Türkiye-Rusya-İran Zirvesi Tahran’da toplandı Türkiye-Rusya-İran Zirvesi Tahran’da toplandı için yorumlar kapalı 557

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılımıyla İran’ın başkenti Tahran’da gerçekleştirilen, Suriye sorununa kalıcı çözüm bulmayı amaçlayan Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi toplandı.

Uluslararası Konferans Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantı öncesinde İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’i kapıda karşıladı. Üç lider daha sonra birlikte fotoğraf verdi.

Zirve’de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıdan çıkacak sonuçların tüm dünya tarafından sabırsızlıkla beklendiğini, alınacak kararlarla bu beklentileri boşa çıkarmayacaklarına olan inancını ifade etti.

“İDLİB, BÖLGENİN BARIŞ VE İSTİKRARI BAKIMINDAN DA HAYATİ ÖNEME SAHİP”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında kısa bir durum muhasebesi yapmak istediğini belirterek şunları kaydetti: “Astana ruhunun özünde asgari müştereklerde buluşma iradesi göstermemiz vardır. Bu asgari müşterekler ise, Suriye’nin siyasi birliğinin sağlanması, toprak bütünlüğünün korunması ve ihtilafa barışçıl bir siyasi çözüm bulunmasıdır. Bu amaçla baştan beri sahada şiddetin durdurulmasını, insani durumun iyileştirilmesini ve siyasi sürecin önünün açılmasını hedefledik. Aynı anlayışla Cerablus, El Bab ve Afrin gibi yerlerde sahaya inerek kendi askerimizin kanı ve canı pahasına terörist unsurları bölgeden temizledik. Böylece Suriye topraklarını güvenli hâle getirerek huzur ve istikrarı temin ederek mültecilerin evlerine dönebileceği şartları hazırlamaya çalıştık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların yanı sıra yine Astana toplantıları kapsamında hayata geçirilen en kritik adımın, gerginliği azaltma bölgelerinin tesisi olduğunu vurgulayarak “Ancak zamanla bunlar farklı bahanelerle tek tek tasfiye edildi. Bugün gerginliği azaltma bölgelerinden geriye sadece İdlib kaldı” dedi.

Bu bölgelerin tesisinin ardından yaşanan gelişmeler dolayısıyla muhalefetin kendilerinin aldatıldığını düşündüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye olarak şehitler verdiğimiz ve ciddi özveride bulunduğumuz bu sürecin şu an itibariyle çok riskli bir yere geldiğini görüyoruz. Şunu bir kere daha vurgulamak istiyorum: İdlib, sadece Suriye’nin siyasi geleceği için değil, bizim millî güvenliğimiz ile bölgenin barış ve istikrarı bakımından da hayati öneme sahiptir” şeklinde konuştu.

“İDLİB’İN KAN GÖLÜNE DÖNMESİNİ ASLA İSTEMİYORUZ

Türkiye’nin bölgede kurduğu 12 gözlem noktasının sahadaki anlamlarından birinin Türkiye’nin İdlib halkına ve buraya sığınanlara can güvenlikleri konusunda güvence vermiş olması olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu bölgenin ve ülkemizin sağladığı örtülü güvencenin kendi halkına yönelik katliamları hâlâ hafızalarımızda olan Esed rejiminin insafına bırakılmasına rıza gösteremeyiz. Her ne gerekçeyle olursa olsun İdlib’e yapılan ve yapılacak bir saldırı felaketle, katliamla ve çok büyük bir insani dramla sonuçlanacaktır. Bölgedeki 3,5 milyonu aşkın sivilin tamamı bundan etkilenecektir. On binlerce sivil bombardımanlarda can verirken, gidecek başka yerleri kalmadığı için milyonlarcası bizim sınırımıza dayanacaktır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğunluğu Suriyeli 4,5 milyon sığınmacıyı topraklarında barındıran Türkiye’nin, mülteci ağırlama kapasitesini doldurduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rus ve İranlı dostlarımızın İdlib’teki bazı terörist oluşumlardan kaynaklanan güvenlik endişelerini elbette anlıyoruz. Bölgeye doğrudan komşu olmamız sebebiyle, benzer kaygıları en az sizler kadar bizler de duyuyoruz. Ancak, İdlib gibi her şeyin iç içe olduğu bir yerde teröristlere karşı etkili mücadelede zaman ve sabır gerektiren farklı yöntemlere ihtiyaç var. Türkiye olarak biz bu konuda gereken çabayı gösterdik, daha fazlasını göstermeye de hazırız. İdlib’in kan gölüne dönmesini asla istemiyoruz. Siz dostlarımızdan da bu çabalarımızda bize destek olmanızı bekliyoruz.”

“SURİYE’DE YENİ BİR ŞİDDET DALGASI VE İNSANİ KRİZ YAŞANMASINA İZİN VERİLMEMELİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında İdlib’te tarafların ortak kaygılarını dikkate alan makul bir çıkış yolu bulunması gerektiğine işaret ederek, “Gerek Halep’in, gerekse Hmeymim Hava Üssü’nün güvenliğine yönelik tehditlerin bertaraf edilebilmesine yönelik her türlü çabayı göstereceğiz. Bu çerçevede Rus dostlarımızın rahatsızlık duyduğu unsurları Halep ve Hmeymim bölgesine yönelik saldırılara girişemeyecekleri yerlere çekmeyi deneyebiliriz. Böylece İdlib bölgesinde kritik yerlerin kontrolü sadece ılımlı muhalifler tarafından sağlanır hâle gelecektir” ifadelerini kullandı.

Sözlerine “Meseleyi Astana ruhuna uygun şekilde ve suhuletle çözmeyi hedeflemeliyiz. Zira bu konu Astana’nın itibar ve güvenliğinin sınanacağı son fırsattır” değerlendirmesiyle devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İdlib’in akıbeti konusunda varacağımız anlayış, Suriye bağlamındaki iş birliğimizin geleceğini de şekillendirecektir. Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetinin ve kararlılığının doğru anlaşılmasını sizlerden özellikle rica ediyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemizin ve kardeşimiz olarak gördüğümüz Suriye halkının geleceğini bu derece yakından ilgilendiren bir konuda Türkiye’nin tavrı bellidir. Astana garantörlerinin Suriye’de yeni bir şiddet dalgası ve insani kriz yaşanmasına izin vermeyeceği mesajının, bu zirveden uluslararası kamuoyuna verilmelidir.”

“PYD/YPG DÂHİL, BÜTÜN GİRİŞİMLERE AYRIM YAPMADAN ORTAK TAVIR ALMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm gözlerin İdlib’e çevrildiği, dikkatlerin buraya odaklandığı bir zamanda Fırat’ın doğusunda arzu edilmeyen gelişmeler yaşandığına işaret ederek, birtakım yabancı güçlerin bölgede DEAŞ’la mücadele bahanesiyle attığı adımların artık bambaşka bir istikamete yönelmesinin gizlenemez bir gerçek olduğunun altını çizdi. “Artık DEAŞ tehdidi ve tehlikesi kalmamış olmasına rağmen, Amerika’nın bölgede bir diğer terör örgütünü güçlendirmeye devam etmesinden fevkalade rahatsızız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Amerika’nın artık 20 bine yakın tırı silah, mühimmatla birlikte bölgeye göndermesi, üç bine yakın kargo uçağını aynı şekilde bölgeye göndermesi, bu terör örgütünün nedenli güçlendiğinin çok açık ifadesidir” şeklinde konuştu.

Suriye rejiminin de göz yummasıyla Fırat’ın doğusunda güçlenen terör örgütünün, sahadaki varlığını yabancı güçlerin desteğiyle kalıcı hâle getirmeye çalıştığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durum sadece bizim millî güvenliğimizi ilgilendirmekle kalmıyor, aynı zamanda Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve geleceğine de tehdit oluşturuyor. PYD/YPG dâhil Suriye’den kaynaklanan terörün her türlüsüne ve Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğüne kasteden bütün girişimlere ayrım yapmadan ortak tavır almalıyız.”

Konuşmasının devamında ülkenin bir bölümünde sergilenen hassasiyetlerin diğer bölümünde gösterilmiyor olmasının, hem Suriye halkının, hem de uluslararası toplumun burada verilen mücadeleye bakışını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, özellikle Suriye’nin siyasi, coğrafi ve sosyal bütünlüğü gerçek anlamda sağlanana kadar bölgedeki varlığını korumakta kararlıdır. Ülkemizin bekasına tehdit oluşturan yapıların hudutlarımızın hemen ötesinde cirit atmasına müsaade edemeyiz; tehdidin kaynağına ve boyutuna göre gereken adımları atmayı sürdüreceğiz” dedi.

SURİYELİ MÜLTECİLERİN ÜLKELERİNE GERİ DÖNÜŞÜ

Kendilerinin Suriye’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına uygun kalıcı bir çözüm bulunmasından yana olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti “Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisiyle iş birliği halinde anayasa komitesinin oluşumunun tamamlanmasına, serbest ve adil seçimler yapılması için şartların bir an önce hazırlanmasına önem veriyoruz. Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşü ve ülkenin yeniden inşası ancak bu gelişmelerin ardından daha anlamlı bir şekilde ele alınmaya başlanabilir. Geri dönüş sürecinin gönüllülük esasına göre uluslararası hukuka uygun olarak ve Birleşmiş Milletlerle iş birliği hâlinde yürütülmesi esas olmalıdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kimyasal Silahların Yasaklanması Sözleşmesi’nin 1915’te imzalandığını, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün 1997’de kurulduğunu hatırlatarak, kimyasal silahlarla ilgili tavırlar koymanın doğru ve yerinde olduğunu ifade etti.

Sözlerine “Fakat kimyasal silahlarla ölenlerin, öldürülenlerin sayısına baktığımız zaman, orada 1000-2000-3000-5000 kişiyi görüyoruz, ancak konvansiyonel silahlarla öldürülenlere baktığımız zaman orada on binler, yüzbinler görüyoruz” ifadeleriyle devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi biz konvansiyonel silahlarla öldürülenlere karşı veya öldürenlere karşı tavır almakta gecikiyoruz, ama kimyasal silahlara karşı tavır koyuyoruz. Neticesi ölüm olduktan sonra kullanılan kimyasal olsa ne fark eder, konvansiyonel olsa ne fark eder? Buna karşı bizim bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da bu işi gündeme getirmek suretiyle yeniden bunu güncellemenin, ortaya koymanın, kimyasal, konvansiyonel, buna karşı bir ortak tavır takınmanın ki burada birinci derecede Rusya Federasyonu’na büyük görev düşmekte, zira Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde de Rusya Federasyonu’nun yer alması, böyle bir kararın alınmasının da bana göre neticesini çok daha açık, net hâle getirecektir.”

İDLİB’TE ATEŞKES İLANI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveden çıkacak sonuçların Suriye halkı için hayırlı olması temennisinde bulunarak, İran Cumhurbaşkanı Ruhani’ye gösterdiği misafirperverlik dolayısıyla teşekkür etti.

Toplantı sonrası, 12 maddelik bir sonuç bildirgesi yayınlanacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonraki toplantının Rusya’da yapılacağını ifade etti.

İdlib’te bir ateşkes ilanı yapılmasının bu zirvenin en önemli adımlarından birisi olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Bu sivilleri bu ciddi manada huzurlu kılacaktır, rahatlatacaktır ve bu konuyla ilgili bir adımın atılması ve böyle bir ilanın yapılması, bu zirvenin de zaferi olacaktır diye düşünüyorum.”

Previous ArticleNext Article

Bu Gurur Hepimizin : Milli Muharip Uçak Kaan’dan ilk uçuş Bu Gurur Hepimizin : Milli Muharip Uçak Kaan’dan ilk uçuş için yorumlar kapalı 16

Türk Havacılık Uzay Sanayii tarafından yürütülen, Türkiye’nin en önemli teknoloji projelerinden KAAN’ın uçuşuna yönelik tüm testler tamamlandı. KAAN, bugün ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ’ın kararlılığı ile Gök Vatan’a kavuşan “KAAN” Türkiye Yüzyılı’nın büyük gururlarından biridir.

Bu tarihi uçuşta emeği geçen herkesi ve tüm TUSAS ekibini gönülden tebrik ediyoruz.

Enerji petrol medya Ceo – Mehmet Ali setencioğlu

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bizim her sözümüzün altında, asırlara bedel eser ve hizmetler yatıyor” Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bizim her sözümüzün altında, asırlara bedel eser ve hizmetler yatıyor” için yorumlar kapalı 265895

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon mitinginde yaptığı konuşmada, “Bizim her sözümüzün altında, kısa sürede hayata geçirdiğimiz asırlara bedel eser ve hizmetler yatıyor. Her fırsatta ülkemize kazandırdığımız kalkınma yatırımlarını hatırlatıyoruz ki Türkiye’nin ve şehirlerimizin nereden nereye geldiği unutulmasın” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meydan Parkı’nda düzenlenen Trabzon mitingine katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasına, “Gönlümüzü titretir kemençenin gaydası. Başımızdan eksilmez Trabzon’un sevdası. Sandalım kürek ister ekinim orak ister. Trabzon’u sevmeye kor gibi yürek ister” dizeleriyle başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet, o yürek kimde var? İşte o yürek bizde var. Trabzon’u bilip, görüp de sevmemek mümkün mü? Bu şehir ki tarih boyunca hakkın ve hakikatin sesi, nefesi olmuştur. Bıyığı terlememiş şehzadelerden dünya liderleri cihangirler çıkarmıştır” ifadelerini kullandı.

Trabzon’un sözünü yere düşürmeyen, dostunun başını önüne eğdirmeyen, yoldaşını yarı yolda bırakmayan insanların otağı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kim ne der?” diye düşünmeden, hak bellediği yolda başı dik, alnı açık yürümesini bilen Trabzon ile kucaklaşmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

“TRABZON, SİYASİ HAYATIMIZ BOYUNCA DAİMA YOLDAŞIMIZ OLDU”

Trabzonlulara Mayıs 2023’te yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerindeki ahde vefaları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her iki seçimde de yaklaşık yüzde 65’erlik oy oranlarıyla bizlerin yanında yer alarak Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüze tarihî bir destek verdiniz. Ata toprağı Karadeniz’in lokomotif şehri Trabzon, siyasi hayatımız boyunca daima yoldaşımız oldu. Biz de buradan aldığımız güçle ülkemiz ve milletimiz için ter döktük, çabaladık, nice eserlere, nice hizmetlere imza attık” diye konuştu.

Siyaset yapma tarzını, Karadeniz’in mertliğinden, ataklığından, çalışkanlığından, özgünlüğünden, ilhamla şekillendirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bize göre siyaset, gölgede yürüme, sadece belirli değerlerin istismarıyla mevzi kapma, hak ettiğinden fazlasını almak için her türlü pazarlığa müsait olma yarışı değildir. Karadeniz’den ilhamla yüreğimize nakşettiğimiz siyaset, davamız için hayal kurma, ülkemiz ve milletimiz için vizyon geliştirme, bu uğurda gerektiğinde canı pahasına mücadele etme işidir. Biz, 40 yılı aşkın süredir işte böyle bir siyasi mücadelenin içindeyiz. Allah nasip etti, ülkemizin en büyük şehri İstanbul’da belediye başkanlığı yaptık. Allah nasip etti, parti kurduk, iktidara geldik. Başbakan ve cumhurbaşkanı olarak hükûmetimizin başında ülkemizin hizmetinde bulunduk. Allah nasip etti, yaptığımız işler ve sergilediğimiz duruşla tüm dünyada mazlumların ümidi, mağdurların hamisi olduk. Tüm bu süreç boyunca heyecanımızı, azmimizi, kararlılığımızı hatta yeri geldiğinde öfkemizi daima diri tuttuk. Birileri karamsarlığa sürüklense de biz daima umudun tarafında yer aldık. Birileri başını yere eğse de biz diklenmeden dik duruşumuzdan taviz vermedik. Hayalleri gerçeğe, programları icraata dönüştürmek için çalışırken ülkemiz adına elde ettiğimiz her kazanımla sevindik”

Bu yolda sıkıntılarla da karşılaştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vesayetin oyunlarıyla, terör örgütlerinin saldırılarıyla, darbe girişimleriyle, siyasi ve sosyal kaos çıkarma denemeleriyle ekonomik tuzaklarla boğuşurken yüreğimizin kanadığı anlar oldu ama asla şartlara teslim olmadık” ifadelerini kullandı.

“HEP YA YENİ BİR YOL BULMAYA YA YENİ BİR YOL AÇMAYA GAYRET ETTİK”

Yılgınlığa kapılmadan, geri adım atmayı düşünmeden daha çok çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hep daha ileriye doğru gittik. Hep ya yeni bir yol bulmaya ya yeni bir yol açmaya gayret ettik. Hamdolsun bugün geriye dönüp baktığımızda yüzümüzü kızartacak, başımızı yere yedirecek hiçbir işimizin ve sözümüzün olmadığını görüyoruz. Şayet bir eksiğimiz hatta bir yanlışımız varsa bunu kimsenin yüzümüze vurmasını beklemedik. Kendi öz eleştirimizi kendimiz yaptık. Gerektiğinde eksiklerimizi tamamlama ve hatalarımızı düzeltme erdemiyle milletimizin nezdinde hasbi ve harbi yerimize halel getirmedik” ifadelerini kullandı.

Yeni bir seçimin arifesinde Trabzonluların huzuruna gelip AK Parti ve Cumhur İttifakı için istedikleri desteğin gerisinde böyle bir hikâye olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere şu sözlerle seslendi: “Trabzon, Malazgirt’ten beri ebedi vatanımız olan bu topraklardaki ortak hikâyemize sonuna kadar sahip çıkmaya var mıyız? Trabzon, dün ‘Durmak yok, yola devam’ diyerek 2023 hedeflerini nasıl birlikte hayata geçirdiysek bugün de Türkiye Yüzyılı hayalimizi beraberce gerçeğe dönüştürmeye var mıyız? Trabzon, Türkiye Yüzyılı şehirlerimizi inşa etme mücadelemizin önüne geçmeye, engellemeye, kalkanları, süpürüp atmaya var mıyız?” Alandakilerin, “Evet” cevabı üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim gönüldaşım, ahiretliğim Trabzon’a da zaten böylesi yakışır” dedi.

Her sözlerinin altında, kısa sürede hayata geçirdikleri asırlara bedel eser ve hizmetlerin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ve şehirlerin nereden nereye geldiğinin unutulmaması için her fırsatta ülkeye kazandırdıkları kalkınma yatırımlarını hatırlattıklarını söyledi.

TRABZON’A KAZANDIRILAN ESER VE HİZMETLER

Trabzon’a kazandırdıkları hizmetlere işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Trabzon’a son 21 yılda güncel rakamlarla 191 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Eğitimde 3 bin 84 adet yeni derslik inşa ettik. Şehrimizin ikinci devlet üniversitesi olan Trabzon Üniversitesi’ni faaliyete geçirdik. Gençlik ve sporda, 9 bin 610 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 41 bin seyirci kapasiteli stadyumla birlikte 96 spor tesisini hizmete açtık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal yardımlarda Trabzonlu ihtiyaç sahiplerine toplam 5 milyar lira ödenek aktardıklarını anımsattı.

Sağlıkta, kente 1543 yataklı 19 hastanenin de aralarında olduğu, 58 sağlık tesisi kazandırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı süren 900 yataklı Trabzon Şehir Hastanesi’nin de içinde olduğu 6 sağlık tesisini en kısa sürede tamamlayacaklarını kaydetti.

TOKİ aracılığıyla 8 bin 102 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini, 2 bin 12 konutun yapımını sürdürdüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kentsel dönüşümde, şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 1467 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. İktidara geldiğimizde ilimizde 6 adet atık su arıtma tesisi varken bugün 16 tesisle belediye nüfusunun yüzde 91’ine hizmet veriyoruz. Trabzon’daki 6 millet bahçesi projemizden Akçaabat, Vakfıkebir ve Avni Aker’in ilk etabını tamamladık. Uzungöl ve Çarşıbaşı’nın yapımı, Avni Aker’in ikinci etabının projelendirmesi sürüyor.”

“AVRUPA’NIN EN UZUN ÇİFT TÜP KARAYOLU TÜNELİ ZİGANA’YI HİZMETE AÇTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada, 73 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 267 kilometreye çıkardıklarına işaret ederek, “Trabzon-Gümüşhane arasında inşa ettiğimiz 14,5 kilometre uzunluğuyla Avrupa’nın en uzun çift tüp karayolu tüneli Zigana’yı hizmete açtık. Mevcut yolu 8 kilometre kısaltacak, seyahat süresini ağır tonajlı araçlarda 70 dakika, otomobillerde 10 dakika olmak üzere ortalama 20 dakika kısaltacak Zigana Tüneli’miz tekrar hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

Maliyet bedeli 28 milyar liraya yakın, bünyesindeki tüneller, köprüler ve kavşaklarıyla Trabzon’un çevresini değiştirecek Kanuni Bulvarı ve sahil bağlantı yollarının yapımında sona yaklaştıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşin yüzde 90’ı bitti, inşallah kalanını da bu yıl içinde tamamlıyoruz” dedi.

