Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Amacı hakikati bulmak olan herkese arşivlerimizin kapıları sonuna kadar açıktır” Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Amacı hakikati bulmak olan herkese arşivlerimizin kapıları sonuna kadar açıktır” için yorumlar kapalı 79159

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arşivlerimizin Gelişimi, Vizyonu ve Tarih Araştırmalarına Katkısı Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, “Doğu Anadolu bölgemizdeki Müslüman ahaliyi kadın, çocuk, ihtiyar demeden katleden Ermeni çetelerini ve onlara destek verenlerin tehciri, böyle bir dönemde yapılabilecek en makul davranıştır. Tehcir başka bir şey katliam başka bir şeydir. Bunu anlatıyoruz. Buradan yine haykırıyorum, söylüyorum: Tüm dünya şunu bilmeli biz arşivleri sonuna kadar açtık. Amacı hakikati bulmak olan herkese arşivlerimizin kapıları sonuna kadar açıktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arşivlerimizin Gelişimi, Vizyonu ve Tarih Araştırmalarına Katkısı Sempozyumu’na katıldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyumda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.

“ARŞİV, MİLLETİN VE DEVLETİN HAFIZASIDIR”

“Arşiv, milletin ve devletin hafızasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafızası olmayan milletlerin, nereden geldiklerini, bugün nerede durduklarını ve nereye gideceklerini bilemeyeceklerini dile getirdi. Güçlü bir arşiv geleneğinin, aynı zamanda güçlü bir devlet geçmişinin ifadesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, her fırsatta 2 bin 200 yılı aşkın devlet geleneğine, coğrafyamızda da bin yıllık bir geçmişe sahip olduğumuzu ısrarla söylüyoruz. İşte bu devlet geleneğimizin ve yaşadığımız topraklardaki geçmişimizin en büyük dayanağı tarih çalışmaları ile zengin arşiv birikimimizdir. Özellikle Osmanlı, dünyada en iyi kayıt tutan ve bunu muhafaza eden devletlerin başında gelir” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı arşivinde yürütülen çalışmalarla 31 milyon belge ve 275 bin defterin tasnif edildiğini, Cumhuriyet arşivinde bulunan 40 milyon belgenin de dörtte biri ile 117 bin defterin dörtte üçünün tasnif edildiğini açıklayarak başbakanlığı döneminde hayata geçirilen dijitalleşme projeleriyle devlet belgelerinin önemli bir bölümünün bilgisayar ortamında güvence altına alındığını kaydetti.

“MECLİS VE İSTİHBARAT DIŞINDAKİ TÜM KURUMLARIMIZIN ARŞİVLERİ ARTIK MERKEZÎ OLARAK YÖNETİLİYOR”

Mevcut arşivin korunması yanında devlet belgelerinin nasıl muhafaza ve tasnif edileceği konusunda yaşanan sıkıntıyı da Devlet Arşivleri Başkanlığını Cumhurbaşkanlığı’na bağlayarak ortadan kaldırdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Arşivciliğimizin önünde artık yeni bir dönem açmış bulunuyoruz. Meclis ve istihbarat dışındaki tüm kurumlarımızın arşivleri artık merkezî olarak yönetiliyor. İnşallah bundan sonra devlet belgelerimizi ecdadımızın hassasiyetinde koruyacak ve değerlendireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet kurulduktan sonra tek parti döneminde milletin geçmişiyle bağlarının kopartılmasına yönelik fevkalade yanlış bir politika izlendiğini, Osmanlı’yı reddeden, Selçuklu’yu görmezden gelen, İslam medeniyetine tümden düşman kesilen, Türk tarihini daracık bir kovuğa hapsetmek isteyen kısır bir anlayış türetildiğini anlatarak yaşanan süreçte ortaya çıkan tahribatı küçümsemenin mümkün olmadığını sözlerine ekledi.

“TÜRKİYE, ARŞİVLERİNDE KENDİSİYLE BİRLİKTE DEV BİR COĞRAFYANIN HAFIZASINI SAKLIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Osmanlı arşivi öyle bir hazine ki, sadece ülkemizin değil, aynı zamanda 40’dan fazla devletin geçmişini içinde barındırıyor. Bir başka ifadeyle, Türkiye, arşivlerinde kendisiyle birlikte dev bir coğrafyanın hafızasını saklıyor. Bugün bölgemizdeki pek çok uluslararası sorunun çözümünün Osmanlı arşivlerinde aranması boşuna değildir” açıklamasında bulundu.

