Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlarımızın tamamının imkânlardan eşit derecede faydalanmasını sağlamak bizlerin temel görevidir” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlarımızın tamamının imkânlardan eşit derecede faydalanmasını sağlamak bizlerin temel görevidir” için yorumlar kapalı 80857

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Spor Aşkı Engel Tanımaz” Özel Eğitim Okullarına Spor Malzemesi Dağıtım Töreni’nde yaptığı konuşmada, “İnsanlarımızın tamamının imkânlardan ve fırsatlardan eşit derecede faydalanmasını sağlamak bizlerin temel görevidir. Bu hassasiyetle 85 milyonun tüm fertleri gibi engelli kardeşlerimizin de hiçbir sorun, sıkıntı yaşamadan eşit bireyler olarak hayata katılımlarına büyük önem veriyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Spor Aşkı Engel Tanımaz” Özel Eğitim Okullarına Spor Malzemesi Dağıtım Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin başında, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bu güzel buluşmaya vesile oldukları için şahsı ve milleti adına teşekkür etti.

“ENGELLİLERİMİZİN HAYALLERİNİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜREBİLMELERİ İÇİN HİÇBİR FEDAKÂRLIKTAN KAÇINMIYORUZ”

Salondakilerle birlikte tüm engelli vatandaşların Engelliler Haftası’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin hayatın her alanında sergiledikleri üstün başarılarla, azim ve kararlılıklarıyla herkese örnek olduklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle son dönemde engellilerin sporun farklı branşlarında dünya çapında iftihar verici başarılara imza attıklarını anımsattı.

Salonda bulunan ve her biri birer cesaret timsali olan engellileri, mücadeleleri, gayretleri, emekleri için özellikle milleti adına tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradaki sporcu kardeşlerimizin şahsında, şanlı bayrağımızı her yerde gururla dalgalandıran tüm sporcularımıza ülkem ve milletim adına teşekkürlerimi iletiyorum. Engelli kardeşlerimizin hayata dört elle sarılmalarından aldığımız ilhamla biz de Rabbimizin hepimize birer emaneti olan engellilerimizin hayallerini gerçeğe dönüştürebilmeleri için hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyoruz ve kaçınmayacağız. Her fırsatta ifade ettiğim gibi hangi kökene, inanca, kültüre, sosyal statüye sahip olursa olsun 85 milyonun her biri devletimizin nazarında eşittir. Gerek ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ buyuran kadim kültürümüz gerekse Anayasamızda yerini alan sosyal devlet ilkemiz bize adil olmayı, eşit davranmayı, insanlar arasında ayrım yapmamayı emretmektedir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaset ve devlet anlayışlarında hiç kimsenin insani vasıflarından, doğuştan gelen özelliklerinden dolayı ötekileştirilemeyeceğini dile getirdi.

“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN HİÇBİR SORUN YAŞAMADAN HAYATA KATILIMLARINA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”

Hiç kimsenin etnik kimliğinden, mezhebinden, fikrinden hele hele dış görünüşünden dolayı ayrımcılığa maruz bırakılamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hiç kimse bedensel engeli dolayısıyla sosyal hayatın dışına itilemez. Başkaları sırtını dönse de biz engelli kardeşlerimizi asla yok sayamayız. Başkaları görmezden gelse de biz engellilerimizi ihmal edemeyiz. Bilhassa da engelli vatandaşlarımızın cehalet, bilgisizlik, imkânsızlık gibi sebeplerle iki duvar arasına hapsedilmesine tahammül gösteremeyiz. Vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. İnsanlarımızın tamamının imkânlardan ve fırsatlardan eşit derecede faydalanmasını sağlamak bizlerin temel görevidir. Bu hassasiyetle 85 milyonun tüm fertleri gibi engelli kardeşlerimizin de hiçbir sorun, sıkıntı yaşamadan eşit bireyler olarak hayata katılımlarına büyük önem veriyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığının ortaklaşa düzenlediği bu anlamlı programın, engellilerin önündeki maniaları temizleme iradelerinin en güzel örneklerinden birini oluşturduğunu ifade etti.

“Spor Aşkı Engel Tanımaz” diyerek Millî Eğitim Bakanlığına bağlı 81 ilde 500 özel eğitim okuluna farklı engel gruplarının kullanımına sunmak üzere üretilen 27 bin 259 adet spor malzemesinin yola çıkacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, içinde spor malzemelerinin olduğu tırları hep beraber ülkenin dört bir köşesine uğurlayacaklarını vurguladı.

