Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türkiye’nin Irak ve Suriye kaynaklı terör tehditlerine karşı aldığı önlemlerin ve yaptığı operasyonların meşruiyeti tartışılmaya açık değildir” Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türkiye’nin Irak ve Suriye kaynaklı terör tehditlerine karşı aldığı önlemlerin ve yaptığı operasyonların meşruiyeti tartışılmaya açık değildir” için yorumlar kapalı 471

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Suriye’de müttefiklik ilişkimize asla yakışmayacak politikalar izleyen Amerika ile S-400 meselesinde de ciddi görüş ayrılıkları içindeyiz. Türkiye’nin Irak ve Suriye kaynaklı terör tehditlerine karşı aldığı önlemlerin ve yaptığı operasyonların meşruiyeti tartışılmaya açık değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Kızılcahamam’da gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda bu yıl yerel seçimlere yönelik değerlendirmeler yapacaklarını belirterek 31 Mart seçimlerinde belediye başkanlığına seçilen başkanları tebrik etti.

“KÖKLÜ GEÇMİŞİNDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE ÜLKEMİZE YENİ BİR VİZYON KAZANDIRDIK

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, kadro olarak sadece şehit ve gazilerin emaneti olan kutlu bir davayı sırtlamadıklarını, aynı zamanda büyük ve güçlü Türkiye sevdasına da can verdiklerini belirterek, “Devletimizin 2200 yıllık köklü geçmişinden aldığımız güçle ülkemize yeni bir vizyon ve özgüven kazandırdık” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; ekonomik, siyasi, diplomatik olarak içerideki ve dışarıdaki belli odaklar tarafından söndürülmeye çalışılan milletin umut ışığını tekrar canlandırdıklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Biz bu mücadeleyi kendimiz için değil, evlatlarımızın geleceği, vatanımızın bekası için veriyoruz. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta Hakk’ın rızasından daha büyük bir şeref, milletin sevgisinden daha büyük bir sevda tanımıyoruz. Bunun için sırtını terör örgülerine dayayanlar bizi anlayamaz. İkbalini siyaset mühendisliklerinde görenler bizi idrak edemez. Türkiye karşıtı senaryoların figüranlığına razı olanlar bizim mücadelemizi kavrayamaz. Esen rüzgâra göre yön değiştirenler sırça köşklerinde yüksek siyasetçilik oynayanlar bizim verdiğimiz kavganın sırrına eremez.”

“GÜN 82 MİLYON OLARAK BİR DUVARIN TUĞLALARI GİBİ BİRBİRİMİZE KENETLENME GÜNÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçim dönemlerinde siyasi rekabet kızışır, tansiyon yükselir, söylemler keskinleşir, ancak bizim siyasi kültürümüzde sandıkların kapanıp, oyların sayılmasıyla beraber seçim dönemi de geride bırakılır. Seçim dönemiyle icraat döneminin dinamikleri farklıdır. İcraat döneminde tüm enerji ve vakit ülkenin meselelerinin çözümüne, millete hizmet yoluna hasredilir. Biz kızgın demiri soğutalım çağrımızla işte bu ince noktaya dikkat çektik. Çünkü biz hep önce Türkiye diyen, önce Türk milleti diyen, önce kardeşlik diyen, önce demokrasi diyen, önce yatırım, üretim, istihdam, büyüme, ihracat diyen bir parti olduk” şeklinde konuştu.

Terör, güvenlik ve ekonomi başta olmak üzere Türkiye’nin bekasına yönelik tehditleri 82 milyon olarak hep beraber göğüslemek gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gün bir olma, iri olma, diri olma, kardeş olma hep birlikte Türkiye olma günüdür. Gün 82 milyon olarak tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenme günüdür” ifadesini kullandı.

“Zihnini ve gönlünü terör örgütlerinin, dış güçlerin emrine vermemiş herkesi Türkiye ortak paydasında buluşmaya davet ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Türkiye’deki tek kutuplaşmanın “Türkiye ortak paydasında buluşanlar” ile “Terör örgütlerinin safında yer alanların” kutuplaşması olduğuna vurgu yaptı.

“ERMENİ TEHCİRİ NE BİR SOYKIRIMDIR NE DE BÜYÜK FELAKETTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi uluslararası alanda sıkıştırılmak için kullanılan araçlardan birinin de Ermeni meselesi olduğunun altını çizerek, Türkiye’nin bu konuda pek çok devletin ve toplumun aksine utanacak bir geçmişi olmadığını, Türk milletinin bin yıllık yurdu olan Anadolu’da hep ahlakı, vicdanı, irfanı, imanı ve gücünü bunlardan alan yüreği ve bileğiyle var olduğunu, büyüdüğünü ve mücadele ettiğini anlattı.

Ermeni tehcirinin bir asır önce büyük acıların önüne kesmek için başvurulan bir yöntem bir hicret olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şayet Ermenilere karşı iddia edildiği gibi bir yola başvurmuş olsaydık, bugün Avrupa’dan Amerika’ya, Kuzey Afrika’dan Kafkasya’ya kadar geniş bir alanda yaşayan milyonlarca Ermeni’den söz edilemezdi. Tehcir dönemin zor şartlarında bir keyfiyet değil, bir mecburiyet olarak uygulandığı için elbette ciddi sıkıntılar ve acılar yaşanmıştır. Ama tüm bunların konuşulacağı, tartışılacağı, hakikatlerin aranacağı yer ülkelerin parlamentoları veya yönetim binaları değildir. Bu hakikatlerin aranacağı yer arşivlerdir, bunu yapacak olan da tarihçilerdir, bilim insanlarıdır. Bizim arşivlerimiz her konuda olduğu gibi Ermeni meselesi hususunda da tüm araştırmacılara açıktır. Hodri meydan üçüncü ülkelerde varsa onlar da açsınlar, onlar da bu çalışmaları yaptıralım, ama gelmiyorlar. Ermeni tehciri ne bir soykırımdır ne de büyük felakettir. Bu sadece bir asır öncesinin gerçekten çok sıkıntılı şartlarında yaşanmış acı bir olaydan ibarettir. Türkiye’yi suçlayanlara sadece ve 1. ve 2. Dünya Savaşlarında 70 milyon insanın ölümünden sorumlu olduklarını hatırlatıyoruz. Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron önce bu işleri öğrenmesi lazım, bu işleri bilmiyor. Ve yanlış kılavuz seçtiği için yanlış konuşuyor. Fransa’da 700 bin Ermeni var diye onlara mesaj vermek Bay Macron seni kurtarmayacak. Önce siyasette dürüst olmayı öğren, siyasette dürüst olmadıkça kazanman mümkün değil, kaybedeceksin.”

“AMERİKA İLE S-400 MESELESİNDE DE CİDDİ GÖRÜŞ AYRILIKLARI İÇİNDEYİZ”

Amerika’nın uluslararası ticaretten nükleer silahlanmaya kadar geniş bir alanda küresel sistemi sarsan adımlarının etkilerinin sürdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye’de müttefiklik ilişkimize asla yakışmayacak politikalar izleyen Amerika ile S-400 meselesinde de ciddi görüş ayrılıkları içindeyiz. Türkiye’nin Irak ve Suriye kaynaklı terör tehditlerine karşı aldığı önlemlerin ve yaptığı operasyonların meşruiyeti tartışılmaya açık değildir. Buna rağmen Amerika’nın ısrarla bölücü terör örgütüyle birlikte hareket etmeye kalkmasını, güvenliğimizi güçlendirmeye ve çeşitlendirmeye yönelik tasavvurlarımıza karşı çıkmasını üzüntüyle takip ediyoruz. Kim ne derse desin, bizim için asıl önemli olan ülkemizin ve milletimizin istiklali ve istikbalidir. Bu uğurda 15 Temmuz’da canını ortaya koymuş bir millet olarak, Suriye’deki terör bataklığını kurutmaya yönelik adımları atmayı, S-400 ve benzeri güvenlik tahkimatlarını yapmayı da sürdüreceğiz. Şu şöyle demiş, bu böyle demiş, hepsi bir kenara. Biz ne diyoruz o önemli.”

Türkiye’nin Avrupa Birliği müzakereleriyle ilgili çok kan kaybettiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye verilen sözlerin yerine getirilmesini sabırla beklediklerini yineledi.

“KUDÜS’ÜN TARİHİ BU MÜBAREK ŞEHRE KİRLİ ELLERİNİ UZATANLARIN ACI AKIBETLERİYLE DOLUDUR”

Bölgenin kanayan yarası Filistin ve Kudüs meselesinin son dönemde yine alevlendiğini, İsrail’in hak, hukuk, adalet, ahlak tanımaz uygulamaları sebebiyle bölgenin âdeta barut fıçısına çevrildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs mahremiyetine her fırsatta el uzatan, Filistin topraklarını işgal eden, son olarak Golan Tepelerini ilhak eden İsrail yönetimi bu tehlikeli politikalardan derhal vazgeçmelidir. Golan Tepeleri Suriye’nindir İsrail’in değil” uyarısında bulundu.

