Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Milletimizle kol kola ve gönül gönüle vererek tüm meselelerin üstesinden gelebilecek güce sahibiz” Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Milletimizle kol kola ve gönül gönüle vererek tüm meselelerin üstesinden gelebilecek güce sahibiz” için yorumlar kapalı 89174

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye bir yandan son bir asırdaki en büyük atılımlarını gerçekleştirirken diğer yandan da yine aynı dönemdeki en büyük, çok yönlü kuşatmayla karşı karşıyadır. Allah’ın izniyle milletimizle kol kola, gönül gönüle vererek tüm bu meselelerin üstesinden gelebilecek güce, iradeye, kararlılığa sahibiz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen partisinin grup toplantısında milletvekillerine hitap etti.

Milletvekillerine Meclis programlarında ve seçim çevrelerine yönelik çalışmalarında ortaya koydukları gayretler dolayısıyla teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ihtiyacı olan hukuki düzenlemelerin hazırlanması ve hayata geçirilmesinde Cumhur İttifakı’nda birlikte hareket ettikleri Milliyetçi Hareket Partisi ile AK Parti milletvekillerine büyük sorumluluk düştüğüne işaret etti.

“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM HER ALANDA TÜRKİYE’Yİ İLERİYE TAŞIDIĞIMIZ BİR DÖNEM OLACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin çalışması demek Meclis’in çalışması demektir. Sizlerin yasama görevi için Meclis’te, bizlerin yürütme olarak Cumhurbaşkanlığında çalışması demek Türkiye’nin sürekli daha ileriye, daha iyiye gitmesi demektir” dedi.

Milletin beklentilerine cevap verebilmek için öncelikle önlerindeki sıkıntıları aşmaları gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, önlerinde ekonomiden dış politikaya, güvenlikten istihdama kadar çözüm bekleyen pek çok ciddi sorun bulunduğunu söyledi.

Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılara rağmen dimdik ayakta ve AK Parti olarak son 17 yılda Türkiye’yi ekonomide ve demokraside ulaştırdıkları yüksek seviye sayesinde bu duruşun sağlam olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu gerçeği milletimiz de bildiği için seçimlerde yüzde 50’nin üzerinde destekle yanımızda yer almaya devam ediyor. Ama unutmayalım ki bu sonsuz, hudutsuz, hesapsız bir kredi değildir. Bize verilen desteğin karşılığını hizmet olarak, icraat olarak sunmakla mükellefiz. Hep birlikte tüm birikimimizi, enerjimizi, vaktimizi, gayretimizi ortaya koyarak bir an önce milletimizin önüne somut başarılarla çıkmalıyız. İnşallah önümüzdeki dönem her alanda Türkiye’yi büyüttüğümüz, güçlendirdiğimiz, ileriye taşıdığımız bir dönem olacaktır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin Ankara ve İstanbul’da sadece vizyon ve vitrin noktasında kayba uğradığını ancak ilçelerin kahir ekseriyetini kazandıklarını belirterek, “Meclislerde ki burası karar alma yeri, buralarda kahir ekseriyet her ikisinde de İstanbul’da da Ankara’da da bizde mi? Bizde. Komisyonlar da hepsi de biz de mi? Bizde. Bu belediyelerin zaten çalışmasının şekli nedir? Buralardır. Başkanın buralardaki hareket kabiliyeti meclistir, komisyonlardır çünkü atacağı adımlar buralarla bağlantılı, eğer buralarla gerekli olan desteği sağlayamadığı sürece istediği gibi adım atamaz” değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRKİYE’NİN SON DÖNEMDE YAŞADIĞI SIKINTILARININ HİÇBİRİ TESADÜFİ DEĞİL”

