Ulaştırma Ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu : Süveyş Kanalı’na Alternatif En Uygun Taşıma Rotası ‘Orta Koridor’ Ulaştırma Ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu : Süveyş Kanalı’na Alternatif En Uygun Taşıma Rotası ‘Orta Koridor’ için yorumlar kapalı 44732

Bakan Karaismailoğlu, Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleştirilen Uzakdoğu-Avrupa taşımacılığına doğu-batı ekseninde alternatif olabilecek en uygun rotanın, ülkemizden geçen “Orta Koridor” olduğunu vurguladı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Ever Given” gemisinin karaya oturması sonrasında ticaretin durma noktasına geldiği Süveyş Kanalı ile ilgili olarak, “Süveyş kanalı üzerinden gerçekleştirilen Uzakdoğu-Avrupa taşımacılığına doğu-batı ekseninde alternatif olabilecek en uygun rota, ülkemizden başlayan, Kafkaslar bölgesine, buradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya ve Çin’e ulaşan Hazar Geçişli ‘Orta Koridor’dur” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Ever Given” gemisinin karaya oturması sonrasında ticaretin durma noktasına geldiği Süveyş kanalındaki son durum ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Bakan Karaismailoğlu, 23 Mart Salı sabahı Panama bandıralı Ever Given adlı geminin, Çin’den Hollanda’nın Rotterdam Limanı’na giderken şiddetli rüzgar ve kanalın bank etkisi nedeniyle karaya oturarak dünyanın en işlek ticaret yollarından biri olan Süveyş kanalının kapanmasına neden olduğunu hatırlatarak, “Ever Given, dünyanın üretim merkezi Çin’de fabrikaların kapandığı Çin Yeni Yılı’nın ardından ticaretin toparlanmaya başladığı, işletmelerin koronavirüs kısıtlamalarının gelecek aylarda hafifletileceği umuduyla stoklarını yenilemeye çalıştığı yoğun bir dönemde karaya oturmuştur” dedi.

“Gemiden konteynerleri tahliye edecek kapasiteye sahip bir yüzer vinç bölgede bulunmamaktadır.”

Gemiyi kurtarma çalışmalarının halen sürdüğünü, yaklaşık 20 bin ton kumun geminin saplandığı bölgeden çıkarıldığını, geminin kıç tarafında 30 dereceye yakın oynama sağlanması ve dümenin hareket ettirilmesine rağmen geminin kurtarılamadığını hatırlatan Bakan Karaismailoğlu, “Kurtarma ekipleri bölgedeki gelgit zamanlarını yakından takip etmekte ve kurtarma çalışmalarını özellikle yüksek su saatlerinde gerçekleştirmektedir. Bugün kurtarma operasyonun başarıya ulaşmaması halinde, gemideki konteynerlerin yerinin değiştirilmesi planlanmakla birlikte gemiden konteynerleri tahliye edecek kapasiteye sahip bir yüzer vinç bölgede bulunmamaktadır” bilgisini aktardı.

Ortadoğu’ya gelip giden petrol tankerleri için de önemli bir rota olan Süveyş kanalının, Kızıldeniz ve Akdeniz arasında yer aldığını, ayrıca Asya ile Avrupa arasındaki en kısa yol olduğunu kaydeden Karaismailoğlu, “Üretilen milyonlarca ton mal, Çin ve Güney Asya’dan kanal yoluyla Avrupa’ya taşınmaktadır. Yıllık ortalama 19 bin geminin kullandığı kanaldan yıllık 1.2 milyar ton yük taşınmaktadır. Bu rakam dünya ticaretinin yüzde 8’ine tekabül etmektedir. Küresel denizcilikte gemilerin istatistiklerini tutan Lloyd’s List şirketine göre, kanalı her iki yönde tıkayan 400 metre uzunluğundaki dev geminin günlük tahmini 9.6 milyar dolar zarara yol açtığı ifade edilmektedir. Bu miktar, kanalda batı yönündeki trafiğin günde 5.1 milyar dolar, doğu yönündeki trafiğin ise yaklaşık 4.5 milyar dolar değerinde olması üzerinden hesaplanmıştır” açıklamasında bulundu.

“Kazadan dolayı, 28 Mart 2021 tarihi ile toplam 340 gemi kanal geçişi yapmak için beklemektedir.”

