“Yaşlılarımıza sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır” “Yaşlılarımıza sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır” için yorumlar kapalı 85502

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birinci Yaşlılık Şûrası’nda yaptığı konuşmada, “Medeniyet ve kültür değerlerimizin nesillerden nesillere aktarılması konusunda büyüklerimizin rolünün, okuldan, öğretmenden, kitaptan daha fazla olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla yaşlılarımıza sahip çıkmak, aynı zamanda geleceğimize sahip çıkmaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birinci Yaşlılık Şûrası’na katıldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen şûrada Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.

Şûranın; ülke, millet ve özellikle yaşlılar için hayırlara vesile olmasını temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinliği düzenleyen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile emeği geçenleri kutlayarak etkinlikte görüş ve teklifleriyle katkı sağlayanlara teşekkür etti.

“HERKESİN UZUN YAŞAMAK İSTEDİĞİ AMA YAŞLANMAK İSTEMEDİĞİ BİR DÜNYANIN İÇİNDEYİZ”

İlk insandan bugüne yaşlılığın, hayatın kaçınılmaz bir dönemi olarak insanın karşısına çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herkesin uzun yaşamak istediği ama yaşlanmak istemediği bir dünyanın içindeyiz. En önemlisi de, hangi yaşta bulunduğumuzdan ziyade o vakte kadar ne yaptığımız, nasıl yaşadığımızdır” diye konuştu.

Dünya nüfusunun, özellikle gelişmiş ülkelerde, hızla yaşlandığına, birkaç asır önce 40’ı bulmayan ortalama hayat süresinin, bugün 70’in üzerinde olduğuna, bazı ülkelerde bu sürenin 90’ı zorladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumun, çözüm bekleyen pek çok meseleyi de beraberinde getirdiğine değindi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle gelişmiş ülkelerin, hızla yaşlanan nüfusları sebebiyle ciddi bir gelecek endişesi içinde olduğuna ve azalan genç nüfusun yerini diğer coğrafyalardan gelen göçmenlerle kapattığına dikkat çekti ve “Buna karşılık Asya ve Afrika kıtaları ile Güney Amerika, ortalamanın çok üzerinde büyüyen nüfuslarıyla, âdeta dünyanın geleceğine talipler” diye ekledi.

“BİZİM GİBİ ÜLKELER İÇİN NÜFUS GÜÇTÜR”

Türkiye’nin durumunun, Batı ülkeleri kadar vahim değilse de, çok da iç açıcı görünmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de 65 yaş ve üzeri nüfus oranı yüzde 8,8’e ulaşarak 7,2 milyona çıktığını, 2040 yılında, şimdikinin yaklaşık iki katına ulaşılmasının beklendiğini söyledi.

Bu yüzden katıldığı tüm nikâh törenlerinde gençlere, en az üç çocuk, mümkünse daha fazlasını tavsiye ettiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bilhassa da bizim gibi ülkeler için nüfus güçtür. Nüfusumuzu, en iyi şekilde beslemek, eğitmek, donatmak, istihdam alanları oluşturmak, altyapı hizmetleri vermek şartıyla bu gücü kullanabileceğimizi biliyoruz” dedi.

“YAŞLI HİZMETLERİNİ SADECE MADDİ İMKÂNLARLA SINIRLI GÖRMEK, ONLARA YAPILACAK EN BÜYÜK HAKSIZLIKTIR”

Nüfus yapısındaki değişimin, pek çok hususun yanı sıra, yaşlılara götürülecek hizmetlerin artırılması gerektiğine de işaret ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşlı hizmetlerini sadece maddi imkânlarla sınırlı görmek, onlara yapılacak en büyük haksızlıktır. Asıl olan yaşlılarımızın aile bütünlüğü içinde, etkinliklerini ve üretkenliklerini koruyarak, sosyal çevreleriyle birlikte bu dönemlerini geçirebilmelerini temin etmektir” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsesi kalmayan veya ailesiyle birlikte hayatını sürdürme imkânından mahrum olan yaşlılar için huzurevinden, bakım ve rehabilitasyon merkezlerine kadar her türlü altyapıyı oluşturmaları; kendi evinde hayatını sürdürmek isteyenler için de evde temizlik, yemek, sağlık hizmeti desteği gibi imkânları da sunmaları gerektiğini, kendilerinin de bunu yaptığını söyledi.

