“Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi ‘kazan-kazan ve eşit ortaklık temelinde’ ilerletmek istiyoruz” “Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi ‘kazan-kazan ve eşit ortaklık temelinde’ ilerletmek istiyoruz” için yorumlar kapalı 87128

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola, Togo ve Nijerya ziyaretleri öncesinde düzenlediği basın toplantısında, “21’inci yüzyılda Afrika kıtasının rolünün belirleyici olacağı inancıyla kıtayla ilişkilerimizi ‘kazan-kazan ve eşit ortaklık temelinde’ ilerletmek istiyoruz. Hep söylüyorum; biz Afrika ülkeleriyle iş birliğimize asla kısa vadeli ve çıkar odaklı bakmıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Angola, Togo ve Nijerya ziyaretleri öncesinde Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyerek basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Mevkidaşlarının davetlerine icabetle Angola, Togo ve Nijerya’ya hareket edeceğini, Afrika ziyaretinin ilk durağının Luanda olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde kendisine bakanlar ve milletvekillerinin yanı sıra iş dünyasının temsilcilerinin de eşlik ettiğini söyledi.

Başbakanlığı dâhil bugüne kadar 28 Afrika ülkesine 38 ziyaret gerçekleştirdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde büyük çoğunluğu ilk kez olmak üzere Afrika ülkelerinin devlet ve hükûmet başkanlarını Türkiye’de misafir ettiklerini belirtti.

“TÜRKİYE İLE AFRİKA’YI HER ALANDA YAKINLAŞTIRMAYA DEVAM EDİYORUZ”

Angola ve Togo’ya, Türkiye’den Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk resmî ziyaret olması dolayısıyla bu seyahatin ayrıca önem taşıdığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola Cumhurbaşkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço’nun Türkiye’yi ziyaretinden yaklaşık üç ay sonra yaptıkları bu ziyaretin, ülkeler arasında yeni bir dönemin de başlangıcı olacağını kaydetti.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin tüm yönlerini etraflıca ele alacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ziyaretim sırasında Angola Meclisi’ne de hitapta bulunacağım. Başkent Luanda’da gerçekleşecek iş forumu, iki ülke özel sektör temsilcilerini bir araya getirecektir. İkili ilişkilerimizin savunma ve güvenlik boyutlarında da önemli adımlar atacağız. Batı Afrika turumuzun ikinci durağında ise Togo’da olacağız. Değerli dostum Cumhurbaşkanım Faure Gnassingbe 2014 yılındaki göreve başlama törenime iştirak etmişti. Son dönemde Togo ile bakan düzeyinde gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretler, ikili ilişkilerimizde önemli bir ivme yakalanmasına vesile oldu. Lome Büyükelçiliğimizi 1 Nisan itibariyle faaliyete geçirdik. Böylece Afrika’daki büyükelçiliklerimizin sayısı 43’e yükseldi. Togo’da yapacağımız görüşmelerde ülkelerimiz arasındaki ilişkileri nasıl daha ileri noktalara taşıyacağımızı da ele alacağız. Togo Cumhurbaşkanı’nın ev sahipliğinde Burkina Faso Cumhurbaşkanı Sayın Roch Marc Christian Kabore ve Liberya Cumhurbaşkanı George Weah ile bir çalışma yemeğinde bir araya geleceğim. Hem Burkina Faso hem de Liberya cumhurbaşkanları ile ikili görüşmeler de gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika turunun son durağının İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı D8’in önemli üyelerinden Nijerya olacağını bildirdi.

Bu ziyaretinde Türkiye-Nijerya ilişkilerini, her boyutta nasıl daha ileri taşıyabileceklerine ilişkin kapsamlı görüş alışverişinde bulunacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nijerya, geçtiğimiz yıl 2 milyar dolar büyüklüğündeki ticaret hacmi ile Sahra Altı Afrika’da en büyük ticaret ortağımız oldu. Bu rakamı 5 milyar dolar seviyesine taşımayı hedefliyoruz. Nijerya ile askerî, savunma sanayi ve terörle mücadele alanlarında gelişmiş ilişkilere sahip olduğumuzu da hatırlatmak isterim” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ile Afrika’yı her alanda yakınlaştırmaya devam ediyoruz. Kıtada gün geçtikçe genişleyen diplomatik ağımızla 2020 yılı sonu itibariyle 25 milyar doları geçen ticaret hacmimizle Türkiye, Afrika ülkeleri için stratejik bir ortak olarak öne çıkıyor. Maarif Vakfı Okulları, Yunus Emre Kültür Merkezleri, Türk Kızılay’ı, TİKA gibi kurumlarımızın çalışmaları da Afrikalı kardeşlerimizle gönül köprülerimizi sağlamlaştırıyor” diye konuştu.

