“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi” “Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi” için yorumlar kapalı 96015

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Depremden en çok etkilenen 11 ilimizdeki evleri yıkılan, kullanılamaz hâle gelen veya artçı sarsıntılar sebebiyle evlerine giremeyen 14 milyon insanımızın gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı ve etkin bir organizasyon kurduk. Sağ olsun milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa ve Adıyaman’da bu sabah yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, selden etkilenen ve adeta afet üstüne afet yaşayan vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan felaketler, hafızalarda ne sıkı muhafaza edilirse onlardan çıkartılacak derslerin o derece güçlü olacağa işaret ederek, Türkiye’nin 6 Şubat sabahına son bir asrın en büyük felaketiyle uyandığını, çok geniş bir etki alanın yanında 11 ilin 62 ilçesinde ağır yıkım ve can kaybına yol açan depremlerin büyüklüklerinin 7,7 ve 7,6 olarak ölçüldüğünü anımsattı.

“FELAKETTE İHTİYAÇ DUYULACAK KİM VARSA HERKESİ BÖLGEYE YÖNLENDİRDİK”

Yeryüzüne 7 kilometre gibi oldukça yakın bir mesafede ve yoğun yerleşim alanlarının altında gerçekleşen bu depremlerin şiddetinin, benzer büyüklükteki örnekleriyle kıyas edilemeyecek kadar güçlü olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İlk depremleri takip eden ve sayısı 16 bin 300’e yaklaşan artçı sarsıntılardan 45’i beş ila altı, 532’si dört ile beş büyüklüğü arasındaydı. Bir başka ifadeyle felaket bölgesi neredeyse 600’e yakın müstakil deprem büyüklüğünde artçıyla sarsılmayı sürdürdü. Depreme ağır kış şartlarının yaşandığı günlerde yakalandık buna rağmen devlet ve millet olarak felaket haberini alır almaz yıkımın ve kışın zorluklarını aşarak deprem bölgesine koştuk. Bakanlarımız felaketten birkaç saat sonra depremin vurduğu şehirlerimize ulaşarak çalışmaları koordine etmeye başladı. Bölgedeki idari kapasiteyi, diğer şehirlerden mülki idare amirlerimizle, sahada görev yapan birimlerin personeliyle destekledik. AFAD’dan madencilerimize kadar ülkemizdeki tüm arama kurtarma ekiplerini, uluslararası yardım çağrımıza binen 90 ülkeden gelen arama kurtarma ekiplerini, tüm ekipman ve personeliyle belediyelerimizi, askerlerimizi, polislerimizi, jandarmalarımızı, bekçilerimizi, sağlıkçılarımızı, karayolcularımızı, ormancılarımızı DSİ’cilerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı ve gönüllülerimizi, velhasıl böyle bir felakette ihtiyaç duyulacak kim varsa herkesi bölgeye yönlendirdik.”

“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece arama kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personeli bölgeye yönlendirdiklerini ifade ederek, yardım ve destek ekipleriyle 272 bin kamu görevlisinin, gönüllü vatandaşlarla yaklaşık yarım milyon insanın depremzedelerimizin imdadına koştuğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her sınıftan 18 bin iş makinesiyle lojistik hizmetlerinde çalışan on binlerce kamyon ve tırıyla, acil ihtiyaçları karşılayacak her türlü malzemesiyle ülkemizin ve milletimizin tüm imkânlarını seferber ettik. Ancak yıkım öylesine büyüktü ki her binaya tek bir arama kurtarma personeli bile göndersek aynı anda hepsine yetişebilmek mümkün değildi. Hâlbuki öyle yerler vardı ki yüzlerce arama kurtarma personelinin birlikte çalışması gerekiyordu. Türkiye, bu depremde dünyada bugüne kadar görülen en büyük arama kurtarma ekibini bir araya getirmiştir. Çalışmaların bu kadar kısa sürede tamamlanabilmesini de buna borçluyuz. Buna rağmen yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve onların yakınları, serzenişlerinde sonuna kadar haklıdır. Hepsinin de acılarını yürekten paylaşıyor, kollarımızı ve kalbimizi sonuna kadar kendilerine açıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi. Yıkıntıların altından çıkartıldıktan sonra tedavileri tamamlanan yaralılara geçmiş olsun dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tedavisi hâlen sürenlere Allah’tan acil şifalar temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize düşen, gönülleri teskin etmek, acıları paylaşmak, yaraları sarmak, evler başta olmak üzere maddi kayıpların telafisini yapmaktır. Milletimiz bu hasbi gayreti görmekte, depremzede vatandaşlarımız da yeni bir gelecek kurma çabamızda yanımızda yer almaktadır. Milletimizin metaneti, alicenaplığı, sağduyusu, bize olan muhabbeti ve güveni karşısında diyecek söz bulamıyoruz. İnşallah bu sevginin hakkını verecek, insanlarımıza mahcup olmayacağız. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkalım. Bunu başardığımız müddetçe deprem felaketinin yol açtığı yıkımların üstesinden gelerek, umutları çoğaltarak, ufukları açarak hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasını sürdüreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

