“Milletimize en güzel bayramı 24 Haziran akşamı yaşatacağız” “Milletimize en güzel bayramı 24 Haziran akşamı yaşatacağız” için yorumlar kapalı 501

İstanbul Valiliği tarafından organize edilen iftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oy vererek, sadece ülkeye cumhurbaşkanı ve milletvekili seçmiyorsunuz, aynı zamanda geleceğinizin kararını veriyorsunuz. Mutlaka sandığa gidip iradenizi yansıtın. Allah göstermesin, bir aksilik olursa o ‘ah’ların, ‘vah’ların, ‘keşke’lerin hiç kimseye faydası olmaz. Milletimize en güzel bayramı inşallah 24 Haziran akşamı yaşatacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Valiliği tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen, İstanbul’da görev yapan muhtarların ve İçişleri Bakanlığı mensuplarının iştirakiyle gerçekleşen programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Davetlilerin Ramazan ayını ve Kadir Gecesi’ni kutlayarak, tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin hayır ve hasenatın kabul olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimden bizleri, bu gece idrak edeceğimiz Leyle-i Kadir’in bereketiyle şereflendirmesini, affına ve mağfiretine nail kılmasını diliyorum” temennisinde bulundu.

“BUGÜNE KADAR MUHTARLARLA 47 TOPLANTI GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hizmete girdiğinde, ilk bir araya geldiği kesimlerin arasında muhtarların olduğunu ve bugüne kadar muhtarlarla 47 toplantı gerçekleştirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedeflerinin Türkiye’deki 50 bin aşkın muhtarın tamamıyla bir araya gelmek olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki salı günü sahurda, Ankara’daki muhtarlarla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde yeni hizmete açılan sergi salonunda bir araya geleceğini de açıkladı.

Muhtarları, demokrasi piramidinin ilk ve en yaygın basamağı olarak gördüklerini ve muhtarların milletle en çok iç içe olan, yapılan hizmetleri ve eksik kalan işleri en yakından bilen kesim olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için İçişleri Bakanlığı bünyesinde Muhtarlar Daire Başkanlığı kurduklarını, muhtarların talep ve sorunlarının iletilip çözüme kavuşturulduğu Muhtar Bilgi Sistemi’ni oluşturduklarını hatırlattı.

“MUHTARLARIMIZA VERDİĞİMİZ KIYMET, MİLLETİMİZE OLAN SAYGIMIZIN GEREĞİDİR”

“Bizim muhtarlarımıza verdiğimiz kıymet, milletimize olan saygımızın gereğidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin mahallesine muhtar olarak seçtiği kişinin artık demokratik sistemde farklı bir yere gelmiş olduğunu söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken siyasi yasaklı olduğu ve cezaevine girdiği dönemde kendi için “muhtar bile olamaz” şeklinde manşet atıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O başlıkları atanlar bu ülkede millî iradenin ne olduğunu bilmiyorlardı. Ama şimdi millî iradenin ne olduğunu bilmeye, anlamaya başladılar” diye konuştu.

“İstanbul, öyle sadece üç hecelik kelimeden ibaret bir yer değildir. İstanbul Türkiye’dir, İstanbul tüm bu bölgedir, hatta İstanbul dünyadır” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Böyle bir şehirde yaşamak, böyle bir şehirde sorumluluk üstlenmek kolay olmasa gerektir. Biz, bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanlığını yaptığımız için, İstanbul’da yönetici olmak ne demek çok iyi biliriz.”

“MAHALLENİZDEKİ GENÇLERE ESKİ TÜRKİYE’Yİ LÜTFEN ANLATIN”

Eğitim ve sağlık alanlarında bugün Türkiye’yi kavuşturdukları imkânları, eski dönemi yaşamayan gençlerin anlamadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin havsalasının; geçmişte insanların sağlam girip hasta çıktığı, kapısından içeri giremediği, girse de doktor bulamadığı, cihaz, ambulans, ilaç ve şifa bulamadığı sağlık sistemini algılayamadığını ifade etti.

