Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Yürüttüğümüz mücadelede en büyük güç ve moral kaynağımız, milletimizin desteğidir” Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Yürüttüğümüz mücadelede en büyük güç ve moral kaynağımız, milletimizin desteğidir” için yorumlar kapalı 89033

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmişi İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye’ye diz çöktürmeyi planlayanlar, ülkemizin elde ettiği kazanımlar karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar. Ülkemize ve milletimize husumet besleyenleri şaşırtmak bizim için en büyük şereftir. Yürüttüğümüz mücadelede en büyük güç ve moral kaynağımız, milletimizin desteğidir” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı. AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.

AK Parti 7. Olağan Kongre sürecinin takvimine uygun şekilde sürdüğünü belde, ilçe ve il kongrelerinin 2020 yılı sonuna kadar tamamlanacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’ni dinamik bir yapı olduğunu, yeni görev alan, görev değişikliği yapan partililerin bu dinamizmin bir parçası olduğunu söyledi.

2018 ve 2019 seçimlerinin sonuçlarından gereken derslerin çıkartılmasının önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bir yerde oyumuz düşmüşse, hele hele milletvekili ve belediye başkanı sayımız azalmışsa, hiçbir şey yok gibi hareket edemeyiz. Bu tür yerlerde önce teşhisi doğru koyacağız, sonra da en ideal çözümü hayata geçireceğiz” ifadesini kullandı.

“GELECEĞİMİZ İÇİN TEHDİT TEŞKİL EDEN HER TÜRLÜ HAMLEYİ BERTARAF EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, güvenlikten ekonomiye kadar pek çok cephede aynı anda beka mücadelesi verdiği bir dönemden geçtiklerine vurgu yaparak, dışarıdan gelen tehditlerin üstesinden gelme konusunda en küçük bir sıkıntı yaşamadıklarını, sahada ve masada Türkiye ve milletin geleceği için tehdit teşkil eden her türlü hamleyi bertaraf ettiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Teröristleri öne sürüyorlar, ezip geçiyoruz. Sınırlarımızı taciz ediyorlar, tehditlerin kaynağına iniyoruz. Ekonomimize saldırıyorlar, kısa sürede toparlanıp yolumuza devam ediyoruz. Dışarıda bizi köşeye kıstırmaya çalışıyorlar, dostluklarımızı tazeleyerek bunu da boşa çıkartıyoruz. Gerçekten de sadece son birkaç yılda Suriye’de, Irak’ta, Doğu Akdeniz’de, sığınmacı meselesinde ve diğer pek çok konuda elde ettiğimiz sonuçlar, başlı başına bir başarı hikâyesidir. Bu sorunlar üzerinden Türkiye’ye diz çöktürmeyi planlayanlar, ülkemizin elde ettiği kazanımlar karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar. Ülkemize ve milletimize husumet besleyenleri şaşırtmak bizim için en büyük şereftir. Yürüttüğümüz mücadelede en büyük güç ve moral kaynağımız, milletimizin desteğidir.”

Türkiye’nin bekası için mücadele ederken, iç siyasette bambaşka bir fotoğrafla karşı karşıya olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhur İttifakı içinde birlikte olduğumuz MHP ve diğer arkadaşlarımız, sağolsunlar, bugüne kadar attığımız her adımda bize destek verdiler. Buna karşılık CHP ve HDP ile onlarla birlikte hareket eden marjinal çevreler, yalanda ve iftirada adeta sınır tanımıyorlar” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm millî meselelerde sinsi, hasmane ve yıkıcı bir tavır içinde olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun kendi ülkesini kötüleyerek, ihanet ettiğini söyledi.

“KÜRESEL YATIRIMLARDAKİ AZALMA EĞİLİMİNE RAĞMEN TÜRKİYE HÂLÂ CAZİBESİNİ SÜRDÜRÜYOR”

Türkiye’ye yatırım yapan veya yapmak isteyen yabancıların, Türkiye’nin gücünün ve imkânlarının gayet farkında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin küresel doğrudan yatırımlardan aldığı pay, bizim dönemimizde binde 1’den yüzde 1,1’e çıkmıştır. Uluslararası firmaların çoğu, özellikle batı medyasının ve ülkemiz karşıtı lobilerin baskılarına rağmen yatırım için Türkiye’yi tercih ediyor. Küresel yatırımlardaki azalma eğilimine rağmen ülkemiz hâlâ cazibesini sürdürüyor. Borsamız rekor kırıyor, tahvil ihracatlarımıza rekor teklifler geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün TBMM’de CHP’li bir parti yetkilisinin, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e yönelik sözlerini hatırlatarak,  “Bu hastalıklı zihniyete rağmen Türkiye’yi büyütmeye, güçlendirmeye, kalkındırmaya devam edeceğiz. Bu hastalıklı zihniyete rağmen biz güçlüyüz, güçlenerek yolumuza devam edeceğiz. Ülkemizi bunlara rağmen kalkındırıyoruz, kalkındırmaya da devam ediyoruz” dedi.

Türkiye’nin bağımsızlığını korumasının yolunun sınırları içinde ve dışında güçlü bir devlet olarak varlığını sürdürmesinden geçtiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla birlikte ekonomik konuları da ihmal etmediklerini, Türkiye’nin ekonomisini geliştirip büyüterek vatandaşların hayat kalitesini yükselttiklerini kaydetti.

“2003-2018 YILLARI ARASINDA TÜRKİYE’Yİ ORTALAMA YÜZDE 5,6 BÜYÜTTÜK”

İktidara gelmelerinin ardından “devlet vatandaşa borçlu olmaz” diyerek, konut edindirme yardımlarını geri ödediklerini, IMF’ye borcu kapattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003-2018 yılları arasında Türkiye’yi ortalama yüzde 5,6 büyüttüklerini, Türkiye’nin satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 13. ekonomisi hâline geldiğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2002’de yıllık sadece 70 milyar lira yatırım yapan Türkiye, bugün yıllık 1 trilyon liranın üzerinde yatırım seviyesine ulaşmıştır. Genel ticaret sistemindeki ihracatımız 180 milyar doları geçerek, her ay rekor tazeliyor. Bu yılın ilk 9 ayında dünya ihracatı yüzde 2,6 azalırken, Türkiye’nin ihracatı yüzde 2,9 oranında yükselmiştir. Cari işlemler dengemiz artık açık değil fazla veriyor. Bu tablo, cari açık meselesinin ekonomimizin yumuşak karnı olmaktan çıkmaya başladığını gösteriyor” şeklinde konuştu.

“2020 FAİZLERİN ÇOK DAHA DÜŞTÜĞÜ BİR YIL OLACAK”

Türkiye ekonomisinin Avrupa Birliği kriterlerine göre çok iyi bir durumda olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Yani şöyle Maastricht Kriterlerine baktığınızda biz Avrupa Birliği üyesi ülkelerin hepsinden çok çok güçlüyüz, çok çok iyi konumdayız. Enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara indirerek, faizleri hızla düşürerek ülkemizin üzerindeki kara bulutları dağıtıyoruz. 2020 inşallah faizlerin çok daha düştüğü bir yıl olacak. Şimdi ben buradan girişimcilerimize sesleniyorum; gelin yatırım yapın. Her sektöre sesleniyorum, hangi sektörde çalışıyorsa gel yatırım yap. Bankalarımızın kapısı artık sizlere açık ve faizdeki oranlar açık net ortada, gel yatırım yap. İki; diyorum ki, kendi parana dön ve kendi paranı kullanmaktan çekinme. Artık dövizle borçlanma değil, yerli parayla, inşallah millî parayla adım atma dönemine döndük, bunu başarıyla yürütme durumundayız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl yaşanan sıkıntılar sebebiyle gerileyen konut, otomobil, beyaz eşya satışlarıyla yeni kurulan şirket sayısının yeniden yükselmeye başlaması ekonomideki toparlanmanın işaretleri olduğunu kaydederek, yatırımcılara seslenerek, “Endişe etmeyin, tereddüt etmeyin, lütfen kendi alanlarınızda, sektörünüzde yatırım yapmaya devam edin” diye konuştu.

“ÜLKEMİZDEKİ HERKES, KÖKENİ, MEŞREBİ, MEZHEBİ, İDEOLOJİSİ NE OLURSA OLSUN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞIMIZDIR”

Güvenlik, ekonomi, demokrasi, hukuk, hak ve özgürlüklerin kullanımının genişletilmesine yönelik çalışmalardan asla taviz vermeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizdeki herkes, kökeni, meşrebi, mezhebi, ideolojisi ne olursa olsun birinci sınıf vatandaşımızdır. Her vatandaşımız tüm haklardan ve özgürlüklerden eşit şekilde yararlanabilir. Bugün artık dünyanın neresinde olursa olsun her Türk vatandaşı ülkesinin gücünün ve desteğinin arkasında olduğunu biliyor. Türkiye’ye yönelik husumet dalgası genellikle halklar değil, yönetimler ve medya nezdinde geçerlidir. Bunun sebebi de Türkiye’nin yazılan senaryolarda kendine biçilen rolü oynamak yerine millî bir siyaset tarzı izlemekte ısrarcı olmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Küresel ve bölgesel düzeyde Türkiye’nin haklarını savunmakta, ekonomi ve demokrasiyi geliştirmekte kararlı olduklarını yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasiyi, ekonomiyi, güvenliği, altyapıyı hep birlikte ne kadar ileriye taşıyabilirsek, ülkemizin geleceğini o derece aydınlık hâle getirebiliriz. Bunun için 2023 hedeflerimize sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin Türkiye’nin geleceğinin de partisi olduğunu ifade ederek, “Sizler partimizi ne kadar iyi temsil eder, milletimizle olan bağını ne kadar güçlendirirseniz ülkemiz de hedeflerine o kadar hızlı ve kararlı bir şekilde yürüyebilir. Bu konuda ben sizlere güveniyorum” sözlerine yer verdi.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”