“Türkiye, dünyadaki siyasi ve ekonomik güç dengelerinin yeniden şekillendiği şu kritik süreçte tarihî bir mücadelenin içindedir” “Türkiye, dünyadaki siyasi ve ekonomik güç dengelerinin yeniden şekillendiği şu kritik süreçte tarihî bir mücadelenin içindedir” için yorumlar kapalı 88944

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye, dünyadaki siyasi ve ekonomik güç dengelerinin yeniden şekillendiği şu kritik süreçte tarihî bir mücadelenin içindedir. Milletimizin birliği ve beraberliği ile devletimizin büyüklüğünden aldığımız güçle, bu mücadeleyi başarıya ulaştırmakta kararlıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda milletvekillerine ve partililere hitaben bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden AK Parti İstanbul Milletvekili Markar Esayan’a Allah’tan rahmet dileyerek başladı.

Markar Esayan’ı ebedi aleme uğurlarken dünyaya da bir mesaj verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O mesaj da bizim birlikteliğimizin, kadim medeniyetimizin gereği neyse, orada dayalı olduğu anlayışıydı. Kendisine rahmet, ailesine ve yakınlarına sabırlar diliyorum” dedi.

“DEAŞ’LA GERÇEK ANLAMDA SADECE TÜRKİYE MÜCADELE ETMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay ve İskenderun’a geçmiş olsun dileklerini ileterek, önceki gün Amanoslardan Türkiye’ye eylem için giren iki teröristin, güvenlik güçlerinin dikkati ve feraseti sayesinde kısa sürede tespit edilerek büyük bir felaketin önüne geçildiğini söyledi.

Etkisiz hâle getirilen teröristlerin daha önce belirlenen bir grubun son üyeleri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kahraman güvenlik güçlerimizi tebrik ediyor, her birinin alınlarından öpüyorum. Bu olay, Türkiye’nin Suriye merkezli terör saldırıları konusundaki hassasiyetinin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha göstermiştir” dedi.

“Suriye sınırımız boyunca kontrolümüz altında bulunmayan yerlerdeki terör örgütü varlığının ve ülkemize yönelik tehditlerinin, bize verilen tüm sözlere rağmen, artarak sürdüğünü görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye verilen sözler tutularak, buralardaki tüm teröristlerin belirlenen hattın dışına çıkartılmazsa her an harekete geçmek için meşru sebebe sahip olunduğu uyarısını yineledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’den gelen DEAŞ mensuplarının eylem arayışlarının sürdüğünün de geçen günlerde yakalanan çok sayıdaki teröristten bildiklerini belirterek, “Dolayısıyla, Suriye’deki varlıklarını DEAŞ’la mücadeleye bağlayanların bahanesinin altı da boştur. DEAŞ’la gerçek anlamda sadece Türkiye mücadele etmektedir” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN GÜCÜ SURİYE’Yİ TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN TEMİZLEMEYE YETER”

Rusya’nın İdlib bölgesindeki Suriye Millî Ordusu güçlerinin eğitim merkezine yönelik saldırısını, bölgede kalıcı barış ve huzurun istenmediğinin işareti olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Aynı şekilde Amerika’nın, Suriye’nin Irak sınırı boyunca oluşturmaya çalıştığı yapının, yeni çatışmaların, acıların, trajedilerin habercisi olduğu da açıktır. Suriye halkı, bölge dışından gelen güçler ile onların güdümündeki terör örgütlerinin ve rejimin strateji oyunlarının bedelini kanıyla, canıyla ödüyor. Biz bu riyakarlığa, bu haksızlığa, bu adaletsizliğe seyirci kalamayız. Çünkü sınırlarımızın hemen yanıbaşında yaşanan her hadisenin sancısını biz de hissediyoruz. Hatay’daki olay bunun en son ve somut örneğidir. Suriye topraklarına çöreklenen ama DEAŞ’la bizim kadar mücadelesi olmayan güçler, artık bu orta oyununu bir kenara bırakmalıdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gücünün, gerekiyorsa Suriye’yi tüm terör örgütlerinden temizlemeye yeterli olduğunun altını çizerek, “Ama biliyoruz ki, Suriye üzerinde yapılan hesapların ülke halkının yaşadığı zulmü sona erdirmekle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bizim tek gayemiz kendi güvenliğimizi sağlamak, Suriye halkının huzura ve esenliğe kavuşmasını sağlamaktır” vurgusunda bulundu.

“Bir asırdır emperyalistlerin oyun sahası hâline dönüşmüş bu kadim coğrafyanın artık içine sokulduğu cendereden kurtulma vakti gelmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kutlu çıkışın en büyük destekçisinin de Türkiye olacağının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasi, ekonomik, kültürel ve askerî gücümüzü artırmaya, kendimiz yanında kardeşlerimize ve dostlarımıza destek olmak için de ihtiyacımız bulunuyor. Velhasıl sorumluluğumuz ağırdır” ifadesini kullandı.

