“Bizim Siyasetimiz Daima Hizmet Siyaseti Olmuştur” “Bizim Siyasetimiz Daima Hizmet Siyaseti Olmuştur” için yorumlar kapalı 822

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya Park AVM yanında düzenlenen mitinginde, vatandaşlara hitap etti.

Malatya’nın hızlı tren konforunu kullanacak illerin arasında yer aldığını belirten Erdoğan, Sivas-Malatya ve Malatya-Elazığ hızlı tren hatlarının proje çalışmalarının sürdüğünü, en yakın zamanda inşasına başlanacağını söyledi.

Erdoğan, Malatya Havalimanı’nın yolcu sayısının AK Parti iktidara geldiğinde 89 bin olduğunu, şimdi bu sayının 886 bine çıktığını bildirdi. Malatya’ya yeni bir havalimanı terminal binası kazandırdıklarını ve 2020 yılında hizmete alacaklarını kaydeden Erdoğan, Malatya’ya son 16 yılda yaptıkları yatırımları anlattı.

Devam eden projelerle 373 bin dekar alanı sulamaya açmaya hazırlandıklarını dile getiren Erdoğan, bugüne kadar Malatya’daki çiftçilere verdikleri destek miktarının 1,2 milyar lirayı bulduğunu ifade etti.

Erdoğan, kayısı başta olmak üzere meyve ve sebze ticaretinin artık babadan kalma usullerle yapılmadığına değinerek, “Çiftçilerimizin ürünlerini 12 ay boyunca değerlendirebilmeleri için lisanslı depoculuğu geliştiriyoruz. Bunun için depo yatırımlarının teşvikinden, depo kiralarının karşılanmasına kadar pek çok desteği hayata geçirdik.” dedi.

Malatya’nın kuru kayısıda lisanslı depoculuğun avantajlarından yararlanabilmesi için tüm hazırlıkların tamamlandığını bildiren Erdoğan, çok yakında üreticilerin hizmetine sunulacağını açıkladı.

“ÜLKEMİZ, TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN MERKEZİ HALİNE GELECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ürün İhtisas Borsası kurulmasına karar verildiğini belirterek, “Böylece ülkemiz, tarım ürünleri ticaretinin merkezi haline gelecek. Bu borsadan en çok fayda göreceklerin başında, Türkiye’de Avrupa Birliği coğrafi işareti tescil belgesine sahip 3 tarım ürününden biri olan Malatya kayısısı geliyor. Şire pazarını da daha iyi şartlara sahip bir yere taşıyoruz. Böylece Malatya kayısısının şanına yakışmayan bu pazarı, üreticilerin de tüccarın da huzur içinde ticaretini yapabileceği, rençberin alın terinin hakkını alabileceği bir mekana kavuşturuyoruz.” diye konuştu.

Alandaki vatandaşlara, 24 Haziran’da tercihlerinin bir kez daha hizmet siyasetinden yana kullanıp kullanmayacakları sorusunu yönelten Erdoğan, “24 Haziran’da ‘vakit birlik vakti, vakit Malatya vakti, vakit Türkiye vakti’ dedi. “Cumhurbaşkanlığında şahsımı, milletvekilliğinde AK Parti’ye mührü basıyor muyuz?” diye soran Erdoğan, alandakilerden “evet” yanıtını aldı.

Türkiye’ye hizmet etmenin, eserler ve projeleri hayata geçirmenin öyle bir faniye sahip olamayacağına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bazıları vardır bu fırsatı yakalar ama kimi beceriksizliğinden kimi kifayetsizliğinden kimi ahlaksızlığından dolayı olanı da batırır gider. Tıpkı CHP’nin başındaki zat gibi. SSK’ya genel müdür yaptılar, batırdı gitti. İstanbul’u bu partiden nasıl teslim aldığımı ben bilirim, CHP’den aldım. İstanbul neydi? Çöp dağları, susuzluk, hava kirliliği… CHP zihniyetinin bu ülkede ne zaman iş başına gelse ülkeyi krizlerle, yoklukla, yoksullukla, gerilimle yerle yeksan ettiğini milletimiz çok iyi hatırlıyor.