“ÇADIRLARDA KALAN VATANDAŞLARIMIZI DAHA İNSANİ ŞARTLARA KAVUŞTURMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Ölenleri geri getirmenin ellerinde olmadığını ama geride kalan vatandaşları hayata bağlamak için yapılabilecek her şeyi yapmanın gayreti içinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikle depremden en çok etkilenen 11 ilde evleri yıkılan, kullanılamaz hâle gelen veya artçı sarsıntılar sebebiyle evlerine giremeyen 14 milyon insanın gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı ve etkin bir organizasyon kurduklarını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sağ olsun milletimiz asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi. Ülkemizin dört bir yanından ve yurt dışından gelen yüz binlerce ton malzemeyle deprem bölgesini yaşanılabilir hâle getirdik. Kurduğumuz tahliye köprüleri ve kendi imkânlarıyla 3 milyonu aşkın insanımız bölge dışına gitti. Bunların bir kısmı okulların ve iş yerlerinin açılmasıyla geriye dönmeye başladı. Otelleri, misafirhaneleri, yurtları, boş evleri bu depremzedelerimizin barınmaları için hizmete açtık. Pek çok vatandaşımız yakınlarının, dostlarının evlerinde misafir ediliyor. Deprem bölgesinde kalan 2 milyon 400 bin insanımıza da kurduğumuz 433 bin çadırda, sayıları her geçen gün artan ve kısa sürede 100 bine çıkacak olan konteynerlerde, mahallindeki eğitim kurumları ve yurtlarda barınma imkânı sağladık. Her biri müstakil bir ilçe altyapısıyla inşa edilen konteyner kentleri yaygınlaştırarak çadırlarda kalan vatandaşlarımızı daha insani şartlara kavuşturmak için çalışıyoruz. Gerek yerli konteynerler gerekse Katar’dan gelen konteynerler bunların hepsi altyapısıyla süratle belirlenen yerlere yerleştiriliyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, taşınma ve kira yardımlarıyla kendi barınma ihtiyaçlarını karşılayanlara yardımcı olduklarını, aile başına 10 bin liralık destek ödemesinden istifade eden depremzede sayısının 1,4 milyona yaklaştığını söyledi.

Vefat edenlerin yakınlarına 100 bin lira destek ödemesi yapıldığını da aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölge genelinde her gün 3,7 milyon öğün sıcak yemek çıkartıyor, ayrıca kumanya ve kuru gıda paketi dağıtımıyla ihtiyacı karşılıyoruz. Psikososyal destek gruplarımız, 9 bin 500’ü aşkın personelleriyle bu zor günlerinde depremzedelerimizin yanında yer alıyor” diye konuştu.

Üretimi ve istihdamı desteklemek adına esnaf, çiftçi ve sanayiciler için ayrı ayrı projeler hazırladıklarını, devreye soktuklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açılan her iş yeriyle, her işletmeyle, her tesisle depremzede vatandaşlarımız şehrine dönmekte, şehrine sahip çıkmakta, hayatını yeniden düzene koymaktadır. Üretim ve istihdamı arttırmakla ilgili çalışmalar için her türlü desteği vermekte, her türlü kaynağı harekete geçirmekte kararlıyız. Depremde hasar gören yol, su, elektrik, doğal gaz, haberleşme altyapısını kurumlarımızın geceli-gündüzlü çalışmasıyla kısa sürede yeniden hizmet verebilir hâle getirdik. Havalimanlarımızı, otoyolları, anayolları trafiğe açık tutarak, yardım ekiplerinin bölgeye gelişini, depremzedelerin de bölgeden tahliyesini kolaylaştırdık.

Çocuklarımızın eğitim-öğretiminde kesinti olmaması için geçici barınma merkezlerinde okul öncesinden başlayarak her seviyede etkinlikler başlattık. Okullarımızı teker teker kontrol ederek, deprem şehirlerinde kademeli olarak 1 Mart’tan itibaren eğitim-öğretime açtık. Bu çerçevede okulların hâlen kapalı olduğu Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay’da da 27 Mart’tan itibaren şartları uygun binalarda eğitim öğretimi başlatmak için hazırlık yapıyoruz.”

“SAĞLIK HİZMETLERİ KESİNTİSİZ VERİLİYOR”

Sağlıkçıların depremde gösterdikleri fedakârlıklara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkçıların, depremden zarar gören hastanelerde verdikleri hizmetleri en yakındaki yerlerden başlayarak, çevre illere de taşıyarak sürdürdüklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahra hastaneleri başta olmak üzere, kurulan geçici merkezlerle de vatandaşlara sağlık hizmetlerinin kesintisiz verildiğini vurguladı.

Deprem felaketinin ardından başka illere taşınan ve nüfus kayıtlarını oraya aldıran vatandaşlarla ilgili bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayımlandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Bu kararname ile depremin ardından adres kayıtlarını gittikleri yerlere aldıran vatandaşlarımızın, depremle ilgili kendilerine sağlanan haklarda herhangi bir kayba uğramayacaklarını güvence altına aldık. Vatandaşlarımızın 14 Mayıs seçimlerinde oy kullanabilmeleri için ister ev olsun, ister yurt, misafirhane, sosyal tesis, otel, öğretmenevi veya başka bir yer, hiç fark etmez, ikamet kayıtlarını oraya aldırmaları gerekiyor. Adres güncelleme işlemi e-devlet üzerinden veya nüfus müdürlükleri vasıtasıyla 17 Mart Cuma günü gece yarısına kadar tamamlanmalıdır.

Deprem bölgesinde yaşayıp da evi dışında çadır kent, konteyner kent, kamu tesisi veya başka herhangi bir yerde yaşayan vatandaşlarımızın da aynı şekilde adres kayıtlarını, bulundukları yere taşımaları gerekiyor. Vatandaşlarımızı, millî iradenin sağlıklı bir şekilde tecellisine katkı vermek üzere, demokratik haklarını kullanabilmeleri, bu konuda herhangi bir kayba uğramamaları için adres güncellemelerini yapmaya davet ediyorum.”

“HASAR TESPİT ÇALIŞMALARINDA SONA GELİNDİ”

Depremde yıkılan şehirleri 1 yıl içerisinde ayağa kaldırma sözü verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hasar tespit çalışmalarında sona gelindiğini belirtti.

Şu ana kadarki tespitlere göre önümüzdeki bir yıl içinde 319 bin konut, toplamda ise 650 bin konut yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşa edilecek evlerin özelliklerine ilişkin bilgileri paylaştı.

Daha önce Van, Bingöl, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde; Bartın, Kastamonu, Giresun sel afetlerinde; Antalya ve Muğla yangınlarında zarar gören konutları yapıp sahiplerine verdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Laf ola, beri gele yok. Biz icraatlarımızla konuşuyoruz. İnşallah 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ya da kullanılamaz hâle gelen hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Zemini sağlam yerlerde kuracağımız yerleşim yerleri yanında, mevcut şehirlerimizin tarihî ve kültürel dokusunu da koruma altına alacak şekilde bir planlama yapıyoruz. Hazırlıkları tamamlanan yerlerde şu anda kazmalar vuruldu, inşaatlara başlandı. TOKİ’nin kurumsal birikimi ve ülkemiz inşaat sektörünün kapasitesi, bir yıl içinde tamamlama sözünü verdiğimiz konutları yapmaya Allah’ın izniyle fazlasıyla yeterlidir. Geçtiğimiz 20 yılda hizmete sunduğumuz 1 milyon 180 bin toplu konut ve inşasını gerçekleştirdiğimiz 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesi, sözümüzü tutacağımızın teminatıdır” ifadesini kullandı.

Ana muhalefete seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kentsel dönüşümden bahsediyoruz ama siz kendinizi rantsal dönüşüm olarak tanımlıyorsunuz, o ayrı bir konu” dedi.

Deprem bölgesindeki faaliyetlerin ötesinde ülke genelinde afetlere hazırlık çalışmalarını da hızlandırdıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin dört bir yanında başlattığımız kentsel dönüşüm projelerinin bir kısmının nasıl yalan ve iftira furyası ile engellendiğini hiçbir zaman unutmayacağız. Vatandaşlarımızı modern yuvalara kavuşturma çabalarımızın ideolojik bağnazlıklar sebebiyle nasıl sabote edildiğini gayet iyi hatırlıyoruz. Görüldüğü gibi depremler, bizim kendi aramızdaki tartışmaları bitirmemizi beklemiyor. Bir an önce şehirlerimizi sağlam, güvenli, dayanıklı binalarla dönüştürmezsek hep beraber o yıkıntıların altında kalabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Bakanlıklar, belediyeler, özel sektör ve hak sahibi vatandaşlarla el birliği içinde hareket edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu meselenin üstesinden kısa sürede gelineceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 2 hafta önce İstanbul’da, Türkiye’nin önde gelen bilim insanları ve uzmanlarıyla kapsamlı bir toplantı yaptıklarını, bu çerçevede kıymetli fikirlerin ifade edildiğini anımsattı.

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli toplantısında gördükleri anlayış birliğinin, bundan sonraki çalışmalar için umut verdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un, Gaziantep’te yaptığı ikinci toplantıyla 13 çalışma grubu oluşturarak bu süreci kararlılıkla sürdürdüğünü anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmeleri yakından takip etmeye, atılan her adımı desteklemeye, çıkan engelleri aşmaya devam edeceklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Hiç şüphesiz bu kadar büyük bir alanda yaşanan böylesine devasa bir yıkım ve beraberinde getirdiği sayısız sıkıntı sebebiyle kimi eksikler, aksaklıklar elbette olabilir. Allah’ın izniyle bunların hepsini de kısa sürede gidereceğiz. Önemli olan samimiyetle ve fayda sağlayacak şekilde depremzede vatandaşlarımızın yanında yer almaktadır. Biz kendimizi asla hiçbir sorumluluk üstlenmeden, ortada dolaşıp sadece konuşan, sadece ezberlerini, yalanlarını, kinlerini tekrarlayan deprem turistleriyle kıyaslayamayız. Böyle bir kıyas hem bize hem depremzede vatandaşlarımıza haksızlık olur.”

“DEPREM BÖLGESİNE İNSANLARIMIZLA DERTLEŞMEYE, ÇALIŞMALARI YERİNDE TAKİBE GİDERİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin ilk gününden beri AK Parti gündeminin, seçim sürecinde depremin yaralarının sarılmasına yönelik olacağını belirttiklerini anımsattı. “Anlaşılan o ki birileri bu sözü yanlış anlamış” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Hatay’ıyla, Kahramanmaraş’ıyla, Adıyaman’ıyla, Malatya’sıyla, diğer şehirleriyle deprem bölgesine sadece insanlarımızla dertleşmeye, çalışmaları yerinde takibe, tespitlerimiz doğrultusunda gereken talimatları vermeye gideriz. Allah’ın izniyle bundan sonra da depremde zarar gören il ve ilçelerimizi ziyaret edecek, atılan her adımı, yapılan her işi bizzat yerinde görecek, depremzedelerimizde kucaklaşmayı sürdüreceğiz. Deprem bölgesine seçim kampanyası başlatmaya gidenler, bizim oradaki insanlarımızla aramızdaki muhabbeti, aramızdaki sevgiyi, aramızdaki güven ilişkisini anlayamaz. Hadi bu zatın, seçim kampanyasını deprem yıkıntıları önünde başlatarak yaptığı siyasi utanmazlığı, siyasi ihtirası, siyasi arsızlığı, bir kenara bıraktık diyelim; peki gittiği yerde depremin ilk saatlerinden biri gece gündüz orada çalışan bakanlarımıza, valilerimize, kamu görevlilerimize edepsizce iftira atmasına ne diyeceğiz?

