Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT özel yayınına katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT özel yayınına katıldı için yorumlar kapalı 567

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT canlı yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Sözlerine tüm milletin, İslam aleminin ramazanını kutlayarak başlayan Erdoğan, büyük bir gayretle 24 Haziran’daki seçimlere hazırlandıklarını belirtti. Vatandaşın heyecanı, coşkusu sayesinde yorgunluk hissetmediklerini dile getiren Erdoğan, “Gittiğim her yerde bunu görüyorum. İlk mitingimizi Erzurum’da başlatacağız. Erzurum’la başlayacak olan bu kampanyanın ilk mitinginin çok farklı olacağını hissediyorum.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi günü Erzurum’da dadaşlarla bir araya geleceğini belirterek, yarın Ankara Arena Spor Salonu’nda seçim beyannamelerini açıklayacaklarını hatırlattı. Bu süreçte 31 mitingin yanı sıra bazı ilçelerde de mitingler yapacaklarını aktaran Erdoğan, Neşet Ertaş’ın “Aşk ile koşan yorulmaz” sözlerini hatırlatarak, kendilerinin de aşkla koştuklarını belirtti.

Aşık Veysel’in dizelerini anımsatarak, “Uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece” diyen Erdoğan, “İlk günden bugüne hiç yorulmadan uzun ince bir yolda gittik ve bundan sonra da gideceğiz. Yeter ki milletimiz bize bu noktada ‘Yürü arkandayım’ bugüne kadar dedi, biz de yürüdük ve yürüyeceğiz. Durmak yok yola devam.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok yoğun çalıştığına değinilerek ailesiyle hiç iftar yapıp yapmayacağının sorulması üzerine, “İnşallah yapacağız, olacak. İftarı yapmazsak sahuru yapacağız. İkisinden birini muhakkak yapacağız.” karşılığını verdi.

Dün akşam iftarda eşi Emine Erdoğan ile Ankara’nın Bağlum semtinde bir eve misafir olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları anlattı:

“Bereketli bir akşam yaşadık. Onlarla beraber iftarı yapmak, onların gözlerindeki muhabbeti görmek. Zaten bizim gibi siyasetçilerin seçim kampanyasının en güzel yanı bu. Böyle olursa yorulmazsın. Bütün yorgunluğunu alıyor, sana bir başka enerji veriyor. İşte bu enerjiyle beraber de biz yola revan oluyoruz. Benim bu fakir evi geleneğim zaten ta belediye başkanlığımda başlar, o gün bugündür de devam eder. Dün akşam aynı şekilde devam etti, devam edecek. Sanal değil tabii, bunu doğal yaparsan bunun feyzini, bereketini de yakalarsın.”

“UYKUSUZ DA KALSAK İŞİ TAKİP ETTİK”

AK Parti’de milletvekili aday listelerinin hazırlanması sürecine ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Bundan önceki yıllarda çok daha farklı bir fırsat bulabiliyordum fakat bu defa erkene almak, bir de önceden planlanmış olan İngiltere, Bosna Hersek bir de İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesi, bunlar benim bütün çalışmaları adım adım takip etmemi bir yere kadar engelledi. Fakat buna rağmen uykusuz da kalsak işi takip ettik.

Biz burada iki tane önemli komisyon oluşturduk. Bizim bir alt komisyonumuz oldu, bu alt komisyonlarda bizim MKYK’dan üyelerimiz, MYK’dan üyelerimiz bunun yanında milletvekili arkadaşlarımız ve onlardan oluşan bir heyet ve bu heyetle beraber alt komisyon çalışmalarını yaptı. Komisyon çalışmasıyla gelen bütün o müracaat edenlerin hepsi oradan geçti. Arkadaşlarımız eğer olumlu not verdiyseler üst komisyona, yani benim başında olduğum komisyona geldi. Benim başında olduğum komisyona geldiğinde de bu komisyonda da ben bulundum, benim başkanlığımda Binali Bey, bunun yanında Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcım, Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı olan arkadaşım, bunun yanında Kadın Kolları Başkanım, Gençlik Kolları Başkanım ve bir de alt komisyonda bu işin sorumlusu olan arkadaşımız, onlar da bu çalışmaya katıldılar.”

Üst komisyon çalışmasını beraberce yürüttüklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bu üst komisyon çalışmasında da biz nihai kararları orada verdik. Nihai kararı verdikten sonra da dedik ki ‘Hayırlı olsun’. Bunları son ana kadar, işin adeta GBT’si diyebileceğimiz çalışmaları da yaptık, istihbarat çalışmaları. Yani ne kadar az fire verirsek, yani burada bir FETÖ mensubunun olmaması gerekir, bir PKK’lının olmaması gerekir, bir DEAŞ’lının olmaması gerekir. Bütün buna rağmen buradan sızmalar da olabilir ama şudur; 7 bini aşkın müracaat oldu. Bu 7 bini aşkın kişiler içinde şu anda 600 adayın olduğu milletvekili listelerimize giremeyen kişiler eğer bu işe samimiyetle gönül verdiyseler zaten bir kardeşlik atmosferi içerisinde bu kardeşlerimiz de şu kalan 24 Haziran’a kadar süreçte onlar da yoğun koşturacaklar, çalışacaklar. Niye? Çünkü AK Parti sıradan, alışılmış bir parti değildir. Burası bir davadır ve bizim bu davamıza gönül veren her türlü emeği de verecek. Ben onlara kardeşim olarak bakıyorum, onlar da eğer gerek genel başkanları gerek Cumhurbaşkanları olarak bakıyorlarsa beraber yürüyeceğiz.”

Daha yeni AK Parti’nin kongrelerini bitirdiklerini ve çoğuna katıldığını dile getiren Erdoğan, kongrelerle hücreleri tazelediklerini söyledi.

Erdoğan, hemen arkasından da büyük şehirler çoğunlukta olmak üzere mitinglere devam edeceklerini anlatarak, “Bazı yerlerde çift dikiş, bazı yerlerde de gitmediğimiz yerlere gitmek suretiyle oraları gezmiş olacağız. Bu arada da Sayın Başbakan’ın, birçok bakan arkadaşın gideceği yerler olacak. Hepsinin planlaması yapıldı ve onlar da yarın seçim beyannamesinden ve aday tanıtımlarından sonra hepsi yola devam.” diye konuştu.

Son milletvekili aday listelerine bakıldığında 21 bakanın da seçilebilecek çok iyi yerlerde aday olarak gösterildiği belirtilerek, “Biz bu sistemde seçilen bir milletvekilinin bakan olamayacağını, olması için de istifa etmesi gerektiğini biliyoruz. Yeni sistemde kabinede tamamen hücreler yenilenecek mi?” sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

“Buradaki durum biraz farklı olacak. Biz, adeta yeniden doğmuş gibiyiz. Artık böyle 25 bakanlı bir bakanlar kurulu yok. Şu anda sayı ciddi manada düşecektir. Kaldı ki parlamentodaki sayı ne olacak? Bunları tabi görmemiz lazım ve parlamentodaki sayı size güç katması lazım. Onun için biz burada güçlü Meclisi de özellikle kullandık. Bunu başarmamız için de adımı çok kararlı bir şekilde atmamız gerekiyor.

Yarın bunların hepsini açıklayacağız. Onun için de burada biz, parlamentonun gücünü eğer cumhurbaşkanı yanına alırsa devlet güçlü olacak. Güçlü devlete de burada ihtiyacımız var. Bir diğer yönüyle de oluşturulacak kabinenin, ülkede en seçkin hakikaten yürütme kabiliyeti de güçlü olan insanlarla cumhurbaşkanı böyle bir ekip oluşturacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çırak ve kalfa olarak değil usta olarak girdiklerini vurgulayarak, “Ben’ anlayışıyla bu yolda değiliz, ‘biz’ anlayışıyla bu yoldayız. 20 yıllık bir tecrübeyle buradayız.” dedi.

