DEİK TİCARİ DİPLOMASİ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU DEİK TİCARİ DİPLOMASİ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU için yorumlar kapalı 22645

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından İş Konseyleri Performans Değerlendirme Sistemi kapsamında bu yıl ilk defa düzenlenen Ticari Diplomasi Ödülleri Töreni, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın teşrifleri ile 11 Ocak 2020 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Ödül töreni ile 7 kategoride 14 ödül ve Ticari Diplomasi Onur Ödülü sahiplerini buldu.

DEİK İş Konseyleri Performans Değerlendirme Sistemi kapsamında 2019 yılının Ticari Diplomasinin en iyileri belirlendi. Bu yıl ilk defa düzenlenen ve geleneksel hale gelmesi hedeflenen DEİK Ticari Diplomasi Ödülleri kapsamında “Sponsorluk ve Bütçe Yönetimi”, “Üye İlişkileri ve Kazanımı”, “Medya Görünürlüğü”, “Paydaşlarla İlişkiler”, “Yürütme Kurulu Süreç Yönetimi”, “Hedef Gerçekleştirme”, “Üstün Performans” olmak üzere 7 kategoride 14 ödül ve Ticari Diplomasi Onur Ödülü ile toplam 15 ödül sahibini buldu.

Her kategori için A gurubu ve B-C grubu ülkeler olmak üzere ikişer birincinin olduğu DEİK Ticari Diplomasi Ödülleri’nde, Ticari Diplomasi Onur Ödülü de Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a takdim edildi.

 “Ticaret diplomasisinin ve uluslararası ilişkilerin rolü, daha önemli bir hale geldi”

T.C. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ticari Diplomasi Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, DEİK’in bir STK kuruluşu olmasının ötesinde Türk özel sektörünün ticaret hayatında birlikteliğini temsil ettiğini belirterek, “Kapsayıcı ve birleştirici alt yapısı ile dünyanın hemen her ülkesinde muhatap kuruluşlar ile kurduğu ilişkiler sayesinde eşine az rastlanır bir kurumsal yapıda faaliyet gösteren, benim de çok önem verdiğim bir kuruluşumuzdur” dedi. Ticaret savaşları, koruyucu önlemler ve yakın coğrafyalarda yaşanan çatışmaların küresel ticareti olumsuz etkilediğini söyleyen Pekcan, “Özellikle küresel ticareti düzenleyen Dünya Ticaret Örgütü ve burada yürütülen ticari müzakerelerin geleceğinin tartışıldığı bir süreç içerisindeyiz. Böyle bir ortamda ticaret diplomasisinin ve uluslararası ilişkilerin rolü, daha önemli bir hale gelmiştir. Gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisinden aldığı pay, 2000 yılında yüzde 43,2 iken 2018 yılında bu oran yüzde 59,2’ye yükseldi. Gelişmekte olan ülkeler, küresel ekonomiden daha fazla pay almaya başlamışlardır. Aynı şekilde küresel mal ticaretinde gelişmekte olan ülkelerin payı 2000 yılında yüzde 34,7 iken 2018 yılında bu oran 48,3’e yükselmiş. Ticaret savaşları da böyle başlıyor. Her ne kadar ABD- Çin ekonomisi arasında bir ticaret savaşıymış gibi görülmekle beraber genel çerçeveden bakıldığında bu ticaret savaşı tüm küresel ekonomiyi etkilemektedir.” diye konuştu.

“İş Konseylerinin çalışmaları ilerleyen dönemde ihracatı artıracak”

İş konseylerinin çalışmalarının ilerleyen dönemde ihracatı önemli ölçüde artıracağına yürekten inandığını söyleyen Pekcan, “2016-2017 Ekim aylarında dünyada korumacılık önlemlerine tabi küresel ticaret hacmi 79 milyar dolarken, 2018-2019 Ekim aylarına baktığımızda bu tutar 10 kat artarak 747 milyar dolara yükseldi. Türkiye’ye baktığımızda 2017 yılında ihracatımızın 893 milyon doları ticari korumacılık önlemlerine tabiyken, 2018 yılında 7,7 milyar dolar 2019 yılında ise 10,8 milyar dolara ulaştı. Biz bu şartlar altında ticaretimizi büyütmeye, ihracatımızı artırmaya çalışıyoruz.