Üste ‘Başımız sağ olsun’ yazıp, altında oradaki acılı insanların yüzlerini kızartacak, başlarını eğdirecek sözler etmek kimin hangi derdine derman olabilir? Yarısı yalan, yarısı yanlış bir konuşma depremde canı yanan, evi yıkılan hangi kardeşimizin yüreğini ferahlatır, umudunu arttırır? Bugüne kadar sayısız defa tekrarlanmış bühtanları bir kez daha gündeme getirmek, ülkenin ve milletin hangi meselesine çözüm getirir? Bu zatın söylediği yalanlar, kurumların açıklamalarıyla, mahkeme kararlarıyla, vicdan sahibi herkesin beyanlarıyla defalarca yüzüne vuruldu ama manada ne yazık ki çok çok geride bir kişilik var. İşte bu kişilik sebebiyle biz maalesef arzu edilen muhalefeti görmedik, göremiyoruz. Aslına bakılırsa ‘Depremin sorumlusu kim?’ sorusunu sorabilecek kadar hayattan kopuk birisine ne desek boş. Böyle birisinin derdi, ne bu ülkedir ne bu millettir ne de oradaki depremzedelerdir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yılda yıkılan şehirleri yeniden ayağa kaldırmanın peşinde olduklarını, muhalefetin derdinin ise başkalarının emeğinin üzerine konmak olduğunu dile getirdi.

Ortaya çıkan tablonun bile tek başına, kimin nerede durduğunu, kimin ufkunun ve çapının ne olduğunu gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ortada fol yok yumurta yokken bunların kendilerini kaptırdıkları ihtiras rüzgârları, sergiledikleri kibir, takındıkları bencilce tavır karşısında insanlık adına, oradaki mazlumlar ve mağdurlar adına biz utandık. Bakalım ilerleyen günlerde daha neler görecek, neler duyacak, ne tür kepazeliklere şahit olacağız. Yazıktır, günahtır. Milletimizin geleceğini emanet ettiği siyaset kurumunu bu seviyeye düşürmeye kimsenin hakkı yoktur” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet partilerinin bir yıl önce Millet İttifakı adı altında bir araya geldiğine, defalarca toplanıp dağıldığına işaret ederek seçim ittifakının gereğinin, cumhurbaşkanı adayını belirlemek ve milletvekilliği listelerindeki muhtemel iş birliğinin çerçevesini çizmek olduğunu vurguladı.

“CUMHURBAŞKANI ADAYI DEDİĞİNİZ KİŞİ; MİLLETE KARŞI SÖYLEYECEĞİ SÖZÜ OLAN KİŞİDİR”

Milletvekili listesinin belirlenmesinin seçim takviminin başlamasıyla da olabileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ama cumhurbaşkanı adayı dediğiniz kişi yürütmeyi temsil edecek. Dolayısıyla millete karşı söyleyeceği sözü olan kişidir. Soruyorlar ‘Kaç yardımcın olacak?’ Ne diyor, ‘Cumhurbaşkanının bir yardımcısı olabilir, 5, 10, 15, 500, 1500 olabilir’ Buradan milletime sesleniyorum, ben bir tane başkan yardımcısı atadığımda ne demişti? ‘Bir başkan yardımcısıyla bu ülke nasıl yönetilecek?’ Şimdi geldik bugüne. Birden 1500’e kadar başkan yardımcısı atanabilirmiş. Tabii böyle olması çok çok önemli, neden? Altılı masanın etrafında toplananlara bir şeyler dağıtılacak. Bu dağıtımı yapabilmek için de yeteri sayıda başkan yardımcısı olması lazım. Bu anlayışla zannediyor ki benim milletim gafil. Bu asil millet bunları yutmaz, gereğinin cevabını da 14 Mayıs’ta size verir. Olay bu kadar basit. Türkiye gibi, içeride ve dışarıda pek çok gündemi olan bir ülkede bu sözün seçim takvimindeki iki aya sığdırılması mümkün değil. Altılı koalisyon, aylar boyunca cumhurbaşkanı adayını belirleyemeden toplanıp dağılırken ‘Adayımız hazır ama yıpranmasın diye açıklamıyoruz’ dediler. Şimdi yardımcıları da yine yıpranmasın diye açıklamıyorlar. Sonuçta artık kaçacak, göçecek, erteleyecek, topu taca atacak yerleri kalmayınca artık bu isimleri de açıklamak için herhalde tekrar tekrar bir araya gelecekler.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu toplantılarda çıkan bir kavganın eşi benzerinin demokrasi tarihinde olmadığını, masanın altının üstüne geldiğini dile getirdi. Birilerinin önce masadan kalktığını, sonra her nasılsa tekrar oturduğunu veya oturtulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu kavgada söylenen sözlerin, ortaya atılan ithamların, edilen hakaretlerin, yapılan tehditlerin çetelesini tutanlar herhalde epeyce kalın bir dosya sahibi olmuşlardır. Nedeni ve nasılı bizi ilgilendirmeyen bu rezil kavganın ardından CHP’nin iki büyükşehir belediye başkanını da işin içine katarak zar zor adaylarını ilan ettiler. Bu uzun ve meşakkatli sürecin sonunda maşallah gerçekten erkenden açıklansa pek bir yıpranacak, pek bir örselenecek, sona saklanması sayesinde tüm bunlardan kurtulacak bir isim çıktı. Kim bu isim? Aylardır cumhurbaşkanı adayı olduğunu hem kendisi bizzat izhar eden hem partisindeki tüm yöneticilerine söyleten hem medyada yazdıran CHP Genel Başkanı. Sonunda bay bay Kemal, birilerini öne sürmek, birilerinin arkasına saklanmak yerine karşımıza çıkacak, bizimle er meydanında yarışacak cesareti gösterdi. İnşallah 14 Mayıs’a kadar altılı koalisyonun adayıyla demokratik bir şekilde yarışacak, ondan sonra da inşallah kendisine gereken koltuğu vereceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili kanunu çıkardıklarını hatırlattı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olmasına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar siyaseten emeklilikte bu kanuna gerek yok ise de yine bu durum kendisine örnek ve teşvik olur diye umuyorum” ifadesini kullandı.

“Altılı masa toplanıp toplanıp dağılır ve sonunda Kılıçdaroğlu’na teslim olurken biz ne yapıyorduk?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, eserden esere, hizmetten hizmete, açılıştan açılışa, mücadeleden mücadeleye koştuklarını belirtti.

Ülkeye ve millete zerre kadar hizmeti dokunmayanların akılla, mantıkla izahı olmayan afaki rakamlar ve yalan yanlış bilgilerle depremzedelerin kafalarını karıştırma gayretlerini üzüntüyle izlediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Adaylık ve liste kavgasından fırsat bulup deprem bölgesine turistik gezi mahiyetinde uğramasını da garipsemiyoruz. Kabul edemediğimiz şey, oradaki insanların acılarına yaptığı saygısızlıktır, insanların umutlarını baltalamaya kalkışmasıdır. Hep söylediğim gibi, bizim cumhurbaşkanıyla, bakanlarıyla, milletvekilleriyle, hükümet ve Cumhur İttifakı olarak yapacak çok işimiz var. Yılbaşında seçim tarihini 14 Mayıs olarak açıklarken göz önüne aldığımız mülahazaların tamamı geçerliliğini koruyor. Bunların üstüne bir de deprem yaralarının süratle sarılması, geçici barınma alanlarının oluşturulması, kalıcı konutların inşası ihtiyacı eklendi. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan en küçük bir sapma, en küçük bir taviz göstermedik, göstermiyoruz. Nitekim bir yandan depremin yaralarını sararken vizyon projelerimizi birer birer hayata geçirerek milletimizi hayallerine, hedeflerine kavuşturuyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yandan depremin yaralarını sararken vizyon projelerini birer birer hayata geçirerek milleti hayallerine, hedeflerine kavuşturduklarını ifade ederek, “İşte Türkiye’nin otomobili Togg. Ne diyordu? ‘Hani araba, hani fabrika?’ Fabrika yerinde. Muhteşem bir fabrika ve vadettiğimiz gibi Türkiye’nin otomobili Togg, yarından itibaren ön sipariş almaya başlıyor” şeklinde konuştu.

“DURMUYORUZ, ÜRETİYORUZ, ÇALIŞIYORUZ”

Türk Devletleri Teşkilatı’nın olağanüstü zirvesinin Türkiye’nin ev sahipliğinde yarın Ankara’da yapılacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cuma günü Finlandiya Cumhurbaşkanı geliyor, cumartesi günü Çanakkale’deyiz. Pazar günü ülkemizin savunma sanayine güç katacak önemli bir tesisin, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştiriyoruz. Milletimize taahhüdümüz olan emeklilik düzenlemesinden kamuya borçların yapılandırılmasına kadar birçok konuyu çözdük, çözüyoruz. Durmuyoruz, üretiyoruz, çalışıyoruz. Enerjiden ulaştırmaya kadar her alanda tamamlanan yatırımlarımızı açmak için gün sayıyoruz.

Deprem bölgesindeki imar ve ihya faaliyetlerini sürdürürken 81 ilimizi ve ilçelerini kapsayan 500 bin toplu konut, 1 milyon altyapılı arsa, 50 bin iş yeri projemizin kura çekimleri de devam ediyor. Sabit gelirlilerimiz başta olmak üzere milletimizin her kesiminin, küresel krizin ülkemize etkileri nedeniyle yaşadığı refah kaybının telafisine, üretimin ve istihdamın güçlendirilmesine yönelik programımızdan herhangi bir sapmaya mahal vermiyoruz. Dünyada ve bölgemizde yaşanan her gelişmeyi yakından takip ederek ülkemizin ve milletimizin menfaatlerinin gerektirdiği şekilde konum alıyoruz.”

Gençlerin heyecanları ve umutlarının, vizyon, program ve projelerinin ana taşıyıcısı olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilimin, teknolojinin, yenilikçiliğin rehberliğinde, hak, hakkaniyet, ehliyet ölçüleri içinde, maddi kalkınmayı manevi ruhla teçhiz ederek ülkemizi adım adım hedeflerine yaklaştıracağız. Yönümüzü ‘doğruya doğru’ dönerek ‘Türkiye için hemen şimdi’ kararlılığıyla hareket ederken bir kez daha ‘Durmak yok, yola devam.’ diyoruz. Bu inançla Cumhur İttifakı’nın her bir mensubundan, AK Parti’deki tüm dava arkadaşlarımdan, bizimle yol yürüyen tüm kardeşlerimizden 14 Mayıs’a kadar gece gündüz çalışmalarını bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeye 20 yılda kazandırdıkları eser ve hizmetleri, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasının dinamosu hâline dönüştürecekleri yeni bir döneme girerken herhangi bir kazaya asla meydan veremeyeceklerini vurguladı.

“İSTİKAMETİMİZ DE İSTİKBALİMİZ DE AYDINLIKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendimize, çocuklarımıza ve gençlerimize karşı, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında hayallerine kavuşmayı bekleyen herkese karşı borçluyuz. Bu borcu da ancak 14 Mayıs seçiminden zaferle çıkarak ödeyebiliriz. Önümüz Ramazan, bu mübarek ayı inşallah hem bereketinden ve feyzinden istifade edeceğimiz hem de 85 milyon insanımızın her biriyle gönül köprülerimizi güçlendireceğimiz bir iklime dönüştüreceğiz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, Necip Fazıl’a enteresan yakıştırmalar yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Üstadı da ona kim takdim etti, onu da bilmiyoruz. Takdim ediyorsun, bari doğru takdim et. 14 Mayıs’a, Üstat Necip Fazıl’ın o veciz ifadesiyle ‘pekleşerek’ yani safları sıklaştırarak, birbirimize kenetlenerek, kalbimizde her bir insanımıza yer açarak hazırlanacağız. ‘Önce vatanım ve milletim’ diyen herkesle iş birliği yapmanın, ortak bir zeminde buluşmanın yollarını arayacağız. Şayet samimiyetle çalışırsak vatandaşımıza layıkıyla hizmet edersek Allah’ın izniyle istikametimiz de istikbalimiz de aydınlıktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nın ardından Meclis’ten ayrılırken gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’nün, 17 Mart Cuma günü Türkiye’ye geleceği hatırlatılarak “Haftaya Finlandiya’nın NATO üyeliği meselesi çözülür mü? Bu konu Meclise gelir mi?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Süreç neyse o süreci işleteceğiz. İnşallah, hayırlısı. Biz üstümüze düşen görevi yapacağız, verdiğimiz sözü tutacağız. Cuma günü gelsin, Sayın Cumhurbaşkanı’yla görüşüp verdiğimiz sözün gereğini yerine getireceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhur İttifakı’nın genişlemesine yönelik görüşmeler yürütüldüğü ifade edilerek, “Bugün DSP ve ANAP konusunda bir gelişme olur mu?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Takip edeceksiniz, duyacaksınız onların hepsini” karşılığını verdi.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı için yorumlar kapalı 246572

28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı yardımcısı ve kabinesini açıkladı.

Sevincimizi paylaşan, bugün göreve başlama törenimize katılarak bizleri onurlandıran devlet ve hükûmet başkanlarına şahsım, ülkem ve milletim adına tekrar minnettarlığımızı ifade ediyorum. Zor günlerimizde yanımızda olan kardeşlerimizin mutlu günlerimizde de bizleri yalnız bırakmadıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki kardeşlerimizle dünyanın dört bir köşesindeki dostlarımızla omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokrasisinin gücüne güç katan bir seçim sürecini tamamladığını belirterek, Türkiye tarihinde pek çok ilke sahne olan seçimlerin hayırlı olmasını diledi.

Türkiye’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece seçim yapmadığına, aynı zamanda gelecek asrın nasıl olacağına da karar verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle birlikte istiklal ve istikbaline de sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yılı aşan devlet geleneğiyle, 1000 yılı aşan millet şuuruyla, asırlara sâri birlikte yaşama kültürüyle kendi mecrasında akmaya devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.

“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1000 yıldır Anadolu topraklarını aşkla yeşerten bu ırmağın yatağını hiçbir gücün değiştiremeyeceğinin bir kez daha anlaşıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir. Yarınlarımız 28 Mayıs öncesine göre daha aydınlıktır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde sandığa tercihini demokratik usullerle yansıtan 54 milyondan fazla vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, her iki seçimde de ülkemize karşı sorumluluklarını bihakkın yerine getirdikleri için ayrıca tebrik ediyorum. Şahsımı bir kez daha Cumhurbaşkanlığına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımıza hassaten şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımıza destekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini vurgulayarak, 14 gün arayla sandıkta milletten iki kez güvenoyu almanın bahtiyarlığı içerisinde olduklarını söyledi.

“CANIMIZ PAHASINA BU EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Seçimlerde 28 milyona yakın vatandaşın teveccühüne mazhar olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunların bizlere aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk yüklediğini de çok iyi biliyoruz. 85 milyon vatandaşımızla birlikte bizim için dua eden 100 milyonların da umudunu taşıdığımızın farkındayız” diye konuştu.

“Nasıl bugüne kadar milletin emanetine halel getirmediysek, inşallah bundan sonra da canımız pahasına bu emanete sahip çıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Göreve başlama törenimizde ifade ettiğim ilkeler temelinde 85 milyonun birliği, dirliği, kardeşliği, refahı ve esenliği için engellere aldırmadan, zorluklar karşısında yılmadan çalışacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Şimdiye kadar beraber çalıştığımız, nice sorunu birlikte çözdüğümüz, nice badireyi beraber aştığımız eski kabine üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 28. Dönem Milletvekili olarak yüce Mecliste ülkemize hizmet mücadelesini sürdürecek mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu arkadaşlarımız, milletimize yaptıkları hizmetlerle ülkemize kazandırdıkları eserlerle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminin kabine üyeleri olarak adlarını şimdiden tarihe yazdırmışlardır. Rabbim eski kabine üyelerimizin hepsinden razı olsun diyorum.”

CUMHURBAŞKANLIĞI YENİ KABİNESİ

“Şimdi sizlerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için birlikte yol yürüyeceğimiz yeni kabine üyelerimizi paylaşmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede şu isimler yer alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.”

Yeni kabinenin Türkiye’ye ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, bizi milletimize karşı mahcup etmesin. Yeni kabine üyelerimizin her birine başarılar diliyorum” temennisinde bulundu.

“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” “Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” için yorumlar kapalı 244659

Millî iradenin üzerine gölge düşürme girişimlerinin akamete uğradığını, tıpkı bir asır önce olduğu gibi “manda ve himaye” tekliflerini milletin yine reddettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eser ve hizmet siyaseti popülizme galip gelmiş, insanımızın basiret ve ferasetinin hafife alınmaması gerektiği tekrar anlaşılmıştır. 1950’den beri neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle yara alan Türk demokrasisi rüştünü tüm dünyaya bir kez daha ispat etmiştir. Seçmenin yarısını dahi sandığa götüremeyenlerin attığı diktatörlük ve otokrasi iftiralarının içinin tamamen boş olduğu görülmüştür. Bu seçimlerle on yıllardır ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları boşa çıkarmakla kalmadık, aynı zamanda geleceğimizi de güvence altına aldık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin etmesi ve Anıtkabir ziyaretinin ardından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’ne katıldı.

Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları, bu tarihî tören sebebiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, milletin evinde, 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenen mekânda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Törene katılanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime, bizlere bir 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme imkânı verdiği için hamdediyorum. Oylarıyla destek ve teveccühleriyle buna vesile olan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bizleri, bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin kardeşimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iradeleri farklı yönde tecelli etse de sandıklara giderek demokrasinin gücüne güç katan tüm vatandaşları tebrik ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kilometrelerce yol katederek, kimi zaman saatlerce sıra bekleyerek, ana vatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiren yurt dışındaki gurbetçilerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadıkları, sırf oy tercihlerinden dolayı son iki haftada sayısız hakarete maruz kaldıkları hâlde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde, sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış 100 milyonlarca mazlum ve mahzun gönlün de duasını aldık. ‘Türkiye’ deyince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizimle sevinip bizimle üzülen tüm kardeşlerime şükranlarımı ifade ediyorum.”

“RABBİM, BİZİ MİLLETİMİZE VE DOSTLARIMIZA MAHCUP ETMESİN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Seçimlere müteakip arayarak sevincimizi paylaşan devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız. 28 Mayıs gecesi ülkemizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızın tamamında sokaklara taşan o muhteşem sevgi selini unutmayacağız. Tüm bunlarla birlikte dergi kapakları üzerinden millî iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Şahsımız nezdinde Türkiye’ye yönelik bu büyük sevdanın hakkını en güzel şekilde vermeye çalışacağız. Rabbim, bizi milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum.”

Türkiye’nin, siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini daha alnının akıyla geride bıraktığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta seçimlerin Meclisle ilgili boyutunu Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekiliyle başarıyla tamamladıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Seçimi’nin, rakibine fark atmasına rağmen, ilk turda yüzde 50 artı 1 şartının aranması sebebiyle ikinci tura kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Mayıs’ta milletimiz, 0,50 oy oranıyla yarım bıraktığı işi tamamlamak için yeniden sandıklara gitti. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde 87’yi aşmıştı. İkinci turda da yine yüzde 85’i bulan rekor bir katılım seviyesine ulaştık” dedi.

“85 MİLYONUN TAMAMINI BAĞRIMIZA BASACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, akın akın sandıklara koştuğu 28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy alarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme şerefine nail olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bu ulvi görevin, uğruna ve yoluna ömrümü adadığım milletime, gönül coğrafyamızın her yanına ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin şahsımıza, partimize ve ittifakımıza olan güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız. ‘Aşkınan çalışan yorulmaz’ diyerek, Türkiye için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve mezhebe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bu hassasiyetimizi hep muhafaza ettik. Hizmet götürürken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgecilik, particilik veya ayrımcılık hiçbir zaman yapmadık. Şeyh Edebali gibi ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Yunus Emre gibi ‘Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü’ dedik. Ahmedi Hani gibi ‘İnsan, en büyük kalemin çizdiği nakıştır’ dedik. Bugün de aynı hikmet ışığının izinden gidiyoruz. Bugün de aynı idealleri, aynı ilkeleri savunuyoruz. Bugün de tüm Türkiye’ye, Hacı Bektaş’ın, Yunus Emre’nin, Pir Sultan’ın, Mevlana’nın, Ahmedi Hani’nin sevgi diliyle sesleniyoruz. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil, muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği, kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz. ‘Gelin canlar bir olalım, sevelim, sevilelim’ diyoruz. Bu samimi çağrımızın, bütün renkleri, zenginlikleri ve farklılıklarıyla 85 milyonun tamamında makes bulacağına yürekten inanıyorum.”

“SEÇİM DÖNEMİ, 28 MAYIS GECESİ İTİBARIYLA ARTIK SONA ERMİŞTİR”

Türkiye’nin, her bir vatandaşının enerjisine, katkısına, fikrine ihtiyacının bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin, 85 milyonun tüm fertlerinin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var. Türkiye’nin, birliğe ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Millet olarak, bu güçlü birlikteliği yeniden tesis etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Seçim dönemi, 28 Mayıs gecesi itibarıyla artık sona ermiştir. Millî irade sandıkta iki kez tecelli etmiş, millet kesin kararını vermiştir. Türkiye, sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla artık yeni bir yola girmiştir. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır.”

“YENİ KABİNEMİZLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI NAKIŞ NAKIŞ İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu akşam yeni Kabinemizi açıklayacağım ve yeni Kabinemizle birlikte de Türkiye Yüzyılı’nı nakış nakış işlemeye devam edeceğiz. Gecikmeden salı günü ilk Kabine Toplantımızı yapacağız. Seçim gündemine takılıp kalmak, Türkiye’ye patinaj yaptırmak demektir. Müflis tüccar misali sürekli eski defterleri karıştırmanın, ülkeye de millete de hiçbir faydası yoktur. Hep birlikte önümüze bakmalı, geleceğe odaklanmalı, artık ‘yeni şeyler’ söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişten, geçmişteki hatalardan ders çıkartarak, istikbali inşa etmenin gayretinde olmalıyız” dedi.

“Biz, seçimler sonrasında iç muhasebesini yapan, kendini yenilemeyi, güncellemeyi başaran bir geleneğe sahibiz” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek, güçlü yanlarımızı daha da tahkim ederek bugünlere geldik. Her seçim sonrasında yeni bir sayfa açtık. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık. Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimizle birlikte bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk” diye ekledi.

“TÜRKİYE’NİN BİR ‘BÜYÜK KUCAKLAŞMAYA’ İHTİYACI OLDUĞUNA İNANIYORUZ”

Zaferlerle birlikte tevazuyu da büyüttüklerini, ancak ezici çoğunlukla kazandıkları 17 seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “En büyük sıkıntımız zaten ülkemizde bu noktada gerçekten gayretli bir muhalefetin olmayışıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeye maalesef yanaşmadılar. Milletin maslahatı yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler. Samimi bir özeleştiri yapmaktan ziyade hatayı, kusuru, başarısızlıklarının sebeplerini vatandaşta aradılar. Hemen her seçim sonrasında musafahalaşmak için uzattığımız eli, hep sıkılı yumruklarla karşıladılar. Bu sefer, farklı bir tavır sergilemelerini ümit ediyoruz.”

Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin selameti açısından muhalefetin de mesuliyet bilinciyle hareket etmesini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle tüm muhalefet cenahının artık millî iradeyle barışmasını istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına kavuşmanın heyecanını yaşadığımız bu yılda Türkiye’nin bir ‘büyük kucaklaşmaya’ ihtiyacı olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.

“GELİN, HEP BERABER TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA OMUZ VERELİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara şu çağrıda bulundu: “Buradan tüm vatandaşlarımı; ilçeleri, köyleri, haneleriyle 81 vilayetimizin tamamında bir ‘kardeşlik seferberliği’ başlatmaya davet ediyorum. Gün, bir olma, beraber olma, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür. Gün, evlatlarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür. Gelin, seçim dönemindeki kırgınlıkları, kızgınlıkları bir tarafa koyalım. Gelin, küslük olmuşsa, kalpler kırılmışsa barışmanın yollarını arayalım. Gelin, hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz verelim. Cumhuriyetimizin 100. yılını şanına, ruhuna ve manasına uygun bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte idrak edelim.”

El birliği, gönül birliği içinde bunu başaracaklarından asla şüphe duymadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu davetine icabet eden tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletti.

“ESER VE HİZMET SİYASETİ POPÜLİZME GALİP GELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının pek çok anlamının bulunduğuna dikkati çekerek, milletin, bir kez daha demokratik kazanımlarına sahip çıkarak, “durmak yok; yola, çalışmaya, hizmet ve eser üretmeye devam” dediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde “Türkiye Yüzyılı” teklifinin de insanlar tarafından kabul edildiğinin görüldüğüne işaret ederek, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır. Önümüzdeki 5 yıl boyunca bu vizyonumuzu adım adım uygulamaya geçireceğiz. Seçim meydanlarında halkımıza verdiğimiz sözlerin hepsinin takipçisi olacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Son 21 yıldır olduğu gibi vaat edilen her şeyin tek tek gerçeğe dönüştürüleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasimizi darbe ürünü mevcut anayasadan kurtararak, özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı bir anayasayla güçlendireceğiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesini, hakiki manasıyla pratiğe dökmekte kararlıyız” diye konuştu.

“YENİ DÖNEMDE MUHATAPLARIMIZ KARŞILARINDA, HER ALANDA DAHA AKTİF BİR TÜRKİYE BULACAKTIR”

Bunları içe kapanarak, hadiseleri tribünden izleyerek değil, girişimci ve insani diplomasinin etki alanını daha da genişleterek yapacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletinin teveccühüne iki kez mazhar olmuş bir devlet başkanı olarak Türkiye’nin çıkarlarını savunurken artık elimiz daha da güçlenmiştir. Bundan sonra uluslararası kamuoyu; küresel krizlerin çözümünde daha fazla inisiyatif alan, bölgesinde barışın ve istikrarın tesisi için daha fazla çabalayan, Türk ve İslam dünyasının kalkınması için daha çok koşturan, mazlum ve mağdurlara daha fazla sahip çıkan bir Türkiye görecektir. Yeni dönemde muhataplarımız karşılarında sınırları içinde ve dışında terör örgütleriyle daha kararlı mücadele eden, Mavi Vatan’da kendisinin ve kardeşlerinin hakkını daha güçlü gözeten, ekonomiden ticarete, güvenlikten demokrasiye başarı çıtasını yükselten, hâsılı, her alanda daha kararlı, daha cesur, daha müşfik, daha aktif bir Türkiye bulacaktır.”

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ YÜCELTMEK İÇİN BÜTÜN GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA SÖZ VERİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecek 5 sene boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin şanını ve şerefini korumak, itibarını artırmak, adını tüm dünyada yüceltmek için bütün gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz. Devletimizin varlığını, vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin kayıtsız ve şartsız egemenliğini her zeminde koruyacağımızı taahhüt ediyoruz. ‘Gayret bizden, tevfik Allah’tandır’ inancıyla bugünden itibaren Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘bismillah’ diyoruz” dedi.

Bu akşam yeni kabineyi açıklayacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’ne katılan devlet başkanlarına, Cumhur İttifakı’nın paydaşları ve tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandığa giderek özgür iradesiyle Türkiye’ye bir demokrasi şöleni yaşatan her bir vatandaşa, 85 milyonluk büyük Türkiye ailesinin her bir ferdine de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan törende, hazırlanan platform üzerinden salona giriş yaparak konukları selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan konuk devlet başkanları, başbakanlar ve diğer katılımcılar ile tek tek tokalaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını yaparken eşi Emine Erdoğan da kürsüde kendisine eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma yaptığı platformun arkasında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Nobel Ödülü sahibi Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, eski futbolcu Mesut Özil, madenciler, uluslararası derece yapmış sporcular, Türkiye’nin farklı bölgelerinden üniversite ve lise öğrencileri, şehit yakınları, gaziler, dinî azınlık cemaatlerinin temsilcileri yer aldı.

Törene katılanlara günün anısına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Göreve Başlama Töreni’ne özel basılan üzerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kabartması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi ve imzasının yer aldığı hatıra para takdim edildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVE BAŞLAMA TÖRENİ’NE YURT DIŞINDAN YOĞUN İLGİ

Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aile fertlerinin yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatoviç, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kongo Cumhurbaşkanı Denis Sassou N’Guesso, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Togo Cumhurbaşkanı Faure Essozimna Gnassingbe, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin Çuppu, Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Macaristan Başbakanı Victor Orban, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Viktoroviç Volodin, Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Ding Zhongli, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Jelka Sviyanoviç, Konsey Üyeleri Jelko Komşiç ile Denis Beçiroviç’in yanı sıra Bosna Hersek Sırp Entitesi Başkanı Milorad Dodik, eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, eski Bosna Hersek Başkanlık Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılan devlet başkanlarının isimlerini tek tek sayarak, bu tarihî günde kendisini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkan Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Sinan Oğan’a teşekkürlerini sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş dua etti. Törenin ardından, Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi Türk Yıldızları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi üzerinde gösteri uçuşu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’nin ardından törene katılan liderler onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi.