İyi Ki Varsın Gül ALCANSOY; İyi Ki Varsın Gül ALCANSOY; için yorumlar kapalı 5855

Geçmiş tarihinde bir Türk boyu olan Nogay Hanlığı ile kurulmuş daha sonra Kazak Hanlığına dönüşen 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmiş,Orta Asya’nın Türk ve Müslüman kültürünün en büyüğü, hem tarım hem de yer altı kaynakları açısından çok zengin alt yapıya sahip Ülkenin petrol, uranyum, demir ve altın rezervlerinin başkenti.. Halkının zengin kültürü ; Nevruz-Tengri Ruhu Müzik-Aksiyon Film ve Elma festivallerine yansımış Doğuda Güney Kazakistan Eyaleti, güneyde Özbekistan, kuzeyde Karaganda Eyaleti ve batıda Aktöbe Eyaleti ile komşu olan KIZILORDA ..

İyi ki varsın yazı dizimde Ülkemizin Bilim,sanat,tıp sivil toplum kuruluşlarının liderleri ve Patronlar dünyasından tanınmış simalar yer aldılar. Bu günkü yazı dizimizin konuğu , Türk birliği,kardeşliği ve Orta Asya’da yaşayan Türklerin köklü bir uygarlığa sahip ülkesi Kazakistan Kızılorda ya bağlı bir köyünde 26.04.1968 yılında dünyaya gelen Gül ALCANSOY .

Gül ALCANSOY’ Babası, 1941-1945 İkinci Dünya Savaşı yıllarında Orduda yer alan bir Pilot.Asker kızı olmanın gururunu yaşıyor. Kendisi Babasının asker kökenli olmasının,kendi yaşamının her kesitinde yaşadığını , tıpkı bir asker ruhu ile büyüdüğünü ifade ediyor.

Öğrenim yılları, doğup büyüdüğü eyalette geçen ALCANSOY un 1985 yılında Rusya –Sibirya bölgesinde Üniversite yıllarını zor bir dönemden sonra 1990 yılında Gazetecilik Bölümünü bitirmesi ile kariyer yıllarının ilk bölümüne merhaba demesi ile başladı. 1990 ‘ da Kazakistan ‘a geri döndü ve mesleğine devam etti.1995 de eşiyle tanıştı. 1997 de evlendi ve 2 kız çocuk annesi. Mesleki yaşamında uzun yıllar bir işle uğraşmadı.

Kazakistan, bağımsızlığını sağladığı günden bu yana sürdürdüğü politikalarla bölgenin istikrar ve cazibe merkezi olması ,ayrıca Rusya ve Çin ekseninde yürüttüğü stratejik enerji politikaları da ekonomik yapısını güçlendirmesi ile oluşan bağlamda bir çok enerji Şirketlerinin ortak üssü konumuna gelmiştir.Eşinin İnşaat alanında faaliyet göstermesi nedeni ile ,hem yurt içi hem de yurt dışı bağlantılarından dolayı Rusya, Kazakistan, ve Türkiye’de de yaşadı.

Çok atılgan,güçlü dimağı ve yaratıcılık özelliği olan ALCANSOY …her noktada kendisini yetiştirmeyi başardı. Çocuklarına iyi bir Anne olmasının yanı sıra Güzel Sanatlar –Resim ve Moda alanında kurslara katıldı. Azeri i ressam Serhat ve Gülseren Güneri hocalardan dersler aldı. Yağlı boya resim yapmayı çok seviyor öyle ki resim onun hayatında bir yaşam biçimi.
Gül ALCANSOY ; Kadınlarımızın her alanda başarılı olabileceğini söylerken “Kadın isterse her şeyi yapar” ifadesinde Çok ama özverili çalıştığını ,çalışmaktan haz aldığını ,çalışmayı sevdiği için hedeflerinin olduğunu söylüyor.

GAYRİMENKUL sektörüne olan merakı ..sektör içerisinde eğitimler almasına sebep oldu.
Profesyonel gayrimenkul danışmanlığı hizmeti, tüm dünyada gayrimenkul pazarlama imkanı, en yeni teknoloji ile en kapsamlı eğitimler, yaygın network ağı, gibi içerisinde barındıran REMAX firmasında işe başladı.

