Emine Erdoğan, “Koruyucu Aile Günü” tanıtım programına katıldı Emine Erdoğan, “Koruyucu Aile Günü” tanıtım programına katıldı için yorumlar kapalı 148

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Beştepe Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Koruyucu Aile Günü Tanıtımı” programına katıldı.

Emine Erdoğan, programda yaptığı konuşmada, 30 Haziran’ın “Koruyucu Aile Günü” ilan edilmesi vesilesiyle bir araya geldiklerini belirterek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, koruyucu aile uygulamasının yaygınlaşması için uzun yıllardır çok titiz çalışmalar yürüttüğüne işaret etti Emine Erdoğan, “koruyucu aile” kavramının özel bir günle taçlandırıldığını belirtti, emeği geçenlere şükranlarını sundu.

“ÇOCUKLARA YÖNELEN KİRLİ ELLERE ASLA TOLERANSIMIZ YOKTUR”

Emine Erdoğan, koruyucu ailelerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Sözlerime, ‘çocuk’ ve ‘istismar’ kelimelerini yan yana, sıkça duyduğumuz şu günlerde yaşadığım tarifsiz üzüntü ile başlamak istiyorum. Her bir çocuk istismarı kalbimizde onulmaz yaralar açıyor. Çocuklara yönelen kirli ellere asla toleransımız yoktur. Toplum olarak, tüm çocuklardan sorumlu olduğumuzu hiç unutmayalım. Bu yaraları ortak bir şuurla aşabiliriz. İnanıyorum ki bu suçları işleyenler en ağır şekilde cezalandırılacaklardır. Devletimiz her zaman tüm imkânlarıyla çocuklarının yanındadır” ifadelerini kullandı.

Herhangi bir sebeple, ailesinden uzak düşmüş çocuklara devlet kurumlarında, her türlü imkân sağlanarak bakıldığını anlatan Emine Erdoğan, bu çocukların eğitimden psikolojik desteğe, spor, sanat gibi faaliyetlerden istihdama kadar her alanda eksiksiz hizmet aldıklarını söyledi.

Devletin himayesinde, kamu ve özel sektörde çok iyi yerlere gelmiş nice insanların büyüdüğünü, sanattan spor dünyasına adları türlü başarılarla anılan topluma rol model evlatların yetiştiğini vurgulayan Emine Erdoğan, şöyle konuştu: “Devletimizin şefkat eli bu çocukları mutlu hikâyelerin kahramanı hâline getirdi. Ne kadar gurur duysak az. Yine de çocukların aile ortamında büyümesi, önceliğimizdir. O nedenle koruyucu aile sisteminin yaygınlaşması gerçekten çok önemli. Bakın, 2002’de koruyucu aile sayımız 515’ti. Bugün geldiğimiz noktada 6 bin 687 koruyucu ailemizin kanatları altında, tam 8 bin 141 yavrumuz yaşıyor. Salgın gibi büyük bir afet döneminde bile bu yılın ilk yarısında 536 çocuğumuz, 437 ailemizin evladı olmuşlar. Bununla beraber, savaş, çatışma gibi sebeplerle göç etmiş ailelerin emaneti evlatlarımız da var. Hâlihazırda 424 yabancı uyruklu çocuk, koruyucu aile hizmet modelinden istifade ediyor.”

“884 ENGELLİ ÇOCUĞUMUZ, KORUYUCU AİLELERİNİN YANINDA”

Emine Erdoğan, Türkiye’nin tüm illerinde koruyucu ailelerin bulunduğunu belirterek, koruyucu ailelerin engelli çocuklara da sahip çıktığını söyledi.

“884 çocuğumuz, koruyucu ailelerinin yanında huzur içinde yaşıyor” diyen Emine Erdoğan, bu çocukların içinde yüzde 100 engeli olanların da bulunduğuna dikkati çekti.

Koruyucu ailelere seslenen Emine Erdoğan, “Bu yüce gönüllülüğün sırlarını lütfen bizlerle paylaşın çünkü deneyimlerin paylaşılması, herkes için yol göstericidir. Güzele meyli olan insan için sizin bıraktığınız ayak izlerini takip etmek bir şereftir” diye konuştu.

Bakanlığın, deneyim aktarımı için bir proje oluşturduğuna da işaret eden Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rehber Koruyucu Aile uygulamasıyla, tecrübeli aileler, sisteme yeni katılan ailelere yaren oluyorlar. Dolayısıyla koruyucu aile olmak isteyen kişilere buradan şunu söylemek isterim, çıkacağınız yolda yalnız değilsiniz, devletimiz tüm imkânlarıyla sizlerin yanındadır. Çocuklarımızın eğitim masraflarından bakım masraflarına, kurs ücretlerinden servis ücretlerine kadar her şey karşılanıyor. İster evli, ister bekâr Bakanlığımızın şartlarına uyan herkes koruyucu anne, baba olabilir.”

“GELİN, HER ÇOCUĞUN BİR AİLESİ OLANA KADAR VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞALIM”

Emine Erdoğan, koruyucu aileler arasında, çocuk sahibi olan ailelerin fazla olduğunun altını çizerek, koruyucu aile olmanın sadece “çocuk hasreti gidermek” demek olmadığını, hatta torunları olan insanların bile yeniden koruyucu aile olduklarını aktardı.

Herkesin zaman zaman içinde yaşadığı dünyayı değiştirmek arzusuyla dolup adil ve mutlu bir hayatın ortak payda olmasını istediğini dile getiren Emine Erdoğan, “Buna, maalesef, tek başına hiçbirimizin gücü yetmiyor. Ama gücümüzün yeteceği bir şey var. O da her insanın değiştirebileceğimiz bir dünya olduğunu anlamak. Bir insana elinizi uzattığınızda, tüm hikâye baştan kaleme alınıyor. Umutsuzluğun yerini umut, yalnızlığın yerini güven duygusu, gözyaşının yerini tebessüm alıyor. En karanlık noktada, bir çocuğa ışığıyla gidenler, o çocuğun ruhunu aydınlatıyor. Sonra o çocuğun büyüdüğünde, kendisine verilmiş bu hediyeyi başkalarına verdiğini görüyorsunuz. Çünkü iyilik gören iyilik yapar. O nedenle gelin, her çocuğun bir ailesi olana kadar var gücümüzle çalışalım” ifadelerini kullandı.

“HER ÇOCUĞUN MUTLAKA SICAK BİR YUVASI OLMALIDIR”

Emine Erdoğan, hayatta biri hariç her yaranın kabuk tuttuğunu anlatarak, “Çocuklukta aldığımız yaralar, ruhumuzun derinlerinde fay hatlarına dönüşür. O nedenle, her çocuğa yaraları sarılmış bir çocukluk vermek boynumuzun borcudur” diye konuştu.

Yetişkinlikte çocukluk anılarının önemini anlatan Emine Erdoğan, şunları kaydetti. “Ruhumuzu çocukluk günlerinin sevinciyle besliyoruz. O yüzden, her çocuğun mutlaka sıcak bir yuvası olmalıdır. Bayram sabahlarında öpecek bir eli tutmalıdır. Bugün, 6 bin 687 ailemiz, kalplerini açtıkları evlatlarımıza, muhteşem bir hatıralar koleksiyonu hazırlıyorlar. Allah sizlerden razı olsun. Varlığınız insanlığın umududur, sığınağımızdır. Tüm koruyucu ailelerimize, insanlık adına sonsuz şükranlarımı sunuyorum.”

Koruyucu ailelerin de katıldığı programda Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ile Bakanlığın tasarladığı, PTT katkılarıyla hazırlanan özel gün zarfını da imzaladı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, ayrıca Emine Erdoğan’a Himaye-i Etfal Cemiyeti Madalyası hediye etti.

Devlet koruma evinde büyüyen sanatçı Şükriye Tutkun’un müzik dinletisi sunduğu programda, çocuk hizmetleri alanındaki gelişmelere ilişkin kısa film ve koruyucu aile kamu spotu yayımlandı.

Program öncesi Emine Erdoğan, “Himaye-i Etfal’den Günümüze 100 Yılın Öyküsü” adlı sergiyi de gezdi.

Previous ArticleNext Article

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” “Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” için yorumlar kapalı 95992

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, “Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır. Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren milletimiz, Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbimizi zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törene katıldı.

Törende yaptığı konuşmada, canları ve kanları pahasına tüm dünyaya “Çanakkale Geçilmez” dedirten büyük kahramanları rahmetle anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde vatanımızın bekası, milletimizin istiklal ve istikbali uğrunda toprağa düşen tüm yiğitlere Allah’tan rahmet niyaz ediyorum” dedi.

“ÇANAKKALE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞ MÜJDESİDİR”

Mehmet Akif’in “Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde. Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler. Hakk’ın bu veli kulları taş türbeye girmez; Gufrana bürünmüş, yalnız Fatiha bekler” duasıyla şehitleri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, Çanakkale’yi ‘bugünümüzü kurtaran, maziye kahramanlığını ve büyüklüğünü iade eden, bu toprakları bize ebedi vatan yapan’ zafer olarak tarif ediyor. Gerçekten de Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” şeklinde konuştu.

Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren Türk milletinin Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbi’ni zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Bu yönüyle Çanakkale, Kurtuluş Savaşımızın adeta provası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş müjdesidir. Çanakkale’yi, milletimizin bu topraklarda var olmak için verdiği en zorlu, en kutlu mücadelelerden biri olarak görüyoruz. Üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin, 108 sene önce burada yazılan o büyük destanı daima gururla hatırlıyoruz. Çanakkale, bizim için sadece iftihar vesilesi değil, aynı zamanda zorluklar karşısında bizlere mücadele azmi veren ilham ve güç kaynağıdır.”

85 milyonun tamamının Çanakkale’den, burada koyun koyuna yatan şehitlerden, ecdadın sergilediği mücadeleden alacağı çok kıymetli dersler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle deprem ve sel felaketiyle yüreklerimizin yandığı bu sancılı dönemde, Çanakkale ruhuna tekrar ihtiyacımız var. Yaklaşık 49 bin kardeşimizin hayatını kaybettiği, 11 ilimizde ciddi yıkıma ve acıya yol açan depremin yaralarını, ancak bu ruhu dirilterek sarabiliriz. Nasıl 108 sene önce omuz omuza vererek imkânsızı başardıysak, asrın felaketinin üstesinden de yine dayanışmayla, yine kardeşlikle gelebiliriz. Milletimizin, depremin ilk anlarından itibaren ortaya koyduğu birlik ve beraberlik tablosu, bu konuda bizlere umut ve güven aşılıyor” ifadelerini kullandı.

“EN KISA SÜREDE ŞEHİRLERİMİZİ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

Ziyaret ettiği şehirlerde insanların metanetini, sabrını, vakarını ve hayata yeniden tutunma iradesini gördükçe, cesaret kazandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En büyük gücümüz olan bu seferberlik ruhunun zedelenmesine fırsat vermeden, inşallah gece-gündüz çalışarak, en kısa sürede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldıracağız. Hiçbir insanımızı, umutlarını bize bağlamış hiçbir vatandaşımızı çaresiz, sahipsiz bırakmayacağız” dedi.

Çanakkale’nin, birbirine kenetlenmiş bir milletin aşamayacağı hiçbir engel, hiçbir badire olmadığını herkese gösterdiğini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, devleti ve milletiyle zorluklara göğüs gerecek, krizleri fırsata çevirecek, ‘küllerinden yeniden doğacak’ kapasiteye sahiptir. Yeter ki fitne ve fesat peşinde olanlara kulak asmayalım. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize halel getirmeyelim. Yeter ki sürekli karamsarlık aşılayan şeamet tellallarına fırsat vermeyelim. Rabbim ülkemizi her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza eylesin diyorum” şeklinde konuştu.

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümünü tekrar tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “18 Mart Şehitler Günü’nde Anafartalar Komutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bütün komutanlarımızı, kahraman Mehmetçiklerimizi, şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şehitler Anıtı’na çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Bu sırada askerlerce saygı atışı yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması öncesinde, 16 Türk devletinin askerlerini giysileri ve bayraklarla temsil eden Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı, konuşma kürsüsü yanında kendilerine ayrılan alana konuşlandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız’ın da konuşma yaptığı programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın şehitler için dua ettiği programda, Hacı Bayram Cami İmam Hatibi Yunus Koçan da Kur’an-ı Kerim okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dua edilmesinin ardından şehitlik defterini imzaladı ve şehitliklere karanfil bıraktı

.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı için yorumlar kapalı 97778

“108 yıl önce emperyalistlere karşı Anadolu’daki Türk varlığını korumak ve bin yıllık Türk topraklarını müdafaa etmek için verdikleri mücadeleyle milletimizi Çanakkale Zaferine ulaştıran bütün kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmetle, tazimle yâd ediyoruz.

Çanakkale Zaferi, Türk milletinin bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini dünyaya bir kez daha ilan ettiği büyük ve tarihi bir kahramanlık destanıdır.

Anadolu’nun dört bir yanından gelerek yedi düvele karşı Çanakkale’de verilen topyekûn mücadelede ecdadımız, milletimizin zor günde nasıl bir ve beraber olduğunu göstermiş, şehit kanlarıyla sulanan toprağımıza düşmanın ayak basmasına izin vermemiştir.

Bugün biz de ülkemiz ve milletimiz için Çanakkale Zaferinde ortaya koyduğumuz ruh ve iradeyle çalışıyor, her türlü zorluğu birlik ve beraberlikle aşabileceğimize olan inançla mücadelemizi sürdürüyoruz.

Büyük bir kahramanlıkla, cesaretle yazılan şanlı tarihimize sahip çıkacak, Çanakkale ruhunu canlı ve diri tutmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Bize bu vatanı emanet eden şehitlerimize, gazilerimize şükran borcumuzu ödemek, vatanımızı ve bayrağımızı her koşulda müdafaa etmek için dün olduğu gibi bugün de yarın da mücadeleden bir an olsun geri durmayacağız.

Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 108. yıldönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde bu toprakları bize emanet eden tüm şehitlerimizi ve başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”