“ELİMİZDEKİ HER DEĞER GİBİ CUMHURİYETİMİZE DE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Cumhuriyetin kuruluşunun 97’nci yıl dönümünün yarın kutlanacağını belirterek vatandaşların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz asrın başlarında Balkanlardan Kafkaslara, Karadeniz’den Kuzey Afrika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada saldırıya uğrayan devletimize Anadolu toprakları bile çok görülmüştü. Bugünkü topraklarımızı parça parça bölerek paylaşmayı, milletimizi Anadolu’da esir hâline getirmeyi ve hatta tümden tasfiye etmeyi planlayanların hesaplarını, İstiklal Harbimizle bozmuştuk. Dönemin şartlarında razı olabileceğimizin asgarisini oluşturan, Misak-ı Millî’nin bile gerisindeki bugünkü sınırlarımızda kendimize yeni bir gelecek kurduk. Millî iradenin üstünlüğü ilkesi üzerine inşa edilen Cumhuriyetimiz, işte bu geleceğin sembolüdür.”

Cumhuriyetin siyasi, ekonomik, terör gibi pek çok badireyi atlatarak bugünlere ulaştığını, Gazi Meclis’in en son 15 Temmuz’da ikinci kez gazilük unvanıyla şereflendiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elimizdeki her değer gibi Cumhuriyetimize de sahip çıkacağız. Yakın zamanda bölgemizde yaşananlar bu gerçeğin en açık ispatıdır. Geçmişten bugüne hepimizin bildiği tüm eksiklerine, tüm sıkıntılarına rağmen Cumhuriyetimize var gücümüzle sahip çıkarak kendimize güçlü bir gelecek inşa edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl İstiklal Harbimizde Gazi Mustafa Kemal Paşa ordumuza ‘İlk hedefiniz Akdeniz’ diyerek istikamet göstermişse, bugün bizim de ilk durağımız 2023 hedeflerimizdir. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması demek, her alanda dünyanın en üst ligindeki varlığını tescil etmesi demektir. Ülkemizin son yedi yıldır kesintisiz yaşadığı saldırı dalgası, kimi alanlardaki ilerlememizi yavaşlatmış olsa da 2023 hedeflerimize ulaşmakta kararlıyız. Böylece, bizden sonraki nesillere 2053 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri büyük ve güçlü bir Türkiye bırakmış olacağız” dedi.

“BİZ KENDİ DİNİMİZLE BİRLİKTE, DİĞER DİNLERİN KUTSALLARINA DA SAYGI DUYAN BİR MİLLETİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gecenin Müslümanlar için özel bir gece olduğuna dikkati çekerek, “Bugün Mevlid-i Nebi’yi, yani Peygamberimizin veladetiyle dünyayı şereflendirmesinin yıl dönümünü idrak ediyoruz. Rabbime, bizleri ‘adı güzel kendi güzel Muhammed’in dünyaya vasıl oluşunun bir sene-i devriyesine daha kavuşturduğu için hamd ediyorum.Bu mübarek gecenin günahlarımızın affına vesile olmasını diliyorum. Bu kutlu gece hürmetine, Rabbimin, kıldığımız namazları, ettiğimiz duaları, yaptığımız hayır ve hasenatı dergâhı izzetinde kabul buyurmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ve Müslüman düşmanlığının, Peygamber Hazreti Muhammed’e saygısızlığın, özellikle Avrupa’daki yöneticiler arasında âdeta kanser gibi yayıldığı bir dönemden geçildiğini söyledi.

Fransa’da yayımlanan bir derginin kapaktan yayınladığı karikatürle şahsının hedef alındığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu tür ahlaksız yayınlara, ne yaptığını görmek amacıyla da olsa itibar etmeyi dahi zül kabul ettiğim için karikatüre bakmadım. Ben neyim ki, benim sevgili Peygamberim, Sevgililer Sevgilisine bu denli hakaret eden bu namuszuslarla ilgili benim herhangi bir şey söylememe de gerek yok zaten. Üzüntüm ve öfkem; şahsıma yapılan iğrenç saldırıdan değil, aynı mecranın canımızdan aziz bildiğimiz Peygamber Efendimize yönelik terbiyesizliklerin kaynağı olmasındandır. Hedefin şahsımız değil, savunduğumuz değerlerimiz olduğunu biliyoruz. Ülkemizde de bunların uzantıları olduğunu biliyor ve görüyoruz. Hatta hatta bu Parlamento’nun çatısı altında olanları da biliyoruz, aile mefhumunu bir kenara koymak suretiyle bu tür saldırının içerisinde olanları da biliyoruz. Böyle bir zamanda yekvucüd olmak gerekirken hâlâ bunlar buralardan oy devşireceklerini zannediyorlar. Bu pazarda size yer yok. İslam ve Türkiye düşmlanlarının, özgürlük adına girdikleri kin ve nefret bataklığında boğulup gideceklerine inanıyorum. Bunlar, Avrupa’nın, yeniden barbarlık dönemine geri gidişinin işaretleridir. Fransa ve genel olarak Avrupa, Makron’un ve onunla aynı zihniyeti taşıyanların bu kısır, provokatif, çirkin, nefret tohumları saçan politikalarını hak etmiyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağduyulu Avrupalıları, kendileri ve çocukları adına aydınlık bir gelecek için bu tehlikeli gidişe karşı inisiyatif geliştirmeye davet ederek, “Müslüman ve Türk düşmanlığını iç politikalarındaki başarısızlıklarını örtmenin kılıfı olarak kullanmaya çalışanlardan, o kirli ellerini mukaddes değerlerimizden çekmelerini istiyoruz” çağrısında bulundu.

“Mekke’ye, Medine’ye, Asya’ya, Afrika’ya, Avrupa’ya, tüm dünyaya, tüm alemlere ve tüm zamanlara şeref veren Peygamber Efendimize yapılan saldırılara samimiyetle karşı durmak bizim şeref meselemizdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, son nefesimizi verdiğimiz gün değil, asıl bu saldırılar karşısında sessiz kaldığımız, tepkisiz kaldığımız, mukabelede bulunmadığımız gün öldük demektir” ifadesini kullandı.

Türk milletinin inancına ve değerlerine yönelik hiçbir saldırı karşısında cibilliyetsiz bir tavrı asla takınamayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstelik biz kendi dinimizle birlikte, diğer dinlerin kutsallarına da saygı duyan bir milletiz. Asırlardır bu topraklarda cami, kilise, sinagog yan yana müntesiplerine hizmet vermiştir. Hatta ecdadımızın koruması, devletin koruması altına almıştır. İstanbul’dan Hatay’a bunun sayısız örneği hâlâ vardır” dedi.

“KİMSENİN İNANCINA, İBADETİNE, KUTSALINA MÜDAHALE ETMEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batılı ülkelere seslendiğini belirterek, “Siz değil misiniz Ruanda’da yüzbinlerce insanı katleden, siz değil misiniz milyonlarca Cezayirliyi katleden, siz değil misiniz Afrika’nın her ülkesine sadece elmas, fosfat, altın var diyen ve giren oradaki insanları katleden? Siz katilsiniz, katil” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haçlı Seferlerinden itibaren, Avrupa üzerinden gelen fitne ve kin tohumlarının bu topraklara düşmeye başladığını ve huzurun bozulduğunu anlatarak, “Bin yıl birlikte yaşadığımız insanlarla bir anda düşman kesilmemiz için hiçbir sebep yoktur. Biz sadece dışarıdan ve içeriden maruz kaldığımız saldırılara karşı kendimizi savunduk. Tehcir ve mübadele gibi hadiseler, Batılı güçlerin topraklarımızda sahneledikleri oyunların acı sonuçlarıdır. Buna rağmen, ülkemizde vatandaşımız veya misafirimiz olarak bulunan diğer dinlerin mensupları eşsiz bir hoşgörü ve saygı iklimi içinde hayatlarını sürdürdüyor” ifadelerine yer verdi.

Türkiye genelinde ibadete açık 435 kilise, sinagog ve havra bulunduğunun v ebunların devletin güvencesi altında bulunduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsenin inancına, ibadetine, kutsalına müdahale etmediklerinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 18 yılda vakıf mallarının iadesinden kilise ve diğer ibadethanelerin restorasyonuna kadar farklı inançlara mensup vatandaşların dinî özgürlüklerini genişletmek için pek çok adım attıklarının altını çizerek, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak Hristiyan ve Musevi vatandaşların sıkıntısını, derdini daima kendi sorunu olarak gördüğünü kaydetti.

“Ülkemizdeki hoşgörü anlayışı, Avrupa’daki gibi faşist suratların yüzlerine maske yaptıkları türden bir riyakârlık değil; inancımızın köklerinden ve kalbimizin derinliklerinden gelen samimi bir hissiyattır” sözlerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Almanya’da Mevlana Camisine sabah namazında 100-150 kadar Alman polisinin girmesini Şansöyle Merkel izah edemez” diye konuştu.

“HİÇ KİMSEYE İNANCINDAN ÖTÜRÜ HUSUMET BESLEMEYİZ”

Almanya devletinin, bu ülkede yaşayan Türklerin kimliğine değer vermemesinin ciddi bir sıkıntı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklalimize, istikbalimize, değerlerimize saygı duyulması şartıyla, biz hiç kimseye inancından, kökeninden, renginden, mezhebinden, meşrebinden ötürü husumet beslemeyiz. Bu kırmızı çizgilerimiz aşıldığında da, hiç kimse kusura bakmasın, babamızın oğlu olsa gözümüz görmez” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan’ın saldırıları üzerine Azerbaycan’ın yaklaşık 30 yıldır işgal altında olan topraklarını kurtarmak için başlattığı harekata da değinerek, Minsk Üçlüsü’nün 30 yıldır sorunu çözüme kavuşturamadığını, âdeta ipe un serdiklerini anlattı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile dün akşam bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve durum değerlendirmesi yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’e Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile görüşme teklifinde bulunduğunu, kenisinin de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşerek sorunu çözüme kavuşturabileceklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmesinde Azerbaycan’a saldıran Ermeni askerleri arasında terör örgütü PKK-PYD üyelerinin de bulunduğunu söylediğini aktararak, bu konuda gereğinin yapılması gerektiği, aksi takdirde gereğinin yapılacağı uyarısında bulunduğunu bildirdi.