“AFRİKALI KARDEŞLERİMİZLE BİRLİKTE YÜRÜMEK ARZUSUNDAYIZ”

3’ncü Türkiye-Afrika İş Forumu’nu seyahatinin hemen ardından 21-22 Ekim tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17-18 Aralık’ta da Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’ne İstanbul’da ev sahipliği yapacaklarını ifade etti.

Böylece ilkini 2008 yılında İstanbul’da, ikincisini 2014 yılında Malabo’da düzenledikleri ortaklık zirvelerini kurumsallaştırmış olacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “21’inci yüzyılda, Afrika kıtasının rolünün belirleyici olacağı inancıyla kıtayla ilişkilerimizi ‘kazan-kazan ve eşit ortaklık temelinde’ ilerletmek istiyoruz. Hep söylüyorum; biz Afrika ülkeleriyle iş birliğimize asla kısa vadeli ve çıkar odaklı bakmıyoruz. Başkaları gibi eski sömürge düzenlerini yeni yol ve yöntemlerle devam ettirmeye çalışanlardan da değiliz. Afrikalı kardeşlerimizle birlikte başarmak, birlikte yürümek arzusundayız” değerlendirmesini yaptı.

“TÜRKİYE, BİR HUKUK DEVLETİDİR”

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medyada memur ve bürokratlara yönelik paylaştığı videoyu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu açıklama tabii CHP zihniyetinin vesayet zihniyeti olduğunun açık bir itirafıdır. Bürokrasiyi özellikle seçilmiş hükûmete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değildir. Tabii bu CHP zihniyetinin ilk böyle bir çılgınlığı da değildir. Bu hukuk dışı çağrı kamu düzenine ciddi bir tehdittir. Bunlar ne devlet yönetiminin ne millî iradenin ne de demokrasinin ne olduğunu biliyorlar. Bunlardan tamamıyla uzak bir yapının maalesef tezahürü” diye konuştu.

Milletin, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi için iradesini ortaya koyduğunu, bu tercihin bir sebebinin de vesayet düzenini kalıcı olarak ortadan kaldırmak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hatırlayın, parlamenter sistemde bürokrasiyle seçilmiş irade arasında hep çatışmalar olurdu. CHP zihniyeti her zaman bürokrasiyi, seçilmiş iradeyi sınırlandıracak bir enstrüman olarak kullandı ve bundan artık milletçe de tabii ki bıktık. Milletimiz de bütün bunlardan bıktığı içindir ki başkanlık sistemini tercih etti. Yeni sistem ise bürokrasinin siyaset yapmasının millet hilafına adım atmasının önüne geçti. Yeni sistem bürokrasisinin siyasi olma özelliğini ortadan kaldırdı ve bürokrasiyi gerçek anlamda idari bürokrasi hâline getirdi. Biz CHP’nin özlemini çektiği vesayet düzeninin defterini çoktan dürdük. Bay Kemal’in heves ettiği vesayet günleri artık geride kaldı. Boş heves. Diğer taraftan, Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu Bay Kemal’e hatırlatıyorum. Burası bir hukuk devletidir. Bir kabile devleti değildir. Bay Kemal’in âdeta oyun oynadığı bir alan da değildir. Ve şunu bilmesi lazım, heves ettiğiniz günler, ki vesayet günleridir, onlar da geride kaldı.”

Cumhurbaşkanından en alt düzeydeki memuruna kadar herkesin görevini hukuka uygun yapmak mecburiyetinde olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı mecburiyetin tüm siyasetçiler ve elbette muhalefet mensupları için de geçerli olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kılıçdaroğlu’nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi, siyasi garabetini bir kenara bıraktım aynı zamanda açıkça bir suçtur” diyerek, şöyle devam etti: “Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin? Bir taraftan kalkıyorsun öğretmenleri tehdit ediyorsun. Bir taraftan memurları tehdit ediyorsun. Yeri geliyor polisi, yeri geliyor yargıyı tehdit ediyorsun. Sen kimsin ya? Böyle bir şeyi nasıl yaparsın? Bugüne kadar AK Parti zihniyetinden şu 19-20 yıl içerisinde böyle bir şey duydun mu? Yerel seçimlerde iş başına geldiniz. Belediyeleri boşaltıyorsunuz. Ve bütün bunlar olurken AK Parti iktidarı elindeki gücü size karşı bu şekilde düşündü, böyle bir adım attı mı? Hayır. Gerçi Kılıçdaroğlu’nun kamu görevlilerini hatta genel olarak milletimizi ilk tehdidi de bu değildir. Daha önce, yine söylüyorum, hâkimlerden başladı, polislere, öğretmenlere kadar pek çok kamu görevlisine kendi aklınca tehditler savurdu. Şimdi bir de tarih veriyor. Ve yarın pazartesi. Pazartesiden itibaren bu ülkede memurların vay hâline. Hadi bakalım. Göreceğiz. Ne yapacağını göreceğiz. Bay Kemal, bu alan boş değil. Ve bu ülkede memurunun, hâkiminin, polisinin, öğretmeninin, bütün bunların haklarını savunan bir iktidar vardır.”

