Cumhurbaşkanı Erdoğan“Hedefimiz 2023 yılında savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmaktır” Cumhurbaşkanı Erdoğan“Hedefimiz 2023 yılında savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmaktır” için yorumlar kapalı 89111

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİLGEM Projesi 4. gemisinin hizmete giriş töreninde yaptığı konuşmada, “Bugün dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasına giren beş firmamız bulunuyor. İnşallah bu sayı sürekli artacaktır. Hedefimiz 2023 yılında savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Tersane Komutanlığı’nda düzenlenen, MİLGEM Projesi kapsamında üretilen 4. ve son Ada sınıfı korvet gemisi olan TCG Kınalıada’nın (F-514) Deniz Kuvvetlerine teslimi töreni ile Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1. Gemi Sac Kesme Töreni’ne katıldı.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4. millî gemi Kınalıada Korveti’nin, Türkiye’ye, millete ve denizcilere hayırlı olmasını dileyerek sac kesme törenini gerçekleştirecekleri geminin de dost ve kardeş Pakistan devletine hayırlı olmasını temenni etti.

“DENİZ KUVVETLERİMİZ, DEVRALDIĞI MİRASI DAHA DA GÜÇLENDİREREK GELECEĞE TAŞIYOR”

27 Eylül Preveze Deniz Zaferi’nin yıl dönümünü ve Deniz Kuvvetleri Günü’nü de kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Preveze zaferinin ardından Osmanlı Devleti’nin, Akdeniz’deki hâkimiyetini perçinlediğini, Türk donanmasının gücünün tüm dünyaya gösterildiğini vurguladı.

Barbaros Hayrettin Paşa’yı ve tüm denizcileri rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihi şanlı zaferlerle dolu olan Deniz Kuvvetlerimiz, devraldığı bu mirası daha da güçlendirerek geleceğe taşıyor. Deniz Kuvvetlerimiz, birikimi, donanımı, disiplini, nitelikli personeli ve üstlendiği tüm görevlerinde elde ettiği başarılarla bizleri gururlandırıyor” dedi.

“TÜRKİYE SAVAŞ GEMİSİNİ MİLLÎ İMKÂNLARIYLA TASARLAYAN 10 ÜLKEDEN BİRİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah” diyen ecdada kulak vererek eksikleri sürekli tamamladıklarının altını çizerek,  “Son dönemde dünya ve özellikle Akdeniz’de yaşanan hadiseler, bize her alanda olduğu gibi denizlerde de çok daha güçlü olmamız gerektiğini işaret ediyor. Bu sebeple karada ve havada devreye aldığımız nice savunma ve taarruz sistemlerimiz gibi MİLGEM gemilerimizi de kararlılıkla inşa ediyor, denizlere uğurluyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin bugün dünyada savaş gemisini millî imkânlarıyla tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda üretilen Heybeliada’nın 2011’de,  Büyükada’nın 2013’te, Burgazada’nın da 2016’da denize indirildiğini hatırlattı.

“DENİZ KUVVETLERİMİZİ GÜÇLENDİRMEYE YÖNELİK PEK ÇOK PROJEMİZ VAR”

MİLGEM Projesi’nde yıllar içinde edinilen tecrübeyle, yerlilik oranının yüzde 70 seviyesine yükseldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte ihtiyaç duyulan tasarım, araştırma, geliştirme, tedarik ve hizmet alım işleri, Savunma Sanayi Başkanlığımız tarafından yerli ve millî imkânlarla gerçekleştirildi. Gemimizin platform sistemleri ve dizayn sistemleri, STM, silah ve sensör sistemleri ASELSAN, savaş ve yönetim sistemi HAVELSAN tarafından sağlandı. Bu firmalarımızın altında 50’yi aşkın yerli firma, alt yüklenici olarak görev yaptı” şeklinde konuştu.

MİLGEM Ada sınıfı korvetlerin ilk üçünden farklı olarak Kınalıada’nın ROKETSAN tarafından millî imkânlarla geliştirilen Atmaca füzesini kullanacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, HAVELSAN ve Deniz Kuvvetleri’nin birlikte geliştirdikleri “Advent” adlı savaş yönetim sisteminin de ilk kez Kınalıada gemisinde yer alacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİLGEM Projesi’nin 5. gemisi ve Ada sınıfı korvetlerin devamı niteliğindeki İ sınıfı firkateynlerin ilkinin inşasına da Savunma Sanayi Başkanlığı ile STM arasındaki sözleşmenin imzalanmasıyla başlandığını duyurdu.

Hizmete giren korvetlerin bugüne kadar çok sayıda millî ve uluslararası tatbikatta yer alarak kendilerine verilen görevleri başarıyla yerine getirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok devletin ilgisini çeken bu korvetlerin görevlerindeki başarılarıyla dünyadaki benzer sınıftaki gemiler arasında en üst sıralarda yer aldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deniz Kuvvetlerimizi güçlendirmeye yönelik daha pek çok projemiz vardır. Ülkemiz ile dost ve kardeş devletlerin ihtiyaçlarını karşılayacak olan dizel-elektrikli denizaltı projesiyle ilgili çalışmalar da sürüyor. İzmir tersanesini deniz kuvvetlerimize daha iyi hizmet verebilmesi için altyapı ve yüzer havuzlarla güçlendiriyoruz. Buradaki ilk yüzer havuzu önümüzdeki kasım ayında hizmete alıyoruz” diye konuştu.

“SAVUNMA SANAYİNDE DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZ AZALDI”

Türkiye’nin savunma sanayi alanında kat ettiği mesafenin istiklaline ve istikbaline daha güvenli bakmasını sağladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçmişte arzu ettiğimiz, gemileri, uçakları, araç gereçleri paramızla dahi alamadığımızı asla unutmadık, unutmayacağız. Son olarak proje ortağı olduğumuz F-35 uçakları konusunda yaşananlar bizim bu alandaki kararlığımızı daha da arttırmıştır. Nasıl korvetlerimizi kendimiz inşa ettiysek, nasıl Atak helikopterlerimizi kendimiz yapabildiysek, nasıl İHA’larımızı, SİHA’larımızı, uydularımızı geliştirip, uçurduysak inşallah kendi savaş uçağımıza da kavuşacağız. Zaman yakındır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayinde dışa bağımlılığın azaldığına vurgu yaparak, savunma sanayinde dışa bağımlılık oranının yüzde 80’lerden yüzde 30’lara düştüğünü, savunma sanayindeki araştırma, geliştirme harcamalarının bir buçuk milyar dolara yaklaştığını açıkladı.

“TÜRKİYE’DE 700 AYRI SAVUNMA SANAYİ PROJESİ YÜRÜTÜLÜYOR”

Türkiye’de 700 ayrı savunma sanayi projesi yürütüldüğü bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje hacmi itibarıyla sektörde 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşıldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhale sürecindekilerle bu rakam 75 milyar dolara çıkacak. Bugün dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasına giren beş firmamız bulunuyor. İnşallah bu sayı sürekli artacaktır. Hedefimiz 2023 yılında savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmaktır” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin savunma sanayi alanında yürüttüğü çalışmaların sonuçlarını, kendi ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra dost ve kardeş ülkelerle de paylaştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma ve havacılık ihracatının geçen yıl itibariyle yaklaşık 2 buçuk milyar doları bulduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz tüm bu yatırımları, dostlarımızın emin olmasını sağlamak, birliğimize ve bütünlüğümüze göz dikenleri caydırmak için yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Esasen, özellikle son altı yıldır bir biri ardına yaşadığımız sıkıntıların gerisindeki sebeplerden biri de Türkiye’yi işte bu hedeflerine ulaşmaktan alıkoymak olduğu açıktır. Hep söylediğim gibi, başaramayacaklar. Madem uyuyan devi uyandırdılar, sonuçlarına da katlanacaklar” değerlendirmesinde bulundu.

“MAZLUMLARIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Pakistan’ın Cammu Keşmir bölgesinde yaşanan hadiseleri anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “8 milyon insan âdeta bir açık hava hapishanesinde şu anda yaşamaya mahkûm ediliyorlar. Her türlü işkenceye maruz bırakılıyorlar. Bakınız, Cammu Keşmir’deki bu olayın bir diğeri nerede yaşanıyor? Filistin’de yaşanıyor. Filistin’de yaşananlar da bunun aynısı. Orada da açık hava cezaevinde yaşıyormuş gibi insanlar ne yazık ki topraklarından çıkıp bir başka yere gidemiyorlar. Şimdi Cammu Keşmir’deki olaylar bunun bir değişik versiyon. Peki insanlık buna karşı ne yapıyor? Dünyadaki bu güçlü ülkelere acaba buna karşı ne diyor? Sesleri çıkıyor mu? Hayır. Sadece biz konuştuk, sadece Malezya konuştu. Kimse konuşmuyor. Niye? Maalesef, herkesin zihinlerinde başka senaryolar var. Ama bizim zihnimizde tek senaryo var. Biz hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceğiz. Mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz. Güçlünün yanında değil, çünkü bizim inancımızda güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir dünya var, biz buna inanıyoruz. Ve buna da böylece devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kınalıada gemisinin Türkiye’ye kazandırılmasında emeği geçenleri tekrar tebrik ederek, “Gemimizin yolu açık, denizleri sakin, provası net olsun diyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Zafar Mahmood Abbasi ile birlikte Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1. gemisinin ilk kaynağını yaptı.

ENERJİ PETROL MEDYA CEO -MEHMET ALİ SETENCİOĞLU ENERJİ PETROL MEDYA CEO -MEHMET ALİ SETENCİOĞLU ENERJİ PETROL MEDYA CEO -MEHMET ALİ SETENCİOĞLU

ENERJİ PETROL MEDYA CEO -MEHMET ALİ SETENCİOĞLU

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

“Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” için yorumlar kapalı 234575

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.

“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.

“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”

Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE, İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE KARŞI İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARININ TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.

“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”

seers cmp badge