“MÜSLÜMANDAN TERÖRİST OLMAZ, TERÖRİSTTEN DE MÜSLÜMAN OLMAZ”

“İslam’a ve Müslümanlara saldıranların en büyük bahanesi, daha doğrusu hilesi, bu kavramları terörle aynileştirmek, özdeşleştirmektir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti: “Peygamber Efendimize hakareti de, düşünce ve fikir özgürlüğü kılıfı altında meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Hâlbuki, Müslümandan terörist olmaz, teröristten de Müslüman olmaz. Terörist, kendi amaçlarına ulaşmak için masum insanları katletmekten çekinmeyen, bu yolda her yöntemi kullanabilen, kalbi kara, eli kanlı bir canidir. Teröristi, Müslüman da olsa, Hristiyan da olsa, Musevi de olsa, Budist de olsa, herhangi bir dine mensup olmasa da, diğer tüm sıfatlarının ötesindeki amaçları ve eylemleriyle tanımlamak gerekir. Kendini nasıl tanımlarsa tanımlasın, teröristi böyle görmeyen ve tavır geliştirmeyen herkes, işte Fransa’nın düştüğü duruma düşer. Aynı şekilde Peygamber Efendimize yönelik saygısızlıkların özgürlükle izahı da en bayağısından bir kandırmaca gayretinden başka bir şey değildir. Hâlbuki Peygamber Efendimiz, insana insan olduğu için saygı duyan, kişinin dini dahil diğer tüm vasıflarına bunun ardından bakan bir anlayışa sahipti.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslamı ve Müslümanları, kendinden başka hiç kimseye tahammülu olmayan, terör yoluyla diğer dinlerin mensuplarını hedef alan bir konumda göstermenin İslam’a yapılan en büyük bühtan olduğunu söyleyerek, “Zulüm gören Müslüman, ölen Müslüman, tüm yükü çeken Müslüman… Buna karşılık bunun gürültüsünü çıkartan, istismarını yapan, rantını yiyen, terörizm üzerinden İslama ve Müslümanlara hakaret eden ise Batı ve Avrupa… Bu çarpıklığı dile getirdiğimiz, yüzlerine vurduğumuz için de bize saldırıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, imkân bulduğumuz her platformda hakkı ve hakikatı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.

“SİYASİ VE EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIMIZI GÜÇLENDİRDİKÇE HEDEFLERİMİZE BİRAZ DAHA YAKLAŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, dünyadaki siyasi ve ekonomik güç dengelerinin yeniden şekillendiği şu kritik süreçte, tarihî bir mücadelenin içindedir. Milletimizin birliği ve beraberliği ile devletimizin büyüklüğünden aldığımız güçle, bu mücadeleyi başarıya ulaştırmakta kararlıyız. Biz kendimiz, dostlarımız ve tüm insanlık için adil, ahlaklı, iyi, güzel, hayırlı olanı istiyoruz” dedi.

Son iki asırdır dünyayı demokrasi, özgürlük, çoğulculuk, hukuk devleti gibi kavramlar üzerinden yönetenlerin gerçek yüzlerinin son dönemde ardı ardına yaşanan krizlerle birlikte ortaya çıkmaya başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu cilalı maskenin ardındaki faşist, ırkçı, kibirli, kendinden olmayan herkesi düşman gören zihniyet, Avrupa demokrasisini kanser gibi sarıyor. Avrupa değerleri, Fransa değerleri denen ve tüm dünyaya dikte edilen ilkeler, bizzat bunları vaaz edenler tarafından çiğnenmektedir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle İslam ve Türk düşmanlığının tüm Avrupa’da yükseldiğine işaret ederek şöyle konuştu: “Bedelini, dünyanın ve insanlığın kalan kısmının tamamının acı ve sefalet olarak ödediği sahte özgürlük ve refah düzenlerinin tehdit altına girdiğini görenlerin hırçınlığı her geçen gün artıyor. Türkiye, bu çirkin ve nobran zihniyetin saldırılarına rağmen, medeniyetinin ve tarihinin mirası olan sorumluluklarını yerine getiriyor. Bunun için Kafkasya’dan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada mücadele yürütüyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olan 2023’e, kendimiz ve tüm dostlarımız için daha huzurlu, güvenli, müreffeh bir dünyaya kavuşmuş olarak girmeyi hedefliyoruz. Siyasi ve ekonomik bağımsızlığımızı güçlendirdikçe hedeflerimize biraz daha yaklaşıyor, mazlumlar ve mağdurlar nezdindeki itibarımızı sürekli yükseltiyoruz. Girdikleri yanlış yolu düzeltmeye çalışmak yerine, çıkış yolunu ülkemizi kuşatma altına alarak arayanların sonu hüsran olacaktır.Muhteris ve zalim yönetimleri bekleyen akıbet, bir süre sonra kendi ülkelerinde dahi sokağa çıkamayacakları bir nefretin odağı hâline dönüşmektir. Biz kendi yolumuzda ilerlemeyi sürdüreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azeri Türklerine Ermenistan’a karşı mücadelelerinde başarılar dileyerek, “İnanıyorum ki zafer Azeri Türkü kardeşlerimindir. Rabbim yar ve yardımcıları olsun. Buradaki mücadelelerinde her an yanlarında olduk, yanlarında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nın ardından Meclis’te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

“TÜRKİYE BİR KABİLE DEVLETİ DEĞİL”

Fransa’nın Ankara Büyükelçiliğinin, vatandaşlarına Türkiye’ye seyahat uyarısı yaptığının hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz şu anda Paris Büyükelçimize, şu anda orayla ilgili hukuki bir süreç var. Buradaki ayağı var, oradaki ayağı var. Bu süreci başlatıyoruz. Fransa’nın seyahatlerle ilgili bir kararı varsa biz o kararı bir görürüz, gözden geçiririz. Bunlara karşı mukabil adımları da biz atarız. Türkiye bir kabile devleti değil, hele hele Macron gibilerin baktığı, tanıdığı bir devlet de değil” diye konuştu.

“ŞEHİTLERİMİZİN KANINI YERDE BIRAKMADIK”

“Sınır ötesi harekâta ilişkin, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ ifadesini kullanıyorsunuz ama bugün sanki yeni bir sınır ötesi harekâta ilişkin ipuçları verdiniz. Böyle bir durum söz konusu mu?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerçekten öyle bir sınır ötesi operasyonu anladın mı? Biz zaten sınır ötesindeyiz. Pençe’de, Barış Pınarı’nda, Zeytin Dalı’nda, bütün oralarda her an varız ve şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız” karşılığını verdi.

MHP’nin, “askıda ekmek” kampanyasına muhalefetten eleştirilerin geldiğinin dile getirilmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyi bizden öğrenmeyin. Türkiye’de böyle bir şey var mı? Bugün evine ekmek götüremeyen diye bir şey Türkiye’de var mı? Buna inanıyor musunuz? Bazı şeyleri siz kendiniz bir çözün. Var mı böyle bir şey? Elhamdülillah bugün asgari ücretiyle, maaşıyla, her şeyiyle birçok ülkeyi geride bırakmış bir Türkiye var. Büyüme oranına bakıyorsun şu anda dünyada hamdolsun en iyi noktada olan bir ülkeyiz. IMF’in, OECD’nin ölçeklerine bakıyorsun, en iyi konumda olan ülke konumundayız ama bunlar hesap kitap bilmiyor” ifadelerini kullandı.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı için yorumlar kapalı 246572

28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı yardımcısı ve kabinesini açıkladı.

Sevincimizi paylaşan, bugün göreve başlama törenimize katılarak bizleri onurlandıran devlet ve hükûmet başkanlarına şahsım, ülkem ve milletim adına tekrar minnettarlığımızı ifade ediyorum. Zor günlerimizde yanımızda olan kardeşlerimizin mutlu günlerimizde de bizleri yalnız bırakmadıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki kardeşlerimizle dünyanın dört bir köşesindeki dostlarımızla omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokrasisinin gücüne güç katan bir seçim sürecini tamamladığını belirterek, Türkiye tarihinde pek çok ilke sahne olan seçimlerin hayırlı olmasını diledi.

Türkiye’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece seçim yapmadığına, aynı zamanda gelecek asrın nasıl olacağına da karar verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle birlikte istiklal ve istikbaline de sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yılı aşan devlet geleneğiyle, 1000 yılı aşan millet şuuruyla, asırlara sâri birlikte yaşama kültürüyle kendi mecrasında akmaya devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.

“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1000 yıldır Anadolu topraklarını aşkla yeşerten bu ırmağın yatağını hiçbir gücün değiştiremeyeceğinin bir kez daha anlaşıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir. Yarınlarımız 28 Mayıs öncesine göre daha aydınlıktır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde sandığa tercihini demokratik usullerle yansıtan 54 milyondan fazla vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, her iki seçimde de ülkemize karşı sorumluluklarını bihakkın yerine getirdikleri için ayrıca tebrik ediyorum. Şahsımı bir kez daha Cumhurbaşkanlığına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımıza hassaten şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımıza destekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini vurgulayarak, 14 gün arayla sandıkta milletten iki kez güvenoyu almanın bahtiyarlığı içerisinde olduklarını söyledi.

“CANIMIZ PAHASINA BU EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Seçimlerde 28 milyona yakın vatandaşın teveccühüne mazhar olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunların bizlere aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk yüklediğini de çok iyi biliyoruz. 85 milyon vatandaşımızla birlikte bizim için dua eden 100 milyonların da umudunu taşıdığımızın farkındayız” diye konuştu.

“Nasıl bugüne kadar milletin emanetine halel getirmediysek, inşallah bundan sonra da canımız pahasına bu emanete sahip çıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Göreve başlama törenimizde ifade ettiğim ilkeler temelinde 85 milyonun birliği, dirliği, kardeşliği, refahı ve esenliği için engellere aldırmadan, zorluklar karşısında yılmadan çalışacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Şimdiye kadar beraber çalıştığımız, nice sorunu birlikte çözdüğümüz, nice badireyi beraber aştığımız eski kabine üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 28. Dönem Milletvekili olarak yüce Mecliste ülkemize hizmet mücadelesini sürdürecek mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu arkadaşlarımız, milletimize yaptıkları hizmetlerle ülkemize kazandırdıkları eserlerle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminin kabine üyeleri olarak adlarını şimdiden tarihe yazdırmışlardır. Rabbim eski kabine üyelerimizin hepsinden razı olsun diyorum.”

CUMHURBAŞKANLIĞI YENİ KABİNESİ

“Şimdi sizlerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için birlikte yol yürüyeceğimiz yeni kabine üyelerimizi paylaşmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede şu isimler yer alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.”

Yeni kabinenin Türkiye’ye ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, bizi milletimize karşı mahcup etmesin. Yeni kabine üyelerimizin her birine başarılar diliyorum” temennisinde bulundu.

“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” “Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” için yorumlar kapalı 244659

Millî iradenin üzerine gölge düşürme girişimlerinin akamete uğradığını, tıpkı bir asır önce olduğu gibi “manda ve himaye” tekliflerini milletin yine reddettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eser ve hizmet siyaseti popülizme galip gelmiş, insanımızın basiret ve ferasetinin hafife alınmaması gerektiği tekrar anlaşılmıştır. 1950’den beri neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle yara alan Türk demokrasisi rüştünü tüm dünyaya bir kez daha ispat etmiştir. Seçmenin yarısını dahi sandığa götüremeyenlerin attığı diktatörlük ve otokrasi iftiralarının içinin tamamen boş olduğu görülmüştür. Bu seçimlerle on yıllardır ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları boşa çıkarmakla kalmadık, aynı zamanda geleceğimizi de güvence altına aldık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin etmesi ve Anıtkabir ziyaretinin ardından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’ne katıldı.

Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları, bu tarihî tören sebebiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, milletin evinde, 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenen mekânda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Törene katılanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime, bizlere bir 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme imkânı verdiği için hamdediyorum. Oylarıyla destek ve teveccühleriyle buna vesile olan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bizleri, bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin kardeşimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iradeleri farklı yönde tecelli etse de sandıklara giderek demokrasinin gücüne güç katan tüm vatandaşları tebrik ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kilometrelerce yol katederek, kimi zaman saatlerce sıra bekleyerek, ana vatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiren yurt dışındaki gurbetçilerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadıkları, sırf oy tercihlerinden dolayı son iki haftada sayısız hakarete maruz kaldıkları hâlde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde, sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış 100 milyonlarca mazlum ve mahzun gönlün de duasını aldık. ‘Türkiye’ deyince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizimle sevinip bizimle üzülen tüm kardeşlerime şükranlarımı ifade ediyorum.”

“RABBİM, BİZİ MİLLETİMİZE VE DOSTLARIMIZA MAHCUP ETMESİN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Seçimlere müteakip arayarak sevincimizi paylaşan devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız. 28 Mayıs gecesi ülkemizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızın tamamında sokaklara taşan o muhteşem sevgi selini unutmayacağız. Tüm bunlarla birlikte dergi kapakları üzerinden millî iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Şahsımız nezdinde Türkiye’ye yönelik bu büyük sevdanın hakkını en güzel şekilde vermeye çalışacağız. Rabbim, bizi milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum.”

Türkiye’nin, siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini daha alnının akıyla geride bıraktığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta seçimlerin Meclisle ilgili boyutunu Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekiliyle başarıyla tamamladıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Seçimi’nin, rakibine fark atmasına rağmen, ilk turda yüzde 50 artı 1 şartının aranması sebebiyle ikinci tura kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Mayıs’ta milletimiz, 0,50 oy oranıyla yarım bıraktığı işi tamamlamak için yeniden sandıklara gitti. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde 87’yi aşmıştı. İkinci turda da yine yüzde 85’i bulan rekor bir katılım seviyesine ulaştık” dedi.

“85 MİLYONUN TAMAMINI BAĞRIMIZA BASACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, akın akın sandıklara koştuğu 28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy alarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme şerefine nail olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bu ulvi görevin, uğruna ve yoluna ömrümü adadığım milletime, gönül coğrafyamızın her yanına ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin şahsımıza, partimize ve ittifakımıza olan güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız. ‘Aşkınan çalışan yorulmaz’ diyerek, Türkiye için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve mezhebe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bu hassasiyetimizi hep muhafaza ettik. Hizmet götürürken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgecilik, particilik veya ayrımcılık hiçbir zaman yapmadık. Şeyh Edebali gibi ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Yunus Emre gibi ‘Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü’ dedik. Ahmedi Hani gibi ‘İnsan, en büyük kalemin çizdiği nakıştır’ dedik. Bugün de aynı hikmet ışığının izinden gidiyoruz. Bugün de aynı idealleri, aynı ilkeleri savunuyoruz. Bugün de tüm Türkiye’ye, Hacı Bektaş’ın, Yunus Emre’nin, Pir Sultan’ın, Mevlana’nın, Ahmedi Hani’nin sevgi diliyle sesleniyoruz. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil, muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği, kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz. ‘Gelin canlar bir olalım, sevelim, sevilelim’ diyoruz. Bu samimi çağrımızın, bütün renkleri, zenginlikleri ve farklılıklarıyla 85 milyonun tamamında makes bulacağına yürekten inanıyorum.”

“SEÇİM DÖNEMİ, 28 MAYIS GECESİ İTİBARIYLA ARTIK SONA ERMİŞTİR”

Türkiye’nin, her bir vatandaşının enerjisine, katkısına, fikrine ihtiyacının bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin, 85 milyonun tüm fertlerinin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var. Türkiye’nin, birliğe ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Millet olarak, bu güçlü birlikteliği yeniden tesis etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Seçim dönemi, 28 Mayıs gecesi itibarıyla artık sona ermiştir. Millî irade sandıkta iki kez tecelli etmiş, millet kesin kararını vermiştir. Türkiye, sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla artık yeni bir yola girmiştir. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır.”

“YENİ KABİNEMİZLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI NAKIŞ NAKIŞ İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu akşam yeni Kabinemizi açıklayacağım ve yeni Kabinemizle birlikte de Türkiye Yüzyılı’nı nakış nakış işlemeye devam edeceğiz. Gecikmeden salı günü ilk Kabine Toplantımızı yapacağız. Seçim gündemine takılıp kalmak, Türkiye’ye patinaj yaptırmak demektir. Müflis tüccar misali sürekli eski defterleri karıştırmanın, ülkeye de millete de hiçbir faydası yoktur. Hep birlikte önümüze bakmalı, geleceğe odaklanmalı, artık ‘yeni şeyler’ söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişten, geçmişteki hatalardan ders çıkartarak, istikbali inşa etmenin gayretinde olmalıyız” dedi.

“Biz, seçimler sonrasında iç muhasebesini yapan, kendini yenilemeyi, güncellemeyi başaran bir geleneğe sahibiz” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek, güçlü yanlarımızı daha da tahkim ederek bugünlere geldik. Her seçim sonrasında yeni bir sayfa açtık. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık. Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimizle birlikte bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk” diye ekledi.

“TÜRKİYE’NİN BİR ‘BÜYÜK KUCAKLAŞMAYA’ İHTİYACI OLDUĞUNA İNANIYORUZ”

Zaferlerle birlikte tevazuyu da büyüttüklerini, ancak ezici çoğunlukla kazandıkları 17 seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “En büyük sıkıntımız zaten ülkemizde bu noktada gerçekten gayretli bir muhalefetin olmayışıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeye maalesef yanaşmadılar. Milletin maslahatı yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler. Samimi bir özeleştiri yapmaktan ziyade hatayı, kusuru, başarısızlıklarının sebeplerini vatandaşta aradılar. Hemen her seçim sonrasında musafahalaşmak için uzattığımız eli, hep sıkılı yumruklarla karşıladılar. Bu sefer, farklı bir tavır sergilemelerini ümit ediyoruz.”

Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin selameti açısından muhalefetin de mesuliyet bilinciyle hareket etmesini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle tüm muhalefet cenahının artık millî iradeyle barışmasını istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına kavuşmanın heyecanını yaşadığımız bu yılda Türkiye’nin bir ‘büyük kucaklaşmaya’ ihtiyacı olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.

“GELİN, HEP BERABER TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA OMUZ VERELİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara şu çağrıda bulundu: “Buradan tüm vatandaşlarımı; ilçeleri, köyleri, haneleriyle 81 vilayetimizin tamamında bir ‘kardeşlik seferberliği’ başlatmaya davet ediyorum. Gün, bir olma, beraber olma, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür. Gün, evlatlarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür. Gelin, seçim dönemindeki kırgınlıkları, kızgınlıkları bir tarafa koyalım. Gelin, küslük olmuşsa, kalpler kırılmışsa barışmanın yollarını arayalım. Gelin, hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz verelim. Cumhuriyetimizin 100. yılını şanına, ruhuna ve manasına uygun bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte idrak edelim.”

El birliği, gönül birliği içinde bunu başaracaklarından asla şüphe duymadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu davetine icabet eden tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletti.

“ESER VE HİZMET SİYASETİ POPÜLİZME GALİP GELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının pek çok anlamının bulunduğuna dikkati çekerek, milletin, bir kez daha demokratik kazanımlarına sahip çıkarak, “durmak yok; yola, çalışmaya, hizmet ve eser üretmeye devam” dediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde “Türkiye Yüzyılı” teklifinin de insanlar tarafından kabul edildiğinin görüldüğüne işaret ederek, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır. Önümüzdeki 5 yıl boyunca bu vizyonumuzu adım adım uygulamaya geçireceğiz. Seçim meydanlarında halkımıza verdiğimiz sözlerin hepsinin takipçisi olacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Son 21 yıldır olduğu gibi vaat edilen her şeyin tek tek gerçeğe dönüştürüleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasimizi darbe ürünü mevcut anayasadan kurtararak, özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı bir anayasayla güçlendireceğiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesini, hakiki manasıyla pratiğe dökmekte kararlıyız” diye konuştu.

“YENİ DÖNEMDE MUHATAPLARIMIZ KARŞILARINDA, HER ALANDA DAHA AKTİF BİR TÜRKİYE BULACAKTIR”

Bunları içe kapanarak, hadiseleri tribünden izleyerek değil, girişimci ve insani diplomasinin etki alanını daha da genişleterek yapacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletinin teveccühüne iki kez mazhar olmuş bir devlet başkanı olarak Türkiye’nin çıkarlarını savunurken artık elimiz daha da güçlenmiştir. Bundan sonra uluslararası kamuoyu; küresel krizlerin çözümünde daha fazla inisiyatif alan, bölgesinde barışın ve istikrarın tesisi için daha fazla çabalayan, Türk ve İslam dünyasının kalkınması için daha çok koşturan, mazlum ve mağdurlara daha fazla sahip çıkan bir Türkiye görecektir. Yeni dönemde muhataplarımız karşılarında sınırları içinde ve dışında terör örgütleriyle daha kararlı mücadele eden, Mavi Vatan’da kendisinin ve kardeşlerinin hakkını daha güçlü gözeten, ekonomiden ticarete, güvenlikten demokrasiye başarı çıtasını yükselten, hâsılı, her alanda daha kararlı, daha cesur, daha müşfik, daha aktif bir Türkiye bulacaktır.”

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ YÜCELTMEK İÇİN BÜTÜN GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA SÖZ VERİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecek 5 sene boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin şanını ve şerefini korumak, itibarını artırmak, adını tüm dünyada yüceltmek için bütün gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz. Devletimizin varlığını, vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin kayıtsız ve şartsız egemenliğini her zeminde koruyacağımızı taahhüt ediyoruz. ‘Gayret bizden, tevfik Allah’tandır’ inancıyla bugünden itibaren Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘bismillah’ diyoruz” dedi.

Bu akşam yeni kabineyi açıklayacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’ne katılan devlet başkanlarına, Cumhur İttifakı’nın paydaşları ve tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandığa giderek özgür iradesiyle Türkiye’ye bir demokrasi şöleni yaşatan her bir vatandaşa, 85 milyonluk büyük Türkiye ailesinin her bir ferdine de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan törende, hazırlanan platform üzerinden salona giriş yaparak konukları selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan konuk devlet başkanları, başbakanlar ve diğer katılımcılar ile tek tek tokalaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını yaparken eşi Emine Erdoğan da kürsüde kendisine eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma yaptığı platformun arkasında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Nobel Ödülü sahibi Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, eski futbolcu Mesut Özil, madenciler, uluslararası derece yapmış sporcular, Türkiye’nin farklı bölgelerinden üniversite ve lise öğrencileri, şehit yakınları, gaziler, dinî azınlık cemaatlerinin temsilcileri yer aldı.

Törene katılanlara günün anısına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Göreve Başlama Töreni’ne özel basılan üzerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kabartması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi ve imzasının yer aldığı hatıra para takdim edildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVE BAŞLAMA TÖRENİ’NE YURT DIŞINDAN YOĞUN İLGİ

Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aile fertlerinin yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatoviç, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kongo Cumhurbaşkanı Denis Sassou N’Guesso, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Togo Cumhurbaşkanı Faure Essozimna Gnassingbe, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin Çuppu, Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Macaristan Başbakanı Victor Orban, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Viktoroviç Volodin, Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Ding Zhongli, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Jelka Sviyanoviç, Konsey Üyeleri Jelko Komşiç ile Denis Beçiroviç’in yanı sıra Bosna Hersek Sırp Entitesi Başkanı Milorad Dodik, eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, eski Bosna Hersek Başkanlık Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılan devlet başkanlarının isimlerini tek tek sayarak, bu tarihî günde kendisini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkan Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Sinan Oğan’a teşekkürlerini sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş dua etti. Törenin ardından, Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi Türk Yıldızları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi üzerinde gösteri uçuşu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’nin ardından törene katılan liderler onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi.