Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel ile ortak basın toplantısı düzenledi Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel ile ortak basın toplantısı düzenledi için yorumlar kapalı 73535

 

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Vize serbestisi konusunda kalan altı kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planlıyoruz. Vize serbestisinin sağlanması ve Gümrük Birliği güncellemesine başlanması ve katılım müzakerelerinin canlandırılması hem Türkiye’nin hem de AB’nin faydasına olacaktır. Bu kritik sürecin belli çevrelerin kaprislerine ve siyasi engellemelerine maruz bırakılmadan ilerletilmesini diliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devlet ziyaretini gerçekleştirmek üzere gittiği Almanya’nın başkenti Berlin’de Almanya Başbakanı Angela Merkel ile baş başa ve heyetler arası görüşme gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Merkel gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenledi.

Dört yılı aşkın bir sürenin ardından, Cumhurbaşkanı olarak Almanya’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’e daveti; Almanya Başbakanı Merkel’e ve Alman makamlarına da misafirperverlikleri dolayısıyla teşekkürlerini dile getirdi.

“KARŞILIKLI ZİYARETLERLE YAKALADIĞIMIZ İVMENİN GÜÇLENDİRİLMESİNDEN YANAYIZ”

Türkiye ile Almanya arasında son dönemde yaşanan gelişmelere işaret ederek, Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier’in, Ekim ayında kalabalık bir iş heyetiyle Türkiye’yi ziyaret edeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karşılıklı üst düzey ziyaretlerle yakaladığımız bu ivmenin korunmasından ve daha da güçlenmesinden, güçlendirilmesinden yanayız” diye konuştu.

Almanya Başbakanı Merkel ile yaptıkları görüşmede, bir süredir çalışmayan iş birliği mekanizmalarını işler kılmak yönünde fikir birliğine vardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilere dair konuları etraflıca ele alma fırsatı bulduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın sabah kahvaltısında Almanya Başbakanı Merkel ile yine bir araya gelecekleri görüşmede ise Türkiye ile Almanya arasındaki siyasi, askerî, ekonomik, ticari, kültürel ve turizme yönelik her alandaki konuyu değerlendireceklerini açıkladı.

15 Temmuz 2016’da Türkiye’nin maruz kaldığı FETÖ darbe girişiminde darbecilerin, güçlü Türk demokrasisini rafa kaldırmayı başaramadığını da söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişimi sonrasında FETÖ ve uzantılarıyla mücadele için, anayasal bir mekanizma olan olağanüstü hâl uygulamasına gittiklerini hatırlattı.

“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÛMET SİSTEMİ’YLE, TÜRKİYE YENİDEN REFORM VE İLERLEME YOLUNA GİRDİ”

Türk demokrasisini bu terör örgütünün tehdidinden kurtarmak için iki yıl boyunca yoğun bir çaba sarf edip önemli oranda başarı sağladıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçimleri sonrasında uygulamanın kaldırıldığını, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemiyle birlikte Türkiye’nin yeniden reform ve ilerleme yoluna girdiğini dile getirdi.

“Vize serbestisi konusunda kalan altı kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vize serbestisinin sağlanması ve Gümrük Birliği güncellemesine başlanması ve katılım müzakerelerinin canlandırılması hem Türkiye’nin hem de AB’nin faydasına olacaktır. Bu kritik sürecin belli çevrelerin kaprislerine ve siyasi engellemelerine maruz bırakılmadan ilerletilmesini diliyoruz. Avrupa’nın lider devletlerinden Almanya’nın vereceği desteğe de büyük önem veriyoruz” açıklamasında bulundu.

“TÜRKİYE, BAŞTA SURİYE KRİZİ OLMAK ÜZERE BÖLGESEL KONULARDA CİDDİ SORUMLULUK ÜSTLENİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, başta Suriye krizi olmak üzere bölgesel konularda ciddi sorumluluk üstleniyor. Komşumuz Suriye’de yedi yıldır süren ve 1 milyon insanın hayatına mal olan zulmün bir an önce sona ermesini arzu ediyoruz. Bu noktada Almanya’yla benzer bir yaklaşıma sahibiz. Burada, Almanya’nın Suriye meselesinin bilhassa insani boyutuna gösterdiği hassasiyet nedeniyle memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Türkiye ve Almanya, mülteci krizinin akut döneminde de sorumluluk almış, ciddi fedakârlıklar ortaya koymak suretiyle bu süreci yumuşatmışlardır.”

“Artan korumacı ticaret eğilimlerinin dengelenmesi için kurallar temelli sistemin desteklenmesi hususunda Almanya’yla ortak bir tutum içindeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ticari yaptırımların siyasi hedefler doğrultusunda kullanılması, küresel ticarete olduğu kadar uluslararası güvenliğe de zarar verecektir. Türk ekonomisinin sağlam temeller üzerinde kurulu olduğunu, görüşmemizde de Sayın Merkel’e izah ettim. Spekülatif bazlı dönemsel dalgalanmaların ekonomimize etkilerinin aldığımız yapısal tedbirler sayesinde sınırlı kaldığını burada tekrar ifade etmek isterim. Ülkemiz diğer alanlarda olduğu gibi, ekonomi alanında gelebilecek tehditlere karşı da hazırlıklı ve bunları bertaraf edebilecek güçtedir. Bizler Almanya ile derin ekonomik bağları önemsiyor, ‘kazan-kazan’ anlayışı temelinde daha da gelişmesini istiyoruz. Alman hükûmetinin de bu yöndeki tutumu ve vermekte olduğu mesajları değerli buluyoruz.”

İki ülke ilişkilerini özel kılan en önemli unsurlardan birinin, Almanya’daki 3,5 milyona varan Türk nüfusunun olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın kökleriyle bağlarını koruyarak Alman toplumuna eşit katılım temelinde entegrasyonunu teşvik ediyoruz. Sosyal ve ekonomik alanda ve eğitim-öğretimde insanlarımızın tam fırsat eşitliğinden yararlanması bu süreci hızlandıracaktır” şeklinde konuştu.

“FETÖ VE PKK BAŞTA OLMAK ÜZERE, TERÖR ÖRGÜTLERİYLE DAHA ETKİLİ MÜCADELE BEKLENTİMİZİ ELE ALDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde Almanya Başbakanı Merkel’den Almanya’dan FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle daha etkili mücadele beklentilerini ve bu kendilerinden yöndeki taleplerini etraflıca ele aldıklarını aktardı.

Alman yetkilileri tarafından son dönemde yapılan açıklamalardan duydukları memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki dönemde iş birliğinin güçlenerek devamını dilediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ülkenin özellikle yargı bağımsızlığı noktasındaki alacağı kararlara hep birlikte saygı duyulmasının da gereğini ifade etmem, herhâlde hukuka inanmış, demokrasiye inanmış ülkelerin en doğal hakkıdır” sözlerine yer verdi.

ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL: “TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA İŞ BİRLİĞİMİZİ DAHA DA İYİLEŞTİRMEK İSTİYORUZ”

Almanya olarak istikrarlı ve kalıcı bir ekonomik büyüme kaydeden bir Türkiye’nin olmasını istediklerini dile getiren Almanya Başbakanı Merkel ise, önümüzdeki zamanlarda iki ülke arasında Ortak Ekonomi Komisyonu’nun bir araya geleceğini ve Türk-Alman Enerji Forumu’nun toplanacağını açıkladı. Suriye konusu ile ilgili olarak Ekim ayının ortalarında Rusya, Türkiye ve Fransa ve Almanya liderleriyle dörtlü zirve yapmayı düşündüklerini de sözlerine ekleyen Almanya Başbakanı Merkel, “Terörle mücadele konusunda, tabii ki bu işbirliğimizi daha da iyileştirmek istiyoruz” dedi.

Toplantıda basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün Almanya’da terör örgütü olarak ilan edilip edilmeyeceği, PKK terör örgütü mensuplarının Türkiye’ye iadesinde nasıl bir yol izleneceği yönündeki sorularla ilgili şunları söyledi: “Binlerce PKK terör örgütü mensubu Almanya’da bulunuyor, dağınık olarak değişik yerlerde bunların bulunduğu bir vakıa. FETÖ terör örgütünün de yine yüzlerce mensubu buralarda bulunuyor. Burada gerek bizim istihbarat teşkilatımızın, gerek Alman istihbarat teşkilatının müşterek çalışmaları, bakanlıklarımızın müşterek çalışmalarıyla birbirimize olan özgüvenle, nerede kimi yakalıyorsak bunu tabii teslim etmemiz işimizi kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum. Kaldı ki PKK’nın bir terör örgütü olduğunu kabul eden, bunu beyan eden bir Almanya’nın bunu yapmaktan daha kolay bir şeyi zaten olamaz. Aramızda suçluların iadesi anlaşması var, buradan hareketle de zaten bu türleri yakalayıp teslim etmek ülkelerimizin huzuru için, mutluluğu için özellikle güvenlik noktasında çok büyük önem ifade ediyor.”

“YARGININ VERDİĞİ KARARLARA SAYGI DUYMALIYIZ”

Enver Altaylı’nın tutukluluğuna ilişkin yöneltilen bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu kabul etmek lazım: Ne ben Almanya’nın hukuk sistemini veya mahkemelerini eleştirme hakkına sahibim, ne de sizler Türk yargı sistemini eleştirme hakkına sahipsiniz, çünkü yargılar bağımsızdır ve verdikleri karara saygı duyulur” değerlendirmesinde bulundu. Kendisinin de Türkiye’de yargının verdiği kimi kararların arasında beğenmediği kararların olduğunu; ancak yargının kararına uymak durumunda kaldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk yargı sisteminin, davaları devam eden Alman vatandaşları arasında; haklarında tutuksuzluk kararı aldığı kişilerin yan sıra tutuksuz yargılama kararı verdiği kişilerin de, serbest bıraktığı kişilerin de olduğuna dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan cevabının devamında, soruyu yönelten basın mensubuna hitaben şunları kaydetti: “İsim verdiniz Enver Altaylı, acaba ben sorsam Enver Altaylı’yı tanır mısınız diye? Geçmişinde bu kişinin neler olduğunu bilir misiniz diye? Bunun acaba Türkiye’nin istihbarat sisteminin içerisinde de dolaylı yer aldığını bilir misiniz diye sorsam, acaba siz de bilir misiniz? Acaba bu istihbarat sisteminde daha sonra ne gibi işlevler görmüş ve acaba Türk yargısı bu kişiyi niçin acaba şu anda tutuklamış? Onun için biz yargıya saygı duymak durumundayız.”

“TÜRKİYE-ALMANYA ARASINDA TEKNOLOJİYE, DİJİTAL DÖNÜŞÜME, SAVUNMA SANAYİNE YÖNELİK ATACAĞIMIZ BİRÇOK ADIM VAR”

Bir basın mensubunun, “Türkiye ile Almanya arasında yeni normalleşme adımlarının atılacağını biliyoruz, buna ilişkin olumlu bir gündemle Türkiye’nin buraya geldiği biliyoruz. İlk somut adımları ekonomi adına ne zaman bekleyebiliriz?” şeklinde soruyu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle cevapladı: “Yarınki görüşmemizi Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkiler noktasında çok çok önemsiyorum. Yarın bu ekonomik ilişkilerimizi gündeme taşıyacağız ve ekonomik ilişkilerde bu sürecin Türkiye-Almanya arasında çok önemli olduğuna, özellikle ileri teknolojiye, dijital dönüşüme, bunun yanında savunma sanayine yönelik daha önceden de planladığımız atacağımız birçok adım var. Özellikle Almanya-Türkiye bu ortak adımlarla inanıyorum ki bölgede de ciddi bir performansı sergileyecektir ve tamamlayıcı olduğumuza da inanıyorum. Bundan dolayı da özellikle teşekkür ediyorum.”

DEVLET SIRLARINI İFŞA ETMEK SUÇTUR”

Devletin sırlarını ifşa suçuyla Türkiye’de hakkında yargı kararı bulunan ve kaçtığı Almanya’da ikamet eden Can Dündar’ın, ortak basın toplantısına katılmaması ile ilgili olarak Almanya Başbakanı Merkel’e, samimi açıklamaları dolayısıyla, teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk yargısı bırakılması gerekli olanları zaten tutuksuz yargılanmak üzere de olsa bırakmıştır. Hatta hiç ona gerek kalmadan bırakılması gerekeni de bırakmıştır, isim vermeyeceğim. Fakat son söylediğiniz kişiye gelince, önce Can Dündar’ın bir ajan olduğunu, devletin sırlarını ifşa etme durumunda olan bir kişi olduğunu ve bunun Türk yargısı tarafından 5 yıl 10 aya mahkûm edildiğini herhâlde biliyorsunuzdur. 5 yıl 10 aya mahkûm olan bir kişi, aradaki bir boşluğu fırsat bilerek, kaçarak Almanya’ya gelmiştir. Şu anda bu kişi Türk yargısına göre bir mahkûmdur ve 5 yıl 10 ay mahkûmiyeti vardır. Ajandır, devletin sırlarını ifşa etmiştir. Hiçbir ülkede devletlerin sırları ifşa edilmez, ifşa edilmesi suç teşkil eder.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Almanya ile arasında suçluların iadesi anlaşmasının olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin Almanya’dan mahkûmiyet kararı kesinleşmiş olan kişinin iadesini istediğini ve böyle bir suçluyu istemesinin en doğal hakkı olduğunu vurguladı. Aynı durum Almanya için de geçerli olabileceğine değinerek, Almanya’da yargılanmış, mahkûm olmuş ve Türkiye’ye kaçmış birini Almanya’nın istemesi durumunda Türkiye’nin bu kişi vermek zorunda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir şey benim başıma gelse ben veririm, hiç bakmam. Olayın aslı budur, bunun da doğrusunu bilmemizde fayda var” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak basın toplantısının ardından Neue Wache Anıtı’nı ziyaret ederek, çelenk bıraktı.

 

 

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

“Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” için yorumlar kapalı 234575

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.

“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.

“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”

Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE, İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE KARŞI İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARININ TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.

“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”

seers cmp badge