Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri Aday Tanıtım Toplantısı’na katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri Aday Tanıtım Toplantısı’na katıldı için yorumlar kapalı 85469

“Demokrasi ve ekonomide Türkiye’yi dünyanın en ileri ülkeleri seviyesine çıkartacak reformları hayata geçirmeye devam edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mahallî İdareler Genel Seçimleri Manifestosu’nu açıkladığı programda yaptığı konuşmada, “Demokrasi ve ekonomide Türkiye’yi dünyanın en ileri ülkeleri seviyesine çıkartacak reformları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Büyükşehirlerimizde, illerimizde, ilçelerimizde ve beldelerimizde kazanacağımız her başarı, ülkemizin aydınlık yarınlarına tutulmuş bir ışık olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin 31 Mart 2019 Mahallî İdareler Genel Seçimleri Manifestosu’nu açıkladı.

Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirilen toplantı öncesinde, salon önünde kendisini karşılayan vatandaşlara selamlama konuşması da yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra toplantıya geçti. Eşi Emine Erdoğan’ın da kendisine eşlik ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda; millete verecekleri sözlerin ve şehirleri yönetme anlayışının özünü oluşturan seçim manifestosunu açıkladığı konuşmasını yaptı.

Konuşmasında belediye başkanlığına aday olan AK Partili ve Cumhur İttifakı mensuplarına başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinde ortaya çıkacak sonucun, Türkiye’ye ve millete şimdiden hayırlı olması temennisinde bulundu.

Bugün, Türkiye’de il ve ilçe merkezlerinde yaşayan nüfusun, toplam nüfusun yüzde 80’ini aştığına, dünya nüfusunun yüzde 55’inin şehirlerde yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirlerde yaşayan insan sayısı artarken, küresel ölçekte gelir dağılımının giderek bozulduğunu ifade etti.

“MAZİSİYLE BARIŞIK OLAMAYAN GELECEĞİNİ DE SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE İNŞA EDEMEZ”

Yeni teknolojilerin, önemli fırsatlarla birlikte belirsizlikleri de beraberinde getirdiğine, ekolojik tahribatın dünyanın geleceğini daha çok tehdit ettiğine, etnik, kültürel ve dini ayrımcılık gibi demokrasiye meydan okuyan eğilimlerin yükselişe geçtiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın artık tarihî bir yol ayrımına doğru gittiğini kaydetti.

Bu tablonun kendilerini, şehir ve medeniyet tasavvurunun ayrılmaz bir parçası olan belediye hizmetleri üzerinde daha çok düşünmeye sevk ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirlerin uzun süredir malul olduğu sıkıntıların temelinde; insan fıtratının bir kenara bırakılıp, bireysel hırslar elinde şekillendirmenin yattığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin değerlerine sahip çıkmayanların şehircilik mirasına sahip çıkması, zaten işin tabiatına aykırı olurdu. Mazisiyle barışık olamayan geleceğini de sağlıklı bir şekilde inşa edemez” dedi.

Türkiye’nin, uzun süre yönetimine hâkim olan vizyonsuz, öngörüsüz, kifayetsiz, plansız, istikrarsız, milletin derdiyle dertlenmeyen zihniyetler elinde örselenip oyalandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler, tüm siyasi hayatı, işte bu çarpıklıklarla mücadeleyle geçen AK Parti kadroları olarak, şehirlerimizin ve ülkemizin hizmetine koştuk. Eksiklerimiz ve hatta kimi zaman hatalarımız elbette olmuştur. Ama milletimiz ve tarih şahittir ki, tüm samimiyetimizle ve gücümüzle, ülkemizi maddi ve manevi medeniyet değerleriyle yeniden buluşturmak için çalıştık” ifadesini kullandı.

“VATANDAŞIN DERDİNE DERMAN OLMAK İÇİN ÇIRPINAN BİR YÖNETİM PRATİĞİ SERGİLEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin, belediyecilikte çığır açmış, milletin gönlünde bu hizmetleriyle yer edinmiş kadrolar tarafından kurulduğunu ve belediyelerdeki başarısının arkasında halka hizmeti Hakk’a hizmet olarak bilen bir paradigma değişikliğinin olduğunu kaydetti. “Bu yaklaşımla, emaneti korumayı ve ehline teslim etmeyi esas alan, hizmeti memur-işçi mesai süresiyle sınırlamayıp 24 saate-7 güne yayan, vatandaşın her derdine derman olmak için çırpınan bir yönetim pratiği sergilenmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyecilikteki tecrübe ve birikimlerini sürekli geliştirip büyüterek tüm Türkiye’nin hizmetine sunduklarını ifade etti.