Önümüze çekilmeye çalışılan bariyerleri ticari diplomasinin imkanları ile aşmaya çalışıyoruz. Ticaretimizin artmasında DEİK ve TİM gibi kuruluşlarımızın devreye girmesi de kritik bir rol oynuyor. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, 2019 ilk 9 aylık dönemde, en çok ihracatını artıran ülkeler sıralamasında 7’inci sıradayız. Katkılarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. 2020’de daha fazla efor sarf etmenizi bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

DEİK Tarihinde Bir İlk: Ticari Diplomasi Ödülleri

Ödül töreninde konuşan DEİK Başkanı Nail Olpak, bu yıl ilki düzenlenen ve geleneksel hale gelmesini hedefledikleri Ticari Diplomasi Ödülleri için duyduğu heyecanı ve mutluluğu dile getirdi. DEİK’i büyük bir ağaca benzettiğini belirten Olpak, “35 yıldır, iş insanlarımızın dış dünyaya iş platformu olarak, ülkemizin ticari diplomasisini yürütme görevini birlikte başarıyoruz. DEİK ağacımızın dalları olan İş Konseylerimizin azmine ve ufkuna güveniyor ve gurur duyuyoruz. Tüm dünyaya yayılmış 146 İş Konseyimizle Türkiye’nin ticari diplomasisini yürüten öncü bir kurumuz” dedi. Ölçülemeyen bir başarıdan, ya da başarısızlıktan bahsedilemeyeceğine dikkat çeken Olpak, “Başarısızlığı hem eleştirmek hem de analiz ederek düzeltmeyi amaçlarken başarıyı da ödüllendirmenin gereğine inanırız. Bu yaklaşımdan hareketle Performans Değerlendirme Sistemimizi de 2019’un başı itibarıyla hayata geçirdik. Bu değerlendirme sisteminin sonuçları çerçevesinde, Ticari Diplomasi Ödül törenimizi düzenledik. DEİK tarihinde bir ilki gerçekleştirdik. Bu nedenle, son derece mutlu ve heyecanlıyız” diye konuştu.

DEİK’in Çalışmaları ve Hedefleri

DEİK’in 2019 yılındaki çalışmalarını ve hedeflerini değerlendiren Olpak, “Cumhurbaşkanımız ile yurt dışında 20, Ticaret Bakanımızla ise yerelde ve yurt dışında 42 etkinlik yaparken, toplamda, 3500’e yakın etkinlik gerçekleştirdik. Organizasyonlarımızda, yurt dışından 12 Devlet Başkanı, 5 Başbakan ve 100’e yakın Bakan ağırladık. Son olarak Güney Sudan’ın da eklenmesiyle, İş Konseyleri sayımızı 146’ya Kurucu kuruluşlarımıza ilave olarak, firma bazında üye sayımızı ise, 1.300’e çıkarttık. Konseylerimizdeki üye sayımız ise 3.370 oldu. Hedefimiz, önce 3.000, sonra da 5.000 firma bazlı üyelik. 3. ülkelerde ortak projeler geliştirmek, en önemli hedeflerimizden birisi. 4 ülkeyle, ayrı ayrı görüşüyoruz, artık proje bazına geçme aşamasına geliyoruz. Türk diasporasının; ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkı sağlamak için Dünya Türk İş Konseyi(DTİK) olarak, dünya genelindeki 6 bölgemizde, tüm hızımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sayın Ticaret Bakanımızla Asya Pasifik ve Afrika İş Konseyleri Başkanları Çalışma Toplantılarımızı düzenledik, diğer bölgelerle önümüzdeki süreçte devam edeceğiz. Pratik kadar teorinin de önemine inanarak, “4. Yurtdışı Yatırım Endeksi Raporumuzu”, “AB-Brexit Raporumuzu” ve “Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi” raporlarımızı hazırladık. DEİK ve İstanbul Anadolu Yakası OSB üyeleri arasında bir köprü kurmak için, bir irtibat ofisi açtık. KOSGEB ve Maarif Vakfı ile iş birliklerimizi geliştirmek için, protokoller imzaladık. YTB ve TİKA ile olan iş birliği anlaşmalarımız ise hazır, kısa sürede imzalayacağız” şeklinde konuştu.

Birçok İş Konseyi aidat artışı yapmadı

Firmaların yurt dışına açılmalarını kolaylaştırmak adına DEİK aidatında, ilk defa üye olacak firmalar için ilk yılda yüzde 60’lık çok önemli bir indirim yaptıklarını hatırlatan Olpak “İş Konseyi aidatlarımızda da yüzde 20 indirim gerçekleştirdik. Ayrıca pozitif ayrımcılık yaparak tüm DEİK üyesi firmalara yurt içi ve yurt dışı tüm etkinliklerimizde yüzde 20 indirim yapmaya karar verdik. İnanıyoruz ki bu cazip yaklaşımlardan faydalanarak bu kapıdan içeri giren bir üyemiz kolay kolay bu aileden ayrılmak istemeyecektir. 2020 yılı için İş Konseyi aidatlarımız genel kurulumuzda belli oldu. Birkaç tane iş konseyimiz hariç iş konseylerimiz yeni yıl aidatlarında artış gerçekleştirmedi. Artış yapan birkaç konseyimiz de bunu çok küçük oranlarda yaptılar” dedi.

“Ülkemiz ve iş dünyamız için yeni başarılara birlikte imza atmaya devam edeceğiz”

Daima nitelik ve nicelik açısından daha iyisini yapmanın her zaman öncelikleri olduğunu dile getiren Olpak, “İyi yapılmış işleri takdir etmeye, alkışlamaya, motivasyonumuzu yükseltmeye ihtiyacımız var. Bu yıl ilkini düzenlediğimiz ödül törenimiz, bundan sonraki yıllarda da geleneksel hale gelecek ve iş konseylerimiz için, bir motivasyon kaynağı olacak. DEİK olarak, ülkemizin ticari diplomasisini daha etkin bir şekilde yürüterek, yeni hedeflere doğru kendinden emin ve güçlü adımlarla yürümeye, ülkemiz ile iş dünyamız için var gücümüzle çalışmaya ve yeni başarılara birlikte imza atmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Ticari Diplomasinin En İyileri Belli Oldu

Sponsorluk ve Bütçe Yönetimi Kategorisi:

A grubu ülkelerin birincisi Türkiye- ABD İş Konseyi oldu ve İş Konseyi BaşkanıMehmet Ali Yalçındağ ödül aldı.B-C gurubu ülkelerin birincisi ise, Türkiye- Nijerya İş Konseyi oldu veİş Konseyi BaşkanıOsman Aksoy ödül aldı.

Üye İlişkileri ve Kazanımı Kategorisi:

Sektörel İş Konseylerinden Sağlık İş Konseyi birinci oldu ve İş Konseyi Başkanı Orhan Gazi Yiğitbaşı ödül aldı.B-C gurubu ülkelerin birincisi ise, Türkiye- Suriye İş Konseyi oldu ve İş Konseyi Başkanı Sait Kılıç ödül aldı.

Medya Görünürlüğü Kategorisi:

A grubu ülkeler birincisi Türkiye- ABD İş Konseyi oldu ve İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ödül aldı.B-C gurubu ülkelerin birincisi ise, Türkiye- Macaristan İş Konseyi oldu ve İş Konseyi Başkanı Adnan Polat ödül aldı.

Paydaşlarla İlişkiler Kategorisi:

A grubu ülkelerin birincisi, Türkiye- Çin İş Konseyi oldu ve İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı ödül aldı.B-C gurubu ülkelerin birincisi ise Türkiye- Angola İş Konseyi oldu ve İş Konseyi Başkanı Abdullah Eriş ödül aldı.

Yürütme Kurulu Süreç Yönetimi Kategorisi:

A grubu ülkeler birincisi, Türkiye- Azerbaycan İş Konseyi oldu ve İş Konseyi Başkanı Selçuk Akat ödül aldı.B-C gurubu ülkelerin birincisi ise Türkiye- Bulgaristan İş Konseyi oldu ve İş Konseyi Başkanı Osman Ak ödül aldı.

Hedef Gerçekleştirme Kategorisi:

Özel Amaçlı İş Konseylerinden birincisi Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi oldu veİş Konseyi Başkanı Mahmut Volkan Kara ödül aldı.B-C gurubu ülkelerin birincisi Türkiye- Sırbistan İş Konseyi oldu ve İş Konseyi Başkanı Bayram Akgül ödül aldı.

Üstün Performans Kategorisi:

A grubu ülkeler birincisi Türkiye- ABD İş Konseyi oldu veİş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ödül aldı.B-C gurubu ülkelerin birincisi Türkiye- Libya İş Konseyi oldu ve İş Konseyi Başkanı Muzaffer Aksoy ödül aldı.

Ticari Diplomasi Ödül Töreni’nde, İş Konseylerine verilen ödüllerin ardından DEİK Başkanı Nail Olpak,  Ticari Diplomasi Onur Ödülü‘nü T.C Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan‘a takdim etti. Tören, aile fotoğrafının çekilmesi ile sona erdi.

Enerji petrol medya Ceo – Mehmet Ali setencioğlu,DEİK Ticari Diplomasi Ödül Töreni

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

“Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” için yorumlar kapalı 234575

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.

“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.

“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”

Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE, İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE KARŞI İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARININ TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.

“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”

seers cmp badge