“Camilerimizi, sosyal ve beşeri hayatın tekrar merkezine oturtacak projeleri devreye almalıyız” “Camilerimizi, sosyal ve beşeri hayatın tekrar merkezine oturtacak projeleri devreye almalıyız” için yorumlar kapalı 98072

35. İl Müftüleri Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müftülerimizden imamlarımıza, vaizlerimizden müezzinlerimize, ilahiyat fakültesi hocalarımızdan imam hatiplerdeki öğretmenlerimize kadar hepimiz, tam bir seferberlik ruhu içinde çalışmalarımızı yürütmeliyiz. Camilerimizi, sosyal ve beşeri hayatın tekrar merkezine oturtacak projeleri devreye almalıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İl Müftüleri ile İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinin dekanlarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen 35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı vesilesiyle gerçekleşen kabulde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan programda müftülere ve dekanlara hitaben bir konuşma yaptı.

TOPLANTI GÜNCEL DİNİ MESELELERİ ELA ALMA FIRSATI VERİYOR”

1993’ten bu yana düzenlenen ve bu yıl 35’incisi gerçekleştirilen İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nın, milletin güncel dini meselelerini ele alma fırsatı verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının verimli ve bereketli geçmesi temennisinde bulundu.

15 Temmuz darbe teşebbüsünde imam ve müezzinlerin okuduğu sala ve ezanların, gecenin dönüm noktalarından biri olduğunu söyleyerek, kendilerine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O gece, her biri bir Sütçü İmam’a dönüşen tüm din görevlilerimizden Allah razı olsun diyorum” diye konuştu.

Tarihteki şanlı zaferlerden ders alındığı gibi, yenilgi, hata ve eksikliklerden de ders çıkarılması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz ihaneti ve FETÖ konusundaki özeleştirinin açık yüreklilikle yapılması gerektiğini söyledi.

“FETÖ, MİLLETİYLE KAVGALI ÇARPIK SİSTEMİN NEDEN OLDUĞU BİR HASTALIKTIR”

FETÖ ihanet çetesinin, bazı eksiklikler sebebiyle 40 yıl boyunca devlet ve toplum yapısına sirayet ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Nasıl olup da böyle karanlık bir örgüt başındaki şarlatanın onca sapkınlığına, hezeyanına rağmen bu derece milletimizin inanç dünyasına etki edebilmiştir? Nasıl olup da böyle menfur bir yapı körpe dimağları kendi insanına silah çekecek kadar gözü dönmüş mankurtlara dönüştürebilmiştir? Nasıl olup da böyle şaibeli bir örgüt, mütedeyyin insanların baskı ve zulüm gördüğü dönemlerde hiçbir sorun yaşamadan serpilip büyüyebilmiştir? Nasıl olup da böyle bir örgüt sadece ülkemizde değil, dünyanın 160 ülkesinde nüfuz alanı edinebilmiştir? Aynı şekilde DEAŞ, El Kaide, Boko Haram, Eş-Şebab gibi yapılar nasıl İslam dünyasının gençleri arasında kısmen de olsa zemin bulabilmektedir?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “FETÖ bir sebep değil, arızî bir sistemin ürettiği sonuçtur. FETÖ, milletiyle kavgalı, vatandaşına tepeden bakan, kendi insanını ötekileştiren çarpık sistemin neden olduğu bir hastalıktır. Bu hastalığın devlet ve toplum bünyemize nüksetme etmesi ise, birilerinin iddialarının aksine, yeni değil, oldukça eskidir. FETÖ; 1970’lerin ortalarında bünyeye girmiş, 40 yıl boyunca da o bünyede sinsi bir şekilde büyümüş, palazlanmış, vücudun farklı organlarına bulaşmış habis bir urdur” ifadelerini kullandı.