Bunun dört buçuk yılını İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığı, ardından 11 buçuk yıl başbakanlık ve 4 yıl da cumhurbaşkanlığı görevlerini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu gerçeklere baktığımız zaman sıfırdan yola çıkmak başka bir şey ama bir de şu anda yola devam dediğimiz başka bir şey. Belli bir deneyim, tecrübe öyle kolay kolay satın alınacak bir şey değil. Ve biz ülkeyi tanımışız, şu anda Türkiye’yi tanıyoruz, biliyoruz, bu vatanın neresinde ne eksik, bunu biliyoruz. Dolayısıyla biz o kalınan noktadan devam edeceğiz, sıfırdan başlamıyoruz.

Bu, ülkemizde, hele hele bu sistem değişikliğiyle, başkanlık sistemine geçişle atacağımız adımları çok daha hızlandıracak. Bürokratik oligarşinin o ayağımızdaki prangalarını şimdi rahatlıkla atacağız.”

“HIZLA MESAFE ALACAĞIZ”

Erdoğan, bugüne kadar ne dedilerse yaptıklarını, icraatlarının ortada olduğunu dile getirdi.

Birilerinin “ben şunu, bunu yapacağım” sözlerini anımsatan Erdoğan, “Senin yapacağını ben nereden bileyim, burada yapmış olanlar var. Laf değil bu iş, icraat.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, yeni sistemde bakan sayısı azaldığında bürokraside işlemlerin daha hızlı olup olmayacağının sorulması üzerine, “Şüphesiz. Mesafeyi hızlı alacağız ve siyasetçiyle dışarıdan hakikaten kalitesi yüksek ekipleri oluşturmak…” diye konuştu.

Kendisinin “Ülkeyi bir anonim şirket gibi yönetmek” sözünü hatırlatan Erdoğan, “Aksi takdirde bürokratın, teknokratın eline avucuna düşersin, ülkeyi de doğru yönetemezsin. Onun için buradaki kararlılığımız bizim çok çok önemli. Hızla mesafe alacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 16 yılda yaptıkları Avrasya Tüneli, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Körfez Köprüsü gibi büyük projelerin önemini anlattı.

Siyasetin gücünü, başkanlık sistemiyle daha dinamik hale getireceklerinin altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

“Bu sistemin bize kazandıracakları var. Onun için ben bu yola çıktığımızda arkadaşlarıma hep ‘Biz bir şeyi gerçekleştireceğiz. Nedir? Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Bu dört sütun üzerinde yükselen bir Türkiye.’ dedim. Bunu yükseltirken de ulaşımda, enerjide, tarımda, dış politikada bizim çok ciddi adımlar atmamız lazım. Bunları şu anda yaptık mı? Yaptık.”

“BAZI İLLERİMİZDE ‘MİLLET BAHÇELERİ’ KURACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, beyannameye yönelik bazı ipuçlarının sorulması üzerine, “Manifesto, işin çerçevesini ortaya koyuyor. Seçim beyannamesi artık detaya giriyor. Beyannamede bir sunuşum var. Sunuşumun arkasından da bizler bugüne kadar nasıl geldik, ne yaptık, ne vaat ettik, neleri yaptık, neleri yapamadık, bu yeni sistem kendini nasıl anlatacak. Bütün bunların hepsini bu beyanname içerisinde göreceğiz.” diye konuştu.

Burada önemli bir şeyin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

“Şimdi bizim somut, müşahhas yapacaklarımız neler olacak? Burada önemli bir ipucu vereyim çünkü bunu kimseden duymamışsınızdır. Biz, çevreciyiz ve bugüne kadar biz diktiğimiz ağaçlarla, milyarlarca ağaçlarla nam salmış bir iktidarız. Şimdi yeni bir adım daha atacağız, o da şu; bazı illerimizde ‘Millet Bahçeleri’ kuracağız.

Örneğin, Konya’da ‘Konya Stadı’ vardı. Yeni stat yaptığımız için, Konya Stadı’nın yerine bir Millet Bahçesi yapacağız. Aynı şekilde Eskişehir’de eski stadın olduğu yere biz şimdi bir Millet Bahçesi kuracağız.”

“ATATÜRK HAVALİMANI, MİLLET BAHÇESİ OLACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, en büyük müjdenin de İstanbul olduğuna dikkati çekerek, “Belki acele ettim ama söylemem lazım. İnşallah İstanbul’da havalimanının olduğu yere biz ‘Millet Bahçesi’ yapacağız. Atatürk Havalimanı, Millet Bahçesi olacak. 29 Ekim’de İstanbul’daki o dünyanın sayılı havalimanını açıyoruz ama mevcut Atatürk Havalimanı’nı da inşallah dev bir Millet Bahçesi haline getirmek suretiyle, artık şehrin merkezinde istiyoruz ki böyle bir Millet Bahçesi olsun.” dedi.

Şu anda animasyon çalışmalarının devam ettiğini belirten Erdoğan, 29 Ekim’deki açılışla hemen yoğun bir şekilde çalışmaların başlayacağını söyledi.

Erdoğan, aynı şekilde Ankara, Gaziantep ve birçok ildeki eski statları Millet Bahçesi’ne dönüştüreceklerini, yemyeşil ve halkın gidip geleceği yerlerin olmasını istediklerini vurguladı.

İstanbul’da yine ilginç olan yerlerden bir tanesinin de Maslak’ta bir alan olduğuna değinen Erdoğan, “Dev bir alan, orasını da yine buna çevirme, bir dönüşüm yaparak orayı da bir Millet Bahçesine dönüştürelim istiyoruz. Yani halkım bu tür yerlere rahatlıkla çocuklarıyla gitsin gelsin. Bunlara ihtiyaç var. Hep beton, beton, beton…Belediyecilikten de geldik ya bunlar artık bizim işimiz. Bunları da yapacağız.” ifadesini kullandı.

“Kamuoyunda sizin Cumhurbaşkanı olarak çıkacağınız yönünde bir tereddüt olmadığı ancak AK Parti’nin parlamentoda çoğunluğu sağlayamayabileceği iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Erdoğan, bunların sağlıklı haberler olmadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bir defa şuna inanıyoruz; Allah’ın izniyle halkım bu noktada gerek şahsımda gerek partimde bize üst düzeyde desteği verecektir.” değerlendirmesini yaptı.

Partisinin kurulduğu ve çalışmalara başladığı günden bugüne kadar girdikleri her seçimi aldıklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

“Halkım, hiçbir zaman bizi yalnız koymadı. Burada da halkım Cumhurbaşkanlığı görevini ikinci defa şahsıma verirse ben inanıyorum ki güçlü bir parlamentoyla beraber verecektir. Çünkü güçlü bir parlamento olması, güçlü bir Meclis olması demek bizim cumhurbaşkanı olarak vereceğimiz hizmetleri çok daha başarılı bir şekilde vermemiz anlamına da gelir. Onun için de biz ne yaptık? Bir Cumhur İttifakı kurduk. Cumhur İttifakı’nın bir özelliği var ve Cumhur İttifakı’nın içinde MHP var, BBP var. Beraberce bunu oluşturduk. Aynı zamanda bu ittifak ayrılığa değil birliğe, beraberliğe davet eden bir yaklaşım tarzıdır ve burada da azami müşterekleri olan anlayışlar bir araya gelmiştir. Siyah-beyaz gibi değil, birbirine çok yakın, azami müşterekleri olan, asgari müşterekleri olan değil. Bu da tabii diğerlerinden çok farklı. Burada hem millisin hem yerlisin. Milli ve yerli olan anlayışlar burada bir arada. Aksi takdirde zaten uyum olmaz. Şu anda da hamdolsun uyumlu bir şekilde sürece doğru çalışmalarımızı başlatıyoruz. Yarın (bugün) beyanname, hemen arkasından cumartesi günü ya Allah Bismillah Erzurum. Erzurum ile beraber yola. Şöyle Erzurum Kongresi gibi bir heyecan meydana getireceğiz.”