Kendilerinin bu ülkede dikili ağacı olmadığı için şimdi çıkmış bizim eserlerimize ya çamur atıyor ya da sahip çıkmaya çalışıyorlar. Neymiş? ‘İstanbul’daki yeni havalimanına ne gerek varmış’. Bütün dünya nefesini tutmuş bu projeyi takip ediyor, bunlarsa ‘Ne gerek var?’ Ülkemizin başarısını küçültmeye çalışıyorlar. ‘Kanal İstanbul’a, Şehir Hastanelerine, Yerli Otomobil Projesine ne gerek var?’ diyorlar. ‘Bölünmüş yollara, otoyollara, hızlı tren hatlarına, tünellere, havalimanlarına ne gerek var?’ diyorlar.”

“BU KAFAYA TÜRKİYE EMANET EDİLİR Mİ?”

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2001’de “uçak inmeyen, yolcusu olmayan havalimanı” diyerek Sabiha Gökçen Havalimanı’nı eleştirdiğini anımsatarak, şunları söyledi:

“O zaman o havalimanına uçak inmiyordu, doğru ama biz geldik, geldikten sonra Sabiha Gökçen yetmez oldu. Büyüttük, şimdi yeni pist yapıyoruz, terminal binaları yapıyoruz. Ey Kemal, iş bilenin kılıç kuşananındır. Geçtiğimiz yıl Sabiha Gökçen Havalimanı’nı 21 milyonu iç hat, 10 buçuk milyonu dış hat olmak üzere 31 buçuk milyon yolcu kullandı. Ey Kemal efendi, senin buraların ne işe yaradığından haberin yok. Kılıçdaroğlu’nun ‘Uçak inmiyor.’ dediği bu yere sadece 2017’de inip kalkan uçak sayısı 220 bini geçti. Bu yılın ilk 4 ayındaki yolcu sayısı 11 milyona yaklaştı. Şu anda kapasite yetmediği için ikinci pisti inşa ediyoruz.

Milletime soruyorum, ‘Bu kafaya Türkiye emanet edilir mi? Bunların bir de cumhurbaşkanı adayı var, o da Genel Başkanıyla yarışıyor. Neymiş, ‘Köprü yapmak kolaymış, boğaza 4’üncü köprüyü de kendisi yaparmış’. Ya senin partinin ömrü, şu anda boğazda dizili o köprülerin inşasını engellemeye çalışmakla geçti. İlk köprüde Demirel’in karşısına dikildiniz, ikincisinde Özal’ın karşısına dikildiniz, son köprüde de benim karşıma dikildiniz. CHP’lilerin ‘Köprüyü yaptırmayız.’ kampanyalarını, mahkemeden çıkan kararı yanlış anlayıp ‘Artık burası 4 beton ayaktan ibaret bir yer.’ diyerek sevinç çığlıkları attıklarını unutmadık.”

“YA SENİN FİZİK ÖĞRETMENİ OLMAN, BU İŞLERİ HALLETMEYE YETMEZ”

Bugüne kadar Türkiye’ye yaptıkları köprüleri hatırlatan Erdoğan, “Bu partinin genel başkanı ve cumhurbaşkanı adayı sürekli bilimden, sanayiden, teknolojiden bahsediyorlar. Demek ki bu konuda iddiaları var, ben de arkadaşlarımı görevlendirdim, ‘Seçim bildirgelerine bakın.’ dedim. Madem bu konularda iddialılar, öyleyse seçim bildirgelerinde bu iddialarını dolu dolu ortaya koymuş olmaları lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

Bir tarafa AK Parti seçim bildirgesini diğer tarafta CHP’nin seçim bildirgesini koyduklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Sonuçta karşımıza şöyle bir tablo çıktı: Biz, kendi seçim bildirgemizi adeta baştan sonra teknoloji, sanayi, bilim, yatırım, girişim, yazılım kavramlarıyla donatmışız. Onlar, yasak savma kabilinden birkaç ifadeyle geçiştirmiş, hiç adını bile anmamış. Mesela savunma sanayinin yanından, yöresinden bile geçmemişler çünkü onların öyle bir derdi yok. Bunların kafasında ve gönlünde ne bilim ne teknoloji ne sanayi ne de benzer bir şey yok.

Ya senin fizik öğretmeni olman, bu işleri halletmeye yetmez. Birileri kulaklarına üflüyor, bunlar da çıkıp meydanda esip yağıyor. Arkası boş. Mesela biz, Türkiye’yi bilgi tabanlı ekonomiye geçirmekten söz ediyoruz, onlar yerli otomobil projesini durdurmayı taahhüt ediyor. Aslında bu projenin ne olduğuna dair bir fikirleri de yok.”

Erdoğan, Türkiye’nin beş kıtada 193 ülkeye otomotiv sanayi ürünü ihraç edildiğinden bu kişilerin haberlerinin bulunmadığını belirterek, “Ülkemizin son 10-12 yıldaki ihracat şampiyonunun otomotiv sektörü olduğundan da haberleri yok. Bugün 60 bin istihdamıyla, yüzde 88 kapasiteyle kullanım oranıyla, 124 AR-GE ve tasarım merkeziyle gurur verici bir otomobil sektörüne sahip olduğumuzu bilmiyorlar. Çünkü tembeller, parti içi kavgadan, hizip çekişmesinden fırsat bulup bu işlere zaman ayıramadıkları için öyle boş boş konuşuyorlar. Bu vesileyle kendilerini yerli otomobil projesi konusunda bilgilendirmiş olalım.” diye konuştu.

“YATIRIM BEDELİ 35 MİLYAR AVRO”

Bundan birkaç ay önce ABD’li uluslararası elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın kurucu ortağı ve Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk’ın kendisinin ziyaretine geldiğini hatırlatan Erdoğan, “Bu konuları onunla da konuştuk. Şimdi diyor ki (İnce) ‘Erdoğan, 20 yıl geriden geliyor’. Muharrem efendi, bizim hayatımız bu işleri yönetmekle geçti. Sen yönetilensin, biz yöneten. İşte siyasette 20 yıllık hayatımın 4,5 yılı İstanbul’u yönetmekle geçti, 11,5 yıl Türkiye’ye başbakanlık yaptım, 4 yıldır cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Çıraklık, kalfalık, ustalık şimdi de baş ustalık için sizden vize istiyorum.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, Türkiye’nin otomobil projesinde 5 şirketin ve TOBB’un bir araya gelip imza attıklarını, teknik ve mali analizlerin hazırlandığını belirterek, “Şirketin CEO’su belirlendi. Ben şimdi burada sizi meşgul etmeyeceğim. Bu akşam Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kooperatifinin iftarında, ben diyorum ki orada bunu inşallah işleyeyim, bunları anlatayım. Şu anda yatırım bedeli 35 milyar avro.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatyalıları selamlayarak “Maşallah bugün Malatya yine güzel. Bir taraftan rahmet, bir taraftan bereket. Sevginiz, muhabbetiniz, ahde vefanız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” dedi.

Malatyalılara “Malatya, vakit birlik vakti diyor muyuz? Malatya, vakit Malatya vakti diyor muyuz? Vakit Türkiye vakti diyor muyuz?” sorusunu yönelten olumlu karşılık alan Erdoğan, “Maşallah. Unutmayın, yaparsa yine AK Parti yapar. Gelirken yolda bir tane şöyle pano gördüm, ‘Ortak paydamız Malatyaspor’ diyor. Malatya stadını kim yaptı? Biz yaptık.” diye konuştu.

Son 16 yılda Türkiye’yi her alanda 3,5 kat büyüttüklerini söyleyen Erdoğan, 20 yıl öncesinin Malatya’sıyla bugünün Malatyası arasında altyapı ve üstyapı olarak büyük fark olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2023 hedeflerimize ulaşarak ülkemizi iki kat daha büyütmeye talibiz. Bizim siyasetimiz daima hizmet siyaseti olmuştur. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz. Bugüne kadar hep bu anlayışla çalıştık. 24 Haziran’da da milletimizden yeniden hizmet için, yatırım için, proje için destek istiyoruz.” dedi.

Vatandaşlara “24 Haziranda güçlü Meclis için cumhurbaşkanlığında şahsımı, Meclis’te AK Parti’yi desteklemeye hazır mıyız? 24 Haziran’da güçlü hükümet için cumhurbaşkanlığında şahsımı desteklemeye hazır mıyız? Sizlerin desteği ile irade, erdem ve cesaretle hep beraber Türkiye’yi şahlandırıyor muyuz? Malatya bu heyecanıyla, bu desteğiyle yanımızdaysa Allah’ın izniyle 24 Haziran akşamı sandıklar 6’da 6 diyecek mi?” diye soran ve olumlu yanıt alan Erdoğan, “Rabb’im hepinizden razı olsun.” dedi.

Erdoğan, geçen yıl Malatya’ya gelişinde 1 milyar 162 milyon liralık yatırımın toplu açılışını yaptıklarını anımsatarak “Geçtiğimiz 16 yılda Malatya’da gerçekleştirdiğimiz yatırımların tutarı ne biliyor musunuz? 16,5 katrilyon. Bu CHP bu tür yatırımlar yaptı mı buraya? CHP’de laf var o kadar.” değerlendirmesini yaptı.

“ONLAR LAF ÜRETİR, BİZ İCRAAT ÜRETİRİZ”

Eğitimde 4 bin 552 yeni derslik yaptıklarını, Malatya’ya ikinci devlet üniversitesini kazandırdıklarını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Biz yaparız. Onlar laf üretir, biz icraat üretiriz. Malatya Turgut Özal Üniversitesinin müjdesini yaklaşık 1,5 ay önce rahmetli Özal’ın vefat yıl dönümünde milletimizle paylaşmıştık. Yeni üniversitemizin bir kez daha Malatya’mıza hayırlı olmasını diliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek öğrenim öğrencileri için 8 bin 221 kişilik yurt açtıklarını, Malatya stadyumunun 27 bin kişilik kapasitesi ve modern imkanlarıyla şehre ve takıma yakışan bir eser olduğunu aktardı. Eski stadın yerine millet bahçesi yapacaklarını dile getiren Erdoğan, “Yani İngiltere’de bir Hyde Park olacak da niçin benim Malatya’mda da böyle güzel bir millet bahçesi olmasın.” dedi.

Erdoğan, vatandaşların “Malatya seninle gurur duyuyor.” şeklindeki tezahüratlarına “Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Şu rahmete, şu yağmura rağmen maşallah dimdik duruyorsunuz.” karşılığını verdi.

TOKİ vasıtasıyla 12 bin 163 konut yaptıklarını, sağlık alanında 8’i hastane olmak üzere 45 tesisi Malatya’ya kazandırdıklarını anlatan Erdoğan, bunlardan birinin de 800 yataklı Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi olduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya’ya Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük karaciğer nakil enstitüsünü kazandırdıklarını bildirerek, şunları söyledi:

“Hedefimiz Malatya’yı sağlık turizminin en önemli şehirlerinden biri haline getirmek. Bunun için 300 yataklı Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesiyle 217 yataklı onkoloji hastanesinin de aralarında bulunduğu 5 sağlık tesisisin daha inşası sürüyor. 300 yataklı Battalgazi Devlet Hastanesinin ihalesini önümüzdeki yapıyoruz. Doğanyol, Kale, Kuluncak, Arguvan ilçelerimizi de devlet hastanelerine kavuşturuyoruz.”

Vatandaşların, “Dik dur eğilme, Malatya seninle” şeklindeki tezahüratları üzerine Erdoğan, “Dimdik duruyorum. Beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik, sadece ve sadece Allah’ın huzurunda rükuda ve secdede eğildik.” ifadesini kullandı.

Bu sırada şehir hastanelerini anlatan videonun ekrana verilmesi üzerine Erdoğan, vatandaşlara hastanelerin nasıl olduğunu sordu. Erdoğan, vatandaşların beğenilerini ifade etmeleri sonrasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemdeki hastane görüntülerini, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını izlettirdi.

Görüntülerde, Kılıçdaroğlu’nun “10 yıl önce SSK hastaneleri çok daha iyiydi.” şeklindeki ifadesi üzerine ise Erdoğan, “10 yıl önce daha iyiydi, şimdi benim genel müdürlüğümde daha kötü oldu… Zavallı, zavallı.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun mevcut durumdan şikayetçi olduklarını söylemesine karşılık, “Şikayet makamında değilsin, şikayetleri düzeltme makamındasın Bay Kemal.” ifadesini kullandı.

Malatya’nın bölünmüş yol uzunluğunu 36 kilometreden 417 kilometreye çıkardıklarına, aralarında Karahan ve Erkenek tünellerinin de bulunduğu 8 adet tünel ve 18 köprüyle tüm engelleri aştıklarına işaret eden Erdoğan, Malatya-Darende-Gölbaşı yolu, Malatya-Hekimhan yolu, Kömürhan Köprüsü ve kuzey çevre yolunun da aralarında bulunduğu 7 ulaşım projesini de birkaç yıl içinde tamamlayacaklarını kaydetti.

“Kömürhan Köprüsü Harput’a bakar, kör olası zalim Fırat ocaklar yakar, ahbaplarım gelmiş ağıtlar yakar, söyletmeyin beni anam yaram derindir” şeklindeki türkünün sözlerini okuyan Erdoğan, “İnşallah bundan sonra Fırat ocaklar yakarak değil, sevenleri buluşturarak türkülere konu olacak.” dedi.

Erdoğan, İnce’nin öne sürdüğü açıklamalara yönelik değerlendirmede bulundu.

“Ben AK Parti’yi Pensilvanya’dan icazet alarak kurmuşum. Sayın İnce, ‘eğer bunu ispat edemezsen namertsin.’ dedim. Hala ispat edemedi.” diyen Erdoğan, İnce’nin, dün bir yazarın kitabından bir cümle aldığını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

“O yazar da cevap veriyor ve diyor ki, ‘Bu somut bir şey değil, soyut bir ifadeydi ve bana da ait değil. İnce, şimdi sen bu iddianı ispatlamadığına göre… Davayı açtım onu da söyleyeyim, şu anda dava açtım, tabii. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Öyle yok.

Çok saygın bir annesi var. Öyle zannediyorum ki annesi de bu yalandan dolayı rahatsız oldu. Niye yalan söylüyorsun? Senin Genel Başkanın yalancı diye sen de yalancı olmaya mecbur musun? Hadi bakalım ispat et. Ben şimdi sana davayı açtım. Ben Pensilvanya’daki adamdan niye icazet alacağım. Benim hayatım siyasetin içerisinde gelişti. Dolayısıyla yol arkadaşlarım, dava arkadaşlarım beraberce oturduk, konuştuk, kararımızı verdik, cezaevinden çıktıktan sonra da partimizi kurduk. Partimizi kurduktan 16 ay sonra da siz bizi iktidar yaptınız. Şimdi Sayın İnce, bana icazeti Pensilvanya değil bana icazeti halkım verdi, halkım. Ama onlar bu işlerden anlamaz. Onlar halk ifadesini partilerinin tabelasında kullanırlar. Hak nedir, halk nedir bilmezler. Onlar sadece yalanı bilir, iftirayı bilir, dün söylediğini bugün inkar etmeyi bilir. Kendi kendileriyle ve milletimizle kavga etmeyi bilir. Başka bir işe de yaramazlar. 24 Haziran’da bunlara anladıkları dilden bir cevap veriyor muyuz, güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye, vakit birlik vakti diyor muyuz?”

“CHP KAFASI, ÖZAL’IN BAŞBAKANLIĞINA ZATEN TAHAMMÜL EDEMİYORDU”

Erdoğan, vatandaşlarla “tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.” dedi.

Eski başbakanlardan Adnan Menderes’in yaptığı yatırımlar hakkında da bilgi veren Erdoğan, “Rahmetli Menderes, Türkiye’yi gerçek anlamda yatırımlarla, kalkınmayla, refahla tanıştıran bir liderdi. CHP’liler kendisini sandıkta deviremeyince işi ne yaptılar, dar ağacına götürdüler. Rahmetli Özal, kendi deyimiyle ülkemizi çağ atlatmaya azletmişti. CHP kafası, Özal’ın başbakanlığına zaten tahammül edemiyordu. Cumhurbaşkanı olunca hepten zıvanadan çıktılar.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, konuşmasını vatandaşlarla “Beraber yürüdük biz bu yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey sizi hatırlatıyor, bana her şey Malatya’yı hatırlatıyor.” diyerek tamamladı.

Erdoğan’ın konuşması öncesinde AK Parti Malatya milletvekili adayları tanıtıldı.

Erdoğan konuşmasının ardından adaylarla vatandaşları selamladı.

Mitinge Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Öznur Çalık ve Mahir Ünal ile milletvekilleri katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan mitinglerde kullandığı tırın içerisinde yer alan haritada vatandaşlara hitap ettiği Malatya’nın üzerini raptiyeyle işaretledi.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

“Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” için yorumlar kapalı 234575

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.

“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.

“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”

Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE, İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE KARŞI İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARININ TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.

“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”

seers cmp badge