Sürekli kendisini yenileyen ve geliştiren Gül ALCANSOY Dünyanın ilk gayrimenkul danışmanlık markası olan Coldwell Banker de işe başladı. Burada sektörden çok edinimler kazandı .
Bir tanıdığının aracılığı ile Proje, danışmanlık. Uluslararası eğitim ve danışmanlık şirketi kurmaya karar verdi. Türkiye ‘de yaşamaktan son derece mutlu olduğunu ifade ederken ekonomik,siyasal ve kültürel anlamda Dış yatırımcıların Ülkemize yapacakları yatırımların desteklenmesi için yeni bir Şirket daha kurdu. Kendine ait Şirket kurmayı planlıyor .

Dünya da halen açlık sınırında olan Ülkelerin ve toplumların olduğunu belirten ALCANSOY özelikle Afrika daki çocuklara yardım elini uzatarak onlara yardım etmek istediğini ifade ediyor.
Anne ve Baba kavramlarının kendisi için özel bir öneminin olduğunu anlatırken gözleri doluyor. Her fırsat bulduğunda Huzur evlerini ziyaret ediyor. Onların dertleri ile hem hal oluyor. Kendisi “Huzur evlerini ziyarete gittiğini anlatırken şu ifadeleri kullanıyor. “kendi içimde karmaşık duygular hissettiğim bir yer. Bir yandan, bakıma muhtaç büyüklerimizin insanların bakıldığı bu harika merkezlerin bulunmasından dolayı yoğun bir sevinç hissediyorum.Çok duygusal biriyim, Anne baba özlemimi gidermek için sık sık Huzur evlerine gidiyorum. O insanlara sarılmak bana HUZUR veriyor. İçimi döküyorum. Orda kendimi tutuyorum. Çıktıktan sonra ağlıyorum.” Diyor.
Güzel Sanatların her türünü seven bir karekteristik duruşu var. Spor ve dans tutkusu hayatında olmazsa olmazı. Her sabah kalktığın da müzikle dans ederek kalkıyor.

Türk insanlarını özünden gelen bir gelenekle çok sevdiğini ifade ediyor.
“Türk Toplumu onu, o da Türkiye de olmaktan, Türk insanlarına olan güveninden dolayı çok mutlu o da onları seviyor” ayrıca Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ e olan hayranlığını gizlemeden yapamıyor.

Hem kendi ülkesi Kazakistan,hem de ikamet ettiği yurdu Türkiye ye olan sevdası .bitip tükenmek bilmeyen çalışma azmi,, insanlara her konuda ve her alanda göstermiş olduğu yardımsever kişiliği ,sektöründe hazırlayıp sunduğu ezber bozan gelişim çözümleri danışmanlığı, hizmetleri ile takdire şayan sosyal bir lider ve iş kadını olması ,sağduyusu ve göreceli davranışları ile

İyi ki varsın Gül ALCANSOY diyorum.

Levent KANDEMİR

Previous ArticleNext Article

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” “Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” için yorumlar kapalı 95993

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, “Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır. Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren milletimiz, Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbimizi zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törene katıldı.

Törende yaptığı konuşmada, canları ve kanları pahasına tüm dünyaya “Çanakkale Geçilmez” dedirten büyük kahramanları rahmetle anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde vatanımızın bekası, milletimizin istiklal ve istikbali uğrunda toprağa düşen tüm yiğitlere Allah’tan rahmet niyaz ediyorum” dedi.

“ÇANAKKALE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞ MÜJDESİDİR”

Mehmet Akif’in “Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde. Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler. Hakk’ın bu veli kulları taş türbeye girmez; Gufrana bürünmüş, yalnız Fatiha bekler” duasıyla şehitleri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, Çanakkale’yi ‘bugünümüzü kurtaran, maziye kahramanlığını ve büyüklüğünü iade eden, bu toprakları bize ebedi vatan yapan’ zafer olarak tarif ediyor. Gerçekten de Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” şeklinde konuştu.

Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren Türk milletinin Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbi’ni zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Bu yönüyle Çanakkale, Kurtuluş Savaşımızın adeta provası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş müjdesidir. Çanakkale’yi, milletimizin bu topraklarda var olmak için verdiği en zorlu, en kutlu mücadelelerden biri olarak görüyoruz. Üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin, 108 sene önce burada yazılan o büyük destanı daima gururla hatırlıyoruz. Çanakkale, bizim için sadece iftihar vesilesi değil, aynı zamanda zorluklar karşısında bizlere mücadele azmi veren ilham ve güç kaynağıdır.”

85 milyonun tamamının Çanakkale’den, burada koyun koyuna yatan şehitlerden, ecdadın sergilediği mücadeleden alacağı çok kıymetli dersler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle deprem ve sel felaketiyle yüreklerimizin yandığı bu sancılı dönemde, Çanakkale ruhuna tekrar ihtiyacımız var. Yaklaşık 49 bin kardeşimizin hayatını kaybettiği, 11 ilimizde ciddi yıkıma ve acıya yol açan depremin yaralarını, ancak bu ruhu dirilterek sarabiliriz. Nasıl 108 sene önce omuz omuza vererek imkânsızı başardıysak, asrın felaketinin üstesinden de yine dayanışmayla, yine kardeşlikle gelebiliriz. Milletimizin, depremin ilk anlarından itibaren ortaya koyduğu birlik ve beraberlik tablosu, bu konuda bizlere umut ve güven aşılıyor” ifadelerini kullandı.

“EN KISA SÜREDE ŞEHİRLERİMİZİ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

Ziyaret ettiği şehirlerde insanların metanetini, sabrını, vakarını ve hayata yeniden tutunma iradesini gördükçe, cesaret kazandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En büyük gücümüz olan bu seferberlik ruhunun zedelenmesine fırsat vermeden, inşallah gece-gündüz çalışarak, en kısa sürede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldıracağız. Hiçbir insanımızı, umutlarını bize bağlamış hiçbir vatandaşımızı çaresiz, sahipsiz bırakmayacağız” dedi.

Çanakkale’nin, birbirine kenetlenmiş bir milletin aşamayacağı hiçbir engel, hiçbir badire olmadığını herkese gösterdiğini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, devleti ve milletiyle zorluklara göğüs gerecek, krizleri fırsata çevirecek, ‘küllerinden yeniden doğacak’ kapasiteye sahiptir. Yeter ki fitne ve fesat peşinde olanlara kulak asmayalım. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize halel getirmeyelim. Yeter ki sürekli karamsarlık aşılayan şeamet tellallarına fırsat vermeyelim. Rabbim ülkemizi her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza eylesin diyorum” şeklinde konuştu.

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümünü tekrar tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “18 Mart Şehitler Günü’nde Anafartalar Komutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bütün komutanlarımızı, kahraman Mehmetçiklerimizi, şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şehitler Anıtı’na çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Bu sırada askerlerce saygı atışı yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması öncesinde, 16 Türk devletinin askerlerini giysileri ve bayraklarla temsil eden Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı, konuşma kürsüsü yanında kendilerine ayrılan alana konuşlandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız’ın da konuşma yaptığı programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın şehitler için dua ettiği programda, Hacı Bayram Cami İmam Hatibi Yunus Koçan da Kur’an-ı Kerim okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dua edilmesinin ardından şehitlik defterini imzaladı ve şehitliklere karanfil bıraktı

.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı için yorumlar kapalı 97779

“108 yıl önce emperyalistlere karşı Anadolu’daki Türk varlığını korumak ve bin yıllık Türk topraklarını müdafaa etmek için verdikleri mücadeleyle milletimizi Çanakkale Zaferine ulaştıran bütün kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmetle, tazimle yâd ediyoruz.

Çanakkale Zaferi, Türk milletinin bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini dünyaya bir kez daha ilan ettiği büyük ve tarihi bir kahramanlık destanıdır.

Anadolu’nun dört bir yanından gelerek yedi düvele karşı Çanakkale’de verilen topyekûn mücadelede ecdadımız, milletimizin zor günde nasıl bir ve beraber olduğunu göstermiş, şehit kanlarıyla sulanan toprağımıza düşmanın ayak basmasına izin vermemiştir.

Bugün biz de ülkemiz ve milletimiz için Çanakkale Zaferinde ortaya koyduğumuz ruh ve iradeyle çalışıyor, her türlü zorluğu birlik ve beraberlikle aşabileceğimize olan inançla mücadelemizi sürdürüyoruz.

Büyük bir kahramanlıkla, cesaretle yazılan şanlı tarihimize sahip çıkacak, Çanakkale ruhunu canlı ve diri tutmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Bize bu vatanı emanet eden şehitlerimize, gazilerimize şükran borcumuzu ödemek, vatanımızı ve bayrağımızı her koşulda müdafaa etmek için dün olduğu gibi bugün de yarın da mücadeleden bir an olsun geri durmayacağız.

Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 108. yıldönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde bu toprakları bize emanet eden tüm şehitlerimizi ve başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”