Dev Yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan milli helikopter motoru teslim töreninde önemli açıklamalar Dev Yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan milli helikopter motoru teslim töreninde önemli açıklamalar için yorumlar kapalı 88223

“Güçlü bir savunma sanayine sahip olmadan geleceğimize güvenle bakamayız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin İlk Millî Helikopter Motoru TEİ-TS 1400’ün Teslimi ve Tasarım Merkezi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yaşadığımız coğrafyada, güçlü bir savunma sanayine sahip olmadan geleceğimize güvenle bakamayacağımızı, attığımız her adımda bir kez daha görüyoruz. Konvansiyonel savaşların şekil değiştirdiği şu dönemde, bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak bir savunma sanayini inşa etmek için 18 yıldır gece gündüz çalışıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin İlk Millî Helikopter Motoru TEİ-TS 1400’ün Teslimi ve Tasarım Merkezi Açılış Töreni’ne Vahdettin Köşkü’nden video konferans yöntemiyle bağlanarak, katılımcılara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından başlatılan ve TEİ tarafından yürütülen Turboşaft Motor Geliştirme Projesi’nde önemli bir günün yaşandığını belirterek, GÖKBEY Helikopteri için Türk mühendisleri tarafından tasarlanıp imal edilen Turboşaft Motoru’nun Test ve Teslimi ile Tasarım Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Bu projeler ile savunma sanayinde yeni bir döneme girildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Turboşaft Motor Geliştirme Projesi kapsamında yapılacak yatırımlar ve kazanılacak kabiliyetlerle TEİ, kendi alanında ülkemizde rol model hâline dönüşecektir. Tasarım Merkezi’nde ise mühendislerimiz, tasarım ve AR-GE birimlerimiz çok daha verimli ve koordineli bir şekilde çalışmalarını yürütecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası arenada da yer alan millî sanayi kuruluşu TEİ’nin, sektörün en önemli oyuncuları arasında yer almasını hedeflediklerini ifade ederek, TEİ’nin artık, sadece motor üreten değil motor tasarlayan, üreten ve dünyaya satan bir marka hâline dönüştüğünü kaydetti.

Turboşaft Projesi ile Türkiye’de bu ve benzer sınıftaki motorları test edebilecek çok ciddi bir test altyapısını da tesis ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu altyapının aynı zamanda Millî Muharip Uçak Motoru gibi daha yüksek güç sınıfı motorların testinde de kullanılabileceğini aktardı.

“TÜRKİYE’Yİ, HER TÜRLÜ MOTOR TASARIMI VE ÜRETİMİ ALANINDA ADRES ÜLKE YAPMA HEDEFİNE ADIM ADIM YAKLAŞTIK”

Yeni nesil hafif zırhlı araçlar, Altay Tankı, İHA’lar ve füzeleri ile birçok platformun çeşitli güç sınıflarındaki motorlarının da geliştirilmeye devam edildiğini bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakında tüm bu motorları envantere almaya başlayacaklarını bildirdi.

TUSAŞ ve özel sektör kuruluşların gayretleriyle Türkiye’yi, havacılık başta olmak üzere, her türlü motor tasarımı ve üretimi alanında adres ülke yapma hedefine adım adım yaklaştıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar birileri, Arifiye’deki Tank Paleti Fabrikası üzerinden ülkemizin savunma sanayini baltalamaya çalışsa da biz bu hedeften asla vazgeçmeyeceğiz” vurgusunda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arifiye’deki fabrika meselesini bir kez daha anlatmak istediğini belirterek, şöyle konuştu: “Her şeyden önce Arifiye’deki fabrika, arazisi, binası, makinaları dâhil her şeyiyle bedeli 250 milyon doları ancak bulan bir tesistir. Bu fabrikaya ‘20 milyar dolar’ diyen, hem ömründe hiç fabrika görmemiştir, hem de 20 milyar doların ne anlama geldiğini bilmiyordur. Yani, neresinden tutsanız elinizde kalacak bir iftirayla karşı karşıyayız. Ayrıca, yapılan işlemin adı satış değildir, özelleştirme de değildir; yapılın işin adı işletme devridir. Mülkiyeti Millî Savunma Bakanlığımızda kalmak üzere, bir Türk şirketi olan BMC’ye 25 yıllığına işletme devri yapılan fabrikanın, Katarlı yatırımcılara satışı gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Fabrikanın devri sürecinde ve sonrasında çalışan personelin özlük haklarında herhangi bir kısıtlama yapılması bir yana, iyileştirmeye gidilmiştir. BMC, bazı projelerinde elbette, pek çok şirket ve kurum gibi, Katarlı yatırımcılarla da ortaklık ilişkisi kurmaktadır. Savunma sanayi projelerimizde Amerikalılarla, İngilizlerle, Almanlarla, diğer pek çok ülkeyle ortaklık yaptığımızda ne oluyorsa; ne bir eksiği, ne bir fazlasıyla, Katarlı yatırımcılarda da aynısı olmaktadır. Borsa İstanbul Anonim Şirketi’nin yüzde onluk hisse devrinde sergilenen yatırım düşmanlığı ve yatırımcıları menşeine göre ayrımcılığa tabi tutma zihniyeti, burada da kendini göstermiştir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arifiye’deki işletme devrinin içinde, modernize ihtiyacı sebebiyle artık faaliyetlerini yürütmekte zorlanan fabrikaya 50 milyon dolarlık yatırım şartı da bulunduğuna dikkati çekerek, fabrikada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaç duyduğu tüm bakım ve onarım çalışmalarının da yapılmaya devam edeceğini yineledi.

“KAHRAMAN ORDUMUZLA BİRLİKTE BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”

İşletme devri işleminin yargıya taşındığını, Danıştay’ın idare lehine karar vererek, ortada herhangi bir hukuksuzluk olmadığını tescillediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Tabii biz Arifiye’deki fabrika üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve kahraman askerlerimize yöneltilen saldırıların asıl sebebini gayet iyi biliyoruz. Yıllarca Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tek parti faşizmini sürdürme gayretlerinin kalkanı olarak kullananların, artık sadece ülkenin ve milletin ordusu hâline gelen bu kuruma tahammülsüzlüklerinin sebebini de gayet iyi biliyoruz. Vesayetçilerden, darbecilerden, FETÖ’cülerden arınan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, vatan sınırlarını korumadaki ve sınır ötesi harekâtlarındaki başarılarından duydukları rahatsızlığı, bu tür bahanelerle askerimizi hedef alarak dışa vuranları milletimize havale ediyoruz. Biz kahraman ordumuzla ve destan üstüne destan yazan askerimizle birlikte büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmeyi sürdüreceğiz. Hayatlarında fabrika nedir, üretim nedir, proje nedir, ülke ve millet için çalışmak nedir, özelleştirme nedir-işletme devri nedir bilmeyenlerin bühtanlarının Türkiye’nin önünü tıkamasına izin vermeyeceğiz. Projelerimizin Nuri Killigil, Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ gibi isimlerin yürüttükleri çalışmaların, Devrim Otomobili gibi samimi girişimlerin akıbetine uğramasına müsaade etmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1944 yılında Devlet Demiryolları’nda kullanılan dizel motorları üretmek için kolları sıvayan Kamil Öcman’ın başında olduğu bir ekibin Eskişehir’deki fabrikalarda gövdesi ve başlığı dökülen, krank mili dövülen motoru, diğer aksamlarıyla birlikte tamamen yerli olarak Ankara’da ürettiğini ve bu ilk motorun prototipinin 1946 İzmir Fuarı’nda sergilendiğini hatırlattı. Fuar dönüşü, devrin tek parti hükûmetinin Ulaştırma Bakanı ve Türk Hava Kurumu Başkanı Şükrü Koçak’ın motorun üretildiği fabrikaya gelerek, “Siz burada nasıl motor yaparsınız, derhâl bu fabrikayı kapatın” dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet, Türkiye’nin ilk dizel motor hikâyesi, işte böyle acı bir sonla neticelenmiştir. İnşallah TEİ’de ve diğer kuruluşlarımızda yürütülen motor projelerine sıkı sıkıya sahip çıkacak, ülkemizin bu alanda da hedeflerine ulaşmasını sağlayacağız” diye konuştu.

“BUGÜNÜN VE GELECEĞİN İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAK SAVUNMA SANAYİNİ İNŞA ETMEK İÇİN 18 YILDIR GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK”

“Yaşadığımız coğrafyada, güçlü bir savunma sanayine sahip olmadan geleceğimize güvenle bakamayacağımızı, attığımız her adımda bir kez daha görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konvansiyonel savaşların şekil değiştirdiği şu dönemde, bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak bir savunma sanayini inşa etmek için 18 yıldır gece gündüz çalıştıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gemiden tanka, uydudan İHA sistemlerine savunmanın her alanında, yatırımlar ve teşviklerle savunma sanayine yön verdiklerini belirterek, dışa bağımlılığın ortadan kaldırılmasını sağlayacak kritik alanlardaki çalışmaları özellikle desteklediklerinin altını çizdi.

Bunun için, vakıf şirketlerinden diğer ana yüklenicilere ve KOBİ’lere, üniversitelerden araştırma merkezleri ve teknoparklara kadar geniş bir ekosistem kurduklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu doğrultuda yapılan çalışmaları şöyle anlattı: “Ülkemizin kendi insan gücü yanında, uluslararası potansiyeli de harekete geçirecek adımlar attık. Nitekim Türkiye, 125 bini geçen uluslararası öğrenci sayısı ile bu alanda dünyada ilk 10 ülke arasına girdi. Aynı şekilde, uluslararası lider araştırmacılar programı ile kritik projelerde görev almak üzere yüzlerce araştırmacıyı ülkemize getirdik. TEKNOFEST ve benzeri etkinliklerle, çocuklarımıza ve gençlerimize teknoloji, uzay ve havacılık alanlarındaki potansiyellerini gösterebilecekleri platformlar sunduk. Her geçen gün yaygınlaşan DENEYAP atölyeleriyle çocuklarımızın teknolojiye olan meraklarını ve ilgilerini keşfedebilecekleri zeminler oluşturduk. Savunma sanayinin her alanında proje çalışan, araştırma ve geliştirme faaliyeti yürüten, üretime yönelen girişimlerimizin yanında yer aldık.”

“TEKNOLOJİ ODAKLI SANAYİ HAMLESİ PROGRAMINI UYGULAMAYA BAŞLADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eldeki sınırlı imkânları, mümkün olduğu kadar çok çalışmayı desteklemek için etkin ve adil bir şekilde kullanmaya gayret ettiklerini kaydederek, projelerin tasarımından finansmanına kadar her alanda etkinliği ve verimliliği sağlamak için daha kapsamlı bir koordinasyona ihtiyaç bulunduğunu ve bunun için de Savunma Sanayii Başkanlığı ve İcra Komitesi vasıtasıyla daha güçlü bir koordinasyon sistemi kurmayı planladıklarını söyledi.

Sanayide orta ve uzun vadeli hedeflere odaklanmış durumda olduklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, imalat sanayinde akıllı, dinamik ve sonuç odaklı bir yapısal dönüşüm için Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programını uygulamaya başladıklarını, bir taraftan Türkiye’nin ara malı ithalatına bağımlılığını azaltmayı, diğer yandan da Türkiye’ye yeni rekabet üstünlükleri sağlamayı amaçladıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî helikopter motorunun ve TEİ Tasarım Merkezi’nin hayırlı olmasını dileyerek, motor geliştirme ve üretim projelerinde görev alan Savunma Sanayii Başkanlığı’ndan TEİ çalışanlarına, sanayicisinden akademisyenine kadar herkese, emekleri ve gayretler için teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, test çalışmalarının bir an önce ve başarıyla tamamlanmasının ardından motoru en kısa sürede göklerde görmek dileğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından ilk millî helikopter motoru “TEİ-TS 1400” testi gerçekleştirildi. Motor test işleminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla TEİ Tasarım Merkezi’nin açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve diğer katılımcıların kurdele kesimiyle gerçekleşti.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

“Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” için yorumlar kapalı 234575

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.

“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.

“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”

Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE, İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE KARŞI İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARININ TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.

“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”

seers cmp badge