Türkiye’nin, bugün eğitim ve sağlık alanlarındaki bu imkânlarla kendi dönemlerinde tanıştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz ulaşım diyoruz, bölünmüş yol diyoruz, hızlı tren diyoruz, havalimanı diyoruz, köprü diyoruz, tünel diyoruz. Geçmişte insanların tek şerit gidiş, tek şerit geliş olan yollarda İstanbul’dan Türkiye’nin 80 vilayetine ulaşmaya çalıştığını söylediğimizde, uçağı ancak havada görebildiğimizi anlattığımızda, gençlerimiz bize inanmaz gözlerle bakıyor.”

Her alanda benzer bir tabloyla karşılaşıldığını sözlerine ekleyerek, gençlerin Türkiye’nin geçmişte de böyle olduğunu zannettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlara hitaben, “Hâlbuki öyle olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Bunun için muhtarlarımızdan rica ediyorum, mahallenizdeki gençlerimize eski Türkiye’yi, eski İstanbul’u lütfen anlatın” diye konuştu.

“TÜRKİYE’Yİ BUGÜNLERE GETİREBİLMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞTIK”

Muhtarlardan gençlere çöp dağlarının, hava kirliliğinin ve susuzluğun hâkim olduğu İstanbul’u ve bunlardan şehrin nasıl kurtulduğunu anlatmalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın en güzel şehri pisliğe, susuzluğa, hava kirliliğine, kötü kokuya, bakımsızlığa mahkûm edilmişti. Musluklardan su akmadığı için, mahallelerde su istasyonları açılmıştı. İnsanlar, tankerlerle getirilen suları buralardan doldurup ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorlardı. Haliç’in yanından ancak burnumuzu tutarak geçebiliyorduk” sözleriyle o günleri hatırlattı.

Yaşanan bütün bu sorunların gençler tarafından bilinmediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sorunların sihirli bir değneğin İstanbul’a ve Türkiye’ye dokunarak değişmediğini, kendisinin ve ekibinin gayretleri, çalışmaları, projeleri ve yatırımlarıyla çözüldüğünü vurguladı.

Türkiye’yi bugünlere getirebilmek için çok çalıştıklarını; önlerine vesayet güçlerinden terör örgütlerine, darbecilerden uluslararası güçlere kadar pek çok engelin çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi, tüm bu yaptıklarımızın adeta taçlandırılması olarak görebileceğimiz yeni bir dönemin eşiğine geldik” dedi.

“MUTLAKA SANDIĞA GİDİP İRADENİZİ YANSITIN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “İnşallah, 24 Haziran’da, bugüne kadar olduğu gibi bir kez daha milletimizden icazet alacak, 2023 hedeflerimizi gerçekleştirme yolunda çalışmaya devam edeceğiz. Biliyorsunuz, bayramı takip eden pazar günü seçim var. Buradan sizlerle birlikte tüm milletime çağrı yapıyorum: Aman ha, memleket ziyaretini veya tatili uzatıp da sandıkları boş bırakmayın. Oy vererek, sadece ülkeye cumhurbaşkanı ve milletvekili seçmiyorsunuz, aynı zamanda geleceğinizin kararını veriyorsunuz. Bunun için mutlaka sandığa gidip iradenizi yansıtın. Allah göstermesin, bir aksilik olursa, o ‘ah’ların, ‘vah’ların, ‘keşke’lerin hiç kimseye faydası olmaz.”

Millete en büyük bayramı, hep birlikte 24 Haziran akşamı yaşatacaklarını, o güne kadar durmadan, duraksamadan, yorulmadan çalışacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlara iftar yemeğine katılımları için teşekkür etti ve mahallelerindeki vatandaşlara selamlarını iletmesini istedi.

DEMİRÖREN AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar programının ardından, 8 Haziran’da tedavi gördüğü hastanede vefat eden Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören’in ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Demirören’in Kanlıca’daki evinde aileye başsağlığı dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan’a; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve sanatçı Orhan Gencebay da eşlik etti.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”