“FETÖ İLE GERÇEK ANLAMDA MÜCADELE SADECE BİZİM DÖNEMİMİZDE YAPILMIŞTIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Örgüt 40 yıllık serencamı içerisinde en güçlü desteği, 12 Eylül darbesi ile 28 Şubat müdahalesinin faillerinden görmüştür. Demokrasinin askıya alındığı, meşru siyaset zemininin daraldığı, devletin kapılarının milletin evlatlarına kapandığı bu iki karanlık dönem, FETÖ’ye istismar edeceği son derece mümbit bir ortam sunmuştur. Özellikle 28 Şubat döneminde İmam Hatip Okulları’nın kapısına kilit vurulması ve milletimizin inancını yaşamasını engellemeye yönelik mübadeleler, FETÖ’ye arayıp da bulamadığı fırsatları vermiştir. Örgütün bu iki dönemin sonunda serpilip büyümesi asla tesadüf değildir. Bilakis her iki dönem, örgütün devlete sızma faaliyetlerine çarpan etkisi yapmıştır. Bugün bizi FETÖ ile mücadelede eleştirenler, o günlerde bu karanlık örgütün âdeta önünü açacak politikaların en büyük destekçileridir. Zevahiri kurtarmak kabilinden yapılanlar dışında, bizim dönemimize kadar örgüte yönelik doğru düzgün hiçbir operasyon da düzenlenmemiştir. Açık ve net söylüyorum: FETÖ ile gerçek anlamda mücadele sadece bizim dönemimizde yapılmıştır. Ama şunu da söyleyeyim biz de geç kaldık. Ve bu geç kalışın bedelini de maalesef ödedik.”

“Şayet 17-25 Aralık girişimi sonrası ana muhalefetin engellemelerine rağmen yürüttüğümüz mücadele olmasaydı, emin olun 15 Temmuz’un sonuçları çok daha farklı olurdu” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Her şey gözlerinin önünde cereyan ettiği halde, 17-25 Aralık girişiminde Meclis kürsülerin FETÖ’nün montaj kasetlerine tahsis etmekten, örgütün paçavraları önünde geceler boyunca nöbet tutmaktan hiç utanmadılar. Siyasi rant uğruna FETÖ’nün televizyon kanallarında arzı endam etmekten bir an olsun hicap duymadılar. Çok daha vahimi, bunların 15 Temmuz sonrasında da ‘kontrollü darbe’ söylemleriyle örgütü himaye etmeyi sürdürmeleridir. 251 insanımızın şehit olması, 2193 vatandaşımızın yaralanması, bu şahısların gözlerindeki gaflet perdesini kaldırmasa ne yazık ki yetmedi. Hatta sözde adalet yürüyüşleriyle örgütün propagandasını yapmaya devam ettiler. Millete kurşun sıkanlara ‘ana kuzuları’ diyerek örgüte kol-kanat germeyi sürdürdüler. Diğer taraftan, aynı çevreler sadece FETÖ meselesinde değil, DEAŞ ve bölücü terör örgütüne yönelik gerçekleştirdiğimiz operasyonlarda da benzer bir tavır takınmışlardır.”

“FETÖ’NÜN CAN DAMARLARINI BİRER BİRER KESTİK”

Bugüne kadar rotalarını, bu çevrelerin davranışlarına göre çizmediklerini söyleyerek, “Bundan sonra da üç-beş kifayetsiz muhterisin eleştirilerine göre politikalarımıza yön vermeyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğru bildikleri ve milletin hayrına olduğuna inandıkları kararları uygulamaya devam edeceklerini ifade etti.

Son 4-5 yılda hayata geçirdikleri tedbirlerle bu örgütlerin tamamına çok ağır darbeler indirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ ve PKK mensubu yaklaşık 7 bin 500 teröristin etkisiz hâle getirildiğini, FETÖ’nün can damarlarını birer birer kesildiğini, adaletten kaçtığını sananların yurtdışından getirilip yargıya teslim edildiğini hatırlattı.

Tüm bu çabalara rağmen tehlikenin atlatıldığının söylenemeyeceğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan müftülere hitaben, “Hep birlikte çalışıp bu örgütlerin bir daha asla neşvünema bulamayacakları bir atmosferi ülkemizde ve ötesinde tesis etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

“ETNİK VE MEZHEBİ AYRILIKLARI DERİNLEŞTİREN YAPILARIN İSLAM ÂLEMİNİN GELECEĞİNDE YERİ YOK”

Türkiye’nin; tarihî birikimi, coğrafi konumu, farklı inançları asırlardır barış içinde yaşatan kültürel zenginlikleriyle bu konuda tüm İslam dünyasına öncülük yapabilecek tek ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dini istismar eden, gençlerin istikbalini çalan, etnik ve mezhebi ayrılıkları derinleştirerek ümmet coğrafyasında fitne çıkaran bu yapıların Türkiye’nin ve İslam âleminin geleceğinde yeri olmadığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, müftülere, ilahiyat ve İslami ilimler fakültelerinin dekanlarını hitaben sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyaseten biz, işin manevi mimarları olarak da sizler çok çalışacaksınız. Unutmayın kâinat boşluk kabul etmez. Hak ve hakikat yolcularının dolduramadığı alanı muhakkak şeytana kul köle olanlar dolduracaktır. İnsanlar, bilhassa da gençler şayet dini alandaki susuzluklarını sahih kaynaklardan gideremiyorlarsa, ister istemez sapkın yapıların pençesine düşeceklerdir. Nitekim ehliyet ve liyakat sahibi din âlimlerimizin ön plana çıkmadığı durumlarda neler olduğunu hepimiz gördük, yaşadık. Bizim hocalarımız inisiyatif almadığı zaman meydan FETÖ elebaşı gibi şarlatanlara, hurafeci cahillere, televizyonlarda sazlı-danslı program yapan soytarılara kalıyor. Dinle diyanetle, hatta ve hatta milletimizin asgari ahlak standartlarıyla bile bağlantısı olmayan şahıslar ortalıkta İslam adına ahkâm kesiyor. Arayış içindeki insanlarımızı da kurdukları bu tezgâha düşürebiliyorlar.”

“HAK VE HAKİKATİN SAVUNUCULUĞUNU YAPACAK ARAÇLARA İHTİYAÇ VAR”

Daha çok gençlerin kullandığı sosyal medya platformlarında ilgilerini çekip onları bilgilendirecek hak ve hakikatin savunuculuğunu yapacak araçlara ihtiyaç olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir taraftan kürsülerden, bir taraftan minberlerden, bir taraftan da yeni ve eski medya araçlarından faydalanarak bu görevimizi ifa etmeliyiz” ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Müftülerimizden imamlarımıza, vaizlerimizden müezzinlerimize, ilahiyat fakültesi hocalarımızdan imam hatiplerdeki öğretmenlerimize kadar hepimiz tam bir seferberlik ruhu içinde çalışmalarımızı yürütmeliyiz. Camilerimizi sosyal ve beşeri hayatın tekrar merkezine oturtacak projeleri devreye almalıyız.”

35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nda; milleti meşgul eden meseleler ve Diyanet camiasının hizmet kalitesini artıracak konular hakkında istişarelerin gerçekleştirileceğine inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de için yorumlar kapalı 246791

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrine ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ABD’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” için yorumlar kapalı 238982

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin 78. Genel Kurulu’na iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını belirterek, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin “Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması” temasıyla yapıldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in ‘2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD’de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program’a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, “Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

“KÜRESEL SİSTEMDE TAŞLARIN YERİNDEN OYNADIĞI BU DÖNEMİ ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ ADINA FIRSATA ÇEVİRMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hâllerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”

Karabağ’da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan’ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, ‘Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev’le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç’in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç’te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Bu konuda özellikle Batı, ikide bir ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor, biz de diyoruz ki ‘Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ‘evet’ veya ‘hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte ‘Yasa hazırladılar.’ Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16’larla ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.’ Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir.”

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye’nin AB’ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz” şeklinde konuştu.

seers cmp badge