Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 23’üncü ve 24’üncü Geleneksel Tüketici Ödülleri Töreni’ne katıldı Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 23’üncü ve 24’üncü Geleneksel Tüketici Ödülleri Töreni’ne katıldı için yorumlar kapalı 47854

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, enflasyonla mücadeleyi zedeleyen ve tüketicileri mağdur eden tüm olağandışı fiyat gerçekleşmeleriyle mücadelenin süreceğini belirterek, “Hükümetimizce fiyat istikrarının temini ve enflasyonla mücadele yönünde çalışmalar kararlılıkla sürdürülecek olup, fiyat anomalileriyle ilgili tedbirlerimiz de aynı kararlılıkla devam edecektir.” dedi.


Bakan Pekcan, Dünya Tüketici Hakları Günü vesilesiyle düzenlenen 23’üncü ve 24’üncü Geleneksel Tüketici Ödülleri Töreni’ne katıldı.

Pekcan, burada yaptığı konuşmada, küreselleşme ve dijitalleşme dönemiyle tüketici hakları bakımından yepyeni ufukların açıldığına işaret ederek, tüketicinin korunması ve tüketici haklarıyla ilgili önceliklere değindi.

Küresel perakende e-ticaret hacminin 4,2 trilyon dolara çıktığını dile getiren Pekcan, Türkiye’de tüketici hakları alanında önemli çalışmalar yapıldığını ve Avrupa Birliği (AB) ile uyum açısından önemli mesafe kaydedildiğini ifade etti.

“Çağdaş hizmet sunabilme misyonumuz çerçevesinde çalışıyoruz”

Pekcan, önceki haftalarda tüketicinin korunmasıyla ilgili kurumsal kapasitelerin güçlendirilmesi amacıyla yürüttükleri büyük bir AB projesini tamamlamanın memnuniyetini yaşadıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“1,8 milyon avro bütçeli ve yüzde 90 AB finansmanıyla gerçekleşen bu proje kapsamında pek çok bilinçlendirme faaliyetinin yanında Tüketici Profili ve Bilinç Düzeyi Araştırması’nın yapılması, ‘Mobil Tüketici’ uygulamasının kullanıma açılması ve ‘Tüketici Hakem Heyeti Yıllık Değerlendirme Raporları’nın hazırlanması gibi pek çok kritik faaliyeti de tamamlanmış bulunuyoruz.”

AB’nin tek belirleyici kriter olmadığını vurgulayan Pekcan, “Biz esas olarak vatandaşımıza çağdaş hizmet sunabilme misyonumuz çerçevesinde vatandaşımızın hak ettiği koşulları temin edebilmek için kendi hedeflerimiz doğrultusunda çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz.” diye konuştu.

“521 bin 533 başvuru karara bağlandı”

Pekcan, tüketici haklarının korunması noktasında sahip olunan kurumsal kapasiteyi gözler önüne seren en temel mekanizmalardan birinin “Tüketici Hakem Heyetleri” olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

“2020 yılında tüketici hakem heyetlerimizce alınan kararların yüzde 96,1’i tüketici mahkemelerinde dava konusu edilmeden kesinleşmiş ve sadece yüzde 3,9’u mahkemelere intikal etmiştir. 2020 yılında, tüketici hakem heyetlerinde 861 milyon lira tutarında ürün ve hizmetlerle ilgili 521 bin 533 başvuru karara bağlanmış olup, bu kararların da yüzde 59’u tüketici lehine sonuçlanmıştır. Tüketici hakem heyetlerine başvuruların yaklaşık yüzde 50’sinin e-Devlet üzerinden elektronik ortamda gerçekleştiğini de ayrıca vurgulamak isterim.”

Elektronik Ticaretin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Merkezi Destek Sistemi

Pekcan, geçen hafta itibarıyla yürürlüğe giren Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu’nun getirdiği önemli yeniliklerle de değindi.

Söz konusu kanuna dayanılarak yönetmelik çıkarılacağını belirten Pekcan, “Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği Bakanlığımız bünyesinde kurulacak ‘Elektronik Ticaretin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Merkezi Destek Sistemi’ ile satışı e-ticarete konu ürünlerin tarama ve tespitinin etkinlikle yapılması hedeflenmektedir.” diye konuştu.

Pekcan, bu çalışmalarla tüketicilerin haklarını sadece fiziki piyasa ve pazarlarda değil sanal pazarlarda ve e-ticarette de koruduklarını dile getirerek, sanal dünyayı ve bunun tüketicilere etkilerini proaktif biçimde çalıştıklarını vurguladı.

Tüketici haklarının temininin tüketicilerin bilinçlenmesi ve hak arama mekanizmalarının etkinliği ile de alakalı olduğunu belirten Pekcan, düzenledikleri ödül törenlerinin tüketici haklarıyla ilgili farkındalık çalışmalarının önemli bir parçası olduğunu söyledi.