“BİZ KENDİ İŞİMİZE BAKALIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, CHP’nin aday listesiyle ilgili yorumlar anımsatılarak, “Muharrem İnce’nin ekibinin tasfiye edildiği ve özellikle sağ seçmene göz kırpmak için bazı isimlerin aday olarak konulduğu söylendi. Bununla ilgili bir değerlendirme yapacak mısınız?” sorusu da yöneltildi.

Bu soruya karşılık Erdoğan, “Ben, hiç onunla ilgili bir değerlendirme yapmayacağım. Buna hiç gerek yok. Biz kendi işimize bakalım. Onun için de biz kendi ekibimizle beraber yolumuza inşallah koyulacağız. Onların kendi iç meseleleri, onlarla ilgili. Elalemin derdi bizi mi gerdi? Ne gerek var? Biz işimize bakalım.” diye konuştu.

“Kamuoyunda çok konuşulan, ‘Türkiye kutuplaşıyor.’ Ama bugün özellikle muhalefette bir araya gelmeyecek kişilerin bir araya gelmesi sizi şaşırtıyor mu? Sanki Recep Tayyip Erdoğan herkesi bir araya çekiyor gibi bir algı oluşturmuyor mu?” sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

“Ne kadar güzel işte. Bir araya gelemeyenler eğer bu fakirin sayesinde bir araya gelebiliyorlarsa demek ki Erdoğan ayrıştırıcı değil, birleştiriciymiş. Bunların hepsi şimdi bir araya geliyorlar. Şimdi ne dediler? İşte böyle, böyle… İşte bağırıp çağıran değil, şu değil, bu değil filan, falan. Buyurun işte biz de meydandayız, diğerleri de meydanda. Ama görüldüğü gibi arada sırada belki nüktelerimiz olabilir ama biz bunlarla hiçbir zaman uğraşmayacağız. Biz ne yapacağız? Nasıl yapacağız? Ne kadar zamanda yapacağız? Bunların peşinde olacağız? Zaman zaman ne yaptık, bunları da tabii söyleyeceğiz. Çünkü hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Yani biz yaptıklarımızı söylemezsek ya zaten bunlar biliniyor. Yok, hafıza-i beşer nisyan ile malul. Unuturlar. Onun için anlatacaksın. Şimdi inanın Yüksek Hızlı Treni (YHT) sorun bilmezler birçoğu. Niye? Binmemiştir. Binmiş olsa belki. YHT ile artık yolculuklar başladı ve her geçen gün yeni yeni illeri birbirine bağlıyoruz. Bundan daha güzel yatırımlar, adımlar olabilir mi?”

“BATININ BİLE ERİŞEMEDİĞİ SAĞLIK SİSTEMİ”

Şehir hastanelerine de değinen Erdoğan, “İnanın birçoğu bu şehir hastanelerini bilmez.” ifadesini kullandı.

İstanbul’da Başakşehir’de dev bir hastane yapıldığını belirten Erdoğan, Sancaktepe’de de inşa edileceğini, onun da ihale hazırlıklarının tamamlandığını aktardı. Erdoğan, “Bilkent, orada şu anda bitti gibi. Bir de Etlik’te yapılan var şu anda. Bunlar yaklaşık 3 bin 500 yatak kapasiteli hastaneler. Bu hastanelerin içine girdiğiniz zaman bir taraftan girip, bir taraftan evelallah çıkıyorsunuz. Öyle sedyeler şunlar, bunlar değil. Gayet güzel bir şekilde modern araçlarla hastane koridorlarında taşınıyorsunuz. Bu artık Batının bile erişemediği sağlık sistemi.” değerlendirmesinde bulundu.

Mersin, Isparta, Yozgat’ta da şehir hastanesi açtıklarını belirten Erdoğan, diğerlerinin de inşasının devam ettiğini söyledi.

Hemen hemen her büyükşehire bir şehir hastanesi yapacaklarını bildiren Erdoğan, bunların çekim alanı oluşturacağını vurguladı.

Kanuni Sultan Süleyman’ın “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” sözünü anımsatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biz sağlıklı nefese devlet-i aliyye-i Osmaniye’ye feda etmeyi göze alan bir ecdadın torunlarıyız ya. Şimdi aynısını biz yapacağız ve yapıyoruz. Projeler de güzel. Bir tane Kayseri’ye açtık, muhteşem. Oradaki hastanede tedavi olan yaşlı amcalar, nineler nasıl dua ediyorlar. Bunlardan tabii para almıyorsun, bir şey almıyorsun. Niye? İşte güçlü devlet bu. Bu güçlü devletin göstergesi olarak halkından aldığını halkına bu şekilde döndüren bir anlayış. İşte biz bunları hamdolsun yaptık, yapmaya devam ediyoruz.”

“BU İMKANI YAKALADIK”

Eğitim alanında yapılanlara da değinen Erdoğan, “Okulları, üniversiteleri evlatlarımızın ayağına götürdük.” dedi. Erdoğan, 75 üniversiteden şu anda yeni açılanlarla beraber sayının 200’ün üzerine çıktığını belirterek, “Öyle bir noktaya geldik. İsterse kendi vilayetinde herhangi bir üniversiteye gidebilir, isterse farklı vilayetlerde gidebilir. Bu imkanı yakaladık.” diye konuştu.

Derslik sayısını da Türkiye genelinde ciddi manada artırdıklarını vurgulayan Erdoğan, bunun eğitimde attıkları adımların ne denli büyük olduğunu gösterdiğini anlattı.

Erdoğan, “Hatırlayın kitap bulamazdık, kitap. Kuyruğa girerdik. Kitap, kırtasiyecide o kitap yok. Ama şimdi biz ilköğretimde, ortaöğretimde kitapları sıraların üzerine okullar açılırken koyuyoruz. Benim sınıfımda 75 kişi vardı. Ama şimdi 30’u aşan sınıf yok, altı var. 25, 20, 18 buralara kadar iniyor. Bu neyi artırıyor? Kaliteyi artırıyor.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 300 bine yakın öğretmen aldıklarını, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azalttıklarını kaydetti.

AK Parti’nin seçim beyannamesinde yer alacak vaatlere ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kanal İstanbul, maalesef gecikti. Verilmiş sözümüzdü, gecikti. Kanal İstanbul muhteşem.” diye konuştu.

Kanal İstanbul ile birlikte her iki yanda yeni şehirler kuracaklarını söyleyen Erdoğan, “İstanbul onlarla da ayrı bir güzel olacak. Yeni havalimanının yakın bir mesafesine yaklaşık 10 bin konutluk bir yer kuruyoruz ki oranın personelinin gidiş gelişini zora sokmayalım ve orada da zemin artı 4 konutları yapalım. Oradan icabında bisikletiyle, icabında otomobiliyle hemen 3’üncü Havalimanı’na rahat rahat gitsin gelsin. Şehircilik anlayışı budur, öyle herkesin anlayacağı iş değil bu iş. Öyle kuru kuruya da konuşmakla bu işler olmuyor, icraat, icraat.” ifadelerini kullandı.