Kazadan dolayı, 28 Mart 2021 tarihi itibarı ile güney girişinde 137 gemi, kuzey girişinde 160 ve Büyük Acı Gölde 43 gemi olmak üzere toplam 340 geminin kanal geçişi yapmak için beklediğini kaydeden Bakan Karaismailoğlu, “Bunlardan 80’i dökme yük, 28’i kimyasal tanker, 85’i konteyner, 32’si ham petrol, 22’si LNG ve LPG, 29’u genel kargo ve 64’i diğer cins gemi. Kanaldan geçmek için bekleyen gemi sayısı her geçen saat artmakta olup geçiş için bekleyen gemilerin daha fazla beklemeden rotalarını Afrika’nın güneyine Ümit Burnuna çevirmektedirler” ifadelerini kullandı.

Çin’den Avrupa’ya uzanan 3 büyük ticaret yolu göz önüne alındığında bir konteynerin, Türkiye üzerinden 7 bin kilometre yol alarak 10-15 günde, Rusya Kuzey Ticaret yolu üzerinden 10 bin kilometre mesafe kat ederek 15-20 günde, Süveyş üzerinden 20 bin kilometre seyrederek 45-60 günde Avrupa’ya ulaştığının altını çizen Karaismailoğlu, şöyle devam etti:

“Dünya ticaretinde zaman kavramının önemi düşünüldüğünde ülkemiz konumu itibariyle avantajlı bir durumda bulunmaktadır. Bu kaza sonucu kritik mal ve ekipmanlar ilgili ülkelere ulaştırılamamış, petrol fiyatları Çarşamba gününden itibaren yükselişe geçmiş ve beraberinde de diğer sıkıntıları doğurmuştur. Geçen yıl deniz yoluyla taşınan günlük 39,2 milyon varil ham petrolün 1,74 milyonu Süveyş Kanalı’ndan geçmiştir. Ham petrol ve akaryakıtlar, Süveyş Kanalı’nda her iki yönde de taşınmaktadır. Kaza sebebiyle tanker gemilerinin navlun fiyatlarının ikiye katlandığı görülmektedir. Kaza tarihi itibariyle halen 100’den fazla tanker tipi gemi her iki uçta beklemektedir. Süveyş Kanalı, küresel sıvılaştırılmış doğal gaz ticaretinde de yüzde 8’lik paya sahiptir. Nisanın ilk haftasında Avrupa’daki LNG terminallerine varması planlanan, şu anda Süveyş’den Akdeniz’e geçmeyi bekleyen 3 dolu LNG gemisi bulunmaktadır.”

“Alternatif olabilecek en uygun rota, ülkemizden başlayan ve Çin’e ulaşan Hazar Geçişli ‘Orta Koridor’dur”

Son yaşanan olayların ticaret rotalarında alternatifler oluşturulmasının önemini bir kez daha ortaya çıkardığını vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, “Bu kapsamda, Süveyş kanalı üzerinden gerçekleştirilen Uzakdoğu-Avrupa taşımacılığına doğu-batı ekseninde alternatif olabilecek en uygun rota, ülkemizden başlayan, Kafkaslar bölgesine, buradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya ve Çin’e ulaşan Hazar Geçişli ‘Orta Koridor’dur. Süveyş krizi ile birlikte tarihi İpek Yolu’nun yani günümüzde ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesinin maliyet ve zaman açısından en güvenli rota olduğunu öngörmekteyiz. Türkiye bu projede ‘Orta Koridor’ olarak adlandırılan güzergahta yer almakta. Bu konudaki kararlılığımızı geçen yıl Çin’e gönderilen ilk ihracat trenimizin iki kıta, iki deniz ve beş ülke geçerek 10 günde varış noktasına ulaşmasıyla göstermiş bulunmaktayız. Orta Koridor, bir diğer koridor olan Kuzey Koridoruna oranla daha hızlı ve daha ekonomik, 2 bin kilometre daha kısa, iklim koşulları bakımından da daha elverişli olup, deniz yoluna kıyasla ulaşım süresini yaklaşık 15 gün kısaltmaktadır. Orta Koridor ayrıca, ülkemizin liman bağlantıları sayesinde Asya’daki yük trafiğinin Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Akdeniz bölgesine ulaşması için önemli fırsatlar sunmaktadır. Ülkemizdeki lojistik altyapılarına bu kapsamda ciddi yatırımlar yapılmış olup yatırımlarımız halen devam etmektedir” şeklinde konuştu.

“Orta koridorun, Süveyş kanalının kapanması ile önemi ve değeri bir kez daha anlaşıldı”

Orta Koridor rotasının etkin kullanıldığı takdirde halen yıllık 600 milyar dolar tutarında olan Avrupa-Çin ticaret trafiğinden Türkiye’nin ve Orta Asya ülkelerinin ekonomik fırsatlar elde edilebileceğinin değerlendirildiği bilgisini de paylaşan Bakan Karaismailoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bu itibarla, Süveyş kanalında yaşanan krizi, Orta koridor ülkeleri bir fırsat olarak görüp krizi fırsata çevirerek Süveyş koridorunun alternatifinin orta koridor olduğunu dikkate alarak, tüm ülkeler ile işbirliği halinde bu ticaret yolunun gelişmesi için gerekli çalışmaları yapmalıdır. Orta koridorun, Süveyş kanalının kapanması ile önemi ve değeri bir kez daha anlaşıldı. Ülkemiz ve Karadeniz üzerinden geçen orta koridor, son yıllarda hayata geçirdiğimiz devasa demiryolları projelerimiz ile dünya ticaretinin yoğunlukla gerçekleşeceği bir rota olacaktır.”

Gerek yaşanan pandemi sonrası tüm dünyada olduğu gibi ihracatçı ve ithalatçıların maruz kaldığı tedarik sıkıntısı gerekse Süveyş Kanalına bağımlı ticaret yolunda meydana gelen bu tıkanıklığın, alternatif taşıma rotalarının en kısa zamanda oluşturulması gerekliliğini gözler önüne serdiğini de dile getiren Karaismailoğlu, “Orta koridor gibi ihracat ve ithalatçımızın alternatif rotalara olacak talepleri, süreci kısaltacaktır. Yeni açılan Ro-Ro hatlarına, gerek ticaret erbabı gerekse kara taşıyıcılarımızın vereceği talep desteği alternatif rotaların oluşmasına şüphesiz ciddi katkı sağlayacaktır” ifadelerini aktardı.

Bakan Karaismailoğlu sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

“Kanal İstanbul için oluşturacağımız otonom gemicilik ve seyrüsefer sistemimiz ile dünyanın en güvenli lojistik geçişini oluşturacağız. Ne ülkemizi ne de global ekonomiyi etkileyecek arızalar yaşanmayacak.”

Previous ArticleNext Article

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” “Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” için yorumlar kapalı 95992

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, “Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır. Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren milletimiz, Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbimizi zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törene katıldı.

Törende yaptığı konuşmada, canları ve kanları pahasına tüm dünyaya “Çanakkale Geçilmez” dedirten büyük kahramanları rahmetle anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde vatanımızın bekası, milletimizin istiklal ve istikbali uğrunda toprağa düşen tüm yiğitlere Allah’tan rahmet niyaz ediyorum” dedi.

“ÇANAKKALE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞ MÜJDESİDİR”

Mehmet Akif’in “Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde. Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler. Hakk’ın bu veli kulları taş türbeye girmez; Gufrana bürünmüş, yalnız Fatiha bekler” duasıyla şehitleri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, Çanakkale’yi ‘bugünümüzü kurtaran, maziye kahramanlığını ve büyüklüğünü iade eden, bu toprakları bize ebedi vatan yapan’ zafer olarak tarif ediyor. Gerçekten de Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” şeklinde konuştu.

Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren Türk milletinin Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbi’ni zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Bu yönüyle Çanakkale, Kurtuluş Savaşımızın adeta provası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş müjdesidir. Çanakkale’yi, milletimizin bu topraklarda var olmak için verdiği en zorlu, en kutlu mücadelelerden biri olarak görüyoruz. Üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin, 108 sene önce burada yazılan o büyük destanı daima gururla hatırlıyoruz. Çanakkale, bizim için sadece iftihar vesilesi değil, aynı zamanda zorluklar karşısında bizlere mücadele azmi veren ilham ve güç kaynağıdır.”

85 milyonun tamamının Çanakkale’den, burada koyun koyuna yatan şehitlerden, ecdadın sergilediği mücadeleden alacağı çok kıymetli dersler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle deprem ve sel felaketiyle yüreklerimizin yandığı bu sancılı dönemde, Çanakkale ruhuna tekrar ihtiyacımız var. Yaklaşık 49 bin kardeşimizin hayatını kaybettiği, 11 ilimizde ciddi yıkıma ve acıya yol açan depremin yaralarını, ancak bu ruhu dirilterek sarabiliriz. Nasıl 108 sene önce omuz omuza vererek imkânsızı başardıysak, asrın felaketinin üstesinden de yine dayanışmayla, yine kardeşlikle gelebiliriz. Milletimizin, depremin ilk anlarından itibaren ortaya koyduğu birlik ve beraberlik tablosu, bu konuda bizlere umut ve güven aşılıyor” ifadelerini kullandı.

“EN KISA SÜREDE ŞEHİRLERİMİZİ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

Ziyaret ettiği şehirlerde insanların metanetini, sabrını, vakarını ve hayata yeniden tutunma iradesini gördükçe, cesaret kazandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En büyük gücümüz olan bu seferberlik ruhunun zedelenmesine fırsat vermeden, inşallah gece-gündüz çalışarak, en kısa sürede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldıracağız. Hiçbir insanımızı, umutlarını bize bağlamış hiçbir vatandaşımızı çaresiz, sahipsiz bırakmayacağız” dedi.

Çanakkale’nin, birbirine kenetlenmiş bir milletin aşamayacağı hiçbir engel, hiçbir badire olmadığını herkese gösterdiğini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, devleti ve milletiyle zorluklara göğüs gerecek, krizleri fırsata çevirecek, ‘küllerinden yeniden doğacak’ kapasiteye sahiptir. Yeter ki fitne ve fesat peşinde olanlara kulak asmayalım. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize halel getirmeyelim. Yeter ki sürekli karamsarlık aşılayan şeamet tellallarına fırsat vermeyelim. Rabbim ülkemizi her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza eylesin diyorum” şeklinde konuştu.

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümünü tekrar tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “18 Mart Şehitler Günü’nde Anafartalar Komutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bütün komutanlarımızı, kahraman Mehmetçiklerimizi, şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şehitler Anıtı’na çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Bu sırada askerlerce saygı atışı yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması öncesinde, 16 Türk devletinin askerlerini giysileri ve bayraklarla temsil eden Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı, konuşma kürsüsü yanında kendilerine ayrılan alana konuşlandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız’ın da konuşma yaptığı programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın şehitler için dua ettiği programda, Hacı Bayram Cami İmam Hatibi Yunus Koçan da Kur’an-ı Kerim okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dua edilmesinin ardından şehitlik defterini imzaladı ve şehitliklere karanfil bıraktı

.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı için yorumlar kapalı 97779

“108 yıl önce emperyalistlere karşı Anadolu’daki Türk varlığını korumak ve bin yıllık Türk topraklarını müdafaa etmek için verdikleri mücadeleyle milletimizi Çanakkale Zaferine ulaştıran bütün kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmetle, tazimle yâd ediyoruz.

Çanakkale Zaferi, Türk milletinin bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini dünyaya bir kez daha ilan ettiği büyük ve tarihi bir kahramanlık destanıdır.

Anadolu’nun dört bir yanından gelerek yedi düvele karşı Çanakkale’de verilen topyekûn mücadelede ecdadımız, milletimizin zor günde nasıl bir ve beraber olduğunu göstermiş, şehit kanlarıyla sulanan toprağımıza düşmanın ayak basmasına izin vermemiştir.

Bugün biz de ülkemiz ve milletimiz için Çanakkale Zaferinde ortaya koyduğumuz ruh ve iradeyle çalışıyor, her türlü zorluğu birlik ve beraberlikle aşabileceğimize olan inançla mücadelemizi sürdürüyoruz.

Büyük bir kahramanlıkla, cesaretle yazılan şanlı tarihimize sahip çıkacak, Çanakkale ruhunu canlı ve diri tutmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Bize bu vatanı emanet eden şehitlerimize, gazilerimize şükran borcumuzu ödemek, vatanımızı ve bayrağımızı her koşulda müdafaa etmek için dün olduğu gibi bugün de yarın da mücadeleden bir an olsun geri durmayacağız.

Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 108. yıldönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde bu toprakları bize emanet eden tüm şehitlerimizi ve başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”