HAK-İŞ OLARAK “ÜLKEMİZİN MAYASINDA ŞİDDET YOKTUR” DİYORUZ HAK-İŞ OLARAK “ÜLKEMİZİN MAYASINDA ŞİDDET YOKTUR” DİYORUZ için yorumlar kapalı 8083

YILDIZ: “ARTIK KADINLARIN BAŞARI HİKAYELERİNİ KONUŞMALIYIZ” 

HAK-İŞ Genel Başkan Vekili Dr. Osman Yıldız, devletimiz ve hükümetimizin şiddete karşı çözüm için, hukuki, emniyet ve güvenlik önlemlerini güçlendirdiğine dikkat çekerek, “Bize düşen ise bunları yaparken toplumda pozitif bir bakış açısını da geliştirip, şiddete yol açan unsurları yok etmektir. Bu güzel ülkemizde ‘Kadına Şiddete Hayır’ noktasına düşmemiz bizim için bir zuldür. Biz bir an önce, kadına şiddeti bertaraf edip, kadınların başarı hikayelerini konuşmalıyız” dedi. 

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla 25 Kasım 2020 tarihinde, HAK-İŞ Genel Merkezi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına, Genel Başkan Vekili Dr. Osman Yıldız, HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcıları Eda Güner ve Erdoğan Serdengeçti ile Konfederasyonumuza bağlı sendikaların Genel Başkan ve yöneticileri, Kadın Komitesi Başkan ve yöneticileri ile HAK-İŞ üyeleri ve basın mensupları katıldı. 

Toplantıda Genel Başkan Vekili Dr. Osman Yıldız ve Genel Sekreter Yardımcısı Eda Güner birer konuşma yaptı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla hazırlanan bildiriyi de HAK-İŞ Dış İlişkiler Koordinatörü Merita Yıldız okudu. 

“HAK-İŞ, Sendikal Mücadelede Yarım Asır”

Genel Başkan Vekili Dr. Osman Yıldız, Genel Başkan Mahmut Arslan’ın selam ve başarı dileklerini ileterek, “HAK-İŞ olarak 15 yıldır geliştirdiğimiz örnek bir uygulamada olduğu gibi bu yıl da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla toplanmış bulunuyoruz” dedi. 

HAK-İŞ’in geçtiğimiz ay 45. Kuruluş yıldönümünü kutladığını ve sendikal mücadelede yarım asrı tamamlamak üzere olduğunu ifade eden Yıldız,  HAK-İŞ’in Türk sendikal hareketinin ve uluslararası sendikal hareketin, önemli bir aktörü, belirleyici bir aktörü olmayı başardığını söyledi. 

“HAK-İŞ Olarak Zirvedeyiz”

HAK-İŞ’in kuruluşundan bugüne, farklılığını hep ortaya koyarak geldiğine dikkat çeken Yıldız, HAK-İŞ’in değer ve ilkelerine bağlı kalarak kadın konusundaki çalışmalarını da başarıyla ve hassasiyetle hayata geçirdiğini ifade etti. Yıldız, HAK-İŞ’in, kadın çalışmaları konusunda zirvede, öncü ve birinci olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“HAK-İŞ olarak, çalışma hayatında; kadın konusunda her alanda belirleyici roldeyiz. Kadına, kadın sorunlarına, kadının güçlendirilmesine dair ne varsa, HAK-İŞ oradadır. Kadınlar için güçlendirme, koruma, güvenli ortam, sosyal zeka, zihinsel direnç, zihinsel atılım, mesleki gelişim ve kariyer oluşturmada en ön saftayız. Kadın konusunda, ‘kavramsal ve zihni’ altyapıyı geliştiriyoruz. Kadın konusunda, çok çeşitli faaliyetleri yapmayı başarıyoruz. Dünyada bir ilki gerçekleştirdik. Tarihi kitlesel/zirveleri başarıyoruz. İş ve aile yaşamının uyumlaştırılmasında model uygulamaları geliştiriyoruz. Ayrıca, günümüz dünyasında çağımız literatüründe yer alan kadın ile bağlamında eşit işe eşit ödeme, mobbing, kadına şiddet gibi bağlantılı sorunlarla da etkin mücadele ediyoruz.”

“Şiddeti Bertaraf Edip, Kadınların Başarı Hikayelerini Konuşmalıyız”

Şiddet konusunun güncelliğini hep koruduğunu söyleyen Yıldız, “Şiddet Konusunu asla ıskalamayacağız” dedi. Yıldız, devletimiz ve hükümetimizin şiddete karşı çözüm için, hukuki, emniyet ve güvenlik önlemlerini güçlendirdiğine dikkat çekerek, “Bize düşen ise bunları yaparken toplumda pozitif bir bakış açısını da geliştirip, şiddete yol açan unsurları yok etmektir. Bu güzel ülkemizde ‘Kadına Şiddete Hayır’ noktasına düşmemiz bizim için bir zuldür. Biz bir an önce, kadına şiddeti bertaraf edip, kadınların başarı hikayelerini konuşmalıyız” dedi.