“Muhalefetin, ÖTV’yi düşüreceğiz, asgari ücreti artıracağız, benzin fiyatlarını düşüreceğiz.” yönündeki vaatlerini gerçekçi buluyor musunuz?” sorusuna yanıt veren Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

“Benim ayaklarım yere basıyor, sağlamdayım. Ayaklar yere basmadan bu iş olmaz. Kaç tane ağaç diktin diye sormak lazım. ÖTV’yi kaldıracaksın, neyi kaldırıyorsun? Onun yerine neyi koyacaksın? Böyle saçmalık olur mu? Dünyada vergisi olmayan bir devlet mi var? KDV’si olmayan bir devlet mi var? Bunu azaltırsın, o ayrı mesele ama ‘Kaldıracağım’ dediğin zaman şu anda tabii sırtında küfe yok, atıyorsun. Yerine koyacağını söyle. Benim vatandaşım bunlardan iyi bu hesabı biliyor. Böyle bir şey olur mu olmaz mı? Kaldı ki onun geçmişindeki zihniyet böyle bir şey yapamadı, o nasıl yapacak? Onların önündeki o büyükleri, CHP’nin o eski temsilcileri bize karneyle ekmek veriyorlardı. Bize sana yağını, gaz yağını karnede mühürlerle veriyorlardı. Kim bu? Eski CHP. Kime yutturacaklar bunu? ‘Ben o değilim’. İster ol, ister olma ama sizin cemaziyelevveliniz bu. Şimdi nasıl olsa sırtınızda küfe yok, kurusıkı at. Önce ispatı vücut etmeden bu işler olmaz.”

“GELECEĞİN TÜRKİYE’SİNİ HEM İNŞA HEM DE İHYA EDECEĞİZ”

Seçimin ikinci tura kalacağına ilişkin öngörüler olduğu hatırlatılarak “Muhalefetin, planlarını ikinci tura göre planladığı dile getiriliyor. Sizin önünüze anketler geliyordur, bizimle bu noktada paylaşabileceğiniz var mı?” sorusu üzerine Erdoğan, 10 Ağustos 2014’te yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde yüzde 52 oranla ilk turda seçildiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin kendisini 10 Ağustos seçimlerinden tanıdığını söyleyerek, “O günden bugüne de yapılanları biliyor. Ben inanıyorum ki benim milletim bu evladına, yanıltmadığı için yine sahip çıkacaktır. Çünkü bu defa yeni bir sistemle geleceğin Türkiye’sini çok daha farklı bir şekilde hem inşa hem de ihya edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Seçimlere ilişkin son yapılan anketler hatırlatılarak, “Son rakamlar ne diyor?” sorusuna ise Erdoğan, “Durmak yok, yola devam diyor.” karşılığını verdi.

ENERJİ ALANINA İLİŞKİN PROJELER

Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının giderilmesiyle ilgili çalışmalar anımsatılarak, “Yeni dönemde bu tür projeler de hız kazanacak mı?” sorusu yöneltilen Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:

“Hakkari’de yeni sondaj kuyularının açılması, sadece o değil, bu basiti, şu anda mesela bizim nükleer enerjiyle ilgili Mersin Akkuyu adımı var. Şu anda yoğun şekilde Mersin Akkuyu çalışılıyor. Bununla birlikte hemen arkasından yeni Akkuyu adımlarını atacağız ama bir diğer olay, biz şimdi temiz enerjiyi kovalıyoruz. TANAP’la temiz enerji, yenilenebilir enerji, bunun peşindeyiz. Bir diğer adım, aynı şekilde rüzgar enerjisinde çok iyi noktadayız. Gayet güzel gelişmeler var. Bir diğer adım, güneş enerjisinde yani bin megavatlık çok ciddi bir adımı Konya’da attık. O başlıyor.”

Yenilenebilir enerjinin kirliliği davet etmediğini, tam aksine tertemiz bir enerji olarak öne çıktığını dile getiren Erdoğan, bu gelişmelerin Türkiye’nin geleceğe yönelik gücünü artırdığını vurguladı.

ÇİN VE JAPONYA İLE YENİ PROJELER

Enerji alanına ilişkin Çin ve Japonya ile görüşmeler olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkelerle 2’nci ve 3’üncü paket nükleer enerji çalışmaları yapılacağını, görüşmelerin sürdüğünü bildirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın bir süre önce Çin ziyaretinde gerçekleştirdiği görüşmeleri hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

“O görüşmelerin neticelerini de peyderpey alıyoruz, alacağız. Bizim devamlılığımızın önemi biraz da buradan geliyor. Çünkü uluslararası bir marjınız var. Bu noktadaki uluslararası o marj, o güç sizi kabullenmiş. Kabullendiği için de sizinle öyle bir anlaşmalara giriyor ki. Mesela ‘BOT (yap-işlet-devret) sistemiyle ben sizle girerim bu işe’. Niye giriyor? İnandığı, güvendiği için giriyor. İnanmadığı, güvenmediği bir ülkeyle Rusya, Çin, Japonya böyle bir işe girer mi? Biz bu güveni onlara vermişiz. Bu güveni verdiğimiz için onlar bizimle bu işe giriyor. Her şey cebinizdeki parayla olmuyor, karşı tarafa vereceğiniz güvenle de oluyor.”

Göreve geldiklerinde bütçeyi çeşitlendirdiklerini, bunun için bugünlere başarılı şekilde geldiklerini dile getiren Recep Tayyip Erdoğan, “Şimdi diyelim ki 18 Mart Çanakkale Köprüsü’nü yapıyoruz. 18 Mart Çanakkale Köprüsü de yine aynı sistemle yapılıyor. İnşallah 2023’e, belki 2022’ye de çekeceğiz onu. Orasını da bitireceğiz. Orada da Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlıyoruz. Başlanmamış değil, bunlar başlanmış projeler. Bunları bu şekilde yürütüyoruz. Çünkü biz yapamayacağımızı vadetmedik, hep yaptıklarımızı konuşuyoruz. Yine aynı şekilde yaptıklarımızı konuşacağız. Er veya geç bunları bitireceğiz.” ifadelerini kullandı.

“BİZ VATANIMIZI, ÜLKEMİZİ, HALKIMIZI SEVİYORUZ”

Erdoğan, Adıyaman’da Nisibbi Köprüsü’nü yaptıklarını hatırlatarak, “Bunların oralara eli ayağı ulaşamaz ama biz ulaştık. O dev barajın üzerine o köprüyü yaptık. Niye? Biz vatanımızı, ülkemizi, halkımızı seviyoruz yani gel, İstanbul Boğazı’na yap da Adıyaman’ı unut. Bizim kitabımızda böyle bir şey yok. Oraya da gideceksin, oraya da yapacaksın.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van Depremi’nin ardından kentte neredeyse çatısı olmayan bırakmadıklarını, 20 bini aşkın konut yaptıklarını anlattı.

Yetkililerin, Van’da deprem sonrasında gece gündüz yoğun şekilde çalıştıklarını ve yaraları sardılarını söyleyen Erdoğan, “Ama ben bir de Sakarya Depremi’ni, Düzce Depremi’ni hatırlıyorum. Devlet ortada yoktu. Ben o zaman cezaevinden yeni çıkmıştım, şöyle gidip bir dolaşayım oraları dedim, ara da bulasın ama şimdi öyle bir şey yok. Anında, Simav’da deprem biz oradayız ve bambaşka bir Simav var. Aklınıza neresi gelirse…” değerlendirmesini yaptı.

BALKANLAR ZİYARETİ ÖNCESİNDEKİ SUİKAST İHBARI

Recep Tayyip Erdoğan, Balkanlar ziyareti öncesindeki suikast iddiaları hatırlatılarak, “Bu mevzunun arkasında terör örgütleri mi yoksa daha büyük organizasyonlar mı düşünmemiz gerekiyor?” sorusu üzerine şunları ifade etti:

“Biz bunlara alışığız. Bu, ilk aldığımız suikast ihbarı değil. Bundan önce de yine birçok yerlerle ilgili bu tür ihbarlar hep bize gelmiştir, gelir. Biz de tabii böyle bir ihbar olduğu zaman ihbar geldi, burayı iptal et, yok. Biz bir defa kader planına inanmışız, dolayısıyla verdiler, ‘Gitmezseniz iyi olur’ falan filan yok, gideceğiz dedim. Avrupa’nın dört bir yanından binler oraya gelecek, ben gitmezsem olmaz. ‘Bir arkadaş…’ Yok, gitmem lazım. Sağ olsun Cumhurbaşkanıyla da görüşmelerimizi yaptık, tedbirlerimizi aldık, gittik. Böyle ufak tefek bazı çatlaklar olabilir o ayrı mesele ama muhteşem bir ilgi, alaka.

