Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Azerbaycan ile ticaret hacmimizi 2023 yılında 15 milyar dolara çıkaracağız” Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Azerbaycan ile ticaret hacmimizi 2023 yılında 15 milyar dolara çıkaracağız” için yorumlar kapalı 88255

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Ticaret hacmimiz 2019 yılında yaklaşık 4,5 milyar dolar oldu. Bu rakamı 2023 yılında inşallah 15 milyar dolara çıkaracağız; hedefimiz bu, bunu da yakalamamız lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, baş başa görüşmeleri ve Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’nın ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ikili ve heyetler arası yapılan görüşmelerde geleceğe yönelik çok önemli adımlar attıklarını belirtti.

“AZERBAYCAN’IN BAŞARILARIYLA İFTİHAR EDİYORUZ”

Türkiye ve Azerbaycan arasında siyasi, askerî, ekonomik, ticari, kültürel alanlarda dayanışmayı hep birlikte yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aramızda bu noktalarda herhangi bir sıkıntı zaten söz konusu değil. Ama bunları bir kez daha bu Yüksek İstişari Konseyde ele almak suretiyle nerede eksiğimiz var, geleceğe nasıl yürüyeceğiz, bunları görüşme fırsatını bulduk” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında siyasi noktada da dayanışmanın en üst düzeyde devam ettiğinin altını çizerek, uluslararası kurum-kuruluşlarda bu dayanışmanın sürdüğünü, bundan dolayı ilgili bakanları kutladığını kaydetti.

“Biz Azerbaycan’ın başarılarıyla iftihar ediyoruz, bundan sonra bu başarılara yeni başarıların ilave olacağından da hiçbir endişemiz yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Zira ben 20 yıl öncesinin Azerbaycan’ını düşünüyorum, bir de bugünkü Azerbaycan’ı düşünüyorum; mukayesesi kabil değil ve şu anda bambaşka bir Azerbaycan gözler önünde. Altyapısıyla, üstyapısıyla sürekli gelişen, değişen bir Azerbaycan var. Tabii burada Azerbaycan ekonomisinin geçtiğimiz yıl kaydettiği gelişme reform çalışmalarının ne kadar isabetli olduğunu da ortaya koymakta. Enerji dışı sektörlerin yüzde 3,5 büyümesi bu sektörlerdeki ihracatın yüzde 14 artması tesadüfü değildir, yani bunu da görmeye mecburuz, bu da takdire şayandır. Azerbaycan’ın yakaladığı bu olumlu ivmeyi sürdüreceğine inanıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’nda ilişkileri her alanda daha ileri nasıl götürebileceklerini konuşma fırsatı bulduklarını, sonuçta da 14 muhtıra ve metni imza altına aldıklarını vurguladı.

İmzalanan metinler arasında tercihli ticaret anlaşmasının çok önemli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun dışında siyasi noktada önemli bir adım olarak Nahçıvan ve Türkiye arasındaki demiryolu konusunun, Nahçıvan’ın bağımsızlığını elinden alanlara bir cevap teşkil etmesi bakımından önemli olduğunu belirtti.

“AZERBAYCAN’LA HER ALANDA İŞ BİRLİĞİMİZİ DERİNLEŞTİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir diğer önemli adım ise; o da, Nahçıvan’da sınıra kadar doğal gaz hattının kurulacak olması, aynı şekilde Iğdır’dan Türkiye’den de yine sınıra kadar doğal gaz hattının kurulması suretiyle yaklaşık 160 kilometrelik bir hattın kuruluşuyla Nahçıvan özellikle doğal gazda çok daha rahat bir zemini yakalamış olacak. Yani hem İran’dan bir desteği almış olacak, hem Türkiye’den bir desteği almak suretiyle çok daha güçlü bir hâle gelmiş olacaktır” açıklamasında bulundu.

Enerji konusunda gerekli talimatları ilgili bakanlara verdiklerini ve hemen yarından itibaren altyapı çalışmalarına başlanacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada da atılan demiryolu adımına ilişkin altyapı çalışmalarının başlayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl TANAP’ın Avrupa bağlantısının açılışını Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile yaptıklarını anımsatarak, şöyle devam etti: “Ticaret hacmimiz 2019 yılında yaklaşık 4,5 milyar dolar oldu. Bu rakamı 2023 yılında inşallah 15 milyar dolara çıkaracağız; hedefimiz bu, bunu da yakalamamız lazım. İşte bugünkü tercihli ticaret anlaşması bu alanda bizim için büyük önem arz ediyor. Gümrükten tarıma, enerjiden ulaştırmaya, teknolojiden turizme her alanda iş birliğimizi derinleştireceğiz. Ayrıca, elektronik devlet uygulamaları, sermaye piyasası ve finans sektöründe de yeni iş birliği imkânlarını araştıracağız.”

“TÜRKİYE VE AZERBAYCAN ADETA BİRER İSTİKRAR ABİDESİ OLARAK YÜKSELİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ile dayanışmanın terörle mücadelede de omuz omuza devam ettiğine işaret ederek, FETÖ ile mücadelede en fazla desteği veren ülkenin Azerbaycan olduğuna vurgu yaptı.

Azerbaycan’ın desteğini, 24 Ocak’ta Elazığ’da yaşanan deprem felaketi sonrasında da yanlarında hissettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Acımızı paylaştıkları ve dayanışmaları için Azerbaycanlı kardeşlerime ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

“Dört bir yanımız çatışma, terör ve asayiş sorunlarıyla boğuşurken, Türkiye ve Azerbaycan adeta birer istikrar abidesi olarak yükseliyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunda sarsılmaz ilişkiler kadar güçlü ordulara sahip olunmasının da etkili olduğunu kaydetti.

Türkiye ve Azerbaycan ordularının dayanışmasının ve savunma sanayinde geleceğe yönelik atılan adımların ülkelerin bağımsızlığının en büyük teminatı olacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayi alanındaki iş birliğimizi geliştirmemiz bu bakımdan büyük önem arz ediyor. Barış Pınarı Operasyonu, Azerbaycan Hükûmeti ve halkıyla ‘tek millet, iki devlet’ olduğumuzu bir kez daha dünyaya göstermiştir” değerlendirmesinde bulundu.

“KARABAĞ MESELESİ, AZERBAYCAN’IN OLDUĞU KADAR TÜRKİYE’NİN DE MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karabağ meselesinin Azerbaycan’ın olduğu kadar Türkiye’nin de meselesi olduğunu vurgulayarak, “Yukarı Karabağ sorununun Azerbaycan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğü temelinde çözüme kavuşturulması en büyük arzumuzdur. Azerbaycan’a bu haklı mücadelesinde verdiğimiz desteği bundan sonra da sürdüreceğiz. Minsk Üçlüsünün burada ne yazık ki samimi davranmadığını da açık ve net olarak ifade etmek durumundayım. Çünkü yaklaşık 25 yıl oldu, bu oyalama taktikleri niçin, neden bir neticeye varılamaz” dedi.

Hocalı Katliamının yarın 28. yıl dönümünde yâd edileceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hocalı’da insanlığın gözleri önünde masum, yaşlı, kadın-çocuk demeden 20. yüzyılın en büyük vahşetlerinden biri işlenmiştir. 106’sı kadın, 63’ü çocuk olmak üzere toplam 613 kardeşimiz hunharca şehit edilmiştir. Tarihe ‘siyah gece’ olarak geçen Hocalı Katliamını unutmadık, unutmayacağız. Azerbaycanlı kardeşlerimin, Karabağlı kaçkınların Hocalı’yı kor bir ateş gibi yüreklerinde taşıdığını biliyorum. 28. yıl dönümünde Hocalı Katliamını bir kere daha şahsım ve milletim adına lanetliyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haziran ayında Türkiye A Millî Futbol Takımının 2020 Avrupa Şampiyonası kapsamında Bakü’de oynayacağı karşılamaları birlikte izleme temennisinde bulunarak, konuşmasını tamamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, basın toplantısı öncesinde iş birliği anlaşmalarının imza törenine iştirak etti.


Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”