“Afyonkarahisar’ı yüksek hızlı trenle Ankara, İstanbul ve İzmir’e bağlıyoruz” “Afyonkarahisar’ı yüksek hızlı trenle Ankara, İstanbul ve İzmir’e bağlıyoruz” için yorumlar kapalı 93985

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afyonkarahisar’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Ankara-Afyonkarahisar-İzmir yüksek hızlı tren projemizle, Afyonkarahisar’ı İstanbul’a Ankara’ya İzmir’e yüksek hızlı trenle bağlıyoruz. Böylece Afyonkarahisar ile Ankara arası 1,5 saate, İstanbul arası 3,5 saate, İzmir arası 2 saate düşecek” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar’da yapımı tamamlanan hizmet ve yatırımların toplu açılış törenine katıldı. Anıtpark Meydanı’nda gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı.

Türkiye’nin, 31 Mart günü hayati önemde bir seçim yaşayarak vatanın geleceği adına çok kritik bir karar vereceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bekası, milletin huzuru, evlatlarının geleceği için 31 Mart seçimlerinden AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak, dosta güven, düşmana korku salacak tarihî bir zaferle çıkmak istediklerini söyledi.

“GECE-GÜNDÜZ DEMEDEN MİLLET İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Gece-gündüz demeden millet için çalıştıklarını, milletin refah ve huzuru için koşturduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetlerinin gönül kazanma ve kalpleri fethetme siyaseti olduğunu ifade etti. Millete efendilik taslayanlarla aralarındaki en büyük farkın, bu gönül farkı olduğunu, milletin ve ülkenin efendisi değil, hizmetkârı olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim rotamızı siz çiziyorsunuz, istikametimizi yine siz belirliyorsunuz. Biz CHP gibi üç-beş fazla oy almak için Pensilvanya’daki şarlatana, Kandil’deki terör ağalarına taşeronluk yapmıyoruz. Biz laf üstüne laf koymanın değil, taş üstüne taş koymanın, Türkiye’yi hedefleriyle, hayalleriyle buluşturmanın gayretindeyiz” diye konuştu.

Konuştuklarında ana muhalefetin başındaki zat gibi, yalan ve iftirayla değil, yatırımlarla, hizmetlerle ve projelerle konuştuklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP ve şürekası Ankara’da rant kavgası verirken, biz işte bugün burada olduğu gibi toplu açılış törenleriyle, mitinglerle, ziyaretlerle insanımızla kucaklaşıyoruz. Karşımızda ne var, zillet ittifakı, illet ittifakı. Bunlar küçük hesaplarda boğulurken; biz Afyon’da toplam yatırım bedeli 1 milyar 172 milyon lirayı aşan 118 kalem hizmetin resmî açılışını gerçekleştiriyoruz” dedi.

AFYONKARAHİSAR’DA GERÇEKLEŞTİRİLEN YATIRIMLAR

Toplu olarak açılışı yapılan eser ve hizmetleri arasında, köprülü kavşak, altgeçit ve köprülerin, gölet, sulama, isale ve içme suyu tesislerinin, cem evi ve Kur’an kurslarının, asfalt, bölünmüş yol, çevre düzenlemesi ve altyapı çalışmalarının, okul, yükseköğrenim yurdu ve kapalı spor salonunun, TOKİ tarafından yapılan konut, cami ve ticaret merkezlerinin, hizmet binaları ve doğalgaz boru hatlarının ve restorasyon çalışmalarının olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırım ve hizmetlerin Afyonlulara hayırlı olması temennisinde bulundu, yapımlarında emeği geçenleri tebrik etti.

Afyonkarahisar’a son 16 yılda toplam 21,5 milyar lira tutarında yatırım yaptıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde şehre 2517 adet yeni derslik, 11541 kişi kapasiteli yurt binaları, 15 bin seyirci kapasiteli bir stadyum, Sandıklı Gençlik Merkezi, futbol sahaları ve spor salonlarının yanı sıra Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ni kazandırdıklarını hatırlattı. Afyon’da ihtiyaç sahibi, yaşlı ve engellilere 1,2 milyar lira yardım, çiftçilere 1,7 milyar lira tarımsal destek, Afyonlu girişimcilere 6 milyar lira teşvik sağladıklarını, 54 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 571 kilometreye çıkardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta şehirde, aralarında 400 yataklı Afyon Devlet Hastanesi ve 300 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin de olduğu 20’si hastane, toplam 40 sağlık tesisi yaptıklarını, ikisi devlet hastanesi 13 sağlık tesisinin de inşasının sürdüğünü aktardı. Son 16 yılda; ulaşım, gıda, tarım ve sulama, toplu konut ve diğer alanlarda ortaya koydukları hizmet ve yatırımlardan da örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart’tan sonra da bu hizmet yolculuğuna devam edeceklerini söyledi.

“Ankara-Afyonkarahisar-İzmir yüksek hızlı tren projemizle, Afyonkarahisar’ı İstanbul’a Ankara’ya İzmir’e yüksek hızlı trenle bağlıyoruz” müjdesini de vatandaşlarla paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hızlı tren hattının faaliyete geçmesiyle Afyonkarahisar ile Ankara arasının 1,5 saate, İstanbul ile 3,5 saate İzmir ile 2 saate düşeceğini kaydetti.

“YİNE TÜRKİYE’DE SİYASET MÜHENDİSLİĞİ YAPILIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi yine Türkiye’de çok büyük bir siyaset mühendisliğinin yapıldığına dikkat çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “CHP ile Pensilvanya, adı iyi olan parti ile bölücü örgütün siyasi uzantısı zillet ittifakı şemsiyesi altında bir araya getiriliyor. Normal şartlarda sokakta yolları dahi kesişmeyecek partiler, kapalı kapılar ardında al gülüm-ver gülüm pazarlığına girebiliyor. Benim Afyonkarahisarlı kardeşim bu teröristlere oy vermez. Benim Afyonkarahisarlı kardeşim teröre bulaşanlara prim vermez. Türkiye’de adı millet düşmanlığına çıkmış, insanımızın değerleriyle, inancıyla, tarihiyle kavgalı ne kadar kesim varsa, hepsi de koro halinde zillet ittifakına alkış tutuyor.”

Birkaç gün önce bu ittifakın küçük ortağının, İmralı’daki terörist başı ve diğer katiller için yürüyüş yapmaya yeltendiğini, emniyet güçlerinin tüm tedbirleri alarak böyle bir provokasyona müsaade etmediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, örgütün şehir kadrosundan sözde bir milletvekilinin, kolunu ısırarak bir polisi hastanelik ettiği saldırıya ne CHP’den, ne bu ittifakın ortaklarından bir kınamanın ve eleştirinin gelmediğine dikkat çekti.

“POLİSİMİZE SALDIRANLARA KARŞI TEK SÖZ ETMEYENLER, BÖLÜCÜ ÖRGÜTÜN SİYASİ UZANTILARINA SİPER OLUYOR”

Adana Seyhan’daki bir AK Parti seçim bürosuna bölücü örgütün uzantıları tarafından düzenlenen eyleme de bu kesimlerden bir tepki gelmediğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak aynı CHP, bölücü örgütün emriyle yapılan eyleme hukuki sınırlar içinde müdahale eden polislerimizi, ‘vekiller dövülüyor’ diyerek hedef göstermekten çekinmiyor. Polisimize saldıranlara karşı tek söz etmeyenler, bölücü örgütün siyasi uzantılarına siper oluyor” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun adı ikiyüzlülüktür. Bunun adı millet ve demokrasi düşmanlarına payandalık yapmaktır. Bunun adı sokak terörüne sahip çıkmaktır. CHP’nin ve ortağının tavırlarından cesaret alan Kandil’deki terör baronları, artık doğrudan AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı hedef göstermeye başladı. Ne diyorlar? ‘Batıda AK Parti’yi çökerteceğiz.’ Önceki gün bir tanesi çıkmış, “AK Parti’nin karşısında kim varsa onunla birlikte olun’ diye emir veriyor. Oradan talimatı alan bu örgütün Meclis’teki temsilcileri de çıkıyor, ‘şuralarda kazanacağız, batıda AK Parti’ye ve MHP’ye kaybettireceğiz’ diyor. Millet yerine bölücü örgütün desteği ve Pensilvanya’nın icazetiyle seçim kazanma hayali kurmak, Türk siyaseti adına gerçekten utanç vericidir. Bugün CHP, milletimizi PKK ile tehdit edenlerin desteğine bel bağlamış bir zihniyetin işgali altındadır. Bugün CHP, ülkemizin gördüğü en alçak ihanet çetesi olan FETÖ’nün desteğiyle seçim kazanma hesabı yapan bir ekibin tasallutu altındadır. Bugün CHP, ne şehirlerimiz, ne ülkemiz için en küçük bir projesi, bir hayali, bir hedefi olmayan, sadece kendi hiziplerinin, kendi ekiplerinin ikbali için çalışan dar kadrocu bir yapının esiri durumundadır.”

“BİZ ŞEHİTLERİMİZDEN İLHAM ALARAK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”

Ülkedeki muhalefetin kalitesi adına, CHP’ye ve onun dümen suyuna girerek, PKK ve FETÖ’yle aynı ittifakta yer alan diğer partilere gönül vermiş vatandaşlar adına üzüntülü olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “31 Mart, sonuçları itibariyle ülkemizin CHP ve zillet ittifakı kamburundan kurtuluşunun başlangıcı olacaktır. 31 Mart, siyaset mühendisliklerinin bir kez daha hüsrana uğradığı gün olacaktır” sözlerine yer verdi.

“Onlar ne derse desin, kimlerle kol kola girerse girsin, biz şehitlerimizden ilham alarak yolumuza devam edeceğiz” diyerek, ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aramıza hiç kimsenin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Ve biz birbirimizi Allah için seveceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından yapımı tamamlanan yatırım ve hizmetlerin açılış kurdelesini, törene katılan bakanlarla birlikte kesti.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”