“Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü bir zeminde ilerletilmesi ve iş birliğimizin derinleştirilmesinde hemfikiriz” “Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü bir zeminde ilerletilmesi ve iş birliğimizin derinleştirilmesinde hemfikiriz” için yorumlar kapalı 89070

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi, iş birliğimizin derinleştirilmesi konularında hemfikiriz. Köklü müttefiklik bağımıza uygun bir şekilde, ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Beyaz Sarayda gerçekleştirdikleri baş başa görüşme ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek, görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ve eşi Melania Trump’a misafirperverlikleri için teşekkür ederek, gündemlerinde yer alan konulara ilişkin kapsamlı ve samimi görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.

“İLİŞKİLERİMİZDE YENİ BİR SAYFA AÇMAKTA KARARLIYIZ”

Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi, iş birliğinin derinleştirilmesi konularında hemfikir olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köklü müttefiklik bağımıza uygun bir şekilde, ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız. Sayın Başkan ile millî güvenliğimizi tehdit eden terör oluşumlarıyla mücadele konusunda karşılıklı irademizi teyit ettik” dedi.

Terör örgütü DEAŞ’a karşı ortak mücadelenin sürdürülmesinin önemine değindiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ elebaşı Bağdadi’nin öldürülmesi sonrası süreçte Türkiye’de şu anda 2 bin 200 civarında DEAŞ’lının tutuklu ve mahkûm olduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtıyla, terörle mücadelede yeni ve önemli bir adım attığını, PKK/YPG’nin Suriye’deki ayrılıkçı gündemine ağır darbe vurduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile varılan 17 Ekim mutabakatıyla Suriye’de iş birliğinin geliştirilmesi için önemli bir fırsat yakalandığını düşündüğünü dile getirerek, terör örgütü PKK-YPG’nin bu mutabakatı bozmak için Türk askerlerini ve sivilleri hedef alan provokatif saldırılar düzenlediğini, terör örgütünün bu ayın başında Tel Abyad’da pazar yerine koyduğu bombanın patlaması neticesinde 13 sivilin hayatını kaybettiğini anlattı.

“AMERİKA İLE OLAN MUTABAKATIMIZA BAĞLILIĞIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ”

Son 24 saat içinde terör örgütü tarafından 19 taciz ve saldırının gerçekleştirildiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buna rağmen biz, Suriye’deki krize kalıcı bir çözüm bulmak için, Amerika ile olan mutabakatımıza bağlılığımızı sürdürüyoruz. Terör örgütlerine sempati besleyen birtakım çevrelerin bundan rahatsızlık duyduklarını, dezenformasyonla kamuoyunun algısını bulandırmaya çalıştıklarını, ilişkilerimizi bozmaya çalıştıklarını da görüyoruz. Hatta tarihî meseleleri bile çarpıtarak, önümüze ikili münasebetlerimizi dinamitleyecek yeni sorunlar koymaya gayret ediyorlar.

Temsilciler Meclisi’nde, 29 Ekim’de alınan kararların, tam da bu amaca hizmet ettiğini, Türk Milletini incittiğini ve ilişkilerimize gölge düşürme gayesi güttüğünü Sayın Başkan’la paylaştım. 104 yıl önce savaş şartlarında yaşanmış bir meselede karar vericiler siyasetçiler değil, tarihçiler olmalıdır. Bizim bu konuda alnımız ak, başımız dik, özgüvenimiz tamdır. Açık söylüyorum Türkiye, bu konuda diyalogdan ve özgür tartışma ortamından yanadır. Ermeni tarafına ortak tarih komisyonu kurulması teklifimiz hâlen geçerlidir. Amerikan siyasetini, Temsilciler Meclisi’nin kararıyla içine düştüğü bu fasit daireden Senato’nun çıkaracağına inanıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bütün arşivlerini araştırmacıları açtığını, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 1 milyonu aşkın belgenin, arşivlerin araştırmacılara açık olduğunu vurguladı.

“SURİYE’YE BARIŞ VE İSTİKRAR GETİRMEK İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞABİLİRİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve ABD’nin, DEAŞ’ı tamamen bitirmek ve Suriye’ye barış ve istikrar getirmek için birlikte çalışabileceğine vurgu yaparak, “Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki bu amacı gerçekleştirebileceği en güvenilir ortağı Türkiye’dir, öyle olmalıdır” dedi.

Türkiye’nin, DEAŞ ile göğüs göğse mücadele eden ve bu uğurda şehitler veren tek NATO müttefiki olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bugüne kadar 7 bin 680 yabancı terörist savaşçıyı yakalayarak, ülkelerine geri gönderdiğini, DEAŞ’la bağlantılı olabileceğini değerlendirilen yaklaşık 77 bin kişiye de Türkiye’ye giriş yasağı koyduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu an Türkiye’deki hapishanelerde 40 farklı ülke vatandaşı bin 216 DEAŞ mensubu bulunduğunu açıklayarak, terör örgütü PKK/YPG’nin elindeki kamplardan kaçarak Türkiye’nin kontrolündeki bölgeye geçen, aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu 287 kişinin yakalandığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsımı yayınlarında manşet yaparak hedef gösteren, sadece Türkiye’de 304 vatandaşımızın ölümüne yol açan bu terör örgütüyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Yabancı terörist savaşçıların kaynak ülkelerce alınması da büyük önem arz ediyor. Avrupa’dakiler başta olmak üzere kaynak ülkelerini geri kabule ikna etme konusunda Sayın Başkan’la ortak anlayışa sahibiz” değerlendirmelerinde bulundu.

Suriye’deki çatışmalardan en fazla etkilenen ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 3 milyon 650 bini Suriyeli, Arap, Ezini, Keldani ve 350 bini Kürt olmak üzere 4 milyonu aşkın sığınmacıya ev sahipliği yaptığını, Suriye topraklarındaki 3 milyon insana da düzenli insani yardım götürdüklerini aktardı.

GÜVENLİ BÖLGE

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 yılında Antalya’da düzenlenen G20 Zirvesi’nde yaptığı güvenli bölge oluşturma çağrısı zamanında hayata geçmediği için on binlerce masumun hayatını kaybettiğini belirterek, “Bu sorunun ilanihaye böyle devam etmesi mümkün değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı ile terörden arındırılan bölgeye 365 bin Suriyelinin döndüğünü, şimdi de Barış Pınarı Harekâtıyla terörden arındırılan bölgeye dönüşlerin başladığını, hazırladıkları projenin hayata geçirilmesiyle geri dönüşlerin sayısının artacağını kaydetti.

ABD Başkanı Trump’un güvenli bölge ilanı talebine katıldığını ve bunu gerçekleştirmenin de çok önemli olduğuna inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak sınırından Cebarlus’a kadar olan bölgeye 1 milyon, Rakka ve Deyrizor’a da 1 milyon olmak üzere toplam 2 milyon sığınmacının bu bölgelere yerleştirilmesinin mümkün olduğunu söyledi.

“FETÖ’NÜN ABD’DEKİ MEVCUDİYETİNİN SONA ERDİRİLMESİ YÖNÜNDEKİ TALEBİMİZİ BİR KEZ DAHA VURGULADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ terör örgütünün Türkiye’de darbe girişiminde bulunduğunu, 251 vatandaşı şehit ettiğini, 2 bin 193 vatandaşı da yaraladığını anımsatarak, görüşmelerinde FETÖ’nün ABD’deki mevcudiyetinin sona erdirilmesi yönündeki talep ve beklentilerini bir kez daha vurguladığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve ABD arasındaki ticaret hacmine ilişkin koydukları 100 milyar dolar hedefine en kısa sürede nasıl erişebileceklerini ele aldıklarını belirterek, “100 milyar dolar hedefimiz bağlamında Ticaret Bakanlarımızın çalışmaları devam ediyor. Temennimiz ve arzumuz, bu hedefe ulaşmayı zorlaştıracak adımlardan imtina edilmesidir” ifadelerini kullandı.

Görüşmelerde savunma sanayii alanındaki köklü ilişkilerin de gündeme geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “S-400 sistemi ve F-35 programı başta olmak üzere, bu alanda karşılaştığımız sınamaların üstesinden ancak diyalogla gelebiliriz” dedi.

ABD Başkanı Trump’un, Patriotlar konusunda Türkiye’nin maruz kaldığı haksızlıkları Osaka’da açık şekilde ifade ettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başkan’a şayet istediğimiz şartlarda teklif verilmesi hâlinde Patriot satın alabileceğimizi tekrar söyledim. Türkiye olarak, ABD Kongresi’yle de, yapıcı bir diyalogla angajmanımızı sürdürmeye hazır olduğumuzu Sayın Başkan’la paylaştım” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

SURİYE’DEKİ HRİSTİYANLARIN DURUMU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’deki Hristiyan’ları koruyacağına dair güvence verip veremeyeceğine ilişkin soru üzerine, Keldani, Ezidi ve Hristiyanlar noktasında Türkiye’nin özel gayreti, çalışması bulunduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek Suriye tarafında kalan ve ibadethaneleri bile yıkılmış durumda olanların biz ibadethanelerini yeniden restore etmek suretiyle o insanların kendi ibadethanelerinde ibadetlerini yapma fırsatını da onlara biz hazırlamış vaziyetteyiz. Şu anda Keldani, Ezidi, Arami, Hristiyan bütün bunlardan bizim tarafımıza geçmiş olanlar zaten onlar, herhangi bir sıkıntı yaşamıyor ama Suriye tarafında kalanlarla ilgili de onların oradaki imkânlarını mümkün olduğunca daha özel bir şartta hallediyoruz. Onlara da yiyecek, giyecek, ilaç vesaire, onları da götürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Görüşmeler neticesinde FETÖ konusunda bir gelişme olup olmadığının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ziyaretinde de FETÖ’ye ilişkin belgeleri ayrıca getirdiklerini ve takdim ettiklerini ifade etti.

