Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli Toplu Açılış Töreni’nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli Toplu Açılış Töreni’nde konuştu. için yorumlar kapalı 87088

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli’de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Vesayetten ve FETÖ’den arındırdığımız yargı teşkilatımızın itibarının her geçen gün daha da yükseldiğini görüyoruz, müşahede ediyoruz. Ülkemiz ve yargımız böylesine bir ölümcül virüsten temizlenmişken çıkıp yargının güvenilirliğini sorgulamak terör örgütlerinin değirmenine su taşımaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli’de yapımı tamamlanan projelerin toplu açılış törenine katıldı. 15 Temmuz Delikliçınar Meydanında düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan Denizlililere hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, altı aylık aranın ardından Denizli’de olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek açılışı yapılan ve toplam yatırım bedeli 1 milyar 349 milyon lira olan 275 kalem eserin hayırlı olması temennisinde bulundu.

“TÜRKİYE BÜYÜDÜKÇE İNSANLARIMIZIN HAYALLERİ DE BÜYÜDÜ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında AK Parti’nin alametifarikası hizmet olan bir parti olduğunu vurgulayarak İstanbul’u büyük sorunlarından kendilerinin kurtardığını söyledi. AK Parti’nin kurulduğu günden beri hem merkezi yönetimde hem mahalli idarelerde cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların üç beş katı hizmet kazandırdıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden sağlığa, spordan sosyal güvenliğe kadar her alanda hayatına dokunmadık hiçbir vatandaşı bırakmadıklarını belirtti. “Türkiye büyüdükçe insanlarımızın hayalleri de büyüdü” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Daha düne kadar sadece hayatını idame ettirme mücadelesini veren insanlarımız, bugün işinde kariyer, evinde konfor, aldığı hizmetlerde kalite hedefiyle yarışıyor. Ne dedik? İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Bu ilkemize uygun şekilde ülkemizin tüm kaynaklarını milletimizin emrine verdik. Geçmişte bir avuç mutta azınlığın sahip olduğu imkanlara bugün her vatandaşımız ulaşabiliyor. Sorunlar, sıkıntılar, eksikler yok mu? Elbette var. Ama sahip olduklarımıza baktığımızda gerçekten hep birlikte Rabbimize her gün binlerce defa hamt etmemiz gereken bir seviyede bulunuyoruz. İnşallah her geçen yıl ülkemizi daha ileriye götürecek, milletimizin hayat şartlarını daha da yükselteceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yükselişinin herkes tarafından görülüp kabul edildiğini belirterek, “Sadece ana muhalefet partisi bu gerçeklere kör, sağır ve lal’dir” dedi. Bu partinin geçmiş 14 seçimde olduğu gibi 31 Mart seçimlerinde de tek projesinin kendilerine saldırmak ve iftira atmak olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için terör örgütleriyle iş birliği yapmaktan, darbe çığırtkanlığına, ülkede kaos çıkartma çağrısından Türkiye’yi dünyaya şikâyet etmeye kadar her türlü rezilliği sergilemekten geri durmadıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, parlamentoda kendilerine akıl verdiklerini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Diyorlar ki, arkadaşlarımızı vurdular. Ya sizin arkadaşlarınız değil mi vatandaşımızı birbirine kırdıran? Ya benim Kürt kardeşlerimi sokağa dökenler bunlar değil miydi? Şimdi bir tanesi içeride yatıyor. Diyorlar ki ‘Böyle böyle bu kadar zamandır içeride yatıyor, çıkması lazım.’ Adaletin gereği neyse onun bedelini ödeyecek ve bölücü terör örgütünün başıyla ilgili yaptıkları ortada.”

“ŞEHİR HASTANELERİYLE SAĞLIKTA MODERN BİR YAPILANMA GETİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefetin millete göğsünü gererek ifade edebileceği hiçbir planları, projeleri, hayalleri, hedefleri olmadığı için işi yüzsüzlüğe vurduğunu belirterek söz konusu çevrelerin yalanlarına örnekler verdi. Ana muhalefet liderinin geçtiğimiz günlerde mecliste yaptığı konuşmada hastanelerde tedavi yapılamadığını iddia ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Senin Genel Müdürlüğün dönemindeki hastaneler artık yok, onlar mazi oldu. Artık benim halkım gerçekleri biliyor, rahatlıkla hastanesine gidiyor. Öyle senin dönemindeki gibi kuyruklarda ölenler yok. Hastanenin morguna rehine olarak alınanlar yok, onlar senin genel müdürlüğündeydi. İlacı alamıyordu benim vatandaşım, ama şimdi ilacını hastanenin eczanesinden almaya gerek yok, istediği eczaneden gidip ilacını alabiliyor, şimdi buradayız. Şimdi birde şehir hastanelerini yapmaya başladık. Şehir hastaneleriyle sağlıkta modern bir yapılanmayı getirdik. İnşallah bütün halkımız özellikle de büyük şehirlerde bu şehir hastanelerindeki huzuru da yaşayacaklar” şeklinde konuştu.

“ÜLKEMİZDE ADALET SİSTEMİ ARTIK SADECE TÜRK MİLLETİ ADINA GÖREV YAPACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi liderinin Türkiye’de yargıya olan güvenin düştüğü iddiasına yönelik olarak da şunları kaydetti: “Bunu neye göre, hangi araştırmaya dayanarak ifade ettiği meçhul. Avrupa Komisyonu başta olmak üzere uluslararası kuruluşların araştırmalarında ülkemizde yargıya olan güvenin diğerlerine göre oldukça yüksek seviyede seyrettiği görülüyor. Öyle ki, ihtiyari arabuluculuk ve ihtiyari tahkim sistemlerini hayata geçirmiş olmamıza rağmen milletimizin büyük bir bölümü hâlâ anlaşmazlıklarını yargı kanalıyla çözmeyi tercih ediyor. Şayet yargıya güven düşmüş olsaydı bu tür yöntemler çok daha revaçta olurdu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte, önce vesayet güçleri, ardından FETÖ tarafından yıpratılan adalet sistemimizin her şeye rağmen milletin gönlündeki müstesna yerini korumaya devam ettiğini ifade ederek şöyle devam etti: “Vesayetten ve FETÖ’den arındırdığımız yargı teşkilatımızın itibarının her geçen gün daha da yükseldiğini görüyoruz, müşahede ediyoruz. Ülkemiz ve yargımız böylesine bir ölümcül virüsten temizlenmişken çıkıp yargının güvenilirliğini sorgulamak terör örgütlerinin değirmenine su taşımaktır. Tabii bunların o gönlündeki yargı 12 Eylül’ün bir sağdan, bir soldan diyerek gençleri darağacına gönderen 28 Şubat’ın cuntacılarından brifing alan hakim savcıların yargısıdır. Hiç kusura bakmasınlar Bay Kemal, o dönem kapandı. Ülkemizde artık adalet sistemi sadece ve sadece Türk milleti adına görev yapacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi liderinin ‘Türkiye’de bir darbe varsa o da 20 Temmuz darbesidir’ ifadesine yönelik olarak şöyle konuştu: “20 Temmuz’da ne olmuş onu da söyleyeyim. FETÖ ihanet çetesinin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi 20 Temmuz’da toplanıp hükûmetin ülkede olağanüstü hâl ilanı kararını onaylamıştır. Bu zat, kendisinin de içinde yer aldığı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iradesini darbe olarak niteliyor, bu ne anlayıştır ya. Bunların demokrasiye, millî irade, milletin ve onun temsilcilerinin tercihlerine saygısı işte bu kadardır. Tek parti döneminin faşist uygulamalarını ve ülkemizdeki askerî darbeleri her fırsatta özlemle yâd edenlerin Meclis kararına darbe demesi kadar tabii bir şey olamaz. Çünkü demokrasi ve millî iradenin üstünlüğü bunların fıtratına terstir.”

CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda muhalefetin tutumuna yönelik değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ana muhalefet partisi liderinin Türkiye’nin ilkeli ve ahlaki duruşuyla tüm dünyada takdir topladığı Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda, Türkiye’nin cinayeti işleyenlerin kaçmasına göz yumduğunu iddia etmesine yönelik olarak, konunun ayrıntılarını değişik platformlarda defalarca anlattıklarını, eldeki bilgi ve belgeleri tüm dünya ile paylaştıklarını belirterek şöyle konuştu: “Katillerin ülkemizi terk ettikleri saatlerde daha olayın tam olarak ne olduğu dahi bilinmiyordu. Eğer bu konunun peşini sıkı bir şekilde takip etmemiş olsaydık cinayetin ortaya çıkması da neredeyse tamamen aydınlatılması da mümkün olmayacaktı. Ne oldu? Şimdi 22 kişiyi gözaltına aldılar, ama hâlâ takip ediyoruz, kovalıyoruz, kovalayacağız. Dünyanın tamamının gördüğü ve takdir ettiği bir hususu Bay Kemal görmüyorsa bu da kendi meselesidir. Ülkemizi karalamaya, yargı, emniyet ve istihbarat birimlerimize çamur atmaya kalkan bu zata milletimiz hak ettiği cevabı sandıkta 31 Mart’ta bir kez daha verecektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisinin hapisteki gazeteciler iddiasına yönelik olarak şunları kaydetti: “Bunların adı gazeteci, bunlar gazetecilik faaliyeti sebebiyle cezaevinde değil. Bunlar ne yazık ki gazeteciliği bırakıp terör örgütleriyle beraber olanlar. Ülkemizdeki savcılıklarda ve mahkemelerde takibi yapılan milyonlarca dosyayı mesleklerine göre ayırt etmek bizim aklımıza hiç gelmedi. Buna rağmen iddianın gerisindeki gerçeklere baktığımızda mesleğini gazeteci olarak belirtenlerin bir kısmının terör örgütleriyle ilişkileri, bir kısmının da adi suçlar sebebiyle cezaevinde bulunduğunu görüyoruz. Cezaevinde olma sebepleri teker teker ortada olan bu kişileri Türkiye’de gazeteciler cezaevine atılıyor yalanına malzeme yapmak ancak ülkemize ve milletimize husumet meselesi olabilir.”

“10 YILDA 9 MİLYON VATANDAŞA ÇALIŞABİLECEĞİ İŞ SAHASI TEMİN ETTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında işsizliğin arttığına yönelik iddiaları da cevapladı. Türkiye’de iş gücü arzının sadece son 10 yılına bakıldığında 23 milyondan 33 milyona çıktığının görüleceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdamın 20 milyondan 29 milyonun üzerine çıkarmayı başardıklarını vurguladı. 10 yılda 9 milyon vatandaşa çalışabileceği bir iş sahası temin ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstelik bu başarıyı 2008 küresel finans krizine, son beş yıldır yaşadığımız onca badireye ve özellikle de geçtiğimiz aylarda maruz kaldığımız ekonomik saldırıya rağmen ortaya koyduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut işsizliği ortadan kaldırmak için yatırım yaptıklarını, yurt dışı küresel sermayeyi ülkeye çekmeye çalıştıklarını belirterek, “İstikrar lazım, güven lazım, teşvik uygulamaları lazım bunları da yapıyoruz, ama CHP’nin muhalefet tarzında böyle bir şey yok. Bir defa millî ve yerli olmak yok, nerede ülkemizin aleyhine bir iş varsa CHP orada. Nerede Türkiye’ye karşı özellikle bir girişim varsa CHP orada, bir saldırı varsa CHP orada. Millî çıkarlarımıza yönelik bir sabotaj varsa CHP orada. Nerede Türkiye’yi karalamaya yönelik bir kampanya varsa CHP orada. İşte Fransa’da sarı yelekliler var CHP orada, PKK orada” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olaylarını hatırlatarak, “Şimdi yine bunların hazırlığı içerisindeler, boşuna bekliyorsunuz. Bu yollara tevessül ettiğiniz zaman bu ülkede bunun bedelini sizlere çok ağır ödetiriz” şeklinde konuştu.

“SON DÜZENLEMEYLE BİN LİRANIN ALTINDA EMEKLİ MAAŞI KALMADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi liderinin tahrik etmeye çalıştığı bir başka kesimin de emekliler olduğunu söyleyerek Türkiye’de emeklilere AK Parti kadar değer veren, onların hayat seviyelerini AK Parti kadar yükselten bir başka hükûmetin olmadığının altını çizdi. İktidara geldiklerinde 66 lira alan emeklilerin olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son düzenlemeyle bin liranın altında emekli maaşı kalmadığını bildirdi. Bu yıl başlayan uygulamayla bayramlarda emeklilere biner lira ikramiye verildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilere verilen maaşları ise 25 kat arttırdıklarını söyledi.

“GENEL SAĞLIK SİGORTASI VATANDAŞLARIN YÜZDE 99’UNU KAPSIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilerin kalacak yurtları olmadığı iddiasının da doğru olmadığını belirterek, Türkiye’de 2002 yılında yurtların yatak kapasitesi 182 bin iken şimdi bu rakamın 689 bine çıkarıldığını bildirdi. Bunun yanında 214 bin yatak kapasitesi artışını sağlayacak çalışmalarla ilgili ihale süreçlerinin de devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel sağlık sigortasının da vatandaşların yüzde 99’unu kapsadığını sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 16 yılda Denizli’ye 22,5 milyarlık yatırım yaptıklarını aktararak sözlerini şöyle tamamladı: “Sizlerin karşısına çıktığımızda bizim için bundan daha büyük mutluluk olur mu? Ve artık daha bu yatırımları saymaya gerek yok, sizler zaten hepsini biliyorsunuz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan tarıma tüm hizmetleri günlük hayatımızın her anında bizzat yaşıyor ve görüyorsunuz. 31 Mart 2019 günü bir kez daha hizmet siyasetiyle, istismar ve yalan siyaseti arasında tercihinizi yapacaksınız” dedi.

Previous ArticleNext Article

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi için yorumlar kapalı 6

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışına katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin stratejik ürünleri arasında yer alan bor madeninin katma değerini, “cevherden mücevhere” anlayışıyla 300 kat artıracak tesisin açılışı vesilesiyle bir arada olunduğunu belirterek, “Yatırım bedeli 80 milyon doları bulan Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi, bu alanda ülkemizin ilk, dünyanın da sayılı işletmelerinden biri olacaktır” diye konuştu.

Bor karbürün, sıcaklık ve mekanik dayanıklılığı itibarıyla birçok farklı endüstriyel uygulamalarda aranan ve tercih edilen bir ürün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbürün özellikle zırh, aşınmaya dayanıklı mekanik parça üretimi, nükleer tesislerde nötron tutucu gibi uygulama alanlarıyla savunma sanayisinin vazgeçilmezi olduğuna dikkati çekti.

“DÜNYA PAZARLARINDA PAY SAHİBİ OLMAMIZA KATKI SAĞLAYACAK YATIRIMLARIN TAMAMINI DESTEKLİYORUZ”

Uçaklardan taktik araçlara, personel yeleklerinden korunaklı levhalara kadar pek çok yerde bu ürünü görmenin mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bandırma tesisimizde yapılacak yıllık 1000 ton üretim, kullanıldığı alanlarda da 150 kattan 2 bin kata kadar varan değer artışları sağlamaktadır. Bir başka ifadeyle bu tesis sayesinde Türkiye, sadece sahip olduğu bor madeninin katma değerini yükseltmekle kalmıyor aynı zamanda ülkemiz, dünyanın en sert üçüncü malzemesinin üretiminde ve satışında önemli bir oyuncu hâline geliyor” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü açılışın öneminin, tesisin yatırım ve üretim rakamlarının ötesinde Türkiye’ye sağladığı stratejik katkıyla ilgili olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Geçmişte bu tür ürünlerin stratejik önemi dikkate alınmayıp sadece fiyat unsurlarıyla dışarıdan tedariki yoluna gidildiği için kriz dönemlerinde ciddi sıkıntılar yaşadık. Savunma sanayimizin ihtiyaçları başta olmak üzere kritik her üründe maruz kaldığımız gizli açık ambargoların ülkemize yaşattığı vakit ve hamle kayıplarını gayet iyi biliyorsunuz. Bunun için artık her alanda önce kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak, onunla birlikte dünya pazarlarında pay sahibi olmamıza katkı sağlayacak yatırımların tamamını destekliyoruz. Sadece Eti Maden bünyesinde yürütülen çalışmalar bile başlı başına birer başarı hikâyesidir. Bor karbür yanında sıvı karbürden lityum üretimi konusunda da yakında somut adımlar atılacaktır. Aynı şekilde temeli atılan, çeliğin dayanıklılığını artırma başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan ferrobor tesisimiz de bu sene içinde hizmete girecektir.”

Nadir toprak elementleri konusunda iyi bir rezerve sahip olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskişehir’de keşfettiğimiz 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervimizi yıllık 1200 ton cevher işleyecek bir tesisle kazanca dönüştüreceğiz. Ham maddeyle başlayıp nihai ürününe kadar uzanacak bir sistemle ülkemizin tüm değerlerini harekete geçirmekte kararlıyız” sözlerini sarf etti.

“ÜLKEMİZİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA ÇIKARMA HEDEFİMİZE SIKI SIKIYA BAĞLIYIZ”

Diğer alanlarda da benzeri güzel gelişmeler yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada küresel tedarikleri belirli yerlere terk edip sadece fikri mülkiyet haklarının kazancıyla yetinme devrinin geride kaldığını ifade etti.

Amerika’sından Avrupa’sına kadar yüksek istişare ve işletme maliyetleri sebebiyle üretimi angarya görerek uzak coğrafyalara taşıyan her yerde ciddi bir paradigma değişikliğinin başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye, hem gelişmiş ülke pazarlarına yakınlığı hem lojistik avantajları hem yetişmiş insan gücü ve ham madde potansiyeliyle küresel üretim merkezlerindeki değişimde avantajlı bir yerde duruyor. Geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal güvenliğe kadar her alanda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapı, bu avantajın temelini oluşturuyor. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Ne küresel sağlık ve güvenlik krizleri ne yaşadığımız tabii afetler ne de önümüze çıkartılan diğer engeller bizi bu hedeften uzaklaştırabilir.”

Son yıllarda milletçe zorlu sınamalardan geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kovid-19 salgını sebebiyle iki yıl sıkıntı çektik. Tam bu badireyi aşmışken kendimizi faiz, kur, enflasyon şer üçgenine sıkıştırılarak taviz vermeye zorlandığımız bir başka mücadelenin içinde bulduk. Bu sıkıntının da üstesinden gelirken asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yıkıntıları arasında kaldık. Aşırı yağışların sebep olduğu seller deprem bölgemize felaket üstüne felaket yaşattı. Depremlerde ve sellerde yitirdiğimiz canların acıları yüreklerimizi yakıyor. Rabbim, hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin.

Biz, bugüne kadar önüne çıkan hiçbir tehdide, maruz kaldığı hiçbir saldırıya, yaşadığı hiçbir zorluğa teslim olmamış, hepsine karşı da inançla ve cesaretle direnmiş bir milletiz. Bugün de öyle yapıyoruz. Bir yandan depremin enkazını kaldırıyor, diğer yandan geçici barınma alanlarını özellikle kuruyor, öte yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların yaralarını sararken umutlarını güçlendirdiklerini, hayata bağlanmalarını temine çalıştıklarını ifade etti.

Sanayicisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle, çiftçisiyle deprem bölgesindeki üreticileri destekleyerek istihdamı canlandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşanan sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk yüzünden başka yerlere giden insanlarımız, yavaş yavaş şehirlerine dönüyor. Milletçe yürek yüreğe, kol kola vererek Allah’ın izniyle bu felaketin izlerini de sileceğiz” diye konuştu.

“BAŞARANA KADAR BİZE DURMAK, DİNLENMEK, BAŞKA YÖNE BAKMAK HARAMDIR”

Deprem bölgelerinde vatandaşlardan bir yıl izin istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bize bir yıl müsaade edin, inşallah biz bir yıl içerisinde kalıcı konutları da bitireceğiz. Çadır kentten konteyner kentlere ve bu konteyner kentlerle birlikte bir taraftan da dikkat ederseniz prefabrik kentler yapıyoruz. Üç ayrı çeşit… Derdimiz ne? Derdimiz vatandaşlarımızı açıkta bırakmayalım. Dolaştığımız bu deprem kentlerinde elhamdülillah vatandaşlarımın şu ifadeleri sorumluluğumuzu artırıyor: ‘Baba bizi bunlara bırakma.’ Mümkün mü? Biz bunların ne yapacağını zaten gayet iyi biliyoruz. Bunlara benim vatandaşım, benim insanım bırakılabilir mi ya? Bunların derdi başka. Biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde. Onun için de sağ olsun bütün bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, valilerim, bütün STK’lerimiz, hepsi şu deprem bölgelerinde her gün sabahtan akşama 7/24 çalıştılar, çalışıyorlar. Bizler de Cumhur İttifakı olarak gerek şahsım, gerekse Devlet Bey, birlikte bölgeyi dolaştık, dolaşıyoruz, dolaşacağız. Konutlarıyla, iş yerleriyle, altyapısıyla, üstyapısıyla, yeni, güvenli, huzurlu yerleşim yerleri kurarak, şehirlerimizin tarihî ve kültürel zenginliklerini ihya ederek Türkiye Yüzyılı’na doğru yürümeyi sürdüreceğiz.

İşte bunlar, onlarla uğraşırken bakın biz neyle uğraşıyoruz. Biz de işte bor madeniyle alakalı, onun çeşitlendirilmesinde bor karbürü, bugün bu tesisi, bu dev tesisi açıyoruz. Aramızdaki fark bu. Bütün bunları başarana kadar bize durmak, dinlenmek, başka yöne bakmak haramdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bir kısmında yaşanan sıkıntının çözümü için ülkenin tamamının yatırımıyla, istihdamıyla, üretimiyle ayakta kalması, güçlü olmasının şart olduğunu vurgulayarak, bunun için deprem bölgesindeki şehirleri ayağa kaldırırken ülkeyi hedeflerine yaklaştıracak diğer projeleri de ihmal etmediklerini söyledi.

Milletin 60 yıllık hayali Türkiye’nin otomobilinin bunlardan biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde Togg’un ön siparişlerinin alınmaya başlandığını, çok kısa sürede de rekor talep oranına ulaşıldığını belirterek, “Ay sonundan itibaren teslimatları peyderpey gerçekleştireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbür üretim tesisinin de bir başka proje olduğunu ifade ederek, “Buradan elde ettiğimiz tecrübeyle Kütahya Emet’te 5 bin ton üretim kapasiteli yeni bir bor karbür tesisi daha kuracağız. Durmak yok, yola devam” diye konuştu.

Karadeniz’de keşfettikleri gazı milletin hizmetine sunma çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Projedeki personelimizin depremzedelerimizin yardımına koşması sebebiyle yaşanan birkaç haftalık gecikmeye rağmen Karadeniz gazını yakında millî sisteme bağlıyoruz. Doğal gaz boru hatlarımızı geliştirme, doğal gaz depolama tesislerimiz bunlardan biridir. Ülkemizi taşıması, ticareti ve üretimiyle bir doğal gaz merkezi yapma yolunda hızla ilerliyoruz. Önümüzdeki aylarda ilk ünitesini devreye alacağımız Akkuyu Nükleer Güç Santralimiz bunlardan biridir. Tüm üniteleri devreye girdiğinde bu nükleer santral, ülkemizin kesintisiz ve dengeli elektrik üretiminde önemli bir role sahip olacaktır. Ana muhalefet, yanındakilerle beraber Akkuyu Nükleer Santrali’ni gezmek istiyor. Arkadaşlara ‘Buyurun gezdirin’ diyorum. Gidiyorlar, geziyorlar, ‘Muhteşem bir eser’ diyorlar. Dönüp geldikten sonra da ‘Yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ya bu ne mantıktır? Bu ne kafadır? Bu ne anlayıştır? Dünya, enerjide ‘Yeşil enerjiye nasıl ulaşacağız?’ diye bunun mücadelesini verirken biz yeşil enerji noktasında özellikle gerek doğal gaz gerekse Akkuyu Nükleer Enerji, bütün bunlarla yeşil enerji noktasında adımlar atıyoruz. Bunlar ise ‘Hayır yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ben milletime şikâyet ediyorum. Sevgili halkım, sevgili vatandaşım, işte bu ana muhalefet ve yanındakiler, bu ülkede yarın inanın eğer elektrikler bir zamanlar bunların iktidarlarında nasıl kesiliyorsa, nasıl enerjiye hep muhtaç kalmışsak gene bu noktaya düşeriz. Bunlara bu fırsatı ben inanıyorum ki 14 Mayıs’ta benim vatandaşım vermeyecek.

İşte buyurun. Dünyanın en yüksek barajlarından Yusufeli, bunlardan biridir. Yusufeli Barajı bir yeşil enerjidir, bir hidroelektrik santraldir ama bütün bunlarla beraber aynı zamanda bu baraj, sulamada da istenildiği şekilde kullanılacak bir imkândır.”

“YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZI GELİŞTİRME ÇABALARIMIZ ARTARAK DEVAM EDİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin su kaynaklarının önemli bir kısmını son 20 yılda devreye alarak bu alandaki potansiyeli hakkıyla kullanabilir hâle geldiklerini vurguladı.

Güneş ve rüzgâr enerjisinde çok iyi bir yerde bulunulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “GES, RES, bütün bunlarla beraber dünyada artık parmakla gösterilen bir ülke konumundayız. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı hızla geliştirme çabalarımız artarak devam ediyor. Bu konuda kat ettiğimiz mesafenin en güzel örneği, ülkemizin yenilenebilir enerjide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeye hazırlanmasıdır” diye konuştu.

Savunma sanayisinde yakalanan ivmenin bunlardan biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık Türkiye, dünyanın önde gelen savunma sanayi tedarikçileri arasına girdi” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde savunma sanayisinde yerli ve millî potansiyelin yüzde 20 olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Şimdi yüzde 80, nereden nereye. İnşallah yakında hep birlikte şahitlik edeceğimiz yeni gelişmeler, yeni müjdelerle bu konumumuzu daha da pekiştireceğiz. Bu örnekleri üretimin her alanına teşmil etmek mümkündür. Hiçbir kaybın, hiçbir tuzağın bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeden devletiyle, milletiyle, dostlarımızla tek yürek, tek bilek olarak yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Başkaları ne yaparsa yapsın. Hangi siyasi hesaplar peşinde koşarsa koşsun, biz Hakk’ın rızası için, halkın rızası için halkımıza aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz. İnançla, sabırla, dirayetle çalışarak milletimize ne söz verdiysek Allah’ın izniyle hepsini Cumhur İttifakı olarak tek tek hayata geçireceğiz. Türkiye Yüzyılı Vizyonumuzla aramıza hiç kimsenin, hiçbir engelin, hiçbir siyaset mühendisliği projesinin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Rabbim, yar ve yardımcımız olsun. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diye dua ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu duygularla Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin şehre, ülkeye ve sektöre hayırlı olmasını diledi, emeği geçenleri tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, tören alanına gelişinde Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Keleşer, tesis ve ürünlerle ilgili bilgi verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Bor Karbür Üretim Tesisi’nde bulunan Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Keleşer ve beraberindekilere canlı bağlanarak üretimi başlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin ülke ve millete hayırlı olmasını dileyerek, “Bundan sonra dünyada bir numara olarak yarışa devam” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışını protokol üyeleriyle gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eti Maden Genel Müdürlüğü’nün Balıkesir’deki Sosyal Tesislerinde, kente gelen depremzedelerle beraber yemek yedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan depremzede çocuklarla sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık” için yorumlar kapalı 95994

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seddülbahir Kalesi ve Gelibolu–Eceabat Devlet Yolu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bir asır önce burada yedi düvele karşı kalplerimizi birleştirmiş, bedenlerimizi set yapmıştık. Yaşadığımız nice badireyi yine aynı şekilde birliğimizden, beraberliğimizden, kardeşliğimizden aldığımız güçle aştık. Deprem ve sel afetlerinin şehirlerimizde ve yüreklerimizde açtığı yaraların üstesinden de yine devlet ve millet olarak yekvücut geleceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale’de Seddülbahir Kalesi ve Gelibolu–Eceabat Devlet Yolu Açılış Töreni’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törendeki konuşmasında, tarihin şanlı sayfalarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü vesilesiyle bin yıllık vatanın istiklali uğrunda canlarını feda eden tüm şehitleri rahmetle yâd ettiğini söyledi.

Ülkenin son dönemde yaşadığı deprem ve sel afetlerinde hayatını kaybeden, her birinin şehit mertebesinde olduğuna yürekten inandığı vatandaşlara da Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir asır önce burada yedi düvele karşı kalplerimizi birleştirmiş, bedenlerimizi set yapmıştık. Yaşadığımız nice badireyi yine aynı şekilde birliğimizden, beraberliğimizden, kardeşliğimizden aldığımız güçle aştık. Deprem ve sel afetlerinin şehirlerimizde ve yüreklerimizde açtığı yaraların üstesinden de yine devlet ve millet olarak yekvücut geleceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ölenleri ebedî âleme yolcu ettiklerini dile getirerek, şimdi bir yandan enkazları kaldırdıklarını, bir yandan geçici barınma merkezlerinin hazırlıklarını sürdürdüklerini, bir yandan da kalıcı konutların inşasına başladıklarını kaydetti.

“İHTİYACIMIZ OLAN TEK ŞEY İSTİKRAR VE GÜVEN İKLİMİNE SIKI SIKIYA SAHİP ÇIKMAKTIR”

Bir yıl içinde şehirleri yeniden ayağa kaldırmış, depremzede vatandaşları yuvalarına kavuşturmuş olacaklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Tüm bunlarla beraber ülkemizi her türlü afete, tehdide karşı daha güçlü şekilde hazırlayacak çalışmaları da yürütüyoruz. Türkiye’yi, milletimizin her bir ferdini güvenli, huzurlu, müreffeh bir geleceğe kavuşturma yolundaki mücadelesinden alıkoyacak engelleri ve bahaneleri birer birer ortadan kaldırıyoruz. Dünyanın yaşadığı krizlerin önümüze çıkardığı fırsatları değerlendirebilmemiz için ihtiyacımız olan tek şey istikrar ve güven iklimine sıkı sıkıya sahip çıkmaktır. Bunu başarırsak Allah’ın izniyle hedeflerimize ulaşmamızı kimse engelleyemez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan 108 yıl önce “Çanakkale geçilmez” diyerek dünyanın en büyük ordularına göğüslerini siper eden kahramanların aziz hatıralarının yüreklerde tüm canlılığıyla yaşadığını söyledi.

“VERDİĞİMİZ TÜM MÜCADELELERDE ÇANAKKALE KAHRAMANLARINI ÖRNEK ALDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece Türk tarihini değil, dünya tarihini de değiştiren bu zaferin, milletin en zor şartlarda bile neler yapabileceğinin ispatı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devrin en büyük deniz ve kara gücünü oluşturan ordularına karşı Nusret Mayın Gemisiyle denizde, Anadolu’nun dört bir yanından gelerek Çanakkale’de saf tutmuş Mehmetçikle karada destan yazdık. Bu mücadelenin dünyada pek az eşi benzeri vardır. Rahmetli Mehmet Akif kalemiyle değil âdeta kalbiyle yazdığı o eşsiz şiirinde bu savaşı; ‘Şu boğaz harbi nedir? Var mı dünyada eşi?/En kesif orduların yükleniyor dördü beşi’ diye anlatıyor. Hiç şüphesiz bu aynı zamanda en büyük insan kaybını yaşadığımız savaşımızdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Mehmet Akif Ersoy’un “Yaralanmış, tertemiz alnından uzanmış yatıyor/Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor” dizelerinde tarif ettiği bu kayıpların hüznünün hâlâ yüreklerde olduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi: “Çanakkale Zaferi milletimize önce millî mücadelemizi verme ve başarıya ulaştırma, ardından bu topraklardaki son devletimiz, Cumhuriyetimizi kurma şevkini aşılamıştır. Ülke ve millet olarak bize son dönemde karşılaştığımız sınamaların üstesinden gelme cesaretini ve azmini veren saiklerin başında da Çanakkale Zaferi geliyor. Terörden sokak olaylarına, vesayet girişiminden darbe teşebbüslerine milletimizin iradesini gasbetmeye yönelik saldırılar karşısında verdiğimiz tüm mücadelelerde Çanakkale kahramanlarını örnek aldık. Bugün de ekonomiden doğal afetlere, tüm bunlara yaşadığımız her sıkıntıda Çanakkale ruhunu hatırlıyor, oradan aldığımız feyzle mücadelemizi yürütüyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vizyonunu üzerine inşa ettikleri temelin en sağlam taşlarından birinin de Çanakkale’de yedi düvele karşı kazandıkları zafer olduğunu söyledi.

“ECDADA SAYGIMIZIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRİYORUZ”

Şu anda bir açık hava müzesinde, Seddülbahir’de olduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve küratör ile ekibine teşekkür ettiğini, dünyada bu tür açık hava müzelerinin nadirattan olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 yaşından 100 yaşına kâh ordu olduk kâh tek başına canlar verdik. Her taşına dünya şahit. Yılmadık, yılmayacağız” diyerek, bugün 108 yıl sonra bir kez daha şehitlerin aziz hatıralarını yâd etmek, istiklale ve istikbale olan bağlılıklarını haykırmak için Çanakkale’de olduklarının altını çizdi.

Tarihe saygı duymanın ve hatıraları yaşatmanın, bunların sembolleri olan eserlere sahip çıkmayı gerektirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de Çanakkale Zaferi’ni kazandığımız yerlerdeki şehitliklerimizi ayağa kaldırarak, emanetleri koruyarak, kültürel mirası ihya ederek, ecdada saygımızın gereğini yerine getiriyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki çalışmaları daha derli toplu yürütmek için 2014’te Gelibolu Tarihî Alan Başkanlığını kurduklarını anımsatarak, Çanakkale’de gerçekleştirdikleri çalışmalardan şöyle bahsetti: “Faaliyete geçen Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, çok sayıda restorasyon projesi, çevre düzenlemesi, kurulan müzeler ve verilen pek çok hizmet sayesinde bölgeyi ecdadın hatırasına yakışır bir görünüme kavuşturduk. Seddülbahir Kalesi restorasyonu da bu çalışmalardan biridir. Valide Turhan Sultan tarafından 3,5 asır önce Boğaz’ın girişinde inşa ettirilen Seddülbahir Kalesi ve karşısındaki Kumkale, Çanakkale Savaşı’nda da önemli rol oynamıştır. Düşmanın ilk saldırdığı ve en son ayrıldığı yer olan bu kalenin açık hava müzesi olarak ziyarete açılmasını fevkalade isabetli görüyorum.”

“ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ BÖLGE İÇİN BİR DESTANDIR”

Geçmişini bilmeyenin geleceği kuramayacağı gerçeğinden hareketle çocukların ve gençlerin Çanakkale Zaferi’ni kazandıkları yerleri mutlaka görmeleri, buradaki manevi havayı teneffüs etmeleri gerektiğine inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalenin restorasyonunda emeği geçenleri kutlayarak teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’de sadece tarihin emaneti olan eserlere sahip çıkmakla kalmadıklarını, bunun yanında bugün açılışının birinci yılına erişilen 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu başta olmak üzere pek çok eserle şehri ve bölgeyi geleceğe hazırladıklarını anlattı.

Çanakkale Köprüsü’nün öneminden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sadece şu Çanakkale Köprüsü bölge için bir destandır. Eğer geçmişi hatırlarsak şu Boğaz’ın her iki tarafına zaman olurdu geçemezdik, zaman olurdu 24 saati bulurdu. O sıkıntıları yaşadık, bunları iyi biliriz. Yine burada, Çanakkale şehitlerini anmaya geldiğimiz zaman arabalılarla vesaire geçebilene aşk olsun. Geçerdik, geçemezdik… Öyle günler yaşadık. Ama şimdi artık köprümüzle bunların hepsi ortadan kalktı. Tasarımı ve mühendisliğiyle abide bir eser olarak ülkemize kazandırdığımız 1915 Çanakkale Köprümüzle Marmara Bölgemizi çepeçevre saran otoyol ağını birleştirdik. Daha önce saatler süren yolculuğu 6 dakikaya indirdiğimiz bu köprümüzü 1 yılda 2 milyona yakın araç kullandı. Böylece, ülkemizin en yoğun insan ve yük hareketliliğine sahip bölgesine asırlar boyunca hizmet edecek bir soluk borusu kazandırdık. Marmara Denizi’nin iki yakasını, İstanbul Boğazı’ndaki üç köprü ve bir tünel yanında Çanakkale Boğazı’ndaki bir köprüyle birleştirerek, bölgede oluşturduğumuz potansiyelin somut sonuçlarını şimdiden alıyoruz.”

“TÜRKİYE’Yİ GELİŞTİRECEK, HEDEFLERİNE YAKLAŞTIRACAK OLAN BU YATIRIMLARDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dar bir alana sıkışan ekonomik, ticari ve turistik hareketliliğin geniş bir sahaya yayılmaya, ülkenin tamamına katma değer kazandırmaya, millete iş ve istihdam olarak yansımaya başladığını belirterek, Gelibolu-Eceabat Bölünmüş Yol Projesi’nin bölgenin ulaşım altyapısı standartlarını daha da yükselteceğini kaydetti.

Çanakkale’nin Avrupa yakasında tarihî yarımadaya ulaşımı kolaylaştıracak 47,5 kilometrelik bu projenin tamamlanan 32 kilometresini bugün hizmete açtıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yolla beraber biri 2 bin 560 metrelik, biri 644 metrelik, biri bin 355 metrelik, biri 792 metrelik olmak üzere toplamda 5 bin 351 metre uzunluğunda 4 tünelin de açılışını bugün yapıyoruz. Havsa’dan Çanakkale’ye uzanan güzergâhın önemli bir parçası olan bu yol, ulaşımı 45 dakikadan 25 dakikaya düşürerek, tarihî alana giden ziyaretçilere büyük kolaylık sağlayacaktır. Projenin inşasında, bölgenin tarihî, arkeolojik ve tabii dokusunun korunmasına özel hassasiyet gösterilmiştir. Bu yol sayesinde ülkemiz vakitten ve akaryakıttan yılda 161 milyon lira tasarruf edecek. Ayrıca karbon emisyonunda 4 bin 500 tona yakın azaltım sağlayacaktır. Hep söylediğim gibi Türkiye’yi geliştirecek, büyütecek, hedeflerine yaklaştıracak olan işte bu yatırımlardır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 20 yılda ülkeye kazandırdıkları eserlerin her birini Cumhuriyet’in yeni asrı için hazırladıkları Türkiye Yüzyılı vizyonuna giden yapı taşları olarak gördüklerini dile getirerek, “Şimdi bu altyapı üzerinde daha büyük hedefler, daha büyük zaferler için ileri atılmanın eşiğindeyiz. Ecdadın emanetine işte böyle sahip çıkılır. Ecdadın aziz hatırası işte böyle yaşatılır. Ecdada işte böyle layık olunur” ifadelerini kullandı.

Gelibolu-Eceabat yolunun ülkeye, bölgeye, şehre, şehitliklere gelecek ziyaretçilere hayırlı olmasını dileyerek, yapımında emeği geçenleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çanakkale Zaferi’mizin 108. yıl dönümünde tüm şehitlerimize ve gazilerimize, onlarla birlikte depremlerde ve sellerde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Rabb’im ülkemizi her türlü düşmandan, her türlü afetten, her türlü kaza ve beladan muhafaza eylesin diyorum” diye konuştu.

TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI UZATILDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine son vermeden önce Birleşmiş Milletler ile birlikte geçen temmuz ayında imzalanmasını sağladıkları Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’yla ilgili bir gelişmeyi dünya kamuoyuyla paylaşmak istediğini belirterek, şunları söyledi: “Rusya ve Ukrayna’nın esir takaslarıyla birlikte savaştan sonraki en önemli uzlaşma konusu olan Tahıl Koridoru Anlaşması’nın süresi bugün itibarıyla bitiyordu. Her iki tarafla da yaptığımız görüşmeler sonunda 19 Mart’ta bitecek olan anlaşma süresinin uzatılmasını sağladık. Bugüne kadar 800’den fazla gemiyle 25 milyon ton tahılın dünya piyasalarına sevkini sağlayan bu anlaşma, küresel gıda tedarikinin istikrarı bakımından hayati öneme sahiptir. Anlaşmanın bir kez daha uzatılması konusunda gayretlerini esirgemeyen Rusya ve Ukrayna tarafları ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne teşekkür ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, otobüsle geldiği Seddülbahir Kalesi girişinde kendisini bekleyen vatandaşları selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, otobüsü durdurarak vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdi, çocuklara hediye dağıttı. Dışarıda kalan vatandaşları da tören alanına davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kadını da törene götürmek için otobüse aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Gelibolu-Eceabat Devlet Yolu açılışının yapıldığı alana canlı bağlantı gerçekleştirildi. Burada bulunan Karayolları Genel Müdürü Abdülkadir Uraloğlu ile konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteği üzerine yol güzergâhının videosu gösterildi.

İki gidiş, iki geliş şeklinde olan yol güzergâhının 32,5 kilometre olduğunu, bu güzergahın yolu yarı yarıya kısalttığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin yeşil bir proje olduğuna dikkati çekerek, katılımcılara, “Nasıl, beğendiniz mi?” diye sordu. Katılımcılar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a alkışlarla karşılık verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla alanda bulunan katılımcılar kurdele kesmek suretiyle yolun açılışını gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra protokol ile Seddülbahir Kalesi’nin açılış kurdelesini kesti. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, açılışta dua etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki makas ve kurdelelerin katılımcılarda kalmasını istedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun da konuşma yaptığı programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler de katıldı.