Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nin açılışını gerçekleştirdi Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nin açılışını gerçekleştirdi için yorumlar kapalı 88321

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Millet Kütüphanemiz tam bir külliye olarak hizmet verecek. Burayı, sadece kitap raflarının dizili olduğu bir mekân değil, aynı zamanda ilim erbabını buluşturan bir ilim merkezi ve bir kültür merkezi olarak tasavvur ettik. Kitap kültürü etrafında çalışmaların icra edileceği, ilim meclislerinin toplanacağı bir mekân olarak inşa ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına, Almanya’nın Hanau kentindeki aşırı sağcı terör saldırısında hayatını kaybeden Türk vatandaşlarına Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabır dileyerek başladı.

Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği başta olmak üzere ilgili tüm birimlerin süreci hassasiyetle takip ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımıza gereken desteği sunuyorlar. Alman makamlarının, saldırıyı tüm boyutlarıyla aydınlatmak için gereken her türlü çabayı göstereceğine inanıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nin açılışındaki mutluluklarına ortak olan Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’e ve eşi Ziroat Mirziyoyeva’ya teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özbekistan, bizler için medeniyet tasavvurumuzu şekillendiren âlimlerin yetiştiği, ilim, irfan ve kültür dünyamızı besleyen hayat pınarlarımızdan en önemlisidir. Biruni, Mirza Uluğbek, İbn-i Sina, Harezmi, Ali Kuşçu gibi ilim erbabı, İmam Buhari, İmam Maturidi, İmam Tirmizi, Bahauddin Nakşibendi gibi manevi önderlerimiz bize Maveraünnehir’in armağanıdır” ifadelerini kullandı.

“BİZ, ÂLİMİ CENNET AĞACI, KİTAPLARI DA O AĞACIN MEYVELERİ OLARAK GÖREN BİR MEDENİYETİN MENSUPLARIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile dün Türkiye-Özbekistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyine başkanlık ettiklerini anımsatarak, “İnşallah bundan sonra da ülkelerimiz arasındaki ortak tarihi, kültürel ve beşeri mirasa uygun şekilde Türk-Özbek kardeşliğini perçinleyeceğiz” diye konuştu.

Abbasi halifelerinden biri ile bir âlim arasında geçen sohbeti aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, her kitabın bir âlim olduğunu vurgulayarak, “Eğer yüzlerce kitabınız varsa yüzlerce âlimin dostusunuz ve onların ilminden faydalanıyorsunuz demektir. Bu da, bir nevi dünyada cennet hayatı yaşamak, cennet meyvelerinden tatmaktır. Zira biz, her âlimi, gölgesinden istifade edilmesi gereken bir cennet ağacı, kitapları da o ağacın meyveleri olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız” değerlendirmesinde bulundu.

“BİZİM MEDENİYETİMİZ, ASIRLAR BOYUNCA HEP İLMİ GELİŞMELERİN MERKEZİNDE YER ALMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarih boyunca nerede bir medeniyet kurma, ihya etme gayreti varsa, orada bir kütüphane inşa çabasının da mevcut olduğuna dikkati çekerek, “Hülagü’nün başında olduğu Moğol orduları kütüphaneleri yakarken, Semerkand gibi asude bir şehri inşa eden Timur, kütüphaneler kurarak, Semerkand’ı bilimin başkenti yapmıştır” dedi.

İslam medeniyetinin “parlak yıldızı” Endülüs’ün, bu vasfı kazanırken de kaybederken de işin merkezinde yine kütüphanelerin olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de benzeri kültür katliamları ne yazık ki yine kütüphaneleri hedef alarak devam ediyor. DEAŞ ve diğer terör örgütleri, Irak’ta, Suriye’de binlerce nadide eserin bulunduğu kütüphaneleri bombalayarak, İslam kültür ve medeniyetinin en önemli eserlerini yerle bir etmişlerdir. Hâlbuki bizim medeniyetimiz, asırlar boyunca hep ilmi gelişmelerin merkezinde yer almıştır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, varisi oldukları medeniyetin külliyelere verdiği önemi dile getirerek, külliyelerin bugün de medreseleri, camileri, sanat merkezleri ve kütüphaneleriyle bilginin, hikmetin, aşkın, zarafetin sembolleri olarak varlıklarını sürdürdüklerini söyledi.

“KÜTÜPHANELER İNSANLIĞIN ORTAK HAFIZASIDIR”

“Hiç şüphesiz kütüphaneler, insanlığın ortak hafızasıdır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa’nın ortaçağ karanlığına mahkûm olduğu yıllarda Bağdat, Kahire, Şam, Kurtuba, Buhara, Merv, Semerkand, Konya, Mardin, Erzurum gibi İslam şehirleri, medreseleri ve kütüphaneleri ile dünyaya ışık saçıyordu. 800’lü yılların başında kurulan Beyt’ül Hikme’nin karşısına Dar’ül Hikme inşa edilerek çıkılıyordu. Kaynağı Hind’den Eski Yunan’a kadar uzanan binlerce cilt eseri bu kütüphaneler muhafaza etmiş, sonraki nesillere ulaştırmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde, devletin yönetim merkezi olarak tasarlanan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde de mutlaka mensubu oldukları medeniyete ve Türkiye’ye yakışır bir kütüphanenin yer almasını istediklerini hatırlatarak, bugün açılışını yapılan Millet Kütüphanesi ile külliyenin tamama erdirildiğini kaydetti.

Kütüphanenin, daha inşa aşamasında yurt içinden ve yurt dışından 134 farklı dilde kitap akışı ile zenginleştiğini, çok farklı disiplinlerden 4 milyon adet basılı esere kavuştuğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayrıca, 120 milyon makale ve rapor yanında, 550 bin e-kitapla gerçekten önemli bir seviyeye ulaşmıştır.  İnşallah bu kitap seferberliğini daha da genişletecek, en kısa sürede 5 milyonu da aşan bir hacme kavuşacağız. Yani sizin kitaplarınıza da burası açık, sizler de buraya Mirziyoyev kardeşimin hediyesi olduğu gibi hediyelerinizi kitaplarla buraya getirebilirsiniz” diye konuştu.

“TÜM İLİM, FİKİR VE SANAT ERBABIMIZI ESERLERİNİ VE İSİMLERİNİ YAŞATMAK ÜZERE BAĞIŞTA BULUNMAYA DAVET EDİYORUM”

Millet Kütüphanesi’ne kitap bağışında bulunan tüm kitapseverleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abdulbaki Gölpınarlı, Cemil Meriç, Cinuçen Tanrıkorur, Hasan Celal Güzel, Mehmet Şevket Eygi, Şefik Çan gibi nice önemli ismin adlarının da koleksiyonlarıyla burada yaşamaya devam edeceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle nadide eserlerden oluşan kütüphanesi bulunan tüm ilim, fikir ve sanat erbabımızı eserlerini ve isimlerini yaşatmak üzere buraya bağışta bulunmaya davet ediyorum. Yani kitap dilencisi olarak, eğer beni kabul ediyorsanız, ben bunu kabul ederim” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu kütüphane ile tarihe uzanan köprüler kuruyor, coğrafyalar arasında kavşaklar inşa ediyoruz. İstiyoruz ki, gençlerimiz, araştırmacılarımız milyonlarca kitabın bulunduğu rafların arasında dolaşsın. Burada çayını, kahvesini, simit, kek onları yesin, içsin ücretsiz para yok, bu şekilde bunu yapacağız. Cihannüma adını verdiğimiz ilmin denizinde yüzsün. İbn-i Sina ile insan bedenine, Farabi ile insan ruhuna insin, Aristo ile düşüncenin koridorlarında gezsin, Gazali ile hikmete kulak versin. Büyük okuma salonumuzun kubbe çevresinde çok çok önemli Alak Suresi’nin o kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir ayetleri yazıyor. Bu ayeti kerimenin ışığında gençlerimiz Yunus’un ifadesiyle ‘ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir’ diyerek kendi özlerini özellikle tanısın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet Kütüphanemiz tam bir külliye olarak hizmet verecektir. Burasını sadece kitap raflarının dizili olduğu bir mekân değil, aynı zamanda ilim erbabını buluşturan bir ilim merkezi, bir kültür merkezi olarak tasavvur ettik. Öncelikle Ankara’mız, sonra tüm Türkiye için, şimdi bir benzerini de inşallah İstanbul’da inşa ediyoruz. Yerli ve yabancı dünyaca ünlü bu tür merkezlerimizle özellikle burayı bir cazibe merkezi hâline getireceğiz. Kitap kültürü etrafında çalışmaların icra edileceği, ilim meclislerinin toplanacağı bir mekân olarak inşa ettik” diye konuştu.

“MİLLET KÜTÜPHANESİ 24 SAAT AÇIK VE TÜM HİZMETLER ÜCRETSİZ OLACAK”

Millet Kütüphanesi’nin 24 saat açık ve tüm hizmetlerin ücretsiz olacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kütüphaneye yeni kimlik kartlarının sisteme okutularak giriş yapılacağını, gençlerin teknoloji alanındaki gelişimlerine katkı sağlamak üzere kurulan dene-yap teknoloji atölyelerinden birinin de kütüphanede faaliyet göstereceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet Kütüphanesi ile bugün iki önemli serginin de açılışı yaptıklarına dikkati çekerek, Devlet Arşivleri tarafından düzenlenen Hatt-ı Hümayun sergisi ile Yazma Eserler Kurumu tarafından tertiplenen Mürekkebin İzi sergisinin de üç ay süreyle ziyarete açık olacağını bildirdi.

Hatt-ı Hümayun sergisinde padişah el yazılarının, Kanuni Sultan Süleyman’ın bizzat el yazısının, Sultan II. Mahmud’un Zevk-i Selimi’nin yer aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mürekkebin İzi sergisinde ise Hattat Karahisari başta olmak üzere Şeyh Hamdullah, Hafız Osman, Hasan Rıza Efendinin meşhur mushafların eserlerinin sergileneceğini söyledi.

Sergide yer alan önemli eserlerden birinin de Divanü Lugat’t-Türk olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eserin bulunması ve bugünlere ulaşmasında emeği geçen İstanbul Fatih’deki Millet Kütüphanesi’nin kurucusu Ali Emiri Efendi, Mahmut Kemal İnal ve Beyazıt Devlet Kütüphanesi emektar Müdürü İsmail Saip Sencer’i rahmetle yâd etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeği geçenleri tebrik ederek, Millet Kütüphanesi’nin Ankara’ya, Türkiye’ye ve tüm dünyaya hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, açılış için dua etti. Duanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ve eşi Ziraat Mirziyoyeva, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş açılış kurdelesini kesti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış töreninin ardından Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte kütüphaneyi gezdi.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

seers cmp badge