“Dünyada her gün dengeler bozulurken, Türkiye dimdik ayakta kalmayı başarmıştır” “Dünyada her gün dengeler bozulurken, Türkiye dimdik ayakta kalmayı başarmıştır” için yorumlar kapalı 93919

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ordu mitinginde yaptığı konuşmada, “Dünyada her gün dengeler bozuluyor, yeni dengeler kuruluyor. Bu sancıların en acı, en dramatik, en kanlı, en vahşi sonuçları bölgemizde tezahür ediyor. Türkiye, işte böyle çalkantılı bir süreçte, maruz kaldığı tüm saldırılara ve tehditlere rağmen, dimdik ayakta kalmayı başarmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart Mahallî İdareler Seçimleri kampanyası kapsamında AK Parti Ordu mitingine katıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Son bir yılda üçüncü kez Ordu’ya geldiğini hatırlatarak, şehre her gelişinde kendisini coşku, muhabbet ve samimiyetle bağrına basan Ordululara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ordu bir kez daha kendi kardeşine, milletin adamına, milletin partisine, gönül belediyeciliğine, tüm adaylarına sahip çıkmak için sabırsızlanıyor” diye konuştu.

“ORDU’YA NE YAPILMIŞSA ALTINDA BİZİMLE YOL YÜRÜMEYE DEVAM EDEN KADROLARIN İMZASI VARDIR”

“Duyduğuma göre, paçasını terör örgütlerine kaptırdığı için davamıza maalesef aykırı düşen birisi utanmadan, sıkılmadan benim dostum olduğunu söyleyerek oy devşirmeye çalışıyormuş” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dostlarının burada, bu meydanda olduğunu, kendileri için dostluk ve muhabbetin pazara değil, mezara kadar olduğunu söyledi.

“Terör örgütüyle bir olup bize parmak sallayan kişiyle bizim ne muhabbetimiz olur, ne de dostluğumuz olur” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Bu kişi, Ordu’ya yapılan her işe de sahip çıkıyormuş, sen kimsin yahu. AK Parti’nin gücünü, imkânlarını, hizmetlerini kendilerine mal edenler, en başta Ordu’ya, sizlere saygısızlık ediyor demektir. Bu şehre ne yapılmışsa, altında sadece ve sadece AK Parti’nin ve onunla yol yürümeye devam eden kadroların imzası vardır. Gittiği her kapıdan kovulan bu taklacıya, 31 Mart’ta öyle bir ders verin ki, bir daha karşınıza çıkmaya yüz bulamasın.”

“ARKALARINA TERÖR ÖRGÜTLERİNİ ALANLAR, ELLERİNİ OVUŞTURARAK SEÇİM SANDIĞINDAN ÇIKACAK SONUCU BEKLİYOR”

Arkalarına terör örgütlerini ve karanlık güçleri alan birilerinin, her seçimde olduğu gibi bu sefer de, ellerini ovuşturarak seçim sandığından çıkacak sonucu beklediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer istediklerini elde edebilirlerse, bir karabasan gibi ülkemizin başına çökmeye hazırlanıyorlar. Bu kifayetsiz muhterisleri de, sizlerle birlikte, inşallah bir kez daha sandığa gömeceğiz” diye ekledi.

ORDU’DA GERÇEKLEŞTİRİLEN YATIRIMLAR

Bugüne kadar Ordu’yu; yatırım, hizmet ve projelerle adına layık hâle getirmek için çalışarak, son 17 yılda şehre 21 milyar lirayı aşan yatırımlar yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımların arasında eğitim alanında 3547 adet yeni dersliğin, 3336 kişi kapasiteli yurt binalarının, gençlik merkezlerinin, spor salonlarının, yüzme havuzları ve futbol sahalarının yanı sıra yapımında sona yaklaşılan stadyumun ve Ordu Üniversitesi’nin bulunduğunu hatırlattı.

Ordulu ihtiyaç sahiplerine 2,2 milyar lira kaynak, çiftçilere 3,1 milyar lira tarımsal destek, iş adamlarına 2,3 milyar lira tutarında yatırım teşviki sağladıklarını, sağlıkta dokuzu hastane toplam 38 yeni sağlık tesisini şehre kazandırdıklarını, yaklaşık 5 bin konutu hak sahiplerine teslim ettiklerini, iki baraj bir gölet ve 63 taşkın koruma tesisi inşa ettiklerini ve 14 tarihî eseri restore ettiklerini de belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaşımda ise 50 km olan bölünmüş yol uzunluğunu 152 km’ye çıkardıklarını, yaklaşık 40 kilometre uzunluğunda 33 tünel inşa etiklerini, içinde, 11 köprü ile altı tünelin olduğu Ordu Çevre Yolu’nda yedi köprüyü, iki çift tüp tüneli tamamladıklarını sözlerine ekledi.

“ORDU’DA DAHA YAPACAK ÇOK İŞİMİZ, GETİRECEK ÇOK HİZMETİMİZ VAR”

Eğitim, sağlık, ulaşım, sulama, tarım, arıcılık, turizm ve sanayi alanlarında şehre kazandırılan, yapımları hâlen devam eden ya da ihale ve proje aşamasında olan diğer yatırım ve hizmetlerden de örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ordu’da daha yapacak çok işimiz var, getirecek çok hizmetimiz var. İnşallah 31 Mart’tan sonra belediye başkanlarımızla el birliği içinde bu çalışmaları yürüteceğiz” diye ekledi.

Dünyaya ve bölgeye bakıldığında en gelişmişinden en geri kalmışına kadar tüm ülkelerin sıkıntı ve arayış içinde olduğuna, dünyada her gün dengelerin bozulup yeni dengelerin kurulduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sancıların en acı, en dramatik, en kanlı, en vahşi sonuçları bölgemizde tezahür ediyor. Türkiye, işte böyle çalkantılı bir süreçte, maruz kaldığı tüm saldırılara ve tehditlere rağmen, dimdik ayakta kalmayı başarmıştır” dedi.

“GÜCÜMÜZÜN BİRLİĞİMİZDEN KAYNAKLADIĞINI GÖRENLER, BU SEÇİMLERDE DOĞRUDAN ORAYA SALDIRIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu başarının sahibinin millet olduğunu vurguladı ve “Ülkemizin gücünün birliğinden kaynakladığını görenler, bu seçimlerde doğrudan oraya saldırıyor. Başını CHP’nin çektiği bazı kesimler de, maalesef, bu oyuna gönüllü figüranlık yapıyor. Aslında onlar da ne olup bittiği gayet iyi biliyor, gayet iyi görüyor” ifadelerine yer verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın, Türkiye’deki Suriyeli mültecilere yapılan harcamaları kastederek, ‘nereye gitti bu 35 milyar dolar’ dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asıl amacı, Türkiye’nin Suriye politikasını değiştireceğini ima ederek, bölgeyle ilgili hesapları olan küresel güçlere göz kırpıyor. Asıl gayesi, Türkiye’nin PYD-PKK terör örgütüne yönelik kararlı tavrından rahatsız olanlara sinyal vermektir. Bay Kemal sen Kandil’in yandaşısın, Kandilin desteklediğiyle el ele kol kolasın” diye konuştu.

Türkiye’nin, Suriyelilere yapılan harcamalar sebebiyle hazinesine yüklediği hiçbir yükün olmadığının ve tüm bu harcamaları geliri giderine denk olacak formüllerle yürüttüklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Millî güvenlik politikalarımızı hedef almayı en önemli misyonu, en önemli işi olarak gören CHP Genel Başkanı’nın kafası bu işlere basmaz. CHP sadece ülkemize sığınan mazlumları, şehit edileceklerini bile bile Boraltan Köprüsünde katillerine teslim etmekten anlar. Bu konuları idrak etmek için önce yüreğiniz temiz olacak, kalbiniz pak olacak, gönül gözünüz açık olacak. Gönül gözü kapalı olanın dünya gözü işte böyle her şeyi para olarak görür, siyasi çıkar olarak görür, menfaat olarak, rant olarak görür.”

“FIRAT’IN DOĞUSUNU TERÖRİSTLERDEN TEMİZLEMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye’nin geleceğinin, tıpkı bölgenin geleceği gibi, büyük ölçüde Suriye meselesinin nasıl çözüleceğine bağlı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet Suriye meselesini, kendi sınır emniyetimizi ve Suriye halkının huzurunu, güvenliğini, refahını sağlayacak şekilde çözemezsek, ne biz, ne de Avrupa dâhil bölgemiz rahat edemez” şeklinde konuştu.

Gelinen noktada çözümü ancak, Suriye topraklarının Türkiye sınırlarına komşu bölümlerinde güvenliği ve huzuru doğrudan Türkiye’nin sağlamasıyla mümkün olabileceğini gördüklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yüzden Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarını yaptıklarını, İdlib’te inisiyatif aldıklarını kaydetti.

“Bunun için Mümbiç’in teröristlerden arındırılması ve ülkemizin gözetiminde yeniden yapılandırılması konusunda ısrarlıyız. Bunun için Fırat’ın doğusunu teröristlerden temizlemekte kararlıyız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, başka türlü Suriye meselesinin kalıcı çözümünün sağlanamayacağının, Türkiye’deki 3,6 milyon Suriyelinin kendi evlerine dönüşünün temin edilemeyeceğinin altını çizdi.

Türkiye’nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtıyla güvenli hâle getirdiği bölgelere şu ana kadar 315 bin kişi geri döndüğüne ve bu sayının her gün arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer bölgelerde de aynısını yapmak zorunda olduklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’nin yeni anayasasının hazırlanması, serbest seçimlerin yapılması gibi konuları içeren siyasi süreci sağlıklı bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz” sözlerine yer verdi.

Sözlerinin sonunda ‘tek millet, tek bayrak, tek devlet ve tek millet’ vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Ordu Çevre Yolu’nun tamamlanan ve hizmete sunulan ilk etabının açılışını da yaptı.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”