“AİLE BÜYÜKLERİMİZİN BİZE KATTIĞI ZENGİNLİKTEN, ÇOCUKLARIMIZI MAHRUM ETMEMELİYİZ”

Sözlerinin devamında, “Ama asıl olan yaşlılarımızın aileleriyle birlikte ve sosyal hayatın içinde ömürlerini geçirmelerini sağlamak olmalıdır” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplum olarak, yaşlılarını ‘koca’ diyerek, en yüksek makama oturtan, ‘ak saçlı’ ve ‘ak sakallı’ diyerek en üst toplumsal payeyi veren, bilgeliği ve pirliği yaşlılarla simgeleyen bir kültüre sahip olunduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bir evde, büyükanne, büyükbaba, anne, baba ve torunlar bir arada yaşayabiliyorsa, o ev gerçekten günün 24 saati yaşayan, günün 24 saati içinde huzur bulunan bir yerdir. Olması gereken budur” şeklinde konuştu.

Ancak, büyükşehir hayatının böyle bir aile modelini giderek zorlaştırdığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumun, aile büyükleriyle ilişkilerin, neredeyse bayram ziyaretlerinin bile ihmal edildiği bir periyoda dönüşmesini asla kabul edemeyeceklerinin altını çizerek, “Aynı şehirde yaşayıp da, en azından her hafta sonu anne, babalarımızı torunlarıyla bir araya getirmiyorsak, hem çocuklarımıza hem büyüklerimize haksızlık yapıyor, vebal altına giriyoruz demektir” dedi.

Yaşlı bakım hizmetleri ve aktif yaşlanma konusu kadar, bu meseleye de önem vermeleri; bunun için teşvik mekanizmalarını kurmaları gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “Ülkemizde, özellikle de sıkıntılı dönemlerde, ana, baba ocağının sığınılacak güvenli bir liman olarak görülmesi, köklerimizin hâlâ sağlam olduğunu gösteriyor. Hepimizin yetişmesinde emeği olan, fikir ve gönül dünyamızın şekillenmesinde katkısı bulunan aile büyüklerimizin bize kattığı zenginlikten, çocuklarımızı mahrum etmemeliyiz. Medeniyet ve kültür değerlerimizin nesillerden nesillere aktarılması konusunda büyüklerimizin rolünün, okuldan, öğretmenden, kitaptan daha fazla olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla yaşlılarımıza sahip çıkmak, aynı zamanda geleceğimize sahip çıkmaktır.”

“İNSAN GENÇLİĞİNDE ÖĞRENİRKEN, YAŞLILIĞINDA ANLAR”

Tarihe bakıldığında en önemli eserlerin pek çoğunun, yaşlılık dönemlerinde verildiğine işaret ederek, Mimar Sinan’ın, en muhteşem eseri olan Selimiye Camii’ni inşa ettiğinde 80 yaşında verdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biruni, Cabir, Farabi, Cezeri, Kindi, Piri Reis, Erzurumlu İbrahim Hakkı gibi pek çok âlimin, asırlara ışık tutan eserlerini, bugün yaşlılık olarak nitelenen dönemlerinde verdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Son nefesine kadar hep ileriye bakan nice bedeni yaşlı ruhu genç insanımız vardır. Gerçekten de, insan gençliğinde öğrenirken, yaşlılığında anlar. İşte o anlama kabiliyetinin değerine paha biçilemez. Bunun için ‘Yüzümüz değil, asıl aklımız buruşmaya başladığında yaşlanırız.’ diyoruz. Bizi yaşlandıran nüfus kâğıdımızdaki rakamlar değil; ülkemize, milletimize, şehrimize, ailemize hâlâ verecek bir şeylerimiz varken bunlardan imtina etmektir. Maddi ve manevi anlamda üretkenliğini devam ettiren yaşlılarımız, kendileriyle birlikte topluma da çok büyük katkıda bulunmuş olur.”

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2019-2023 dönemini kapsayan Yaşlı Vizyon Belgesi hazırladığını ve bu çalışmada yaşlıların pek çok alana aktif katılımını desteklemeyi amaçlayan programların yer aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003 yılından bu yana, yaşlılar için çok önemli hizmetleri hayata geçirdiklerine dikkat çekti.

“KÖKLERİMİZİN EN GÜÇLÜ GÖSTERGESİ YAŞLILARIMIZLA KURDUĞUMUZ İLİŞKİ BİÇİMİDİR”

“Kimsesizlerin kimsesi bir sosyal devlet olduğumuzu göstererek, hiçbir yaşlımızı sokakta veya çaresiz bir şekilde dört duvar arasında bırakmıyor, hepsine de sahip çıkıyoruz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ülkede 396 huzurevinde 33 bin 146 kişilik bir kapasite olduğunu, 65 yaşını geçenlere ödenen yaşlılık maaşını 24 liradan 601 liraya çıkardıklarını, geliri asgari ücretin üçte ikisinden az olan yaşlılara hizmet alımı yoluyla bakım hizmeti verdiklerini, engelli yaşlıların evlerinde bakımı için 1.305 lira ödendiğini, 65 yaş üzeri kişilerin tüm şehir içi ulaşımdan ücretsiz, şehirlerarası demiryolu ve denizyolu ulaşımında ise yüzde 50 indirimli yararlanmasını sağladıklarını hatırlattı.

Evde bakım ve gündüzlü bakım hizmetlerini desteklenmesi amacıyla başlatılan Yaşlı Destek Programıyla 35 binden fazla kişiye ulaşıldığını, Aktif Yaşam Merkezleriyle, yaşlı ve engellilerin sosyal hayata katılımlarını kolaylaştırdıklarını, emeklilere 1000’er lira bayram ikramiye vermeye başladıklarını da sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların yanında daha pek çok hizmetle, yaşlılarımız için ‘kimsesizlerin kimsesi’ olma sözümüzü yerine getiriyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Antik Roma döneminin filozoflarından Çiçero, eski Atina’ya ilişkin şöyle bir hadise anlatır: ‘Atina’da ihtiyar bir adam tiyatroya gider. Kendisine Atinalıların oturduğu bölümde kimse yer vermez. Bunun üzerine ihtiyar Spartalıların oturduğu bölüme geçmek zorunda kalır. Orada hemen ihtiyara yer açılır. Atinalılar ise bu davranışı alkışlarla karşılarlar. Çünkü Atinalılar iyilik nedir bilirler, ama yapmak istemezler.’ Evet, dünyamızın hızla Atinalılaştığı bir dönemde, yaşlılarımıza sahip çıkmayı, onlara saygıda kusur etmemeyi, onları hep el üstünde tutmayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz. Yaşlıların tek başına hayatlarını sürdürdüğü, çocukların de tek başlarına büyüdüğü bir dünya, bizim dünyamız değildir. Biz köklerimizle varız. Köklerimizin en güçlü göstergesi de yaşlılarımızla, ak saçlılarımızla kurduğumuz ilişki biçimidir. Huzurevi tabelalarının arttığı değil, kuşakların aynı çatı altında birlikte yaşadığı veya ilişkilerin her gün kesintisiz sürdüğü bir Türkiye istiyoruz. Anneciğini, babacığını huzurevine bırakan evlatlar değil, onlarla beraber yaşayan evlatlar istiyoruz. Tarihimizde ve kültürümüzde zaten var olan bu toplumsal yapıyı korumak ve ihya etmek için çalışmayı sürdüreceğiz.”

Konuşmasının sonunda, Yaşlılar Şûrası’nın, bu doğrultuda yapılacak çalışmaların daha derli toplu, daha bilinçli ve daha süratli yürütülmesine vesile olacak bir milat hâline dönüşmesini dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, “Her birinize sağlıklı, huzurlu, daha nice güzel anılar biriktireceğiniz, güzel başarılara imza atacağınız bir ömür diliyorum” temennisiyle tamamladı.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211353

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

seers cmp badge