Sadece salonun içini konuşmuyorum, tabii salonun dışında da Bosna Hersek o gün bambaşka bir hareket yaşadı. Cumhurbaşkanı Sayın Bakir İzetbegovic, ‘Bugün otellerimizin tamamı full dolu’. Saraybosna’nın dışındaki otellere de akın etmişler. Gideceğiz, kader, gereği neyse bu olacak. Nitekim sağ olsun Sayın Bakir İzzetbegovic, muhteşem bir konuşma yaptı. Biz konuşmamızı yaptık ve orada yaklaşık verilen rakamla 12 bin kişi salonda vardı. Yine gerek o çarşıdan geçerken ilgi, alaka, teveccüh falan hepsi bir başkaydı. Bunlar tabii hakikaten bizleri duygulandırıyor, gururlandırıyor. Bilge insan Aliya İzetbegovic’in kabrine giderken yine oralardaki ilgi, alaka hepsi Allah rahmet etsin bambaşkaydı. Yine bunlarla beraber hakikaten güzel bir gün orada geçirdik.”

İngiltere ziyaretinde savunma sanayisine ilişkin yapılan görüşmelerin sorulması üzerine Erdoğan, bu konuda İngilizlerle ayrı bir ilişki ağı oluşturduklarını belirtti.

Türkiye’nin bu alanda ciddi bir sıçramada olduğunu ifade eden Erdoğan, İtalyanlarla yaptıkları “Atak” helikopterlerinden şu ana kadar 30 adet ürettiklerini, büyük bir açığı kapattıklarını, bu helikopterlerin muhteşem bir vurucu gücünün olduğunu dile getirdi.

Erdoğan, Atak helikopterlerinin üretimini daha da artırma noktasında adım attıklarını, bunu başardıkları takdirde üçüncü pazarlara bunu satma imkanının doğacağını, bunun çalışmalarının yürüttüklerini aktardı.

Altay tanklarıyla ilgili çalışmaların da devam ettiğini ancak tam bir seri üretime henüz girildiğini söyleyemeceğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“600 civarında leopar tankı almıştık. Onların onarım ve bakımlarını burada kendi tesislerimizde yapabiliyoruz. Bunların yanında en önemlisi şu iç terör olayında insansız hava araçları (İHA) ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) büyük işimizi gördü. İHA’lar ile koordinatlar belirleniyor, F-15 ve F-16 ile oraları vuruyorlar. Aynı şekilde SİHA hem görüyor hem vuruyor. Acayip bir şey onlar. İsrail, Amerika bize bunu vermedi. İsrail bize 10 tane verdi. Ondan sonra tamiri, bakımı bilmem neyi bize can çekiştirdiler. Şimdi o dertten kurtulduk. Her an kendi ülkemizde özel sektör üretiyor, ihtiyacımız neyse bunu da bize süratle yetiştirmeye çalışıyorlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle kendi piyade tüfeklerini yaptıklarını, İngiltere ile savaş uçakları konusunda anlaşmaya vardıklarını, Savunma Sanayii Müsteşarlığının bu konuda muhataplarıyla görüşmelerde bulunduğunu kaydetti.

“ROLLS-ROYCE OLAYINDA MUTABIK KALIRSAK…”

İngilizlerin savunma sanayisinde attıkları adımlarda Türkiye’yi ortak olarak kabullendiklerine dikkati çeken Erdoğan, konuya ilişkin şu bilgileri verdi:

“Bizim onlara tek şartımız şu: Biz sizlerle bunu yaparız, yaparız ama birilerine bağımlı olursanız bu mümkün değil. Biz birbirimize bağımlı olursak bunlarda varız. Mesela şimdi Rolls-Royce… Bu konuda özel sektör firması ile görüşmeler, anlaşmalar var. Rolls-Royce olayında mutabık kalırsak onlarla yapacağımız çok iş var. Temenni ediyorum ki sonu da iyi olacak. Bu konuda hakikaten çeşitlendirme çok iyi geliyor. Bu çeşitlendirmeyle beraber de şu anda iç terör mücadelesinde ve Kuzey Suriye’deki olaylarda güçlüyüz. Artık biz zırhlı taşıyıcılarımızı çeşitlendirdik ve yoğun bir üretimimiz var. Birkaç firma üretiyor. Bunlar 14-15 kişi alıyor. Bunlarda, eğer kemerlerini bağlamışlarsa bugüne kadar zayiat olayı yaşamadık. Bunlar güzel gelişmeler, sonu da güzel olacak.”

FETÖ ELEBAŞININ İADESİ

Erdoğan, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ABD’den usulüne uygun istenmediği iddiasına ilişkin soru üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Pek girmek istemiyorum ama bu konuda Sayın Muharrem Bey, Adalet Bakanlığına veya Milli İstihbarata bu işin ispatını yapması lazım. Ben, bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak, onu davet ediyorum. Dürüstsen, samimiysen ya MİT’e sana Amerika’dan bunu kim söylemiş veya Adalet Bakanlığına bunu belgesiyle vermen lazım. Bunu vermesi lazım ki MİT’e cevap hakkı doğsun. İlerisini söylemiyorum, konuyu biliyorum çünkü. Ben kendisini ispata davet ediyorum. Milli İstihbarata bunu açıklasın. ABD’den hangi yetkili böyle bir konuda bunu aramış da buna ‘Böyle bir şey yok, bunlar gazete kupürü’ falan demiş?”

“MACRON İLE TELEFON GÖRÜŞMEMİZ OLACAK”

Erdoğan, ABD ile ilişkiler ve Fransız askerlerinin Menbiç’te görülmesine ilişkin soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kendisinden görüşme talebinde bulunduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün yarın bir telefon görüşmemiz olacak. ABD ile bu tür şeyler zaman zaman hep olur ama şimdi seçim yoğunluğu olduğu için telefon diplomasisi kesilmiş olabilir ama anında görüşme yapma imkanları olabilir.” ifadelerini kullandı.

ABD’NİN BÜYÜKELÇİLİĞİNİ KUDÜS’E TAŞIMASI

Erdoğan, ABD’nin İsrail’deki büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıması ve İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamların hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

“Amerika ile İsrail’in almış olduğu bu karar kıymeti harbiyesi olmayan bir karardır. Amerika bir defa itibarını tamamen adeta sıfırlamıştır. Nitekim Birleşmiş Milletlerde (BM) bizim Yemen ile attığımız adımda yapılan oylama neticesinde 128 ülke ‘hayır’, 9 tane adını sanını duymadığım, zaten ikisi ABD ve İsrail, diğerleri de kasaba devleti gibi bir şey, onların yanında yer aldı. Demek ki dünyada bunların kabulü yok. ‘Benim param, gücüm var.’ Dolayısıyla bu parayla ve güçle ‘Ben sizi sindiririm, dediğimi de yaptırırım.’ Yok arkadaş yaptıramazsın. Yaptıramadın, kimse de seni dinlemedi. Burada, gelmişin büyükelçiliğini oraya taşımışsın. Ne olacak taşısan? Bir defa Filistin’in başkenti Kudüs’tür. Bunu artık herkes biliyor. Bu konuda tereddüt söz konusu değil. Sen kabul edersin etmezsin ama gönüllerde Filistin’in başkenti Kudüs’tür.”

Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) İstanbul’daki olağanüstü zirvesini büyük bir katılımla yaptıklarını, burada önemli kararlar aldıklarını vurguladı.

