Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manas Üniversitesi “Fahri Doktora Payesi Tevcihi” töreninde konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manas Üniversitesi “Fahri Doktora Payesi Tevcihi” töreninde konuştu için yorumlar kapalı 89230

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinde düzenlenen “Fahri Doktora Payesi Tevcihi” ile “Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Yeni Tesislerin Toplu Açılış Töreni”ne katıldı.

Törende konuşan Erdoğan, kendisine verilen fahri doktora unvanı için teşekkür etti, böylesine değerli bir eğitim ve bilim kurumunun, şahsına fahri doktora tevdi etmesinden dolayı mutluluk duyduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Değerli kardeşim Sayın Ceenbekov, artık bizler beraberiz. Fahri doktora ile bir ‘hoca-öğrenci’ ilişkisini birlikte yürütebiliriz. Bizimki daha çok ‘teori ile pratiğin birleşmesi’ denilebilir. Çünkü hayatımız hep böyle geçti, sadece teoride kalmadı ama pratikle de birleşti. Böyle bir hayatı 40 yıldır yaşıyoruz. Allah bundan sonra da tüm insanlığa hizmette bizleri istihdam etsin inşallah.” ifadesini kullandı.

Üniversitenin, Kırgızistan başta olmak üzere Orta Asya’daki kardeş ülkelerin ve toplulukların gelişmelerine destek vermek amacıyla 1995’te kurulduğunu hatırlatan Erdoğan, üniversitenin ecdadın tarihteki başarılarından ilham alarak medeniyetin yeniden yükselişine katkı vermek üzere kurulduğunu dile getirdi.

Erdoğan, amaçlarının burada devletine, milletine, vatanına, ailesine, kendisine faydalı ve birbirlerine içtenlikle bağlı nesiller yetiştirmek olduğunu söyledi.

Burada yetişecek Kırgız gençlerinin, özellikle ülkede birer misyon temsilcisi olmasının önemine işaret eden Erdoğan, aynı şekilde yetişecek Türk gençlerinin de Kırgızistan’da birer misyon temsilcisi olmasının, hatta Rusya ve Çin gibi ülkelerde bulunmalarının önemli olduğunu vurguladı.

“SONRAKİ NESİLLER HAYALİMİZİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜREBİLİR”

Erdoğan, Manas Üniversitesini son 8 yılda üçüncü kez ziyaret ettiğini belirterek “Hayalimiz, bu mümtaz eğitim öğretim kurumumuzu, dünyada da örneklerini gördüğümüz asırlar boyunca ayakta kalan ve başlı başına birer marka haline gelen üniversiteler seviyesine çıkarmaktır. Böyle büyük bir hedefe öyle kısa sürede ulaşılamaz ama biz şimdiden bu iradeyi ortaya koyarak ve gereken çalışmaları yaparak sonraki nesiller hayalimizi gerçeğe dönüştürebilir.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 10 Nisan 2013’teki ikinci ziyaretinde üniversitedeki gelişmeleri bizzat müşahede ettiğini anlattı.

Bu yatırımlar arasında araştırma ve uygulama merkezleri, teknoloji merkezi, laboratuvarlar, sağlık merkezi, kütüphane, öğrenci evleri, lojmanlar ve misafirhaneler gibi tesislerin de bulunduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Bu ziyaretimde üniversitedeki akademik gelişmelerin seyrine, çalışanların ve öğrencilerin ortak bir hedefe inanmışlığın heyecanına bizzat şahit oldum. Bu üçüncü ziyaretimde ise Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinin Kırgızistan’da modern ve ileri bir yükseköğretim kurumu olarak örnek bir forma ulaştığını görüyorum. Karşımızda Orta Asya’nın saygın üniversiteleri arasında yer alan, mezunlarının dünyanın her yerinde iş bulabildiği bir üniversite görüyor olmaktan memnuniyet duyuyorum.

Bugün 23 yaşında olan üniversitemizin aradan geçen bu sürede katettiği akademik, fiziki, teknik ve teknolojik gelişme takdire şayandır. Bu gelişmelere kaynak olması için Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak üniversitemize 23 yılda 356 milyon dolar ödenek tahsis ettik. Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden akademisyenleri burada görevlendirdik. Kurulduğundan bu yana Türkiye’den 374 akademik personel büyük bir motivasyonla üniversitemizde çalıştı.”

Erdoğan, 32 üniversiteden 58 seçkin öğretim üyesinin üniversitede görev yapmasının yanı sıra üniversitenin kadrosunda 128 Türk vatandaşının akademik ve idari personel olarak istihdam edildiğini anlattı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, böylece toplam 186 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının akademik ve idari personel olarak Kırgızistanlı kardeşleriyle ortak hedeflere ulaşmak için bu çatı altında gayret gösterdiğini belirtti.