“2020’de Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu 18,3 milyon lira idari para cezası uyguladı”

Pekcan gerek Reklam Kurulu gerekse geçen sene itibarıyla tesis edilen Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu aracılığıyla piyasa dinamiklerinin dışında gerçekleşen olağanüstü fiyatlamalarla ilgili incelemelerini titizlikle gerçekleştirildiğine işaret etti.

Kararların titiz değerlendirmeler sonrasında ve firmaların savunmaları incelerek, istişare ve ortak aklın ürünü olarak alındığını ve buna göre para cezalarını içeren idari yaptırımlar uygulandığını bildiren Pekcan, “2020 yılında Reklam Kurulu 13,2 milyon lira, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu da 18,3 milyon lira olmak üzere idari para cezası uygulamıştır.” bilgilerini paylaştı.

Pekcan, bu süreçte fiyatlarla birlikte gramaj hilelerine karşı yaptırımları güçlendirdiklerini ve denetimleri artırdıklarını aktardı.

“Olağandışı fiyat gerçekleşmeleriyle mücadelemiz kararlılıkla sürdüreceğiz”

“Özellikle pandemi gibi tüm dünya piyasalarını etkileyen böylesine bir konjonktürde enflasyonla mücadeleyi zedeleyen ve tüketicilerimiz açısından mağduriyet yaratan tüm olağandışı fiyat gerçekleşmeleriyle mücadelemizi de kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.” diyen Pekcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Ekonomik Reform Paketi’nde de bu konunun geniş biçimde yer aldığını anımsattı.

Pekcan, Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinasyonunda, Ticaret Bakanlığının da dahil olduğu “Fiyat İstikrar Komitesi”nin oluşturulacağını anımsattı.

Bununla birlikte, iklim ve afet gibi faktörler neticesinde gıda fiyatlarında görülebilen dalgalanmalara karşı mücadelenin güçlendirilmesi için “Erken Uyarı Sistemi” kurulmasının da öngörüldüğünü belirten Pekcan, Bakanlığın bu sisteme katkılarını sağlayacağını ifade etti.

Pekcan, “Perakende Yasası”nda öngörülen değişiklikler ve “Hal Yasası” gibi çalışmaların da Ekonomik Reform Paketi’nde yer aldığını hatırlatarak, “Söz konusu yasama çalışmalarında perakende ticarette daha adil bir tedarik zincirinin oluşturulmasına katkı sağlaması beklenmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Serbest piyasa ekonomisi dinamiklerine yapılan bir müdahale olmadığını tam aksine piyasaların daha etkin işlemesi için alınan tedbirler olduğunu vurgulayan Pekcan, şunları kaydetti:

“Bu adımlar aynı zamanda da halkımızın, tüketicilerin çıkarlarının korunması için gerekli adımlardır ve adil rekabetin önünü açacak adımlardır. Türkiye gibi oldukça hızlı bir ekonomik büyüme trendi izleyen, oldukça dinamik bir ekonomide bu tür tedbirler üstelik de pandemi şartlarının yarattığı böylesine bir konjonktürde olağan ve elzemdir. Hızlı gelişen ve yükselen bir ekonomi olan Türkiye ekonomisinin, başka ülke dinamikleriyle doğrudan kıyas kabul etmeyecek, kendine özgü dinamikleri mevcuttur.

Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde hükümetimizce fiyat istikrarının temini ve enflasyonla mücadele yönünde çalışmalar kararlılıkla sürdürülecek olup, fiyat anomalileriyle ilgili tedbirlerimiz de aynı kararlılıkla devam edecektir.”

Pekcan, söz konusu törende çalışmaları ile ödül alanları tebrik etti.

“Geçen yıl dereceye girenler de bu yıl ödüllendirilecek”

Ticaret Bakanlığı Tüketicilerin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ahmet Erdal, her alanda değişimi zorunlu kılan teknolojinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde daha etkin kullanıldığını belirterek, bunun da tüketici davranışını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çekti.

Tüketici Ödülleri’nin 2020 Mart’ta salgın kapsamında alınan tedbirler neticesinde ertelendiğini aktaran Erdal, bu yarışmadaki ödüllerin de bugün verileceğini ifade etti.

Erdal, törende bilinçli tüketici, yazılı basın, radyo televizyon programı, tüketici memnuniyetini ilke edinen firma ve bilimsel çalışma olmak üzere 5 dalda ödüllerin takdim edileceğini bildirdi.

Öte yandan Bakan Pekcan, tüketici memnuniyetini ilke edinen firmalar ile aldıkları hizmet veya ürün nedeniyle mağdur olan ancak sonrasında hukuk yoluyla haklarını geri alarak tüketicilere örnek olan bilinçli tüketicilere ödüllerini verdi.

Törende, ayrıca, 2020 yılı Basın ödülleri ile Tüketici Hakları Konulu Resim ve Karikatür Yarışması’nda derece elde eden öğrenciler de ödüllerine kavuştu.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211351

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

“Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” “Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” için yorumlar kapalı 234575

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.

“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.

“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”

Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE, İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE KARŞI İŞLEDİKLERİ SAVAŞ SUÇLARININ TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.

“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”

seers cmp badge