Dışişleri Bakanlarının bu konunun üzerine gideceklerini, alınan kararları takip edeceklerini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“30 maddelik karar listesini kabul ettik ama bu karar listesinin içinde işgalci İsrail devletine ve illegal yerleşimlere yönelik ekonomik yaptırımların uygulanması bulunuyor. Kudüsü Şerif’in İsrail tarafından ilhakını tanıyan ABD’nin kararını izleyen ülke, makam, parlamento, şirket ve bireylere ekonomik kısıtlamalar uygulayacağız. Aynı şekilde Filistin topraklarındaki yasa dışı İsrail yerleşimlerinde üretilen ürünlerin piyasaya girmesine mani olmak gerekiyor. İllegal yerleşimlerin daimi kılınmasında dahli bulunan veya bundan yarar sağlayan birey ve oluşumlara karşı da önlem alacağız. Ekonomik yaptırımlar konusunda hangi somut adımların atılacağı noktasında İİT Genel Sekreterliğini görevlendirdik. Genel Sekreterlik uygun tedbirler noktasında tavsiyeler hazırlayacak, biz de üye ülkeler olarak tavsiyeleri uygulamaya koyacağız. Özet olarak, alınan kararlarımız bunlar oldu. Hatta çok daha önemlisi Filistin’de BM’nin oraya bir güç yerleştirmesi. Bu da çok önemli. Tıpkı Somali ve Kosova’da olduğu gibi burada da böyle bir gücün oluşturulması. Biz buna Uluslararası Birleşmiş Milletler Barış Gücü diyoruz. Bir barış gücünün orada kurulması çağrısını yaptık.”

Seçim güvenliğine ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimle ilgili olarak İçişleri Bakanlığımız A’dan Z’ye her türlü tedbiri almış vaziyette. Bu konuda Yüksek Seçim Kuruluyla koordineli bir çalışmaları da var.” yanıtını verdi.

Erdoğan, yasal olarak yapılması gerekenlerin hepsinin masada olduğuna işaret ederek, “Şu andan itibaren de bölgede atılacak olan bir emniyet güvenliğine yönelik adımlar var bir de bunun dışında atılması gerekenler var. Nedir bu? Mesela buralardaki il seçim kurullarındaki müdürler, ilçelerdeki müdürler, bu konularda geçmişte maalesef çok çirkin diyebileceğim personel atamaları vardı, onlarla ilgili de gerekli çalışmalar yapılmış durumda. Bütün bunlarla beraber bir defa biz o endişeyi bu seçimde yaşamayacağımıza inanıyorum. Bu işin seçim güvenliği noktasındaki en önemli adımı.” şeklinde konuştu.

Partilerin de kendilerini tedbirlerini almada çok daha rahat hissettiğine işaret eden Recep Tayyip Erdoğan, “Örneğin biz partimiz olarak bütün sandıklarda hakimiyeti tesis etme noktasında bugüne kadar olandan çok daha güçlü bir konumdayız.” diye konuştu.

Konuya ilişkin partililere “Sandık hakimiyetini tesis edeceksiniz, kuracaksınız” dediklerini belirten Erdoğan, “Sandık güvenliğinde eskiden bir 100 metre olayı vardı. Şimdi bu 100 metre olayı kalktı. Oradaki sandık görevlilerinden biri dahi haberdar etse, gelip oraya oradaki güvenlik güçleri hemen müdahale edebilecek. Bunlar işi rahatlatan şeyler.” ifadelerini kullandı.

Aday profiline ilişkin bir soru üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, 126 kadın adaylarının bulunduğunu ve adayların yaş ortalamasının 44 olduğunu bildirdi.

Erdoğan, 25 yaş altında 57, 26’ncı dönem milletvekillerinden 167 ve 8 engelli adaylarının bulunduğunu belirterek, Kocaeli’de 11’inci sıradan AK Parti milletvekili adayı olan Elif Nur Bayram’ın da 2000 doğumlu olduğunu dile getirdi.

Genç adaylara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Recep Tayyip Erdoğan, eski dönemde seçilme yaşının 30, seçme yaşının 18 olduğunu hatırlattı.

Zor olanın seçmek olduğunu ifade eden Erdoğan, adayların alt ve üst komisyonlardan elenerek geçtiğini ve 7 bin 400 civarındaki aday adayının bu şekilde 600’e geldiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçme ve seçilme yaşı 18 oldu, bu önemli bir gelişme. Bu bir şey daha bize kazandırıyor, yani seçme ve seçilme 18 olunca Türkiye’nin parlamentosunda bir dinamizm hakim kılacak. Bu demek değilki parlamento 18 yaşındakilerle dolacak veya 25 yaş altı ile dolacak, hayır, o sürece girenler bir defa artık orada çok ciddi bir deneyimi kazanmaya başlayacaklar. Bu seçimde olmaz da bir dahaki seçimde olur ama bütün mesele o sürecin içerisine girmek.” ifadelerini kullandı.

AK Parti’de gençlik kollarının, kadın kollarının ve ana kademenin çok dinamik olduğunu söyleyen Erdoğan, “İnşallah bundan sonraki süreçte bu bakımdan çok daha farklı, çok daha dinamik ekiplerle de yola devam edeceğiz.” dedi.

Doğu illerindeki seçim çalışmalarına yönelik bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın bugün sondaj kuyusu açılışı için Hakkari’ye gittiğini, oradan da Şırnak’a geçtiğini anımsattı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli’nin de önceki haftalarda bölgeye gittiğini anımsatan Erdoğan, “Biz o bölgelere yabancı değiliz, sürekli dolaşıyoruz. Aynı şekilde diğer milletvekili arkadaşlarımız dolaşıyor. Ben de şimdi Doğu Anadolu’da yani Erzurum’dan cumartesi günü Genel Başkan olarak başlıyorum ve arkadaşlarımızın hepsinin şu anda planlamaları yapıldı, hepsi Güneydoğu, Doğu farketmez, Doğu Karadeniz, hepsini dolaşacağız, hallaç pamuğu gibi oraları inşallah atacağız. Biz bugüne kadar hiç oralara yabancı olmadık, bundan sonra da olmayacağız.” diye konuştu.

Terör operasyonlarına ilişkin bir soru üzerine ise Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:

“Afrin’de biliyorsunuz 4 bin 500’ü falan buldu oradaki teröristlerden etkisiz hale getirilenler. Cerablus, o bölgede biliyorsunuz 3 bin DEAŞ’lıyı derdest ettik. Kuzey Irak ayrıca devam ediyor. Oralarda da şu anda 350-400 civarında Kuzey Irak’ta. İçeride yine aynı şekilde teröristlerden etkisiz hale getirilenler şu 2 gün içerisinde 15-20 kişi var. Bayağı yoğun bir şekilde devam ediyor, devam edecek, durmak yok yola devam.”

Erdoğan, “Son olarak vermek istediğiniz bir mesaj var mı?” denilmesi üzerine ise “Biz 81 milyon milletimizi ayırt etmeksizin seviyoruz. Şu Rabiayı unutmasınlar; ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Milletimizi seviyoruz.” karşılığını verdi.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı için yorumlar kapalı 246572

28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı yardımcısı ve kabinesini açıkladı.

Sevincimizi paylaşan, bugün göreve başlama törenimize katılarak bizleri onurlandıran devlet ve hükûmet başkanlarına şahsım, ülkem ve milletim adına tekrar minnettarlığımızı ifade ediyorum. Zor günlerimizde yanımızda olan kardeşlerimizin mutlu günlerimizde de bizleri yalnız bırakmadıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki kardeşlerimizle dünyanın dört bir köşesindeki dostlarımızla omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokrasisinin gücüne güç katan bir seçim sürecini tamamladığını belirterek, Türkiye tarihinde pek çok ilke sahne olan seçimlerin hayırlı olmasını diledi.

Türkiye’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece seçim yapmadığına, aynı zamanda gelecek asrın nasıl olacağına da karar verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle birlikte istiklal ve istikbaline de sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yılı aşan devlet geleneğiyle, 1000 yılı aşan millet şuuruyla, asırlara sâri birlikte yaşama kültürüyle kendi mecrasında akmaya devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.