Türkiye’nin son dönemde yaşadığı sıkıntılarının hiçbirinin tesadüfi olmadığına, hepsinin birbiriyle bağlantılı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şimdi terör örgütlerinin arkasında neler var bunu söylememe zaten gerek bile yok. İşte Suriye’nin kuzeyinde YPG, PYD. Bunlar PKK’nın uzantıları değil mi? Bunlara en büyük desteği veren kim? Bizim stratejik ortağımız. On binlerce tırlarla buraya silah, mühimmat, her şeyi gönderdiler mi? Gönderdiler, daha neyi anlatayım, neyi anlatalım? Şu anda da bunların Türkiye’deki tek hedefleri nedir biliyor musunuz? ‘Acaba AK Parti’yi iktidardan nasıl indirebiliriz’ dertleri bu. Ama indiremeyecekler, buna güçleri yetmez. İşte bunun için bu ekibin çok iyi çalışması lazım. Bizim gayretimiz çok önemli. ‘Ya işte onlar, uğraşılır mı, şöyle güçlü bir ülke, böyle güçlü bir ülke’ arkadaşlar hepsi doğrudur ama unutmayın hep söylüyorum ‘La galibe illallah’ asıl güç burada, yeter ki biz dik duralım, inanarak, azmederek işlerimizi yapalım ve önümüzün kapalı olduğunu zannettiğimiz yerde nasıl açıldığını göreceksiniz. Şu ana kadar böyle oldu. İşte terör örgütlerine verilen destekle toplumumuzda huzursuzluk çıkartma çabaları aynı projenin ürünüdür.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılbaşından bu yana kadar 2 bin teröristin etkisiz hâle getirildiğini açıklayarak, “Ama biz terörle bu mücadeleyi verirken daha önce yine silahlı kuvvetlerin içerisinden gelmiş olan birileri de o sorumluluk mevkiinde olan birileri de bakıyorsunuz bu ülkedeki o millî ve yerli olmaktan uzak yapılarla oralara kendilerine göre sufle ediyorlar bazı kendilerine göre bilgileri ve yapılan işlerin yanlış olduğuna varıncaya kadar. Öbür tarafta bakıyorsunuz şu anda yeni askerlik yasasıyla ilgili kendilerine göre bazı şeyleri söyleyip duruyorlar, yazıyorlar, çiziyorlar vesaire. Siz korkaksınız korkak. Hiçbir zaman siz bu milletin askerinin şanına yakışır komuta kademesi olmadınız, olamadınız. Onların da üzerine gitmediniz, gidemediniz. Biz onlarla da çalıştık. Neler yaptıklarını gayet iyi biliyoruz. Ve şimdi sivil hayata döndükten sonra sağda, solda yazıyorlar, çiziyorlar, çeşitli yerlere de çeşitli bilgiler kendilerine göre sızdırıyorlar. Biz, abdestimiz var, onun için yaptığımıza da eminiz ve emin olarak da yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye meselesi, S-400 ve F-35 krizlerinden bunları ayrı düşünmemek gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama faaliyetleriyle ilgili gerilimin de Türkiye’ye yönelik ekonomik tuzaklardan ayrı görülemeyeceğinin altını çizdi. Türkiye’nin hidrokarbon arama ve sondajında dört gemiye sahip olduğunu, çalışmaların Deniz Kuvvetleri’nin refakatinde güvenli şekilde yürütüldüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bir yerden çıkacak. Çıktığı anda da bizim Kuzey Kıbrıs’taki Türklerin oradaki haklarını, hukukunu da biz uluslararası deniz hukukuna dayalı olarak koruyacağız. Kimse de bize ‘Niye bunu şöyle yaptınız, bunu böyle yaptınız’ diyemez, adama sorarlar ‘Senin burada ne işin var?’ Biz garantör ülkeyiz. Garantör ülke olarak da biz oradaki bütün münhasır ekonomik bölgelerde haklarımız nelerse bu hakları sonuna kadar koruyacağız ve oradaki Türk kardeşlerimizin haklarını da kimseye yedirtmeyeceğiz, kusura bakmasınlar” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE, S-400 SAVUNMA SİSTEMLERİNİ ALMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 savunma sistemlerine ilişkin olarak da şunları kaydetti: “Bir, Türkiye S-400 savunma sistemlerini, bakınız alacaktır demiyorum, almıştır. Biz bu işi bitirdik. İnşallah önümüzdeki ay da bu sistemin ülkemize teslimi yapılacaktır. Bu sistem bir taarruz sistemi değildir, bir savunma sistemidir. Ben ülkemi savunmak için gerekli tedbirleri almayacak mıyım, bunun için birilerine mi soracağım? Tabii ki biz burada böyle bir savunma sistemi için Amerika’dan istedik mi, istedik. Sen verdin mi, vermedin. Ne dedin? ‘Kongre müsaade etmiyor.’ Değerli arkadaşlar Sayın Obama döneminden itibaren biz bu çalışmayı başlattık. Bize hep söyledikleri ‘Kongre müsaade etmedi.’ Kongre müsaade etmediyse biz de başımızın çaresine bakacağız. Ve ardından S-400 gündeme geldi. Gayet uygun fiyatlarla ve üstelik bir de uygun fiyatlarla olmanın yanında ortak üretime de geçebilme imkânlarını onun sözünü de almak suretiyle biz sözleşmemizi imzaladık. Şimdi inşallah kısa zamanda da geliyor. Bu konuda bizimle iş birliği yapmak isteyen herkese kapımız açık. Biz buna rağmen Sayın Trump’a da ‘Eğer siz de bize bu şartlarda verecekseniz, biz sizlerden de Patriot alırız’ dedik. Onu da söyledik ama onlar bize kalkıp da buna benzer şartları ileri sürerek ‘evet’ diyemediler.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin F-35 uçaklarının sadece müşterisi değil, aynı zamanda üretim ortağı olduğuna da dikkati çekerek, Türkiye’nin bugüne kadar F-35 projesine 1 milyar 250 milyon dolar ödeme yaptığını, Türkiye’nin F-35 projesinden akılcı ve haklı dayanağı olmayan gerekçelerle dışlanmasının hesabını tüm platformlarda soracağını söyledi.