“Hiçkimse Kadına Dünyayı Dar Edemez”

Türkiye’nin her açıdan verimli bir ülke olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Ancak Türkiye’yi; kadına şiddete, çocuk istismarına, çocuk işçiliğine, kayıt dışılığa, ayrımcılığa ve dışlanmaya, sosyal adaletsizliğe ve haklarda eşitsizliğe çorak haline getirmeliyiz. Bu cennet vatanda bunlara ‘yer yok’ demeliyiz. Medeniyetlere kuruculuk yapmış bu topraklar ve bu ülke insanları arasında şiddet kendine yer bulamaz. Hiç kimse, işyerinde, evinde ve toplumda kadına dünyayı dar edemez, dar etme hakkına sahip olamaz” dedi. 

“Fıtratta Farklılık Haklarda Eşitlik”

Çalışma hayatında; gerek çalışanlar, gerek işverenlerin, birbirinden beklentilerinde yaşanan  uçurum, gerek mesleki beceriler ve yeterlilikler konusundaki eksiklikler ve gerekse işin ve işyerinin organizasyonundaki eksiklikler ve ihmaller sonucu ortaya çıkan tansiyonun mobbinge dönüştüğünü ifade eden Yıldız, “Bu nedenle, başta kadın çalışanlarımız için olmak üzere, beklentileri, mesleki beceri ve yetkinlikleri,  işin ve işyerinin organizasyonunu geliştirerek, önemli bir aşama kaydederiz, iş barışını artırırız” dedi. 

HAK-İŞ’in kadın konusuna ilişkin bütün sorunların çözümünde anahtar kavramlardan birinin fıtratta farklılık, haklarda eşitlik olduğuna inandığını söyleyen Yıldız, “HAK-İŞ’in ‘Fıtratta Farklılık, Haklarda Eşitlik’ sloganı ile dünyadan elde ettiği tecrübeyi, kimliğimizle, geleceğimizle, inancımızla, akademisyenlerimizle birlikte sendikal mücadele için birleştirdik, mücadeleye damgamızı vurduk” dedi.  HAK-İŞ’in bu sloganı, geniş bir bilgi ve düşünce birikimimizin üzerine bina ettiğini, bu tanımın adaleti, birlikteliği, gerçekliği, olumlu sosyal havayı ve ortamı, yani iyi olan herşeyi ifade ettiğini belirterek, “Aynı başarıyı, aynı sloganı, aile ve çocuklar için de ayrı ayrı geliştirmeliyiz. Bütünsel bir yaklaşımı ortaya koymalıyız” dedi. 

“Kadın ve Aile Konusunde Güzel Örnekleri Önümüze Koymalıyız”

Yıldız, “Aile toplumun temelidir” söyleminin ötesine geçilebilmesi için kadın ve aile konusunda, güzel örnekleri önümüze koymamız gerektiğini belirterek, Türk ve İslam Tarihinin cesareti, fedakarlığı,  bilimi, tıbbı, mesleki eğitimi, nezaketi, toplumsal liderliği, yazarlığı olan kadın örneklerle dolu olduğunu anımsattı. Yıldız, Türk tarihinden, Nene Hatun,Nilüfer Hatun, Şerife Bacı gibi kadın kahramanlarımızı, İslam Tarihinden Hz. Hatice, Hz. Zeynep, Fatma Binti Hattab, Hz. Ayşe, Hz. Meryem, Hz. Belkıs, Hz. Asiye gibi isimleri örnek gösterdi ve hayırla yad etti. 

“Dünya Sendikal Hareketinin Tepesinde Bir Kadın Lider Var”

Dünyada çok sayıda kadın sendikal lider bulunduğunu söyleyen Yıldız, “Dünya sendikal hareketinin en tepesinde bir kadın lider bulunmaktadır. Sharan Burrow dünya sendikal hareketine liderlik etmektedir. Bunların yanında HAK-İŞ’in vakar, disiplin ve ahlakıyla bezenmiş HAK-İŞ’in kadın sendikacıları, gerek Türkiye gerekse dünya sendikal hareketine örnek olacak bir süreci yaşamaktadırlar” dedi. 

“Sendikal Hareket Kadınları Güçlü Yapar”

HAK-İŞ’in kadın mücadelesine ilişkin örnekler veren Yıldız, şunları kaydetti:

“Kadınlarımızın, toplumsal hayata katılımı için daha yapacağımız çok şey bulunmaktadır. Konfederasyonumuzun üyelerinin dörtte birini kadın üyeler oluşturmaktadır. Kadınların HAK-İŞ’e teveccühüne teşekkür ederiz. Biz kadınlara güveniyoruz. Kadınlar da bize güveniyor. Güvenli geleceği birlikte inşa ediyoruz.  Kadınlarımız için, bireysel ve kollektif güçlenmeyi,  temsil gücünü ve mücadeleyi artırmayı, güçlü birey, örgütlü toplumu oluşturmayı birlikte başarıyoruz. Sendikal hareket kadınları güçlü yapar, gücüne güç katar. Kadınların 24 saatlik süre içinde her yerde güvende olacağı, güvenle işini yapabileceği şartları oluşturma gayretini artırarak sürdüreceğiz. Kadınlar, kadın olduğu için, acındıkları için, iltifat edildikleri için, görev almasınlar, aksine hakettikleri için, nitelikli, yeterli ve yetkin oldukları için görev alsınlar. HAK-İŞ, kadınların kariyeri için tam doğru adrestir. HAK-İŞ, kadın çalışmalarında kendine güvenen ve cesur bir süreç işletmektedir. Üyemiz Ayşegül Aktürk ve aydınlığın temsilci şehit öğretmen Aybüke Yalçın nezdinde eğitimin, değerlerimizin, mücadelemizin ve inançlarımızın şiddeti ve cehaleti boğduğu bir Türkiye ve dünya diliyorum.” 

Yıldız, HAK-İŞ’in ILO’da oluşturulma süreçlerine önemli katkı ve önem verdiği ve 2019 yılında kabul edilen, Çalışma Hayatında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşmenin artık ülkelerin onay süreninde olduğunu anımsatarak, “Türkiye’nin de bu onay sürecini, hızla hayata geçireceğine inanıyoruz” dedi.  

“HAK-İŞ Çatısı Altında Vuslatı Başaracağız”

Yıldız, 696 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamede yeni düzenlemeye izin verilmediği ve iş kolları ile oynandığı için başta kadın üyelerimiz olmak üzere, üyelerimizin kurdukları, sıkı sıkıya bağlı oldukları sendikalarımızdan kanun zoruyla koparıldıklarını belirterek, “Kadın ve erkek bütün üyelerimiz şunu bilsin ki bu ayrılığa, haklı ve demokratik mücadelemizle kısa sürede HAK-İŞ çatısı altında vuslatı başaracağız. 

“Asgari Ücret Asgari Geçim Ücreti Olarak Belirlenmeli”

Genel Başkan Vekili Yıldız, “Başta kadın çalışanlarımız olmak üzere bütün emekçilerin ihtiyaç duyduğu, asgari ücretin geçim ücreti olarak belirlenmesini istiyoruz” dedi. 

Yıldız, HAK-İŞ’in Covid-19’un tüm çalışanları içine alacak şekilde kapsamlı meslek hastalığı olarak belirlenmesi talebini de yineledi. 

Güner:  “Kadınlarımızın Güçlendirilmesini İstiyoruz”

HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı Eda Güner konuşmasında, şiddetin her türlüsünü insan hakları ihlali olarak gördüklerine dikkat çekerek, “HAK-İŞ olarak “kadının güçlendirilmesi” kavramını çok önemsiyor, bu kavramı altını doldurarak kullanıyoruz. Üyelerimizi her alanda olduğu gibi şiddet konusunda da daha duyarlı hale getirmek, şiddetin önüne geçmek için tedbirler almaya çalışıyoruz. Kadının birey olarak, aile içinde ve toplumda güçlendirilmesini şiddetle mücadelenin temel bir unsuru olarak görüyoruz” dedi.

Kadının birey olarak, aile içinde ve toplumda güçlendirilmesini şiddetle mücadelenin temel bir unsuru olarak gördüklerini vurgulayan Güner, “HAK-İŞ üyesi kadınları sendikal harekette de güçlendirmek, etkin hale getirmek, sendikal mücadelenin içerisine dâhil etmek ve sendikal mücadelede lider olarak yer almalarını sağlamak için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“Şiddetin Her Türlüsüne Dur Demeliyiz”

HAK-İŞ Dış İlişkiler Koordinatörü Merita Yıldız konuşmasında, HAK-İŞ olarak, tüm dünyanın ve ülkemizin Koronavirüs salgınıyla mücadele ettiği bu günlerde şiddete karşı bilinç oluşturmak, yeni ve özgün çözümler üretmek ve şiddetin her türlüsüyle mücadele etmek amacıyla; 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde temsili bir katılımla bir araya gelindiğini belirtti. Yıldız, “Kadına yönelik şiddetle mücadele konusu bir insanlık meselesidir. Hiçbir ideolojiye, düşünceye, bakış açısına, renge, dile, dine bağlı değildir. Bu konuya insanlık penceresinden bakmalı, şiddetin her türlüsüne hep birlikte dur demeliyiz” dedi.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de için yorumlar kapalı 246791

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrine ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ABD’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” için yorumlar kapalı 238982

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin 78. Genel Kurulu’na iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını belirterek, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin “Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması” temasıyla yapıldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in ‘2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD’de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program’a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, “Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

“KÜRESEL SİSTEMDE TAŞLARIN YERİNDEN OYNADIĞI BU DÖNEMİ ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ ADINA FIRSATA ÇEVİRMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hâllerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”

Karabağ’da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan’ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, ‘Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev’le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç’in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç’te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Bu konuda özellikle Batı, ikide bir ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor, biz de diyoruz ki ‘Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ‘evet’ veya ‘hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte ‘Yasa hazırladılar.’ Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16’larla ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.’ Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir.”

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye’nin AB’ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz” şeklinde konuştu.

seers cmp badge