Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türk-Alman Üniversitesinin başarısı, yeni ortak üniversitelerin kuruluş süreçlerinde örnek teşkil edecektir” Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türk-Alman Üniversitesinin başarısı, yeni ortak üniversitelerin kuruluş süreçlerinde örnek teşkil edecektir” için yorumlar kapalı 88348

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Alman Üniversitesi yeni binaları açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Ülkemizde Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Türk-İtalyan Üniversitesi gibi ortak üniversitelerin kurulmasına ilişkin çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmaların en kısa zamanda olumlu bir şekilde sonuçlandırılmasını temenni ediyoruz. Türk-Alman Üniversitesinin başarısı, bu anlamda yeni ortak üniversitelerin kuruluş süreçlerinde örnek teşkil edecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Angela Merkel, Türk–Alman Üniversitesi yeni binalarının açılış törenine katıldı.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Şansölyesi Merkel ve heyetini, Berlin Konferansı’ndan beş gün sonra Türkiye’de ağırlamaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu ifade ederek, bugün gerçekleştirecekleri ikili ve heyetler arası görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra Libya başta olmak üzere bölgesel meseleleri de ayrıntılı şekilde ele alacaklarını açıkladı.

“ÜNİVERSİTEMİZ, KISA SÜRE İÇERİSİNDE AKADEMİK İŞ BİRLİĞİMİZİN LOKOMOTİFLERİNDEN BİRİ HÂLİNE GELMİŞTİR”

Türk-Alman Üniversitesinin, iki ülke arasında bilim, kültür ve teknolojik iş birliğini geliştirmek amacıyla 10 Nisan 2010 tarihinde kurulan bir devlet üniversitesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2013-2014 akademik yılında faaliyete başlayan üniversitemiz, kısa süre içerisinde akademik iş birliğimizin lokomotiflerinden biri hâline gelmiştir. Çift dilli eğitim veren üniversitemiz, beş fakülte, bir yüksekokul ve iki enstitüsü ile ülkemizin saygın eğitim kurumlarından biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor” açıklamasında bulundu.

Üniversite bünyesinde faaliyete geçecek Teknopark yoluyla sanayi kuruluşları ile iş birliğinin daha da güçleneceğine inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk-Alman Üniversitesi’nin bu seviyeye gelmesinde katkısı ve emeği olan herkesi tebrik ediyorum. İnşallah bizler de diğer devlet üniversitelerimize olduğu gibi Türk-Alman Üniversitesine gereken her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz” dedi.

Almanya Şansölyesi Merkel’in bu açılış törenine iştirak etmesinin Almanya’nın projeye verdiği önemin göstergesi olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Siyasi hayatından önce Sayın Şansölye’nin de bir bilim insanı olduğunu biliyoruz. Ayrıca Sayın Merkel’in Türkiye ile Almanya arasındaki gençlik değişim programları, eğitim ve kültürel alandaki iş birliğine katkıları 25 yılı aşıyor. 18 Nisan 1994 yılında imzalanan Gençliğe Yönelik Politikalarda İşbirliği Protokolü’nü, Sayın Merkel’in dönemin Federal Gençlik ve Kadın Bakanı olarak ülkesi adına imzaladığını hatırlıyoruz. Sayın Merkel nezdinde Alman makamlarına üniversitemizi sahiplendikleri için ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bir buçuk asırlık yolculuğu olan Alman Lisesi gibi Türk-Alman Üniversitesinin de Türk ve Alman dostluğunun bir sembolü hâline gelmesini diliyorum.”

“GENÇLERİMİZE, ÜNİVERSİTE EĞİTİMLERİNİ TAMAMLAYABİLMELERİ İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yükseköğrenim alanında son yıllarda büyük başarılara imza attığını, üniversite sayısını 76’dan 207’ye, öğretim elemanı sayısını 70 binden 170 bine, öğrenci sayısını da 1,6 milyondan 8 milyona yükselttiğini anlatarak, “İstikbalimizin teminatı olan gençlerimize, ailelerine yük olmadan üniversite eğitimlerini tamamlayabilmeleri için her türlü desteği veriyoruz” diye konuştu.

Üniversite harçlarının kaldırıldığını, lisans öğrencilerine kredi-burs desteğini 2020 yılı itibariyle 550 liraya, yüksek lisansta bin 100 liraya, doktorada ise bin 650 liraya yükselttiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurtlarda kalan öğrencilere aylık 420 lira da beslenme yardımı yapıldığını söyledi.

Uluslararası öğrenci sayısının da her geçen yıl arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası öğrenci sayısının 15 binden 172 bine ulaştığını, Amerika Birleşik Devletleri’nden, Avusturya’dan, İtalya’dan, Çin’den, Kore’den, Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan, Türk Cumhuriyetleri’nden gelip Türkiye’de doktorasını, yüksek lisansını yapan öğrenciler bulunduğunu ifade etti.

“BEKLENTİMİZ, ÜLKEMİZİN NİTELİKLİ YABANCI ÖĞRETİM ELEMANLARI İÇİN DE CAZİP HÂLE GELMESİDİR”

Üniversitelerin nitelikli akademik personel ihtiyacını karşılamak için her yıl, yurt dışına dünyanın en iyi okullarında öğrenim görmek üzere, ciddi miktarda öğrenci gönderildiğinin de altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece bizim yurt dışına gitmiş vatandaşlarımızın değil, diğer ülkelerde yetişmiş bilim adamlarının, araştırmacıların, akademisyenlerin de ülkemize gelmesinin yolunu açıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beklentimiz, ülkemizin nitelikli yabancı öğretim elemanları için de cazip hâle gelmesi, bir başka ifadeyle beyin göçünün çekim merkezlerinden biri durumuna dönüşmesidir. Türk-Alman Üniversitesi de bu vizyon çerçevesinde ortaya çıkan ve başarılı bir şekilde uygulamaya konulmuş olan bir projedir. Aynı şekilde, ülkemizde Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Türk-İtalyan Üniversitesi gibi ortak üniversitelerin kurulmasına ilişkin çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmaların en kısa zamanda olumlu bir şekilde sonuçlandırılmasını temenni ediyoruz. Türk-Alman Üniversitesinin başarısı, bu anlamda yeni ortak üniversitelerin kuruluş süreçlerinde örnek teşkil edecektir.”

Türkiye’nin yükseköğretim alanında sahip olduğu tecrübesinin dost ve kardeş ülkelerle paylaşılmasına önem verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi ve Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesinin, Kırgızistan ve Kazakistan’da faaliyet gösteren ve bulundukları ülkede saygı gören önemli ortak üniversiteler olduğuna işaret etti.

Afganistan’da, Mevlana Celaleddin Rumi-Belhi Türk-Afgan Kız Üniversitesi kurulması çalışmalarının da devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan’da faaliyete geçecek bu eğitim yuvaları ile kadınların bilhassa eğitim ve iş hayatındaki rolünü artırmayı hedeflediklerini söyledi.

“BİR AN ÖNCE SÜKÛNET SAĞLANMAZSA LİBYA’DAKİ KAOS ORTAMI TÜM AKDENİZ HAVZASINI ETKİLEYECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın terörden İslam düşmanlığına, kültürel ırkçılıktan yabancı karşıtlığına kadar pek çok sorunla yüzleştiğini dile getirerek iletişim ve ulaşım araçlarının yaygınlaştığı bir dönemde dünyanın neresinde olursa olsun hiç kimsenin bu sorunlara bigâne kalma lüksü olmadığını vurguladı.

Suriye, Yemen, Irak ve Libya’da yaşananlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dokuz yıldır Suriye’de devam eden çatışmalardan sadece bizim gibi komşu ülkeler değil, başta Almanya olmak üzere tüm Avrupa etkilenmiştir. Aynı şekilde şayet bir an önce sükûnet sağlanmazsa Libya’daki kaos ortamı tüm Akdeniz havzasını etkileyecektir. DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütleri ile lejyonerlerin bu ülkede tekrar palazlanmasını istemiyorsak çözüm sürecini hızlandırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“ULUSLARARASI TOPLUMUN SURİYE’DE DÜŞTÜĞÜ HATAYA LİBYA’DA DÜŞMEMESİNİ TEMENNİ EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 bin 400’den fazla kişinin ölümüne, 7 bin 500’den fazlasının yaralanmasına sebep olan, ayrıca 300 binin üzerinde Libyalıyı yerlerinden eden bu krizi sonlandırmanın en büyük hedefleri olduğunu belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu hedef doğrultusunda dostumuz ve müttefikimiz Almanya ile güç birliği içerisinde çalışıyoruz. Sayın Putin’le beraber yaptığımız ateşkes çağrısı, 19 Ocak’ta düzenlenen Berlin Konferansı’nın önünü açmıştır. Sayın Merkel nezdinde tüm Alman makamlarına ev sahiplikleri için de ayrıca şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. 55 maddeden oluşan Barış Planı, Libya’da siyasi istikrarın yeniden tesisi yönünde önemli bir adım olmuştur. Ancak bu planının başarısı, alınan kararların sahada uygulamaya geçirilmesine bağlıdır. Bu konuda özellikle darbeci Hafter ve destekçileri üzerinde baskı kurulması önem arz ediyor. Dünden itibaren Trablus’taki sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırıların artması, Mitiga havalimanının hedef alınması, kimin barıştan kimin de kan ve gözyaşının sürmesinden yana olduğunu göstermiştir. Son birkaç haftada yaşadıklarımız, Libya için bir turnusol olmuştur. Bu gerçekler ışığında uluslararası toplumun Suriye’de düştüğü hataya Libya’da düşmemesini temenni ediyoruz. Libya ile beş asırlık tarihî, beşeri ve kültürel ilişkileri olan bir ülke olarak duruşumuz nettir. Libyalı kardeşlerimizin barışı, huzuru ve geleceği için bu zor zamanlarında onların yanında olmayı sürdüreceğiz. Tıpkı Berlin Konferansı’nda olduğu gibi barış için, çözüm için, kan ve gözyaşının durması için atılan adımları güçlü bir şekilde destekleyeceğiz. Bu süreçte Alman dostlarımızla yakından çalışacak, inşallah ortak menfaatlerimiz doğrultusunda ilişkilerimizi geliştireceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Şansölyesi Merkel’e hoş geldiniz dileklerini yineleyerek açılışı yapılan Türk-Alman Üniversitesi eğitim ve sosyal tesis binalarının hayırlı olmasını diledi.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Şansölyesi Merkel, yine hizmet binalarının açılış kurdelesini kesti.

Enerji petrol medya Ceo – Mehmet Ali setencioğlu – Türk–Alman Üniversitesi yeni binalarının açılış töreni

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211353

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

seers cmp badge