Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,“Millî irade bizim her şeyimizdir, sonuna kadar savunacağız” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,“Millî irade bizim her şeyimizdir, sonuna kadar savunacağız” için yorumlar kapalı 88520

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Geleneksel Beyoğlu İftar programında yaptığı konuşmada, “Millî irade bizim her şeyimizdir, sonuna kadar savunacağız. Vesayet heveslilerinin kazanı kaynatarak birilerine kullanışlı ortam hazırlamasına asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Taksim Meydanı’nda gerçekleştirilen Geleneksel Beyoğlu İftar programına katılarak, vatandaşlara hitap etti.

Konuşmasına tüm annelerin Anneler Günü’nü tebrik ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anneler için gün olmaz, anneler hayat boyu anılması, kutlanması gereken varlıklardır. Onun için de bizim dinimizde bildiğiniz gibi cennet annelerin ayakları altındadır, babaların değil. Öpülesi ayaklarının altı annelerdir, ben öptüm siz de öpün” dedi.

Şehit annelerine duyduğu minnettarlığı da özellikle ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu anlamlı gününün Türkiye’nin ve dünyanın tüm kadınları, bütün anneleri için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Başta sevgili annem olmak üzere ebedi âleme irtihal etmiş, Hakk’ın rahmetine kavuşmuş tüm anneleri, hayırla, şükranla yâd ediyor, mekânları inşallah cennet olsun diyorum” diye konuştu.

“MİLLETİN İHTİYACI OLAN, HER İNANÇTAN İNSANI AYNI SOFRA ETRAFINDA BULUŞTURAN HOŞGÖRÜ İKLİMİDİR”

Taksim’deki iftar sofrasının adeta İstanbul’un bir sembolü hâline geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyoğlu’nun İstanbul’un tüm renklerini, güzellikleri, zenginliklerini bünyesinde barındıran, kendisinin de doğup büyüdüğü, gönlünde müstesna yeri olan bir ilçe olduğunu anlattı.

“Türkiye’nin ve İstanbul’un ihtiyacı, kendi dünya görüşlerine uymayan herkesi ötekileştiren, hor ve hakir gören zihniyet değil, işte buradaki manzaranın ifade ettiği anlayıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin ve İstanbul’un ihtiyacı olanın her inançtan, meşrepten, kökenden insanın aynı sofra etrafında buluşabilmesini sağlayan hoşgörü ve dostluk iklimi olduğunu söyledi.

“BİR YERDE SEÇİM YAPILIYORSA, GEREKTİĞİNDE YENİLENİYORSA ORADA DEMOKRASİ İŞLİYOR DEMEKTİR”

Yüksek Seçim Kurulu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesine dair kararını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin yenilenmesi kararlarının yabancı ülkelerde örneklerinin bulunduğunu, son olarak Belçika’da bir şehirde yerel seçimlerin yenilenmesine karar verildiğini ancak orada bu kararı veren yüksek yargı mensuplarını tehdit edilmediğini, çete yaftası vurularak, itibar suikastına maruz bırakılmadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandıktan korkan siyasetçilerin sadece Türkiye’de olduğunu dile getirerek, “Hâlbuki bir yerde seçim yapılıyorsa, gerektiğinde yenileniyorsa orada demokrasi işliyor demektir. Şayet seçimlerin yapılması ve gerektiğinde yenilenmesiyle ilgili bir tıkanıklık varsa, orada demokrasinin tehlikede olduğu anlamı çıkar. Demokrasinin işlemesine katkıda bulunduğumuz bu yönde alınan kararı da saygıyla karşılaştığımız için suçlanıyorsak, bu bizim için ancak şeref payesi olabilir” şeklinde konuştu.

“VESAYET HEVESLİLERİNE ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî iradeyi demokrat postu altındaki faşist ruhlu tek parti özlemcilerinin hezeyanlarına biz kurban vermeyeceğiz. Millî irade bizim her şeyimizdir, sonuna kadar savunacağız. Vesayet heveslilerinin kazanı kaynatarak birilerine kullanışlı ortam hazırlamasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu demokrasi nasipsizleri ne yaparsa yapsın, ne derse desin umursamayacak ve sonuna kadar millî iradenin, milletin sandığın yanında yer almasını sürdüreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Stadyumlarda FETÖ uşağı kişilerin sloganlarının pankart olarak asıldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlara asla geçit vermeyeceğiz. Bunlar yanlış yolda, ama bunu biz düzelteceğiz. Statlara bu tür ayrımcılığı getirenlere 23 Haziran’da inanıyorum ki benim milletim gereken dersi verecektir” ifadelerini kullandı.

Yaşanan süreçte sanatçılar arasına da nifak tohumlarının ekildiğini ve sanatçıların tehdit edildiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ve bu zat, Bay Kemal, biz Afrin’de şehitlerimizi, bir kısmı o zaman sağ, bir kısmı daha sonra şehit oldu, onları sanatçılarımızla ziyarete gittiğimizde ne diyordu? Söylemedik laf mı bıraktı sanatçılara, her şeyi söyledi, her şeyi. Ama biz bunların hepsine aklıselim ile sadece sabrettik. İnanıyorum ki, sanatçı sanatıyla zaten bunlara gereken cevabı bulunduğu alanlarda her zaman verdi, veriyor.”

“SANATÇI SANATIYLA KONUŞUR”

“Sinema dünyasıyla ilgili olarak bize kadar kimse bir yasal düzenleme yapmadığı hâlde, bu yasal düzenlemeyi yapıp ondan sonra bir taraftan bize teşekküre geleceksin, arkadan da bunlarla beraber şakşakçılık yapacaksınız” sözleriyle konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanatçı sanatıyla konuşur, bu tür insanlara dalkavukluk yapmaz. Ve sanatıyla konuşan sanatçıları da biz baş göz ederiz, onlar için de elimizden gelen ne varsa onu yaparız” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da yeniden yapılacak seçimlere kadar hakikatleri anlatarak milletin tercihini en doğru şekilde yapmasını sağlayacaklarını ifade etti.

“MİLLETİMİZİN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ ELLERİNDEN ALMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Türkiye’nin demokrasi tarihinin en belirgin özelliğinin, küçük ama sesi çok çıkan, eli uzun, köşe başlarını tutmuş bir kesime karşı milletin hak arama mücadelesi olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerini halkın üzerinde gören bu kesim, diğer alanlarla birlikte siyasette de hep hak etmediği bir gücü kullanmanın peşinde olmuştur. Darbelerin ve cuntaların gerisinde işte bu anlayış vardır. Milletten alamadıkları yetkiye tehditle, baskıyla, zulümle, gerektiğinde doğrudan can alarak sahip olmaya çalışan bu zihniyetin kalıntılarına hâlâ rastlıyoruz. Üstelik bunların sadece darbe çığırtkanlığı ve teşebbüsüyle kalmayıp, milletimizin büyük mücadeleler sonunda elde ettiği hak ve özgürlüklerini de ellerinden almaya çalıştıklarını görüyoruz. Çünkü bunların demokrasi yaldızını kazıdığınız zaman, altından katıksız bir despotizm, katıksız bir medeniyet düşmanlığı çıkar. Ülkemizi işte bu zihniyetin elinden tamamen kurtarmakta kararlıyız” dedi.

23 Haziran’da bir kez daha milletin hakemliğine gidecek olmaktan memnun olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul için çok büyük hayalleri ve projeleri olduğunu kaydetti.

“HİÇ KİMSEYİ DIŞLAMADAN, KUŞATICI BİR ANLAYIŞLA GECE-GÜNDÜZ ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırma kararlılıklarını yineleyerek, “Eski Türkiye bakiyesi bir avuç seçkinin kendi ihtirasları adına bu umudu söndürmesine asla göz yumamayız. Büyük Türkiye davasına sahip çıkmak, milletimizin birlik ve beraberliğini gözetmek hepimizin ortak görevidir. Bu sebeple, biz her fırsatta Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli’den ilhamla, ‘bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım’ diyoruz. Her fırsatta milletimize birlik çağrısı, asgari müştereklerimiz etrafında buluşma çağrısı yapıyoruz” sözlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 82 milyonun kardeşliğini savunmaya devam edeceklerini vurgulayarak, hiç kimseyi dışlamadan, kuşatıcı bir anlayışla İstanbul ve Türkiye için gece-gündüz çalışmayı sürdüreceklerini vurguladı.

Enerji petrol Medya Ceo -Mehmet Ali Setencioğlu – İstanbul

TÜRKİYE,ADANA, ADIYAMAN, AFYON, AĞRI, AMASYA, ANKARA, ANTALYA, ARTVİN, AYDIN, BALIKESİR, BİLECİK, BİNGÖL, BİTLİS, BOLU, BURDUR, BURSA, ÇANAKKALE, ÇANKIRI, ÇORUM, DENİZLİ, DİYARBAKIR, EDİRNE, ELAZIĞ, ERZİNCAN, ERZURUM, ESKİŞEHİR, GAZİANTEP, GİRESUN, GÜMÜŞHANE, HAKKARİ, HATAY, ISPARTA, MERSİN, İSTANBUL, İZMİR, KARS, KASTAMONU, KAYSERİ, KIRKLARELİ, KIRŞEHİR, KOCAELİ, KONYA, KÜTAHYA, MALATYA, MANİSA, KAHRAMANMARAŞ, MARDİN, MUĞLA, MUŞ, NEVŞEHİR, NİĞDE, ORDU, RİZE, SAKARYA, SAMSUN, SİİRT, SİNOP, SİVAS, TEKİRDAĞ, TOKAT, TRABZON, TUNCELİ, ŞANLIURFA, UŞAK, VAN, YOZGAT, ZONGULDAK, AKSARAY, BAYBURT, KARAMAN, KIRIKKALE, BATMAN, ŞIRNAK, BARTIN, ARDAHAN, IĞDIR, YALOVA, KARABÜK, KİLİS, OSMANİYE, DÜZCE,

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”