Konuyla ilgiyi yetkililerin muhataplarıyla gerekli görüşmeleri yaptıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmelerden sonra da gerekirse Başkan Sayın Trump ile zaten ay sonu Japonya’da bir arada olacağız, orada zaten kendileriyle ayrıca görüşmemiz var. Orada da bu konuları inşallah karşılıklı görüşeceğiz ama biz tabii oraya gitmeden burada bu işi telefonlarla bir defa görüşelim, işi geldiği şu safhadan başladığımız noktaya geri çevirelim istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“DOĞU AKDENİZ’DE HAK VE ÇIKARLARIMIZI GÖZETMEYEN HİÇBİR ADIMIN ATILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Doğu Akdeniz’de de Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını, hukukunu, çıkarlarını gözetmeyen hiçbir adımın atılmasına izin vermeyeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda tüm seçeneklerin masada olmaya devam edeceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu Cerablus-Afrin hattında Kuzey Irak sahasında nasıl kırdıysak Fırat’ın doğusunda da aynı şekilde paramparça edeceğiz. Hep söylediğimiz gibi bir gece ansızın gelebiliriz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye ekonomik tuzaklarla diz çöktüreceklerini sananların da Türk milletini hiç tanımamış olduğunu belirterek, “Biz gerektiğinde ‘kan kusup, kızılcık şerbeti içtik’ diyen gerektiğinde istiklali için canını ve malını ortaya koymaktan çekinmeyen bir milletin ta kendisiyiz. Bugün ayağımıza vurulmaya çalışılan ekonomik prangaları da inşallah en kısa sürede parçalayıp atacağız” dedi.

“TÜRKİYE SON BİR ASIRDAKİ EN BÜYÜK ATILIMLARINI GERÇEKLEŞTİRİRKEN DİĞER YANDAN ÇOK YÖNLÜ KUŞATMAYLA KARŞI KARŞIYA”

Mesajlarının hepsinin gayet açık olduğunu ve muhatapları tarafından doğru şekilde anlaşılacağını ümit ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bununla birlikte siyasi ve askerî bunca meselesinin alışılmış müttefiklik ilişkilerine, diplomatik teamüllere, karşılıklı çıkar ilişkilerine rağmen üst üste bindirilmesinin bilinçli bir politika olduğunu da biliyoruz. Açık konuşmak gerekirse, Türkiye bir yandan son bir asırdaki en büyük atılımlarını gerçekleştirirken diğer yandan da yine aynı dönemdeki en büyük çok yönlü kuşatmayla karşı karşıyadır. Allah’ın izniyle milletimizle kol kola, gönül gönüle vererek tüm bu meselelerin üstesinden gelebilecek güce, iradeye, kararlılığa sahibiz. Bunun için en önemli şart, AK Parti’nin kendi içinde sağlam durması, milletimizle olan gönül bağını güçlü tutması, hedeflerinden sapma göstermemesidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da 23 Haziran’da gerçekleşecek İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerini hatırlatarak, AK Partili milletvekilleri ve belediye başkanlarının tümümün İstanbul için seferberlik ilan ettiğini söyledi.