“TÜRKİYE’NİN, DÜNYANIN İÇİNDEN GEÇTİĞİ ŞU KRİTİK DÖNEMDE ESER VE HİZMET SİYASETİNE İHTİYACI VARDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankası’nın bağımsızlığını tartışıyorsun. Merkez Bankası Başkanı sana randevu verdi mi? Randevu istediğin gün sana randevu verdi mi? Randevu verdi. Eğer bağımsız olmamış olsaydı sana bu randevuyu vermeyebilirdi. İşte bağımsız olduğu içindir ki sana randevuyu istediğin gün verdi. Ve yalan yanlış açıklamalarına da ziyaretten çıktıktan sonra hâlâ medyayı kandırmaya kalkıyorsun, halkı kandırmaya kalkıyorsun. Verdiğiniz rakamlar baştan aşağı yalan yanlış ve utanmadan, sıkılmadan böyle bir ziyareti gerçekleştirdiğini de ifade ediyorsun” şeklinde konuştu.

“Tabii Bay Kemal yeri geldi çiftçiyi tehdit etti. Yeri geldi esnafı tehdit etti. Yeri geldi toplumun hemen her kesimini tehdit etti. Her şeyden önce bu dil, vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir. Biz CHP’nin bu diline alışığız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her şeyden önce Türkiye vesayeti de darbe zihniyetini de gömeli çok oldu. Tabii Bay Kemal o zamanlar siyaseti hiç de bilmiyordu. Yeni yeni güya bu işe alışacak ama buna alışabilmesi de çok zaman alacak ve ondan sonra da herhâlde ‘Elveda siyaset.’ diyecektir. Ve sanıyorum bu zat Türkiye’nin hâlâ tek parti CHP’si faşizminde veya kendisinin kamu görevlisi olarak bulunduğu 28 Şubat döneminde olduğunu sanıyor. Bu zatın FETÖ’cülerin, PKK’lıların ve kendilerini desteklediklerini açıkça beyan eden kimi ülkelerin gazıyla kendini bu şekilde ortaya atarak rezil etmesinden Türk siyaseti adına doğrusu ben de üzüntü duyuyorum. Koronavirüse bile çare bulma aşamasına gelen tıp ilminin bu zatın acınası hâline de bir çözüm geliştireceğine inanıyorum. Türkiye’nin üstelik de dünyanın içinden geçtiği şu kritik dönemde bu tarz yıkım siyasetine değil, eser ve hizmet siyasetine ihtiyacı vardır. CHP’ye gönül veren vatandaşlarımı da partilerini bu acıklı durumdan kurtarmak üzere harekete geçmeye davet ediyorum. Diğer taraftan bu hukuksuz çağrının zillet ittifakında kol kola yürüdükleri terör örgütü güdümündeki partinin sivil itaatsizlik çağrısıyla benzerlik göstermesi de manidardır. Kamu düzenini bozmak için dostlarıyla söylem birliği ve rol paylaşımı yapmışlar. Merkez Bankası ziyareti ise gerçekleri görmesi bakımından umarım yine de kendisi için faydalı olmuştur. Tabii ancak ziyaret sonrası yaptığı açıklamalarda görülüyor ki kim hangi doğru ve gerçek bilgiyi verirse versin, CHP yöneticilerinin bunları anlamadığı aşikârdır.”

“SANDIK YATIRIMLARIN AYNASIDIR”

Son dönemde farklı platformlarda sık sık anketlerin yayımlanması ve anket sonuçlarının yurt dışındaki çeşitli gazetelerde yer almasıyla yapılmak istenenin ne olduğuyla ilgili sorulan bir soruyu cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortaya çıkan anketlerin kimler tarafından, ne amaçla yapıldığının ortada olduğunu söyledi.

Bu tür anketlerdeki manipülasyonlardan ciddi manada bıktıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekçi anketlerin ise manipülasyonları ayaklar altına alacağını belirterek şöyle devam etti: “Anketlerle millete psikolojik operasyon çekme çabaları her zaman olmuştur. Biz bunlardan bıktık ve bunlara da alışığız. Kamuoyu araştırma ve anket şirketlerine benim güvenimin kalmadığını daha önce de hatırlayın, açıklamıştım. Son seçimlerde sonuçları bırakın bileni, yakın tahminde bulunan şirket bile çıkmadı. İşte şahsımın Cumhurbaşkanı seçildiği o seçimlerde bunu çok açık, net gördük. Birçok anket şirketi bu işin ticaretini yapar hâle geldi. Çalıştıkları partinin beklentilerine göre de ortaya sonuçlar çıkardılar. Yalan terörü, algı operasyonları ve kişi kurum suikastlarıyla AK Parti’ye ve hükûmetimize saldıran kesimler şimdi de anketlerle algı operasyonlarına devam ediyorlar ve Cumhur İttifakı’nı ellerinden geldiğince küçük göstermenin gayreti içerisinde bulunuyorlar. Sahte ve hileli anketlerle vatandaşları yönlendirebileceğini zannedenler, bu yolla toplum mühendisliği yaparak millete istikamet çizmeye çalışıyorlar.”

