“Din, ilim, ahlak ve adalet bizi millet olarak ayakta tutan taşıyıcı sütunlardır” “Din, ilim, ahlak ve adalet bizi millet olarak ayakta tutan taşıyıcı sütunlardır” için yorumlar kapalı 88054

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, “Nasıl kökleriyle irtibatı kopan bir ağacın ayakta kalması mümkün değilse, medeniyet değerleriyle bağı zayıflayan bir toplumun da varlığını sürdürmesi imkânsızdır. Din, ilim, ahlak ve adalet bizi millet olarak ayakta tutan taşıyıcı sütunlardır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle düzenlenen törene katıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Konuşmasının başında Batman’daki terör saldırısında şehit olan yedi askerin ruhu için davetlileri Fatiha okumaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerine karşı mücadeleyi aksatmadan kararlılıkla sürdürdüklerini ve sürdüreceklerini kaydetti. Şehit ve gazilerin kanlarının yerde kalmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu gelişmeler hırsımızı da, özellikle düşmanımıza olan kinimizi fazlasıyla artırmaktadır” dedi.

“DİYANET CAMİASI, DÜNYANIN ZOR BÖLGELERİNDEKİ MAĞDURLARIN DA ELİNDEN TUTUYOR”

“Camiler ve Din Görevlileri Haftası” münasebetiyle, hocaları Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde misafir etmekten mutluluk duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi okudukları salâ ve ezanlarla milleti darbeye karşı kıyama çağıran tüm din görevlilerine şükranlarını sundu.

Diyanet camiasının, 140 bini aşkın personeliyle ülkedeki hizmetlerinin yanı sıra dünyanın en zor bölgelerinde mazlum ve mağdurların elinden tuttuğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine bu camianın bayramlarda ihtiyaç sahiplerinin bayram sevinci yaşamasına vesile olduğunu, dünyanın pek çok yerinde Müslüman azınlıkların çocuklarına sağladığı burslarla eğitim imkânı sunduğunu hatırlattı.

“CAMİLERİN KAPISI HER ZAMAN AÇIK OLMALI”

Bu ülkede inancın yaşanması ve yaşatılmasında neden başarısız olunduğu konusunda din görevlilerinden kendilerini gözden geçirmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, din görevlilerin gönüllerin fatihi olması, arkalarındaki cemaat sayısının azlığı konusu üzerinde durması ve bunu düşünmesi gerektiğini dile getirdi. İmamlardan, “Camilerin kapılarının beş vakit namaz dışında kapatılmalı mı?” sorusunu da gündemlerine almasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yoğun olarak ziyaret edilen tarihî ve büyük camilerin dışındaki bütün camilerin kapılarının da açık olması gerektiğini vurguladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, camilere olan teveccühü artırmak, camiinin önemine dikkat çekmek için uzun süredir gayret gösterdiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlığın; çocukların ve kadınların camilere olan ilgisini artırmayı hedefleyen etkinliklerini memnuniyetle takip ettiğini söyledi.

“ÇOCUK VE KADINLARIN CAMİLERİMİZE OLAN İLGİSİNİ ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

Yaygın ve yanlış kanıların ortadan kaldırılarak, kadınların camilere daha çok gidebilmesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım, bunu başta Diyanet İşleri Başkanımın yürütmesi lazım. Ve bunları aşacağız” dedi. Kadınları camilerden uzaklaştıranların da bunu neden yaptıklarının farkında olmadığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çocuklarımızın ayaklarını camilere alıştıracağız, hanımların aynı şekilde ayaklarını camilerimize alıştıracağız. Ve böylece cami Müslümanların cem olduğu yerdir, bunu bu şekilde ilan edeceğiz” sözlerine yer verdi.

Bu yılki Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın temasının; “Camiler ve Din Hizmetine Adanmış Ömürler” olarak belirlenmesini önemli bulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatlarını İslam’ın anlaşılması, anlatılması ve yaşanması için harcayan örnek şahsiyetlerin hem din görevlilerine hem de millete ilham kaynağı olacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet olarak, Allah ve ahlak demenin yasak olduğu dönemlerde hayatlarını irşat ve tebliğ çalışmalarına vakfeden, Kur’an öğreten, öğrenci yetiştiren, insanlarımıza dinini anlatan o özveri abidelerine çok büyük bir vefa borcumuz olduğunu düşüyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkenin, ezanın “Allahuekber” nidalarına hasret kaldığı, tren yolculuklarında ve ahırlarda gizli saklı bir şekilde Kur’an-ı Kerim öğretildiği dönemlere şahit olduğunu söyledi ve sözlerinin devamında şunları ekledi: “Milletin cenazesini yıkayacak gassal dahi bulamadığı, yazdığı kitaplardan dolayı âlimlerimizin darağacına gönderildiği utanç sahnelerine şahitlik ettik. Başörtüsü taktığı için evlatlarımızın üniversite kapılarından geri çevrildiği; sakalı, sarığı, dış görünüşü sebebiyle insanlarımızın tahkikata uğradığı, imam hatip okullarının kapılarına kilit vurulduğu sahneleri gördük. Ama şimdi çıkmış bakıyorsun ezandan bahsediyor, Kur’an’dan bahsediyor. Ya sen ne anlarsın ezandan, ne anlarsın Kur’an’dan. Dürüst ol, samimi ol. Sadece milleti aldatmak için çıkıp da işte bir taraftan ‘ezan’ diyeceksin, bir taraftan ‘Kur’an’ diyeceksin. Evet, gene diyorum, gene diyeceğim; onunla onu bir araya getirme. Böyle zaman zaman cenaze namazlarında görünmek suretiyle de kalkıp bu milleti aldatmaya kalkma. Zira bu millet artık o mazideki dönemde değil, onlar geride kaldı, o tarih oldu. Uyanan bir milletimiz var.”

“İNSANLARIMIZIN İNANCIYLA OLAN BAĞINI KORUMAK İÇİN BÜYÜK MÜCADELELER VERİLDİ”

Geçmişte, milletin inancının ülkenin kimi idarecileri tarafından gerilik emaresi ve irtica olarak kabul edildiği, camilerin ahıra çevrildiği, satıldığı veya kapısına zincir vurulduğu dönemlerin yaşandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bu dönemlerde insanımızın inancıyla bağını korumak için âlimlerimiz, ilim-irfan ehli hocalarımız gerçekten büyük mücadeleler verdiler” diye ekledi.

Bu âlimlerin örnek hayatlarının bugünkü din görevlileri için ilham kaynağı olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, din görevlilerine hitaben, “Sizlerden bugünlere ulaşmamızı sağlayan bu âlimlerimizin fedakârlığını, cesaret ve gayretini kendinize rehber kılarak çalışmalarınıza devam etmenizi rica ediyorum” dedi.

Nasıl kökleriyle irtibatı kopan bir ağacın ayakta kalması mümkün değilse, medeniyet değerleriyle bağı zayıflayan bir toplumun da varlığını sürdürmesinin imkânsız olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Din, ilim, ahlak ve adalet bizi millet olarak ayakta tutan taşıyıcı sütunlardır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Biz, Avrupa’dan Afrika’ya kadar cenk meydanlarını ‘Allah Allah’ nidalarıyla inletmiş bir ecdadın torunlarıyız. Biz, Kudüs’e, Mekke ve Medine’ye hizmetkârlık yapmayı en büyük paye gören, şeref kabul eden bir milletin mensuplarıyız. Bu anlayışla, şimdiye kadar ne içeriden, ne de dışarıdan namahrem ellerin inancımıza kast etmesine müsaade etmedik.”

En zor zamanlarda bile bu milletin; ezanına, bayrağına, mukaddes kitabına ve şehit kanlarıyla sulanmış vatanına sahip çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu milletin aynı zamanda komşularından başlayarak tüm İslam dünyasının dertleriyle, sıkıntılarıyla da hemhal olduğunu vurguladı.

“OSMANLI ÇINARININ GÖLGESİNDE TÜM MÜSLÜMANLAR HUZUR BULDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: “Osmanlı çınarının gölgesinde sadece kendi tebaası değil, dünyanın dört bir ucundaki milyonlarca Müslüman da huzur buldu, emniyet buldu, güven buldu. Bu çınarın müşfik kolları, çöküş döneminde dahi, her türlü imkânı zorlayarak sınır ve mesafe tanımadan mazlumlara sahip çıktı. Ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz bu değerleri bugün de baş tacı ediyoruz. Bizi biz yapan, Türk Milleti’ni yüzyıllardır dimdik ayakta tutan hasletlerin bunlar olduğunu da çok iyi biliyoruz.”

Son yıllarda şartların iyileşmesine rağmen, yaşanan modernleşme ile dini hassasiyetlerin ve geleneklerin örselendiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece beşeri ve sosyal ilişkilerimiz değil, dini yaşantımız da bu süreçten etkileniyor. Dünyevileşme, toplumdaki manevi yarıkları daha da derinleştiriyor” ifadelerini kullandı.

“FETÖ VE DEAŞ GİBİ YAPILARIN TOPLUMA SİRAYET EDEBİLMESİNİN NEDENİ MANEVİ BOŞLUKLARDIR”

Cami cemaatinin yaş ortalamasının arttığına ve sayısal olarak da azaldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, modernleşmenin getirdiği dünyevileşmenin ve camilerin de yeni şartlara adapte olamamasının, böyle bir manzarayı ortaya çıkardığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ ve DEAŞ gibi yapıların topluma sirayet edebilmesinin nedeni de yine manevi boşlukların ilgili kurumlarımız tarafından doldurulamamasıdır. Şayet gençler, yaşadıkları savrulmaların çözümünü hemen yanı başındaki camide değil de başka yerlerde arıyorsa, ortada yanlış giden bir şey var demektir” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Camiler, Yüce Rabbimizin ‘el-Câmî’ esmasının yeryüzündeki tecellisidir. Camilerimiz, tevhidin olduğu kadar vahdetin, birlik ve beraberliğin de timsalidir. Camiler, minberi ve kürsüsüyle, ilim ve ahlak, marifet ve hikmet derslerinin verildiği ilim merkezleridir. Dikkat ediniz Buhara’dan Saraybosna’ya kadar Müslümanların kurduğu ya da geliştirdiği her şehirde mutlaka çarşı ve cami vardır. Hatta Anadolu’da 5-10 haneden başlayan en küçük köylerde dahi mutlaka cami bulunur. Medine’den beri, Mescidi Nebevi’nin inşasından beri İslam toplumlarında camiler hayatın merkez noktasındadır.”

“CAMİ MERKEZLİ BİR HAYATI ÖZENDİRMEMİZ GEREKİYOR”

Camileri sadece namaz kılınan bir ibadet mekânına dönüştürmenin, ona yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açık söylüyorum: çocuklarımızın neşesiyle, gençlerimizin heyecanıyla, piri fanilerimizin tecrübesiyle, kadınlarımızın nezaket ve becerisiyle dolmayan bir cami, benim gözümde boştur” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geleceğin inşasında, dün olduğu gibi bugün de cami merkezli bir hayatın özendirilmesi ve teşvik edilmesi gerektiğine işaret etti.

Bu süreçte en büyük görevin, din görevlilerine düştüğünü sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İmamlık, müezzinlik, Kur’an kursu öğreticiliği, vaizlik veya müftülük sadece ücreti mukabili yapılacak meslekler değildir. Bu meslekler her şeyden önce gönül işidir, sevda işidir, fedakârlık işidir. Öncelikle Hakk’ın rızası gözetilmeden bu görevler icra olunamaz” diye konuştu.

Namaz kıldırmak için cemaatinin önüne geçen her imamın, sadece o namazın değil, arkasında saf tutan insanların diğer sıkıntılarını, dertlerini da üstlendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, namaz kıldırmakla din görevlisinin sorumluluğunun bitmediğini, bilakis hayata dair diğer sorumluluklarının başladığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mahalledeki mağdurların, aileler arasındaki sorunların, gençlerin yaşadığı sıkıntı ve bunalımların, herkesten önce o mahallenin cami görevlisinin meşguliyet alanına girdiğini belirterek, “İmam kardeşim, cemaati ile hemhal olmalı, onlara dert ortaklığı etmelidir. Nasıl imame tesbihin tanelerini bir arada tutuyorsa, imam kardeşlerimiz mahallesini, müftülerimiz de ilini ve ilçesini bir arada tutmalıdır” diye ekledi.

“VAAZ VE HUTBE DİLİ GENÇLERİMİZİN ANLAYACAĞI ŞEKİLDE GÜNCELLENMELİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Vaaz ve hutbe dilimizin gençlerimizin anlayacağı şekilde güncellenmesi, yenilenmesi, daha rafine hâle getirilmesi gerekiyor. Bunun yanında din görevlilerimiz ne surette olursa olsun ötekileştirici, insanımızın bir kesimini dışlayıcı ifadelerden uzak durmalıdır.”

Türkiye’de senelerce mezhep, meşrep ve etnik temelli kavgalar yaşandığını ve birilerinin aradaki farklılıkları kaşıyarak; insanları birbirine düşürmeye, komşuyu komşuya kırdırmaya çalıştığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1970’lerin sonunda kimi şehirlerimizde bu projeler maalesef başarılı da oldu. Müslüman aynı delikten ikinci kez ısırılmaz. Bizler de o acı günlerin, o karanlık günlerin tekrar yaşanmasına müsaade edemeyiz. Bu konuda da siz kardeşlerime önemli görevler düşüyor” dedi.

“TÜM KAMU GÖREVLİLERİ SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINI DİKKATLİ KULLANMALI”

Son yıllarda pek çok provokasyonun sosyal medya üzerinden yapıldığına değinerek, tüm kamu görevlilerinin bu mecraları son derece dikkatli kullanmaları gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle diyanet personelinin, kendilerini sosyal medyanın girdabına kaptırmamaları gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan din görevlilerine, “Sizler, üstelendiğiniz sorumluluk gereği herkesten daha fazla titiz olmalı, dikkatli olmalısınız. Camilerimizi kötülemek, din görevlilerimize kara çalmak için fırsat kollayanlara, bekledikleri fırsatı vermemeliyiz” tavsiyelerinde bulundu.

Din görevlilerinden; millete öncülük, rehberlik etmelerini beklediğini, insanların derdi, sıkıntısı ve sevinciyle hemhal olmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yönde yapacakları çalışmalarda tüm imkânlarla kendilerinin yanında olmayı sürdüreceklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tüm mensuplarına hizmetleri için teşekkür ederek ve kendilerinin Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı tebrik ederek tamamladı.

Previous ArticleNext Article

Bu Gurur Hepimizin : Milli Muharip Uçak Kaan’dan ilk uçuş Bu Gurur Hepimizin : Milli Muharip Uçak Kaan’dan ilk uçuş için yorumlar kapalı 16

Türk Havacılık Uzay Sanayii tarafından yürütülen, Türkiye’nin en önemli teknoloji projelerinden KAAN’ın uçuşuna yönelik tüm testler tamamlandı. KAAN, bugün ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ’ın kararlılığı ile Gök Vatan’a kavuşan “KAAN” Türkiye Yüzyılı’nın büyük gururlarından biridir.

Bu tarihi uçuşta emeği geçen herkesi ve tüm TUSAS ekibini gönülden tebrik ediyoruz.

Enerji petrol medya Ceo – Mehmet Ali setencioğlu

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bizim her sözümüzün altında, asırlara bedel eser ve hizmetler yatıyor” Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bizim her sözümüzün altında, asırlara bedel eser ve hizmetler yatıyor” için yorumlar kapalı 265895

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon mitinginde yaptığı konuşmada, “Bizim her sözümüzün altında, kısa sürede hayata geçirdiğimiz asırlara bedel eser ve hizmetler yatıyor. Her fırsatta ülkemize kazandırdığımız kalkınma yatırımlarını hatırlatıyoruz ki Türkiye’nin ve şehirlerimizin nereden nereye geldiği unutulmasın” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meydan Parkı’nda düzenlenen Trabzon mitingine katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasına, “Gönlümüzü titretir kemençenin gaydası. Başımızdan eksilmez Trabzon’un sevdası. Sandalım kürek ister ekinim orak ister. Trabzon’u sevmeye kor gibi yürek ister” dizeleriyle başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet, o yürek kimde var? İşte o yürek bizde var. Trabzon’u bilip, görüp de sevmemek mümkün mü? Bu şehir ki tarih boyunca hakkın ve hakikatin sesi, nefesi olmuştur. Bıyığı terlememiş şehzadelerden dünya liderleri cihangirler çıkarmıştır” ifadelerini kullandı.