“Bu belgeler ışığında da FETÖ bizim için bir terörist başıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira bizim 251 vatandaşımız şehit olmuştur, devlete bir darbe yapılmıştır. 2 bin 193 vatandaşımız gazi olmuştur. Bütün bu olayların faili olan bir insanın Amerika’da 400 dönüm bir arazide yaşayarak, oradan dünyadaki diğer yerleri idare etmesi gerçekten kabul edilebilir bir durum değildir. Temenni ederim bu belgeler ışığında herhalde bizden nasıl teröristler istendiği zaman biz veriyorsak onlar da bu teröristi bize verirler” dedi.

“FERHAT ABDİ ŞAHİN, APO’NUN DA ‘MANEVİ OĞLUM’ DEDİĞİ BİR TERÖRİSTTİR”

ABD Başkanı Trump’un, kendisine gönderdiği belirtilen mektuba yönelik bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Tabii bu mektupları bugün Sayın Başkan’a ben tekrar takdim ettim ve özellikle de Ferhat Abdi Şahin denilen bu teröristin Amerika gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzüntüyle tabii ki karşıladım. Ferhat Abdi Şahin, yüzlerce insanımızın öldürülmesine vesile olan bir teröristtir ve şu anda cezaevinde olan Apo’nun da ‘manevi oğlum’ dediği bir teröristtir. Böyle birisinin bizim stratejik ortağımız Amerika tarafından bu şekilde karşılanması doğrusu bizi üzmüştür. Aynı şekilde bu şahıs Rusya tarafından da yine bu şekilde karşılanmıştır. Bunları anlamakta dünyadaki terörizmle mücadelede zora giriyoruz. Eğer biz terörizmle sağlıklı bir mücadele vereceksek bu konuda çok daha hassasiyet içerisine olmamız lazım. Bugün bize yarın bir başkasına. O bakımdan bu konudaki hassasiyetimiz devam ediyor. Bunlarla ilgili de belgeleri verdim. Hatta CIA teşkilatının, bu adamın terörist olduğuna dair vermiş olduğu belgeyi de ben yine kendilerine bugün takdim ettim. Çünkü CIA de bunun bir terörist olduğunu belgelemiş ve bu belgeleri bize de aktardılar. Biz de bunu ayrıca bugün Sayın Başkan’a aynen takdim ettik. Gelen mektubu da yine aynı şekilde kendilerine verdik.”

“BİZİM KÜRTLERLE BİR SORUNUMUZ YOK, BİZİM SORUNUMUZ TERÖR ÖRGÜTLERİYLE”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neden Suriye’deki Kürtlerle müzakerede bulunmuyorsunuz Irak’taki gibi?” sorusunu da şöyle cevapladı: “Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok, bizim sorunumuz terör örgütleriyle. Kürtlerin içinden çıkan bir kısım teröristler. Kim bunlar? YPG/PYD ki bunlar PKK’nın uzantılarıdır. Nasıl ki Kuzey Irak’taki Kürt kardeşlerimizle bizim münasebetlerimiz gayet iyiyse Kuzey Suriye’deki Kürt kardeşlerimizle de bizim bir sorunumuz yok. Esed’in Kuzey Suriye’deki Kürtleri kabul etmediği dönemde ben o zaman Esed’e ‘Yanlış yapıyorsun, pasaportlarını ver’ demişimdir. Benim böyle bir konumum var. İki, çok daha önemlisi, şu anda bilmeni isterim Parlamentoda benim partimin 50’yi aşkın Kürt milletvekili vardır. Bizim Kürtlerle sorunumuz yok. Bizim sorunumuz teröristlerle. Herhalde teröristlere sizler de sahip çıkmazsınız. Kim olursa olsun. Bunda ayrım yapmayacağız. Bizim mücadelemiz dediğim gibi tamamen teröristlerledir. Çünkü teröristin ırkı, milleti, dini, vatanı olmaz. Terörist teröristtir. Eğer mücadeleyi vermezseniz, bedelini yarın çok ağır ödersiniz.”

Ortak basın toplantısının ardından ABD Başkanı Trump ve eşi Melania Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ı, Beyaz Saray’dan uğurladı.

Enerji petrol medya Ceo – Mehmet Ali setencioğlu,

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211353

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

seers cmp badge