Türkiye’de seçim konusu açılınca bilinçli olarak bir kesimin anketleri öne çıkardığını ve oradan bir şeyleri kendilerine toparlamaya çalıştıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin gönlüne giremeyenlerin, anlatacak icraatı olmayanların yalan, yanlış, hileli ve sahte anketlerle milleti yönlendirebileceklerini sandıklarını söyledi.

Altyapı ve üstyapı gibi alanlarda Türkiye’nin dört bir yanında eserleri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları belirtti: “Acaba muhalefetin hangi eseri var da vatandaşıma, milletime ‘Biz şurada şunu yaptık, altyapı olarak şunu yaptık, üstyapı olarak şunu yaptık’ diyebilecekleri bir eser var mı? Benim milletim bunları görmüyor mu sanıyorsunuz? Hepsini görüyor. Bu şekilde de sandığa gidecektir. Sandık yatırımların aynasıdır. Ve bu yatırımların aynası olarak aynı zamanda milletin gönlünde şaşmaz yerini alan AK Parti’yi inşallah Haziran 2023’te de yoluna ‘devam’ diyecektir. Ben milletimizin bu balon anketlere gereken cevabı en güzel şekilde vereceğine inanıyorum.”

“SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN DİYALOĞU ÖNEMSİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ABD’den 40 adet F-16 satın alacağına dair bir talebin gündeme geldiğiyle ilgili sorulan soruyu ise şöyle cevapladı: “Bu konu, tabii malum F-35 konusuyla bağlantılı bir konu, yani bizim böyle bir durumumuz söz konusu değil. Ama bizim 1 milyar 400 milyon dolar, F-35’ler için yapmış olduğumuz ödeme söz konusu. Bu ödemeler karşısında Amerika’nın böyle bir teklifi söz konusu oldu. Bununla ilgili olarak da biz ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa, hangi adımları atmamız gerekiyorsa bu adımları da atalım dedik. Bugünün devamlılığı içinde özellikle savaş uçağı filomuzu her zaman hazır ve modern duruma getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunlarla ilgili elimizdeki F-16’ların modernizasyonundan tutunuz da yeni ilave F-16’lar almak suretiyle filomuzu daha da geliştirelim gayreti içerisindeyiz. F-35 programı kapsamında bu verilen paranın da âdeta bir ödemesini geriye borçlandırdığımız için almamız gerekiyor. Görüşmelerimizde bu konuyu bizler dile getiriyoruz. Sorunun çözümü için de diyaloğu önemsiyoruz. Şu an itibariyle de başta Savunma Bakanlığımız olmak üzere bu görüşmeler devam ediyor. Netice itibarıyla ortada yapılmış bir ödeme var ve bu ödemenin de şu anda geri iadesi çalışmalarını arkadaşlarımız devam ettiriyor.”

“ÜLKEMİZ KORONAVİRÜS SALGINIYLA MÜCADELEDE DE YOKSUL ÜLKELERİN, DEZAVANTAJLI KESİMLERİN YANINDA YER ALMIŞTIR”

Koronavirüs salgıyla mücadelede yoksul ülkelerin aşıdan mahrum kalmasıyla ortaya çıkan adaletsizlik hakkındaki bir soru üzerine, bazı ülkelerin ciddi manada gücü olduğunu ve stokçuluk yaptığı söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika gibi bazı ülkelerin ise bunun eksikliğini ve yoksulluğunu çektiğini dile getirdi. İnsanlığın koronavirüs salgınıyla çok büyük bir imtihan verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası toplumun bu imtihanı başarıyla veremediğini, Türkiye’nin elindeki mevcut imkânlarıyla da olsa aşı ve ilaçlar noktasında her türlü desteği, dünyanın neresinden kendisine bir talep gelirse verdiğini, hatta solunum cihazlarına varıncaya kadar bütün desteklerin verildiğini ifade etti.

