“Türkiye’yi, sağlık alanında dünya çapında bir çekim merkezi hâline dönüştürdük” “Türkiye’yi, sağlık alanında dünya çapında bir çekim merkezi hâline dönüştürdük” için yorumlar kapalı 89079

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6. Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, “Üç kıtanın kavşak noktasında yer alan ülkemizi, sağlık alanında dünya çapında bir çekim merkezi hâline dönüştürdük. Bugün çok sayıda ülkeden gelen heyetler sağlık sistemimizi inceliyor, kendilerine uyarlamaya çalışıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sağlık Bakanlığı ev sahipliğinde, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın (TÜSEB) bilimsel desteğiyle gerçekleştirilen 6. Türk Tıp Dünyası Kurultayı kapsamında verilen Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri törenine katıldı.

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aziz Sancar Bilim Ödülü’ne ve teşvik ödüllerine layık görülen bilim insanlarını tebrik ederek, ana teması biyoteknoloji olan kurultayın tüm insanlığa ışık tutacak sonuçlara vesile olmasını temenni etti.

“TÜRKİYE, SAĞLIK ALANINDA DÜNYANIN EN ÖNDE GELEN ÜLKELERİNDEN BİRİDİR”

Türkiye’nin biyoteknoloji araştırmalarında dünyada en üst sıralarda yer alması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için gereken her türlü çabayı göstermekte, her türlü desteği vermekte kararlıyız. Milletimizin ve insanlığın hayrına olan her türlü çalışmanın yanında yer almak bizim sadece Devlet Başkanı olarak sorumluluğumuz değil, aynı zamanda insani görevimizdir” dedi.

“Her arayan bulamaz ama bulanlar sadece arayanlardır” sözünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözün en çok bilimsel çalışmalar için geçerli olduğunu, bu yönde emek harcayan, gayret gösteren, başarı ortaya koyan herkese şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin sağlık alanında dünyanın en önde gelen ülkelerinde biri olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin sağlık alanında geldiği yerin gerisinde çok büyük emek, fedakârlık ve alın terinin bulunduğunu söyledi.

Göreve gelmelerinin ardından dünyada örnek alınan bir sağlık reformunu kısa sürede hayata geçirdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastanelerin birleşmesinden sağlık sigortası sisteminin geliştirilmesine, altyapı, araç-gereç ve personel eksiğinin giderilmesine kadar her alanda çok büyük yatırımlar yaptıklarını, hastane ve tedavi kurumlarının sayısının 2bin 825’den 5 bin 488’e yükselttiklerini, hastanelerin toplam yatak sayısını da 239 bine, nitelikli yatak sayısını da 145 bine çıkarttıklarını anlattı.

“SAĞLIK SİSTEMİMİZİ İNCELEYEREK KENDİLERİNE UYARLAMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Sağlık çalışanı sayısını da 378 binden 1 milyon 24 bine ulaştırdıklarını ve bunu yeterli bulmadıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlıkta gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşümde tek gayemiz vardı, o da milletimize en kaliteli sağlık hizmetini en makul maliyetle sunabilmekti. Ülkemizde kişi başına yapılan sağlık harcaması 19 lira düzeyinden 140 liraya yükselirken, bireylerin ceplerinden yaptıkları harcama oranı yüzde 20 düzeyinden yüzde 17’ye geriledi” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedeflenen düzeyde ve en makul maliyetle sağlık hizmeti vermeyi başardıklarını vurgulayarak, “Bu hizmeti sadece kendi vatandaşlarımıza sunmakla kalmadık, aynı zamanda 3 kıtanın kavşak noktasında yer alan ülkemizi sağlık alanında dünya çapında bir çekim merkezi haline dönüştürdük. Bugün çok sayıda ülkeden heyetler sağlık sistemimizi inceliyor, kendilerine uyarlamaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

Gelişmiş ülkeler dahi sağlık sistemlerindeki tıkanıklıkları çözmekte zorlandığını, eski ABD Başkanı Barack Obama’nın, Türkiye’deki sağlık reformunun küçük bir modelini ABD’de geliştirmeye çalıştığını ancak başarılı olmadığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Niyet halis olunca akıbet de hayır olur. Hayatın dinamizmi ne kadar iyi olursa, bizi sağlık sistemimizi sürekli daha da ileriye götürmeye, geliştirmeye güncellemeye yöneltiyor. Bu anlayışla doktorlarımız başta olmak üzere tüm sağlık personelimizin niteliğinin yükseltilmesinden yerli ilaç, aşı ve tıbbi cihaz üretimine kadar her alanda çok önemli çalışmalar içindeyiz” dedi.

YERLİ İLAÇ, AŞI VE CİHAZ ÜRETİMİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ilaç, aşı ve cihaz üretimini, formülünün geliştirilmesinden nihai ürüne kadar tüm aşamalarıyla millî ve yerli hâle getirmekte kararlı olduklarını vurgulayarak, ilaçlar ve aşılar halkın hassasiyetlerine uygun şekilde üretilip, hizmete sunduğumuzda bu sorunun da aşılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamuda ve özel sektörde ilaç, aşı ve cihaz üretimlerinin gerçek anlamda millîleştirilmesi hususunda gizli bir direniş olduğunu da biliyorum. Ülkemiz açısından stratejik bir öncelik olarak gördüğümüz bu hususta atılan tüm adımları veya yapılan tüm engellemeleri çok daha yakından takip altına alacağımızın bilinmesini istiyorum” uyarısında bulundu.

Dünyada ortalama ömür süresi uzarken, sağlık başta olmak üzere çeşitli alanlarda ciddi çarpıklıkların da büyüdüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir tarafta yüz milyonlarca insan açlıktan ölme tehdidiyle karşı karşıya, diğer tarafta ise obezitenin önemli bir sağlık sorunu hâline dönüştüğü yerler var başta Amerika olmak üzere. Bu çarpıklığın üzerinde hepimizin uzun uzun düşmesi gerekiyor. Aynı şekilde silahlanmaya harcanan paranın sadece bir kısmıyla dünyada ne aç, ne de temiz su sıkıntısı çeken kimsenin kalmayacağı gerçeğini de dikkate almalıyız. Günümüzde dev bir ekonomi hâline dönüşen sağlık endüstrisinin sadece bu maliyeti karşılayabilen ülkelere ve toplumlara çalışıyor olması da ayrı bir sorundur. Bu tür çarpıklıkların yol açtığı sosyal, siyasi, ekonomik kırılmaları dünyamızın geleceği için en büyük tehditlerden biri olarak görüyoruz. Birleşmiş Milletler’in daha adil, daha hakkaniyetli ve daha etkin bir yapıya kavuşturulması yönündeki çağrımızın sebeplerinden biri de işte budur.”

“DAHA ADİL BİR GELECEK KONUSUNDA ÜMİTLERİ CANLI TUTMAK HEPİMİZİN GÖREVİDİR”

İnsanların ve toplumların daha adil bir gelecek konusundaki ümitlerini canlı tutma görevinin bilim adamlarından önce siyasetçilerin sorumluluğunda olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama unutulmamalıdır ki, siyasetçilere de bilim adamları yol gösterir. Sizlerin çalışmalarının ışığında hep birlikte dünyamızı daha yaşanabilir hâle getireceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin hem kendi toprakları içinde hem de bölgesinde ve dünyada yaşanan hadiselere daima insan merkezli yaklaşan bir ülke olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de kahir ekseriyeti Suriyeli olmak üzere yaklaşık 4 milyon sığınmacı hayatını sürdürdüğünü, kurdukları sistemle sığınmacıların hepsinin tüm şehirlerde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla aynı şartlarda sağlık hizmeti aldığını ve dünyada böyle bir hizmeti veren başka bir ülke bulunmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kadar kritik bir dönemde işte her an havan toplarının, füzelerin atıldığı bir dönemde sağlıkçıların hastanelerde dur-durak bilmeden bu hizmeti vermeleri gerçekten her türlü takdirin üstündedir, onun için alkışlıyorum, tebrik ediyorum” dedi.

Türkiye’nin mültecilere yönelik yapılan hizmetleri büyük ölçüde tek başına yürüttüğünü, Suriye krizi boyunca Türkiye’nin attığı her adımda yalnız bırakıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşeceğini ve Suriye sınırında oluşturulacak güvenli bölgeye yönelik program, plan ve projeleri kendisine takdim edeceğini kaydetti.

“GEREKİRSE TEL ABYAD’LA RASULAYN ARASINDA MÜLTECİLER ŞEHRİNİ BİZ KURACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyeceğim ki bir uluslararası donörler toplantısı çağrısını siz yapın, yaptınız yaptınız, yapmadığınız takdirde bu çağrıyı ben yapacağım ve oldu oldu, olmadı Tel Abyad’la Rasulayn arasında gerekirse mülteciler şehrini veya şehirlerini biz kuracağız” diye konuştu.

“Suriye’nin petrol bölgelerini paylaşmak için yarışanlar, Türkiye’nin insani amaçlı girişimlerini engellemek için de her türlü baskıyı yapıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 8 yıldır Suriyeli sığınmacılar için sınırlarına dikenli tel örgü çekmekten başka hiçbir iş yapmayanlar maalesef bugün de sığınmacıların vatan hasretini dindirecek çabalara mani oluyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Pakistan’da yaşanan tren yangınında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, Pakistan halkına da başsağlığı diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, “TÜSEB Teşvik Ödülü”ne layık görülen Prof. Dr. Safa Barış, Doç. Dr. Nurcan Tunçbağ ve Doç. Dr. Engin Özçivici ile “Aziz Sancar Bilim Ödülü”ne layık görülen Prof. Dr. Seza Özen, Prof. Dr. Özcan Erel’e ödüllerini takdim etti.

ENERJİ PETROL MEDYA CEO -MEHMET ALİ SETENCİOĞLU

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de için yorumlar kapalı 246791

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrine ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ABD’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” için yorumlar kapalı 238982

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin 78. Genel Kurulu’na iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını belirterek, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin “Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması” temasıyla yapıldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in ‘2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD’de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program’a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, “Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

“KÜRESEL SİSTEMDE TAŞLARIN YERİNDEN OYNADIĞI BU DÖNEMİ ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ ADINA FIRSATA ÇEVİRMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hâllerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”

Karabağ’da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan’ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, ‘Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev’le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç’in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç’te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Bu konuda özellikle Batı, ikide bir ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor, biz de diyoruz ki ‘Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ‘evet’ veya ‘hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte ‘Yasa hazırladılar.’ Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16’larla ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.’ Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir.”

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye’nin AB’ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz” şeklinde konuştu.

seers cmp badge