“Kur silahını etkisiz hâle getirmekte kararlıyız” “Kur silahını etkisiz hâle getirmekte kararlıyız” için yorumlar kapalı 700

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Protokolü ile iftar programında yaptığı konuşmada, “Ülkemizin önünün kesilmek istendiği her dönemde harekete geçirilen o kur silahını aldığımız ve alacağımız tedbirlerle etkisiz hâle getirmekte kararlıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Protokolü ile iftar programında bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleşen iftar yemeğinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan konuklarına hitaben bir konuşma yaptı.

Türkiye’nin, yeni bir seçimle birlikte yeni bir yönetim sistemine geçmenin de arifesinde olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedeflerinin, önümüzdeki dönemde Türkiye’yi yasama, yürütme, yargı başta olmak üzere her alanda daha ileriye götürmek olduğunu söyledi.

“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÛMET SİSTEMİ, YÖNETİM SİSTEMİ ARAYIŞLARININ ZİRVESİDİR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin, Türkiye’nin 200 yılı bulan yönetim sistemi arayışlarının zirvesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılması ve Cumhuriyet’in kurulmasını, ‘millî iradenin büyük şahlanışı’ olarak nitelendirdi.

Tek parti devrinin, milletin hür iradesiyle yaptığı bir tercih olmadığı için demokratik bir dönem olarak görülemeyeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “1950 yılında geçtiğimiz çok partili siyasi hayatımızda maalesef şöyle belirli dönemler hariç sürekli bir istikrarsızlık hâli yaşadık. Türkiye’nin elde ettiği hemen tüm kazanımlar nispi istikrar dönemlerinde elde edilmiştir. Buna karşılık darbeler ile 1970 ve 1990’lı yıllar gibi kaos dönemlerinde gerçekten çok büyük bedeller ödedik. 2007 yılında yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi istikrar döneminde dahi sistemin nasıl tıkanabileceğini hepimize gösterdi.”

2014 yılında Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesiyle, yönetimin iki başlı yapısının belirgin hâle geldiğini, Cumhurbaşkanı ile Hükûmetin uyumunun dahi bu sorunu çözmeye yetmediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz 2016’da ise, artık bittiği ve geri gelmeyeceği sanılan darbeci, vesayetçi sistemin, fırsat bulduğunda hortlayabileceğinin darbe girişimiyle görüldüğünü vurguladı.

16 Nisan halk oylamasında kabul edilen Anayasa değişikliğiyle kabul edilen yeni yönetim sisteminin 24 Haziran seçimlerinin ardından yürürlüğe gireceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uyum yasaları konusunda çalışmaların sürdüğünü, yeni yönetim sisteminin mimarisi konusunda çalışmalar yürüttüklerini aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu düzenleme ile bakanlıkların sayısından, benzer işleri yapan kurumların birleştirilmesine ve personel statüsüne kadar pek çok yeniliği seçimin hemen ardından hayata geçirmiş olacağız. Şimdiden ülkemiz, milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÛMET SİSTEMİ’YLE, MECLİS KANUN ÇIKARMA KONUSUNDA TEK MERCİ HÂLİNE GELİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhuriyetin ve demokrasinin özünde güçler ayrılığının olduğunu; Meclis’in kanunları çıkarıp denetim görevini yaptığını, hükûmetin bu kanunlar doğrultusunda ülkeyi yönettiğini, yargının da bu kanunlara adaleti sağladığını hatırlattı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, ülkemizde 24 Haziran’da sona erecek olan mevcut sistemde gerçekten işler böyle mi yürütülüyordu? Her şeyden önce Meclis’te çoğunluğa sahip olmayan bir hükûmetin kurulabilmesi, hadi kuruldu, çalışabilmesi mümkün değildi. Mecliste çoğunluğa sahip hükûmet kanun tasarıları vasıtasıyla hem yasamayı, hem yürütmeyi kontrol ediyordu. Bu süreçte yargı konusunda dönem dönem değişen karaktere sahip olsa da genel hatlarıyla sıkıntılar yaşandığı hepimizin malumudur. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle Meclis’i kanun çıkarma konusunda –burasının altını çiziyorum- tek merci hâline getiriyoruz.”

Yasamayla yürütmenin dengeye kavuştuğu bu ortamda, yargının da tarafsız ve bağımsız bir şekilde çalışmasın daha kolay olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin yeni dönemde ideal düzeydeki güçler ayrılığına biraz daha yaklaşacağını belirtmek istiyorum. Tüm temsilcileri bugün aramızda olan bu üç erkin mensuplarından yeni yönetim sisteminin uygulamasına destek vermelerini özellikle rica ediyorum” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’Yİ 2023 HEDEFLERİNE HEP BİRLİKTE ULAŞTIRALIM”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin, dünyanın ve bölgenin içinden geçtiği büyük dönüşümden, Türkiye’nin hedeflerine ulaşarak çıkması konusunda büyük bir imkân olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin bu imkânı hep birlikte değerlendirelim istiyorum. Gelin Türkiye’yi 2023 hedeflerine hep birlikte ulaştıralım. Gelin çocuklarımıza 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri bir zemini hep birlikte kuralım” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz darbe girişiminde tarihimizde ilk defa ‘ölsek de buradayız’ diyerek darbecilere direnen Meclisimizin, yine tarihimizde ilk defa darbecilerin değil, milletin yanında saf tutan yargımızın itibarını yükseltmek hepimizin boynunun borcudur” değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRKİYE, KENDİSİNE YÖNELİK TEHDİTLERİ KARŞILAYABİLECEK DİPLOMATİK VE ASKERÎ KABİLİYETE SAHİP BİR ÜLKE”

Türkiye’nin; bulunduğu coğrafya, sahip olduğu kadim tarih ve temsil ettiği değerler itibariyle her zaman saldırıların hedefinde olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda art arda yaşanan hadiselerin birbirinden bağımsız olmadığını, akıl ve izan sahibi herkesin gayet iyi bildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Her şeye rağmen ülkemizi bölgemizde yaşanan çalkantıların dışında tutmayı başarmış olmamız dahi çok önemlidir. Hatta bununla kalmadık, bölgemizdeki kardeşlerimizin en büyük yardımcısı, en büyük destekçisi biz olduk. Türkiye’nin altında kalacağı sanılan sorunların bir süre sonra ülkemizin uluslararası alandaki en büyük gücü hâline dönüşmesi, millet ve devlet olarak hep birlikte ortaya koyduğumuz vakur duruşun eseridir. Üzerimize salınan terör örgütlerini birer birer hezimete uğratarak sadece güvenliğimizi sağlamakla kalmadık, aynı zamanda yeni imkânların da kapısını açtık. Türkiye, kendisine yönelik tehditleri sınırları ötesinde karşılayabilecek diplomatik ve askerî kabiliyete sahip bir ülke hâline geldi.”

Terörle mücadelede, sınır ötesi operasyonlarda ve 15 Temmuz’da şehit olan tüm güvenlik güçlerine ve vatandaşlara Allah’tan rahmet, gazilere sıhhat ve afiyet temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Türkiye, geleceğine dün olduğundan daha güvenle bakıyor. Terör meselesini ülkemizin gündeminden tamamen çıkartana kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” vurgusunda bulundu.

Ekonominin de önem ve öncelik verdikleri alanlardan biri olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi geçtiğimiz 16 yılda 3,5 kat büyüterek kalkınma konusundaki kararlılıklarını gösterdiklerini dile getirdi.

“TÜRKİYE’NİN YÜKSELİŞİNİ, EKONOMİ POLİTİKALARIMIZI HEDEF ALAN SABOTAJLARDA DA DURDURAMAYACAKLAR”

Şimdi hedeflerinin ekonomisi en büyük ülkeler sıralamasında ilk 10’a girmek ve Türkiye’yi önümüzdeki dönemde iki kat daha büyütmek olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için hem maliye, hem para politikalarında hedeflerimize uygun bir disiplin, istikrar ve dirayetle hareket ederek ulaşacağız. Ülkemizin önünün kesilmek istendiği her dönemde harekete geçirilen o kur silahını aldığımız ve alacağımız tedbirlerle etkisiz hâle getirmekte kararlıyız” açıklamalarında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütlerinin içeride ve dışarıda nice güçlerin engelleyemediği Türkiye’nin yükselişini, ekonomi politikalarımızı hedef alan sabotajlarda da kesinlikle durduramayacaklardır” ifadelerine yer verdi.

“BULUNDUĞUMUZ GÖREVLERİN HAKKINI VEREREK, KURULAN TÜM TUZAKLARI TERSİNE ÇEVİREBİLİRİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: “Devlet yönetmek bir ekip işidir, bu ortak akıl ister. İnşallah bunu önümüzdeki günlerde ekranlarda da size ayrıca göstermek istiyorum. Bu ekibin en önemli unsurları olan sizlere çok önemli görevler düşüyor. Hepimizin bulunduğumuz görevlerin hakkını vererek çalıştığımızda bizim için kurulan tüm tuzakları tersine çevirmeyi sürdürebiliriz. İnşallah seçimlerin hemen ardından tüm bu meselelerin üzerine sizlerle birlikte çok daha kararlı bir şekilde gidecek ve sorunları da çözeceğiz.”

Emek ve katkılarından dolayı teşekkür ederek, konuklarının Ramazan ayını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, Allah’ın; milleti Ramazan ayına kavuşturduğu gibi Ramazan Bayramına da birlik ve beraberlik içinde kavuşturması duasıyla tamamladı.

 

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211353

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

seers cmp badge