“Az gelişmiş ülkeler, yoksul toplumlar salgına karşı ne yazık ki kaderine terk edildi” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ama biz Türkiye olarak kendi değerlerimizden gelen anlayışla öyle bakamayız. Onun için de elimizden gelen her türlü desteği bugüne kadar nasıl verdiysek bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Tabii salgın yeryüzünden silinmeden herhangi bir ülkenin tek başına güvende olmadığı, küresel sağlığın risk altında olduğu bir gerçektir. Biz, işte en kısa zamanda inşallah TURKOVAC çıkıyor. Ve TURKOVAC’ın hayata geçmesiyle birlikte biz TURKOVAC’la da böyle kimseye herhangi bir sansür uygulama veyahut da bir engel çıkarma yoluna gitmeden, bu gönüllülük sürecini açtıktan sonra da biz TURKOVAC’la elimizden gelen desteği inşallah her yere vermeye çalışacağız. Tabii Türkiye olarak bu süreçte biliyorsunuz, şu ana kadar 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman ve salgınla mücadelede ihtiyaç duyulan malzeme yardımında bulunduk. Zaten maske konusunda çok açık, net desteğimizi sürdürdük. Bu ülkeler arasında Afrika ülkeleri hep çoğunlukta olmuştur. Acaba ne gerekir ne gerekmez demedik, bu ülkelere de biz bu desteklerimizi verdik. Dezavantajlı kitlelerin, az gelişmiş ülkelerin aşı, tanı, tedavi ve kişisel koruma araçlarına erişiminin evrensel sağlık hakkı olduğunu biliyor, buna inanıyoruz. Tüm dünya halklarının, ülkelerin bu imkânlara kavuşmadan da bu musibetten kurtulamayacağını çok iyi biliyoruz. Bunun da gereğini buna göre yapıyoruz. Bu anlayışla inşallah TURKOVAC ve diğer millî aşılarımızı en kısa zamanda seri üretime geçirerek tüm insanların kullanımına sunmayı amaçlıyoruz. Hiç, burada en ufak bir kısıtlamaya gitme diye bir derdimiz söz konusu değil. Bu düşüncelerimizi geçen ayın son günlerinde gerçekleştirilen ‘Küresel Kovid-19 Zirvesi’nde de dile getirerek az ve düşük, orta gelirli ülkeler için üzerimize düşeni yapmayı taahhüt ettik. Küresel meselelere karşı bakış açısı her zaman insan odaklı olan ülkemiz koronavirüs salgınıyla mücadelede de yoksul ülkelerin, dezavantajlı kesimlerin yanında yer almıştır. Yer almaya da devam edecektir.”

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı için yorumlar kapalı 246572

28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı yardımcısı ve kabinesini açıkladı.

Sevincimizi paylaşan, bugün göreve başlama törenimize katılarak bizleri onurlandıran devlet ve hükûmet başkanlarına şahsım, ülkem ve milletim adına tekrar minnettarlığımızı ifade ediyorum. Zor günlerimizde yanımızda olan kardeşlerimizin mutlu günlerimizde de bizleri yalnız bırakmadıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki kardeşlerimizle dünyanın dört bir köşesindeki dostlarımızla omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokrasisinin gücüne güç katan bir seçim sürecini tamamladığını belirterek, Türkiye tarihinde pek çok ilke sahne olan seçimlerin hayırlı olmasını diledi.

Türkiye’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece seçim yapmadığına, aynı zamanda gelecek asrın nasıl olacağına da karar verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle birlikte istiklal ve istikbaline de sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yılı aşan devlet geleneğiyle, 1000 yılı aşan millet şuuruyla, asırlara sâri birlikte yaşama kültürüyle kendi mecrasında akmaya devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.

“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1000 yıldır Anadolu topraklarını aşkla yeşerten bu ırmağın yatağını hiçbir gücün değiştiremeyeceğinin bir kez daha anlaşıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir. Yarınlarımız 28 Mayıs öncesine göre daha aydınlıktır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde sandığa tercihini demokratik usullerle yansıtan 54 milyondan fazla vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, her iki seçimde de ülkemize karşı sorumluluklarını bihakkın yerine getirdikleri için ayrıca tebrik ediyorum. Şahsımı bir kez daha Cumhurbaşkanlığına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımıza hassaten şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımıza destekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini vurgulayarak, 14 gün arayla sandıkta milletten iki kez güvenoyu almanın bahtiyarlığı içerisinde olduklarını söyledi.

“CANIMIZ PAHASINA BU EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Seçimlerde 28 milyona yakın vatandaşın teveccühüne mazhar olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunların bizlere aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk yüklediğini de çok iyi biliyoruz. 85 milyon vatandaşımızla birlikte bizim için dua eden 100 milyonların da umudunu taşıdığımızın farkındayız” diye konuştu.

