Dev Yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sarıkamış-Karakurt-Horasan yolu açılış töreninde konuştu Dev Yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sarıkamış-Karakurt-Horasan yolu açılış töreninde konuştu için yorumlar kapalı 88978

“Azerbaycanlı kardeşlerimizin mücadeleleri neticesinde bugün Karabağ semalarını hilal ve yıldız süslüyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sarıkamış-Karakurt-Horasan Yolu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Azerbaycanlı kardeşlerimizin mücadeleleri neticesinde, hamdolsun bugün Karabağ semalarını artık paçavralar değil; hilal ve yıldız süslüyor. Azerbaycan bayrağı şehitlerimizin kahramanlıklarının timsali olarak Dağlık Karabağ’da gururla dalgalanıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sarıkamış-Karakurt-Horasan Yolu Açılış Töreni’ne Vahdettin Köşkü’nden video konferans yöntemiyle bağlanarak katılımcılara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karslılara selam ve sevgilerini göndererek başladığı konuşmasında, salgın hastalık sebebiyle açılış törenine video konferans yöntemiyle katılmak durumunda kaldığını ancak salgınla mücadeleden ve hizmet mücadelesinden asla taviz vermediklerini söyledi.

“YENİ PROJELERLE ŞEHİRLERİMİZE VE ÜLKEMİZE HİZMET ETMEYİ SÜRDÜRÜYORUZ”

“Sağlıktan ulaşıma, sanattan savunmaya, ticaretten enerjiye kadar her alanda devreye aldığımız yeni projelerle şehirlerimize ve ülkemize hizmet etmeyi sürdürüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Binası’nın açılışını yaptıklarını, bugün de ilk millî helikopter motoru teslimi ve tasarım merkezinin açılışını gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Şimdi de Kars’ı bölgesel ticarette bir üst aşamaya taşıyacak bir yatırımı olan Karakurt-Horasan Yolu’nun 40 kilometrelik bölümünü devreye aldıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınır kapıları güzergâhında olan ve çoğunlukla ağır taşıt trafiğine hizmet verecek yolun, bu özelliğiyle de dış ticarete önemli katkılar yapacağının altını çizdi.

Karakurt-Horasan Yolu’nun seyahat süresini 46 dakikadan 25 dakikaya düşürürken vakitten 25 milyon lira, akaryakıttan 4 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 29 milyon lira tasarruf sağlayacağını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yolun açılmasıyla beraber tarihî İpek Yolu Güzergâhı’nın en önemli merkezlerinden olan Kars’ın, cazibesinin daha da artacağına inandığını ifade etti.

“TEHDİTLER KARŞISINDA EĞİLİP BÜKÜLENLERDEN OLMADIK”

Hazreti Mevlana’nın “İki şey çok mühimdir. Okyanus gibi bol haysiyet ile elif gibi dimdik şahsiyet” sözünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haysiyet ve şahsiyet sahibi olmak hayatta başarının anahtarıdır. Ticaretten siyasete kadar her alanda insan, şahsiyeti ve haysiyetiyle var olur, itibar kazanır. Bu ikisinin kaybolduğu durumlarda ise savrulma kaçınılmazdır. Tarih boyunca haysiyetini ve şahsiyetini yitiren kişiler ve toplumlar, kendilerini hep zillet çukurunda bulmuşlardır. Türkiye ve Türk milleti olarak yaşadığımız onca saldırıya ve ihanete rağmen, Allah’a hamdolsun böyle bir yanlışa düşmedik. Binyıllara sâri geçmişimizde, ne haysiyetimizden ne de şahsiyetimizden asla taviz vermedik. Tehditler karşısında sinen, pusan, eğilip bükülenlerden olmadık, hep dik durduk, sağlam durduk. Yeri geldi Çanakkale’de gencecik evlatlarımızı toprağa verdik, yeri geldi İstiklal Harbimizde tüm Anadolu’yu kıyama kaldırdık, yeri geldi 15 Temmuz’da tanklara meydan okuduk. İşte benim dedem, Sarıkamış’ta donarak, evet donarak, kucağında tüfeğiyle şehit oldu. Rize’den Sarıkamış’a… İşte bu millet böyle cengâver bir millet.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî onurun çiğnenmesine, bağımsızlığa el uzatılmasına, milleti ayakta tutan kadim değerlere kast edilmesine rıza göstermediklerini, Türkiye’ye umut bağlayan, güvenen, inananların hak ve hukukunun da gasp edilmesine izin vermediklerinin altını çizdi.

“AZERBAYCAN KİMSENİN TOPRAĞINA EL UZATMADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de adaletin, Irak’ta barış ve istikrarın, Libya’da meşruiyetin yanında tavır alırken, daima şahsiyet ve haysiyetle davrandık. Terörden, şiddetten, eli kanlı Esed rejiminin bombalarından kaçan mazlumlara hep gönlümüzü aynı zamanda kapılarımızı açtık. Tek Parti CHP’si gibi, ülkemize sığınan insanları Boraltan Köprüsü’nde katillerinde teslim edenlerden olmadık” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son Dağlık Karabağ meselesinde yine kendilerine ve Türk milletine yakışan bir karakterle hareket ettiklerini vurgulayarak Türkiye’nin ortak tarih, kültür, inanç ve dil birliğinin gereğini yaptığını, Dağlık Karabağ’ın ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarının özgürlüğüne kavuşmasına katkıda bulunduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dağlık Karabağ’daki duruşuyla Türkiye, aynı zamanda Tek Parti CHP’sinin Boraltan Faciasında milletimize yaşattığı mahcubiyetten kurtulmuştur. Azerbaycanlı kardeşlerimizin mücadeleleri neticesinde, hamdolsun bugün Karabağ semalarını artık paçavralar değil; hilal ve yıldız süslüyor. Azerbaycan bayrağı şehitlerimizin kahramanlıklarının timsali olarak Dağlık Karabağ’da gururla dalgalanıyor” diye konuştu.

Nahçivan ile Azerbaycan arasındaki bağlantıyı sağlayacak koridorun açılmasıyla, Türkiye ve Azerbaycan’ın doğrudan kara bağlantısına kavuşacağını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bağlantıdan en çok faydayı görecek yerlerin başında Kars’ın geldiğine dikkati çekti.

“Karabağ’da kazanılan zafer, hem uluslararası hukuk hem diplomasi hem de askerî açıdan Azerbaycan’a anasının ak sütü gibi helaldir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın kimsenin toprağına el uzatmadığının, kimseye saldırmadığının, Birleşmiş Milletler ve AGİT kararlarına rağmen 30 yıl boyunca işgal altında tutulan topraklarını azat ettiğinin altını çizdi.

“TÜRKİYE OLARAK HER ZAMAN HAKKIN, HAKİKATİN, MAZLUMUN YANINDA YER ALMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Azerbaycan’ın topraklarını azat ederken de Ermeniler gibi sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef almadığını, meşruiyet çerçevesinde kalarak mücadelesini gerçekleştirdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Hâl böyleyken MİNSK Grubu Eş Başkanı Fransa’nın, önceki gün parlamentosunda aldığı karar, skandalın ötesinde tam bir fecaattir, felakettir. Kardeşim İlham Aliyev’in dediği gibi, Fransa şayet Ermenileri bu kadar seviyorsa, kendi topraklarından Marsilya’yı onlara verebilir. Fakat, hiçbir devletin, bir diğer devletin egemenlik haklarına bu derece alçakça saldırması kabul edilemez. Suriye’den Libya’ya kadar her yerde benzer yaklaşımlar içinde olan Fransa, bu kararla artık, çözümün değil sorunun bir parçası olduğunu, hiçbir yerde objektif bir yaklaşımla görev yapamayacağını ispatlamıştır. Uluslararası kamuoyunun, Fransa’nın açtığı bu tehlikeli ve tüm devletleri tehdit edecek yaklaşıma karşı gereken tepkiyi vermesini ümit ediyoruz. Bu çarpıklıktan en çok zararı da, bugünkü siyasi birliğini çok kanlı ve karanlık bir mücadele dönemine borçlu olan Avrupa görecektir. Türkiye olarak, her zaman ve her yerde olduğu gibi, hakkın, hakikatin, mazlumun yanında yer almayı, bu doğrultuda söz söylemeyi ve siyaset izlemeyi sürdüreceğiz.”

