“Gagauzya’nın Moldova’yla ilişkilerimizde özel bir konumu vardır” “Gagauzya’nın Moldova’yla ilişkilerimizde özel bir konumu vardır” için yorumlar kapalı 85472

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moldova Cumhurbaşkanı Dodon ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Gagavuz Türklerinin yaşadığı Gagauzya’nın Moldova’yla ilişkilerimizde özel bir konumu vardır. Gagavuz Türklerini ilgilendiren yasal değişikliklerin bir an önce hayata geçirilmesine önem verdiğimizi Sayın Cumhurbaşkanıyla görüştük” dedi.

Resmî ziyareti dolayısıyla Moldova’nın başkenti Kişinev’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moldova Cumhurbaşkanı İgor Dodon ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanlığı binasında yaptıkları baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından gerçekleşen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Ziyaretinden dolayı memnuniyetini ve gösterilen hüsnü kabul nedeniyle şükranlarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, 1999 yılında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in gerçekleştirdiği ziyaretten bu yana Moldova’ya Cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk resmî ziyaret olduğuna dikkat çekti.

“STRATEJİK ORTAKLAR HAYATİ ÇIKARLAR SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA BİRBİRLERİNİ TEREDDÜT ETMEDEN DESTEKLER”

Moldova Cumhurbaşkanı Dodon’la geçen yıl Karadeniz Ekonomik İşbirliği Devlet Başkanları Zirvesi vesilesiyle bir araya geldiğini ve kendisinin 24 Haziran seçimlerinin ardından Ankara’ya gelerek yemin törenini onurlandırdığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moldova Cumhurbaşkanı Dodon’a samimi dostluğu için teşekkürlerini dile getirdi.

Gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerde ikili ilişkileri etraflıca ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moldova’nın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunmasının Türkiye için çok önemli olduğunu, bölgedeki barış ve istikrar ortamının ancak bu şekilde sürdürülebileceğini söyledi.

Transdinyester ihtilafının, bu ilkeler çerçevesinde barışçıl yollarla çözülmesi hususundaki desteklerinin süreceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gagavuz Türklerinin yaşadığı Gagauzya’nın Moldova’yla ilişkilerimizde özel bir konumu vardır. Gagavuz Türklerini ilgilendiren yasal değişikliklerin bir an önce hayata geçirilmesine önem verdiğimizi Sayın Cumhurbaşkanıyla görüştük” dedi.

Basın toplantısı öncesinde, iki ülke cumhurbaşkanları olarak imzaladıkları stratejik ortaklık açıklamasının yalnızca bir kâğıt parçasından ibaret olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu şekilde ilişkilerimiz âdeta sınıf atlayarak stratejik ortaklık seviyesine çıkarılmıştır” diye ekledi.

Bu imzalarla birlikte Türkiye ve Moldova arasında iki yılda bir toplanması öngörülen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Mekanizması’nın kurulmuş olacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “Stratejik ortaklar birbirlerini hayati çıkarlar söz konusu olduğunda tereddüt etmeden desteklerler. Özellikle FETÖ’yle ortak mücadelemizde Türk halkının Moldovalı dostlarından beklentisi, gereken desteği tereddütsüz bir şekilde gösterebilmesidir. Bu haklı mücadeleye kara çalmak isteyenleri Türkiye-Moldova dostluğuna yakışacak şekilde hareket etmeye davet ediyorum.”

FETÖ, AYNI ÇALIŞMALARI MOLDOVA’DA DA YAPMAK SURETİYLE DEVLETİN KADEMELERİNE SIZABİLİR”

15 Temmuz 2016 gecesinde FETÖ’nün darbe girişiminde 251 kişiyi şehit ettiğini, 2 bin 193 kişinin yaraladığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu darbeyi gerçekleştirmeye çalışanların, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, polis ve yargı teşkilatlarına, devletin bütün kademelerine sızmış bir terör örgütü olduğunu dile getirdi. Bu terör örgütünün aynı çalışmalarını Moldova’da da yapmak suretiyle devletin kademelerine sızabileceği uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü dost dosta bu tür başına gelenleri anlatacak ki aynı yanlış orada da yapılmasın” ifadelerini kullandı.

“SERBEST TİCARET ANLAŞMASI’NIN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİYLE TİCARİ İLİŞKİLERDE MESAFE KAT ETTİK”

2016 yılı sonunda iki ülke arasında, Serbest Ticaret Anlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle ticari ilişkilerde önemli bir mesafe kat edildiğini, 2017 yılında ikili ticaret hacminin 466 milyon dolar düzeyine çıktığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları görüşmelerde ekonomik ilişkilerin siyasi ilişkilere yakışır bir seviyeye çıkartılması yönünde kararlılıklarını ortaya koyduklarını belirtti.

Var olan ticaret hacminin, beklentilerinin altında olduğunu ve bunu 1 milyar dolara çıkarmaya hedeflediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİKA’nın 24 yılda Moldova genelinde hayata geçirdiği projelerin toplam tutarının 45 milyon dolara ulaştığına işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yardımların kişi ve bölge ayrımı gözetilmeden ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya devam edeceğini de belirtmek istiyorum” açıklamasında bulundu.

“TÜRKİYE, DÜN OLDUĞU GİBİ GELECEKTE DE MOLDOVA’NIN YANINDA OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Basın toplantısının ardından, Türkiye tarafından onarılan Moldova Cumhurbaşkanlığı binasının açılışını Moldova Cumhurbaşkanı Dodon ile birlikte yapacaklarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Bu proje, Türkiye-Moldova dostluğunun nişanesi olarak parlayacaktır. Bu konuda dile getirilen bazı olumsuz eleştirileri anlamakta zorlandığımı da belirtmeden geçemeyeceğim. Bu proje Moldova’ya verdiğimiz önemin göstergesidir, Türk halkının Moldova halkına muhabbetinin sembolüdür. Bunun ötesinde yapılan yorumların veya eleştirilerin bizim nazarımızda hiçbir kıymeti yoktur. Türkiye, dün olduğu gibi gelecekte de Moldova’nın yanında olmayı sürdürecektir.”

MOLDOVA CUMHURBAŞKANI DODON: “TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN MOLDOVA’DA ŞUBE AÇARAK YATIRIM YAPMASINI BEKLİYORUZ”

Moldova Cumhurbaşkanı Dodon da yaptığı açıklamada Türkiye Cumhuriyeti’nin, Gökoğuz Yeri Özerk Bölgesi’nin çözüme kavuşturulduğu dönemde dahil olmak üzere Moldova Cumhuriyeti’nin stabil olmasına, güçlü olmasına büyük katkılar verdiğini ifade etti. Moldova’da Türk sermayeli bin 300 şirketin bulunduğuna ve ülkelerindeki yabancı şirketler sıralamasında Türkiye’nin 3. sırada olduğuna dikkat çeken Moldova Cumhurbaşkanı Dodon, bu yatırımların önümüzdeki zamanlarda da devam etmesini istediklerini dile getirdi.

Yakın dönemde Türk bankacılık sektörünün Moldova’da şubelerini açarak yatırım yapmasını beklediklerini dile getiren Moldova Cumhurbaşkanı Dodon toplantıda, ülkesinin millî kahramanı Stefan cel Mare’nin, Topkapı Müzesi’nde bulunan kılıcının aslının ya da replikasının Moldova’ya getirilmesi konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğini istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Ziraat Bankası ile Halkbank yetkililerinin yakın dönemde Moldova’ya gelerek burada bir çalışma yaptığını, bu bankalardan birinin ya da her ikisinin en kısa zamanda burada şubelerini açarak bankacılık hizmeti vermeye başlayacağını açıkladı. Stefan cel Mare’nin kılıcının ise müstesna eserler bölümünde olduğunu ve çıkarılamayacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce Romanya için yapıldığı gibi kılıcın bir replikasının çıkarılarak en kısa zamanda Moldova’ya verileceğini kaydetti.

Moldova Cumhurbaşkanı Dodon, açıklamaların sonrasında Türkiye ile Moldova arasındaki dostluk ilişkileri ile çeşitli alanlarda iş birliğinin geliştirilmesi ve aynı zamanda Moldova’ya verdiği destekten dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Cumhuriyet Nişanı tevdi etti.

Basın toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moldova Cumhurbaşkanı Dodon ile birlikte, TİKA tarafından yenilenen Moldova Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı binasının açılışını gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan daha sonra, Moldova Cumhurbaşkanı Dodon tarafından Cumhuriyet Sarayında onurlarına verilen resmî yemeğe katıldı.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”