Kendileri gayretle çalışırken birilerinin de farklı çalışmalarla, güçlü yapıyı zayıflatma gayretinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu çok iyi bilmemiz lazım; Bu yapıdan bir şeyler koparacağını zannedenler, geçmişte de bu tür yollara başvurdular. Hatta bazıları, grup kurabilecek noktaya bile geldiler. Ama onlardan şu anda hiçbir şey kalmadı. Hepsi gitti. Siyaset sahnesinden de silinip gittiler. Onun dışında yine aynı şekilde olanlar… Şu anda ana muhalefetin başındaki zatın önünde eğilenler, bunları görüyoruz. Nereden nereye? Kişilik, şahsiyet çok önemli bir şey. Bir insan, hele hele Müslüman eşrefi mahlûk olarak, o yaratılmışların en şerefelisi olma şanına layık olmalıdır, bunu korumalıdır” dedi.

AK Parti’nin karşısında küresel bir ittifak ve onlarla birlikte hareket eden yerel mankurtlar çetesinin bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin her milletvekili, teşkilat mensubu, belediye başkanının bu bilinçle, dirayetle, sorumluluk duygusuyla hareket etmek zorunda olduğunu, yapılacak her bir yanlışın, gösterilen her zaafiyetin, her bencil hesabın milletin, davanın kaderine etki edeceğinin unutulmaması gerektiğini kaydetti.

YENİ ASKERLİK KANUNU İLE İLGİLİ YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri için dört, belediye başkanlığı seçimleri için de beş yıl gibi bir süreç olduğunu anımsatarak, bu sürenin eksiklikleri tamamlama, kırgınlıkları tamir etme ve yeni bir ses, soluk, anlayış ve vizyonla Türkiye’yi 2023’e taşımaya yeterli olacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi demokrasisi ve ekonomisiyle dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına sokmakta kararlıyız. Bizden sonraki nesillere, 2023 ve 2053 hedeflerini gerçekleştirebilmeleri için bırakacağımız en önemli miras bu olacaktır” diye konuştu.

Konuşmasında yeni askerlik sistemine ilişkin bilgiler de veren Cumhurbaşkanı Erdoğan,  askerlikte devrim niteliğinde reformları hayata geçireceklerini bildirdi. Yeni askerlik düzenlemesinin yükümlü askerlik uygulamasıyla ilgili sıkıntılara ve ihtiyaçlara çözüm üretmek anlayışıyla ortaya çıktığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kanun hazırlığının, personel planlamaları, yeni askerlik sisteminin getireceği sonuçlar, terhis olacak yükümlü sayısı, bunların yürüttükleri görevlerin nasıl idame ve ikame edileceği gibi konularının hepsi dikkate alınarak yapıldığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni askerlik kanunuyla şuan silah altındaki yükümlülerin yarıya yakınının hemen terhis edileceğini, kalanların görevlerine devam edeceğini açıklayarak, “Yeni askerlik sistemine geçilmesiyle ne ülkemiz sınırları içinde ne de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti başta olmak üzere ülkemiz sınırları dışında hiçbir aksaklık yaşanmayacaktır. Böyle bir şey söz konusu değil” dedi.  Konuya ilişkin detayların Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından aktarılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlemenin Türkiye’nin tüm evlatlarının temel askerlik eğitiminden geçmesini sağlayacak bir anlayışla hazırlandığını söyledi.

“YENİ ASKERLİK SİSTEMİYLE ORDUMUZDA ZAFİYET OLUŞMAYACAK”

Yeni sistemle Türk Silahlı Kuvvetleri’nde zafiyet oluşacağı iddialarının hiçbir temeli olmadığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyden önce şu anda dünyanın en güçlü ordusu diye anılan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesi, kusura bakmayın da bir güvenlik zaafını düşünemeyecek kadar basiretsiz mi? Bunları, biz her an birlikte yaşıyoruz, birlikte müzakere ediyoruz, tartışıyoruz. Millî Güvenlik Kurulu toplantılarımızı yapıyoruz. Oralarda da bunlar gündemde… Bunları konuşuyoruz. Böyle bir şey olabilir mi?” diye sordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlardan siyasilerin seçim dönemlerinde verdikleri sözleri yerine getirip getirmediklerini takip etmelerini isteyerek, bazı siyasilerin seçim dönemlerinde atıp-tuttuklarını, sonra da verdikleri sözlerin yerine başka işlere yöneldiklerini anlattı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da seçim öncesinde CHP’nin kazanacağı belediyelerden işçi çıkartılmayacağını söylediğini ancak seçimin ardından birçok CHP’li belediyenin işçileri işten attığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimden önce ‘kimsenin aşıyla, işiyle uğraşmayacağız’ diyenler, 31 Mart sonrası ilk iş 14 binin üzerinde işçiye baskıyla sendika değiştirdiler. Bununla da yetinmeyip Bolu’dan Antalya’ya, Adana’dan İzmir’e kadar Türkiye’nin her yerinde işçi kıyımına başladılar” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı Reformu’na ilişkin ilk paketi de çalışma dönemi bitmeden Meclis’e getirmeyi planladıklarını açıkladı.

“MİLLETİMİZİN SANDIĞA YANSITTIĞI İRADESİNE SAHİP ÇIKMAK İÇİN ÖZEL BİR HAZIRLIK İÇİNDEYİZ”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için son 10 güne girildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin sandığa yansıttığı iradesine sahip çıkmak, 31 Mart’taki hırsızlıkların tekrarını önlemek için de özel bir hazırlık içindeyiz. ‘Bir musibet bin nasihattan evladır’ sözüne uygun şekilde mahalle ve sandık temsilcilerimizi yeniden organize ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Millî irade hırsızlığından halka aşağılamaya, zorbalık ve hakaretten Türkiye düşmanlarının desteğini aramaya kadar her foya birer birer ortaya dökülmeye başladı. Kırk yıldır bu işlerin içinde birisi olarak, zarfla mazrufun bu derece zıt olduğu pek az siyasi mühendislik projesine rastladığımı özellikle belirtmek istiyorum. Ama işte mızrak çuvala sığmamış, maskeli balo sona ermiş, takke düşmüş ve kel görünmüştür. Amaç, milletin kalbini kazanmak değil de seçime kadar halkı aldatmak olunca sonuçta işte böyle tecelli ediyor.”

TÜRKİYE,ADANA, ADIYAMAN, AFYON, AĞRI, AMASYA, ANKARA, ANTALYA, ARTVİN, AYDIN, BALIKESİR, BİLECİK, BİNGÖL, BİTLİS, BOLU, BURDUR, BURSA, ÇANAKKALE, ÇANKIRI, ÇORUM, DENİZLİ, DİYARBAKIR, EDİRNE, ELAZIĞ, ERZİNCAN, ERZURUM, ESKİŞEHİR, GAZİANTEP, GİRESUN, GÜMÜŞHANE, HAKKARİ, HATAY, ISPARTA, MERSİN, İSTANBUL, İZMİR, KARS, KASTAMONU, KAYSERİ, KIRKLARELİ, KIRŞEHİR, KOCAELİ, KONYA, KÜTAHYA, MALATYA, MANİSA, KAHRAMANMARAŞ, MARDİN, MUĞLA, MUŞ, NEVŞEHİR, NİĞDE, ORDU, RİZE, SAKARYA, SAMSUN, SİİRT, SİNOP, SİVAS, TEKİRDAĞ, TOKAT, TRABZON, TUNCELİ, ŞANLIURFA, UŞAK, VAN, YOZGAT, ZONGULDAK, AKSARAY, BAYBURT, KARAMAN, KIRIKKALE, BATMAN, ŞIRNAK, BARTIN, ARDAHAN, IĞDIR, YALOVA, KARABÜK, KİLİS, OSMANİYE, DÜZCE,

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de için yorumlar kapalı 246791

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrine ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ABD’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” için yorumlar kapalı 238982

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin 78. Genel Kurulu’na iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını belirterek, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin “Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması” temasıyla yapıldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in ‘2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD’de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program’a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, “Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

“KÜRESEL SİSTEMDE TAŞLARIN YERİNDEN OYNADIĞI BU DÖNEMİ ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ ADINA FIRSATA ÇEVİRMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hâllerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”

Karabağ’da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan’ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, ‘Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev’le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç’in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç’te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Bu konuda özellikle Batı, ikide bir ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor, biz de diyoruz ki ‘Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ‘evet’ veya ‘hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte ‘Yasa hazırladılar.’ Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16’larla ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.’ Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir.”

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye’nin AB’ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz” şeklinde konuştu.

seers cmp badge