Bölgedeki kimi ülkeler ve örgütlerin haydutlukla, zorla, baskı ve hileyle demografiyi değiştirdiğine, buna da hukuki kılıflar uydurmaya çalıştığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim arşivlerimizdeki kayıtlar bu bölgelerin gerçek sahiplerini tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. Coğrafyada adalet yeniden tesis edildiğinde, elimizdeki arşiv belgelerinin yardımıyla inşallah hak yerini bulacaktır” dedi.

“ARŞİV ARAŞTIRMACILIĞINI HAK ETTİĞİ YERE GETİRMEK İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERMEYE HAZIRIZ”

Osmanlı arşivlerinde çalışmak için mali kayıtlarda kullanılan siyakat yazısı ve rakamları bilmek şart olduğunu, Budin’den Yemen’e kadar uzanan geniş coğrafyadaki mahalli kelimelere, yer isimlerine, kavramlara hâkim olunması gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı Türkçesinin öğrenilmesi için teşviklerde bulunduklarını, ortaöğretimden başlayarak Osmanlı Türkçesini yaygınlaştırmanın milletin tarihiyle bağlarını güçlendirmenin yanında, kültürel zenginlik bakımından da çok büyük fayda sağlayacağını vurguladı.

Osmanlı Türkçesini bilmenin sadece Osmanlı’yı öğrenmek için değil, Cumhuriyet tarihini de hakkıyla bilmek için gerekli olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal’den İsmet İnönü’ye, Celal Bayar’dan Kenan Evren’e kadar Cumhuriyet dönemi devlet adamlarının önemli bir bölümünün de notlarını Osmanlı Türkçesiyle tuttuğunu söyledi.

“Bir insanın şahdamarı kesildiğinde durumu neyse, arşivleri olmayan bir devlet de aynı durumdadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, arşiv araştırmacılığını hak ettiği yere getirmek ve prestijli bir uğraş hâline dönüştürmek için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT’de yayınlanan Diriliş Ertuğrul dizisinin tek başına Osmanlı tarihine ilgiyi artırdığını dile getirerek bu örnekten hareketle tarihe ve arşivlere ağırlık vermek gerektiğini ifade etti.

“TÜRKİYE’YE DEMOKRASİ DERSİ VERMEYE KALKIŞANLARIN KANLI BİR GEÇMİŞE SAHİP OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”

“Arşivlerimiz sayesinde, tüm dünyaya göğsümüzü gererek gerçekleri haykırdığımız tartışmalardan biri de özellikle Ermeni meselesidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ermeni meselesi ve terörle mücadele üzerinden Türkiye’ye insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkışanlara baktığımızda, hepsinin de kanlı bir geçmişe sahip olduğunu görüyoruz. Buna karşılık her fırsatta iftira attıkları bizim ecdadımız ise kalpleri, gönülleri fethederek hâkimiyet alanını genişletmiştir” şeklinde konuştu.

Son asırlarda yaşanan büyük kıyımların ve acıların sorumlusu veya kışkırtıcısının, bugün insan hakları ve özgürlükler havarisi maskesi takanlar olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haçlı seferlerinde o dönemin dünyasında çok büyük bir rakamı ifade eden 4 milyon insanın ölümünün sorumlusu ne Türkler ne de Müslümanlardır. Sömürgecilik yoluyla ekonomik refah tesis etmek için dünyanın dört bir yanında 50 milyon insanın vahşice katledilmesinin sorumlusu da Türkler veya Müslümanlar değildir. Amerika Kıtasındaki kadim medeniyetlerin ve halkların yok edilmesinin altında bizim ecdadımızın iddiası yoktur. Yaklaşık 70 milyon insanın ölümüyle tarihin en büyük kıyımlarının yaşandığı 1. ve 2. Dünya Savaşlarını kimlerin çıkarttığı da bellidir. Soykırımdan söz edenler daha 80 yıl önce Avrupa’da başlattıkları Yahudi avını toplama kamplarını herhalde hafızalarından silmiş durumdalar. Milyonlarca Kırım Tatarını ve Ahıska Türkünü bir gecede trenlere doldurup ölüme gönderenleri biz unutmadık ve unutmayacağız. Masumların Libya ve Cezayir çöllerinde yankılanan feryatlarını bugün bile duyuyor, yüreğimizde hissediyoruz. Oralardaki zulüm ve katliamların sorumlusu da Müslümanlar değildir. Daha 25 sene önce Ruanda’da 800 bin insanı o soykırımda kimlerin öldürdüğü aşikârdır ve failleri Fransızlardır. Kalkıp bize ders veriyor Fransızlar, ne dersi veriyorsun? Cezayir’de yüz binlerce insanı katleden, soykırıma uğratan yine Fransızlardır bunları çok açık, net belgelerle, arşiv belgeleriyle elimizde bunları biliyoruz. Ama bunlar yaptıkları dezenformasyonla tüm dünyayı aldatmanın hep gayreti içinde oldular.”

Bosna’da, Karabağ’da, Arakan’da milyonlarca masum insanı vahşice katledenlere kimlerin seyirci kaldığını, kimlerin örtülü destek verdiğini gayet iyi bildiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece 1912 yılından 1919 yılına kadar Balkanlar’da 2 milyon, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da da 2 milyona yakın sivilin sırf Türk ve Müslüman oldukları için katledildiğini hatırlattı.

“BUGÜNE KADAR ERMENİ MESELESİNİ KAŞIYAN HİÇBİR DEVLET İDDİALARINI ARŞİV BELGELERİYLE İSPAT EDEMEDİ”

Ecdat gibi bugün de Türkiye olarak dünyada hep mazlumların yanında yer almayı sürdürdüklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tarihi gerçeklere rağmen bizi Ermeni meselesi üzerinden köşeye sıkıştırmak isteyenlerin yüzlerine her fırsatta kanlı geçmişlerini çarpmak mecburiyetindeyiz. Doğu Anadolu Bölgemizdeki Müslüman ahaliyi kadın, çocuk, ihtiyar demeden katleden Ermeni çetelerini ve onlara destek verenlerin tehciri böyle bir dönemde yapılabilecek en makul davranıştır. Tehcir başka bir şey, katliam başka bir şeydir, kimi aldatıyorsunuz? Buradan yine haykırıyorum, söylüyorum; tüm dünya şunu bilmeli, biz arşivleri sonuna kadar açtık. Ey Ermeniler, varsa arşiviniz siz de açın. Tüm dünya, üçüncü ülkeler varsa arşivlerinizi açın, getirin bütün arşiv incelemelerinde yetkili olanları çalıştıralım, çalışsınlar ortaya çıkan tablolardan sonra siyasiler olarak biz konuşalım. Siyasetçinin işi arşivler noktasında bunları incelemek değildir, anlamazlar da bu işten. Amacı hakikati bulmak olan herkese arşivlerimizin kapıları sonuna kadar açıktır” şeklinde konuştu.

Bugüne kadar Ermeni meselesini kaşıyan hiçbir grup ve devletin, iddialarını arşiv belgeleriyle ispat edemediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fransa başta olmak üzere sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ortalığı bulandıranların hiçbirinin de hakikat diye bir derdi olmadığını biz zaten biliyoruz. Tüm dünyanın da bilmesini istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda, açılışı yapılan sempozyumda iki gün boyunca Ermeni meselesinden kamu arşivlerine, dijitalleşmeden arşiv eğitimi ve muhafazasına kadar geniş bir alanda görüşlerin ortaya konacağı bilgisini vererek sempozyuma katkı sağlayacak tüm bilim insanı ve araştırmacılara başarılar diledi.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de için yorumlar kapalı 246791

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrine ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ABD’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” için yorumlar kapalı 238982

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin 78. Genel Kurulu’na iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını belirterek, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin “Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması” temasıyla yapıldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in ‘2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD’de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program’a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, “Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

“KÜRESEL SİSTEMDE TAŞLARIN YERİNDEN OYNADIĞI BU DÖNEMİ ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ ADINA FIRSATA ÇEVİRMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hâllerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”

Karabağ’da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan’ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, ‘Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev’le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç’in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç’te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Bu konuda özellikle Batı, ikide bir ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor, biz de diyoruz ki ‘Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ‘evet’ veya ‘hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte ‘Yasa hazırladılar.’ Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16’larla ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.’ Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir.”

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye’nin AB’ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz” şeklinde konuştu.

seers cmp badge