Böylece Hakkâri’den Edirne’ye Artvin’den Hatay’a, 81 vilayetteki binlerce engelli öğrenciyi spor yapma imkânına kavuşturacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Spor Aşkı Engel Tanımaz Projesi ile ayrıca eğitimde fırsat eşitliğini her alanda tesis etme hedefimize de bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Engelli kardeşlerimizin de bu imkânları en iyi şekilde değerlendirerek spor başta olmak üzere hayatın her alanında bizleri gururlandıracak başarılara imza atacaklarına inanıyorum. Bunu Tokyo’da gördük, inşallah şimdi Paris’te de göreceğiz” diye konuştu.

Salondaki sporculardan Paris’te başarı için söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah Tokyo’dan sonra Paris’ten bambaşka, dolu dolu zaferlerle döneceğiz” sözlerini sarf etti.

Sporun insan ve toplum sağlığı kadar özellikle engelli vatandaşların hayata aktif katılımlarını sağlayan çok önemli bir faaliyet alanı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilimsel çalışmalar, sporun engelli bireyler üzerinde fiziki ve psikolojik bakımdan olumlu etkilerinin olduğunu ispat ediyor. Ancak Türkiye’de çok uzun yıllar engelli kardeşlerimiz ihmal edilmiş ya da ön yargıların, kalıplaşmış düşüncelerin kurbanı olmuşlardır. Engellilerimize gerekli imkânlar sunulmadığı gibi sürekli ‘yapamazsınız, başaramazsınız’ denilerek öz güvenleri törpülenmiştir” ifadesini kullandı.

“SİZİ YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ, NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında ülkeyi yönetme görevini üstlendiklerinde diğer pek çok alanda olduğu gibi engellilerle ilgili de çok ciddi sıkıntıların bulunduğunu belirtti. Engellilerin sorumluluğunun çok büyük ölçüde ailelerin uhdesine bırakıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Engelli vatandaşlarımızın hayata katılmalarını teşvik edecek, bütüncül bir şekilde engellilerimizin meselelerini ele alacak, sorunlarına çözüm üretecek bir irade, vizyon ve hassasiyet maalesef mevcut değildi. Son 20 yılda attığımız adımlarla ülkemize ve milletimize yakışmayan bu tabloyu biz kökten değiştirdik. Bunu kökten değiştirerek engellilerimizin sorunlarını çözmek, ailelerin sıkıntısını hafifletmek, engelli kardeşlerimizin de bu ülkenin eşit vatandaşı olduklarını hissettirmek adına gerçekten çok güzel işler gerçekleştirdik” diye konuştu.

2005 yılında çıkarılan Engelliler Kanunu ile eğitimden bakıma, istihdamdan ayrımcılığın önlenmesine kadar engellileri ilgilendiren pek çok konuda tarihî nitelikte adımlar attıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla da kalmayıp 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle daha da ileriye giderek engellilere yönelik pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha da önemlisi, engellilerin bakım evlerine veya benzeri yerlere kapatılmaya gerek kalmadan kendi aileleri yanında ihtiyaç duydukları hizmetleri alabilmelerini temin ettiklerini de söyledi.

Evde bakım desteği, evde bakım yardımı, gündüz yaşam merkezleri, umut evleri gibi özgün uygulamaları hayata geçirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulaşım araçlarından binalara kadar pek çok yerde erişilebilirliği kolaylaştıracak düzenlemeler yaptık. Aynı şekilde okullarda kaynaştırma eğitimi uygulamasını yaygınlaştırarak toplumumuzda empatinin ve sorumluluk bilincinin gelişmesini sağladık. Sağlık problemi nedeniyle okula gidemeyen çocuklarımız için evleri, hastaneleri birer okula dönüştürüyoruz. Ülke genelinde toplam 453 bin özel eğitim ihtiyacı olan çocuk ve gencimize eğitim veriyoruz. Özel eğitim sınıflarında öğrenim gören engelli sayısı da 77 bin 600’e çıktı. Engelli evlatlarımızdan 993’üne hastane sınıflarında, 10 bin 552’sine de evde eğitim imkânı sağlıyoruz. Özel öğrencilerimize yönelik gerçekleştirilen bir diğer çalışma, destek eğitim odalarının sayısını artırmak ve içeriğini zenginleştirmektir. Bir süre öncesine kadar 79 adet olan destek eğitim odalarının sayısı 2022 yılı itibarıyla 638’e ulaştı. 81 ilde 10 bin destek eğitim odası yapımı için çalışmalarımız sürüyor. Biz sizi yalnız bırakmayacağız, ne gerekiyorsa bunu yapacağız, yapmakta kararlıyız.”

Üniversitelerin tamamında engelli öğrenci koordinasyon merkezleri kurduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların dışında spordan iş dünyasına, kamuda istihdamdan siyasete kadar her alanda engellilere daha önce eşi benzeri görülmemiş imkânlar sunduklarını bildirdi.

“ATILAN TÜM ADIMLAR SAYESİNDE ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN TOPLUMA VE DEVLETE OLAN GÜVENLERİ ARTTI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılan tüm bu adımlar sayesinde engelli kardeşlerimizin öz güveni yükseldi, topluma ve devlete olan güvenleri arttı” dedi. Bugün hayatın hiçbir alanında engellilerin yok sayılmadığını, bilakis el üstünde tutulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun yıllar dışlanan engelli kardeşlerimiz sporda, sanatta, akademide, siyasette artık göğüslerini gere gere ben de varım diyor” diye konuştu.

Engellilerin desteklenip kendilerine gerekli imkânlar sunulduğunda neleri başarabildiklerinin en net biçimde spor alanında görüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Daha önce sporun birçok branşında kısıtlı sayıda varlık gösterebilen engellilerimiz, bugün sporun her alanında âdeta destan yazıyorlar. Rakamlar, sporda ülkemizin nereden nereye geldiğini ortaya koymaktadır. Türkiye, 2000 Sydney Paralimpik Oyunlarına sadece bir sporcuyla katılmış ve hiçbir madalya kazanamamıştır. 20 sene sonra 2020 Tokyo Paralimpik Oyunlarına 87 sporcuyla katıldık ve ikisi altın, dördü gümüş, dokuzu bronz madalya olmak üzere toplam 15 madalyayla ülkemize döndük.”

“ENGELLİ SPOR KULÜPLERİMİZE YÖNELİK DESTEKLERDE CİDDİ İYİLEŞTİRMELERE GİTTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tokyo 2020, 13 branş ve 87 sporcuyla paralimpik oyunlar tarihimizin en fazla sayıda branş ve sporcuyla katılım sağladığımız organizasyon oldu. Sporcularımız dünya, Avrupa ve diğer uluslararası şampiyonalarda birçok madalya kazanarak milletimize büyük gurur yaşattılar. Hiç şüphesiz bu tarihî başarıda, devletimizin altyapı yatırımları yanında federasyonlara ve kulüplere verdiği desteklerin de önemli payı vardır” değerlendirmesinde bulundu.

Engelliler spor federasyonlarına verilen bütçeleri her yıl artırdıklarına, sadece bu yıl dört engelli spor federasyonuna yaklaşık 70 milyon lira kaynak tahsis ettiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Engelli spor kulüplerimize yönelik desteklerde de hem sayı hem de miktar itibarıyla ciddi iyileştirmelere gittik. Geçmişte yıllık 159 bin lirayı ancak bulan yardımların miktarı, 2020 senesinde bin 101 spor kulübüne 6,5 milyon lira seviyesine çıktı. Tüm bu destek ve teşviklerin meyvesini sadece madalya sayısında değil, aynı zamanda sporcu sayısında da toplamayı başardık. Engelli sporcu sayısı 2002 yılında 2 bin 763 iken 2021 yılı itibarıyla bu rakam 45 bin 441’e çıktı. Ayrıca, Gençlik ve Spor Bakanlığımıza bağlı tüm spor tesislerini engelli kardeşlerimizin erişimi için yeniden düzenledik. Elbette bulunduğumuz konumu yeterli görmüyor daha büyük başarılar için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 Paris Olimpiyatlarıyla ilgili hazırlıklara şimdiden başladıklarını da belirterek, “Paris’te hem sporcu sayısı hem de kazanılan madalya itibarıyla inşallah yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Spor Aşkı Engel Tanımaz Programı’nı, geleceğin olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonlarını yetiştirme yolunda değerli bir adım olarak görüyorum. Millî Eğitim Bakanlığımız ile Gençlik ve Spor Bakanlığımızın iş birliğiyle gerçekleştirilecek bu çalışmanın, tüm gençlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

Engellilere verilen bu hizmetlerde emeği geçen herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her biri tek başına bir başarı hikâyesi olan engelli sporcularımıza Rabbimden muvaffakiyetler diliyorum” dedi.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”