Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türkiye’nin geleceğinde terör örgütlerine kapı kulluğu yapanlara yer yoktur” Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türkiye’nin geleceğinde terör örgütlerine kapı kulluğu yapanlara yer yoktur” için yorumlar kapalı 92004

Isparta’da yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin geleceğinde terör örgütlerine ve bu örgütlere kapı kulluğu yapan hiç kimseye yer yoktur. Ülkemizin 81 vilayetinde hizmet için, kalkınma için, yol, köprü, okul yapılması için devlete ödenen vergilerin çukurlara gömülmesine, dağlara saçılmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Isparta’da yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin toplu açılış törenine katıldı. Hükûmet Meydanında gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına 24 Haziran seçimlerinde kendisine yüzde 58,7 oy oranıyla destek veren Ispartalılara teşekkür ederek başladı. 24 Haziran’da ülkesine, devletine ve istikbaline sahip çıkan Isparta’nın mahalli idareler seçimlerinde de tavrını yine hizmetten, projeden, eser siyasetinden yana koyacağına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Isparta’ya kazandırılan eserlerin açılışıyla birlikte 4 bin 083 uzman erbaşın bröve takma merasimleri için Isparta’da bulunduklarını söyleyerek, “Bugün mezun olan aslanların özgüvenini, disiplinini, cesaretini görünce Türkiye’nin Cumhurbaşkanı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Başkomutanı olarak gerçekten büyük bir gurur duydum. Isparta’da yetişen bu uzman erbaşlarımızın da katılımlarıyla yurt içinde ve yurt dışında birbirinden başarılı operasyonlara imza atan bu birliklerimizin daha da güçleneceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

“BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ TARİHİNİN EN BÜYÜK HEZİMETİNİ YAŞIYOR”

Güvenlik kuvvetlerinin atılan kararlı adımlar sayesinde; Cerablus’tan El Bab’a, Afrin’den Irak’ın kuzeyine, Cudi’den Gabar’a kadar çok zor coğrafyalarda terör örgütlerine kan kusturduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında, “Bilhassa bölücü terör örgütü tarihinin en büyük hezimetini yaşıyor. Telsiz konuşmalarından ne tür yılgınlık ne tür bir yenilmişlik duygusu içinde olduklarını gayet iyi biliyoruz. Saha hâkimiyeti de psikolojik üstünlük de şu an hiç olmadığı kadar güvenlik birimlerimizin eline geçti” dedi.

“BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BİR DAHA MİLLETİMİZE MUSALLAT OLMAMASI İÇİN HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan terör örgütünün hendek açma stratejisine değinerek “Ne yaptılar? Kanallar açtılar, öyle mi? O kanallara bunları gömdük mü? Gömdük. Şimdi de Münbiç’te kanallar açıyorlar, bu ne demektir biliyor musunuz? ‘Evet, biz mezarı hazırladık, gelin defin merasimini yapın.’ Oraya da gidilecek, oraya da gidilecek. Niye? Çünkü bize söz verdiler, 90 günde burayı terk edeceğiz dediler, terk etmediler, gereği yapılacak. Bölgedeki vatandaşlarımız üzerinde artık örgütün baskısı ve zulmü neredeyse kalmadı. Vatandaşlarımız yerine Kandil’deki terör baronlarına hizmet eden belediyelerden akan musluklar da tamamen kesildi. Görevlendirdiğimiz kayyumlar sayesinde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki kardeşlerimiz uzun yıllar sonra belediyelerde hizmetle, yatırımla tanıştı” dedi.

Daha iki üç yıl öncesine kadar bölücü örgütün hendek ve çukur zulmüne maruz kalan ilçelerde bugün huzurun, emniyetin, refahın kalkınmanın olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hem turizmde hem altyapı yatırımlarında bu şehirlerimizde çok ciddi bir hareketlenme var. İnşallah önümüzdeki dönemde de bu hamlelerimizi sürdüreceğiz. Bölücü terör örgütünün bir daha milletimize musallat olmaması için her türlü tedbiri aldık, alıyoruz ve alacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin geleceğinde terör örgütlerine ve bu örgütlere kapı kulluğu yapan hiç kimseye yer yoktur. Bölücü örgütün belediye başkanı tayin etmesine de, belediye imkânlarının şehir eşkıyalarına peşkeş çekilmesine de asla tahammülümüz olamaz. Ülkemizin 81 vilayetinde hizmet için, kalkınma için, yol, köprü, okul yapılması için devlete ödenen vergilerin çukurlara gömülmesine, dağlara saçılmasına müsaade etmeyeceğiz.”

“TASARRUF POLİTİKALARIMIZDAN VE BÜTÇE DİSİPLİNİMİZDEN KESİNLİKLE TAVİZ VERMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında Türkiye’nin son dönemde maruz kaldığı saldırılara değinerek onlardan netice alamayınca Türkiye’yi bu kez ekonomi üzerinden sınamaya, direncini test etmeye kalktıklarını, ancak bu sefer de amaçlarına ulaşamadıklarını belirtti. Piyasanın ilk dalgayı atlattıktan sonra yeniden toparlanmaya başladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz de aldığımız tedbirlerle bu süreci hızlandırdık. Şimdi bir taraftan kamu bütçesine ilave yük oluşturan alanlardaki açıkları kapatıyor, diğer taraftan da reel sektörümüzün çarklarının dönmesini hızlandıracak uygulamaları devreye alıyoruz. Önümüzdeki dönemde kalkınmadan, istihdam, sosyal yardımlardan taviz vermediğimiz gibi, tasarruf politikalarımızdan ve bütçe disiplinimizden de kesinlikle taviz vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

“BUNLARIN TARİHİ SİYASETTE BASKI VE ZULÜM, EKONOMİDE İSE YOKLUK, YOKSULLUK, KITLIK TARİHİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her dönemin vatanperverleri olduğu gibi, fırsatçıları da olduğunu vurgulayarak ana muhalefet partisi liderini eleştirdi. Bu süreç içerisinde en ufak bir dalgalanmayı ranta çevirmek için pusuda bekleyen simsarlara rastlanabildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üç kuruş daha fazla kazanmak için ahlakını, erdemini, karakterini tezgâha koyan şahsiyet fukaraları olabiliyor. Kimisi bunu döviz kurunu bahane ederek etiketler üzerinden yapıyor, kimisi de millete meclis kürsülerinden karamsarlık pompalayarak yapıyor. Bir tarafta istiklal ve istikbali için gerektiğinde canını hiçe sayan vatanperver bir milletimiz var, diğer tarafta ise ülkemizin her meselesini istismar etmeyi alışkanlık hâline getirmiş bir ana muhalefetimiz var. Herkesin gözü önünde yaşanan bir hadiseyi siyasi rant devşirmek için eğip büken, Ispartalı kardeşlerimizin değimiyle, memleketin üzerine acı sakız gibi yapışan bir ana muhalefete sahibiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkeyi senelerce IMF kapılarında süründürenler sanki kendileri değilmiş gibi sabah akşam ahkâm kesiyorlar” sözleriyle devam ettiği konuşmasında şunları kaydetti: “Türkiye’nin millî ekonomi hamlesini daha emekli safhasında boğanlar sanki başkalarıymış gibi, bizim projelerimize dil uzatıyorlar. Geçmişlerindeki ekonomik mandacılık lekesini temizlemek yerine, bir de utanmadan bize ekonomik bağımsızlık dersi vermeye yelteniyorlar. Uyguladıkları politikalarla bu ülkeyi senelerce Batılı devletlerin sanayi ve teknoloji çöplüğüne çevirenler bunlardan başkası değildir. Türkiye’nin kendi imkânlarıyla kalkınma çabalarına ket vuranlar da yine bunlardır. Bunların tarihi siyasette baskı ve zulüm, ekonomide ise yokluk, yoksulluk, kıtlık tarihidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin tarihinin kimi zaman Mussolini’nin faşist rejimine selam göndermelerle, kimi zaman Nazi Almanya’sına övgülerle, kimi zaman da Amerikan bayrağıyla poz vermelerle dolu olduğuna dikkat çekerek “Daha da ilginci, bu utanç sahnelerinden değil de utanç sahneleriyle dolu tarihlerinin yüzlerine vurulmasından rahatsız oluyorlar” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Ana muhalefet partisi henüz tek parti dönemindeki jakoben geçmişiyle yüzleşebilmiş değildir. Merhum Menderes ve iki bakanını idama götüren 1960 darbesindeki rolleri konusunda da hiçbir özeleştiri yapamamışlardır. Bunları yapmayanların millî kalkınma hamlemizi kesintiye uğratan sabotajlarından, ülkemizi IMF kapılarına muhtaç eden ekonomik mandacılıklarından utanmalarını beklemek beyhudededir. Kimi zaman hamasetle, kimi zaman ucuz antiemperyalist söylemlerle, eline güç geçince de baskı, tehdit ve şantajla bu kirli geçmişlerini unutturabileceklerini düşünüyorlar. Ama biz, kimisi ihanet, kimisi gaflet, kimisi de tam bir basiretsizlik örneği olan bu utanç verici geçmişi asla unutturmayacağız. Ana Muhalefet Partisi kendi tarihiyle yüzleşene kadar ipliklerini pazara çıkarmaya devam edeceğiz. Milletimize yaşattıkları acıların, zulümlerin, sıkıntıların hesabını sormadan bunların yakasını bırakmayacağız.”

“ÜLKEMİZ TÜM ENGELLEME ÇABALARINA RAĞMEN 2023 HEDEFLERİNE YOL ALMAYA DEVAM EDİYOR”

Türkiye’nin şu an yaşadığı dönemden hem siyasi hem ekonomik olarak güçlenerek çıkacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz tüm engelleme çabalarına rağmen 2023 hedefleri ve 2053 ile 2071 vizyonu doğrultusunda yol almaya devam ediyor. Bu başarıya, son 16 yıldır olduğu gibi yine birlikte ulaşacağız. Bu sıkıntıların üstesinden yine beraberce geleceğiz. Biz birilerinin ne dediğine değil, milletimizin ne söylediğine bakıyoruz” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet gibi felaket tellallarına prim vermeleri hâlinde, Isparta’ya 12 milyar liralık yatırım yapamayacaklarını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Şayet bunlara itibar etseydik, bırakın şehrimize bin 155 adet yeni derslik kazandırmayı, mevcutları bile ayakta tutabilir miydik? Bunlara kulak verseydik, aralarında 780 yataklı şehir hastanemizin de olduğu yedisi hastane 21 sağlık tesisini sizlerin hizmetine sunabilir miydik? Bunlara baksaydık, TOKİ vasıtasıyla Isparta’da 4 bin 369 konut projesini hayata geçirebilir miydik? Mevcut üniversitemizin yanına Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi gibi bir devlet üniversitesi daha kurabilir miydik?”

“KALKINMA HAMLEMİZİ ARALIKSIZ DEVAM ETTİRİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu çevrelerin propagandalarına rağmen Ispartalı işveren ve sigortalılara 394 milyon liralık teşvik ödediklerini, çiftçilere Isparta’da toplam 646 milyon liralık tarımsal destek verdiklerini belirterek, “Bunlara kalsak şehrimize 15 baraj ile altı gölet kazandıramaz, 392 bin dekar araziyi sulamaya açamazdık. 16 yıl önce iki tane olan atık su arıtma tesisini sekize çıkaramazdık. Aynı şekilde bunların dümen suyuna girsek, 92 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 208 kilometreye çıkaramazdık. Son 16 yılda ne yaptıysak, neyi başardıysak ana muhalefete ve onunla aynı zihniyetteki çevrelere rağmen başardık. Bugün de aynısını yapıyoruz. Kalkınma hamlelerimizi aralıksız devam ettiriyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açılışı yapılan eserlerin de ekonomik saldırılara karşı verilen bir cevap, aynı zamanda Isparta’yı ayağa kaldırma harekâtı olduğunu vurgulayarak “Bugün toplu açılış töreniyle toplam yatırım bedeli 788 milyon lirayı aşan, eski rakamla 780 trilyon 41 kalem hizmet proje ve eseri şehrimize kazandırıyoruz. Eğitimde toplam yatırım bedeli 58 milyon lirayı geçen okulları, spor salonu ve pansiyon binalarını hizmete açıyoruz. Sağlıkta Isparta merkez ve ilçelerinde inşası biten, yatırım bedeli ise 6 trilyonu bulan sağlık merkezlerini, acil sağlık istasyonlarını hizmete sunuyoruz” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Süleyman Demirel Üniversite 24,5 milyon liralık laboratuvar ve Tıp Fakültesi binasının resmî açılışını yapıyoruz. Kredi ve Yurtlar Kurumumuza ait 231 milyon liralık üniversite öğrenci yurtlarımızı hizmete açıyoruz. Şarkikaraağaç Gençlik Merkezimizin, Tapu ve Kadastro İl Müdürlüğü hizmet binamızın, aynı şekilde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmet İl Müdürlüğü binamızın resmî açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Ulaşımda toplam yatırım miktarı 331 milyonu geçen 161 kilometre uzunluğundaki bölünmüş yol ile 75 kilometre uzunluğundaki yollar ve köprüleri hizmete sunuyoruz. İl Özel İdaremizin şehrimizin muhtelif köy ve ilçelerinde hayata geçirdiği yatırım tutarı 126 milyon, bunu aşan 10 adet projeyi bugün hizmete alıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini açılışı yapılan tüm bu eserlerin Isparta’ya hayırlı olmasını temennisiyle tamamladı.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

“Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” için yorumlar kapalı 234575

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.

“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.

“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”

Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE, İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE KARŞI İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARININ TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.

“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”

seers cmp badge