Trabzon’un sözünü yere düşürmeyen, dostunun başını önüne eğdirmeyen, yoldaşını yarı yolda bırakmayan insanların otağı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kim ne der?” diye düşünmeden, hak bellediği yolda başı dik, alnı açık yürümesini bilen Trabzon ile kucaklaşmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

“TRABZON, SİYASİ HAYATIMIZ BOYUNCA DAİMA YOLDAŞIMIZ OLDU”

Trabzonlulara Mayıs 2023’te yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerindeki ahde vefaları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her iki seçimde de yaklaşık yüzde 65’erlik oy oranlarıyla bizlerin yanında yer alarak Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüze tarihî bir destek verdiniz. Ata toprağı Karadeniz’in lokomotif şehri Trabzon, siyasi hayatımız boyunca daima yoldaşımız oldu. Biz de buradan aldığımız güçle ülkemiz ve milletimiz için ter döktük, çabaladık, nice eserlere, nice hizmetlere imza attık” diye konuştu.

Siyaset yapma tarzını, Karadeniz’in mertliğinden, ataklığından, çalışkanlığından, özgünlüğünden, ilhamla şekillendirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bize göre siyaset, gölgede yürüme, sadece belirli değerlerin istismarıyla mevzi kapma, hak ettiğinden fazlasını almak için her türlü pazarlığa müsait olma yarışı değildir. Karadeniz’den ilhamla yüreğimize nakşettiğimiz siyaset, davamız için hayal kurma, ülkemiz ve milletimiz için vizyon geliştirme, bu uğurda gerektiğinde canı pahasına mücadele etme işidir. Biz, 40 yılı aşkın süredir işte böyle bir siyasi mücadelenin içindeyiz. Allah nasip etti, ülkemizin en büyük şehri İstanbul’da belediye başkanlığı yaptık. Allah nasip etti, parti kurduk, iktidara geldik. Başbakan ve cumhurbaşkanı olarak hükûmetimizin başında ülkemizin hizmetinde bulunduk. Allah nasip etti, yaptığımız işler ve sergilediğimiz duruşla tüm dünyada mazlumların ümidi, mağdurların hamisi olduk. Tüm bu süreç boyunca heyecanımızı, azmimizi, kararlılığımızı hatta yeri geldiğinde öfkemizi daima diri tuttuk. Birileri karamsarlığa sürüklense de biz daima umudun tarafında yer aldık. Birileri başını yere eğse de biz diklenmeden dik duruşumuzdan taviz vermedik. Hayalleri gerçeğe, programları icraata dönüştürmek için çalışırken ülkemiz adına elde ettiğimiz her kazanımla sevindik”

Bu yolda sıkıntılarla da karşılaştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vesayetin oyunlarıyla, terör örgütlerinin saldırılarıyla, darbe girişimleriyle, siyasi ve sosyal kaos çıkarma denemeleriyle ekonomik tuzaklarla boğuşurken yüreğimizin kanadığı anlar oldu ama asla şartlara teslim olmadık” ifadelerini kullandı.

“HEP YA YENİ BİR YOL BULMAYA YA YENİ BİR YOL AÇMAYA GAYRET ETTİK”

Yılgınlığa kapılmadan, geri adım atmayı düşünmeden daha çok çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hep daha ileriye doğru gittik. Hep ya yeni bir yol bulmaya ya yeni bir yol açmaya gayret ettik. Hamdolsun bugün geriye dönüp baktığımızda yüzümüzü kızartacak, başımızı yere yedirecek hiçbir işimizin ve sözümüzün olmadığını görüyoruz. Şayet bir eksiğimiz hatta bir yanlışımız varsa bunu kimsenin yüzümüze vurmasını beklemedik. Kendi öz eleştirimizi kendimiz yaptık. Gerektiğinde eksiklerimizi tamamlama ve hatalarımızı düzeltme erdemiyle milletimizin nezdinde hasbi ve harbi yerimize halel getirmedik” ifadelerini kullandı.

Yeni bir seçimin arifesinde Trabzonluların huzuruna gelip AK Parti ve Cumhur İttifakı için istedikleri desteğin gerisinde böyle bir hikâye olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere şu sözlerle seslendi: “Trabzon, Malazgirt’ten beri ebedi vatanımız olan bu topraklardaki ortak hikâyemize sonuna kadar sahip çıkmaya var mıyız? Trabzon, dün ‘Durmak yok, yola devam’ diyerek 2023 hedeflerini nasıl birlikte hayata geçirdiysek bugün de Türkiye Yüzyılı hayalimizi beraberce gerçeğe dönüştürmeye var mıyız? Trabzon, Türkiye Yüzyılı şehirlerimizi inşa etme mücadelemizin önüne geçmeye, engellemeye, kalkanları, süpürüp atmaya var mıyız?” Alandakilerin, “Evet” cevabı üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim gönüldaşım, ahiretliğim Trabzon’a da zaten böylesi yakışır” dedi.

Her sözlerinin altında, kısa sürede hayata geçirdikleri asırlara bedel eser ve hizmetlerin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ve şehirlerin nereden nereye geldiğinin unutulmaması için her fırsatta ülkeye kazandırdıkları kalkınma yatırımlarını hatırlattıklarını söyledi.

TRABZON’A KAZANDIRILAN ESER VE HİZMETLER

Trabzon’a kazandırdıkları hizmetlere işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Trabzon’a son 21 yılda güncel rakamlarla 191 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Eğitimde 3 bin 84 adet yeni derslik inşa ettik. Şehrimizin ikinci devlet üniversitesi olan Trabzon Üniversitesi’ni faaliyete geçirdik. Gençlik ve sporda, 9 bin 610 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 41 bin seyirci kapasiteli stadyumla birlikte 96 spor tesisini hizmete açtık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal yardımlarda Trabzonlu ihtiyaç sahiplerine toplam 5 milyar lira ödenek aktardıklarını anımsattı.

Sağlıkta, kente 1543 yataklı 19 hastanenin de aralarında olduğu, 58 sağlık tesisi kazandırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı süren 900 yataklı Trabzon Şehir Hastanesi’nin de içinde olduğu 6 sağlık tesisini en kısa sürede tamamlayacaklarını kaydetti.

TOKİ aracılığıyla 8 bin 102 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini, 2 bin 12 konutun yapımını sürdürdüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kentsel dönüşümde, şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 1467 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. İktidara geldiğimizde ilimizde 6 adet atık su arıtma tesisi varken bugün 16 tesisle belediye nüfusunun yüzde 91’ine hizmet veriyoruz. Trabzon’daki 6 millet bahçesi projemizden Akçaabat, Vakfıkebir ve Avni Aker’in ilk etabını tamamladık. Uzungöl ve Çarşıbaşı’nın yapımı, Avni Aker’in ikinci etabının projelendirmesi sürüyor.”

“AVRUPA’NIN EN UZUN ÇİFT TÜP KARAYOLU TÜNELİ ZİGANA’YI HİZMETE AÇTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada, 73 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 267 kilometreye çıkardıklarına işaret ederek, “Trabzon-Gümüşhane arasında inşa ettiğimiz 14,5 kilometre uzunluğuyla Avrupa’nın en uzun çift tüp karayolu tüneli Zigana’yı hizmete açtık. Mevcut yolu 8 kilometre kısaltacak, seyahat süresini ağır tonajlı araçlarda 70 dakika, otomobillerde 10 dakika olmak üzere ortalama 20 dakika kısaltacak Zigana Tüneli’miz tekrar hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

Maliyet bedeli 28 milyar liraya yakın, bünyesindeki tüneller, köprüler ve kavşaklarıyla Trabzon’un çevresini değiştirecek Kanuni Bulvarı ve sahil bağlantı yollarının yapımında sona yaklaştıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşin yüzde 90’ı bitti, inşallah kalanını da bu yıl içinde tamamlıyoruz” dedi.

