Cumhurbaşkanı Erdoğan“Türkiye olarak Afrika’da kapısı çalınmadık dost, yarası sarılmadık gönül, iş birliği yapılmadık devlet bırakmıyoruz” Cumhurbaşkanı Erdoğan“Türkiye olarak Afrika’da kapısı çalınmadık dost, yarası sarılmadık gönül, iş birliği yapılmadık devlet bırakmıyoruz” için yorumlar kapalı 99189

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Kıtanın hangi ülkesini ziyaret edersek edelim, hem halk, hem de devlet ricali özellikle samimi teveccüh gösteriyor. İnancımızdan, değerlerimizden ve kıtadaki bu eşsiz tarihimizden aldığımız ilhamla, Türkiye olarak Afrika’da kapısı çalınmadık dost, yarası sarılmadık gönül, iş birliği yapılmadık devlet bırakmıyoruz. Uluslararası platformlarda, kendimizinkini özellikle ne kadar önemsiyorsak Afrikalı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu da o denli savunuyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen 3. Afrika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ne katıldı.

Zirvede Afrikalı Müslüman dini liderlere ve katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına “Kıtaların ve kültürlerin buluşma noktası İstanbul’dan; Afrika İslam medeniyetinin başkenti Timbuktu’ya, Kahire’ye, Marakeş’e, Zanzibar’a, Hartum’a, barış ve esenlik diyarı Darusselam’a,  evliyalar şehri Harar’a selam ediyorum” diyerek başladı.

Afrikalı Müslüman liderleri Kudüs’ün kardeşi, Mekke ve Medine’nin sırdaşı, İslam dünyasının gözbebeği İstanbul’da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün vefat eden Türk yazar ve fikir adamı Nuri Pakdil’e Allah’tan rahmet dileyerek, Fatiha okudu.

“AFRİKA İLE İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRMEK İÇİN BÜYÜK GAYRET SARF ETTİK”

Zirve’nin tüm Afrika Müslümanları için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirve boyunca dış politikadan eğitime, terörden Afrika’daki Müslümanlara yönelik tehditlere kadar birçok hassas konunun tartışılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika dostu ve sevdalısı bir siyasetçi olduğunu vurgulayarak, Afrika ile ilişkileri geliştirmek için çok büyük gayret sarf ettiğini, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığım döneminde 27 Afrika ülkesini ziyaret ettiğini, bazı Afrika ülkelerine birkaç defa gittiğini, 2005 senesini de Türkiye’de “Afrika Yılı” ilan ederek ilişkileri yepyeni bir anlayışla ele aldıklarını anlattı.

Türkiye’nin Afrika’daki temsilciliklerinin sayısını, kapasitesini ve imkânlarını artırdığını, büyükelçilik sayısını 12’den 42’ye çıkardıklarını, dünyadaki en büyük Türk diplomatik temsilciliğini de Somali’de açtıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2008 yılında sadece 10 büyükelçilik varken bugün Afrika 36 büyükelçilikle ülkemizde temsil ediliyor. Ardından ilki İstanbul’da, ikincisi Ekvator Gine’sinin başkenti Malabo’da olmak üzere, iki Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi gerçekleştirdik. İnşallah bu zirvenin üçüncüsünü 2020 senesinde ülkemizde yapacağız” dedi.

“AFRİKA’NIN KALKINMASINI SAĞLAYAN PROJELERE AĞIRLIK VERİYORUZ”

TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı, Türk Hava Yolları, Kızılay gibi kurumlarla Afrika’daki Türkiye varlığını daha da yaygınlaştırdıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “22 Program Ofisiyle TİKA,  tüm kıta genelinde Türk tipi kalkınma modelinin sancaktarlığını yapıyor. Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları ise İstanbul’dan 38 Afrika ülkesindeki 58 noktaya uçuş düzenliyor. Bugün yüzbinlerce Afrikalı dostumuz, gerek kutsal topraklara, gerekse diğer ülkelere ziyaretlerini İstanbul üzerinden gerçekleştiriyor. Türkiye Burslarıyla 4 bin 500 civarında Afrikalı öğrenciye lisans, yüksek lisans ve doktora alanında ücretsiz eğitim imkânı sunuyoruz. Son 25 senede mezun ettiğimiz 10 bin 480 öğrenci ise Türkiye’nin gönül elçileri olarak Afrikalı kardeşlerimize hizmet ediyor. Gittiğimiz ülkelerde Türkiye mezunu doktorları, imamları, siyasetçileri, akademisyenleri, mühendis ve iş adamlarını gördükçe gurur duyuyoruz. Sivil toplum kuruluşlarımız kıtanın dört bir köşesinde, kimi zaman ciddi riskleri de göze alarak, Afrikalı kardeşlerimize yardım ediyor. Yatırımcılarımız, ürün satmanın ötesinde istihdam oluşturan, Afrika’nın kalkınmasını, güçlenmesini sağlayan projelere ağırlık veriyor.”

“AFRİKA KITASIYLA MÜNASEBETLERİMİZ ADETA ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Afrika ile münasebetlerinin bugün altın çağını yaşadığının altını çizerek, Türk girişimcilerin kıtanın her yerinde çok büyük bir hüsnü kabul gördüğünü, 24 milyar Doları bulan ikili ticaret hacminin de 50 milyar Dolar seviyesinin de üstüne çıkacağına inandığını söyledi.

Türkiye’nin Afrika’ya yönelik eğiliminden kimi Batılı devletlerin ciddi rahatsızlık duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Kendilerine, kendi vatandaşlarına ‘hak’ gördüklerini, Afrika ve diğer coğrafyalar için ‘lüks’ görüyorlar. Özgürlüğü size ve bize çok görüyorlar. Demokrasiyi size ve bize çok görüyorlar. Refah, huzur, ekonomik kalkınmayı size ve bize çok görüyorlar. Bunun için de etnik ve dini farklılıkların kışkırtılmasından darbelere, iç savaş tahrikinden yaptırımlara kadar ellerindeki her imkânı kullanıyorlar. Kıtanın tarihi biraz da bundan dolayı yıkımların, soykırımların, çatışmaların tarihidir.”

Ruanda Soykırımında hangi sömürgeci devletin parmağı olduğunun çok iyi bilindiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Batı dünyası ve Birleşmiş Milletler, Ruanda’da tam 3 ay boyunca 800 bin insanın vahşice öldürülmesini sadece seyretmiştir. Öyle ki Kagera Nehri devasa bir kabristana dönüşmüş, sadece bir günde 60 bin insanın cesedi kıyıya vurmuştur. Barış Pınarı Harekâtından dolayı bugün bize silah ambargosu uygulayanlar, o günlerde eli kanlı katilleri silah ve mühimmata boğmuştur. Sahada devam eden vahşete rağmen, bu batılı devletler soykırımcılara silah satışını durdurmayı akıllarından dahi geçirmemiştir. Aynı şekilde Somali’nin senelerce iç savaşla boğuşmasının arka planında kimlerin menfaati olduğu malumunuzdur. Çok uzun yıllar, kıtanın en huzurlu ülkelerinden biri olan Orta Afrika Cumhuriyetini karıştıranlar da yine aynı odaklardır. Libya’nın istikrara kavuşmaması için savaş baronlarını destekleyenlerin kimler olduğunu da gayet iyi biliyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika’daki birçok karışıklığın arkasından Batılı silah ve petrol şirketlerinin bulunduğuna dikkati çekerek, eski İngiltere başbakanlarından Churchill’in “Bir damla petrol, bir damla kandan daha kıymetlidir” sözünün Batılı devletlerin Afrika’ya bakışının itirafı olduğunu vurguladı.

“HİÇBİR İNSANI DİLİNDEN, RENGİNDEN, İNANCINDAN DOLAYI HOR-HAKİR GÖRMEDİK”

Yüzyıllar geçse de “beyaz adamın Afrika’ya, Asya’ya, Latin Amerika’ya, Ortadoğu’ya yönelik bu bakış açısı değişmemiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülke ve millet olarak, hiçbir toplumun doğal kaynağı, alın teri, emeği ve kanı üzerinden refah devşirmenin peşinde koşmadık. Hiçbir insanı dilinden, renginden, inancından dolayı hor-hakir görmedik. Emperyalistler gibi kıtaya altın, elmas, petrol penceresinden de bakmadık. Tarih boyunca nereye gittiysek daima kazandırmak, kalkındırmak, ihya ve imar etmek için çalıştık” ifadelerini kullandı.

Afrika’da Cape Town’dan Sevakin Adasına, Harar’dan Trablus’a kadar kıtanın neresine gidilirse gidilsin ata yadigârı camilerle, medreselerle, ilim ve irfan yuvalarına denk geldiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıtanın hangi ülkesini ziyaret edersek edelim, hem halk, hem de devlet ricali özellikle samimi teveccüh gösteriyor. İnancımızdan, değerlerimizden ve kıtadaki bu eşsiz tarihimizden aldığımız ilhamla, Türkiye olarak Afrika’da kapısı çalınmadık dost, yarası sarılmadık gönül, iş birliği yapılmadık devlet bırakmıyoruz. Uluslararası platformlarda, kendimizinkini özellikle ne kadar önemsiyorsak Afrikalı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu da o denli savunuyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“Dünya 5’ten büyüktür”, “Kudüs kırmızıçizgimizdir” diyerek adaletsizliklere karşı tepkiyi en güçlü şeklide ortaya koyduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika ülkeleriyle iş birliğini “karşılıklı saygı”, “eşit ortaklık”, “adalet” temelinde yükseltmenin peşinde olduklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika kıtasındaki Müslüman varlığına dikkati çekerek, son bir asra kadar nüfusunun yarısından fazlası Müslüman olan Afrika’nın, giderek bu özelliğini kaybettiğine işaret etti.

“AFRİKA’DAKİ BİRÇOK ÜLKEDE, MÜSLÜMANLAR ARTIK AZINLIK DURUMUNDA”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1900’lerin başında kıta nüfusunun sadece yüzde 7’si Hristiyan iken, bugün bu oran yüzde 55’lere yaklaşıyor. Bir dönem nüfusunun yüzde 70’i, yüzde 80’i Müslüman olan Doğu ve Batı Afrika’daki birçok ülkede, Müslümanlar artık azınlık durumundalar. Bizler de gittiğimiz yerlerde adı Mustafa, Ahmet, Abdullah olan, ancak İslam’la bağını koparmış pek çok insana ne yazık ki rastlıyoruz. Şüphesiz bu yürek dağlayıcı tablonun oluşmasında uzun yıllardır büyük güçlerin himayesinde yürütülen Misyonerlik faaliyetlerinin çok ciddi etkisi vardır. Öyleyse görevimiz çok ağır. Öte yandan DEAŞ, BOKO HARAM, EŞ ŞEBAB, FETÖ gibi terör örgütleri, sebep oldukları kötülüklerle bu sürece katkı sunuyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

“İSLAM BARIŞ DİNİDİR”

“İslami terör” ifadesinin uluslararası medya kuruluşları tarafından yanlı, yanlış ve art niyetli olarak kullanıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kelime anlamıyla barış olan İslam’a terörü yüklemek en büyük hakarettir, bunu kabul etmemiz mümkün değildir, çünkü İslam barış dinidir. Dikkat edin bu medya kuruluşlarından hiçbiri Yeni Zelanda’daki cami saldırısı için  ‘Hristiyan terörü’, Arakan’daki vahşet için ‘Budist terörü’ gibi ifadeler kullanmamışlardır. Biz bunun tesadüf olmadığını, arkasında bilinçli bir İslam düşmanlığının yattığını çok biliyoruz” şeklinde konuştu.

Müslümanların Kuran ve Sünnet rehberliğinde yeryüzünde hakkın, adaletin, barış ve huzurun hâkim olması için mücadele etmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emperyalistlerin bizi Şii-Sünni, siyah-beyaz, Türk, Kürt, Arap, Farisî diye bölmesine müsaade etmeyeceğiz. Bir birimizi etnik kimliğinden, kabilesinden, ırkından dolayı değil; sadece ve sadece Allah için, Allah’ın rızası için seveceğiz. Müslümanlar olarak ümmet bilincini, kardeşlik ahlakı ve hukukunu daima gözeteceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini Zirve’nin İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyerek bitirdi.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de için yorumlar kapalı 246791

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrine ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ABD’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” için yorumlar kapalı 238982

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin 78. Genel Kurulu’na iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını belirterek, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin “Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması” temasıyla yapıldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in ‘2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD’de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program’a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, “Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

“KÜRESEL SİSTEMDE TAŞLARIN YERİNDEN OYNADIĞI BU DÖNEMİ ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ ADINA FIRSATA ÇEVİRMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hâllerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”

Karabağ’da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan’ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, ‘Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev’le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç’in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç’te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Bu konuda özellikle Batı, ikide bir ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor, biz de diyoruz ki ‘Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ‘evet’ veya ‘hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte ‘Yasa hazırladılar.’ Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16’larla ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.’ Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir.”

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye’nin AB’ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz” şeklinde konuştu.

seers cmp badge