“Mülteci meselesinin çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir” “Mülteci meselesinin çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir” için yorumlar kapalı 75513

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Macaristan İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Üzülerek ifade etmek isterim ki mülteci meselesinin çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Çözümsüzlüğün faturasını da önce Suriye halkı, daha sonra da Türkiye gibi komşu ülkeler ödemek zorunda kalmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyaret için bulunduğu Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Türkiye-Macaristan İş Forumu’na katıldı. JW Marriott Otel’de gerçekleşen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.

“İKİLİ TİCARETİMİZİ, TÜRKİYE İLE MACARİSTAN ARASINDAKİ DOSTLUK BAĞINA YAKIŞIR BİR DÜZEYE ÇIKARMALIYIZ”

Konuşmasına davetleri için Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader’e teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gösterdikleri misafirperverlik dolayısıyla kendilerini evinde hissettiklerini ifade etti. Esasen Macaristan’ı yabancı bir ülke olarak görmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Macaristan ile kökleri Orta Asya’ya uzanan kadim bağları olduğunu belirtti. Dünyada pek az ülkeye nasip olan ortak paydaların olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, beş yıl aradan sonra gerçekleştirdiği bu ziyaret vesilesiyle iki ülke arasındaki özel ilişkilerin daha ileriye taşınacağına inandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türk ve Macar tarafından 300’ü aşkın iş adamının katılımıyla gerçekleştirilen forum aracılığıyla geleceğe yönelik atılacak adımların değerlendirmesinin yapıldığını kaydetti. Türkiye-Macaristan ilişkilerinde muazzam bir ivme yakalandığını, iki ülke arasında çok sayıda üst düzey ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sayede 2009 yılında yaklaşık 1.5 milyar dolar olan ikili ticaret hacminin 2017 yılında 2.6 milyar dolara yükseldiğini, 2018 yılının ilk 8 ayında ise, 1.8 milyar dolarlık bir hacme ulaştığını aktardı.

Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen ekonomik ilişkilerin mevcut durumunun yeterli olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz bunu çok daha ilerilere taşıyabiliriz. Hiçbir siyasi sorunu bulunmayan, ekonomik ilişkiler noktasında hukuki alt yapısı tamamlanmış, tarihî ve kültürel açıdan birer kardeş gibi yakın iki ülkenin ticaretinin daha üst seviyelerde olması gerekir. Bizlere ve burada bulunan iş adamlarımıza düşen en önemli görev; ikili ticaretimizi, Türkiye ile Macaristan arasındaki dostluk bağlarına yakışır bir düzeye çıkarmaktır. Türkiye ile Macaristan arasındaki bu ilişkileri güçlendirmede iş adamlarımıza, sizlere çok büyük görev düşüyor. Biz üzerimize düşeni her iki siyasi yetkili sorumlu olarak yapmaya hazırız, siz de üzerinize düşeni yapmalısınız” dedi.

“MACAR VE TÜRK EKONOMİLERİ BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN EKONOMİLERDİR”

Konuşmasında, “Macar ve Türk ekonomileri, birbiriyle rekabet eden değil, birbirini tamamlayan, benzerliklerini kullanarak daha büyük sinerji oluşturan ekonomilerdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında özellikle turizm, enerji, müteahhitlik, lojistik, gıda endüstrisi gibi sektörlerde önemli iş birliği potansiyeli olduğunu belirtti. Macaristan’ın, Avrupa’yı Balkanlar, Doğu Avrupa, Türkiye ve Rusya ile bağlayan demir ve karayollarının kavşak noktasında yer aldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu açıdan, ürünlerimizin Avrupa’ya ulaştırılmasında Macaristan’ı bir ticaret üssü ve en önemli geçiş noktalarından biri olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Macaristan’ın sadece bir geçiş güzergâhı olarak görülmesi yerine, ürünlerin depolanması ve Avrupa’ya ihraç edilmesinde bir merkez olarak değerlendirilmesinin “kazan-kazan” vizyonlarına daha çok hizmet edeceğini sözlerine ekledi.

“MACARİSTAN’LA SAVUNMA SANAYİNE YÖNELİK ADIMLAR ATMAYI PLANLIYORUZ”

Konuşmasının devamında Macaristan’ın nitelikli ve uygun maliyetli iş gücü, coğrafi konumu sayesinde çok sayıda Batılı girişimci tarafından yatırım merkezi olarak görüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz de benzer şekilde Avrupa’nın ve dünyanın birçok ülkesinin kaliteli ürün ihtiyacına cevap veren bir üretim üssü ve ticaret ortağı hâline gelmiştir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Eylül ayında açıkladığımız yeni ekonomik programımız ile artık bundan sonra katma değeri yüksek ürünlere daha fazla yoğunlaşacağız. Son 16 yılda ekonomide sergilediğimiz başarılar hedefe ulaşma noktasında bize güç ve cesaret veriyor. Şu anda Macaristan’la özellikle savunma sanayine yönelik de bazı adımları atmayı planlıyoruz. Yaptığımız görüşmelerde bu konuların üzerinde de durduk.”

“BANKALARIMIZ ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRMEMİZ GEREKİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki önemli bir iş birliği alanının turizm potansiyeli olduğuna dikkat çekerek Türkiye’ye iki saatlik mesafedeki Macaristan ile paket turizminin, gerek Macaristan’dan Türkiye’ye, gerek Türkiye’den Macaristan’a hem halkların kaynaşması noktasında önemli bir adım olacağını hem de bu sektörü canlandırmak suretiyle yeni bir açılımı yapmış olunacağını vurguladı.

Konuşmasında iki ülke arasındaki iş birliği alanlarından birinin de müteahhitlik sektörü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu alanda hacim itibariyle dünyada ikinci sırada bulunduğunun altını çizdi. Macaristan ile Afrika’da ortak yatırımlara girebileceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bugün baktığımızda Macaristan’da toplu konut, otel ve endüstriyel tesis inşası gibi alanlarda ciddi atılımlar yapan firmalarımız olduğunu görüyorum. Bu alandaki iş birliğimizi hem üstyapı hem de altyapı yatırımlarında daha da geliştirebileceğimize inanıyorum. Ekonomik iş birliğimizi istediğimiz noktaya taşıyabilmemiz için bankalarımız arasındaki ilişkileri de güçlendirmemiz gerekiyor” dedi.

“TÜRKİYE’NİN SURİYE’DE ATTIĞI ADIMLAR BELLİ ÇEVRELERE RAHATSIZLIK VERDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son birkaç aydır Türkiye ekonomisine yönelik spekülatif ve manipülatif saldırılar yaşandığını görüyoruz. Bu saldırıların hedefi, ülkemize başta terörle mücadele olmak üzere bekasını ilgilendiren hususlarda millî menfaatleriyle çelişen kararları kabul ettirmektir. Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta kendi güvenliğini sağlamak ve Suriyelilerin huzurunu garanti etmek için attığı adımlar belli çevrelere rahatsızlık verdi” açıklamasında bulundu.

Suriye sınırındaki operasyonlar ile Suriye’nin geleceğine dair ayrılıkçı hareketlere ağır darbe vurulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu operasyonlar sayesinde 4 bin kilometre karelik bir alanı başta DEAŞ olmak üzere teröristlerden temizlendiğini belirtti. Soçi Zirvesi’nde Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile imzalanan mutabakat sayesinde İdlib’de yaşayan 3,5 milyon Suriyelinin emniyetinin garanti altına alındığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece çok büyük bir insani dramın ve kitlesel göçün de önüne geçildiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin üç buçuk milyonu Suriyeli olmak üzere dört milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını belirterek “Böyle devasa bir sorunla tek başına mücadele etmemize rağmen terörden ve rejimin saldırılarından kaçan Suriyeli mazlumlara sahip çıkmaya devam ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Üzülerek ifade etmek isterim ki mülteci meselesinin çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Hatta Akdeniz’de, Ege’de yeri gelmiş bu mülteciler dalgaların arasında kalmaya mahkûm edilmiştir. Hatta botları delinerek ölüme mahkûm edilmiştir. Bunların bütün kamera çekimleri elimizdedir. Yüzbinlerce insanın hayatını kurtaracak, milyonlarcasının da Suriye’de kalmasını sağlayacak güvenli bölgeler oluşturma teklifimiz, başta müttefiklerimiz tarafından bilinçli bir şekilde sabote edilmiştir. Çözümsüzlüğün faturasını da önce Suriye halkı, daha sonra da Türkiye gibi komşu ülkeler ödemek zorunda kalmıştır.”

Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını ve millî güvenliğini korumakta sonuna kadar kararlı olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira şu gerçeği de çok iyi biliyoruz: Türk ekonomisinin temelleri sağlamdır, bizim burada bir sıkıntımız yok. Türk ekonomisini ve bankacılık sistemini kimse çökertemeyecektir, zira şoklara dayanıklıdır” diye ekledi.

“OECD ÜLKELERİ ARASINDA EN YÜKSEK BÜYÜME ORANINI YAKALADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2002 yılından beri ortalama yüzde 5.8, geçen sene yüzde 7.4, 2018’in ilk yarısında ise yüzde 6.3 oranında büyüyen bir ekonomiye sahibiz” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bu oranlarla OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını yakaladık. Özellikle kamu, hane halkı, bankalar ve özel sektör borçluluk oranlarında uluslararası kriterlere göre gayet olumlu bir görüntümüz var. Ülkemize yönelik bu saldırılara karşı tüm kurumlarımızla gerekli önlemleri aldık. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanımız birkaç hafta önce yeni ekonomi programımızı açıkladı. 2019-2021 yılları için hazırlanmış bu program katılımcı bir anlayışla, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme hedefiyle kaleme alındı. Alınan önlemlerle ekonomimizin dengelenme yönünde işaretler verdiğini memnuniyetle görüyoruz.”

“İLİŞKİLERİMİZİN VE STRATEJİK ORTAKLIĞIMIZIN EKONOMİ BOYUTUNU KUVVETLENDİRELİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret savaşları” gibi söylemlerin ticareti esir almaya çalıştığı bir ortamda Macaristan’la ekonomik iş birliğinin çok büyük önem arz ettiğini belirterek, “Biz bunu aramızda başarmalıyız. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği güncellemesi çalışmalarına hâlâ başlanamaması ve Türk iş adamlarının ve halkının vizeye tabi olması potansiyelimizin tam olarak kullanılmasının önündeki en büyük engellerdendir. Macaristan ve diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelerden bu süreçte destek bekliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin sonunda katılımcı iş adamlarına çağrıda bulunarak, “İlişkilerimizin ve stratejik ortaklığımızın ekonomi boyutunu gelin hep birlikte daha da kuvvetlendirelim. Biz hükûmetler olarak girişimcilerimizin önünü açtık, açmaya devam ediyoruz. Sayın Orban bu konularda kararlı bir dostumdur, arkadaşımdır. Aynı kararlılıktayım ve bu kararlılığımızın gereğini de yerine getirelim diyorum. Kıymetli Macar girişimcilere de ülkemizin onlarca yıllık tecrübelerinden daha fazla istifade etmeleri çağrısında bulunuyorum” şeklinde konuştu.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

“Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” için yorumlar kapalı 234575

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.

“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.

“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”

Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE, İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE KARŞI İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARININ TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.

“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”

seers cmp badge