Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Bu ülkenin terör örgütlerine kaptıracak tek bir evladı yoktur” Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Bu ülkenin terör örgütlerine kaptıracak tek bir evladı yoktur” için yorumlar kapalı 86218

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şırnak mitinginde yaptığı konuşmada, “Şırnak; yatırımın, hizmetin, üretimin, istihdamın kıymetini de iyi bilir, çukur eylemlerinin, baskının, zulmün, acının anlamını da iyi bilir. Artık bu ülkenin de Şırnak’ın da terör örgütlerine kaptıracak tek bir evladı yoktur” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart Mahallî İdareler Seçimleri kampanyası kapsamında Şırnak mitingine katıldı. Adliye Meydanı’nda düzenlenen mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1,5 yıl aradan sonra tekrar Şırnak’ta bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, tüm Şırnaklılara selamlarını iletti.

“BİZLER AYNI BEDEN VE AYNI RUHUZ”

Şırnak’ın kadim şehirlerin en kıdemlisi olduğunu şehrin Hazreti Nuh ve Mem û Zîn’in şehri olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz tarih ve medeniyeti birlikte inşa etmiş, ortak bir inancın, ortak bir akidenin, ortak bir tarihin çocuklarıyız. Bizler hep birlikte aynı kıbleye yönelen, yan yana saf tutanlarız. Bizler aynı beden ve aynı ruhuz. Bizler Alparslan’ın ve Selahaddin’in torunlarıyız. Doğu da biziz, batıda da biziz, biz bu ülkenin her şehrine sevdalıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin her bir köşesine, her bir insanına muhabbetle bağlı olduklarını belirterek, Şırnak’ı Antalya’dan, Trabzon’dan, Malatya’dan, Hakkâri’den, Bursa’dan ayrı düşünmediklerini vurguladı.

“Her türlü ayrımcılık ve bölücülük ayaklarımızın altındadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tek millet”, “tek bayrak”, “tek vatan” ve “tek devlet” söylemini açıkladı.

Türkiye’de yaşayan herkesi; Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla, Gürcüsüyle, Romanıyla, etnik kökenine bakmaksızın aynı millet olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Bayrağı’nın da ecdadın ortak mücadelesini temsil ettiğini söyledi.

“HİÇ KİMSENİN NAMUSUMUZ OLARAK GÖRDÜĞÜMÜZ VATANIMIZA EL SÜRMESİNE İZİN VERMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehitlerimizin, gazilerimizin, bayrağımızın yapmadığı ayrımı milletimize yapanlar, alçağın ta kendisidir. Hiç kimsenin namusumuz olarak gördüğümüz vatanımıza, evimize, mahremimize el sürmesine izin vermeyiz. Bizim son devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka devletimiz yoktur. Kendine başka devlet arayan, evet, istediği yere gidebilir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin bölgesinde başı sıkışanların sığındığı bir ülke olduğunu, kapıları açarken de kimsenin etkin kökenine, mezhebine bakmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kobani’den gelenler nereye geldi? Şu anda Kobani’den gelen 300 bin kişi Türkiye’de. Biz onlara ‘Kürt’ demedik ki ‘Suriye’den kaçmak zorunda kaldıysa bunlara ev sahipliği yapacağız’ dedik. Şu anda yaklaşık 4 milyon Suriyeli mülteci nerede? Türkiye’de. Biz bunları ağırlarken Bay Kemal ne diyor? ‘Siz burada vergi ödüyorsunuz, Suriye’den gelenler ödüyor mu?’ Hâle bak… Bunlar nereden kaçmak zorunda kaldılar, katil Esed’in bombalarından kaçmak zorunda kaldılar. Bunlar bize sığınmak zorunda kaldıysa biz bunlara bakmayacak mıyız? Ama adamın ciğerlerinde böyle şefkat yok ki, biz şefkat yurdunun idarecileriyiz. Merhamet dininin mensupları olarak ihtiyaç sahiplerine her zaman merhametle şefkatle muamele edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinin önemine dikkati çekerek, bu seçimde sadece şehirlerin belediye başkanlarının değil, Türkiye’nin geleceğinin tayin edileceğini, bunun için de “31 Mart bir beka seçimidir, Türkiye’nin en kritik seçimlerinden biridir” dediklerini kaydetti.