Geçmiş mahallî idare seçimlerindeki slogan ve hedeflerine değinerek, 2004’te ‘yerel kalkınma başlıyor’ diyerek büyük hedefler koyduklarını, 2009’da ‘işimiz hizmet gücümüz millet’ diyerek ’marka şehirler’ hedeflediklerini, 2014’te ‘daima millet, daima hizmet’ ifadesini kullandıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Şimdi de, ‘tevazu, samimiyet ve gayret ile memleket işi gönül işi’ diyerek, ‘gönül belediyeciliği’ sözüyle milletimizin huzuruna çıkıyoruz.  Halkımıza, yeni bir heyecanla, yeni bir vizyonla, kimi tecrübeli, kimi yeni ama birikimli ve vizyoner isimlerle şehirlerimizi daha ileriye taşımanın sözünü veriyoruz. Hedefimiz istisnasız tüm fertleriyle önce milletimizin gönlünü kazanmak, ardından sandıkta oyunu almaktır.”

“CUMHURBAŞKANLIĞI BÜNYESİNDE BELEDİYE İZLEME-DEĞERLENDİRME SİSTEMİ KURULACAK”

31 Mart imtihanından başarıyla çıkmak için, geçmişte yaptıkları hizmetlerle yetinmeyip şehirleri geleceğe hazırlayacak yeni projeler geliştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirler için kısa, orta ve uzun vadeli strateji belgeleri hazırlayacaklarını ve şehirlerle ilgili ilgili tüm planları, projeleri, yatırımları, hizmetleri bu strateji belgeleri üzerinden takip edeceklerini açıkladı.

Bu süreçleri tüm belediyelerde takip etmek için Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bir izleme-değerlendirme sistemi kuracaklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tecrübe ve bilgi paylaşımından, tasarruf ve şeffaflığa kadar pek çok faydasını göreceklerine inandıkları benzer bir sistemi AK Partili belediyelerin daha yakından takibi için, parti genel merkezinde da faaliyete geçireceklerini dile getirdi.

“TÜM CANLILARIN GÜVEN İÇİNDE YAŞADIĞI ŞEHİRLERE SAHİP OLMANIN HUZURUNA KAVUŞACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi, bugüne kadarki uygulamaların ötesinde, ‘yeni şehircilik vizyonu’ ile buluşturacaklarını vurguladı ve açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Şehirlerimizi, insan fıtratına uygun, medeniyet ve kültür değerlerimizle yoğrulmuş daha çok hizmetle donatacağız. Belediye başkanlarımız, şehir halkına hâkim olma değil, hadim olma idrakiyle görevlerini yürütecekler. Yani ‘efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geliyoruz’ anlayışıyla hizmetlerini sürdürecekler. Şehir plancılığında ve imar uygulamalarında, coğrafyamızın tüm birikimine sahip çıkan, Selçuklu mimarisinin sadeliğini, Osmanlı mimarisinin zarafetini ve günümüzün modern çizgilerini meczeden bir anlayışı yaygınlaştıracağız. İnsanlarıyla birlikte ağacından hayvanına kadar tüm canlıların güven içinde yaşadığı şehirlere sahip olmanın huzuruna AK Parti belediyeciliği ile kavuşacağız.”

AK Parti iktidarları döneminde kurdukları güçlü altyapının, bunun teminatı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Partili belediyeleri, her insana adaletle hürmet edecek, şehrinin ve insanlarının maddi-manevi tüm varlığını kutlu bir emanet olarak görüp sahip çıkacak, herhangi bir kesime ve kişiye değil, sadece milletine ve devletine sadakat gösterecek başkanlarla yönetilecektir. İşte bunun için 31 Mart seçimlerinde milletimizin karşısına ‘memleket işi gönül işi’ diyerek çıkıyoruz” diye ekledi.

GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ

AK Parti olarak, yeni dönemdeki belediyecilik anlayışlarını ve millete taahhütlerini 11 başlık altında özetlediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu başlıkları ‘şehir planları’, altyapı ve ulaşım’, ‘kentsel dönüşüm’, ‘benzersiz şehirler’ akıllı şehirler’, ‘çevreye saygılı şehirler’, ‘sosyal belediyecilik’, ‘yatay şehirleşme’, ‘halkla birlikte yönetim’, tasarruf ve şeffaflık’, ‘değer üreten şehirler’  olarak açıkladı.

Konuşmasında, aktardığı başlıklarla ilgili detaylı açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Memleket işi gönül işi’ diyerek, ‘gönül belediyeciliği’ ile milletimizin hizmetine talip olan AK Parti’nin, yeni dönemde insan merkezli yürüteceği hizmetlerin temel ilkelerini başlıklarıyla tekrarlayacak olursak; ‘şehir planları’ uzun vadeli ve hakkaniyete uygun şekilde hazırlanacak. ‘Altyapı ve ulaşım’ sorunları tüm şehirlerimizde tamamen çözülecek. ‘Kentsel dönüşüm’ çalışmaları bölgelerin özelliklerine ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına göre yürütülecek. ‘Benzersiz şehirler’ anlayışıyla şehirlerimiz kendi hikâyelerine uygun şekilde geliştirilecek. ‘Akıllı şehirler’ uygulamalarıyla teknolojinin tüm imkânları insanımızın ve şehirlerimizin emrine sunulacak. ‘Çevreye saygılı şehirler’ ile belediye hizmetlerinde tabiattaki canlı veya cansız tüm varlıklarla uyum gözetilecek. ‘Sosyal belediyecilik’ çalışmalarına önem verilerek doğrudan insana dokunan hizmetler ve projeler yaygınlaştırılacak. ‘Yatay şehirleşme’ ile tabiatla bütünleşen, aile, mahalle ve komşuluk kültürünü ihya eden örnek yerleşim alanları kurulacak. ‘Halkla birlikte yönetim’ ilkesiyle, şehirle ilgili tüm önemli kararlar orada yaşayanlarla birlikte alınacak. ‘Tasarruf ve şeffaflık’ hassasiyetiyle belediyelerin kaynakları hem doğru hem de açık şekilde kullanılacak. ‘Değer üreten şehirler’ ile kültür ve ekonomi başta olmak üzere her alanda hayat kalitesini yükseltecek yaklaşımlar geliştirilecek. Milletimizin yönetimini emanet edeceği AK Partili belediyelerimizde, işte bu 11 başlıkta ifade ettiğimiz ilkeler çerçevesinde hizmet vereceğiz.”

“SEÇİM YARIŞININ PLAN, PROJE, HİZMET ETRAFINDA ŞEKİLLENMESİ EN BÜYÜK TEMENNİMİZDİR”

31 Mart seçimlerinin demokrasi şöleni şeklinde geçmesi temennisinde bulunarak, bu ilkelerin millete yeni dönemdeki yönetim anlayışlarını ifade eden taahhütleri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni projelerin her büyükşehirde, il ve ilçelerde AK Parti adayları tarafından açıklanacağı bilgisini paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçim yarışının iftira, yalan, hakaret, husumet değil; plan, proje, hizmet etrafında şekillenmesi en büyük temennimizdir. Darbe çığırtkanlığı yapan, asmayı, kesmeyi, zehirlemeyi, sürmeyi hesap eden anti-demokratik siyaset anlayışının dönemi, inşallah 31 Mart’ta tamamen kapanacaktır. Türkiye’nin, tehdit siyasetine değil, hizmet siyasetine ihtiyacı vardır. AK Parti olarak, kendi seçim kampanyamızı bu şekilde yürüteceğiz” sözlerine yer verdi.

Bu süreçte, Türkiye’nin bekasının ve milletin geleceğinin güvencesi olarak gördükleri Cumhur İttifakı’na bağlılıklarından taviz vermeyeceklerinin ve Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte ittifakı diri tutup devam ettireceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz yıllarda üst üste çok büyük saldırılara maruz kalan ülkemizin, istikrar ve güven ortamının devamına, her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğuna inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Bu dönemde atacakları adımların, sonraki nesillere emanet edilecek 2053 ve 2071 vizyonları bakımından kritik önemde olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti olarak, bu bilinçle, demokraside ve ekonomide Türkiye’yi dünyanın en ileri ülkeleri seviyesine çıkartacak reformları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Büyükşehirlerimizde, illerimizde, ilçelerimizde, beldelerimizde kazanacağımız her başarı, ülkemizin aydınlık yarınlarına tutulmuş bir ışık olacaktır” şeklinde konuştu.

31 Mart’ta kazananın, bir kez daha hizmet siyaseti olacağına kalpten inandığını, demokrasiye ve kendilerine vereceği destek için millete şimdiden şükranlarını ilettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili belediye başkan adaylarına ve teşkilat mensuplarına seçim gecesine kadar tüm güçleriyle her yerde milletle birlikte olmaları; ulaşılmayan ve derdi dinlenmeyen bir vatandaş bırakmamaları tavsiyesinde bulundu.

Önümüzdeki dönemde belediyelerdeki hedefleri, standartları çok daha yükseğe çıkartarak, seçilecek belediye başkanları eliyle millete sunmaya devam edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkan adaylarına “Türkiye’yi elbirliğiyle geleceğe taşımak için sizlerden gece gündüz gayret göstermenizi beklediğimi bir kez daha belirtmek istiyorum” sözleriyle seslendi. Konuşmasının sonunda ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini “Rabbim yar ve yardımcımız olsun; yolumuzu, bahtımızı açık etsin” temennisiyle tamamladı.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

“Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” için yorumlar kapalı 234575

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.

“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.

“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”

Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE, İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE KARŞI İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARININ TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.

“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”

seers cmp badge