MEB-DÜNYA BANKASI GÜVENLİ OKULLAŞMA VE UZAKTAN EĞİTİM PROJESİ TANITILDI MEB-DÜNYA BANKASI GÜVENLİ OKULLAŞMA VE UZAKTAN EĞİTİM PROJESİ TANITILDI için yorumlar kapalı 12225

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Önümüzdeki süreç gösteriyor ki biz uzaktan eğitimi hem salt uzaktan eğitim olarak hem de harmanlanmış modelle ilgili, canlı derslerle ilgili boyutu açısından çok yüksek çıtalara kavuşturacağız.” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 160 milyon dolar bütçeli MEB-Dünya Bankası Güvenli Okullaşma ve Uzaktan Eğitim Projesi Tanıtım ve İstişare Toplantısı’na katıldı. Kovid-19 pandemisi sürecinde eğitimi tüm bileşenleriyle, dünya çapında küresel olarak yürütülen süreçlerle ilişkilendirerek ele alma noktasında kararlı olduklarını belirten Selçuk, 2023 Eğitim Vizyonu ile beraber yenilikçi ve dünyadaki dönüşümü dikkate alan, dünyanın geleceğinin nereye doğru gittiğini algılamaya çalışan ve bu geleceği hep birlikte kurmaya davet eden bakış açılarının bulunduğunu dile getirdi. Selçuk, salgın çıkmadan önce uzaktan eğitimle ilgili vizyon belgesinde hedeflerin belirlendiğini hatırlatan Selçuk, özellikle Ortaöğretim Tasarımı’nda uzaktan eğitimin, harmanlanmış eğitimin neden önemli gidişatın nereye doğru olduğunu tekrar vurguladıklarını aktardı. “Ancak salgın dönemi, bizim açımızdan mevcut kapasiteyi ve çalışmalarımızı çok daha ileri taşımanın çok daha yüksek çıtalara doğru götürmenin de bir vesilesi oldu.” diyen Selçuk, zamanın ruhunun, çağın koşullarının gerektirdiği bu imkanları yeniden ele alma fırsatı bulduklarını ifade etti.

EBA’nın canlı sınıf kapasitesi anlık 1 milyon
Selçuk, uzaktan eğitim sürecinde başlangıçta yaklaşık 40 bin öğrenci kapasiteli canlı ders ve EBA platformunun kapasitesinin, uzaktan eğitim yoluyla okulların başladığı ilk günde anlık 1 milyon öğrenciye yaklaştığına dikkati çekti. Dünya Bankası fonuyla yürütülecek projeye ilişkin de Selçuk, “Mevcut EBA sisteminin bileşenlerinin daha da güçlendirilmesi, kapasitenin artırılması ve geleceğe dönük bir atılım yapılması için başka ihtiyaçlarımız vardı ve bu ihtiyaçları karşılamak amacıyla bu projenin başlatılmasını bütün ekip arkadaşlarımızla beraber sıkı şekilde takip edip hayata geçirmeye başladık. Bugün de projenin Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından imzalandığı ve artık Milli Eğitim Bakanlığının projeye başladığı gün olarak değerlendirilebilir.” şeklinde konuştu.

Ziya Selçuk, projenin iki önemli yönü olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Birincisi salgın döneminde eğitimin kalitesini artırmaya, erişimin hızlandırılmasına yardımcı olmaya dönük boyut. İkincisi, salgın sonrası Türk eğitim sisteminin harmanlanmış hibrit yaklaşımlarla ilgili olarak nasıl bir tepki vereceğine, nasıl bir yol haritası çizeceğine dair olan boyut. Bu kapsamda, hem salgın sürecine ilişkin boyut ve salgın sonrası eğitim sisteminin dijital alt yapısının güçlendirilmesine yönelik boyut, artık genişletilmesi ve derinleştirilmesi mümkün olabilecek ve yolumuzu son derece hızlı bir şekilde alabileceğimiz bir noktaya geldi.” Bakan Selçuk, uzaktan eğitimin sadece öğrencilere yönelik olarak değil aynı zamanda öğretmenlere yönelik katkılarının da bulunduğunu belirterek, “Öğretmenimizin güçlendirilmesi hizmet içi çalışmalarda ortaya konan gayretler ve hedefler, çok daha ileriye çok kısa bir zamanda taşınabilir ve bunun için de bu projenin fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda dünyada çok hızlı tepki verebilen birkaç ülkeden biriyiz. Ama bunu yeterli görmek mümkün değil. Bu çerçevede çok daha ileri çalışmalara ihtiyacımız var.” dedi.

“Önümüzdeki yolun nasıl yürünmesi gerektiğine ilişkin hayallerimiz var”
Selçuk, uzaktan eğitim ve projeyle ilgili, “Önümüzdeki süreç gösteriyor ki biz uzaktan eğitimi hem salt uzaktan eğitim olarak hem de harmanlanmış modelle ilgili, canlı derslerle ilgili boyutu açısından çok yüksek çıtalara kavuşturacağız. Bu çok net olarak görülüyor.” değerlendirmesinde bulundu. Projenin hayata geçirilmesi için başarılı bir ekip çalışmasının yürütüldüğüne değinen Selçuk, “Hazine ve Maliye Bakanlığına teşekkür ediyorum. Çok kısa sürede işlemlerin hızlandırılması noktasında güzel bir ekip çalışması ortaya koyduk onlarla beraber. Dünya Bankasına teşekkür ediyorum, çünkü inanılmaz kısa sürede proje hemen onaylandı ve hayata geçti. Önümüzde bir yol var ve bu yolun nasıl yürünmesi gerektiğine ilişkin hayallerimiz var. Dünyada çok özel bir platform hazırlamak istiyoruz ve bu projenin kaynaklarımızı son derece işlevsel biçimde kullanıp eğitim kalitesinin artmasında hızlandırıcı etki uyandırmasını bekliyoruz, bunun böyle olacağından eminim.” ifadelerini kullandı.

Toplantıda bulunan bilim insanlarının ve uzmanların ve Bakanlığın ekibiyle çalışacağını aktaran Selçuk, şunları kaydetti: “Buradaki proje sadece teknik alt yapıyla ilgili değil, buradaki proje içerikle, öğretmen eğitimiyle, izleme değerlendirme çalışmalarıyla ve kapasitenin artırılmasıyla ilgili. Burada çok parametre söz konusu. Bunların tamamında en optimal sonuca nasıl ulaşırız, en işlevsel süreci nasıl yönetiriz, bunların cevabını birlikte aramak ve bilimin yol göstericiliğinde daha net bir tablo ortaya koymak için gayret edeceğiz. Bu çalışmanın verimli geçeceğine ve yolumuzun ve haritamızın çok daha netleşeceğine inanıyorum.”

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü’nden Türkiye’ye övgü
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouame ise toplantıya video konferans bağlantısıyla katıldı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin 160’tan fazla ülkeyi etkilediğine ve bu süreçte 1 milyardan fazla öğrencinin okullarının kapandığına dikkati çeken Kouame, ülkelerin eğitim sistemlerini acil olarak bu yeni koşullara uyarlamak için çeşitli çalışmalar yürüttüklerini ve uzaktan eğitimden giderek daha fazla yararlanıldığını anlattı. Kouame, bugüne kadar çok az ülkenin potansiyelini tam olarak gerçekleştirebildiğini aktararak, birçok ülkede uzaktan eğitim ve bilgisayar destekli eğitim gibi yenilikçi yöntemler geleneksel eğitim sistemlerini destekleyici olarak kullanılırken, ana sınıfından 12. sınıfın sonuna kadar bu yöntemlerin ilk kez bu kadar geniş ölçekte talep gördüğünü söyledi.

Kouame, “Bu bağlamda, bu eşi benzeri görülmemiş krizin ortasında eğitim sürecini devam ettirmek için erken aşamada dijital önlemler ve diğer önlemleri uygulamaya koyan ilk ülkelerden biri olarak ön plana çıktığı için Türkiye’yi tebrik ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının uzaktan eğitim döneminde sergilediği risk yönetimi yaklaşımı ve Kovid-19 krizine karşı müdahalesi hem benzersizdir hem de övgüyü hak etmektedir.” diye konuştu. Güvenli Okullaşma ve Uzaktan Eğitim Projesi ile Türkiye’nin bir yandan Kovid-19 nedeniyle okulların uzun süre kapalı kalmasının yol açabileceği potansiyel öğrenme kayıplarını daha etkili bir şekilde en aza indirmek için gereken yatırımları artıracağını, aynı zamanda gelecek için öğrenmenin güçlü bir şekilde ilerlemesinin temelini de atacağını ifade eden Kouame, “Proje, Türkiye’nin tüm bölgeleri ve tüm gelir düzeyleri arasında uzaktan eğitime eşit erişim imkanı sağlama ve kapsayıcı öğrenmeye güçlü bir şekilde odaklandığı için de övgüyü hak etmektedir.” dedi.

Projenin birçok bakımdan Dünya Bankası açısından da bir ilki temsil ettiğini bildiren Kouame, şunları söyledi: “Kovid-19 salgının eğitim üzerindeki etkilerine yönelik uygulamaya konulan ilk projedir. Mevcut eğitim sistemlerinin geliştirilmesi için dijital teknolojinin bu kadar geniş ölçekte yaygınlaştırılmasına yönelik ilk projedir. Geçmişte alt yapı dayanıklılığını artırmaya yönelik çalışmalarınızdan edinilen deneyimlerin pandemi gibi acil durumlar için kullanıldığı ilk projedir. Proje, MEB tarafından uygulanan ve Dünya Bankası tarafından finansı sağlanan Türkiye’deki Okullarda Afet Yönetimi Projesi ve Dünya Bankası tarafından desteklenen Türkiye’de Eğitim Alt Yapısının Güçlendirilmesi projeleri için de tamamlayıcı bir rol oynayacaktır.”

“Hiçbir proje bu kadar hızlı hazırlanıp onay sürecine sunulmamıştı”
MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Anıl Yılmaz, Türkiye’deki uzaktan eğitim sürecine ve Dünya Bankası ile yürütülecek projeye ilişkin bilgiler verdi. Proje hazırlama faaliyetlerinin martta başladığını ve haziran başında proje teklifinin tamamlandığını belirten Yılmaz, “Aslında bu da Dünya Bankası projelerinin geçmişine baktığımızda bir rekor. Hiçbir proje bu kadar hızlı hazırlanıp onay sürecine sunulmamıştı. Ülkemiz ve Dünya Bankası arasındaki müzakere, kredi anlaşması süreci ve bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın onaylarıyla bu projeyi başlatma noktasına geldik.” diye konuştu. Yılmaz, projenin Aralık 2023’e kadar süreceğini ancak pek çok çıktının çok daha erken bir süre zarfında alınacağının altını çizerek, “Toplam bütçesi 160 milyon dolarlık bir proje. Yüzde 100 dış proje kredisi ile yürütülecek.” bilgisini verdi.

Projenin 3 temel bileşenine değinen Yılmaz, bunların ilkinin uzaktan eğitim alt yapısının kapasitesinin artırılması olduğunu ifade etti. Bu kapsamda, pandemi sürecinde acil ihtiyaçların giderilmesine yönelik çalışmalar yapılacağını ve yüz yüze eğitime geçildikten sonra harmanlanmış eğitim sisteminin ihtiyaçlarına yönelik orta vadeli bir sistemin kurulmasının amaçlandığını anlatan Yılmaz, “Yani örgün eğitim ile uzaktan eğitimin birlikte götürüleceği ve iç içe götürüleceği bir sistem alt yapısı.” değerlendirmesini yaptı.

Anıl Yılmaz, ikinci bileşenin uzaktan eğitim için dijital içerikler ve bunların sürdürülebilirlik ekosistemi, son bileşenin ise kurumsal kapasiteye yönelik olduğunu söyledi. EBA platformunun kapasitesinin anlık 750 bin-1 milyon eş zamanlı kullanıcıya ulaştığını aktaran Yılmaz, “2023’te ise 5 milyon kullanıcıya aynı anda hizmet verecek bir sistem kurma hedefimiz var. Buna hızla gidiyoruz.” dedi.

Yılmaz, 2023’te EBA’yı haftada 1 saatten fazla kullanan öğrencilerin oranını yüzde 70’e çıkarmayı, bölgesel yoksulluk göstergesinde en alt yüzde 20’lik dilimdeki öğrencilerden EBA’yı kullananların oranını yüzde 30’a, uzaktan eğitimi tamamlayarak yılda en az bir sertifika alan tekil öğretmen sayısını da 900 bine çıkarmayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de için yorumlar kapalı 246791

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrine ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ABD’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor” için yorumlar kapalı 238982

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin 78. Genel Kurulu’na iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını belirterek, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin “Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması” temasıyla yapıldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in ‘2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD’de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program’a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, “Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

“KÜRESEL SİSTEMDE TAŞLARIN YERİNDEN OYNADIĞI BU DÖNEMİ ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ ADINA FIRSATA ÇEVİRMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hâllerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”

Karabağ’da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan’ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, ‘Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev’le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç’in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç’te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Bu konuda özellikle Batı, ikide bir ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor, biz de diyoruz ki ‘Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ‘evet’ veya ‘hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte ‘Yasa hazırladılar.’ Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16’larla ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.’ Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir.”

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye’nin AB’ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz” şeklinde konuştu.

seers cmp badge