Şırnak’ın 10-20 yıl önce çöp, çamur, çukur ile anıldığını, kanalizasyonların sokaklarda aktığı bir şehir olduğunu vatandaşlara hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti iktidarları döneminde şehrin cehresinin değiştirildiğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle şehirde yeni ve modern binalar inşa edildiğini anlattı.

ŞIRNAK’TA GERÇEKLEŞTİRİLEN YATIRIMLAR

Şırnak’ı ve Şırnaklıları samimiyetle severken aynı zamanda kenti tarihinde görmediği hizmetlerle de buluşturduklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 17 yılda Şırnak’a toplam 10,5 milyar lira tutarında yatırım yaptıklarını ifade etti. 3 bin 380 adet yeni derslik ile Şırnak Üniversitesi’ni şehre kazandırdıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yükseköğrenim öğrencileri için bin 19 kişi kapasiteli yurt binası, gençlik merkezi, kapalı yüzme havuzu, futbol sahası gibi yatırımların da şehirde hizmete girdiğini söyledi.

Cizre’ye 10 bin seyirci kapasiteli bir stadyum yapacakları müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, projesi hazır olan yatırımın ihalesi yapıldıktan sonra inşasına başlanacağını bildirdi. Şırnak’taki ihtiyaç sahibi vatandaşlar ile şehit yakını, yaşlı ve engelli vatandaşlara toplam 2,5 milyar liralık yardımda bulunduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirdeki girişimcilere de 3 milyar liralık yatırım teşviki verdiklerini, 7 bin 885 kişilik ilave istihdam oluşturduklarını, 5 bin 116 iş yerine de toplam 260 milyon liralık SGK prim teşviki sağladıklarını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şırnak’taki sağlık yatırımlarını da anlatarak, kente şehir hastanesi standartlarında 500 yataklı muhteşem bir bölge hastanesi kazandıracakları müjdesini açıkladı.

“MİLLETİMİZİ SEFALETE MAHKÛM ETMEK İSTEYENLERİN OYUNLARINI BOZA BOZA ŞEHRİMİZİ GELİŞTİRDİK”

Terör örgütünün çukur eylemleri sırasında tahrip ettiği Şırnak merkez, Silopi, İdil ve Cizre’de tek bir vatandaşın dahi mağdur olmasına izin vermeden bu şehirleri sıfırdan inşa ederek ayağa kaldırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni bir Şırnak… Bunlar burada bütün evlerimizi yakıp yıkmadılar mı? Evlerin bodrumlarında bunlar yargılama yapmadılar mı? Tüneller açmadılar mı? Milletimizi sefalete, yokluğa, yoksulluğa mahkûm etmek isteyenlerin oyunları boza boza şehrimizi geliştirdik, güzelleştirdik” dedi.

Şırnak’a yapılan sulama, ulaşım, altyapı yaptırımlarını da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “İnşallah önümüzdeki dönem Şırnak’ı daha büyük hizmetlerle tanıştıracağız. Bunun için önce huzur lazım, istikrar lazım, güven ortamının güçlenmesi lazım. Şırnak, huzurun ne olduğunu da iyi bilir, terörün neye mal olduğunu da iyi bilir. Şırnak; yatırımın, hizmetin, üretimin, istihdamın kıymetini de iyi bilir, çukur eylemlerinin, baskının, zulmün, acının anlamını da iyi bilir. Artık bu ülkenin de Şırnak’ın da terör örgütlerine kaptıracak tek bir evladı yoktur. 12-13 yaşındaki çocuklarınızı dağa kaldıran bu teröristler değil mi? Onlara verecek çocuklarımız yok, onun için dik duracağız, sağlam duracağız. Diyarbakır Belediyesinin önünde oturma eylemi yapan anneler Başbakan iken ziyaretime geldiklerinde onların gözyaşını unutamıyorum. Kandil’deki insafsız, vicdansız insanlar benim bütün Güneydoğulu kardeşlerimi inim inim inlettiler. Artık bu ülkenin analarının, terör örgütlerinin zulmü yüzünden gözlerinden tek bir damla yaş dökülmesine tahammülümüz kalmamıştır. Gelin 31 Mart’ı yeni bir milat yapalım.”

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”