Trabzon’u Rize ve Giresun’a bağlayan Karadeniz sahil yolunun yanı sıra ilçeler arasındaki ulaşımı sağlayan çok sayıda yolu da inşa ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehrin muhtelif yerlerinde çalışmaları devam eden çok sayıda yol projesini etap etap hizmete alacaklarını söyledi.

Akçaabat, meydan bölgesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, otogar, havalimanı ve Yomra’yı birbirine bağlayacak raylı sistem hattını şehre kazandıracaklarını da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yük ve yolcu taşımacılığının birlikte yapılabileceği 235 kilometre uzunluğundaki Erzincan-Trabzon Hızlı Demiryolu Hattı’yla ilgili etüt ve proje çalışmaları sürüyor. Havalimanımızın kapasitesini ve konforunu artıracak 20 milyar liralık yatırımları yakında sizlerin hizmetine sunuyoruz. Trabzon limanını onardık, yat limanını şehrimize kazandırdık” diye konuştu.

“TRABZON’DAKİ İŞVERENLERE TOPLAM 4 MİLYAR LİRA PRİM TEŞVİKİ VERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’da bir baraj, 3 içme suyu tesisi, 121 taşkın koruma tesisi, bir gölet ve 49 hidroelektrik santral inşa ettiklerine dikkati çekerek, son 21 yılda Trabzon ve ilçelerindeki dere ıslah çalışmalarıyla, 242 yerleşim yeri ve 10 bin dekar araziyi taşkın zararlarından koruduklarını aktardı.

Trabzonlu çiftçilere toplam 34 milyar lira tarımsal hibe ve yatırım desteği verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sanayide, şehrimizde bir yeni Organize Sanayi Bölgesi, bir endüstri bölgesi, bir Teknopark ve iki araştırma geliştirme merkezi kurduk. İstihdamı desteklemek için Trabzon’daki işverenlere toplam 4 milyar lira tutarında prim teşviki verdik. Enerjide, Trabzon ve 11 ilçemize doğalgaz arzı sağladık. Çarşıbaşı ve Tonya’yı da inşallah bu yıl içerisinde doğal gaza kavuşturuyoruz. Görüyorsunuz, ne kadar özetlersek özetleyelim eserlerimiz saymakla bitmiyor.”

Şehre kazandırdıkları eser ve hizmetlere ilişkin videoyu izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart’ta Türkiye Yüzyılı belediyeciliğiyle hem ülkeye hem de şehirlere çok daha fazla eser ve hizmeti kazandıracaklarının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadeniz, AK Parti’yi kurduğumuz ilk günden beri hep olduğu gibi, 31 Mart’ta da sandığa yansıttığı bükülmez çelik misali iradesiyle ülkesine ve şehirlerine sahip çıktığını inşallah gösterecektir. Biz de Samsun’dan başladık, Ordu, Giresun ve bugün de Trabzon… Tüm Karadeniz’i ziyaret ederek sizlerden aldığımız güçle Türkiye’nin 81 vilayetini kucaklama hedefiyle yolumuza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

“KLASİK BELEDİYECİLİĞİN ÇOK ÖTESİNDE BİR STANDART VADEDİYORUZ”

Türkiye’ye son 21 yılda yaptıkları yatırımlar sayesinde merkezi yönetimin temel hizmet alanlarıyla şehirlerde de eser ve hizmet standartlarının çok yükseldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Klasik belediyecilik hizmetleri artık ayırt edici bir vasıf olmaktan çıktı. Gerçi hâlâ bunu bile beceremeyen muhalefet belediyeleri mevcut ama artık onları yok hükmünde kabul ediyoruz. Bundan sonra milletimizin belediye başkanlarından beklediği, şehrini dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girecek Türkiye fotoğrafında nereye yerleştireceğidir. İşte biz Türkiye Yüzyılı şehirleriyle sizlere ileri teknoloji altyapısından, insanımızın hayat kalitesini yükseltecek hizmetlere kadar, klasik belediyeciliğin çok ötesinde bir standart vadediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından AK Parti Trabzon ilçe belediye başkan adayları sahneye tek tek çağrılarak vatandaşlara tanıtıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkan adaylarıyla vatandaşları selamladı.

seers cmp badge