Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Nevruz kardeşliğin, sevginin, kalplerde yeşeren umutların bayramıdır” Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Nevruz kardeşliğin, sevginin, kalplerde yeşeren umutların bayramıdır” için yorumlar kapalı 90228

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahya mitinginde yaptığı konuşmada, “Nevruz bolluğun, bereketin, baharın bayramıdır. Nevruz kardeşliğin, sevginin, kalplerde yeşeren umutların bayramıdır. Nevruz toprakla beraber gönüllere düşen cemrelerin bayramıdır. Nevruzun temsil ettiği bu değerlere uygun olarak kutlanması da çok önemlidir” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart Mahallî İdareler Seçimleri kampanyası kapsamında Kütahya mitingine katıldı. Yeni Spor Salonu önünde gerçekleştirilen mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.

“KÜTAHYA BİZİ HEP BAĞRINA BASTI”

Kütahya’nın 24 Haziran’da yüzde 55 ile AK Parti’yi, yüzde 71,5 oyla Cumhurbaşkanlığında kendisini desteklediğini hatırlatan ve Kütahyalılara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tıpkı 1946 seçimlerinde merhum Menderes’e sahip çıktığı gibi, bir dönem vekilliğini yapan Menderes’i her dönem mebusu bildiği gibi, Kütahya bizi de hep bağrına bastı” diye konuştu.

31 Mart’ta yapılacak seçimin, Türkiye’nin en kritik seçimlerinden biri olduğunu; Türkiye’nin yine tarihî bir zaferle, yine kendisine yakışan bir demokrasi şöleniyle bu seçimleri atlatmak zorunda olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’deki operasyonları sürdürebilmek, Türkiye’nin güneyinde kurulan terör koridorunun önünü tamamen kesmek için bu seçimden güçlü çıkmaları gerektiğini söyledi.

Bölücü terör örgütüne bulunduğu her yeri mezar etmek için, ezan ve bayrak düşmanlarına ders vermek için bu seçimden güçlü şekilde çıkmaları gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlardan sandığa gitmeyi ihmal etmemelerini, millete kurulan tuzakları sahiplerinin başına geçirmek sandıklara sahip çıkmalarını istedi.

“NEVRUZ’UN TEMSİL ETTİĞİ DEĞERLERE UYGUN OLARAK KUTLANMASI ÇOK ÖNEMLİ”

Bugün 21 Mart Nevruz Bayramı olduğuna işaret ederek, milletin Nevruz Bayramı’nı kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar çok geniş bir coğrafyada kutlanan Nevruz’un tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Nevruz bolluğun, bereketin, baharın bayramıdır. Nevruz kardeşliğin, sevginin, kalplerde yeşeren umutların bayramıdır. Nevruz toprakla beraber gönüllere düşen cemrelerin bayramıdır. Nevruzun temsil ettiği bu değerlere uygun olarak kutlanması da çok önemlidir. Her kim 21 Mart’ı şiddetin, terörü övmenin vasıtası hâline getiriyorsa, o Nevruza ihanet içindedir. Her gün bu güzel günü kavgayla, provokasyonla sokak terörüne kurban ediyorsa, o Nevruz’un manasını anlamamış demektir. Her kim bu ortak bayramı milletimizi kutuplaştırmanın, birbirine kırdırmanın aracı hâline getiriyorsa, o Nevruz’u istismar ediyor demektir” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’DE ÇIKARLARINI KORUMAK İÇİN ORTAK DEĞERLERİ HOYRATÇA İSTİSMAR EDENLER HEP OLDU”

Türkiye’de, çıkarlarını korumak için Nevruz gibi, Cumhuriyet gibi ortak değerleri hoyratça istismar edenlerin hep olduğunu belirten ve bunu da en çok bölücü terör örgütüyle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) zihniyetinin yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “El ele veridiler, dirsek temasına girdiler, Nevruz dediler, sokakları, caddeleri ateşe verdiler. Nevruz dediler, bölücü örgütün paçavralarına sarıldılar. Nevruz dediler, milletin inancına, mukaddesatına hakaret ettiler. Nevruz dediler, daha bıyıkları yeni terlemiş Mehmetçiklerimizi şehit ettiler. Cumhuriyet dediler, senelerce vatandaşı yasaklara mahkûm bıraktılar” ifadelerini kullandı.

‘Laiklik’ ve ‘Atatürk’ denerek Gazi’nin annesinin başındaki örtünün kızlara çok görüldüğünü ve onların üniversite kapılarında ağlatıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi marjinal ideolojileri için ortak değerlerimizin hepsini de tepe tepe kullandılar. Bugün de aynısını yapıyorlar, istismar düzenlerini, yağma düzenlerini bugün de devam ettirmeye çalışıyorlar” diye ekledi.

“İSLAM KARŞITLARININ AĞZIYLA KONUŞANLAR İSTANBUL’U, KUDÜS’Ü, GAZZE’Yİ, FİLİSTİN’İ SAVUNABİLİR Mİ?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin bir taraftan ‘Atatürk’ün kurduğu partiyiz” deyip diğer taraftan Kandil’in uzantılarıyla seçim ittifakı yaptığını; bir taraftan ‘Cumhuriyetçiyiz’ deyip diğer taraftan Cumhuriyete saldıranlara, ülkenin birliğine kastedenlere yoldaşlık ettiğini, bir taraftan ‘Milletin inancına saygılıyız’ dediğini, diğer yandan ‘İslam dünyasından kaynaklanan terör’ ifadesiyle Müslümanları töhmet altında bıraktığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem ‘Ezanla sorunumuz yok’ diyorlar hem de İstiklal Caddesi’nde Ezan-ı Muhammedi’yi ıslıklayan edepsizlere kol kanat geriyorlar. CHP hem ‘halkçıyız’ diyor, hem de 15 Temmuz gecesi halka kurşun sıkan FETÖ’cü alçakların avukatlığını üstleniyor. İnanın rüzgâr gülü olsa bu kadar sağa-sola dönmez, emin olun bukalemun olsa bu kadar sık renk değiştirmez. En küçük bir hassasiyeti, en küçük bir omurgası, ilkesi, prensibi olan bir siyasi parti bunu yapmaz. Gazi Mustafa Kemal’in izinden giden bir parti, Kandil’in, Pensilvanya’nın uzantılarına taşeronluk yapmaz. İçinde vatan sevgisinin kırıntısı bulunan bir parti, gidip Türkiye’yi yurt dışında önüne gelene, hatta Avrupa Parlamentosunda, Alman Parlamentosunda bölücü örgütün paçavralarını eline alanlarla yan yana resim çektirmez.”

Mevcut yönetimi altında CHP’nin ne Cumhuriyetle ne Gazi’yle hiçbir bağının kalmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP’de bugün Kandil’dekilerin hatırı Gazi’nin hatırından çok daha fazla sayılıyor. Eş başkanların sözü hem CHP’de hem de ittifak ortaklarında Bay Kemal ve Hanımefendiden de daha fazla geçiyor” dedi.

Bölücü terör örgütünün güdümündeki partinin eş başkanının; bir TV programında, millet ittifakının Ankara ve İstanbul adaylarının, HDP oylarıyla seçileceğini bilmeleri gerektiği yönündeki ifadelerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eş başkanlar postayı koyuyor, Bay Kemal ile Hanımefendiye de haddini bildiriyor. Eş başkanın bu nobran dili karşısında, bu tehditleri karşısında da ittifakın hiçbir adayından ses çıkmıyor, tepki yükselmiyor” diye konuştu.

Böyle bir ittifaktan, böyle bir ortaklıktan millete fayda gelmeyeceğini, böyle omurgasız bir ittifaka belediyelerin teslim edilemeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kandil’in kapı kullarına seslerini çıkaramayanlar, bunların Kandil’deki ağababalarıyla mücadele edebilir mi? İslam karşıtlarının ağzıyla konuşanlar İstanbul’u, Kudüs’ü, Gazze’yi, Filistin’i savunabilir mi?” sözlerine yer verdi.

KÜTAHYA’YA YAPILAN YATIRIMLAR

Son 17 yılda Kütahya’ya 14 milyar lira tutarında yatırım yaptıklarına işaret ederek eğitimde şehre 2 bin 424 yeni derslik, 10 bin 400 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurtları, gençlik merkezini, çeşitli branşlarda spor tesisleri ve şehrin ikinci üniversitesi olan Kütahya Sağlık Üniversitesi’ni kazandırdıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta 975 yatak kapasiteli 10’u hastane olmak üzere 34 sağlık tesisini hizmete sunduklarını, 10 bin 569 konut projesini hayata geçirdiklerini, 24 km olan bölünmüş yol uzunluğunu 310 km’ye çıkardıklarını aktardı.

“TÜRKİYE’NİN BARAJ SAYISINI 839’A ÇIKARDIK”

Muhalefetin, uzanamadığı üzüme koruk diyen tilki gibi davrandığını, CHP Genel Başkanının kendi yatırımlarından bahsetmek yerine, sürekli ortaya koydukları yatırımları eleştirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Hatay’da şehre hiç baraj yapılmadığını söylediğini hatırlattı. Oysa göletler hariç şehre altı tane baraj yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay Kemal sana Kütahya’dan sesleniyorum; ha, ama bunun kulağı var duymaz, Hatay’da bunların en büyüğü 585 bin dekar araziyi sulayacak Reyhanlı Barajıdır. Hadi Bay Kemal bunu bilmiyor, onun eline kâğıt parçalarını tutuşturanlar? Tabi kılavuzu karga ya, sıkıntı buradan geliyor” değerlendirmesinde bulundu. Sadece Hatay’a değil, bütün Türkiye’ye yeni barajlar kazandırdıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de Türkiye’nin sadece 276 barajı olduğunu, 17 yılda 563 baraj daha ilave ederek Türkiye’nin baraj sayısını 839’a çıkardıklarını dile getirdi.

Kütahya’ya da 14 baraj ve altı gölet inşa ettiklerini, 106 bin dekar tarım arazisini sulamaya açtıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahyalı çiftçilere 913 milyon liralık tarımsal destek, şehirdeki işyerlerine 887 milyon liralık SGK prim teşviki verdiklerini, şehre iki organize sanayi bölgesi, bir teknopark, dokuz AR-GE merkezi, üç tasarım merkezi kurduklarını, Kütahya’ya, Tavşanlı, Emet, Gediz Çavdarhisar ilçelerine doğal gazı getirdiklerini hatırlattı.

Konuşmasında, bugün kadar Kütahya’da hizmete sundukları, yapımları devam eden, proje ve ihale aşamasında olan diğer yatırımlardan da örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bu yatırımların kesintiye uğramaması için 31 Mart çok önemli. Kütahya dair planlarımızı, devam eden projelerimizi inşallah 31 Mart’tan itibaren hızlandırarak sürdüreceğiz” diye ekledi.

Mitingin ardından Kütahya Belediyesinin yeni hizmet binasını ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Kütahya Valisi Ömer Toraman ve Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu ile görüşerek şehirde yürütülen hizmet ve çalışmalarla ilgili bilgi aldı.

Previous ArticleNext Article

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” “Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” için yorumlar kapalı 95993

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, “Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır. Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren milletimiz, Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbimizi zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törene katıldı.

Törende yaptığı konuşmada, canları ve kanları pahasına tüm dünyaya “Çanakkale Geçilmez” dedirten büyük kahramanları rahmetle anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde vatanımızın bekası, milletimizin istiklal ve istikbali uğrunda toprağa düşen tüm yiğitlere Allah’tan rahmet niyaz ediyorum” dedi.

“ÇANAKKALE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞ MÜJDESİDİR”

Mehmet Akif’in “Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde. Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler. Hakk’ın bu veli kulları taş türbeye girmez; Gufrana bürünmüş, yalnız Fatiha bekler” duasıyla şehitleri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, Çanakkale’yi ‘bugünümüzü kurtaran, maziye kahramanlığını ve büyüklüğünü iade eden, bu toprakları bize ebedi vatan yapan’ zafer olarak tarif ediyor. Gerçekten de Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” şeklinde konuştu.

Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren Türk milletinin Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbi’ni zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Bu yönüyle Çanakkale, Kurtuluş Savaşımızın adeta provası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş müjdesidir. Çanakkale’yi, milletimizin bu topraklarda var olmak için verdiği en zorlu, en kutlu mücadelelerden biri olarak görüyoruz. Üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin, 108 sene önce burada yazılan o büyük destanı daima gururla hatırlıyoruz. Çanakkale, bizim için sadece iftihar vesilesi değil, aynı zamanda zorluklar karşısında bizlere mücadele azmi veren ilham ve güç kaynağıdır.”

85 milyonun tamamının Çanakkale’den, burada koyun koyuna yatan şehitlerden, ecdadın sergilediği mücadeleden alacağı çok kıymetli dersler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle deprem ve sel felaketiyle yüreklerimizin yandığı bu sancılı dönemde, Çanakkale ruhuna tekrar ihtiyacımız var. Yaklaşık 49 bin kardeşimizin hayatını kaybettiği, 11 ilimizde ciddi yıkıma ve acıya yol açan depremin yaralarını, ancak bu ruhu dirilterek sarabiliriz. Nasıl 108 sene önce omuz omuza vererek imkânsızı başardıysak, asrın felaketinin üstesinden de yine dayanışmayla, yine kardeşlikle gelebiliriz. Milletimizin, depremin ilk anlarından itibaren ortaya koyduğu birlik ve beraberlik tablosu, bu konuda bizlere umut ve güven aşılıyor” ifadelerini kullandı.

“EN KISA SÜREDE ŞEHİRLERİMİZİ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

Ziyaret ettiği şehirlerde insanların metanetini, sabrını, vakarını ve hayata yeniden tutunma iradesini gördükçe, cesaret kazandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En büyük gücümüz olan bu seferberlik ruhunun zedelenmesine fırsat vermeden, inşallah gece-gündüz çalışarak, en kısa sürede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldıracağız. Hiçbir insanımızı, umutlarını bize bağlamış hiçbir vatandaşımızı çaresiz, sahipsiz bırakmayacağız” dedi.

Çanakkale’nin, birbirine kenetlenmiş bir milletin aşamayacağı hiçbir engel, hiçbir badire olmadığını herkese gösterdiğini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, devleti ve milletiyle zorluklara göğüs gerecek, krizleri fırsata çevirecek, ‘küllerinden yeniden doğacak’ kapasiteye sahiptir. Yeter ki fitne ve fesat peşinde olanlara kulak asmayalım. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize halel getirmeyelim. Yeter ki sürekli karamsarlık aşılayan şeamet tellallarına fırsat vermeyelim. Rabbim ülkemizi her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza eylesin diyorum” şeklinde konuştu.

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümünü tekrar tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “18 Mart Şehitler Günü’nde Anafartalar Komutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bütün komutanlarımızı, kahraman Mehmetçiklerimizi, şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şehitler Anıtı’na çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Bu sırada askerlerce saygı atışı yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması öncesinde, 16 Türk devletinin askerlerini giysileri ve bayraklarla temsil eden Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı, konuşma kürsüsü yanında kendilerine ayrılan alana konuşlandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız’ın da konuşma yaptığı programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın şehitler için dua ettiği programda, Hacı Bayram Cami İmam Hatibi Yunus Koçan da Kur’an-ı Kerim okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dua edilmesinin ardından şehitlik defterini imzaladı ve şehitliklere karanfil bıraktı

.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı için yorumlar kapalı 97779

“108 yıl önce emperyalistlere karşı Anadolu’daki Türk varlığını korumak ve bin yıllık Türk topraklarını müdafaa etmek için verdikleri mücadeleyle milletimizi Çanakkale Zaferine ulaştıran bütün kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmetle, tazimle yâd ediyoruz.

Çanakkale Zaferi, Türk milletinin bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini dünyaya bir kez daha ilan ettiği büyük ve tarihi bir kahramanlık destanıdır.

Anadolu’nun dört bir yanından gelerek yedi düvele karşı Çanakkale’de verilen topyekûn mücadelede ecdadımız, milletimizin zor günde nasıl bir ve beraber olduğunu göstermiş, şehit kanlarıyla sulanan toprağımıza düşmanın ayak basmasına izin vermemiştir.

Bugün biz de ülkemiz ve milletimiz için Çanakkale Zaferinde ortaya koyduğumuz ruh ve iradeyle çalışıyor, her türlü zorluğu birlik ve beraberlikle aşabileceğimize olan inançla mücadelemizi sürdürüyoruz.

Büyük bir kahramanlıkla, cesaretle yazılan şanlı tarihimize sahip çıkacak, Çanakkale ruhunu canlı ve diri tutmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Bize bu vatanı emanet eden şehitlerimize, gazilerimize şükran borcumuzu ödemek, vatanımızı ve bayrağımızı her koşulda müdafaa etmek için dün olduğu gibi bugün de yarın da mücadeleden bir an olsun geri durmayacağız.

Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 108. yıldönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde bu toprakları bize emanet eden tüm şehitlerimizi ve başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”