“Nasıl bugüne kadar milletin emanetine halel getirmediysek, inşallah bundan sonra da canımız pahasına bu emanete sahip çıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Göreve başlama törenimizde ifade ettiğim ilkeler temelinde 85 milyonun birliği, dirliği, kardeşliği, refahı ve esenliği için engellere aldırmadan, zorluklar karşısında yılmadan çalışacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Şimdiye kadar beraber çalıştığımız, nice sorunu birlikte çözdüğümüz, nice badireyi beraber aştığımız eski kabine üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 28. Dönem Milletvekili olarak yüce Mecliste ülkemize hizmet mücadelesini sürdürecek mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu arkadaşlarımız, milletimize yaptıkları hizmetlerle ülkemize kazandırdıkları eserlerle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminin kabine üyeleri olarak adlarını şimdiden tarihe yazdırmışlardır. Rabbim eski kabine üyelerimizin hepsinden razı olsun diyorum.”

CUMHURBAŞKANLIĞI YENİ KABİNESİ

“Şimdi sizlerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için birlikte yol yürüyeceğimiz yeni kabine üyelerimizi paylaşmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede şu isimler yer alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.”

Yeni kabinenin Türkiye’ye ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, bizi milletimize karşı mahcup etmesin. Yeni kabine üyelerimizin her birine başarılar diliyorum” temennisinde bulundu.

“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” “Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” için yorumlar kapalı 244659

Millî iradenin üzerine gölge düşürme girişimlerinin akamete uğradığını, tıpkı bir asır önce olduğu gibi “manda ve himaye” tekliflerini milletin yine reddettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eser ve hizmet siyaseti popülizme galip gelmiş, insanımızın basiret ve ferasetinin hafife alınmaması gerektiği tekrar anlaşılmıştır. 1950’den beri neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle yara alan Türk demokrasisi rüştünü tüm dünyaya bir kez daha ispat etmiştir. Seçmenin yarısını dahi sandığa götüremeyenlerin attığı diktatörlük ve otokrasi iftiralarının içinin tamamen boş olduğu görülmüştür. Bu seçimlerle on yıllardır ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları boşa çıkarmakla kalmadık, aynı zamanda geleceğimizi de güvence altına aldık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin etmesi ve Anıtkabir ziyaretinin ardından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’ne katıldı.

Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları, bu tarihî tören sebebiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, milletin evinde, 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenen mekânda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Törene katılanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime, bizlere bir 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme imkânı verdiği için hamdediyorum. Oylarıyla destek ve teveccühleriyle buna vesile olan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bizleri, bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin kardeşimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iradeleri farklı yönde tecelli etse de sandıklara giderek demokrasinin gücüne güç katan tüm vatandaşları tebrik ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kilometrelerce yol katederek, kimi zaman saatlerce sıra bekleyerek, ana vatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiren yurt dışındaki gurbetçilerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadıkları, sırf oy tercihlerinden dolayı son iki haftada sayısız hakarete maruz kaldıkları hâlde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde, sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış 100 milyonlarca mazlum ve mahzun gönlün de duasını aldık. ‘Türkiye’ deyince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizimle sevinip bizimle üzülen tüm kardeşlerime şükranlarımı ifade ediyorum.”

“RABBİM, BİZİ MİLLETİMİZE VE DOSTLARIMIZA MAHCUP ETMESİN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Seçimlere müteakip arayarak sevincimizi paylaşan devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız. 28 Mayıs gecesi ülkemizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızın tamamında sokaklara taşan o muhteşem sevgi selini unutmayacağız. Tüm bunlarla birlikte dergi kapakları üzerinden millî iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Şahsımız nezdinde Türkiye’ye yönelik bu büyük sevdanın hakkını en güzel şekilde vermeye çalışacağız. Rabbim, bizi milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum.”

Türkiye’nin, siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini daha alnının akıyla geride bıraktığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta seçimlerin Meclisle ilgili boyutunu Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekiliyle başarıyla tamamladıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Seçimi’nin, rakibine fark atmasına rağmen, ilk turda yüzde 50 artı 1 şartının aranması sebebiyle ikinci tura kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Mayıs’ta milletimiz, 0,50 oy oranıyla yarım bıraktığı işi tamamlamak için yeniden sandıklara gitti. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde 87’yi aşmıştı. İkinci turda da yine yüzde 85’i bulan rekor bir katılım seviyesine ulaştık” dedi.