“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1000 yıldır Anadolu topraklarını aşkla yeşerten bu ırmağın yatağını hiçbir gücün değiştiremeyeceğinin bir kez daha anlaşıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir. Yarınlarımız 28 Mayıs öncesine göre daha aydınlıktır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde sandığa tercihini demokratik usullerle yansıtan 54 milyondan fazla vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, her iki seçimde de ülkemize karşı sorumluluklarını bihakkın yerine getirdikleri için ayrıca tebrik ediyorum. Şahsımı bir kez daha Cumhurbaşkanlığına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımıza hassaten şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımıza destekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini vurgulayarak, 14 gün arayla sandıkta milletten iki kez güvenoyu almanın bahtiyarlığı içerisinde olduklarını söyledi.

“CANIMIZ PAHASINA BU EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Seçimlerde 28 milyona yakın vatandaşın teveccühüne mazhar olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunların bizlere aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk yüklediğini de çok iyi biliyoruz. 85 milyon vatandaşımızla birlikte bizim için dua eden 100 milyonların da umudunu taşıdığımızın farkındayız” diye konuştu.

“Nasıl bugüne kadar milletin emanetine halel getirmediysek, inşallah bundan sonra da canımız pahasına bu emanete sahip çıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Göreve başlama törenimizde ifade ettiğim ilkeler temelinde 85 milyonun birliği, dirliği, kardeşliği, refahı ve esenliği için engellere aldırmadan, zorluklar karşısında yılmadan çalışacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Şimdiye kadar beraber çalıştığımız, nice sorunu birlikte çözdüğümüz, nice badireyi beraber aştığımız eski kabine üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 28. Dönem Milletvekili olarak yüce Mecliste ülkemize hizmet mücadelesini sürdürecek mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu arkadaşlarımız, milletimize yaptıkları hizmetlerle ülkemize kazandırdıkları eserlerle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminin kabine üyeleri olarak adlarını şimdiden tarihe yazdırmışlardır. Rabbim eski kabine üyelerimizin hepsinden razı olsun diyorum.”

CUMHURBAŞKANLIĞI YENİ KABİNESİ

“Şimdi sizlerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için birlikte yol yürüyeceğimiz yeni kabine üyelerimizi paylaşmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede şu isimler yer alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.”

Yeni kabinenin Türkiye’ye ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, bizi milletimize karşı mahcup etmesin. Yeni kabine üyelerimizin her birine başarılar diliyorum” temennisinde bulundu.

“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” “Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” için yorumlar kapalı 244659

Millî iradenin üzerine gölge düşürme girişimlerinin akamete uğradığını, tıpkı bir asır önce olduğu gibi “manda ve himaye” tekliflerini milletin yine reddettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eser ve hizmet siyaseti popülizme galip gelmiş, insanımızın basiret ve ferasetinin hafife alınmaması gerektiği tekrar anlaşılmıştır. 1950’den beri neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle yara alan Türk demokrasisi rüştünü tüm dünyaya bir kez daha ispat etmiştir. Seçmenin yarısını dahi sandığa götüremeyenlerin attığı diktatörlük ve otokrasi iftiralarının içinin tamamen boş olduğu görülmüştür. Bu seçimlerle on yıllardır ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları boşa çıkarmakla kalmadık, aynı zamanda geleceğimizi de güvence altına aldık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin etmesi ve Anıtkabir ziyaretinin ardından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’ne katıldı.

Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları, bu tarihî tören sebebiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, milletin evinde, 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenen mekânda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Törene katılanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime, bizlere bir 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme imkânı verdiği için hamdediyorum. Oylarıyla destek ve teveccühleriyle buna vesile olan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bizleri, bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin kardeşimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iradeleri farklı yönde tecelli etse de sandıklara giderek demokrasinin gücüne güç katan tüm vatandaşları tebrik ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kilometrelerce yol katederek, kimi zaman saatlerce sıra bekleyerek, ana vatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiren yurt dışındaki gurbetçilerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadıkları, sırf oy tercihlerinden dolayı son iki haftada sayısız hakarete maruz kaldıkları hâlde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde, sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış 100 milyonlarca mazlum ve mahzun gönlün de duasını aldık. ‘Türkiye’ deyince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizimle sevinip bizimle üzülen tüm kardeşlerime şükranlarımı ifade ediyorum.”

“RABBİM, BİZİ MİLLETİMİZE VE DOSTLARIMIZA MAHCUP ETMESİN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Seçimlere müteakip arayarak sevincimizi paylaşan devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız. 28 Mayıs gecesi ülkemizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızın tamamında sokaklara taşan o muhteşem sevgi selini unutmayacağız. Tüm bunlarla birlikte dergi kapakları üzerinden millî iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Şahsımız nezdinde Türkiye’ye yönelik bu büyük sevdanın hakkını en güzel şekilde vermeye çalışacağız. Rabbim, bizi milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum.”

Türkiye’nin, siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini daha alnının akıyla geride bıraktığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta seçimlerin Meclisle ilgili boyutunu Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekiliyle başarıyla tamamladıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Seçimi’nin, rakibine fark atmasına rağmen, ilk turda yüzde 50 artı 1 şartının aranması sebebiyle ikinci tura kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Mayıs’ta milletimiz, 0,50 oy oranıyla yarım bıraktığı işi tamamlamak için yeniden sandıklara gitti. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde 87’yi aşmıştı. İkinci turda da yine yüzde 85’i bulan rekor bir katılım seviyesine ulaştık” dedi.

“85 MİLYONUN TAMAMINI BAĞRIMIZA BASACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, akın akın sandıklara koştuğu 28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy alarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme şerefine nail olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bu ulvi görevin, uğruna ve yoluna ömrümü adadığım milletime, gönül coğrafyamızın her yanına ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin şahsımıza, partimize ve ittifakımıza olan güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız. ‘Aşkınan çalışan yorulmaz’ diyerek, Türkiye için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve mezhebe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bu hassasiyetimizi hep muhafaza ettik. Hizmet götürürken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgecilik, particilik veya ayrımcılık hiçbir zaman yapmadık. Şeyh Edebali gibi ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Yunus Emre gibi ‘Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü’ dedik. Ahmedi Hani gibi ‘İnsan, en büyük kalemin çizdiği nakıştır’ dedik. Bugün de aynı hikmet ışığının izinden gidiyoruz. Bugün de aynı idealleri, aynı ilkeleri savunuyoruz. Bugün de tüm Türkiye’ye, Hacı Bektaş’ın, Yunus Emre’nin, Pir Sultan’ın, Mevlana’nın, Ahmedi Hani’nin sevgi diliyle sesleniyoruz. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil, muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği, kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz. ‘Gelin canlar bir olalım, sevelim, sevilelim’ diyoruz. Bu samimi çağrımızın, bütün renkleri, zenginlikleri ve farklılıklarıyla 85 milyonun tamamında makes bulacağına yürekten inanıyorum.”

“SEÇİM DÖNEMİ, 28 MAYIS GECESİ İTİBARIYLA ARTIK SONA ERMİŞTİR”

Türkiye’nin, her bir vatandaşının enerjisine, katkısına, fikrine ihtiyacının bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin, 85 milyonun tüm fertlerinin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var. Türkiye’nin, birliğe ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Millet olarak, bu güçlü birlikteliği yeniden tesis etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Seçim dönemi, 28 Mayıs gecesi itibarıyla artık sona ermiştir. Millî irade sandıkta iki kez tecelli etmiş, millet kesin kararını vermiştir. Türkiye, sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla artık yeni bir yola girmiştir. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır.”