“Manas Üniversitemiz, bugün ulaştığı seviye itibarıyla ‘FETÖ ihanet şebekesinin devletin uluslararası düzeydeki eğitimde başarılı olamayacağı’ şeklindeki iddiasını çürütmüştür.” diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Üniversitemiz, eğitim-öğretim, bilimsel gelişme, topluma hizmet ve uluslararası marka olma hedeflerine ulaşma yolunda şimdiden mesafe katetmeye başladı. İnşallah, Allah nasip ederse bir dahaki gelişimde karşımda çok daha ileri düzeyde bir üniversite bulacağıma inanıyorum.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, Orta Asya’nın tarihin her döneminde Türklerin kadim ata yurdu olduğunu ifade etti.

İmam Serahsi Camisi’nin açıldığına değinen Erdoğan, muhteşem bir eser olan caminin, Kırgızistan’ın bulunduğu coğrafyaya, topraklara bir mühür ve damga olduğunu dile getirdi.

Üniversitede bir tatbikat camisi bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu coğrafyada neşet eden ecdadımız bin yıllar boyunca sürekli batıya, doğuya, kuzeye ve güneye yönelmiş oralarda kendisine yeni ve mümbit hayat alanları kurmaya çalışmıştır. Anadolu daha önceki lokal yerleşimlerin ardından geçtiğimiz günlerde 947’nci yıl dönümünü kutladığımız Malazgirt zaferiyle atalarımız tarafından ebedi vatan olarak tescil edildi. Aradan geçen bin yıla rağmen Anadolu’nun Orta Asya ile olan bağı, bu coğrafyaya olan sevgisi, muhabbeti, hasreti hep sürdü. Aramızdaki güçlü insani etkileşim, ticaretten kültüre her alanda asırlar boyunca devam etti.”

Bugün gerçekleştirilen İş Konseyi toplantısının Kırgızistan ve Türk iş adamlarını bir araya getirdiğini belirten Erdoğan, buluşmaların bundan sonra da kararlılıkla devam etmesiyle, öncelikle Kırgızistan’ın süratle kalkınmasına vesile olması temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, soğuk savaş döneminin yakın ilişkinin bir süre zayıflamasına yol açtığını, 1991 yılından itibaren 70 yıllık parantezin kapanmasını takiben bölgeyle ilişkilerin yeniden geliştirilmesinin birilerini rahatsız ettiğini vurguladı.

Türk dış politikasının en önemli önceliklerinden birinin bu ilişkileri kurmak olduğuna vurgu yapan Erdoğan, Türkiye’nin, Orta Asya’daki kardeş cumhuriyetlerin bağımsızlığını ilk tanıyan, buralarda ilk büyükelçilik açan ülke olduğunu bildirdi.

Orta Asya ülkelerinin, bağımsızlıklarından bu yana geçen çeyrek asrı aşkın sürede siyasi, ekonomik, sosyokültürel alanlarda önemli ilerlemeler sağladığını belirten Erdoğan, 31 Ağustos’ta 27’nci bağımsızlık yılını geride bırakan Kırgızistan halkını tebrik etti.

Erdoğan, Kırgızistan’a 90’lı yıllarda bir ziyaret yaptığını anımsatarak, o dönemde alışveriş alanlarında satın alınacak herhangi bir şeyin bulunmadığını, bunların tarih olduğunu, geride kaldığını, şimdi ise bir dirilişin yaşandığını ifade etti.

“Bugün bizim için yeterli mi? Değil ama daha iyi olacak, buna inanıyorum.” diyen Erdoğan, dayanışma halinde Kırgızistan’ın ayağa kaldırılacağını belirtti.

Erdoğan, Türkiye’nin, ilk günkü heyecan ve kararlılıkla Kırgızistan’ın yanında olduğunu, yanında olmaya da devam edeceğini söyledi.

“ASRA BEDEL GÜNLER YAŞANDI”

Türkiye için olduğu gibi Türk Cumhuriyetleri için de son çeyrek asrın kolay geçmediğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ünlü yazarımız merhum Cengiz Aytmatov’un ifadesiyle, asra bedel günler yaşandı. Kardeş cumhuriyetlerimizin hepsi de devlet hayatı bakımından çok kısa sayılabilecek bir sürede önemli başarılara imza atarak bugünlere geldi. Türkiye olarak özellikle dost ve kardeş Kırgızistan’la siyasi olduğu kadar ekonomik, ticari ve kültürel alanlardaki iş birliğimizi de geliştirmek için gayret gösterdik. Biz ilişkilerimizi özellikle FETÖ gölgesinden kurtararak önümüzdeki dönemde daha da geliştirmeye kararlıyız. Zira bunlar hain bir örgüttür, siz bizim kardeşimizsiniz. 15 Temmuz’da bize darbe yapanlar Allah göstermesin yarın aynı şeyi burada da yaparlar. Bunlar haindir, bunlar alçaktır ve bu bakımdan biz damdan düşen olduğumuz için kardeşlerimizi uyarıyoruz, aman dikkat. Bunlar askeri de ele geçirirler, polisi de ele geçirirler, yargıyı da ele geçirirler, üniversiteleri de ele geçirirler ve ondan sonra bir gece ansızın umulmadık şeyler olur. Aman dikkat…”

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Kırgızistan ile Türkiye arasında yükseköğrenim konusundaki var olan iş birliğini yürütmeye devam ettiklerini, Türk Konseyi başta olmak üzere çok taraflı platformlardaki işbirliklerini de daha çok geliştirmek için çalıştıklarını dile getirdi.

“BİZİM İRADEMİZ SADECE ALLAH’IN ELİNDEDİR”

Türkiye’nin en önemli özelliğinin, ilişkilerini “daima kazanç” ilkesine dayandırması olduğunun altını çizen Erdoğan, siyasette de ekonomide de “kazan kazan” anlayışıyla hareket ettiklerine değindi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

“Kırgızistan söz konusu olduğunda bu kazancın muhatapların lehine büyümesinden biz sadece memnuniyet duyarız. Yeter ki ortak geleceğimizi kimsenin güdümüne ve oyununa bırakmadan tamamen kendi irademizle belirleyelim. Allah’tan daha büyük güç yoktur ve biz kula kul olmayacağız. Sadece ve sadece Allah’a kul olacağız. Bunlar iradelerini Pensilvanya’ya teslim etmiş olabilirler. Bizim irademiz sadece Allah’ın elindedir. Bunu başardığımızda önümüzde çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığına yürekten inanıyorum.”

Recep Tayyip Erdoğan, Manas Üniversitesi bünyesinde tıp fakültesinin de temelinin atıldığını ifade ederek, fakültenin bölgeye büyük hizmet yapacak doktorları, sağlık elemanlarını, hemşireleri yetiştireceğine dikkati çekti.

Erdoğan, fakültenin süratle bitirileceğini de söyledi.

Kırgızistan’a 2011’de yaptığı ziyaret sırasında koydukları hedeflerin 8 yıl sonunda büyük oranda gerçekleştirilmiş olmasından memnuniyet duyduğuna işaret eden Erdoğan, üniversitenin de bu günlere gelmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Kırgızistan ile Türkiye arasındaki kurulan bu eğitim köprüsünün genişleyerek, güçlenerek, zenginleşerek tüm Orta Asya’ya, dünyaya yayılmasını dileyen Erdoğan, gençleri, iş insanlarını, sivil toplum kuruluşlarını, kültür insanlarını ve diğer tüm alanlardaki kurumları daha yakın, daha sıkı iş birliği yapmaya davet etti.

Üniversitenin rektörlerinin kısa birer açılış konuşması sonrasında, konuklara Türkiye-Kırgızistan Manas Üniversitesi bölümlerinin anlatıldığı kısa bir film gösterimi yapıldı.

Ardından fahri doktoranın gerekçesi senato kararı davetlilere okundu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a ile mevkidaşı Sooronbay Ceenbekov’a fahri doktora unvanı ve doktoraları verildi, cübbeleri giydirildi.

Fahri doktora töreninde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz da törende hazır bulundu.

Tören öncesi Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve beraberindeki bakanlarla Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Tıp Fakültesinin temelini attı.

Hatıra kapsülünü temelin içine atan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, tıp fakültesinin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de için yorumlar kapalı 246791

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrine ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ABD’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” için yorumlar kapalı 238982

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin 78. Genel Kurulu’na iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını belirterek, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin “Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması” temasıyla yapıldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in ‘2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD’de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program’a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, “Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

“KÜRESEL SİSTEMDE TAŞLARIN YERİNDEN OYNADIĞI BU DÖNEMİ ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ ADINA FIRSATA ÇEVİRMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hâllerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”

Karabağ’da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan’ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, ‘Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev’le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç’in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç’te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Bu konuda özellikle Batı, ikide bir ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor, biz de diyoruz ki ‘Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ‘evet’ veya ‘hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte ‘Yasa hazırladılar.’ Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16’larla ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.’ Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir.”

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye’nin AB’ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz” şeklinde konuştu.

seers cmp badge