“85 MİLYONUN TAMAMINI BAĞRIMIZA BASACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, akın akın sandıklara koştuğu 28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy alarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme şerefine nail olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bu ulvi görevin, uğruna ve yoluna ömrümü adadığım milletime, gönül coğrafyamızın her yanına ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin şahsımıza, partimize ve ittifakımıza olan güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız. ‘Aşkınan çalışan yorulmaz’ diyerek, Türkiye için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve mezhebe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bu hassasiyetimizi hep muhafaza ettik. Hizmet götürürken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgecilik, particilik veya ayrımcılık hiçbir zaman yapmadık. Şeyh Edebali gibi ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Yunus Emre gibi ‘Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü’ dedik. Ahmedi Hani gibi ‘İnsan, en büyük kalemin çizdiği nakıştır’ dedik. Bugün de aynı hikmet ışığının izinden gidiyoruz. Bugün de aynı idealleri, aynı ilkeleri savunuyoruz. Bugün de tüm Türkiye’ye, Hacı Bektaş’ın, Yunus Emre’nin, Pir Sultan’ın, Mevlana’nın, Ahmedi Hani’nin sevgi diliyle sesleniyoruz. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil, muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği, kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz. ‘Gelin canlar bir olalım, sevelim, sevilelim’ diyoruz. Bu samimi çağrımızın, bütün renkleri, zenginlikleri ve farklılıklarıyla 85 milyonun tamamında makes bulacağına yürekten inanıyorum.”

“SEÇİM DÖNEMİ, 28 MAYIS GECESİ İTİBARIYLA ARTIK SONA ERMİŞTİR”

Türkiye’nin, her bir vatandaşının enerjisine, katkısına, fikrine ihtiyacının bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin, 85 milyonun tüm fertlerinin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var. Türkiye’nin, birliğe ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Millet olarak, bu güçlü birlikteliği yeniden tesis etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Seçim dönemi, 28 Mayıs gecesi itibarıyla artık sona ermiştir. Millî irade sandıkta iki kez tecelli etmiş, millet kesin kararını vermiştir. Türkiye, sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla artık yeni bir yola girmiştir. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır.”

“YENİ KABİNEMİZLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI NAKIŞ NAKIŞ İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu akşam yeni Kabinemizi açıklayacağım ve yeni Kabinemizle birlikte de Türkiye Yüzyılı’nı nakış nakış işlemeye devam edeceğiz. Gecikmeden salı günü ilk Kabine Toplantımızı yapacağız. Seçim gündemine takılıp kalmak, Türkiye’ye patinaj yaptırmak demektir. Müflis tüccar misali sürekli eski defterleri karıştırmanın, ülkeye de millete de hiçbir faydası yoktur. Hep birlikte önümüze bakmalı, geleceğe odaklanmalı, artık ‘yeni şeyler’ söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişten, geçmişteki hatalardan ders çıkartarak, istikbali inşa etmenin gayretinde olmalıyız” dedi.

“Biz, seçimler sonrasında iç muhasebesini yapan, kendini yenilemeyi, güncellemeyi başaran bir geleneğe sahibiz” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek, güçlü yanlarımızı daha da tahkim ederek bugünlere geldik. Her seçim sonrasında yeni bir sayfa açtık. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık. Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimizle birlikte bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk” diye ekledi.

“TÜRKİYE’NİN BİR ‘BÜYÜK KUCAKLAŞMAYA’ İHTİYACI OLDUĞUNA İNANIYORUZ”

Zaferlerle birlikte tevazuyu da büyüttüklerini, ancak ezici çoğunlukla kazandıkları 17 seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “En büyük sıkıntımız zaten ülkemizde bu noktada gerçekten gayretli bir muhalefetin olmayışıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeye maalesef yanaşmadılar. Milletin maslahatı yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler. Samimi bir özeleştiri yapmaktan ziyade hatayı, kusuru, başarısızlıklarının sebeplerini vatandaşta aradılar. Hemen her seçim sonrasında musafahalaşmak için uzattığımız eli, hep sıkılı yumruklarla karşıladılar. Bu sefer, farklı bir tavır sergilemelerini ümit ediyoruz.”

Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin selameti açısından muhalefetin de mesuliyet bilinciyle hareket etmesini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle tüm muhalefet cenahının artık millî iradeyle barışmasını istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına kavuşmanın heyecanını yaşadığımız bu yılda Türkiye’nin bir ‘büyük kucaklaşmaya’ ihtiyacı olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.

“GELİN, HEP BERABER TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA OMUZ VERELİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara şu çağrıda bulundu: “Buradan tüm vatandaşlarımı; ilçeleri, köyleri, haneleriyle 81 vilayetimizin tamamında bir ‘kardeşlik seferberliği’ başlatmaya davet ediyorum. Gün, bir olma, beraber olma, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür. Gün, evlatlarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür. Gelin, seçim dönemindeki kırgınlıkları, kızgınlıkları bir tarafa koyalım. Gelin, küslük olmuşsa, kalpler kırılmışsa barışmanın yollarını arayalım. Gelin, hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz verelim. Cumhuriyetimizin 100. yılını şanına, ruhuna ve manasına uygun bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte idrak edelim.”

El birliği, gönül birliği içinde bunu başaracaklarından asla şüphe duymadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu davetine icabet eden tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletti.

“ESER VE HİZMET SİYASETİ POPÜLİZME GALİP GELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının pek çok anlamının bulunduğuna dikkati çekerek, milletin, bir kez daha demokratik kazanımlarına sahip çıkarak, “durmak yok; yola, çalışmaya, hizmet ve eser üretmeye devam” dediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde “Türkiye Yüzyılı” teklifinin de insanlar tarafından kabul edildiğinin görüldüğüne işaret ederek, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır. Önümüzdeki 5 yıl boyunca bu vizyonumuzu adım adım uygulamaya geçireceğiz. Seçim meydanlarında halkımıza verdiğimiz sözlerin hepsinin takipçisi olacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Son 21 yıldır olduğu gibi vaat edilen her şeyin tek tek gerçeğe dönüştürüleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasimizi darbe ürünü mevcut anayasadan kurtararak, özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı bir anayasayla güçlendireceğiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesini, hakiki manasıyla pratiğe dökmekte kararlıyız” diye konuştu.

“YENİ DÖNEMDE MUHATAPLARIMIZ KARŞILARINDA, HER ALANDA DAHA AKTİF BİR TÜRKİYE BULACAKTIR”

Bunları içe kapanarak, hadiseleri tribünden izleyerek değil, girişimci ve insani diplomasinin etki alanını daha da genişleterek yapacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletinin teveccühüne iki kez mazhar olmuş bir devlet başkanı olarak Türkiye’nin çıkarlarını savunurken artık elimiz daha da güçlenmiştir. Bundan sonra uluslararası kamuoyu; küresel krizlerin çözümünde daha fazla inisiyatif alan, bölgesinde barışın ve istikrarın tesisi için daha fazla çabalayan, Türk ve İslam dünyasının kalkınması için daha çok koşturan, mazlum ve mağdurlara daha fazla sahip çıkan bir Türkiye görecektir. Yeni dönemde muhataplarımız karşılarında sınırları içinde ve dışında terör örgütleriyle daha kararlı mücadele eden, Mavi Vatan’da kendisinin ve kardeşlerinin hakkını daha güçlü gözeten, ekonomiden ticarete, güvenlikten demokrasiye başarı çıtasını yükselten, hâsılı, her alanda daha kararlı, daha cesur, daha müşfik, daha aktif bir Türkiye bulacaktır.”

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ YÜCELTMEK İÇİN BÜTÜN GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA SÖZ VERİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecek 5 sene boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin şanını ve şerefini korumak, itibarını artırmak, adını tüm dünyada yüceltmek için bütün gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz. Devletimizin varlığını, vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin kayıtsız ve şartsız egemenliğini her zeminde koruyacağımızı taahhüt ediyoruz. ‘Gayret bizden, tevfik Allah’tandır’ inancıyla bugünden itibaren Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘bismillah’ diyoruz” dedi.

Bu akşam yeni kabineyi açıklayacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’ne katılan devlet başkanlarına, Cumhur İttifakı’nın paydaşları ve tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandığa giderek özgür iradesiyle Türkiye’ye bir demokrasi şöleni yaşatan her bir vatandaşa, 85 milyonluk büyük Türkiye ailesinin her bir ferdine de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan törende, hazırlanan platform üzerinden salona giriş yaparak konukları selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan konuk devlet başkanları, başbakanlar ve diğer katılımcılar ile tek tek tokalaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını yaparken eşi Emine Erdoğan da kürsüde kendisine eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma yaptığı platformun arkasında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Nobel Ödülü sahibi Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, eski futbolcu Mesut Özil, madenciler, uluslararası derece yapmış sporcular, Türkiye’nin farklı bölgelerinden üniversite ve lise öğrencileri, şehit yakınları, gaziler, dinî azınlık cemaatlerinin temsilcileri yer aldı.

Törene katılanlara günün anısına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Göreve Başlama Töreni’ne özel basılan üzerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kabartması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi ve imzasının yer aldığı hatıra para takdim edildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVE BAŞLAMA TÖRENİ’NE YURT DIŞINDAN YOĞUN İLGİ

Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aile fertlerinin yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatoviç, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kongo Cumhurbaşkanı Denis Sassou N’Guesso, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Togo Cumhurbaşkanı Faure Essozimna Gnassingbe, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin Çuppu, Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Macaristan Başbakanı Victor Orban, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Viktoroviç Volodin, Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Ding Zhongli, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Jelka Sviyanoviç, Konsey Üyeleri Jelko Komşiç ile Denis Beçiroviç’in yanı sıra Bosna Hersek Sırp Entitesi Başkanı Milorad Dodik, eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, eski Bosna Hersek Başkanlık Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılan devlet başkanlarının isimlerini tek tek sayarak, bu tarihî günde kendisini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkan Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Sinan Oğan’a teşekkürlerini sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş dua etti. Törenin ardından, Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi Türk Yıldızları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi üzerinde gösteri uçuşu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’nin ardından törene katılan liderler onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi.