“Ekonomimizi büyütmek ve milletimizin refahını artırmak için doğru yolları takip etmeliyiz” “Ekonomimizi büyütmek ve milletimizin refahını artırmak için doğru yolları takip etmeliyiz” için yorumlar kapalı 92002

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB 10. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şûrası’nda yaptığı konuşmada, “Aynı mala, aynı hizmete, kur ve enflasyonla izah edilemeyecek zamlar yapmak yerine, işimizi geliştirip güçlendirerek kazancımızı artırmanın yollarını aramalıyız. Ekonomimizi büyütmek ve milletimizin refahını artırmak için doğru yolları takip etmeliyiz. İş dünyamızın yanındayız ama spekülatörlerin de karşısındayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 10. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şûrası’na katılarak, TOBB üst yönetimi ile 365 oda ve borsa yönetimi temsilcilerine hitap etti.

Ekonomi konusunda her zaman istişare içinde olduklarını, hiçbir zaman “biz yaptık, oldu” demediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “önce millet önce memleket” ifadesinin sadece bir seçim sloganı değil, hayat felsefelerinin ta kendisi olduğunu kaydetti.

“2023 HEDEFLERİMİZE SİZLERLE ULAŞACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 16 yılda Türkiye’nin 3,5 kat büyüdüğünü, bunu iş dünyası, girişimciler ve yatırımcılarla başardıklarını ve bu kadrolarla Türkiye’yi dünyaya açtıklarını söyleyerek, iş dünyasının temsilcileriyle teknolojiyi, e-ticareti, yeni sektörleri Türkiye’ye taşıdıklarını, gümrük kapılarının yenilenmesinden lisanslı depoculuğa, mesleki yeterlilikten finansmana erişime kadar pek çok çalışmayı yine bu ekiplerle hayata geçirdiklerini anlattı.

Geçen Ağustos ayında döviz kurunda başlayarak, faiz ve enflasyona sirayet ederek, ekonomiyi tehdit etmeye yeltenen sıkıntıların aşılması için gereken tedbirleri iş dünyasıyla görüşerek uygulamaya aldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 2023 hedeflerimize de yine sizlerle birlikte ulaşacağız. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sizlerle birlikte yükselteceğiz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticarette, siyasette ve hayatın diğer alanlarında başarının sırrının, önce inanmak, sonra harekete geçmek, ardından da yılmadan mücadeleye devam olduğunu vurgulayarak, elde ettikleri her başarının gerisinde millete ve Türkiye’ye olan inançları yattığını dile getirdi.

“KENDİ ECDADINI KÖTÜLEYEN BİR ZİHNİYETİN, ÜLKENİN GELECEĞİNE KATKISI OLMAZ”

“Türkiye’nin en büyük sorunu, dışarıda rekabet ettiği güçler değil, kendi içindeki birtakım kifayetsizlerdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlar kendi ülkelerinin gücünü bilmedikleri, inanmadıkları, kendi insanlarına güvenmedikleri için hep birilerinin gölgesi altında, birilerinin emrinde hareket etmişlerdir. Kendi medeniyetini, kendi tarihini, kendi kültürünü, kendi ecdadını ısrarla kötüleyen, küçümseyen, aşağılayan, karikatürize eden bir zihniyetin, bu ülkenin geleceğine zerre kadar katkısının olması mümkün değildir. İşte bu kesimin sürekli diline doladığı hususlardan biri de bizim tarihimizde, bizim medeniyetimizde sanayinin, teknolojinin, üretimin olmadığıdır. Herhalde bunlar sanıyorlar ki Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille indi, içindeki insanları ve imkânları da öylece bir kaya kovuğundan çıktı. Hâlbuki biz, ülke ve millet olarak, her alanda olduğu gibi, sanayi ve ticarette de çok güçlü bir müktesebata sahibiz. Bu konuda çok önemli çalışmalar yapmış bilim insanlarımız bulunuyor.”

Osmanlı’nın 17. ve 18. yüzyıllarda madeni eşya imalatı, kuyumculuk, boyacılık, deri ve dokuma işlerini ciddi bir ihracat kaynağı hâline getirdiğini, bu dönemlerde ülkeyi ziyaret eden Fransız ve İtalyan seyyahların, diplomatların yapılan işlerin kalitesini ve imalatlardaki maharetleri övgüyle anlattıkları bilgisini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim ecdadımız bırakınız geri olmayı, 150-200 yıl öncesine kadar pek çok alanda Avrupa’nın önünde yer alıyordu” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’nın kitlesel sanayi üretimine başlamasının ardından Osmanlı’nın da kendi ihtiyacını karşılamaya yönelik birtakım hamleler yaptığını, yönetim reformlarının her birinin iktisadi reformlarla desteklenmeye çalışıldığını belirterek, Türkiye’de faaliyet gösteren pek çok idari ve iktisadi kurumun 150-200 yıllık geçmişi bulunduğunu söyledi.

“BİRİLERİNİN PİYASA ŞARTLARI KILIFIYLA FIRSATÇILIĞA YÖNELMESİ ÜZÜNTÜ VERİCİ”

Türkiye’nin geçen yıl yaşadığı kur-faiz-enflasyon üçgenindeki dalgalanmada maalesef bazı kesimlerin iyi imtihan veremediklerinin altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Kur ve enflasyondaki dalgalanmayla asla orantılı olmayan, akıl ve mantıkla izah edilemeyecek fiyat artışlarıyla ilgili örnekler her gün karşımıza geliyor. Mal ve hizmet fiyatlarındaki bu akıl ve ahlak dışı artışların sebebi üzerinde hep birlikte düşünmeliyiz. Devlet teşviklerle, indirimlerle, muafiyetlerle, yapılandırmalarla bu süreçte reel sektörümüzün ve milletimizin üzerindeki yükleri azaltmak için elinden geleni fazlasıyla yapmıştır. Buna karşılık birilerinin piyasanın şartları kılıfıyla fırsatçılığa yönelmesi gerçekten çok üzüntü verici. Şüphesiz kimseye zararına iş yap demiyoruz. Elbette kimseye kendini sıkıntıya sokma pahasına hareket et demiyoruz, ancak faiz oranları düşmüş, enflasyon belli oranda düşmüş, buna rağmen bakıyorsunuz marketlerde hâlâ bütün sebze, meyve vesairede fiyatlar düşmüyor, onlar hâlâ yükseliyor. Bu marketlerde eğer kalkıp benim halkımı sömürme mücadelesini devam ettirenler varsa, bunun hesabını sorma görevi de bizimdir ve hesabını sorarız. Hâlâ vatandaşımı nasıl söndürürüm, bunun gayreti içerisinde. Herkesi ben bu konuda insafa ve hepsinden önemlisi ahlaka davet etme görevliliği noktasındayım. Milletimizin bu konuda dillendirdiği şikâyetleri kulak arkası edemeyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazılarının “krizi fırsata çevirmek” sözünü yanlış anladığını, bu yanlış anlayanlara doğrunun anlatılması gerektiğini ifade ederek, kastedilenin elindeki mala veya sunulan hizmete fazla fiyat istemek değil boşlukları görerek yeni atılımlara girmek olduğunu vurguladı.

“İŞ DÜNYAMIZIN YANINDA AMA SPEKÜLATÖRLERİN DE KARŞISINDAYIZ”

İhracatta farklı dönemlerde Rusya ve Avrupa pazarında sıkıntılar yaşandığını, bu durumlarda ihracatçıların Afrika, Güney Amerika, Asya pazarlarına yöneldiklerini dil getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yolla ihracatın sürekli arttığını, göreve geldiklerinde 36 milyar dolar olan ihracat hacminin bu yıl 168 milyar doları aşarak rekor kırdığını, hedefin 500 milyar dolar olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı son görüşmede, Trump’un Türkiye ve ABD’nin en az 75 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşması gerektiğini vurguladığını belirterek, Trump ve kendisinin de iki ülke arasındaki 10-15 milyar dolarlık bir ticaret hacmini yeterli bulmadıklarını, bu rakamı 75 milyar dolara çıkartma kararlılıklarını yinelediklerini söyledi.

ABD Başkanı Trump’un “Tersanecilikte ne kadar güçlü olduğunuzu biliyorum, dolayısıyla demir-çelik konusunda da bu konuyu arkadaşlarımız masaya otursunlar, çalışsınlar ve bu noktada da adımlarımızı atalım” dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında “Aynı mala, aynı hizmete kur ve enflasyonla izah edilemeyecek zamlar yapmak yerine işimizi geliştirip güçlendirerek kazancımızı artırmanın yollarını aramalıyız. Ekonomimizi büyütmek ve milletimizin refahını artırmak için doğru yolları takip etmeliyiz. İş dünyamızın yanındayız ama spekülatörlerin de karşısındayız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin “güçlü olmadan güvende olamayacağı” hususunun kifayetsizlerce anlaşılamadığına dikkati çekerek, “Biz de ecdat gibi ülkemizin güvenliğinin sınırlarımızdan değil ötesinden başladığına inanıyoruz. Yıllarca bu milleti kendi içine kapatarak adeta başına gelen her kötü hadiseye rıza göstermeye mecbur bırakanlar bizim bu politikamıza engel olmak için her yola başvuruyorlar” diye konuştu.

Türkiye’nin sadece sınırları içinde değil, sınır ötesinde de terörle, teröristlerle mücadele ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarında şehit düşenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, Türk milletine de başsağlığı diledi.

“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNDE HESABIMIZ YOK, SURİYE SURİYELİLERİNDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu mücadelesinin kolay olmadığını, bundan sonra da kolay olmayacağını ifade ederek, “Ülkemize en ufak bir saldırıda bulunanlar bunun bedelini çok ağır ödeyecekler. DEAŞ başta olmak üzere YPG, PYD, hepsi bunun bedelini ağır öderler. Onun için kimse bizi rahatsız etmeye kalkmasın” şeklinde konuştu.

ABD Başkanı Trump ile Türkiye sınırları ötesinde oluşturulacak güvenli bölge konusuna da görüştüklerini, Çarşamba günü gerçekleştireceği Rusya ziyaretinde konuyu Rusya Devlet Başkanı Putin ile de ele alacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zira terörden arındırılmış bu bölgelerde Suriye halkının oralardaki kardeşlerimizin huzurunu sağlama ahdimiz var. Bizim Suriye’nin toprak bütünlüğü üzerinde hesabımız yok, Suriye Suriyelilerindir ve bir an önce de onu sahiplerine teslim etmenin gayreti içerisindeyiz. Birileri siyaset yoluyla, birileri sahada silahla, birileri masada diplomasiyle Türkiye’yi yeniden kendi kafalarındaki o dar kalıplara sokmak için cansiperane bir şekilde çalışıyor. Hâlbuki artık o günler geride kaldı. Bir başka ifadeyle, cin şişeden çıktı. Her kim ki bu ülkeyi yeniden çeyrek asır, yarım asır öncesine döndürmeye heveslenirse, karşısında önce milletimizi bulur.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekâtlarında yavaşlatmak isteyenlerin amaçlarının Türkiye’nin sınırlarını DEAŞ, PKK, YPG terör örgütleri vasıtasıyla delik-deşik etmek olduğunu, o bölgeleri kontrol altına alınca gördüklerini dile getirerek, “Şimdi aynı gerçekle Münbiç’te ve Fırat’ın doğusunda karşı karşıyayız. Bizi ısrarla bu bölgelerden uzak tutmak isteyenler terör örgütlerini iyice palazlandırmak, iyice güçlendirmek, iyice bilemek peşindeler. Suriye’yi paramparça eden güçlere ve terör örgütlerine seslerini çıkarmayıp, ağızlarını her açtıklarında Türkiye’nin bölgedeki varlığından duydukları rahatsızlığı dile getirenler de bu oyunun bir parçasıdır” diye konuştu.

“ÜLKEMİZE VE MİLLETİMİZE YENİ BEDELLER ÖDETİLMESİNE RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin, Suriye politikasındaki kararlılığını Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile İdlib’de aldığı inisiyatifle tüm dünyaya gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki sorunu suhuletle çözmek için her yolu denediklerini ve denemeye devam ettiklerini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’de kendisine verilen sözlerin tutulmaması sebebiyle çok sıkıntılar yaşadığını, çok bedeller ödediğini vurgulayarak, “Artık ülkemize ve milletimize yeni bedeller ödetilmesine rıza göstermeyeceğiz. Bedel ödeyecek birileri varsa o da sadece ülkemizi hedef alan terör örgütleridir, onları destekleyenlerdir” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin güvenli bölge teklifinin terör örgütlerini Türkiye sınırından uzak tutma amacını taşıdığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Irak’ta hâlâ sıkıntıları yaşanan türden bir güvenli bölge uygulamasına asla izin veremeyeceklerini altını çizdi.

“DEAŞ VE DİĞER TERÖR ÖRGÜTLERİNİ BÖLGEDEN TEMİZLERİZ”

“Suriye sınırımızı güvenli hâle bizzat kendimiz getireceğiz, bu çabamıza lojistik destek verecek herkesle birlikte çalışmaya hazırız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile görüşmesinde Türkiye’ye lojistik destek verilmesi hâlinde DEAŞ ve diğer terör örgütlerini bölgeden temizleyeceklerini söylediğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye özellikle Suriye’de kendisine verilen sözlerin tutulmaması sebebiyle çok sıkıntılar yaşamış, çok bedeller ödemiştir. Eğer Sayın Obama döneminde verilen sözler yerine gelseydi Zeytinlik Harekâtıyla zaten bütün işleri bitirmiş olacaktık, ama verilen sözleri tutmadılar ve şu anda Sayın Trump da onu aynen tespit ediyor, teyit ediyor” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye ve Türk milletine yeni bedeller ödetilmesine rıza göstermeyeceklerini açıklayarak, “Bedel ödeyecek birileri varsa, o da sadece ülkemizi hedef alan terör örgütleridir, onları destekleyenlerdir. Güney sınırlarımızdaki Kıbrıs ve Ege’deki güvenlik sorunlarımızı çözerek ekonomideki ve diğer alanlardaki hedeflerimize doğru yürüyüşümüzü daha da hızlandırmakta kararlıyız” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB’un 10. defa düzenlediği Türkiye Ticaret ve Sanayi Şûrası’nın hayırlara vesile olmasını dileyerek, sözlerini tamamladı.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de için yorumlar kapalı 246791

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrine ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ABD’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” için yorumlar kapalı 238982

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin 78. Genel Kurulu’na iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını belirterek, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin “Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması” temasıyla yapıldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in ‘2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD’de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program’a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, “Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

“KÜRESEL SİSTEMDE TAŞLARIN YERİNDEN OYNADIĞI BU DÖNEMİ ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ ADINA FIRSATA ÇEVİRMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hâllerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”

Karabağ’da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan’ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, ‘Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev’le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç’in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç’te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Bu konuda özellikle Batı, ikide bir ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor, biz de diyoruz ki ‘Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ‘evet’ veya ‘hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte ‘Yasa hazırladılar.’ Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16’larla ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.’ Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir.”

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye’nin AB’ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz” şeklinde konuştu.

seers cmp badge