“Kudüs’ün tarihi bu mübarek şehre kirli ellerini uzatanların acı akıbetleriyle doludur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi tekerrür ettirmenin hiç kimseye faydasının dokunmayacağını, Filistinlilerin haklarını ve özgürlüklerini teminat altına alan Doğu Kudüs’ü de bu ülkenin başkenti olarak tanıyan kapsamlı bir anlaşmaya varılana kadar bu sorunların çözülmeyeceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya’nın da bölgedeki sorunlu topraklardan biri olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’nin Libyalıların yanında dimdik duracağını, Libya’yı yeni bir Suriye’ye dönüştürmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmak için tüm imkânları seferber edeceklerini bildirdi.

“GERÇEK MÜSLÜMAN MASUM İNSANLARIN KANLARIYLA ELİNİ VE KALBİNİ KİRLETEMEZ”

Sudan ve Cezayir’deki gelişmelerin de yakından takip edildiğini, bu ülkelerde gücünü halktan alan yönetimlerin iş başına gelmesini temenni ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Zelanda’da ve Sri Lanka’da ibadet hanelere yönelik saldırıları da anımsatarak Yeni Zelanda yönetiminin takdire şayan duruşunu teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz günlerde Sri Lanka’da yaşanan katliam Yeni Zelanda’da Müslümanlara karşı işlenen nefret suçunu meşrulaştırmaya yönelik bir saldırıdır. Hamdolsun bu oyuna gelinmemiştir. Hiçbir gerçek Müslüman masum insanların kanlarıyla elini ve kalbini kirletemez. DEAŞ, El-Kaide, Boko Haram, Eş-Şebab, FETÖ gibi terör örgütleri İslam’ın adını kullanarak Müslümanlara savaş açanların aparatı olmanın dışında hiçbir anlama sahip değildir” şeklinde konuştu.

“BELEDİYECİLİK MESAİYLE SINIRLI BİR İŞ DEĞİLDİR”

Belediye başkanlarına tavsiyelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşa tepeden bakan, halktan kopan belediye başkanlarının başarılı olamayacağını, tebessüme, tokalaşmaya öne verilmesi gerektiğini söyledi.

Planlı belediyeciliğe önem verilmesini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllık ve beş yıllık planı olmayan belediye başkanı tıpkı rotası olmayan bir gemi gibi rast gele savrulmaya mahkûmdur. Böyle bir planınız yoksa gündelik karmaşa içinde aylarınız, yıllarınız geçip gider. Döneminiz bitip geriye baktığınızda da kalıcı hiçbir şeyin olmadığını görürsünüz. Yaptığınız işleri belli periyotlarla raporlamak suretiyle gözden geçirmez, muhakeme ve muhasebeye tabi tutmazsanız nereden nereye gittiğinizi göremezsiniz” sözlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mali disiplin konusunda da belediye başkanlarını uyararak, personel rejimi, personel harcamaları gibi konularda da tavsiyelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık kişiye özel düzenleme anlamına gelen parsel bazlı değil, ada bazlı imar anlayışını her yerde yaygınlaştırmalıyız. Belediyecilik mesaiyle sınırlı bir iş değildir. Sabah 8 veya 9, akşam 5 olmaz böyle şey. Ya geldik işimiz bitene kadar belediyede duracağız, çalışacağız. Engellileri, okul öncesi çocukları ve bozulan toplum dengemiz içinde giderek daha büyük bir ihtiyaca dönüşen yaşlıları gözetmeyen bir belediyeciliği asla kabul etmiyoruz” diye konuştu.

İsraf meselesine hassasiyetle yaklaştıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Milletimize söz verdiğimiz şekilde ülkemizdeki tüm belediyeleri plan, program, proje, yatırım, istihdam, harcama konusunda takip edecek, gerektiğinde ikazda bulunacak bir sistem geliştiriyoruz. Amacımız kimsenin işine karışmak değil, tüm işlerin doğru ve standart bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladığımız bu sistemi en kısa sürede faaliyete geçiriyoruz. Genel Merkezimizde de kendi belediyelerimizi daha yakından izlemeye alacak benzer bir sistem kuracak ve çalıştıracağız.”

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

“Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” için yorumlar kapalı 234575

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.

“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.

“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”

Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE, İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE KARŞI İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARININ TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.

“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”

seers cmp badge