZE YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Türkiye’ye operasyon çekilmek istendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Operasyonun amacı da; ülkemiz ekonomisinin savunma mekanizmalarını etkisiz hâle getirerek, Türkiye’yi finanstan başlayıp siyasete kadar varan tüm alanlarda teslim almaktır. Türkiye’ye ve Türk Milletine diz çöktürmektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu gördüklerini ve meydan okuduklarını da söyleyerek, “Teslim olmayacağız. Üretmeye devam edeceğiz. İhracatımızı artırmaya devam edeceğiz. İstihdamımızı genişletmeye devam edeceğiz. Fabrikalarımızın çarklarını işletmeye devam edeceğiz. Rekor büyüme oranlarıyla hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Siz dolarla üzerimize gelirseniz, biz de başka yollarla işlerimizi yürütmenin çarelerini arayacağız” şeklinde konuştu.

“MARUZ KALDIĞIMIZ DÜŞMANLIKLARIN CEVABINI MİSLİYLE VERECEK KADAR ŞEDİT BİR MİLLETİZ”

Türk Milleti’nin, kendisine tokat atana öteki yüzünü dönecek bir halk olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Biz, gördüğümüz dostluklar karşısında ne kadar kadirşinas isek, maruz kaldığımız düşmanlıkların cevabını misliyle verecek kadar da şedit bir milletiz. 81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını, yarım asrı geçen müttefikliğini, terör örgütleriyle ilişkileri uğruna feda edene, sadece ‘hadi güle güle’ deriz” ifadelerine yer verdi.

Konuşmasında “Tüm dünyaya ticaret savaşı açan ve buna ülkemizi de dâhil edene cevabımızı yeni pazarlara, yeni iş birliklerine, yeni ittifaklara yönelerek veririz” değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Dünya Ticaret Örgütü üyesi bir ülke olduğunu, “ben yaptım oldu” mantığını kabul etmeyeceklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi biz de uluslararası ticaret hukuku neyi söylüyorsa onu söyleyerek yolumuza devam edeceğiz. Uluslararası gümrükte hukuk neyse onu söylemeye devam edeceğiz. Türkiye’yi sadece Edirne’den Kars’a dar bir coğrafyadan ibaret sananlar, yarın attıkları her adımda bunun böyle olmadığını göreceklerdir. Kendi vatandaşlarımız ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüzlerce milyon kardeşimiz için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hiç kimsenin memleketimiz üzerinde ne siyasi, ne askerî, ne ekonomik ameliyata girişmesine izin vermeyeceğiz. Bu millet, nice mücadeleleri bileğinin hakkıyla zaferle neticelendirmiş bir millettir. Emin olun, bu defa da başaracağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan meselenin döviz kuru, yargılanan papaz, demir ve alüminyum vergisi olduğunu sanacak kadar basit düşünenlerin bir an önce silkinip kendilerine gelmeleri gerektiğini ifade ederek, “Türkiye Çanakkale Savaşı’nda bir Boğaz’ın ve bir avuç toprağın müdafaasını mı yapıyordu? Türkiye, Çanakkale’de koskoca bir medeniyetin ve koskoca bir tarihin davasını savunuyordu. Onun için yüzbinlerce evladımız bir daha geri dönmemek üzere gönüllü olarak Çanakkale’ye koşuyordu” diye konuştu.

“GÜNEY SINIRLARIMIZ BOYUNCA BİR TERÖR KORİDORU KURMAYA KALKTILAR”

15 Temmuz darbe girişiminde milletin bir kez daha istiklali ve istikbali için bir yollara düştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bu imtihandan da alnının akıyla çıktığını belirtti. Aynı çevrelerin bununla kalmayıp, güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru kurmaya kalktıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan sınır ötesi operasyonlarla bu planı da bozduklarını ifade etti.

“Bir kez daha siyasi ve sinsi bir oyunla karşı karşıyayız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Allah’ın izniyle bunun da üstesinden geleceğiz. Para dediğiniz bugün yoktur, yarın bulursunuz. Yatırım dediğiniz iki gün gecikir, üçüncü gün daha hızlı bir şekilde yaparak telafi edersiniz. Onlar şu anda bizim sakalımızı tıraş ediyorlar, bilmiyorlar ki yarın çok daha gür çıkacak. Ama inancınızı, imanınızı, kardeşliğinizi kaybettiğinizde, diğerlerinin hiçbir önemi kalmaz.”