Trabzon’u Rize ve Giresun’a bağlayan Karadeniz sahil yolunun yanı sıra ilçeler arasındaki ulaşımı sağlayan çok sayıda yolu da inşa ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehrin muhtelif yerlerinde çalışmaları devam eden çok sayıda yol projesini etap etap hizmete alacaklarını söyledi.

Akçaabat, meydan bölgesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, otogar, havalimanı ve Yomra’yı birbirine bağlayacak raylı sistem hattını şehre kazandıracaklarını da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yük ve yolcu taşımacılığının birlikte yapılabileceği 235 kilometre uzunluğundaki Erzincan-Trabzon Hızlı Demiryolu Hattı’yla ilgili etüt ve proje çalışmaları sürüyor. Havalimanımızın kapasitesini ve konforunu artıracak 20 milyar liralık yatırımları yakında sizlerin hizmetine sunuyoruz. Trabzon limanını onardık, yat limanını şehrimize kazandırdık” diye konuştu.

“TRABZON’DAKİ İŞVERENLERE TOPLAM 4 MİLYAR LİRA PRİM TEŞVİKİ VERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’da bir baraj, 3 içme suyu tesisi, 121 taşkın koruma tesisi, bir gölet ve 49 hidroelektrik santral inşa ettiklerine dikkati çekerek, son 21 yılda Trabzon ve ilçelerindeki dere ıslah çalışmalarıyla, 242 yerleşim yeri ve 10 bin dekar araziyi taşkın zararlarından koruduklarını aktardı.

Trabzonlu çiftçilere toplam 34 milyar lira tarımsal hibe ve yatırım desteği verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sanayide, şehrimizde bir yeni Organize Sanayi Bölgesi, bir endüstri bölgesi, bir Teknopark ve iki araştırma geliştirme merkezi kurduk. İstihdamı desteklemek için Trabzon’daki işverenlere toplam 4 milyar lira tutarında prim teşviki verdik. Enerjide, Trabzon ve 11 ilçemize doğalgaz arzı sağladık. Çarşıbaşı ve Tonya’yı da inşallah bu yıl içerisinde doğal gaza kavuşturuyoruz. Görüyorsunuz, ne kadar özetlersek özetleyelim eserlerimiz saymakla bitmiyor.”

Şehre kazandırdıkları eser ve hizmetlere ilişkin videoyu izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart’ta Türkiye Yüzyılı belediyeciliğiyle hem ülkeye hem de şehirlere çok daha fazla eser ve hizmeti kazandıracaklarının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadeniz, AK Parti’yi kurduğumuz ilk günden beri hep olduğu gibi, 31 Mart’ta da sandığa yansıttığı bükülmez çelik misali iradesiyle ülkesine ve şehirlerine sahip çıktığını inşallah gösterecektir. Biz de Samsun’dan başladık, Ordu, Giresun ve bugün de Trabzon… Tüm Karadeniz’i ziyaret ederek sizlerden aldığımız güçle Türkiye’nin 81 vilayetini kucaklama hedefiyle yolumuza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

“KLASİK BELEDİYECİLİĞİN ÇOK ÖTESİNDE BİR STANDART VADEDİYORUZ”

Türkiye’ye son 21 yılda yaptıkları yatırımlar sayesinde merkezi yönetimin temel hizmet alanlarıyla şehirlerde de eser ve hizmet standartlarının çok yükseldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Klasik belediyecilik hizmetleri artık ayırt edici bir vasıf olmaktan çıktı. Gerçi hâlâ bunu bile beceremeyen muhalefet belediyeleri mevcut ama artık onları yok hükmünde kabul ediyoruz. Bundan sonra milletimizin belediye başkanlarından beklediği, şehrini dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girecek Türkiye fotoğrafında nereye yerleştireceğidir. İşte biz Türkiye Yüzyılı şehirleriyle sizlere ileri teknoloji altyapısından, insanımızın hayat kalitesini yükseltecek hizmetlere kadar, klasik belediyeciliğin çok ötesinde bir standart vadediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından AK Parti Trabzon ilçe belediye başkan adayları sahneye tek tek çağrılarak vatandaşlara tanıtıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkan adaylarıyla vatandaşları selamladı.

seers cmp badge