“YAŞADIĞIMIZ HER HADİSE, ÜLKEMİZE KAZANDIRDIĞIMIZ GÜÇLÜ ALTYAPININ NE KADAR KRİTİK OLDUĞUNU ORTAYA KOYUYOR”

Geçen 18 yılda Türkiye’nin 81 vilayetini yatırım ve hizmetlerle kucakladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölünmüş yolların tüm vilayetlerden geçtiğini, yolları uzunluğu 554 kilometreyi bulan 410 tünellerle donattıklarını, demiryollarını 11 bin 600 kilometresini âdeta sıfırdan yapmışçasına yenilediklerini, hızlı tren hatlarını yaygınlaştırarak, 81 ilin tamamının bundan yararlanmasını sağlamayı amaçladıklarını ve havalimanı sayısını 56’ya çıkardıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece ulaşımda değil, sağlıktan eğitime, enerjiden spora her alanda Türkiye’yi sarıp sarmalayan hizmetlere imza attıklarına dikkati çekerek, “Yaşadığımız her hadise, ülkemize kazandırdığımız bu güçlü altyapının ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor. Salgın döneminde hastanelerimizin, sağlık sigortası sistemimizin önemini gördük. İhracatımız arttıkça, organize sanayi bölgelerimizden lojistik altyapımıza kadar ilgili tüm sektörlerimize hizmet veren altyapının önemini gördük” dedi.

Kimsenin lafına, sözüne, iftirasına, yalanına, sinsi ve kirli oyunlarına bakmadan millete hizmet etmeye devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açılışını yaptığımız her eser, bize tarifi mümkün olmayan bir heyecan ve memnuniyet veriyor. Eserden yana nasipsiz olanların içlerindeki kin ve nefretin gözlerini köreltmesi, kalplerini karartması, dillerini çatallaştırması, bizi yolumuzdan alıkoyamaz, tam tersine şevkimizi artırır” sözlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kars’ın çeşitli kaşar peynirleriyle de tüm dünyada tanınması gerektiğini belirterek, “Benim Karslı kardeşim bu noktada tüm emeğini veriyor. Kadınıyla erkeğiyle inanıyorum ki Kars özellikle bu süt ve süt mamullerinde, Kars kaşar peyniriyle de namını salacaktır” şeklinde konuştu.

Açılışı yapılan Karakurt-Horasan yolunun şehirlere ve ülkeye hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeği geçenleri de tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, “Yol medeniyettir” diyerek tören alanında hazır bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na ve beraberindekilere Karakurt-Horasan yolunun açılış kurdelesinin kesilmesi talimatını verdi.

Kurdele kesiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu’ndan yolların çevresi ve viyadüklerin altlarının ağaçlandırılmasını istedi.

Previous ArticleNext Article

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” “Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” için yorumlar kapalı 95993

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, “Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır. Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren milletimiz, Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbimizi zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törene katıldı.

Törende yaptığı konuşmada, canları ve kanları pahasına tüm dünyaya “Çanakkale Geçilmez” dedirten büyük kahramanları rahmetle anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde vatanımızın bekası, milletimizin istiklal ve istikbali uğrunda toprağa düşen tüm yiğitlere Allah’tan rahmet niyaz ediyorum” dedi.

“ÇANAKKALE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞ MÜJDESİDİR”

Mehmet Akif’in “Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde. Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler. Hakk’ın bu veli kulları taş türbeye girmez; Gufrana bürünmüş, yalnız Fatiha bekler” duasıyla şehitleri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, Çanakkale’yi ‘bugünümüzü kurtaran, maziye kahramanlığını ve büyüklüğünü iade eden, bu toprakları bize ebedi vatan yapan’ zafer olarak tarif ediyor. Gerçekten de Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” şeklinde konuştu.

Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren Türk milletinin Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbi’ni zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Bu yönüyle Çanakkale, Kurtuluş Savaşımızın adeta provası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş müjdesidir. Çanakkale’yi, milletimizin bu topraklarda var olmak için verdiği en zorlu, en kutlu mücadelelerden biri olarak görüyoruz. Üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin, 108 sene önce burada yazılan o büyük destanı daima gururla hatırlıyoruz. Çanakkale, bizim için sadece iftihar vesilesi değil, aynı zamanda zorluklar karşısında bizlere mücadele azmi veren ilham ve güç kaynağıdır.”

85 milyonun tamamının Çanakkale’den, burada koyun koyuna yatan şehitlerden, ecdadın sergilediği mücadeleden alacağı çok kıymetli dersler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle deprem ve sel felaketiyle yüreklerimizin yandığı bu sancılı dönemde, Çanakkale ruhuna tekrar ihtiyacımız var. Yaklaşık 49 bin kardeşimizin hayatını kaybettiği, 11 ilimizde ciddi yıkıma ve acıya yol açan depremin yaralarını, ancak bu ruhu dirilterek sarabiliriz. Nasıl 108 sene önce omuz omuza vererek imkânsızı başardıysak, asrın felaketinin üstesinden de yine dayanışmayla, yine kardeşlikle gelebiliriz. Milletimizin, depremin ilk anlarından itibaren ortaya koyduğu birlik ve beraberlik tablosu, bu konuda bizlere umut ve güven aşılıyor” ifadelerini kullandı.

“EN KISA SÜREDE ŞEHİRLERİMİZİ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

Ziyaret ettiği şehirlerde insanların metanetini, sabrını, vakarını ve hayata yeniden tutunma iradesini gördükçe, cesaret kazandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En büyük gücümüz olan bu seferberlik ruhunun zedelenmesine fırsat vermeden, inşallah gece-gündüz çalışarak, en kısa sürede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldıracağız. Hiçbir insanımızı, umutlarını bize bağlamış hiçbir vatandaşımızı çaresiz, sahipsiz bırakmayacağız” dedi.

Çanakkale’nin, birbirine kenetlenmiş bir milletin aşamayacağı hiçbir engel, hiçbir badire olmadığını herkese gösterdiğini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, devleti ve milletiyle zorluklara göğüs gerecek, krizleri fırsata çevirecek, ‘küllerinden yeniden doğacak’ kapasiteye sahiptir. Yeter ki fitne ve fesat peşinde olanlara kulak asmayalım. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize halel getirmeyelim. Yeter ki sürekli karamsarlık aşılayan şeamet tellallarına fırsat vermeyelim. Rabbim ülkemizi her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza eylesin diyorum” şeklinde konuştu.

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümünü tekrar tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “18 Mart Şehitler Günü’nde Anafartalar Komutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bütün komutanlarımızı, kahraman Mehmetçiklerimizi, şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şehitler Anıtı’na çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Bu sırada askerlerce saygı atışı yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması öncesinde, 16 Türk devletinin askerlerini giysileri ve bayraklarla temsil eden Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı, konuşma kürsüsü yanında kendilerine ayrılan alana konuşlandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız’ın da konuşma yaptığı programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın şehitler için dua ettiği programda, Hacı Bayram Cami İmam Hatibi Yunus Koçan da Kur’an-ı Kerim okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dua edilmesinin ardından şehitlik defterini imzaladı ve şehitliklere karanfil bıraktı

.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı için yorumlar kapalı 97779

“108 yıl önce emperyalistlere karşı Anadolu’daki Türk varlığını korumak ve bin yıllık Türk topraklarını müdafaa etmek için verdikleri mücadeleyle milletimizi Çanakkale Zaferine ulaştıran bütün kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmetle, tazimle yâd ediyoruz.

Çanakkale Zaferi, Türk milletinin bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini dünyaya bir kez daha ilan ettiği büyük ve tarihi bir kahramanlık destanıdır.

Anadolu’nun dört bir yanından gelerek yedi düvele karşı Çanakkale’de verilen topyekûn mücadelede ecdadımız, milletimizin zor günde nasıl bir ve beraber olduğunu göstermiş, şehit kanlarıyla sulanan toprağımıza düşmanın ayak basmasına izin vermemiştir.

Bugün biz de ülkemiz ve milletimiz için Çanakkale Zaferinde ortaya koyduğumuz ruh ve iradeyle çalışıyor, her türlü zorluğu birlik ve beraberlikle aşabileceğimize olan inançla mücadelemizi sürdürüyoruz.

Büyük bir kahramanlıkla, cesaretle yazılan şanlı tarihimize sahip çıkacak, Çanakkale ruhunu canlı ve diri tutmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Bize bu vatanı emanet eden şehitlerimize, gazilerimize şükran borcumuzu ödemek, vatanımızı ve bayrağımızı her koşulda müdafaa etmek için dün olduğu gibi bugün de yarın da mücadeleden bir an olsun geri durmayacağız.

Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 108. yıldönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde bu toprakları bize emanet eden tüm şehitlerimizi ve başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”