Türkiye’nin büyüklüğünün, içeride ve dışarıda neler yaşarsa yaşasın yatırımdan, projeden, üretimden, fabrikalarının çarklarını döndürmekten, esnafının tezgâhını faal tutmaktan vazgeçmiyor oluşundan kaynaklandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de aynısını yaptıklarını dile getirdi.

“KANDİL’İ TERÖR YUVASI OLMAKTAN ÇIKARTMAYA YÖNELİK ADIMLARI ATIYORUZ”

Terör örgütleriyle sınırlarımız içinde ve dışında kesintisiz bir mücadele yürütüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile güvenli hâle getirilen bölgelere yenilerini eklemenin hazırlıklarında son aşamaya gelindiğini bildirdi. Münbiç’i bölgenin asli halkıyla birlikte yeniden yapılandırmaya yönelik çalışmaların da devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan “İdlib’de, diğer bölgelerdeki benzer bir felaketin yaşanmaması için hem diplomatik, hem askerî çalışmalarımıza hız verdik. Irak’ta Kandil’i terör yuvası olmaktan çıkartmaya yönelik adımları atıyoruz, gerekirse Sincar’ı da bu kapsama alacağız.” açıklamasında bulundu.

Ekonomide 100 günlük icraat programını harfiyen uyguladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazinemizle, Maliyemizle, bankalarımızla, özel sektör temsillerimizle, yurt dışındaki alternatif finans kaynaklarımızla maruz kaldığımız saldırıyı göğüsleyecek tedbirleri alıyoruz. Ülkemize destek veren ve verecek olan dostlarımıza şimdiden teşekkür ediyorum” dedi.

“TURİZMDE BEREKETLİ BİR SEZON GEÇİRİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhracatçılarımız alternatif pazarlar bulmak için gece-gündüz çalışıyor. Turizmde gerçekten bereketli bir sezon geçiriyoruz. Üretim çarklarını da hızlandırmak için sanayiciye, tüccara, esnafa her türlü desteği vermekte kararlıyız. Bütçe disiplinine önem veriyor, yatırım planlamamızı buna göre yapıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında şehirlere yönelik yatırımların da titizlikle sürdüğünü belirterek, Trabzon’a yapılan yatırımlara da değindi. Son 16 yılda Trabzon’a yapılan toplam yatırım bedelinin 29 katrilyon olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan bunların yeni dönemde de devam edeceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında Türkiye’nin çok partili demokratik hayata geçmesinin üzerinden 68 yıl geçtiğini, AK Parti’nin iktidara geleli ise neredeyse 17 yıl olduğunu ifade ederek “Böyle bir ülkenin ayaklarına döviz kuru dolaştı diye tökezleyeceğini sanmak, açık söylüyorum, ahmaklıktır ahmaklık” şeklinde konuştu.

Tüm imkânlar ve kararlılıkla, 2023 hedeflerine doğru yürümeyi sürdürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün bize savunma sanayi ürünleri vermeyerek dize getireceklerini sandılar. Kendimize dünyanın en iyileriyle yarışan bir savunma sanayi kurduk, kuruyoruz. Bugün de bizi dolarla sınayanlara, yarın alternatif finans araçlarıyla cevabımızı vereceğiz” dedi.

“BU MİLLET AYAKLARINA YENİDEN PRANGA VURULMASINA İZİN VERMEYECEKTİR”

Birilerinin güya Türkiye’yi ekonomik açıdan düzlüğe çıkarmak için, eski dönemin araçlarını yeniden tedavüle sokmaya çalıştıklarını gördüklerini de kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz bu şifreleri çok iyi biliriz. ‘IMF ile anlaşın’ diyenlerin, aslında ‘ülkenizin siyasi bağımsızlığından vazgeçin’ demek istediklerinin gayet iyi farkındayız. Aynı şekilde, diğer tekliflerin gerisindeki niyetlerin anlamlarının farkındayız. Hiç kimse boşuna hevese kapılmasın.”

Bu millet ayaklarına yeniden pranga vurulmasına, boynuna yeniden zincir takılmasına izin vermeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özgürlüğün bedeli ancak can olabilir. Biz bunun için her fırsatta, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz” şeklinde konuştu.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”