“YENİ KABİNEMİZLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI NAKIŞ NAKIŞ İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu akşam yeni Kabinemizi açıklayacağım ve yeni Kabinemizle birlikte de Türkiye Yüzyılı’nı nakış nakış işlemeye devam edeceğiz. Gecikmeden salı günü ilk Kabine Toplantımızı yapacağız. Seçim gündemine takılıp kalmak, Türkiye’ye patinaj yaptırmak demektir. Müflis tüccar misali sürekli eski defterleri karıştırmanın, ülkeye de millete de hiçbir faydası yoktur. Hep birlikte önümüze bakmalı, geleceğe odaklanmalı, artık ‘yeni şeyler’ söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişten, geçmişteki hatalardan ders çıkartarak, istikbali inşa etmenin gayretinde olmalıyız” dedi.

“Biz, seçimler sonrasında iç muhasebesini yapan, kendini yenilemeyi, güncellemeyi başaran bir geleneğe sahibiz” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek, güçlü yanlarımızı daha da tahkim ederek bugünlere geldik. Her seçim sonrasında yeni bir sayfa açtık. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık. Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimizle birlikte bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk” diye ekledi.

“TÜRKİYE’NİN BİR ‘BÜYÜK KUCAKLAŞMAYA’ İHTİYACI OLDUĞUNA İNANIYORUZ”

Zaferlerle birlikte tevazuyu da büyüttüklerini, ancak ezici çoğunlukla kazandıkları 17 seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “En büyük sıkıntımız zaten ülkemizde bu noktada gerçekten gayretli bir muhalefetin olmayışıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeye maalesef yanaşmadılar. Milletin maslahatı yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler. Samimi bir özeleştiri yapmaktan ziyade hatayı, kusuru, başarısızlıklarının sebeplerini vatandaşta aradılar. Hemen her seçim sonrasında musafahalaşmak için uzattığımız eli, hep sıkılı yumruklarla karşıladılar. Bu sefer, farklı bir tavır sergilemelerini ümit ediyoruz.”

Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin selameti açısından muhalefetin de mesuliyet bilinciyle hareket etmesini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle tüm muhalefet cenahının artık millî iradeyle barışmasını istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına kavuşmanın heyecanını yaşadığımız bu yılda Türkiye’nin bir ‘büyük kucaklaşmaya’ ihtiyacı olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.

“GELİN, HEP BERABER TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA OMUZ VERELİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara şu çağrıda bulundu: “Buradan tüm vatandaşlarımı; ilçeleri, köyleri, haneleriyle 81 vilayetimizin tamamında bir ‘kardeşlik seferberliği’ başlatmaya davet ediyorum. Gün, bir olma, beraber olma, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür. Gün, evlatlarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür. Gelin, seçim dönemindeki kırgınlıkları, kızgınlıkları bir tarafa koyalım. Gelin, küslük olmuşsa, kalpler kırılmışsa barışmanın yollarını arayalım. Gelin, hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz verelim. Cumhuriyetimizin 100. yılını şanına, ruhuna ve manasına uygun bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte idrak edelim.”

El birliği, gönül birliği içinde bunu başaracaklarından asla şüphe duymadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu davetine icabet eden tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletti.

“ESER VE HİZMET SİYASETİ POPÜLİZME GALİP GELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının pek çok anlamının bulunduğuna dikkati çekerek, milletin, bir kez daha demokratik kazanımlarına sahip çıkarak, “durmak yok; yola, çalışmaya, hizmet ve eser üretmeye devam” dediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde “Türkiye Yüzyılı” teklifinin de insanlar tarafından kabul edildiğinin görüldüğüne işaret ederek, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır. Önümüzdeki 5 yıl boyunca bu vizyonumuzu adım adım uygulamaya geçireceğiz. Seçim meydanlarında halkımıza verdiğimiz sözlerin hepsinin takipçisi olacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Son 21 yıldır olduğu gibi vaat edilen her şeyin tek tek gerçeğe dönüştürüleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasimizi darbe ürünü mevcut anayasadan kurtararak, özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı bir anayasayla güçlendireceğiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesini, hakiki manasıyla pratiğe dökmekte kararlıyız” diye konuştu.

“YENİ DÖNEMDE MUHATAPLARIMIZ KARŞILARINDA, HER ALANDA DAHA AKTİF BİR TÜRKİYE BULACAKTIR”

Bunları içe kapanarak, hadiseleri tribünden izleyerek değil, girişimci ve insani diplomasinin etki alanını daha da genişleterek yapacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletinin teveccühüne iki kez mazhar olmuş bir devlet başkanı olarak Türkiye’nin çıkarlarını savunurken artık elimiz daha da güçlenmiştir. Bundan sonra uluslararası kamuoyu; küresel krizlerin çözümünde daha fazla inisiyatif alan, bölgesinde barışın ve istikrarın tesisi için daha fazla çabalayan, Türk ve İslam dünyasının kalkınması için daha çok koşturan, mazlum ve mağdurlara daha fazla sahip çıkan bir Türkiye görecektir. Yeni dönemde muhataplarımız karşılarında sınırları içinde ve dışında terör örgütleriyle daha kararlı mücadele eden, Mavi Vatan’da kendisinin ve kardeşlerinin hakkını daha güçlü gözeten, ekonomiden ticarete, güvenlikten demokrasiye başarı çıtasını yükselten, hâsılı, her alanda daha kararlı, daha cesur, daha müşfik, daha aktif bir Türkiye bulacaktır.”

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ YÜCELTMEK İÇİN BÜTÜN GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA SÖZ VERİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecek 5 sene boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin şanını ve şerefini korumak, itibarını artırmak, adını tüm dünyada yüceltmek için bütün gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz. Devletimizin varlığını, vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin kayıtsız ve şartsız egemenliğini her zeminde koruyacağımızı taahhüt ediyoruz. ‘Gayret bizden, tevfik Allah’tandır’ inancıyla bugünden itibaren Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘bismillah’ diyoruz” dedi.

Bu akşam yeni kabineyi açıklayacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’ne katılan devlet başkanlarına, Cumhur İttifakı’nın paydaşları ve tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandığa giderek özgür iradesiyle Türkiye’ye bir demokrasi şöleni yaşatan her bir vatandaşa, 85 milyonluk büyük Türkiye ailesinin her bir ferdine de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan törende, hazırlanan platform üzerinden salona giriş yaparak konukları selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan konuk devlet başkanları, başbakanlar ve diğer katılımcılar ile tek tek tokalaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını yaparken eşi Emine Erdoğan da kürsüde kendisine eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma yaptığı platformun arkasında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Nobel Ödülü sahibi Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, eski futbolcu Mesut Özil, madenciler, uluslararası derece yapmış sporcular, Türkiye’nin farklı bölgelerinden üniversite ve lise öğrencileri, şehit yakınları, gaziler, dinî azınlık cemaatlerinin temsilcileri yer aldı.

Törene katılanlara günün anısına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Göreve Başlama Töreni’ne özel basılan üzerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kabartması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi ve imzasının yer aldığı hatıra para takdim edildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVE BAŞLAMA TÖRENİ’NE YURT DIŞINDAN YOĞUN İLGİ

Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aile fertlerinin yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatoviç, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kongo Cumhurbaşkanı Denis Sassou N’Guesso, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Togo Cumhurbaşkanı Faure Essozimna Gnassingbe, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin Çuppu, Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Macaristan Başbakanı Victor Orban, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Viktoroviç Volodin, Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Ding Zhongli, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Jelka Sviyanoviç, Konsey Üyeleri Jelko Komşiç ile Denis Beçiroviç’in yanı sıra Bosna Hersek Sırp Entitesi Başkanı Milorad Dodik, eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, eski Bosna Hersek Başkanlık Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılan devlet başkanlarının isimlerini tek tek sayarak, bu tarihî günde kendisini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkan Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Sinan Oğan’a teşekkürlerini sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş dua etti. Törenin ardından, Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi Türk Yıldızları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi üzerinde gösteri uçuşu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’nin ardından törene katılan liderler onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi.