“Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında çok daha büyük başarıları milletimizin emrine sunmakta kararlıyız” “Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında çok daha büyük başarıları milletimizin emrine sunmakta kararlıyız” için yorumlar kapalı 87881

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “2023 hedeflerimizle, Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında yapılanları üçe, beşe, ona katlayan eser ve hizmetleri ülkemize kazandırdık. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla da, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girme hedefiyle, çok daha büyük başarıları milletimizin emrine sunmakta kararlıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar’daki 2022 FIFA Dünya Kupası’nı kazanan Arjantin’i tebrik etti, dost ve kardeş ülke Katar’ı bu organizasyonda gösterdiği başarılı ev sahipliği için kutladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah Millî Takımımızın bu kupayı ülkemize getirdiği günleri de görmeyi ümit ediyoruz. Nice ‘olmaz’ denilenleri başaran Türkiye’nin, bir gün bu hayali de gerçeğe dönüştüreceğine yürekten inanıyorum” diye konuştu.

TBMM Genel Kurulunda geçen hafta cuma günü kabul edilen 2023 yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu’nun ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın 21 Ekim’deki sunuşuyla başlayan bütçe müzakerelerinin, komisyonlarda 36 gün, Genel Kurulda 12 gün boyunca devam ettiğini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte söz alan 262 milletvekilinin, değerlendirmeleriyle bütçe görüşmelerinde bilfiil yer aldığını, yaklaşık 4,4 trilyon lira gideri ve 3,8 trilyon lira geliri olan bir bütçeyi ülkeye kazandırdıklarını ifade etti.

AK Parti hükûmetlerinin 20 ve Cumhuriyet’in 100. yılı bütçesinin ilk hazırlık aşamasından kanunlaşmasına kadar geçen sürede emeği, katkısı olanları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurulda 12 gün boyunca süren oturumlarda birkaç tatsız görüntü dışında demokratik olgunlukla müzakereleri yürüterek sonuçlanmasını sağlayan her bir milletvekiline teşekkür etti.

Her zaman olduğu gibi, bu bütçeyi de milletin bütçesi olarak hazırladıklarını ve öyle de uygulayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vizyon, program ve proje yoksunu muhalefet partileri, bu bütçe görüşmeleri boyunca da kifayetsizliklerini göstermeye devam etmiştir. Nitekim bütçe tartışmalarında muhalefetin tutumuna baktığımızda, Cumhuriyetimizin 100 yıllık serencamının muhasebesini yapan bir akıl göremiyoruz. Ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin takdirini yaparak daha fazlasına talip olan bir irade göremiyoruz. Bölgesel ve küresel gelişmeler ışığında, ülkemizin önündeki fırsatları ve tehditleri değerlendiren bir analiz göremiyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci asrına dair bir vizyon da göremiyoruz. Bunların yerine cevabı defalarca verilmiş yalanları, iftiraları, çarpıtmaları temcit pilavı gibi tekrarlayan, ellerine tutuşturulmuş notları sorgulamadan okuyan bir zihniyetin hesaplarına ve hezeyanlarına hep beraber tekrar şahit olduk. Sadece bu tablo bile, kimlerin ülkenin ve milletin derdiyle dertlendiğini, kimlerin başka gündemlerin peşinde sürüklendiğini ispata yeterlidir. Bizim ise milletimize sözümüz bakidir.”

“EVLATLARIMIZI GELECEĞE EN İYİ ŞEKİLDE HAZIRLAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde anaokulundan liseye kadar her seviyede 351 bin yeni derslik yaptıklarını, 750 bin öğretmen atadıklarını, 131 yeni üniversiteyi faaliyete geçirdiklerini anlatarak, “Yükseköğrenim yurt yatak kapasitesini 850 bine yükselttik. Önümüzdeki dönemde her seviyede eğitimin kalitesini daha artıracak, evlatlarımızı geleceğe en iyi şekilde hazırlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Sağlıkta kapsamlı ve etkin reformla her bir insanı kucaklayan sistem kurduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehir hastaneleri ve diğer yatırımlarla ülkemizi dünyanın en iyi sağlık altyapısına kavuşturduk. Önümüzdeki dönemde ülkemizi, bölgesinin ve dünyanın sağlık merkezi yapacak, hizmet kalitesini daha da yukarıya çekecek yatırımlara devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalette, temel kanunların yenilenmesinden hâkim ve savcı sayısının artırılmasına, demokratik reformlardan verilen hizmetlerin kolaylaştırılmasını sağlayan düzenlemelere kadar pek çok adım attıklarını anımsatarak, şunları kaydetti: “Önümüzdeki dönemde milletimizin hukuk sistemine olan güvenini daha da güçlendirerek, devlet ve toplum hayatının üzerine bina edildiği adaleti, daha da yücelteceğiz. Güvenlikte ordumuzu, emniyetimizi, jandarmamızı, istihbaratımızı, insan gücünden teknolojiye kadar her alanda güçlendirerek ülkemizi terör örgütlerinden ve suç çetelerinden arındırdık. Önümüzdeki dönemde ülkemizin güvenlik altyapısını, bölgesel ve küresel tehditlere karşı daha etkin şekilde korunmamızı sağlayacak donanıma kavuşturmayı sürdüreceğiz. Sosyal hizmetlerde yaşlısından engellisine, çocuğundan kadınına, şehit yakını ve gaziden garip gurebaya kadar yardıma ihtiyaç duyan her vatandaşımızın yanında yer aldık, kimseyi sahipsiz bırakmayacak bir sistem kurduk. Önümüzdeki dönemde değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre daha fazla vatandaşımızı sosyal destek şemsiyemizin altına alacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölünmüş yol uzunluğunu 6 bin 100 kilometreden 29 bin kilometreye, otoyol uzunluğunu 1714 kilometreden 3 bin 633 kilometreye, tünel uzunluğunu 50 kilometreden 665 kilometreye, köprü ve viyadük uzunluğunu 311 kilometreden 739 kilometreye çıkardıklarını belirtti.

Türkiye’yi ilk defa hızlı tren hatlarıyla tanıştırdıklarını, şehirleri raylı sistemlerle ördüklerini, dünya çapında dev projeleri hayata geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde bu altyapıyı ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine daha çok katkı verecek şekilde geliştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIK BİTENE KADAR ÇALIŞACAĞIZ”

Enerjide kurulu gücü 3 katından fazla artırarak 103 bin megavatın üzerine çıkardıklarını belirten Erdoğan, yerli ve yenilenebilir enerji kurulu gücünü hızla geliştirerek yüzde 65 seviyesine yükselttiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Avrupa şu anda doğal gazda felaketler yaşıyor. Doğal gazı 81 il dâhil 685 yerleşim yerimize yaygınlaştırdık. Önümüzdeki dönemde Karadeniz doğal gazını, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesini vatandaşlarımızın hizmetine sunacak, yeni keşifler ve yatırımlarla enerjide dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırana kadar çalışacağız. Sanayide verdiğimiz destekler ve yaptığımız altyapı yatırımlarıyla sadece organize sanayi bölgelerimizdeki işletme sayısını 11 bin seviyesinden 56 bine, buralardaki istihdamı 415 binden 2,3 milyona çıkardık. Savunma sektörü başta olmak üzere pek çok alanda dünya çapında rekabet gücü kazandık. Önümüzdeki dönemde üretimi ve ihracatı teşvik ederek, sanayimizi orta ve yüksek teknoloji ağırlıklı bir yapıyla daha da güçlendireceğiz.”

Şehircilikte TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 170 bin konutu altyapısı, çevre düzenlemesi, sosyal tesisleriyle milletin hizmetine sunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet bahçeleriyle şehirlere yeni hayat alanları kazandırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, atık su arıtma ve katı atık düzenleme tesisleriyle çevreyi koruduklarını, iklim değişikliği ile mücadeleyi başlattıklarını ifade ederek, “Önümüzdeki dönemde 500 bin konut, 1 milyon konut amaçlı arsa, 50 bin iş yeri kampanyamızla, milyonlarca insanımızı ev ve işyeri sahibi yapmayı, iklim değişikliğine karşı ülkemizi hazırlamayı sürdüreceğiz” dedi.

“ÇİFTÇİLERİMİZİ DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Tarımda millî hasılayı 37 milyar liradan yaklaşık 677 milyar liraya çıkardıklarını, 716 yeni baraj, 615 yeni hidroelektrik santrali, 299 yeni içme suyu tesisi, 1614 yeni sulama tesisi inşa ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Arazi toplulaştırmayla verimi artırdık. Önümüzdeki dönemde yeni yöntemlerle tarım üretimini artırmaya, çiftçilerimizi her alanda desteklemeye devam edeceğiz. Daha makro ekonomideki, turizmdeki, ihracattaki, tarihi ve tabii değerlerimizi korumadaki, sosyal güvenlikteki, esnaf ve sanatkârlarımızı desteklemedeki, spordaki, gençlikteki, dış politikadaki, sayısız alanlardaki başarılarımız saymıyorum bile.

“CUMHURİYETİN İLK YÜZYILINDA YAPILANLARI ÜÇE, BEŞE, ONA KATLAYAN ESER VE HİZMETLERİ ÜLKEYE KAZANDIRDIK”

2023 hedeflerimizle cumhuriyetimizin ilk 100 yılında yapılanları, üçe, beşe, ona katlayan eser ve hizmetleri ülkemize kazandırdık. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla da cumhuriyetimizin yeni yüzyılında dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girme hedefiyle çok daha büyük başarıları milletimizin emrine sunmakta kararlıyız. Yeni nesillere bırakacağımız en büyük mirasın, demokrasi ve kalkınma altyapımızı tüm unsurlarıyla tamamlayarak, Türkiye’yi küresel düzeyde güç ve iddia sahibi bir ülke hâline getirmek olduğuna yürekten inanıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete söyledikleri sözün de verdikleri taahhüdün de gençlere aşılamaya çalıştıkları özgüven ve umudun da bu olduğunu dile getirerek, “Varsın birileri kendi içlerindeki kavgayı, itişmeyi kakışmayı, hırsı, rekabeti sürekli bize saldırarak örtmeye, gizlemeye, saklamaya çalışsın. Milletimiz o engin ferasetiyle herkesi hakkın ve hakkaniyetin tartısına çıkarmayı, oradaki okkasına göre davranmayı gayet iyi bilir. Bu ülkeyi tek parti faşizmine, vesayetin cenderesine, darbecilerin nobranlığına, terör örgütlerinin vahşetine, emperyalistlerin senaryolarına bırakmayan milletimize olan güvenimiz tamdır.” ifadelerini kullandı.

Allah’tan başkasına boyun eğmediklerini, milletten başkasına ram olmadıklarını, millî iradenin üzerinde güç tanımadıklarını, “insan için ancak çalıştığı kadarı vardır” emri ilahisinden başka rehber edinmediklerini, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturundan şaşmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mazlumların ve mağdurların duasından daha etkili bir destek aramadık, özgürlük ve hak mücadelesinden öte gaye taşımadık, eser ve hizmet yarışından asla kopmadık, hep geleceğe dönük olarak yolumuzda kararlılıkla ilerledik. İnşallah 2023’te milletimizin desteğini bir kez daha alarak 20 yılda attığımız temellerin üzerinde evlatlarımıza layık büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını önemli ölçüde tamamlayacağız” diye konuştu.

Toplumların önüne ancak asırda hatta birkaç asırda bir gelecek bu fırsatı değerlendirerek, millete Türkiye Yüzyılını armağan etmek için var güçleriyle çalışacaklarını, mücadele edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî iradenin Meclis’teki temsilcileri olarak sizler de bu büyük zafere yapacağınız katkıyla, isimlerinizi tarihe yazdıracaksınız. Asıl olan budur, gerisi lafügüzaftır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı bütçe çalışmaları nedeniyle yaklaşık bir aydır AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nı gerçekleştiremedikleri için değerlendirilmesi gereken çok fazla gündem konusunun biriktiğini söyledi.

Verimli bir şekilde süren şehir ziyaretlerinde gördükleri coşku ve muhabbet iklimine sağladıkları katkılar için partililere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Küresel krizlerin ülkemize olan yansımaları nedeniyle ortaya çıkan sıkıntıların yavaş yavaş hafiflediğini görüyoruz. Gelişmiş ülkeler dâhil tüm dünya kriz dalgaları ile boğuşurken biz ısrarla Türkiye’nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme noktasındaki hedeflerimize elhamdülillah ulaştık, ulaşıyoruz. Bu kararımızın ne kadar doğru olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Ekonomi programındaki tercihimiz sebebiyle bizi kıyasıya eleştirenler bile artık söylemlerini değiştirmeye, yumuşatmaya hatta kimileri hakkımızı teslim etmeye başladı.”

“ÖNCELİĞİ ORTAK GELECEĞİMİZE VERMEK MECBURİYETİNDEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek enflasyonun ve hayat pahalılığının maliyet artışları dışındaki sebeplerini ortadan kaldırmak için yoğun çaba harcadıklarını belirtti.

Yılbaşından itibaren işçi, memur ve emekli maaşlarına yapılacak artışların fırsatçıların açgözlülüğü sebebiyle kısa sürede eriyip gitmesine rıza göstermeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık hep birlikte önceliği milletçe ortak geleceğimize vermek mecburiyetindeyiz” dedi.

Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasının önünde, enflasyonu hızla belirlenen seviyelere düşürme dışında bir engel kalmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Önümüzdeki aylarda enflasyonun adeta tepetaklak aşağıya ineceğine beraberce şahit olacağız. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı 2023’ü diğer sevinçler yanında hayat pahalılığı belasından kurtuluşumuzun da dönüm noktası hâline getirelim istiyoruz. Bunu da ancak işvereniyle çalışanıyla esnafıyla üreticisi ve tüketicisiyle 85 milyon hep birlikte göstereceğimiz dirayetli, sabırlı, vakarlı duruşla yapabiliriz. Bir olarak, iri olarak, kardeş olarak hep birlikte Türkiye olarak ülkemizi dünyada hak ettiği seviyeye çıkarmanın eşiğine geldik. Geçmişte darbelerle vesayetle terörle nice kirli oyunlarla milletçe hep ertelemek zorunda kaldığımız hayallerimizle aramıza bu defa kimseyi sokmayacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilmek yetmez, bilgimizi kullanmalıyız. İstemek yetmez, yapmalıyız” sözünü anımsatarak, “Ülkemizin son bir asırlık tarihindeki bu inkârı mümkün olmayan gerçeklerden hareketle üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirme vebalinden hiçbirimiz kaçamayız” diye konuştu.

“BU ÜLKENİN HER BİR FERDİ, GELECEĞİ İÇİN KİME GÜVENEBİLECEĞİNİ GAYET İYİ BİLİR”

Geçmişte defalarca seyredilen bir filmi sanki hiç olmamış, hiç yaşanmamış gibi yeniden ortaya çıkaranlara milletin en güzel cevabı sahada vereceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin her bir ferdi; müktesebatı, söylemi, duruşu, önündeki, arkasındaki ortaklarıyla altılı masa denilen yıkık-dökük yapıya baktığında geleceği için kime güvenebileceğini gayet iyi bilir. Altı kafadan altı ayrı sesin çıktığı, herkesin birbirinin arkasından iş çevirdiği, kimsenin kimseye itimadının olmadığı, kavganın, kumpasın ayyuka yükseldiği bir garip masaya bu millet geleceğini teslim etmez” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi duruşuyla değil, bireysel eylemi sebebiyle ceza almasından sonra sergilenen tuhaf tavırların, tek başına masa efradının perişanlığını göstermeye yeterli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, mahkûmiyet kararının akıl almaz bir sevinçle kucaklaşarak, “çak” yaparak, bayram havasıyla kutlandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuda yapılan mitingi sosyal medyadan duyduğunu söyleyen genel başkanlar mı ararsınız, daha bitmemiş bir yargı kararı üzerinden siyasi mühendislik hesapları yapanlar mı ararsınız, hâkimlere hakaret gibi bireysel bir suçla ilgili yargılamayı ülkemizin siyasetini yönlendirmek için kullanan yabancılar mı ararsınız? Maşallah tekmili birden ortaya döküldü. CHP’nin başındaki zat birbirlerinin neredeyse gözünü oyma derecesine gelen şahısla ilgili dün çıkmış, ‘Biz baba oğul gibiyiz.’… Bunları duyunca doğrusu içimden ‘Bay Kemal oğluna sahip çık. O kendisine başka ebeveynler arama peşinde’ demeden duramadım. Altılı masanın da yanında yöresinde kendine yol açmak için dolananların ne yaptıkları, ne dedikleri, nereye gittikleri, hangi oyunu çevirdikleri bizi ilgilendirmiyor. Biz kendi işimize bakacağız. Bizim işimiz var, yapmamız gereken daha çok şeyler var.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, il mitinglerinin devam ettiğini, bu hafta sonu da dadaşlar diyarı Erzurum’da olacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde ek göstergeden sözleşmelilerin kadroya alınmasına kadar pek çok beklentiyi gündemden çıkardıklarını, asgari ücretten emeklilik düzenlemesine kadar gündemdeki diğer başlıkları da kısa sürede hâl yoluna koyacaklarını vurguladı.

Millete ne söz verildiyse hepsini birer birer yerine getirmeyi sürdüreceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ihtimalle yarın; asgari ücret konusunu da bakanımla bugün görüşmeleri yapmak suretiyle inşallah açıklayıp onu da yoluna koymuş olacağız. Aynı şekilde süreci devam eden konuları da sonuçlandıracak adımları atmaya devam edeceğiz” değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin gündeme getirdiği başörtüsü meselesiyle ilgili geçtiğimiz haftalarda Meclis’e bir anayasa değişikliği teklifi sunduklarını, bu teklifi, Türkiye’nin bu temel hak konusunda bir daha benzer tartışmaların içine düşmemesi için anayasa hükmü hâline dönüştürdüklerini söyledi.

Teklife, aile yapısını küresel sapkın akımların saldırılarından korumaya yönelik bir madde eklediklerini de ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küçük yaşta evlendirildiği iddia edilen bir evladımızın trajedisi üzerinden milletimizin inancına saldıranların aile kurumunun korunması hususundaki samimiyetini, bu vesileyle tartma imkânı bulacağız. Önümüzdeki dönemde çocuklarımızı, gençlerimizi ve aile yapımızı karşı karşıya bulunduğumuz güncel tehditlerden korumak için atacağımız ilave adımlarda da kimin nasıl pozisyon alacağını yakından izleyeceğiz. Anayasa teklifimizin komisyon ve Genel Kurul aşamalarındaki tartışmalar, tüm partilerin demokrasi, hak ve özgürlükler konusundaki samimiyetini gösteren bir turnusol kâğıdı işlevi de görecektir. Bu işin öyle parti toplantılarında kürsü yumruklamakla, gece yarısı videolar yayınlamakla olmayacağını, gerçek niyetin ve tutumun, böyle durumlarda ortaya çıkacağına hep beraber şahitlik edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde Meclis’e sunduğumuz anayasa teklifini sonuna kadar kovalıyoruz, kovalayacağız.”

“DESTEKLERİ 2023 YILINDA DA SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel krizleri fırsata dönüştürme yolunda önemli mesafe kat edildiğini, 2022’nin bu yönünü güçlendirmek için sürekli yeni paketleri devreye aldıklarını söyledi.

Son olarak hazinenin 200 milyar liralık kefaletiyle işletmeler için 250 milyar liralık yeni bir finansman paketinin müjdesini önceki gün kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırımcının, yeni atılımlarda bulunması için Merkez Bankası’nın faiz oranını yüzde 9 seviyesine indirdiğini aktardı.

Yatırımcının, “Faizler yüksek” dememesi için seviyeyi yüzde 9’lara çektiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yatırımcılar ikide bir ağlamasın, ‘faizler yüksek demesin.’ Buyur işte, yüzde 9. Hadi yatırım yap. Yatırımdan sonra ne geliyor; istihdam geliyor, ondan sonra ihracat, ondan sonra cari fazla yoluyla büyüme geliyor. Türkiye şu anda Allah’ın izniyle yılsonu itibarıyla ben inanıyorum ki 4-5 gibi bir büyüme ile bu yılı kapatacak. Ülkemizin uzunca bir süre vaktini ve enerjisini heba eden bir kısır döngünün kırılmasını beraberinde getirmiştir. Kamu bankalarımızla bu gelişmeyi fiiliyata geçirerek kendi öncelikli sorumluluk alanları çerçevesinde esnaflarımızı, sanatkârlarımızı, KOBİ’lerimizi, çiftçilerimizi desteklemeyi sürdürüyoruz.

Bugün İzmir’de iktisat kongresi var ve iktisat kongresi büyük bir iş adamları grubuyla devam ediyor. Ardından Vakıfbank çıpa destek paketi kredisiyle KOBİ’lere 29 milyar liraya, ihracatçılara ise 2,3 milyar liraya yakın kredi kullandırmıştır. Halkbank hâli hazırda 1,2 milyon esnafımıza 119 milyar lira kredi bakiyesine sahiptir. Yeni esnaf destek paketiyle de 115 bin esnafımıza 37 milyar lira kredi kullandırılmıştır. Ziraat Bankası’nın çiftçilerimize sağladığı kredi miktarı 221 milyar lirayı geçmiştir. ‘Çiftçiye hiçbir şey verilmedi, çiftçiye hiçbir şey yok’ diye konuşuyorlar. Bay Kemal, yalan söyleme dürüst ol. Yanındakiler de aynı şekilde. Yalandan başka sermayeleri yok. Ben resmî rakamlarla konuşuyorum. Yaklaşık 600 bin çiftçimizin kullandığı 56 milyar liralık kredinin faizinin tamamı devlet tarafından ödenmektedir. Her kesimden işletmemize, yatırımcımıza, üreticimize, girişimcimize verdiğimiz bu destekleri 2023 yılında da sürdüreceğiz. Tek isteğimiz büyük fedakârlıklarla verdiğimiz bu kredileri üretim, istihdam ve ihracat için kullanılmasıdır. Bu krediyi alıp da bir başka yere faize yatırmayı, bu milletin bir hakkı olarak görüyoruz ve bunu helal etmeyiz.”

“İSTİHDAM SAĞLAYAN, İSTİHDAMI ARTIRAN HER GAYRETİN BAŞIMIZIN ÜZERİNDE YERİ VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yatırımcının başımızın üzerinde yeri var. Üreten, katma değer ortaya koyan herkesin başımızın üzerinde yeri var. İstihdam sağlayan, istihdamı artıran her gayretin başımızın üzerinde yeri var. İhracatı artırmaya dönük her adımın başımızın üzerinde yeri var. Bunları krediyle, teşvikle, hibeyle desteklemek boynumuzun borcu ama bankadan devletin fedakârlığıyla aldığı ucuz maliyetli krediyi amacı dışında kullananlara, bu ülkeye verdikleri zararı yanlarına kar da bırakmayız. Bunu bilmeleri lazım” ifadelerini kullandı.

Son 20 yılda Türkiye’ye en büyük kazanımları sağladıkları alanlardan biri olan savunma sanayisinde neredeyse her gün yeni bir müjdenin haberini aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalnızca Türkiye değil dünya çapında önemli bir proje olan insansız muharip savaş uçağı Kızılelma’nın, ilk uçuşunu 5 saat havada kalarak başarıyla gerçekleştirdiğini hatırlattı.

Birilerinin, bu projeye sahip çıkmaya başladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘AK Parti iktidarları döneminde İHA, SİHA, AKINCI, Kızılelma’nın önü kesilmiş’, elinize dilinize dursun. Nasıl oluyor da biz ön kesiyoruz? Ne yazık ki bizden öncekiler hep ön kestiler” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeyle Türkiye’nin, teknolojide artık takip eden değil takip edilen bir ülke konumuna geldiğini ispatladığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetin emekleme yıllarında üretime başlayan ancak daha sonra kapısına kilit vurulan uçak fabrikasından, dünyanın ilk insansız savaş uçağı diyebileceğimiz Kızılelma’nın uçuşunu gördüğümüz günlere geldik, nereden nereye, hamdolsun. İnşallah çok daha iyisini de göreceğimiz günler bizi bekliyor” dedi.

“2023’TE HER BİRİ AYRI ÖNEME SAHİP 25 AYRI SAVUNMA SANAYİİ PROJEMİZİ FİİLEN UYGULAMAYA ALACAĞIZ”

İnsani yardım malzemesi götürdükleri Ukrayna’da, savaşın başlamasıyla mahsur kalan iki A400M askerî nakliye uçağının, uzunca bir aradan sonra dün akşam itibarıyla Kayseri’deki üslerine dönmesinden memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uçaklarımızın ülkemize dönmesinde yardımı ve katkısı olan Ukrayna ve Rusya makamları ile seyir hattı üzerindeki dost ülkelere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

2023’ün, savunma sanayii projeleri bakımından çok bereketli bir yıl olacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tek tek sayması uzun vakit alacağı için yalnızca 2023’te her biri ayrı öneme sahip 25 ayrı savunma sanayii projemizi fiilen uygulamaya alacağımızı söylemekle yetineyim. Nitekim dün Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) toplantısını yaptık. Toplantıda şu an itibarıyla araç gereç, mühimmat, bu alanlarda, havada, karada, denizde neleri yapıyoruz, neleri yapacağız, bunların kararlarını aldık, adımlarını attık. Dikkat ederseniz, biz bu projelerde mesafe kat ettikçe içeride ve dışarıda birilerinin rahatsızlığı artıyor. Hadi dışarıdakileri anladık çünkü attığımız her adımla bizimle ilgili asırlık planları bozuluyor. Peki, içeride birileri bunlardan niye rahatsız oluyor? Çünkü onların da foyaları meydana çıkıyor. Tarihleri yalnızca hak ve özgürlük ihlalleriyle değil aynı zamanda ülkemizin kalkınmasına, gelişmesine, büyümesine vurdukları darbelerle dolu olanlar, bu gelişmeleri yürekleri daralarak izliyor. Gerçi iktidara gelirlerse yaptığımız barajları, köprüleri, tünelleri, şehir hastanelerini yıkacaklarını söyleyecek kadar izanlarını kaybedenlerden başka nasıl bir tavır beklenir, onu da bilmiyoruz.

Kendilerinden yakında Karadeniz’de çıkardığımız gazı havaya salacakları, açtığımız petrol kuyularına beton döküp kapatacakları, uçurduğumuz insansız hava araçlarının kanatlarını kıracakları, sınırlarımız boyunca kurduğumuz güvenlik hatlarını yaracakları gibi performanslar bekleyebiliriz. Hatırlarsanız bunlar, Libya ile yaptığımız anlaşmalara, Akdeniz’deki sondajlarımıza, Kıbrıs’ta kullanıma açtığımız yerlere, Karabağ’da kardeşlerimize verdiğimiz desteğe de karşı çıkmışlardı. Hele hele ana muhalefetin başındaki adamın yanındaki zat, edep dışı açıklamalarıyla Karabağ’a yönelik düşünemeyeceğimiz ifadeler kullanmıştı. Bugüne kadar ‘artık o kadarı da olmaz’ dediğimiz ne varsa yaptıkları için kendileriyle ilgili şaşırma duygumuzu kaybettik. Her türlü şey söyleyebilirler, her türlü şey yapabilirler. Neyse ki bu ara birbirleriyle uğraşmaktan, birbirleriyle didişmekten memleketin millî projelerine sataşmaya fırsat bulamıyorlar. İnşallah Rabbim bunlara hiçbir zaman da o fırsatı vermez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki engelli vatandaşların hayatın her alanında var olma mücadelelerine ilham verdiğine inandığı “Buğday Tanesi” filmi için AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram’ı tebrik etti.

Dünya Engelliler Günü’nde vizyona giren bu filmin geliriyle İstanbul’da bir engelli yaşam ve kültür merkezi yapılacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buğday Tanesi” filminin fragmanını partililere izletti.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her açıdan daha huzurlu, daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceği inşa etmenin çabasındayız” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her açıdan daha huzurlu, daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceği inşa etmenin çabasındayız” için yorumlar kapalı 244670

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Güçlenen, Türkiye’ye Güç Veren Kadınlar Programı’nda yaptığı konuşmada, “Geçmişte yaşadıklarımızdan ders alarak her açıdan daha huzurlu, daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceği inşa etmenin çabasındayız. Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını ‘Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ekseninde yürütüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye ile Güçlenen, Türkiye’ye Güç Veren Kadınlar Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” vesilesiyle bu programda olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu söyledi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile ekibine ve programa katkı veren herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin ve tüm dünya kadınlarının ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyor, 8 Mart’ın barışa, dostluğa, kardeşliğe, dayanışmaya vesile olmasını diliyorum. Bu anlamlı gün münasebetiyle Filistin ve Gazze’nin yüreği yaralı kadınları başta olmak üzere gönül coğrafyamızın dört bir yanındaki onurlu ve kahraman kadınlara en kalbi selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum. Buradan dünyanın tüm emekçi kadınlarını, mazlum kadınlarını, mağdur kadınlarını yürekten selamlıyorum. Vatanımız, bayrağımız, bağımsızlığımız için canlarını ortaya koyan ülkemizin tüm yiğit kadınlarını rahmetle yâd ediyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin her biri birer metanet abidesi olan anne ve babalarına, geride boynu bükük, gözü yaşlı, kalbi mahzun bıraktıkları eşlerine ve öksüzlerine Mevla’dan sabırlar dilediğini ifade etti.

Ülkedeki 81 vilayetin tamamında 922 ilçenin her birinde anne, eş, kardeş ve evlat olarak hayata anlam katan kadınlara özellikle şükranlarını sunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine 8 Mart vesilesiyle vatana, millete, ümmete ve tüm insanlığa hayırlı evlatlar yetiştirebilmek için ömürlerini harcayan, elleri öpülesi annelerimize özellikle teşekkürlerimi ifade ediyorum. Kendi merhum anneciğim başta olmak üzere vefat eden annelerin hepsine Allah’tan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı, hayırlı ömürler niyaz ediyorum. Son olarak eşimin ve sevgili kızlarımın da 8 Mart Kadınlar Günü’nü gönülden tebrik ediyor, bu anlamlı günün tüm kadınlar için hayırlı olmasını, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

“YILIN KALAN 364 GÜNÜ DE KADINLARIN GÜNÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 gün sonra seçimin gerçekleştirileceğini, sandıklara gidileceğini, belediye başkanlığından meclis üyeliklerine ve muhtarlıklara kadar her kademede kadın adayların seçimlere yoğun ilgi gösterdiğini gördüklerini belirtti.

Siyasete kadın elinin değmesini daima desteklemiş, siyasi hayatı boyunca kadınlarla beraber yol yürümüş biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’ne hazırlanan tüm kadın belediye başkan adaylarını, meclis üyesi adaylarını, muhtar adaylarını selamlıyor, kendilerine şimdiden başarılar diliyorum. Tabii burada bir hususu vurgulamayı özellikle görev addediyorum. Sadece 8 Mart değil, yılın kalan 364 günü de esasen kadınların günüdür, öyle olmalıdır. Kadınların şahsi hayatımızın yanı sıra devletimiz, milletimiz ve insanlığa yaptığı katkılar, yılda sadece bir güne hapsedilemeyecek kadar büyüktür, önemlidir, kıymetlidir. Bizim nazarımızda, 8 Mart’ı diğer günlerden ayıran yegâne husus, hayatı paylaştığımız kadınlara olan minnettarlığımızı, şu an olduğu gibi çeşitli programlarla ifade etmemize vesile olmasıdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Mart’ı aracı kılarak, devletin kadınlara yönelik politikalarını gözden geçirdiklerini, nerede bir eksik, nerede bir sorun tespit ederlerse onu gidermeye çalıştıklarını söyledi.

Kendilerini bugüne kadar asla sloganlara hapsetmediklerini, kadın politikalarında her zaman en idealin, en iyinin, ülke, millet ve kadınlar için en hayırlı olanın peşinden koştuklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla kadınlarla buluşmalarında şiddetin önlenmesinden kadının güçlendirilmesine, istihdamdan hak ve özgürlüklere kadar geniş bir yelpazede yeni projeler, programlar, stratejik belgeleri açıkladıklarını belirtti.

“AMACIMIZ SIRASIYLA KADINI, AİLEYİ VE ÜLKEMİZİ GÜÇLENDİRMEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınların insan onuruna yakışan bir hayat sürmeleri, her alanda daha aktif rol almaları, hak, fırsat ve imkânlardan adil bir şekilde faydalanmaları için ne gerekiyorsa yaptıklarını ve yapacaklarını vurgulayarak, destek mekanizmalarıyla reform paketleriyle yenilikçi uygulamalarla kadının ekonomik ve sosyal statüsünü güçlendirmeye gayret ettiklerini dile getirdi.

Bunun en son örneğinin, Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024-2028 yılları arasını kapsayan Strateji Belgemiz, 5 ana sütun üzerinde yükselmektedir. Aile Bakanı’mızın şahsında 5 temel amaç, 20 strateji, 83 faaliyetten oluşan bu belgenin hazırlanmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum. Kamu kurumlarımızın yanı sıra özel sektörümüzün, iş dünyamızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın da belgenin layıkıyla hayata geçirilmesi için üzerlerine düşen görevleri yapacaklarına inanıyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in ilk asrını tamamlayıp Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ikinci asrına yelken açtıklarını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçmişte yaşadıklarımızdan ders alarak her açıdan daha huzurlu, daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceği inşa etmenin çabasındayız. Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını ‘Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ekseninde yürütüyoruz. Amacımız sırasıyla kadını, aileyi ve ülkemizi güçlendirmektir. Burada bir hususu özellikle ifade etmek isterim; biliyorsunuz bizim inancımızda ve kültürümüzde aile toplumun temel direğidir. Yeryüzüne indirilen ilk insanlar olan Hazreti Adem aleyhissalatü vesselam ve Hazreti Havva validemiz aynı zamanda ilk ailedir. Hazreti Adem ve Hazreti Havva ile başlayan aile kurumu tarih boyunca insanı insan yapan değerlerin yaşatılmasına, yeni nesillere aktarılmasına imkan sağlamıştır.”

“GÜÇLÜ AİLE SADECE MİLLET VE DEVLET OLARAK BEKAMIZIN DEĞİL, AYNI ZAMANDA GELECEĞİMİZİN DE GARANTİSİDİR”

Ailenin, bireyleri ayakta tuttuğunu, toplumu yozlaşmalara karşı koruduğunu, iyi, güzel ve doğru olanın yaşayarak öğretilmesini temin ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile kavramıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Şurası tartışmasız bir gerçektir ki aile ne kadar güçlüyse bireyler ve toplum da o derece güçlü, muhkem ve diri olmuştur. Aynı şekilde ailenin zayıfladığı, aile kurumunun yara aldığı dönemlerde kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin tüm bireyler de kötüye gitmiş, toplum kan kaybetmiş, zafiyet yaşamıştır. Bu bakımdan, güçlü aile sadece millet ve devlet olarak bekamızın değil, aynı zamanda geleceğimizin de garantisidir. Güçlü ailenin ilk ve en önemli şartı ise hiç şüphesiz güçlü kadındır. Hâl böyleyken aile ile kadını ayıran, kadını ailenin karşısına yerleştiren, kadın ve aile arasında duvarlar ören her türlü yaklaşımı reddediyoruz. Farklı ambalajlar içinde toplumumuza sunulan bu tür bakış açılarını sadece milletimizin değil tüm insanlığın istikbali adına tehlikeli buluyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de aile kavramına karşı alerjisi olan bir kesimin eskiden beri olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: “Bunlar, modernleşme ve Batılılaşma iddiasıyla aile mefhumuna karşı âdeta savaş ilan etmiş durumdalar. Öyle bozuk bir bakış açısından bahsediyoruz ki Bakanlığımızın adında yer alan ‘aile’ kavramından bile rahatsız oluyorlar. Bunların bir başka özelliği de lafa gelince özgürlüğü, demokrasiyi, insan hak ve hukukunu kimseye bırakmamalarıdır. Ama kendi kalıplarına uymayan herkesi ötekileştirenler de yine bunlardır. Sorsanız, ‘Kadın haklarını savunuyoruz’ derler. Fakat 28 Şubatvari vesayet dönemlerinde kadınların eğitim, çalışma ve siyasi temsil haklarının gasbedilmesine aleni destek verirler. Kadının ve ailenin en büyük düşmanı olan ‘cinsiyetsizleştirme politikaları’na karşı tek bir cümle kurmazlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde, kendileriyle aynı ideolojik kabileye mensup bazı kibirli siyasetçilerin başımızın tacı olan ev hanımlarını aşağılaması, ev kadınlarını hor, hakir görmesi karşısında gıklarını dahi çıkarmazlar. Kendi mahallelerindeki kadına yönelik tacizleri, şiddeti, ayrımcılığı, haksız uygulamaları asla gündeme getirmezler. Yani, söz konusu gerçekten kadınların temsil, eğitim, çalışma ve kamusal alanda özgürce var olma hakları olunca bunlar ya yasakçılığın ya da çifte standardın yanında saf tutarlar” dedi.

“TÜRKİYE OLARAK KENDİ DURUŞUMUZU SERGİLİYOR, MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA YÜRÜTÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bahsettiği ikircikli tablonun sadece Türkiye için değil, dünyadaki pek çok kuruluş için de geçerli olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Soruyorum sizlere, dünyada ‘kadın hakları’ diye ortalığı ayağa kaldıranların, 7 Ekim’den beri Filistin’de katledilen, çoğu kadın ve çocuk 32 bini aşkın masum için seslerini yükselttiklerini sizler hiç duydunuz mu? İnsanlığın geri kalanına sürekli hak hukuk dersi verenlerin İsrail’in soykırım politikaları karşısında harekete geçtiğini hiç gördünüz mü? Ülkelere basın özgürlüğü karnesi düzenleyenlerin İsrail’in katlettiği 100’ü aşkın gazeteciyle ilgili tepkilerine şahit oldunuz mu? Son raporunda Türkiye’yi eleştiren Avrupa Konseyi’nden ve diğer Avrupa Birliği (AB) kurumlarından bugüne kadar İsrail’e gizli açık destek dışında bir beyan işittiniz mi?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peki, Suriye’den Filistin’e kadar hemen burunlarının dibindeki bölgelerde on binlerce kadın ve çocuğun vahşice katledilmesine tepkisiz kalanları diğer konularda biz nasıl ciddiye alacağız? Filistin halkının soykırıma uğramasına ses çıkarmayanların, bu katliamları görmezden gelenlerin tutarlı, etkili ve tarafsız olabilmesi mümkün mü? Elbette mümkün değil. Suriye’deki, Filistin’deki, Arakan’daki, Türkistan’daki ve diğer İslam beldelerindeki hak ihlalleri karşısında kıllarını dahi kıpırdatmayanların başkalarıyla ilgili beyanları lafügüzaf hükmündedir” diye ekledi.

Türkiye olarak diplomatik girişimlerle yardımlarla kamuoyu oluşturma çabalarıyla kendi duruşlarını sergilediklerini, mücadelelerini kararlılıkla yürüttüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü biz onlar gibi riyakâr değiliz. İnşallah hiçbir zaman da olmayacağız” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’Yİ TARİHİNİN EN AYDINLIK, EN ÖZGÜRLÜKÇÜ HER AÇIDAN EN GÜÇLÜ GÜNLERİNE BİRLİKTE KAVUŞTURDUK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim inancımız cenneti anaların ayakları altına sermiştir. Millet olarak tarihimiz, kadınların başarıları ve fedakârlıklarıyla örülmüştür Nene Hatun’dan Nezahat Onbaşı’ya, Şerife Bacı’dan Kara Fatma’ya kadar nice kadın kahramanlarımızın mücadelesini biz nasıl unutabiliriz? Bölücü terör örgütü tarafından şehit edilen Aybüke Yalçın öğretmenin ve daha nice kahramanımızın fedakârlıklarını nasıl yok sayabiliriz? 15 Temmuz gecesi ellerinde bayraklarla tanklara ve darbeci hainlere meydan okuyan kadınların cesaretlerini biz nasıl görmezden geliriz? Son 21 yılda yazılan başarı destanından kadınların emeğini, alın terini, katkısını, çabasını nasıl inkâr edebiliriz?” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şayet ekonomiden eğitime, güvenlikten tarıma, demokrasiden hak ve özgürlüklere varıncaya kadar her alanda ortada göz kamaştıran bir başarı varsa burada en az erkekler kadar kadınların da katkısı ve emeğinin olduğunu vurguladı.

Önlerine çıkartılan engellerden, hayatlarına kast etmeye varan saldırıların üstesinden hep kadınların desteğiyle geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Yürek yüreğe, omuz omuza verdik. Türkiye’yi tarihinin en aydınlık, en özgürlükçü her açıdan en güçlü günlerine birlikte kavuşturduk. Her kim, kadın hakları konusunda eski Türkiye’den övgüyle bahsediyorsa biliniz ki sizlerin mücadelesine kara çalıyor demektir. Çünkü hiçbir şey kolay olmadı, kolay elde edilmedi. 28 Şubat’ın karanlığından çıkmak öyle zahmetsiz, çilesiz olmadı. Sizler bugünkü haklarınızı üniversite kapılarında gözyaşı dökerek, sırf kıyafetinizden dolayı işinizden ayrılmak zorunda kalarak baskıya uğrasanız bile hukuk ve demokrasi içinde hareket ederek, gerektiğinde 15 Temmuz gecesi olduğu gibi darbecilere cesaretle meydan okuyarak yani hep mücadele ile elde ettiniz. Ne olursa olsun, yılmadınız. Geri adım atmadınız. Böylece siyasetten akademiye, bürokrasiden iş dünyasına, spordan sanata farklı alanlarda özgürce var oldunuz, başarıdan başarıya koştunuz. Biz de sizlerin bu asil ve zorlu mücadelenize sahip çıktık. Elimizdeki tüm imkânlarla sizlere destek olduk.”

“PEK ÇOK ALANDA TARİHÎ NİTELİKTE ADIMLAR ATTIK”

Kadının statüsünün güçlendirilmesi, kadınların önündeki engellerin kaldırılması, kadınlara iş, eğitim, temsil ve diğer alanlarda destek verilmesi hususlarında neler yapıldığını en iyi kadınların bildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başörtüsüne özgürlük başta olmak üzere kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını anayasa kuralı hâline getirdik. ŞÖNİM, kadın konuk evi, KADES, elektronik kelepçe gibi uygulamaları hayata geçirdik. Aile içi şiddeti şikâyete tabii olmaktan çıkardık. Daha pek çok alanda tarihî nitelikte adımlar attık. Bu çabalarımız neticesinde de en az bir eğitim düzeyini tamamlama oranı kadınlarda yüzde 70’lerden yüzde 90’lar seviyesine ulaştı” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Karar alma mekanizmalarında kadın temsil oranı 4-5 kat arttı. İstihdamdaki kadın sayısı 6 milyondan 10,5 milyona çıktı. Covid-19 salgını döneminde eşim Emine Erdoğan’ın liderliğinde başlatılan destek paketiyle, kadın girişimcilerimizin yanında olduğumuzu gösterdik. Bu kapsamda Halk Bankamız aracılığıyla son 3 yılda 220 bin kadın girişimcimize 60 milyar lira finansal destekte bulunduk. Daha bunun gibi burada saymaya kalksak nice reformu, hayal dahi edilemeyen atılımları son 21 yılda sizlerle beraber hayata geçirdik.”

“SİYASİ HAYATIMIZIN HİÇBİR SAFHASINDA KİMSENİN HAYAT TARZINA KARIŞMADIK”

Bu süreçlerde bir sürü asılsız ithamla, iftira ile saldırıyla da karşılaştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, attıkları her adımın itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınlar arasındaki ayrımcılığa son veren reformlarımız bile hedef alındı. Bizi itham edenlerin aslında kendilerinin yasakçı ve baskıcı olduğunu, geride bıraktığımız 21 yıllık dönemde defalarca tecrübe ettik. Kadınlar konusunda aleyhimizde yürütülen onca propagandaya rağmen siyasi hayatımızın hiçbir safhasında kimsenin hayat tarzına karışmadık” diye konuştu.

Hem belediye başkanlığı hem de 21 yıllık iktidarlıkları döneminde bu tavırlarının aksine tek bir örnek gösterilemeyeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de aynı çevrelerin raf ömrü dolmuş söylemlerle kadınları tekrar korkutmaya çalıştığını üzülerek müşahede ediyoruz. Nefes alamayacaksınız, şu gelecek, bu olacak diyerek tamamı yalan, tamamı hezeyan ürünü ifadelerle güya kadınları kendilerine oy vermeye ikna edebileceklerini sanıyorlar. Aynı korku siyasetine 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde de başvurmuşlar ama milletin ve kadınların feraseti karşısında hezimete uğramışlardır. Biz kadınların haklarını kısıtlayıcı hiçbir adım atmadık ama bizi itham edenlerin ellerine güç geçtiğinde kadınlara nasıl hakaret ettiklerini, fiziki saldırıda bulunduklarını hep birlikte gördük, görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınların 31 Mart’ta bir kez daha korku siyasetini ellerinin tersiyle iteceklerine yürekten inandığını ifade ederek, 31 Mart’ta İstanbul başta olmak üzere tüm şehirlerde kadınlardan yine güçlü destek beklediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödüle layık görülen kadınları kutlayarak Türkiye’ye güç veren kadınlara teşekkürlerini iletti.

“Ülkemizi demokrasi ve kalkınma rotasından çıkarmadan hedeflerine doğru ilerletmeyi başardık” “Ülkemizi demokrasi ve kalkınma rotasından çıkarmadan hedeflerine doğru ilerletmeyi başardık” için yorumlar kapalı 120790

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahya mitinginde yaptığı konuşmada, “Ülkemiz; Gezi olaylarından beri süren, 15 Temmuz’la daha da keskinleşen, 2018’den itibaren iyice alenileşen bölgesel ve küresel krizlerle daha da derinleşen sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Hamdolsun, önümüze hangi badire çıkarsa çıksın, ülkemizi demokrasi ve kalkınma rotasından çıkarmadan hedeflerine doğru ilerletmeyi başardık” dedi.

Kütahya mitinginde vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kütahya’nın, Anadolu’nun beylerbeyi olduğunu belirterek, kentin bugün de millî iradeye olan bağlılığıyla Türkiye’nin beylerbeyliğini hak ettiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen mayıs ayındaki seçim sonuçları için Kütahyalılara teşekkür ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençler, Cumhur İttifakı’na milletvekilliğinde verdiğiniz yüzde 68 ve Cumhurbaşkanlığında şahsıma verdiğiniz yüzde 70 oranındaki destek için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Şimdi 31 Mart’ta da aynı oyları vermeye hazır mıyız? Maşallah barekallah. Rabbim tüm Kütahyalı kardeşlerimden razı olsun. Mevla şu muhabbetimizi, şu dayanışmamızı daim eylesin. Şimdi de sizlerden Türkiye Yüzyılı belediyeciliği için, gerçek belediyecilik için destek istiyoruz. Hanımlar, bu konuda en çok size güveniyorum. Her zaman ne diyorum, kale içeriden fethedilir. Yani kaleyi sizler düşüreceksiniz. Şayet hanımlar çok iyi çalışırsa bu iş olur. Biz, kadının iradesinin üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluk tanımıyoruz. Öyleyse buradan, bu meydandan gerçek belediyecilik için söz veriyor musunuz? Gençler, hanımları duyuyorsunuz değil mi? Sizin de onlardan aşağı kalmamanız lazım.”

“ÜLKEMİZİN GÜVENLİĞİNE, İSTİKRARINA GÖZ DİKENLERE FIRSAT VERMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahya’da 31 Mart seçimleri için adayları Cumhur İttifakı olarak ortak göstermediklerini hatırlatarak, “Eser ve hizmet siyasetinde yarışmak için ayrı adaylarla seçime girdik. Hayırda yarış olarak gördüğümüz bu centilmence rekabetin şehrimiz için en güzel şekilde neticelenmesini diliyorum” dedi.

Hangi partiye mensup olursa olsun Türkiye’nin her bireyinin, her Kütahyalının gönüllerinde ayrı bir yerinin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Seçimler gelir geçer ama muhabbet baki kalır. Şu hasbilik gök kubbedeki bir hoş seda misali hep devam eder. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum. Ülkemizin güvenliğine, istikrarına, kazanımlarına, hedeflerine göz dikenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Bu millet, tarihine, kültürüne, inancına saldırarak sırtını terör örgütlerine dayayanlara, onlara en güzel dersi sandıklarda verdi. Şimdi beraber yol yürüyerek, hükûmette ve belediyede iktidar hülyalarına kapılanları rüyalarından uyandırmaya var mıyız? Bunu yapacağınıza ben inanıyorum.”

“TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONU ETRAFINDA KENETLENİP YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, emniyetten aldığı rakamlara göre mitinge 35 bin kişinin katıldığını aktararak, “Tabii sandıklara da bunun yansıması lazım. Kütahya’da hamdolsun böyle bir sıkıntımız inşallah yok” diye konuştu.

Şehirlerin bir kısmında yapılan kirli ittifakları takip ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Kiminde listeler geç veriliyor. Aday isimleri sabahtan akşama sürekli değişiyor. Milletimiz de engin ferasetiyle kapalı kapılar ardında çevrilen dolapları, yapılan pazarlıkları, sahnelenen alicengiz oyunlarını çok iyi görüyor. Bugüne kadar olduğu gibi 31 Mart’ta da milletimizle omuz omuza verip, meydanı kirli ittifakların karanlık hesaplarına bırakmayacağız. Türkiye Yüzyılı vizyonu etrafında kenetlenip yolumuza devam edeceğiz. Ben hanımlara güveniyorum. Bu yolculukta Kütahya’nın da desteğini yanımızda göreceğimize yürekten inanıyorum.”

“Şimdi buradan, Millî Mücadele zaferinin ilk işaret fişeğinin atıldığı Kütahya’dan öyle bir ses verin ki, duymayan kalmasın” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “31 Mart’ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart’ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart’ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Kütahya’yla birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı’nın renkleriyle boyamaya var mıyız?” dedi.

Türkiye’nin Gezi olaylarından beri süren 15 Temmuz’da daha da keskinleşen, 2018’den itibaren iyice alenileşen, bölgesel ve küresel krizlerle daha da derinleşen sıkıntılı bir süreçten geçtiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüze hangi badire çıkarsa çıksın ülkemizi demokrasi ve kalkınma rotasından çıkarmadan hedeflerine doğru ilerletmeyi başardık. Bu arada ciddi bedeller de ödedik, ödüyoruz. Millî birliğimize yönelik saldırıları bertaraf ederken yeri geldi darbecilere karşı canımız pahasına direndik yeri geldi sınırlarımıza dayanan teröristlerle boğuştuk. Cudi Dağı’nda onları mağaralara gömdük. Tendürek’te, Bestler Deresi’nde, Gabar’da gömdük ve Türkiye’de kendilerine yer bulamadılar” diye konuştu.

Hayat pahalılığıyla da mücadele edildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, en çok etkilenen kesimlerin başında emeklilerin bulunduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar emekli maaşlarını bizden önceki dönemlerle kıyas edilemeyecek seviyelere çıkarmış olsak da gönlümüz vatandaşlarımızın hayatlarını daha iyi şartlarda sürdürmesini istiyor” ifadesini kullandı.

“HARCADIĞIMIZ HER KURUŞU, DEVLETİ VE MİLLETİYLE BİRLİKTE ÇALIŞIP KAZANMAK MECBURİYETİNDEYİZ”

Ekonominin diğer boyutlarının ötesinde hesap kitap işi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin gelirleri ve giderleri arasındaki denge tutturulamazsa tıpkı 1970’lerde ve 1990’lardaki gibi siyasi, sosyal ve ekonomik çalkantıların pençesine düşülmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Türkiye’nin kimi ülkelerin sahip olduğu gibi karşılıksız elde ettiği gelir kaynaklarına sahip olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz harcadığımız her kuruşu, devleti ve milletiyle birlikte çalışıp kazanmak mecburiyetindeyiz. Mesela yaklaşık 11 trilyon lira giderle bağladığımız 2024 bütçemizi ele alalım. Bunun 1 trilyon liradan fazlasını deprem harcamalarına ayırdık. Devletin tüm çalışanları için yaklaşık 3 trilyon lira personel gideri var. Yatırımlar için 1,6 trilyon liraya yakın bir kaynak kullanılacak. Emekli maaşları için ayrılan miktar yaklaşık 3 trilyon liraya yakın, eğitim için 1,6 trilyon lira, sağlık için 1,6 trilyon lira, sosyal yardımlar için 500 milyar lira, mahallî idareler için 860 milyar lira tahsis edildi. Diğer kalemleri söylemiyorum bile.

En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı ömrünü kendisinin ve ailesinin geçimi için harcamış vatandaşlarımız için yeterli mi? Elbette değil. Peki, emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz? Devlet ve millet olarak daha fazla çalışacak, daha çok gelir elde edecek, ortaya çıkan kazançtan da emeklilerimize hak ettikleri parayı vereceğiz.

Şimdi birileri çıkıyor emekli maaşlarına 7 bin lira, 10 bin lira seyyanen ekleyelim diyerek kendi akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor. Bakınız bizim ülkemizde hâlihazırda 16 milyon emeklimiz var. Emekli maaşlarına 7 bin lira eklemek demek bütçeden yaklaşık 1,4 trilyon liralık, 10 bin lira eklemek demek 1,9 trilyon liralık bir kaynağı buraya aktarmak demektir. Mevcut maaşların tutarından söz etmiyorum. Sadece 7 bin lira veya 10 bin lira olarak ifade edilen ek artışın maliyetini anlatıyorum. Yani 2024 yılı boyunca ülkemizde tek çivi çakmasak tüm yatırım bütçesini buraya aktarsak bile bu gideri karşılamaya yetmiyor. Aynı şekilde deprem harcamalarının tamamını bu iş için kullansak yine yeterli gelmiyor. Eğitime, sağlığa, tek kuruş harcamadan her birinin tüm bütçesini buraya aktarsak ucu ucuna ya kurtarıyor ya kurtarmıyor. Askeriyle, polisiyle, eğitimcisiyle, sağlıkçısıyla tüm memuru ve işçisiyle devletin çalışanlarının yarısından fazlasına maaşlarını vermesek o zaman belki bu ilave gideri karşılayabiliriz. Burada konuştuğumuz emeklilerimizin mevcut maaşlarının maliyeti değil yapılması istenen ilave artışların tutarıdır.”

“YAPTIĞIMIZ HER İŞİN HESABINI 85 MİLYONUN TAMAMINA VERMEKLE MÜKELLEFİZ”

Seyyanen artışların emekli maaşları arasında yol açtığı adaletsizliğin farkında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sırtında yumurta küfesi taşımayanların istedikleri gibi atıp tutabileceğini, sorumluluk makamında olmayanların her aklına eseni söyleyebildiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama milletin ülkeyi ve devleti yönetme görevini verdiği bizim için böyle bir durum asla söz konusu değil. Biz yaptığımız her işin hesabını 85 milyonun tamamına vermekle mükellefiz. Biz attığımız her adımı en ince detayına kadar hesaplamak zorundayız.” dedi.

Küresel ekonomik krizin dünyanın her yerinde çalışanlar ve emekliler başta olmak üzere büyük kitlelerin refah kaybına uğramasına yol açtığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de kendi şartları çerçevesinde bu dalgadan etkilendiğini söyledi.

Tüm bunların üstüne geçen sene “asrın felaketi” olan çok büyük bir deprem yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece 6 Şubat depremlerinin ekonomiye maliyetinin 104 milyar dolar olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buna rağmen hayat pahalılığı başta olmak üzere ekonomik dengeleri yeniden yerli yerine oturtmak için güçlü bir program uyguluyoruz. Bu yılsonundan itibaren programın olumlu sonuçlarını görmeye başlayacağız. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyüttükçe ortaya çıkan kazançtan her kesimden insanımız gibi emeklilerimiz de istifade edecek. Siz oturdukları yerden atıp tutanlara bakmayın. Onlar sadece istismar ve bozgunculuk peşinde koşuyor. Onların ne ülke ne millet ne de emeklilerimiz umurlarında. Bu ülkenin ve bu milletin asırlık meselelerini nasıl biz çözdüysek bugünkü sıkıntıların üstesinden gelecek olan da yine biziz. Milletimizden sabır ve metanet istiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 21 yılının önceki dönemlerinden çok iyi olduğunu, yarınların da bugünden daha iyi olacağını belirtti.

İnsanları, karamsarlık bataklığına sürüklemek isteyenlerin tek derdinin buradan bir kaos çıkartıp ülkeyi kendilerine mecbur etmek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi partilerini öyle yönetiyor olabilirler ama bu millet kendi geleceği konusunda onların sinsi oyunlarına eyvallah etmez. Ne diyor üstat? ‘Yarın elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir’ Allah’ın izniyle bu tekerleği tümsekte bırakmayarak Türkiye Yüzyılı bayrağını, kör dünyanın tepesine biz dikeceğiz” diye konuştu.

KÜTAHYA’YA 101 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDE YATIRIM

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin nereden nereye geldiğinin en büyük ispatının şehirlere yaptıkları yatırımlar olduğunu ifade etti.

Bu kapsamda son 21 yılda Kütahya’ya 101 milyar liranın üzerinde yatırım yaptıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde 2 bin 900 yeni derslik inşa ettiklerini, şehre ikinci devlet üniversitesi olarak Kütahya Sağlık Üniversitesi’ni kurduklarını dile getirdi.

Gençlik ve sporda yükseköğrenim yurt yatak kapasitesini 12 bin 493’e çıkardıklarına, 61 spor tesisi inşa ettiklerine, Kütahya’ya kendine yakışacak bir stadyum kazandırmak için çalışmalara başladıklarına değinen Erdoğan, sosyal yardımlarda Kütahyalı ihtiyaç sahiplerine 2,6 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta 320 yataklı Evliya Çelebi Devlet Hastanesi başta olmak üzere toplamda 1050 yataklı 11 hastaneyle birlikte 43 sağlık tesisi inşa ettiklerini aktardı.

Toplam 610 yataklı Kütahya Şehir Hastanesinin inşasında sona geldiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, son teknik testlerini de tamamladıktan sonra hastaneyi vatandaşın hizmetine sunacaklarını bildirdi.

Şehrin ihtiyacına göre önümüzdeki dönemde 800 yataklı bir eğitim araştırma hastanesini de gündeme alabileceklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ayrıca, Domaniç Entegre İlçe Hastanemizin inşası başta olmak üzere beş sağlık tesisinin yapımına devam ediyoruz. Kütahya’da TOKİ kanalıyla 12 bin 802 konutun yapımını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 1521 konutun yapımı sürüyor. Kütahya’da 9,2 milyon metrekare alanda kentsel dönüşüm çalışması yürütüyoruz. Şehrimizdeki altı millet bahçesi projesinden üçünü tamamlayıp hizmete sunduk, diğerleriyle ilgili çalışmalar devam ediyor. Ulaştırmada, Kütahya’da 24 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 359 kilometreye çıkardık. Abide-Simav yolunun ilk 15 kilometrelik kısmını tamamladık, kalanıyla ilgili hazırlıklara devam ediyoruz. Abide-Pazarlar ve Emet-Simav yolları ile Germiyan ve Zafertepe kavşaklarını bu sene bitiriyoruz.”

DOĞAL GAZ YATIRIMLARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çavdarhisar-Abide, Dursunbey-Tavşanlı, Hisarcık-Gediz yollarını önümüzdeki sene tamamlayacaklarını, şehrin hem Eskişehir, Afyonkarahisar çıkışlarında trafiği rahatlatacak hem de organize sanayi bölgeleri arasındaki ulaşımı kolaylaştıracak bir yol projesini hayata geçireceklerini söyledi.

Ayrıca mevcut projenin yerine şehrin daha yakınından geçecek bir çevre yolu projesi üzerinde de çalıştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kütahya il sınırları içindeki bütün demir yollarını yeniledik. Eskişehir-Kütahya-Balıkesir hattını elektrikli, sinyalli hâle getirip modernize ettik. Eskişehir-Antalya Hızlı Tren Hattı hayata geçtiğinde inşallah duraklarından biri de Kütahya olacak. Kütahya’ya 21 baraj ve sekiz gölet inşa ettik. Beş baraj ile bir gölet daha inşa ediyoruz. Son 21 yılda inşa ettiğimiz sulama projeleriyle Kütahya’da, 168 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Yapımı devam eden 21 sulama tesisimiz ile toplam 204 bin dekar araziyi daha sulamaya açacağız. İnşa ettiğimiz 118 adet taşkın koruma tesisiyle, Kütahya şehir merkezi ile 144 yerleşim yeri ve 11 bin dekar araziyi taşkın zararlarından koruduk. Sekiz adet dere ıslahının inşası sürüyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahyalı çiftçilere yaklaşık 16 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği verdiklerini ifade etti.

Kütahya’da altı yeni organize sanayi bölgesi, bir teknopark, dokuz araştırma geliştirme merkezi kurduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Biraz sonra açılışını yapacağımız seramik fabrikasıyla Kütahya’nın bu alandaki marka değerini küresel ölçekte güçlendiriyoruz. İstihdamı desteklemek için Kütahya’daki işverenlere toplam 3 milyar lirayı aşan prim teşviki verdik. Enerjide, Kütahya, Çavdarhisar, Çitgöl, Demirci, Emet, Gediz, Hisarcık, Kuruçay, Simav ve Tavşanlı’ya doğal gazı getirdik. Bu yıl içinde Eskigediz ve Seyitömer’e, 2026 yılında ise Altıntaş ve Domaniç’e doğal gaz arzı sağlamayı hedefliyoruz. Hedefimiz, en kısa sürede Kütahya’da doğal gaz olmayan ilçe ve belde kalmayacaktır.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, NG KÜTAHYA SERAMİK 100. YIL FABRİKALARI AÇILIŞ TÖRENİ’NE KATILDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahya’daki programı kapsamında, NG Kütahya Seramik 100. Yıl Fabrikaları Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Nafi Güral’ın kurduğu Kütahya Seramik’in üretim yolculuğundaki 35 yılını geride bıraktığını, 8 fabrikaya ve 54 milyon metrekare üretim kapasitesine ulaştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahya’da üretilen bu seramiklerin 81 vilayetin yanı sıra 5 kıtada 79 ülkeye ihraç edildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açılan her yeni fabrika ihracatımızda yeni bir ivme, cari açığımızın kapanmasına katkı demektir. Bugün yatırım bedeli 140 milyon avro, kapalı alanı 126 bin metrekare olan iki yeni fabrikayı daha hizmete açıyoruz. NG Kütahya Seramik 100. Yıl Fabrikaları’nın ülkemize, şehrimize, grubumuza, çalışanlarımıza hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin İtalya ve İspanya gibi bu alanda dünyanın önde gelen ülkelerinde bile olmayan gelişmiş teknolojilere sahip üretim imkânına kavuştuğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde seramik üretiminin yanı sıra turizmde de önemli yatırımları olan grubun, istihdam kapasitesinin 5 bin 750 kişiye çıkmasını da takdirle karşıladığını kaydetti.

Dijital dönüşümü fabrikalarında en üst seviyelerde uygulayan grubun su, ham madde ve ambalaj atıklarının geri kazandırılması konusunda da ileri seviyeye ulaştığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, fabrika çatılarına kurulan ve tamamı üretimde kullanılan 25 megavat gücündeki güneş enerjisi santrallerinin, yenilenebilir enerji alanında da örnek bir yaklaşıma işaret ettiğini söyledi.

“ÜLKEMİZİ DÜNYANIN ÖNDE GELEN TEDARİKÇİLERİ ARASINA ÇIKARTACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümek mecburiyetinde olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Sadece kâğıt üzerinde ekonomik görünümü iyileştirmek adına yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyümeden asla taviz veremeyiz. Makro dengelerle ilgili sorunlarımızı sanayide, teknolojide, ticarette, tarımda, turizmde ve diğer alanlarda büyümeyi sürdürerek çözeceğiz. Dünyanın en gelişmiş, en zengin ülkelerine baktığımızda onların da istihdam ve üretim merkezli bir ekonomik işleyişi hayata geçirmeye çalıştıklarına şahit oluyoruz. Bir dönem terk ettikleri üretim, bugün gelişmiş ülkelerin en kritik yumuşak karnı hâline gelmiştir. Türkiye’yi böyle bir duruma asla düşürmeyeceğiz. Savunma sanayinden seramik sektörüne kadar her alanda tasarımıyla, üretimiyle, ihracatıyla ülkemizi dünyanın önde gelen tedarikçileri arasına çıkartacağız.”

Kütahya’nın giderek büyüyen seramik üretimi kapasitesini sadece toprağa ve kimyaya dayalı bir sektörün gelişmesi olarak görmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahya’daki bu ivmenin ülkenin Türkiye Yüzyılı’na hazırlanışının işareti olduğunu belirtti.

“MİLLETİMİZE VERDİĞİMİZ HER SÖZÜ YERİNE GETİRMEK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞTIK, ÇABALADIK”

İkinci Dünya Savaşı sonrasında başlayıp iktidarlarına kadar devam eden dönemlerdeki siyasi ve ekonomik gecikmeler yaşanmasaydı Türkiye’nin bugün çok daha farklı bir yerde olacağını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin sorumluluk verdiği kişiler olarak bize düşen kaçan fırsatlara bakıp hayıflanmak değil, hem eskinin kayıplarını telafi etmek hem geleceğin hedeflerini inşa etmektir. Bundan 13 sene önce 2023 hedeflerimizi açıkladığımızda birileri kendi akıllarınca bizimle dalga geçmiş, projelerimizi küçümsemişti. Yaşadığımız onca badireye rağmen 2023 hedeflerinin önemli bir kısmını hayata geçirmiş birisi olarak karşınızdayım” diye konuştu.

Şimdi de Türk milletine “Türkiye Yüzyılı” sözlerinin olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vizyonu sağlam toplumsal yapı, istikrarlı ve güçlü ekonomi, adalet ve özgürlük, Türkiye eksenli küresel dönüşüm, huzurlu ve güvenli gelecek başlıkları altında tadat ederek millete sunduklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birileri gibi söz verip de sonra kulağının üzerine yatanlardan olmadıklarını belirterek, şunları paylaştı: “Milletimize verdiğimiz her sözün takipçisi olduk, her sözü yerine getirmek için var gücümüzle çalıştık, çabaladık. Eksiklerimiz elbette olmuştur ama ülkemize ve milletimize sağladığımız kazanımların büyüklüğünü kimse inkâr edemez. Artık bundan sonra milletimize karşı sorumluluğumuz Türkiye Yüzyılı bayrağını zirveye çıkarmaktır. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı’nın inşasını da tamamladıktan sonra emaneti gençlere teslim edip köşemize çekileceğiz. Bu duygularla bir kez daha fabrikaların hayırlı ve bereketli olmasını diliyoruz. Tekrarını, tekrarını bekliyoruz.”

NG Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Kütahya Porselen Sanat Evi tarafından üretilen ve ortasında ayet yazılı el sanatı porselen tabak hediye etti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler kurdeleyi keserek NG Kütahya Seramik 100. Yıl Fabrikaları’nın açılışını yaptı ve fotoğraf çektirdi.

seers cmp badge